27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 KASIM 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 ‘İnsan Atatürk’e yakın plan Ulusu imzalı ‘Atatürk’ün Yanı Başında’ adlı kitap, Atatürk’ün ‘nasıl bir okur’ olduğuna ışık tutuyor. GAMZE AKDEMİR CHP’de ‘büyük Türk milleti’ krizi AYŞE SAYIN AKP’den ‘yedek’ önerisi tatürk’ün kütüphanecisi Nuri Ulusu’nun anılarından derleyerek hazırladığı ve vefatının ardından oğlu Mustafa Kemal Ulusu tarafından bitirilen “Atatürk’ün Yanı Başında / Çankaya Köşkü Kütüphanecisi Nuri Ulusu’nun Hatıraları” adlı kitap raflarda. Nuri Ulusu her ne kadar kendisini “Atatürk’ün kütüphanecisi” olarak nitelemişse de Atatürk’ün hayatındaki yeri bu sıfatın içerdiği anlamın çok ötesinde. 19271938 yılları arasında, on iki yıl boyunca Atatürk’ün en yakınındaki isimlerden, yakın yardımcılarından, Çankaya Köşkü’nün kütüphanecisi Atatürk’ün ölümünde de başucunda olan isimlerden biri. Hatta oğlunun ismini Mustafa Kemal koyacak kadar ona bağlı bir yoldaş. Atatürk’ün ölümünden yıllar sonra oğul Mustafa Kemal Ulusu’nun yüreklendirmesiyle, anılarını öncelikle “insan Atatürk”ü anlatma gayesiyle 1972’de titizlikle kaleme almaya başlamış Nuri Ulusu. 1979’da vefatından sonra ise yarım kalan kitabını oğul Ulusu yine yıllara yayılan bir çalışma sonucu tamamlamış. Önemli kaynak niteliğindeki kitabı, hiçbir yerde yayımlanmamış Atatürk resimlerinin yanı sıra onlarca bilgi ve belgenin ışığında, yıllara yayılan bir araştırma sürecinden süzülerek kaleme almış oğul Ulusu. Atatürk’ü ikon olarak değil insan olarak anlatan kitapla Atatürk’ün evine, sofrasına, yanı başına, kitap ve düşün dünyasına ve devrim çalışmalarına konuk ediyor okurları Ulusu. Ve Atatürk’ün kütüphanesinde hemen her konuda, tarih, askerlik, edebiyat, hukuk, ekonomi ve sosyoloji kitaplarının bulunduğuna dikkat çekerek başlıyor söze: “En çok tarih kitabı bulunurmuş. Hatta babama ‘Savaşlarımı kitaplardaki bilgim saye A Atatürk bir generalle harita üzerinde çalışıyor. (Nuri Ulusu ayakta sağda) Atatürk’le Yeni Türk Alfabesi çalışması. (Solda, tahta başında yazan Nuri Ulusu). sinde kazandım’ demiş. Türk ve İslam tarihi üzerinde de çok durmuş ve çok detaylı çalışmalar yapmış. Romanların da vazgeçilmezleri arasında olduğu bilinir. Reşat Nuri Güntekin’in ‘Çalıkuşu’ ile Aka Gündüz’ün ‘Dikmen Kızı’nı severek okuduğunu söylemiş babama. Hayatı çoğunlukla kütüphanede geçiyor, 4 bin 500 5 bine yakın kitabı var Atatürk’ün. Babam ‘keten mendil taşırdık’ derdi, gözleri kızarıp yaşarana dek kaptırıp uzun saatler boyu okurmuş. Dil, alfabe başta olmak üzere tüm devrim çalışmalarında yine hep okur, araştırmalar yaparmış. ‘48 saat fasılasız, uyumadan çalıştığımızı bilirim ’ derdi babam. Bir de bir anekdot, sayfa kıvırmayı hiç sevmezmiş, kitaba asla zarar vermezmiş.” Atatürk’ün yurt gezilerine de mutlaka kitaplar götürdüğünü yazan Ulusu, en fazla kitabı İstanbul’a giderken taşıdığını yazıyor: “Kutularla derdi babam. Babama aynen şöyle demiş: ‘Şimdi yeni bir savaşımız başlıyor. O da kültür ve sanat savaşımızdır ve okumakla, kitapla olur; işte şimdi cephane taşıdığımız o sandıklara kitaplarımı koy, bu sandıklarla taşınsın, cephanenin yerini artık kitaplar alsın.’” Kitapta dikkat çeken bir nokta da Atatürk’ün yazarlığa ve gazeteciliğe gençlik yıllarında merak sararak sonrasında nasıl devam ettiğine dair verilen bilgiler. Atatürk’ün zaman zaman da bazı gazete ve mecmualara yazılar, makaleler yazdığı bilinir. Ulusu, kitabında Cumhurbaşkanlığı döneminde de yazarlığını devam ettirdiğini ama yazılarını kendi adı yerine o gazete ve mecmualardaki bazı yazarların adları ile yayımlattığını da vurguluyor. Hatta bazılarını kurum adları ile Mustafa yayımlatmış AtaKemal Ulusu türk, bilhassa Ha Atatürk’ün gazeteciliği ‘Keten mendil taşırdık’ tay davası sırasında yazdığı önemli makalelerde bunu çokça yapmış. Ulusu, babasının Atatürk’ün yazma eylemine dair en yakın şahit olduklarının ise Vakit adlı gazeteye yazdığı yazılar olduğunu ve bunların Asım Us ad ve imzasıyla yayımlandığını ifade ediyor. “Büyük Nutuk” ise bunların dışında elbette, onu yazdığı sırada Nuri Ulusu yine Atatürk’ün yanı başında. Atatürk’ün yazarları sıklıkla Köşk’e davet ettiğini de anlatıyor Ulusu. Sıkı takip ettiği vatansever şairlerin başında Namık Kemal, M. Emin Yurdakul ve Tevfik Fikret’in geldiğini, Ziya Gökalp’i çok takdir ettiğinin de bilindiğini ifade ederek şöyle devam ediyor: “Yunus Nadi, Necmettin Sadak, Falih Rıfkı Atay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi birçok yazarımız için ‘Milletin uyanmasında, memleketimizin gelişmesinde çok büyük rolleri ve hizmetleri olacağından kimsenin şüphesi bulunmamalıdır’ demiş. Ayrıca çok iyi Fransızcası olan Atatürk, Fransızca kitaplara ayrı bir önem vermiş hep. Hayranı olduğu J.J. Rousseau ile gençliğinde tanışmış olmasını keyifle anlatırmış. Montesquieu’yu da çok seviyor. Fransız tarihi ve şiirleri üzerine konuşmayı çok sevdiği Yahya Kemal’i savaşın ilk yıllarından, Büyükada’da tanıdığını söylermiş.” ANKARA CHP’nin yeni anayasayla ilgili hazırladığı “yasama” önerilerinde milletvekili yemininden “Büyük Türk milleti” ifadesinin çıkarılması, grup içinde krize neden olurken BDP, “açlık grevleri” nedeniyle “yeni anayasa masası”ndan kalkmayı gündemine aldı. Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na açlık grevleri nedeniyle “yasama” bölümüne ilişkin önerisini sunmayan BDP’li Komisyon Üyesi Altan Tan, “Hükümet adım atmazsa, sadece anayasa değil, tüm komisyonlardan kalkarız” dedi. CHP’nin komisyona sunduğu “yasama” bölümüne ilişkin önerisinde milletvekili yemininden mevcut anayasadaki “Türk milleti” ifadesinin çıkarılması grup içinde krize yol açtı. CHP’li bir grup milletvekili, Meclis kulisinde karşılaştıkları Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Rıza Türmen’e “Büyük Türk milleti ifadesi çıkarılamaz” diye tepki gösterdi. Milletvekillerinden gelen tepki üzerine gerilen Türmen, “Henüz benimsenmiş, kabul edilmiş bir şey yok. Ama metinde Atatürk ilke ve devrimleri var, namus, şeref, her şey var” diyerek arkadaşlarını yatıştırmaya çalıştı. Bazı milletvekillerinin, “Büyük Türk milleti ifadesini neden yemin metninden çıkardınız?” sorusu üzerine de Türmen, “Zaten Türk milleti ifadesi anayasanın başlangıç bölümünde var. Bizim büyüklüğümüzü bırakın başkaları takdir etsin” karşılığını verdi. Ancak milletvekillerinin “Türk milleti var mı yok mu?” diyerek net yanıt isteyince Türmen, “Önerilerimiz henüz netleşmedi. Daha bu bölümle ilgili çalışma da başlamadı” karşılığını verdi. Milletvekillerinden gelen tepki üzerine CHP’nin “milletvekili yemini”ne ilişkin maddeyi “revize edebileceği” belirtildi. AYŞE SAYIN ANKARA AKP, yeni anayasada “ara seçim” uygulamasını kaldırmak için “yedek milletvekilliği” önerdi. AKP’nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sunduğu öneriye göre, kesinleşmiş yargı kararı vekilliğine engel olduğu için parlamentoya giremeyen Hatip Dicle’nin durumunda olan ya da ölen vekiller yerine, aday olan ancak seçilemeyen ilk aday, “yedek”ten parlamentoya girecek. AKP’nin TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sunduğu “yasama” bölümüyle ilgili önerileri netleşmeye başladı. Parlamenter sistem yerine “başkanlık” öneren AKP’nin en radikal diğer önerisi ise “yedek milletvekilliği” oldu. AKP, önerisinde, Dicle’nin durumu ve AKP Ordu Milletvekili Harun Çakır’ın ölümü nedeniyle parlamentonun 2 eksikle yeni yasama yılına başlamasını dikkate aldı. AKP’nin önerisine göre yedek milletvekili olmak için partilerin sundukları aday listelerinde yer almak gerekecek. Buna göre, örneğin bir ilden 3 milletvekili çıkaran partinin bu vekillerinden birinin ölmesi ya da vekilliğinin düşürülmesi durumunda, aday listesinde 4. sırada yer alan isim “yedek”ten parlamentoya girecek. Böylece TBMM’de her durumda 550 milletvekili görev yapacağı için, ara seçime gerek kalmayacak. Yedek milletvekilliği “bağımsız” milletvekilleri için de geçerli olacak. Bağımsızlar adaylıklarını koyarken kendi yedeklerini de belirleyecek. ACI KAYBIMIZ MECLİS DARBE KOMİSYONU’NUN DİNLEDİĞİ MEHMET AĞAR İŞKENCEYİ TANIMLADI ‘Sert sorgu yöntemi’ ERDEM GÜL Canımız, oğlumuz, ağabeyimiz, TMMOB Mimarlar Odası Genel Merkezi eski Genel Sekreterlerinden Mimar (ODTÜ) ALİ SÜHEYL KIRÇAK’ın 68’li sosyalist yüreği 10 Kasım 2012 tarihinde İzmir’de durdu. Vasiyeti gereğince güzel bedeni tedavi gördüğü hastanenin bağlı olduğu Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne bağışlanmıştır. Annesi: Perihan Kırçak Kardeşleri: Zuhal Kırçak Dalgıç Süer Kırçak Mehmet Ağar ANKARA TBMM Darbe ve Muhtıraları İnceleme Komisyonu, bir dönemin en önemli ismi, eski Bakan Mehmet Ağar’ı cezasını çektiği Aydın Yenipazar Kapalı Cezaevi’nde dinledi. Ağar, “Susurluk’la bir ilgisi bulunmadığını” söylerken, “İşkence nedir” sorusuna ise “İşkence sert sorgu yöntemidir” yanıtını verdi. Ağar, cezaevinde gerçekleşen görüşmede, Susurluk olayından 28 Şubat’a ve faili meçhullere kadar soruları yanıtladı. Ağar, Susurluk olayı ile ilgili sorulara “Susurluk olayı ile bir ilgim yok” derken, Susurluk kazasında ağır yaralanan eski DYP Milletvekili Sedat Bucak’ı “devlete silahlı olarak destek vermesi” için kendisinin ikna ettiğini söyledi. Aynı kazada yaşamını yitiren Emniyet Müdürü Hüseyin Kocadağ için de “Kahraman bir polis” ifadesini kullanan Ağar, devlet içinde sistematik yasadışı yapıların olamayacağını kaydetti. Derin devleti “Musul ve Kerkük’ten başka toprak kaybetmemektir” şeklinde tanımlayan Ağar, komisyonun “İşkence nedir” sorusuna ise “İşkence sert sorgu yöntemidir” yanıtını verdi. Ağar kendi çalıştığı dönemde bütün istihbaratın MİT’te olduğunu ancak bugün Emniyetin daha güçlendiğini anlattı. Geçen hafta eski Başbakan Tansu Çiller’in anlattığı MOSSAD ile PKK konusunda yaptıkları görüşmeyi Ağar da doğruladı. Ağar, gazetemiz yazarı Uğur Mumcu’nun cinayetine ilişkin Mumcu’nun eşi, TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu’ya “Bir tuğla çekersem, altından çok şey çıkar” ifadesini kullanmadığını da bir kez daha yineledi. Ağar, 28 Şubat sürecine ilişkin soruları yanıtlarken terör sorununa değinerek, “90’lı yıllarda PKK çok güçlüydü ama şimdi değil. O dönemde askerlerimiz bölgedeki dini yapıyı ihmal ettti. Oysa bu mozaiği bir arada tutan tutkal İslamdır” diye konuştu. T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2012/119 Esas Davalı Fatma Tuncer’in maliki olduğu Kayseri ili, Talas ilçesi, Erciyes köyü (mahallesi), 22 pafta, 3440 parsel sayılı taşınmazın 13,150,00 m2’lik kısmı m2 birim fiyatı 2,00 YTL. bedelle MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI VE MALİYE HAZİNESİ lehine Kamulaştırılmak üzere mahkememizde değer tespiti ve tescil talebi ile açılan davanın yapılan yargılaması sırasında kamulaştırma kararına karşı ilan tarihinden itibaren 30 gün içerisinde idari yargıda iptal davası, adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açılabileceği; açılacak davalarda husumetin MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI VE MALİYE HAZİNESİ’ne yöneltileceği ve mahkemece tespit edilen değerin hak sahibi adına Kayseri T.C. Ziraat Bankası şubesine yatırılacağı, idari yargıda dava açanların yürütmeyi durdurma kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve taşınmazın kamulaştırma bedeli üzerinden davacı idare adına mülkiyet hakkının tescil edileceği, konuya ve tapınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin ilan tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri ilanen duyurulur.01/11/2012 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 70350)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle