Katalog

SAYFA CUMHURİYET 11 KASIM 2012 PAZAR 12 Günde 6080 arasında hasta bakan hekimler emeklilik ve özlük hakları ile ilgili ciddi kaygılar taşıyor EKONOMİ 13 Olaya ekonomik açıdan da bakılabilir. Türkiye’de işadamlarının oluşturdukları örgütleri var. Türkiye tüm bu çıkar birliklerini, odaklarını besleyecek zenginlikte de değil. İşadamları grupları arasında çıkar paylaşımı savaşı, siyasal arenaya Sayın Gül, Sayın RTE almaşığı olarak mı yansıyor? Soru listesi uzatılabilir, başka neden ve güdüler de eklenebilir, sade bir TC vatandaşı olarak beklentim, seçimde GülRTE ikilemi yaşamamak, bu tür bir seçenek, arasına sıkışmamak. Böyle bir ikilemle karşı karşıya bırakıldığımızda benim oyum ne Sayın Gül ne de Sayın RTE şeklinde olur. Tıpkı 1983 seçimlerinde vetolarla seçeneksiz bırakıldığımızda olduğu gibi boş oy vermeyi tercih ederim. Kökeni, cinsiyeti, ne olursa olsun, Türkiye’in bağımsızlığını, saygınlığını koruyacak, iç ve dış odaklara karşı dik duracak, hukukun üstünlüğünü sağlayacak, adil, hakça davranacak, herkesin hakkını verecek, kişisel tutkularını, güdülerini gemlemiş, her konuda nesnel davranacak nitelikte bir cumhurbaşkanı özlerim. Yaşamları boyunca kişisel saygınlıklarını korumuş olanların, ülkenin, kurumların da saygınlıklarını koruyabileceklerini düşünürüm. Kişiler taraf olabilir, belli görüşleri olabilir; önemli olan yansız davranabilme olgunluğuna erişmiş olmaktır. İstenmeyen bir ikilem ya da danışıklı bir seçim senaryosu ile karşılaşmamak için, sivil toplum örgütlerine, sosyal medyaya bir görev düşüyor. Seçenekler ortaya çıkarmak belli kişi ya da kişiler üzerinde görüş birliği sağlamak, kamuoyuna tanıtmak ve o kişi ya da kişileri böyle bir seçime oruna gelmeye razı etmektir. Denilebilir ki 2014 için bugünden böyle bir girişim başarısız kalabilir. Ortaya çıkacak aday ya da adaylar yıpratılabilir. Yıpratılamayacak aday veya adaylar bulmak önemlidir. Çamur atılabilir, atılan çamurlar temiz bir ortamda iz bırakmayabilir veya izleri silinebilir. Türkiye Sayın Gül ya da Sayı RTE ikilemi arasına sıkışmamalı; ülkeye, yeni ufuklar açabilecek, yeni seçenekler ortaya çıkarılabilmelidir. Aile hekiminin derdi çok OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA AKP hükümetinin büyük kampanya ile hayata geçirdiği sağlıkta dönüşümün önemli ayaklarından birini oluşturan aile sağlık merkezlerinde çalışan hekimler, bir yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın “yaptıkları iş koruyucu hekimlik değil, reçete yazmak” suçlamasıyla karşı karşıya kalırken bir yandan da emeklilik ve güvence sıkıntısı yaşıyor. Araştırma şirketi Ipsos KMG tarafından yapılan bir araştırma, IMF ve Dünya Bankası desteği ile geliştirilen, sağlık emekçileri ve sağlık meslek odalarının eleştirileri ve önerilerine kulak tıkayarak uygulamaya konulan aile sağlık merkezlerindeki hekimlerin oldukça dertli olduğunu ortaya koydu. Sağlıkta daha iyi hizmet hedefiyle ortaya çıkan ve geliştirilmeye gereksinim duyan sistem, bugün hem Sağlık Bakanlığı hem hekimler hem de hastalar tarafından eleştiriliyor. Ipsos KMG’nin ŞubatMayıs 2012 arasında, İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır ve Samsun’da, şehir merkezinde ve kırsalda, farklı sosyoekonomik kitlelere hizmet veren aile hekimleri ile bire bir görüşme ve gözlemle yaptığı araştırmanın sonuçları özetle şöyle: ? Kira, elektrik, ısınma ve benzeri tüm harcamaları kendileri karşılayan aile hekimleri, ödenek artışlarının sağlık merkezlerinin giderlerinin artışlarının çok altında kalmasından endişeli. Hekimlerin ayrıca, halihazırdaki statüleri ve emeklilik ile ilgili soru işaretleri de var. ? Aile sağlık merkezlerinin kira, elektrik, ısınma sistemi vs. ile ilgili tüm harcamaları aile hekimleri tarafından karşılanıyor. Ancak ödenek artışları bu harcamalardaki artışın çok altında kalıyor. Ayrıca halihazırdaki statü ve emeklilik ile ilgili de ciddi soru işaretlerine sahipler. ? Hekimler gelecekte bu statünün ne yöne gideceği ile ilgili, belediyelere bağlanma, tamamen özelleştirme gibi endişeler taşıyor. Hekimler özlük hakları ile ilgili olarak da sözleşmeli başladıklarını ama gelecekte ne olacağını bilmediklerini belirtiyorlar. ? Bu kaygıların temel sebebi, sistemin başlangıcındaki bazı kuralların yolda değişmiş olması. Örneğin “ASM sınıflandırması diye bir şey yoktu, sonradan çıkardılar” diyorlar. ? Hasta yükünün fazla olması hekimlerin hastalara verdiği hizmeti sınırlandırıyor. Bu yükü yaratan sebeplerin tek tek incelenmesi ve çözüme ulaştırılması bekleniyor. ? Hastalar, istedikleri ilacı yazdırmak, yakınlarına ilaç yazdırmak gibi sistemin izin vermediği birtakım taleplerle gelmekte ve bu talepleri yerine getirilmediğinde hekime karşı olum suz bir tepki gösteriyorlar. ? Kırsal bölgelerde laboratuvar Geçen hafta Çalışma ve Soshizmeti olmaması, en yayal Güvenlik Bakanı Faruk Çekın laboratuvara kan örlik’in, “Son 3.5 ayda yazılan 82.6 neklerinin gönderilmemilyon reçetenin yarısı aile hekimsi ile ilgili sorunlar lerince yazıldı. Aile hekimliği reçete var. Şehir merkezleyazan sistem haline geldi” eleştirisine rinde akciğer röntyanıt veren Dr. Ergün Demir ve Dr. geni çekilebilmesi Veli Atanur, gelinen durumun AKP poiçin hastaların devlitikalarının bir sonucu ve tablonun kendi let hastanelerine eserleri olduğunu dile getirdi. Konuya sevk edilme zoilişkin bilgi veren Demir ve Atanur’a göre, runluluğu belirtiAile hekimine gelenlerin önemli bir kısmı len en önemli “reçete” yazdırdığı için kalıyor. Reçete problemler arayazmayan hekimler müşterileri tarafından sında yer alıyor. “kaydımızı sileriz” tehdidi, 184 şikâyeti ? Coğrafi bölve sonuçta Sağlık Bakanlığı’nın soruşturgelere ve hekimin ma baskısı ile karşı karşıya kalıyor. Günde görev yaptığı yerin 6080 hastaya bakmak durumunda olan demografik profiaile hekimlerinin aile planlaması, aşılaline göre hekimler ma, bebek izleme, 1549 yaş kadın izfarklı endikasyonleme vs. koruyucu sağlık hizmetlerilarla ilgili bilgi ihtine nasıl vakit ayıracağının cevabını yacı içindeler. Ancak isteyen Ergün ve Atanur, “Sağlık mevcut hasta yükünün işletmelerinde müşteri memnuyarattığı zaman kısıtı ve niyeti için poliklinik, reçete ve bakanlığın sınırlandırmailaç tüketimindeki artış sizin ları nedeniyle bu kanalların eserinizdir. Bunun için heçoğuna erişim ile ilgili probkimleri hedef göstermeklemler olduğu belirtiliyor. ten vazgeçiniz” dedi. ‘Sonuç sizin eseriniz’ İstanbul F1 pistine yeni kiracı Ekonomi Servisi İstanbul Park Yarış Kompleksi’nin (İstanbul Formula 1 pisti) işletme hakkı, 2023’e kadar Eylül Oto Kiralama’ya verildi. İstanbul MC Yarış Sporları ve Motorlu Araçlar, 10 Ekim 2012’de ihaleyi kazanmıştı. Ancak yasal süre içinde ilk yıl kira bedeli olan 9.1 milyon lira ve KDV toplamı tutarındaki teminat mektubunu getiremedi. Bunun üzerine Eylül Tarım’dan yıllık kira bedeli 9 milyon lira KDV tutarında teminat mektubunu aldı. 9 Kasım’da sözleşme imzalandı. Savaşa değil yaşama kaynak Ekonomi Servisi Tür? Askeri harcamaların yüzde 5 azaltılmasıyla 12.5 milyon sigortasız yurttaşın genel sağlık sigortası kiye içinde yer aldığı Avrupriminin devlet tarafından ödenebileceği ve 1 milyon göreli yoksul haneye ayda 295.5 TL düzenli gelir pa ve OECD ülkeleri araverilmesinin mümkün olabileceğine dikkat çekildi. sında başta sağlık ve eğitim olmak üzere arasında adalet, sosyal yardım gibi alanlara en az kaynak ayıran ül 1.8 düzeyine indirilmeli. 12.5 milyon sikelerden biri. 57 sivil toplum kuruluşu ve sivil olu gortasız yurttaşın genel sağlık sigortası priminin şumun üye olduğu Kamu Harcamalarını İzleme devlet tarafından ödenmesi ve 1 milyon göreli yokPlatformu bu yıl da ülkede hangi alanlara ne ka sul haneye ayda 295.5 TL düzenli gelir verilmedar kaynak ayrıldığını ortaya koyan bir araştırma si durumunda ortaya çıkan ek kaynak ihtiyacı 1.3 Avrupa yaparak durumu bir mektupla milletvekillerine ar milyar TL ve askeri harcamaların yüzde 5 azal Konseyi Etkin Yargı Komisyotılmasıyla bu kaynak sağlanabilir. dından da medyaya iletti. Sağlık: Türkiye kişi başına sağlık harcaması açı nu’nun 2008 verileriPlatformun ortaya çıkardığı sonuçları ve önerisından Avrupa’da en son sırada iken Sağlık Ba ne göre, üye ülkelerin üllerini şöyle özetlemek mümkün: Sosyal Koruma: Türkiye’de sosyal koruma har kanlığı ve sağlık harcamalarında bir azalma olması ke sakini başına mahkedoğru değil. 2011’de GSYH içindeki payı yüzde meler, savcılık ve adli camaları 2011’de yüzde 13. En son yayımlanmış Eurostat verilerine göre, 4.4 olan sağlık harcamalarının içinden sadece bin yardım harcamaları ortalama 47.1 Avro. Bu AB (27) ülkelerinin sosyal koruma harcamaları de 58’i koruyucu hizmetlere ayrılıyor. Çocuğa Yönelik Harcamalar: Nüfusun yüzde rakam Türkiye’de 10.3 nın 2009’da GSYH’ye oranı yüzde 29.5. Askeri Harcamalar: Askeri harcamaların ge 31’i çocuk olduğu halde 2010’da çocuklar için eği Avro. İç Güvenlik Harcamaçen yılda GSYH’ye oranı yüzde 2.35. Yine SIP tim dışı harcamaların GSYH oranı yüzde 1.19 iken ları: Türkiye’de 2011 yılında RI verilerine göre, Türkiye dünyada en yüksek as 2011’de bu oranın yüzde 1.10 ile sınırlı kaldı. güvenlik harcamasının Adalet Harcamaları: Adalet harcamalarının keri harcama yapan 14. ülke konumunda. Askeri harcamaları azaltılarak, NATOAvrupa GSYH’ye oranı 2011’de binde 46’ya yükseldi. GSYH’ye oranı da 1.18 olaaskeri harcamaların GSYH’ye oranının ortalaması 2014’e kadar binde 43’e düşürülmesi planlanıyor. rak gerçekleşti. İkilem Sayın Gül ve Sayın RTE’nin görüş ayrılığı olduğu izlenimini veren açıklamaları, AKP yanlısı yazarların, yorumcuların, hatta politikacıların tutumları, tepkileri, çift başlılık, tepede çekişme, çatlak gibi söylemlere yol açtı. Gerçekten görüş ayrılığı, tutum farklılığı, çift başlılık var mı, yoksa bu bir görüntü, bir senaryo mu? Bazılarına göre bu danışıklı bir oyun, bir görüntü, yol haritası belli, amaç 2014 yılında Sayın RTE’yi başkan ya da yarı başkan yapmak. Kamuoyu bir çekişme, çift başlılık varmış gibi şimdilik oyalanıyor. Bazılarına göre çift başlılık sendromu yaşanıyor. Çatlak görüntü, algılatma değil gerçek. Olayı doğru çözümlemek, kavramak için tanı koymak, nedenlerini irdelemek gerekir. Gerçekten tepede görüş ayrılığı, tutum farklılığı, çift başlılık söz konusu ise bunun nedenlerini ortaya koymak gerekir. Olay, kişisel beklenti çekişmesi, kişisel yol haritalarının kesişmesi midir? Sayın Gül, Cumhurbaşkanlığı’na ısınmıştır, beş yıllık bir dönem daha cumhurbaşkanlığı yapmak istemektedir. Sayın RTE’nin de kişisel yol haritası hemen hemen bellidir. Anayasa değişikliği ile başkanlık ya da yarı başkanlık sistemine geçiş, 2014 seçimini kazanarak iki dönem başkanlık yapmak, Cumhuriyetin 100. yılına başkan olarak girmek. Olaya böyle bakarsak, kişisel çekişme tanısını koyabiliriz. Yoksa Sayın Gül ve Sayın RTE daha dipteki bir çekişmenin yüzeye vurmuş aktörleri, temsilcileri midir? Daha açık soralım, bu çekişmenin ardında gerçekten F. Gülen cemaati olarak anılan örgütler, bazı İslamcı tarikatların iktidar, güç savaşımı mı vardır? Daha ileri gidelim, dış güçlerin, dış odakların bu çekişmede rolü, etkisi var mıdır? ABD, AB daha ılımlı Gül’ü, buna karşı İslami grup ve örgütler Sayın RTE’yi mi desteklemektedir? Çatlak görüntüsü altında bir dış güçler, dış odaklar çekişmesi mi vardır. Karşılıksız çek arttı Ekonomi Servisi Merkez Bankası tarafından bankalara duyurulan karşılıksız çek sayısı 2012’nin ilk 10 ayında yüzde 55.4 artarak 722 bin 193 adede ulaştı. Ayrıca 2012 Ekim’de geçen yılın aynı ayına göre de karşılıksız çek oranı yüzde 43.6 artışla 78 bin 433 adede yükseldi. Merkez Bankası’na yapılan bildirimlere göre, karşılıksız çek kestiği için verilen yasaklama kararı sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 790 artışla 35 bin 939 adet oldu. Avrupa Türk pazarına göz dikti Ekonomi Servisi Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri (OAİB) Koordinatör Başkanı Ahmet Kahraman, Avrupa ülkelerinin krizden kurtulmak adına Türkiye gibi ihracat pazarlarını çeşitlendirmeye çalıştıklarını belirterek “krizdeki ülkelerin Türkiye’nin geleneksel pazarlarına göz diktiğini” söyledi. Kahraman, yaptığı açıklamada, başta Avrupa ülkelerini etkileyen küresel kriz ve Türkiye’nin komşularında yaşanan sorunlar nedeniyle Altın Küre’ler sahiplerini buldu Ekonomi Servisi UluslarTürkiye’nin etrafının bir ateş arası Halkla İlişkiler Derneği taraçemberine döndüğünü kaydetti. fından 1991’den bu yana düzenlenen Avrupa’ya olan ihracatın ve bu yıl ikinci kez İstanbul’da gerçekgerilediği bir dönemde Türleştirilen “Altın Küre Ödülleri” ödülleri sakiye’nin bu olumsuz duruhiplerini buldu. 31 ödülün verildiği törende, mun üstesinden pazarlarıTürk Telekom çevre, Akmerkez Alışveriş Mernı çeşitlendirerek geldikezi var olan bir ürünün tüketici halkla ilişkileri, Forum Kayseri etkinlik yönetimi, Vodafone Türkiğini anlatan Kahraman ye de sosyal medya halkla ilişkileri kategorilerinde ancak Avrupa’nın kendi ödüle layık görüldüler. Turkcell de Birleşmiş Milletkendi krizini aşmak için ler Özel Ödülü sahibi oldu. “Büyük Ödül”ü Sırbistan Türkiye’nin geleneksel İstatistik Ofisi “Census is note for the future! Take pazarlarına göz diktiğiyour part” adlı projesiyle kazandı. ne dikkat çekti. ‘Onarım boyunca esnafa kolaylık sağlansın’ Ekonomi Servisi Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken, belediyelerin cadde ve sokaklarda yaptığı altyapı çalışmalarının esnaf ve sanatkârı olumsuz etkilediğini ve işlerin durma noktasına geldiğini belirterek, “Onarım süresince iş yapamayan esnaf kamuya yapılacak ödemelerden muaf tutulmalı” dedi. Palandöken, bu tür çalışmalar yapılırken esnaf ve sanatkârın zarar görmemesi için önceden planlama yapılması ve teknik önlem alınması gerektiğine dikkati çekerek gelen kışla birlikte kapatılmayan çukurlar ve çamurun esnafın müşterisini kaçırdığını savundu. Kişi, başı gelir 18 bin doları aşacak Ekonomi Servisi Satın Alma Gücü Paritesi’ne (SAGP) göre, Türkiye’de kişi başına düşen milli gelirin önümüzdeki yıl, 18 bin 834 dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu yılın sonunda ise 17 bin 468 dolar olan kişi başına düşen milli gelirin, 18 bin 92 dolar olarak gerçekleşmesi bekleniyor. 2013 programından derlenen verilere göre, cari fiyatlarla kişi başına düşen gelirin bu yıl sonunda 10 bin 673 dolar olarak gerçekleşeceği, 2013’te ise bunun 11 bin 318 dolara ulaşacağı öngörülüyor. i MOBİLSİAD, verg eşitliği istedi Mobil Ekonomi Servisi ları Adam Servis Sağlayıcı İş rdımcısı Ya an şk Ba i eğ Dern emli bir ön Burak Kır, pazarın global an ol p kısmına sahi emedikoyuncuların vergi öd zenledü leri gibi herhangi bir larını ık ad m ol i tab de meye an dün ’d AD belirtti. MOBİLSİ mada, la ık aç lı yapılan yazı 60’ın e zd yü lar cu “Türk oyun or. Çöüzerinde vergi ödüy ldi. ni züm isteyeceğiz” de Kılıçdaroğlu’ndan işçiye mektup ? CHP lideri, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’nın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmadan önce konfederasyonlara mektup gönderdi, nelere itiraz ettiklerini sordu. MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Türkiye’deki sendikaların yanı sıra uluslararası işçi örgütlerinin de tepki gösterdikleri Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’nı Anayasa Mahkemesi’ne götürmeye hazırlanan CHP, işçi konfederasyonlarını da unutmadı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkİş, DİSK ve Hakİş’e mektup göndererek yasadaki hangi maddelere itiraz ettiklerini sordu. Yasayı Anayasa Mahke mesi’ne götüreceklerine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, konfederasyonlardan da katkı istedi. Bu kapsamda Kılıçdaroğlu, Türkİş, DİSK ve Hakİş’e mektup gönderdi. Dava hazırlığı süresince konfederasyonlarla bir araya gelinebileceği de ifade edildi. CHP’nin sendikalardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, hükümetin Ekonomik ve Sosyal Konsey’i anayasaya koyduğunu ancak yıllardır toplamadığına dikkat çekti.