19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 KASIM 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 15 Beyaz Saray için bile adı geçen Petraeus’un istifasının zamanlaması soru işaretleri doğurdu İstifa nedeni Bingazi mi? Dış Haberler Servisi Washington’da, Irak ve Afganistan’daki uluslararası güçlere komuta ettikten sonra ABD Merkezi Haberalma Örgütü (CIA) direktörlüğünü üstlenen ve adı geleceğin başkan adayları arasında geçen David Petraeus’un istifasının yankıları sürüyor. Petraeus (60), ABD Kongresi’nde ABD’nin Libya’daki konsolosluğundaki ölümcül saldırıda CIA’nın hatalarıyla ilgili ifade vermeden kısa bir süre önce, evlilik dışı ilişki yaşadığını söyleyerek önceki gün istifasını vermişti. ABD medyasına göre ilişki FBI’nın, Petraeus tarafından kullanılan bilgisayarlardan birisine girilip girilmediğini incelemesi üzerine ortaya çıktı. Yine ABD medyasına göre FBI, gizli dosyalara erişebilecek bir isim olarak Petraus’un biyografisinin yazarı Paula Broadwell (39) üzerinde durdu. Petraeus’un ilişki yaşadığı belirtilen, askeri akademi mezunu Paula Broadwell, halihazırda Harvard Üniversitesi’nde araştırma görevlisi ve Londra’da King’s College’da doktora yapıyor. Ne Petraeus ne de CIA, Petraeus’un ilişkisi yüzünden niye istifa etmesi gerektiği veya nasıl bir güvenlik riskinin bulunduğu konusunda net bir açıklama yapmadı. Kimi kesimler istifanın arkasında açıklandığı gibi evlilik dışı ilişki değil, 4 ABD’linin ölümüyle sonuçlanan Bingazi Obama’nın Gözyaşları Bir arkadaşım internette izleme rekorları kıran görüntüleri, “Youtube”dan göndermiş. Obama, genç gönüllüler takımına Chicago’daki karargâhında, zafer ertesinde konuşuyor. Üzerinde siyah pantolon, sıradan bir beyaz gömlek, sıradan bir gri kravat var. Kravat gevşetilmiş. Gömleğin kolları dirseğe dek sıvanmış. Duvarlarda kampanya sloganı “İleri/Forward” posterleri dikkat çekiyor. Kampanya yöneticisi Jim Messina, Beyaz Saray’a 2. kez sahip çıkan başkanı takdim edip geri çekiliyor. Zafer stratejisinin beyni David Axelrod da Messina’nın yanında duruyor. Axelrod, geçen kampanyadan bu yana göbek salmış. Saçları, patronunun saçları gibi kırlaşmış. Obama mikrofonu ayarlayıp konuşmaya başlıyor. Konuşma tonu rahat. İkinci kez seçim kazanan kibirli bir ABD başkanı değil de sanki ders saatleri dışında öğrencilerine “koçluk” yapan bir akademisyen konuşuyor. “Sizlerle gurur duyuyorum!” diyor Obama: “Kampanyada büyük iş başardınız! Ben de gençliğimde Chicago’nun sosyal kampanyalarında yer almıştım. Başta nasıl fark yaratabileceğimden habersizdim. Süreç içinde büyüdüm ve erkek oldum. Siz bana o yıllarımı hatırlatıyorsunuz. Ama siz benden iyisiniz. Benden daha akıllısınız, daha örgütlüsünüz ve daha etkilisiniz!” Seçim sonrasında bile ekibini güçlü biçimde motive etmekten geri kalmayan Obama, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bob Kennedy, umut dalgalarını, göle atılan bir taşın yarattığı dalgalara benzetirdi. O umut dalgaları sizlersiniz. Siz umut dalgaları olacaksınız. Yaşamınızda harika şeyler yapacaksınız. İster devlette çalışın, ister özel sektöre girin; çok başarılı olacaksınız. Bundan eminim!” Ama o ne? Hitabet yeteneği ile dünyayı sarsan başkanın birden sesi titremeye başlıyor ve gözlerinden sicim gibi yaşlar boşalıyor. ABD başkanının ağlamaya başlamasıyla, salonda bir alkış tufanı kopuyor. Gençler bir yandan alkışlıyor, bir yandan da tezahürat yapıyor. Hepi topu “5 dakika”! Beş dakikalık video görüntüsünde, başkanın taraftar kitlesiyle kurduğu özel ilişki kimyasını tüm unsurlarıyla izleyebiliyoruz… Gözü yaşlı Başkan Obama, evet, sütten çıkmış ak kaşık değil. Bunu biliyoruz. Julian Assange’ın isabetli tespitiyle hatta “kuzu postunda kurt” bile denebilir kendisine. Çünkü düşler denli “drone”ların; bilgisayarlarla uzaktan kumanda yönetilen süper teknolojik ve süper ölümcül… insansız hava araçlarının da başkanı Obama! Ama ne ki bu, muhteşem bir “seçim fenomeni” olan başkanın cihana parmak ısırtan sandık stratejilerine kayıtsız kalmamızı gerektirmiyor... Şu an öncelikli olarak ilgilendiğimiz konu da sandık başarısı! Roosevelt’ten bu yana, ABD’de bu düzeyde bir işsizlik oranıyla ikinci kez seçilmiş başka bir başkan yok... Peki, bu mucize nasıl sağlanmış? Obama’nın ilk özelliği, her şeyden evvel “kazanan/winner” olacağına olan güçlü inancı. ABD başkanı, hangi şart altında olursa olsun, “Asla kaybetmem!” diyen kişilik yapısına sahip. İkinci konu; gençlere yaptığı konuşma örneğinde görüldüğü gibi ekibine biçtiği paye. Tepedeki beyin takımından binlerce kişilik gönüllüler ordusuna dek Obama, ekibiyle bir orkestra ahengi içinde çalışıyor... Üçüncüsü; dünkü yazımda anlattığım yaygın “teknoloji kullanımı”. Dış politikada insansız hava araçlarına merakında gördüğümüz devrimci teknoloji tutkusu, Obama’nın sandık stratejilerinde de fark ediliyor. ABD tarihindeki gelmiş geçmiş “en devrimci” ve “en sofistike” diye nitelendirilen seçim stratejisinde, enformasyon teknolojisini başkan sandıkta düpedüz bir silaha çeviriyor ve “hedef seçmenin siyasi DNA’sını çıkarmak” için ekip ile teknolojiyi beraber seferber ediyor. Bu süper alışımı sonra sahaya taşıyor. Yeni oylarla, kararsız seçmeni kazanmak için geleneksel “saha çalışması/ground work” atılımını, sosyal medyadan harekete geçirdiği destekçilerle sonra kapı kapı kampanya yapmak için uyguluyor ve bunları uzun, ayrıntılı bir stratejiyle hayata geçiriyor. 2012 kampanyası, 2008 seçimlerinin akabinde derhal başlatılmış. 2012 zaferini takiben de, 2014 ara seçimleri ve 2016 başkanlık seçimleri için bağış toplama kampanyaları sürüyor…. Parti kısacası sürekli kampanya içinde yaşıyor. 2016’da Obama, bir daha artık başkan olmayacak. Buna karşın 45. başkan, kendisinden miras olarak geriye “devrimci seçim altyapısını” bırakmayı hedefliyor. Bill Clinton’ın, bu son kampanyaya dört koldan verdiği desteği, o da kendinden sonra gelecek olanlar için sürdürmeyi planlıyor... CHP, “bahtsız bedevi”, “kutup ayısı” kapışmasından bir başını kaldırsa bunlarla da ilgilenecek ama nerede o feraset? ? Medyanın yakından takip ettiği, ABD’nin önde gelen isimlerinden Petraeus, önceki gün yasak ilişkisi nedeniyle istifa ettiğini açıklamıştı. Ancak istifanın 15 Kasım’da Senato’nun 4 ABD’linin ölümüyle sonuçlanan Bingazi olayını görüşmesinin öncesine gelmesi dikkat çekti. Görüşmede Petraeus da ifade verecekti. Petraeus’la ilişki yaşadığı söylenen Broadwell, ünlü generalin biyografisini yazmıştı. faktörünün bulunduğunu öne sürüyor. Özellikle muhafazakâr basın Petraeus’un istifasının zamanlamasına dikkati çekiyor. Bazı siyasi gözlemcilere göre, 20102011 döneminde Afganistan’da ABD ve NATO güçlerinin komutanı olduğu dönemde Petraeus ve yazar Broadwell sık sık bir araya geliyordu, bu yüzden ilişkiyi saptamak o kadar da zor değildi. Ayrıca Petraeus gibi medyanın sevdiği, ünlü bir generalin evlilik dışı ilişki gerekçesiyle işi bırakması o kadar da inandırıcı değil. Bill Clinton bile ilişkisinin ve yalan söylediğinin ortaya çıkmasına rağmen başkanlığa devam etmişti. Senato İstihbarat Komitesi Bingazi olayını 15 Kasım’da görüşecek. Petraeus’un da istifa etmese burada ifade vermesi bekleniyordu. Ancak istifasından kısa süre sonra CIA direktörünün artık komitede ifade vermeyeceği de açıklandı. İran uçağının ABD insansız uçağına ateş aşmasının bir hafta sonra ortaya çıkması da kimi kesimlerce bir muamma. Obama, yaptığı yazılı açıklamada, Petraeus’un uzun süredir ABD için olağanüstü hizmetlerde bulunduğunu ifade etti. Bazı gazeteler Obama’nın istifadan son ana kadar haberdar olmadığını, hatta Petraeus’a düşünmesi için vakit verdiğini öne sürüyor. İstifayı kabul eden Obama, “Petraeus, kariyeri boyunca hizmetleriyle ülkemizi daha güvenli ve daha güçlü bir ha Zekâsı ve siyasi hırsıyla tanınıyordu artırma stratejisiyle ABD’yi Irak batağından kurtaran isim. Obama 2010’da Afganistan’ı benzer bir görevle Petraeus’a havale etti. Ancak Obama, gözde generali genelkurmay başkanlığına getirmedi. Petraeus’un CIA’yı, 11 Eylül sonrası terör tehdidine dayalı bir merkezden daha dengeli bir kuruma çevirmeye çalıştığı belirtiliyor. Keskin zekâsıyla ve siyasi hırslarıyla tanınan CIA Direktörü, Beyaz Saray’la ilgili soruları ise yanıtsız bırakıyordu. Eşiyle West Point’te tanışan Petraeus, istifasını açıklarken 37 yıllık evliliğin ardından böyle bir ilişkiye girerek yanlış bir adım attığını söylemişti. ir yılı biraz aşkın bir süre önce B CIA’nın başına gelen Petraeus, kimilerince asker sayısını Zamanlama dikkat çekici le getirdi” ifadesini kullanırken CIA’nın ünlü general olmadan da başarıyla yoluna devam edebileceği mesajını verdi. Petraeus’un görevini geçici olarak yardımcısı Michael Morell üstlenecek. Kalıcı isim olarak adı geçenlerden birisi ise Beyaz Saray terörle mücadele danışmanı John Brennan. ‘Umut dalgaları gibisiniz!’ Hıristiyan Hıristiyan lider lider Dış Haberler Servisi Suriye Ulusal Konseyi (SUK), Katar’da yapılan görüşmelerin ardından eskiden bir komünist olan, Hıristiyan George Sabra’yı yeni lideri olarak seçti. Sabra seçildikten sonra AP’ye verdiği demeçte dünyayı muhalefete koşulsuz yardım etmeye çağırdı. Sabra AA’ya yaptığı açıklamada da “Demokrasi, insan hakları ve ahlakın bölgedeki en iyi temsilcisi Türkiye’dir. Türkiye’nin desteğini asla unutmayacağız” dedi. Sabra, Suriye krizinde komşu Türkiye’nin duruşunu takdir ettiklerini söyledi. Sabra, “Müslüman Kardeşler’in (İhvan) bir Hıristiyanı konsey başkanlığı için desteklemesi farklı kesimlerin bir arada yaşama olgunluğuna eriştiklerinin göstergesidir” diye konuştu. UK’a SUK’a İsrail Gazze’yi vurdu: 4 ölü İsrail’in Gazze’nin doğusuna düzenlediği bombardımanda 4 Filistinli öldü, 30 kişi yaralandı. Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Eşref el Kudra, yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze’nin doğusundaki EşŞucaiyye Mahallesi ile Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kentine düzenlediği saldırılarda 4 Filistinlinin öldüğünü, 2 kadın ve bir çocuğun da aralarında bulunduğu 30 kişinin yaralandığını söyledi. Öte yandan, İsrail Ordu Radyosu, Gazze’den İsrail’e atılan füzenin sınır yakınlarındaki bir askeri araca isabet ettiğini, olayda ölen ya da yaralananın olmadığını bildirdi. (Fotoğraf: AA) SUK, Suriye’de Esad karşıtı diğer gruplarla birleşmenin yollarını aramak için Doha’da toplanmıştı. Önceki gün sona eren SUK başkanlık seçiminde İhvan’ın desteğiyle Sabra SUK’un 3’üncü başkanı seçilmişti. SUK’u finanse eden ABD ve Körfez ülkeleri muhalif grupların birleşmesinden yana. Konseyin önceki gün bir karara varması bekleniyordu ancak iç anlaşmazlıklar nedeniyle karar ertelendi. 1947’de Şam’da doğan Sabra, geçen sene Suriye’den kaçarak Türkiye’ye sığınmıştı. Hem Beşşar Esad hem de Hafız Esad hükümetlerine muhalefet eden Sabra, birkaç defa cezaevine girmişti. Bu arada Suriye’nin güneyindeki Dara’da bir askeri karargâha düzenlenen çifte intihar saldırısında en az 20 Suriye askerinin öldüğü bildirildi. Bombardımanda 30 kişi de yaralandı. Irak Rusya ile dev silah anlaşmasını iptal etti Dış Haberler Servisi Irak, Rusya ile 4.2 milyar dolarlık silah anlaşmasını iptal etti. Irak Başbakanı Nuri Maliki’nin sözcüsü Ali Musevi, anlaşmanın yolsuzluk şüphesi nedeniyle iptal edildiğini söyledi. Musevi, “Maliki Rusya’dan döndüğünde, anlaşmayla ilgili bazı şüpheleri vardı. Dolayısıyla bütün anlaşmayı gözden geçirmeye karar verdi. Konuyla ilgili tahkikat devam ediyor” dedi. Sözcü Musevi, tahkikatın ayrıntıları ve Rusya ile yeni müzakerelere başlanıp başlanmayacağı konusunda bilgi vermedi. Yaklaşık bir ay önce Maliki’nin Rusya ziyaretinde imzalanan işbirliği anlaşması çerçevesinde Irak’ın Rusya’dan 30 adet Mİ28NE tipi gece görüşlü saldırı helikopteri ve 50 adet PantsirS1 tipi kısa menzilli hava savunma sistemi alması planlanıyordu. Irak, ABD’nin muharip operasyonları bittiğinden beri ordusunu güçlendirmeye çalışıyor. Bazı Rus askeri uzmanları, Bağdat’ın Washington’ın baskısı yüzünden anlaşmadan vazgeçtiğini düşünüyor. Irak’ta Maliki’ye muhalif kesimler de Rusya’dan silah alımını eleştiriyordu. CHP’ye birkaç ders
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle