17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 ARALIK 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 21 Indiana Üniversitesi’nde ses kayıt ve ses mühendisliği öğrenimi gören tonmayster Can Aykal ‘Dört Çocuğun Portresi’ ‘Akustiği iyi salon çok az’ ‘Altın Çocuklar’ gösterimini tamamlıyor ? Kültür Servisi Pera Müzesi’nin ev sahipliğini yaptığı “Altın Çocuklar 16. 19. Yüzyıl Portreler” ve “FlashBack Yannick Vu & Ben Jakober, Yapıtlar: 19822012” sergileri 6 Ocak Pazar günü sona eriyor. Her iki sergi de ekim ayında ziyarete açılmıştı. Klasik müziğin gençleri ‘Parlayan Yıldızlar’da ? Kültür Servisi İş Sanat’ın ev sahipliğindeki “Parlayan Yıldızlar” serisi konserlerini sürdürüyor. Klasik müziğin genç yeteneklerini müzikseverlerle buluşturan etkinlik 10 Ocak Perşembe günü saat 20.00’de Milli Reasürans Konser Salonu’nda gerçekleşecek. Etkinliğin ilk konuğu genç kemancı Veriko Tchumburidze olacak. Sanatçıya, piyanist Marina Cincaradze eşlik edecek. Borusan Müzik Evi’nde yeni yılın ilk konserleri ? Kültür Servisi Borusan Müzik Evi, “Makrokosmos” ve “Big Beats Big Times Vol.1” konserlerine hazırlanıyor. Besteci ve piyanist Nik Bärtsch’ın, Makrokosmos dörtlüsü için bestelediği “Rofu”sunun seslendirileceği Makrokosmos konseri, 4 Ocak Cuma saat 20.00’de yapılacak. Berke Özcan, Kenny Wollesen ve Erland Dahlen’in ritim projesi “Big Beats Big Times Vol.1” konseri ise 5 Ocak Cumartesi saat 21.30’da gerçekleştirilecek. ‘Cazın Gitarla Dansı’ müzikseverleri buluşturuyor ? Kültür Servisi Uluslararası Ankara Caz Festivali bu yıl 16. kez hayata geçiyor. Ankara Caz Derneği tarafından düzenlenen festival, 1 Şubat 7 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek. Festivalin bu yılki teması “Cazın Gitarla Dansı”. Türk cazının dünyaya tanıtıldığı, dünya cazının Türk izleyicisiyle buluştuğu etkinlik, Ankara’nın farklı mekânlarında yapılacak. iz dinleyiciler, konser salonundaki canlı icranın sesini ve sonrasında kayıtta yer alan damıtılmış sesi Can Aykal gibi hünerli eller aracılığıyla duyuyoruz. Indiana Üniversitesi Jacobs School of Music’in ses kayıt bölümünü bitiren, ses mühendisliği bölümüne kabul edilen Can Aykal’ı belki hiç görmüyoruz ama çıplak sesi bize boyutlandırarak ileten ondan başkası değil. Peki, ses mühendisi veya ses teknisyeninin işi hangi anda başlar? Yapıtın partisyonunu önceden incelerim. Bu teknik yaklaşımımı ve mikrofon seçimimi doğrudan etkiler. Esas işim orkestranın sahnedeki oturuşuna müdahale etmekle başlar. Tüm çalgıların en doğru “stereo” perspektifi yaratabilmek adına uygun yerlere konumlandırılması gerekir. Kaydı, kulaklıklar veya ev sisteminizde dinlediğinizde o konserdeki orkestranın dağılımını kulağınıza en doğru şekilde iletmiş olmalıyım. Örneğin bakır nefeslileri ve perküsyonları (bunlar çok güçlü çalgılar oldukları için) dinleyiciyi rahatsız etmeyecek şekilde dağıtmak gerekir. Bu, provada alacağınız bir karar. Eskiden bu işin eğitimi yoktu. Kimi besteci, yorumcu, kimi de TRT’nin kadrolu teknisyeniydi. Provalarda solo çalgıların önüne mikrofon yerleştirir, vurmalı çalgıların ses patlaması için önlem alırlardı. Sonra da montajda en yüksek noktaya göre sesin bittiği yeri ayarlar, genel tınıyı da kulak yordamıyla oluştururlardı. Senin eğitimini anlatır mısın? Ben çok şanslıydım, çünkü orkestranın içinde büyüdüm, küçüklüğüm boyunca annem Duygu Aykal ve babam B Gürer Aykal’ın bütün provalarına giderdim. Orkestradaki tüm çalgıların karakterlerini daha çok küçükken ayırt edebildim. 5 yaşındayken Engin Aksan’ın (CSO kayıtlarından sorumluydu) yanına çıkmak, kayıt teknolojisine merakımı uyandırdı. Önce keman ve perküsyon eğitimi aldım. Gençlik senfoni orkestralarında çaldım. Indiana Üniversitesi Jacobs School of Music’in ses kayıt bölümünde üniversiteyi tamamladım. Üniversite operasında ışık ve sahne teknisyenliği yaptım, tüm konserleri arşivleyen ses mühendisliği bölümüne kabul edildim. Ülkemizdeki konser salonlarının akustik durumu kaydı nasıl etkiliyor? Ülkemizde akustiği iyi olan salon sayısı maktan geçiyor! çok çok az; ama bu du? “Ülkemizde akustiği Yurtdışındaki canlı rum daha çok müzisiyi olan salon sayısı çok yayınlarda video kameyenler için sorun yaraçok az, ama bu durum rasının üstüne monte tıyor. Biz her akustiğe göre farklı karakterde daha çok müzisyenler için edilmiş partisyon görüyoruz. Kameraman, partismikrofonlar seçiyoruz. sorun yaratıyor. Biz her yondan müziği takip edeKayıt sırasında/sonraakustiğe göre farklı cek kadar eğitimli. Ayrısında en değer verdiğica, değişik kameralardan miz cihazlarımızdan bir karakterde mikrofonlar gelen görüntüleri mix patanesi yankı ünitemizseçiyoruz. Yurtdışından nelinde harmanlayan kişi dir. Yurtdışından gelen gelen dünyaca ünlü de müzisyen oluyor. Bu dünyaca ünlü tonmaystonmaysterlerle çalışma durum bizde nasıl çözüterlerle çalışma fırsatım lüyor? oldu ve onların da ülkefırsatım oldu ve onların Dediğiniz gibi eğitimli miz salonlarına ayak da ülkemiz salonlarına bir ekip, 8 kamera ve deneuydurmakta çok zorayak uydurmakta çok yimli bir klasik müzik rejilandıklarına tanık olsörüyle çok iyi sonuç çıkadum. zorlandıklarına tanık rılabilir. Çözüm, bu işe da Elektronik aletleoldum.” ha fazla para yatırmak! Gerin de uzmanı olmak reken açılar için kamera gerek... sayısını artırmak, montaja daha fazla zaHer cihazın uzmanı olmak gerekiyor man ayırmak önemli. Ses ve video için kesinlikle. Kullandığımız her mikrofon konser öncesinde giysili prova/konser aslında bir enstrüman, her cihaz kayıda renk katan bir malzemedir. Bu donanıma akışı alınması şart. Böylece şef ve tonmayster birlikte çalışarak karşılıklı yohâkim olmanın yolu defalarca hata yap rumlarını katabiliyor ve eserin daha detaylı montajlanması sağlanıyor. Seni bugüne kadar en çok uğraştıran kayıt hangisiydi? En uzun süren Ryuichi Sakamoto’nun solo piyano kayıtlarıydı. En çok uğraştıran YoYo Ma’nın İpek Yolu projesiydi. En son Borusan’ın Fazıl Say Festivali’ndeki kayıtları yaptın. Yakında piyasaya sunulacak bu kayıtların akışını anlatır mısın? Projenin başından sonuna genel ses koordinatörü bendim. Çok ciddi bir ekip vardı: Video ekibi, Cemal Noyan ve İmaj Stüdyoları, canlı ses düzeninde Türkiye’nin en deneyimli isimlerinden Alp Turaç, 1000’e yakın klasik albüm yapmış tonmayster Jean Martiel Golaz ve resim seçici olarak Naci Özgüç ile birlikte çalıştık. 11/12’de kayıt odasını kurmakla başladık. Ertesi gün kayıt için gereken “stereo” balansı kurmak için mikrofon yerleri belirlendi, bu çalışma 13/12 gecesine kadar sürdü ve gecenin sonunda istediğimiz düzeyde kayıt almaya hazırdık. 14/12 günü genel prova ve giysili prova yapıldı ve 130 kişilik orkestrayla Ney Konçertosu ve Mezopotamya Senfonisi seslendirildi. Gecenin sonunda tüm sahnenin mikrofon pozisyonları işaretlendi ve sahne tamamen boşaltıldı. 15/12 günü Quartet, Quintet, Duet ve Fazıl’ın ses projesi için prova, akış ve kayıt alındı ve akşamında aynı düzende konserler gerçekleştirildi. Konser sonrasında ertesi günün eserleri olan İpek Yolu, Anadolu’nun Sessizliği ve Universe için tüm sahnede yeniden büyük orkestra düzeni kuruldu. Nefes alacak vakit bulamadan, kan ter içinde çalıştığımız 5 günde sahne amiri Sadettin Günay’ın emekleri olağanüstüydü. ARTAM DERGİSİ 2012 MÜZAYEDE REKORLARINI AÇIKLADI ? Kültür Servisi İstanbul Modern Sinema, Oscar’a aday filmlerin gösterimini yapmaya hazırlanıyor. 1020 Ocak tarihleri arasında İstanbul Modern Sinema’da düzenlenecek “Oscar’ın Yabancıları” başlıklı program, “Yabancı Dilde En İyi Film” kategorisine aday adayı filmleri bir araya getiriyor. Programda, aralarında, “Yasak Aşk”, “Yukarıdaki Çocuk”, “Tepelerin Ardında” ve “Can Dostum” filmlerinin de bulunduğu, 71 ülkenin adaylarından öne çıkan 9 film yer alıyor. Osman Hamdi Bey’in “Vazo Yerleştiren Kız” adlı yapıtı. ‘Oscar’ın Yabancıları’ İstanbul Modern Sinema’da Osman Hamdi Bey zirvede ? Antik AŞ Müzayede Evi’ne bağlı Artam dergisinin açıklamasına göre Türk sanatının 2012 müzayede rekorları listesinde klasiklerde Osman Hamdi Bey, çağdaş sanatta ise Erol Akyavaş ilk sırada yer aldı. Kültür Servisi Antik AŞ Müzayede Evi’ne bağlı Artam dergisi, 2012’de Türk sanatının müzayede rekorlarını açıkladı. Türk sanatının 2012 müzayede rekorları listesinde klasiklerde Osman Hamdi Bey, çağdaş sanatta ise Erol Akyavaş ilk sırada yer alırken en yüksek değerli ilk 10 yapıtın toplamı 15 milyon lirayı buldu. İlk sırada, Osman Hamdi Bey’in Antik AŞ müzayedesinde 3 milyon 280 bin liraya satılan “Vazo Yerleştiren Kız” adlı yapıtı yer aldı. Yapıt, 5 milyon liraya satılan “Kaplumbağa Terbiyecisi”nden sonra Türkiye’de satılan en değerli ikinci yapıt oldu. Listenin ikinci sırasında ise Erol Akyavaş’ın “Enel Hak” adlı yapıtı yer aldı. Yapıtın 2 milyon 780 bin liraya satılması çağdaş Türk sanatı rekoru olarak kayıtlara geçti. Londra Sotheby’s müzayedesinde Nejad Melih Devrim’in 2 milyon 100 bin liraya satılan soyut çalışması, yurtdışında bugüne kadar satılan en değerli çağdaş Türk yapıtı rekorunu kırdı. Erol Akyavaş’ın 1 milyon 600 bin liraya satılan “Fallen City I” adlı yapıtını, Türk resminin önemli adlarından Hasan Rıza izledi. Sanatçının “Fatih’in İstanbul’a Girişi” tablosu 1 milyon 260 bin liraya satılırken bunu sırasıyla Mübin Orhon’un “Soyut Kompozisyon”, Ferruh Başağa’nın BİR YILDIR SÜREN ‘RUHİ SU 100’ ETKİNLİKLERİ SONA ERİYOR Kapanış konserle Kültür Servisi Türk halk müziği sanatçısı Ruhi Su’nun doğumunun 100’üncü yılı nedeniyle düzenlenen “Ruhi Su 100” etkinlikleri, 30 Aralık’ta Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde verilecek konserle son bulacak. Saat 19.00’da başlayacak konser ücretsiz izlenebilecek. Büyük ustanın sanatını, toplumculuk anlayışını, hayatını, amaçlarını yaşatmak, geliştirmek, geleceğe taşımak amacıyla Ruhi Su Kültür ve Sanat Derneği tarafından düzenlenen konserde, aralarında Cahit Berkay, Emin İgüs, Güvenç Dağüstün, Karabey Aydoğan, Yusuf Başaran’ın da bulunduğu pek çok sanatçının yanı sıra, Ruhi Su Dostlar Korosu, Bilkar Ruhi Su Çocuk Korosu, Grup Yorum ve Shaman Dans Tiyatrosu da katılacak.Yaklaşık bir yıldır devam eden “Ruhi Su 100” etkinliklerine Ahmet Ümit, Timur Selçuk, Cevat Çapan, Haydar Ergülen, Sennur Sezer, Hilmi Etikan’ın da aralarında bulunduğu, sanat ve edebiyat dünyasından pek çok önemli isim destek verdi. Etkinlik kapsamında imza günleri, sergi, konser, panel, film gösterimlerinden oluşan 20’yi aşkın etkinlik düzenlendi. BEDRİ RAHMİ ÇIRAĞAN SARAYI SANAT GALERİSİ’NDE Boya ve yazmalarla bir ‘İstanbul Destanı’ Kültür Servisi Çırağan Sarayı Sanat Galerisi, dünyaca ünlü şair ve ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu’nu, doğumunun 102. yılını anlamlı bir sergiyle anıyor. 4 Ocak’ta açılacak “İstanbul Destanı” başlıklı sergide yazma, gravür, seramik, heykel, vitray, mozaik, hat gibi farklı formlarda eserler üreten, geleneksel süsleme ve halk el sanatlarında seçtiği motifleri yapıtlarında Batı’nın teknikleriyle birleştirerek kullanan Eyüboğlu’nun yağlıboya tabloları ile yazmalarından oluşan 50 eseri yer alıyor. “İstanbul Destanı” sergisi, 19 Şubat’a kadar ziyaret edilebilir. “Mavi Akdeniz”, Orhan Peker’in “Ayçiçeği Tarlasında”, Adnan Çoker’in “Retrospektif” ve Burhan Doğançay’ın “Özgür Olmak İçin Doğmuş” adlı yapıtları takip etti. Konuyla ilgili açıklama yapan Antik AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Artam, 2012 yılında sanata olan ilginin artışına dikkat çekti. Artam, “Bu yıl Türk sanat piyasasında oluşan rekorlar çok sevindirici boyutta, fakat bu fiyatlar yalnızca sanatçıların başyapıt niteliğindeki yapıtları için söz konusu. Usta sanatçıların birçok yapıtı hâlâ çok uygun fiyatlara alınabiliyor. Bu da piyasamızda ‘en iyinin en iyisini’ arayan bir alıcı grubu olduğunu işaret ediyor” ifadelerini kullandı. Durning hayatını kaybetti ? Kültür Servisi Amerikalı sinema ve sahne sanatçısı Charles Durning, hayatını kaybetti. “The Best Little Whorehouse in Texas” ve “To Be or Not to Be” filmleriyle iki defa Oscar’a aday gösterilen Durning, “The Kennedys of Massachusetts” adlı televizyon mini dizisindeki rolüyle, 1991’de Altın Küre’de “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödülünün de sahibi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle