Katalog

11 KASIM 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yurttaşlar, Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı’ndaki yatağını karanfillerle donattı 7 Ata’ya büyük saygı İstanbul Haber Servisi Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 74. yıldönümü nedeniyle İstanbul’da hayatını kaybettiği Dolmabahçe Sarayı’nda, Şişli’de müzeye dönüştürülen evinde ve Taksim Cumhuriyet Anıtı önünde resmi anma törenleriyle anıldı. Dolmabahçe Sarayı’nın Harem Bölümü’nün, 71 numaralı odasında düzenlenen anma töreni, TBMM Meclis İdare Amiri Mustafa Kabakcı, Türk Silahlı Kuvvetleri adına Albay Haluk Vergül, İstanbul Vali Yardımcısı Ahmet Deniz ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Kapaklıkaya’nın buketlerini Atatürk’ün ebediyete intikal ettiği yatağın üzerine bırakmasıyla başladı. Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu saat 09.05’te sirenlerin çalmasıyla birlikte saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra Mavi Salon’a geçen Kabakcı, Dolmabah Atatürk Yıkıcılığı ve Tek Miras İktidar 29 Ekim gününün halk coşkusundan ders çıkardı ve 10 Kasım günü barikatları kaldırdı, Atatürk büstlerine çelenk koyup saygı duruşunda bulunmayı “serbest” bıraktı! Sözde halkın iradesinden neredeyse her konuşmasında dem vuran Bay Muktedir, halkın Atatürk iradesi söz konusu olduğunda, yasaklamacı, darbeci, biber gazcı, copçu, polisçi, hapishaneci neredeyse. Neden böyle, sorusunu sormadan önce şu saptamayı yapalım: RTE iktidarı uzun süredir Atatürk’ün “kökünü” toplumdan ve ülkeden kazımak için adım adım çalışıyor. Birileri çetelesini tutuyor olabilir, son bir iki yılda yapılanları rahatça herkes anımsayabilir: Anma günlerinde Atatürk’e çelenk koymayı yasaklamak, heykel veya büstlerin önüne polis, jandarma dikmek, okul girişlerinden Atatürk köşelerini kaldırmaya kalkışmak, okup kitaplarında Atatürk’ten neredeyse bahsetmemeye çalışmak, milletin ulusal bayramları istediği gibi kutlamasını yasaklamaya kalkışmak, bayramların nasıl kutlanacağına ilişkin RTE hükümetinin vereceği kararlara halkın uymasını istemek... Üniversitelerde alınan önlemlerden yeni YÖK yasa tasarısına kadar... Özellikle son yıllarda ellerine geçen her fırsatı Mustafa Kemal yıkıcılığı için fırsat sayan bir iktidar ve adamları.. Bunlar kafayı mı yedi, diyesi geliyor insanın! ??? Bir millet, ülkesinin kurtuluşunu ve kuruluşunu gerçekleştiren ve ileri uygarlığa doğru yola çıkaran liderine gönül borcunu ve saygısını anlamlı günlerde dile getirmek ve yaşamak istiyor. Bunu engellemeye, yasaklamaya kalkışmak ne iş? Sanıyorlar ki, aldıkları yüzde 49 oy da Atatürk karşıtı! Heyhat ki heyhat! Halkın dünkü o büyük yürüyüşünü, sevgi ve saygısını seyrediyorum bir yandan ve diyorum ki, kendi ruhlarında ve beyinlerinde esamesi bile olmayan kadirşinaslık ve karşılıksız gerçek vefa duygusu ülke içinde nasıl sel gibi akıyor. Bunu da mı görmüyorlar bilemiyorum. Ne der muktedirler muhaliflerine sık sık: kalpleri var, onlarla kavramazlar; gözleri var, onlarla görmezler; kulakları var, onlarla işitmezler. Bir ulusun birleşebileceği daha büyük bir olay ne ola ki: Kurtuluş, Kuruluş ve buna önderlik edenden başka? O halde birleşecek hiçbir şey yok demektir ve gelecek de tartışmalıdır. Bu çok temel var oluşu reddetmeyen ve tartışmayan bir iktidarla herkes ortak bir yön bulabilir ama bu temel gerçeği reddeden bir iktidarla hiçbir yazgı birliği görmemek de o derece meşru olur... Dün sel gibi akan halk bunun ayırdında, iradesine sahip; ama ya iktidar? ??? Bay Muktedir kadar büyük iktidar hırsı olan bir insan daha ülkeye geldi mi bilmiyorum. Atatürk’te bile bu hırs yoktu! Atatürk hırsıyla değil, bilgeliğiyle, liderliğiyle ve gerçekleştirdikleriyle halkın gözdesi oldu. Bay Muktedir ancak Atatürk’ü yıkarak kendisine yeni bir ülke ve yer açabileceğini görüyor. Atatürk’ü ancak böyle aşabilecek! Yeni bir ülke yeni bir rejim, yeni nesiller, yeni bir lider... Bütün bunlar ancak geçmişin kökünü kazıyarak yapılabilir. Bu nedenle, ülkede bütün yetkileri, Atatürk’ün sahip olduklarından bile daha büyük bir iktidar gücünü, tek başına üstlenmesi gerek. Ama bu bir o kadar da imkânsızı denemeye kalkışmaktır. 3040 yıl, astığım astık kestiğim kestik kanlı bir iktidar dönemi geçse bile, bu başarılabilir mi? Hayır ama toplumu daha derinlemesine yarar, böler, parçalar. Bir siyasetin böyle bir ülkeden ne yararı olabilir diye düşünüyorum ve bir yanıt bulamıyorum. Ancak birleştiricilik siyasete başarı kazandırabilir, yanılıyor muyum? 29 Ekim’e, 10 Kasım’a ve bu büyük millete baktım. Hayır yanılmıyorum! ??? Atatürk’ün bize bıraktığı tek miras vardır: Akıl ve bilim. Atatürk bize ne bir dogmasöz, ne Kuranayet bıraktı ne de başka bir şey... Sadece akıl ve bilim... Bu kadar.. Akıl, sezgi, bilimsel düşünce ve geçmişin bize devrettiği birikimle, sorunları çözebiliriz. Atatürk, sorunları böyle çözerek ilerledi ve kalan sorunları, yeni ortaya çıkacak sorunları çözmeyi de sonraki nesillere bıraktı. Başka çaremiz yok. Yeni bir Atatürk yok. Durumu bize bıraktığı tek mirasla çözeceğiz. Büyük sevgi ve saygı; geçmişe, Atatürk’e ve bize bıraktığı mirasa... SAYGI NÖBETİ İLK KEZ POLİSTEN 1 Aralık’ta yürürlüğe giren yasa kapsamında “TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı’na bağlı saray ve kasırlarda güvenliğin asker değil, polis tarafından sağlanacağı” gerekçesiyle, Atatürk’ün 10 Kasım 1938’de saat 09.05’te hayata gözlerini yumduğu odada Türk bayrağı örtülü yatağının iki yanında ilk kez 2 polis saygı nöbeti tuttu. çe Sarayı Özel Defteri’ni imzaladı. Törenin ardından, “Fotoğraflarla Atatürk” sergisi gezildi. Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu oda, sabah saatlerinden itibaren yurttaşların akınına uğradı. Genç, yaşlı, çocuk, yurttaşlar, Atatürk’ün yatağını karanfillerle donattı. Ziyaretçiler arasında, Kore ve Kıbrıs gazileri de yer aldı. Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda düzenlenen anma törenine İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Yalçın Ataman, Emniyet Akına uğradı Müdürü Hüseyin Çapkın, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Göksel Gümüşdağ, İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, askeri erkân, gaziler, sivil toplum kuruluşları katıldı. Çelenklerin bırakılmasının ardından, saat 9’u 5 geçe siren sesleriyle birlikte saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşu sırasında Taksim’den geçen otomobiller, otobüsler de durdu. Tören nedeniyle alanda yoğun güvenlik önlemleri alınırken, yüksek binaların üzerinde keskin nişancılar görev yaptı. İstanbul Barosu üyesi avukatlar da cüppeleriyle Cumhuriyet Anıtı’nın önünde saygı duruşunda bulundu. Grup adına açıklama yapan Baro Başkanı Kocasakal, “Kuruluş değerleriyle topyekun bir hesaplaşma söz konusudur. Hal böyleyken bilmeni isteriz ki emanetin emin ellerdedir. Fikrimizde ve kalbimizdesin” dedi. Şişli’deki Atatürk İnkılap Müzesi’nde de resmi tören düzenlendi. Müzedeki Atatürk büstüne buketlerin konulmasının ardın Emanetin emin ellerde dan Şişli Kaymakamı Mehmet Öklü, müze anı defterini imzaladı. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül de müzenin önünde toplanan vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmada, “Bağımsızlık, özgürlük diyorsak, inançlara saygıyı, laikliği savunuyorsak, din, dil, ırk, kültür ve mezhep farkı gözetmiyorsak, Arap Yarımadası’nda yaşanan olaylar Türkiye’de yaşanmıyorsa, bunu Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına borçluyuz” diye konuştu. Tören sırasında yurttaşlar gözyaşlarını tutamadı. Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen resmi anma töreninde Özel Ataşehir Adıgüzel Güzel Sanatlar Lisesi öğrencilerinin hazırladığı “Atatürk Oratoryosu” ayakta alkışlandı. Piyanist Tuluyhan Uğurlu, Kadıköy Tepe Nautilus Alışveriş Merkezi’nde “Mustafa Kemal Atatürk ve Güneşin Askerleri” isimli eserini seslendirdi. Büyük Önder Atatürk aramızdan ayrılışının 74. yıldönümünde İstanbul’da da özlemle anıldı 9’u 5 geçe hayat durdu KADIKÖY BELEDİYESİ 7 km’lik saygı zinciri Kadıköy Belediyesi gönüllüleri, FenerbahçeBostancı sahil yolunda 7 kilometrelik “Ata’ya Saygı Zinciri” oluşturdu. Saat 9’u 5 geçe binlerce insan bir araya gelerek saygı duruşunda bulunup, hep bir ağızdan İstiklal Marşı ve 10. Yıl Marşı’nı okudu. Katılımın yoğunluğu sebebiyle zincir Maltepe’ye kadar uzadı. Saat 09.05’te denize açılan yelkenciler de saygı duruşunda bulundu. Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Okulları öğrencileri, Atatürk’ün ölümünün 74. yılında fikirlerini, dileklerini ve hayallerini balonlara yazıp saat 09.05’te gökyüzüne bıraktı. Yıldız Teknik Üniversitesi, Atatürk’ü sevdiği şarkıları seslendirerek andı. Akademisyenlerden oluşan koro “Havada Bulut Yok Acep Nedendir”, “Yanık Ömer”, “Cana Rakibi Handan Edersin”, “Fikrimin İnce Gülü” gibi eserleri seslendirdi. Atatürk Havalimanı’nda, saat 09.05’te Türkçe ve İngilizce anons yapılmasının ardından havalimanı çalışanları, pasaport polisi ve yolcular saygı duruşunda bulundu. Google, Türkiye ana sayfasına koyduğu kırmızı karanfille Ulu Önder Atatürk’ü andı. ÇYDD Gençlik Birimi “Atamızın ilke ve devrimlerine sahip çıkıyoruz” sloganıyla anma töreni düzenledi. Kartal Belediyesi, Atatürk’ü An(la)ma etkinlikleri kapsamında çelenk koyma ve saygı duruşu törenlerinin ardından satranç turnuvası düzenledi, Hasan Âli Yücel Kültür Merkezi’nde “Atatürk’e Mektuplar” sergisini açtı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Atatürk’ü, Basın Müzesi’nde düzenlediği “Şiirimizde ve Musikimizde Atatürk” etkinliği ile andı. ? Boğaziçi Köprüsü’nde hareket halindeki araçlarını durduran sürücüler saygı duruşunda bulundu. İstanbul Haber Servisi Büyük Önder Atatürk aramızdan ayrılışının 74. yıldönümünde demokratik kitle örgütleri, yerel yönetimler ve yurttaşlar tarafından özlemle anıldı. Ulu Önder’in hayata gözlerini yumduğu saat olan 09.05’te İstanbul’da hayat durdu. Boğaziçi Köprüsü’nde hareket halindeki araçlarını durduran sürücüler saygı duruşunda bulundu, bazıları da siren sesine kornalarıyla eşlik etti. Kadıköy Belediyesi öncülüğünde 7 km’lik insan zinciri oluşturuldu. ç ayrı noktadan Dolmabahçe’ye Genç Türk isimli inisiyatif tarafından Atatürk’ü anmak için düzenlenen etkinliğe kentin çeşitli semtlerinden katılan yurttaşlar sabahın erken saatlerinde Beşiktaş, Taksim ve Kabataş’ta üç ayrı noktada toplandı. “ Hepimiz Türk’üz, hepimiz Atatürk’üz” yazılı pankartlar ve tişörtler giyen, ellerinde Türk bayrakları taşıyan ve yüzlerine Atatürk maskeleri takan katılımcılar, Dolmabahçe’ye kadar yürüyüş düzenledi. Ulu Önder Atatürk’ün aramızdan ayrıldığı Dolmabahçe Sarayı önünde toplanan kalabalık, “Atatürk ölmedi hepimiz Atatürküz”, “Atatürk gençliği görev başında ”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganlarını attı. Katılımcılar, saat 9’u 5 geçe saygı duruşunda bulundu ve ardından İstiklal Marşı okudu. Ü Beşiktaş, Kabataş ve Taksim’de toplanan binlerce yurttaş Dolmabahçe’ye kadar yürüdü. içbir zaman ölmeyecek’ Basın açıklaması yapan Genç Türk grubunun Genel Başkanı Mehmet Esen, Atatürk’ün hiçbir zaman ölmeyeceğini göstermek için Dolmabahçe’de toplandıklarını vurguladı. Esen şunları söyledi: “Yıllardır 10 Kasım’da Atatürk’ü bize öldürttüler ama artık izin vermeyeceğiz. Atatürk’ü hiçbir zaman öldürmeyeceğiz ve öldürmelerine de müsaade etmeyeceğiz. Ölümünün ardından 74 yıl geçse bile dakikalar boyun ‘H Bir grup bisikletçi de Ulu Önder Atütürk için düzenlenen saygı yürüyüşüne katıldı. ca hayatı sırf onun için durduracağız. Saat 09.05’te bir Atatürk gözlerini yumar ama milyonlarca Atatürk 09.06’da gözlerini mücadele aşkıyla açar. Bizler, Mustafa Kemal’in askerleri, sivil toplum olarak Cumhuriyetin de korkusuz muhafızlarıyız. Birileri ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ lafından rahatsız oluyorlarmış. Onlar, üniformalı askerlerimizi Silivri’ye koysalar dahi bizler durmadan, her daim Mustafa Kemal’in askeri olarak kalacağız. Atatürk bütün anaların evladı, bütün çocukların kahramanı ve bütün Türk gençliğinin idolüdür ve hep böyle kalacaktır.” Konuşmaların ardından kalabalık, kortej halinde Dolmabahçe’den Şişli’deki Atatürk İnkılap Müzesi’nin önüne kadar sloganlar, alkışlar ve marşlar eşliğinde yürüdü. Grup, Şişli Belediyesi öncülüğünde Atatürk İnkılap Müzesi önünden Cevahir Alışveriş Merkezi’ne “Atatürk’e Saygı Yürüyüşü”ne de katıldı. “Hepimiz Türk’üz, Hepimiz Atatürk’üz”, “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” yazılı dev pankartlar açan grup, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile birlikte yürüdü. Sarıgül de katıldı Şişli’de yürüyüş HABER VE FOTOĞRAFLAR: ŞULE KÖKTÜRK, KAAN SAĞANAK, HÜLYA KESKİN, VEDAT ARIK, SERKAN YILDIZ, SİNAN TARTANOĞLU, SELDA GÜNEYSU, İKLİM ÖNGEL, MAHMUT LICALI, HİCRAN ÖZDAMAR, METE KIZIK, BEKİR ŞAHİN, GÜRSU KUNT, CEMİL CİĞERİM, SAVAŞ KÜRKLÜ, SELAHATTİN ŞAHİN.