19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 EKİM 2012 ÇARŞAMBA [email protected] 10 EKONOMİ Çelik’in ‘yok’ dediği emeklilik yaşının yükseltilmesine yönelik çalışmalar olduğu ortaya çıktı AKP emekliliğe taktı Ekonomi Servisi Emeklilik yaşına ilişkin tartışmalar bitmek bilmiyor. Bütçe görüşmeleri öncesinde, 4548 yaşında emekliliğe hak kazananların emeklilik yaşını yükseltmeye ilşikin bir çalışma ve bu çalışma hakkında Çalışma Bakanlığı’na ve Başbakan’a sunum yapıldığı bilgileri kamuoyuna sızmış, ancak son kararı başbakan’ın vereceği dile getirilmişti. Son olarak dün sabah Çalışma Bakanı Faruk Çelik tarafından ‘Böyle bir düzenleme yok’ açıklaması ile yalanlanan çalışmanın var olduğu ortaya çıktı. Bu durumun daha önce de kıdem tazminatlarına ilişkin düzenlemeye benzediğine dikkat çeken ekonomi çevreleri, söz konusu çalışmanın, Çalışma Bakanlığı tarafından değil, Maliye ya da Eko ? 1999 yılından önce sisteme giren, çalışanların 45 yaşından itibaren kazandıkları emeklilik hakkı kaldırılmak isteniyor. Ekonomi yetkilileri, söz konusu çalışanların emeklilik yaşlarının kademeli olarak yükseltilmesi, emeklilik hakkının en az 53’ten başlaması için çalışma yapıldığını açıkladı. recek, ancak sosyal güvenlik açığının kontrol altına alınması ve aktüeryal dengenin sağlanması için kademeli olarak emeklilik yaşının artırılması değerlendiriliyor” diyen bir yetkili, “Burada temel amaç dünya uygulamalarına paralel bir sisteme geçmek. Ancak nasıl bir geçiş olacağı henüz tam olarak netleştirilemedi. Bu konuda EKK’de karar alınması gerekiyor” dedi. Yetkili, çalışmaların teknik düzeyde olduğunu ve emeklilik yaşının dörtbeş yıla kadar ileri atılmasının mümkün olabileceğini dile getirdi. Çalışma Bakanı Faruk Çelik dün CNBCe’nin canlı yayınında sorularını yanıtlarken, “Çalışma Bakanlığı’nın bünyesinde, hükümetin önünde bu kademelendirmeyi değiştirecek bir düzenlemenin olmadığını ifade ediyorum” demişti. nomi Bakanlığı tarafından hazırlanmış olabileceği bilgisini verdi. Reuters’a bilgi veren ekonomi yetkilileri, Çalışma Bakanlığı’nın erken yaşta emekliliği önleyen bir taslak hazırladığını ve bu konuda Ekonomi Koordinasyon Kurulu’na (EKK) sunuş da yaptığını belirttiler. “Bu konuda nihai karar verilmiş değil. Son kararı Başbakan (Tayyip Erdoğan) ve Amaç açığı azaltmak Bu sene sosyal güvenlik sistemi için aktarılan kaynak 69 milyar lira, 2013’teki açık da 72.9 milyar lira olarak öngörülüyor. Orta Vadeli Program’a göre bütçede bu yılki açık 33.5 milyar li ra, 2013’te ise 33.9 milyar lira olarak tahmin ediliyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2013 Bütçe Tasarısı’nı açıkladığı toplantıda bir soruyu yanıtlarken, “Dünyada emeklilik yaşının 4849 olduğu başka ülke yok. Ama Türkiye’de bu devam ediyor” demişti. Bir başka ekonomi yetkilisi, yapılan çalışmada 1999’dan önce sigortalı olanların 45 yaşından itibaren emekli olabildiklerini ve bu durumun sosyal güvenlik sistemini ciddi şekilde zora soktuğunu ifade ederek, “Çalışma Bakanlığı bu konuda hazırladığı taslağı ilgili bakanlıklara da sundu. Bu konudaki değerlendirme sürüyor. Ancak nihai karar henüz verilmedi. Uygulamaya Başbakan karar verecek” dedi. Kenti Yık, Konut Yap Biriktir, Biriktir… (1) AKP iktidarında yükselen inşaat, özellikle de konut üstünden sermaye birikimi, önümüzdeki on yılların da vizyonu. AKP bunu açık açık plan, programlarına yazmasa da, bu böyle. Türkiye kapitalizmi, tıpkı bir dönem, her eve beyaz eşya, TV, otomobil satmayı nasıl hedef haline getirdiyse, şimdi de olabildiğince her aileye ev satmak, varlıklıya konutu ‘tasarruf aracı’, spekülasyon nesnesi yapmak, bunun için de konutu bir dayanıklı tüketim malı, bir “meta” haline getirmenin çabası içinde. Bunda epeyi yol alındı da. Konut daha önce metalaşmamış mıydı? Bu kadar değil. Konut, daha önce insanların başlarını sokacakları bir barınaktı ve ticaret için değil, daha çok “kullanım değeri” için üretilirdi. Nüfusun ağırlığı köylerde iken herkes dayanışma ile konutunu kendi üretirdi. Kente göç ile birlikte “gecekondu” ya da bahçeli evleri, küçük aile apartmanlarını üretmenin biçimi yine gelenekseldi. Küçük müteahhitlerin, yapsatçıların geleneksel kâgir binaları, konakları yıkarak yerlerine yaptıkları çok katlı binaların satılık daireleri, konutta ilk metalaşmaydı, ama yine de büyük sermaye işi değildi. Büyük sermaye, o sıralarda yüksek kârları sanayide buluyordu. Beyaz eşya, otomobil, kimya, elektronik… Kâr bu sektörlerdeydi ve evlere bu malları üretip satarak birikim elde ediliyordu. Şimdi devir, konutu tıpkı diğer dayanıklı tüketim malları gibi, yeni bir mal gibi, seri üretip satmak, birikimi buradan elde etmek. Şimdi sahnede küçük müteahhitler, yapsatçılar değil, eskinin sanayicileri, finansçıları var ama yeni adları “Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı”… Afken, Akmerkez, Alarko, Ağaoğlu, Doğuş, Eczacıbaşı, İş, Emlak, Kiler, Halk, Nurol, Zorlu, TSKB, Vakıf, Torunlar… Eski ve yeni nesil holdingler, şimdi inşaat, özellikle konut sektörünün baş aktörleri durumundalar… Konut üretiminin büyük sermaye işi haline gelmesi, konut ya da ofis, otel gibi inşaat ürünlerini, tıpkı bir fabrika düzeni içinde üretmek demek. Klasik müteahhit gibi, arsa bulup inşaat yapmak, sonra bunu satıp yeni bir işi beklemek yok. GYO’larda, kadrolu mimarlar, mühendisler, teknik elemanlar, ustalar, nitelikli işçiler var. Devasa makine parkları, pazarlama şirketleri var. Yataydikey birbirini tamamlayan şirketler var. Bunların hiç atıl kalmaması, sürekli bandın üstünde ürün olması, üretilmesi ve yeniden üretilmesi gerekiyor. Ne olursa; konut, otel, ofis, stadyum, AVM, köprü, metro, okul, hastane… İnşaatta harcın bitmesi de, paydos da yok artık… Sürekli betondan üretim, betondan birikim… Yeni fabrika bu… ??? AKP rejimi, vizyonunu, planını, ihracatçı bir sanayi, yüksek katma değerli bir sanayi birikimi üstüne yapmadı. Daha kolayına kaçtı. Başta İstanbul olmak üzere, büyük şehirlerin kent toprağını yağmalamaya ve yağmalatmaya dönük, inşaat üstünden birikim olarak yapıldı tercih. Şimdi de tek yolu buradan ilerlemek. Tam da burada, konutu metalaştırmanın, konut üstünden birikimin, bize özgü, üstünde bir de incir yaprağı var. Buna ipek şal da diyebilirsiniz. O da “deprem”!.. Konutu bir dayanıklı tüketim malı haline getirmek yetmiyor, beyaz eşya, otomobilden farklı olarak, onu almak, yenilemek neredeyse bir mecburiyet haline getiriliyor. “Kentsel dönüşüm” adıyla yapılan ve içinde tam da AKP rejiminin ruhuyla uyuşan, bir dizi otoriter, despotik, “ekonomi dışı zor”u barındıran düzenleme, konut üstünden para kazanmanın, birikimin, talebini de hazır tutuyor. O kadar ki, dönüşüm alanı içindeki adaparselin sağlam binaları bile, “uyum” adına yıkılıp yeniden yapılabilecek. Önümüzdeki 20 yılda 7 milyon konut hedefi ile yılda 350 bin konut üretiminin hazırlıkları, büyük sermaye için seri konut üretiminin hazırlığı aslında. Konutu tamamlayan ve kamu kuruluşları, belediyelerce finanse edilen donatı alanları, yollar, köprüler, kentsel altyapı ise inşaat pazarının diğer ögeleri, sermaye birikiminin ek kanalları… ??? Biriktiriniz, biriktiriniz! İşte, Musa da bu, peygamberler de bu! K.Marks’ın Das Kapital’inde “Sermayenin Birikim Süreci” bölümünde yer alan bu cümle(*), metalaşmaya konu olan şey değişse de, mesela beyaz eşya otomobilin yanında konuta yoğunlaşsa da, değişmeyen tek amacın sermaye birikimi olduğunu bize hatırlatıyor. Kuşkusuz amaç değişmese de birikimin yeni yöntemleri, devletin katkı biçimleri, yeni yolun istikrarı gibi boyutlar değişebiliyor. İzleyen yazıda bu konulara devam edeceğim… (*) Yordam Yayınları, s. 575 Gelecek yıl asgari ücret artışı yüzde 3 Ekonomi Servisi Gelecek yıl itibarıyla asgari ücretin 2013 yılı ocaktemmuz aylarında yüzde 3 oranında, devredilen SSK ve devredilen BağKur emekli aylıklarının ise bir önceki 6 aylık enflasyon tahminine göre ocak ve temmuz aylarında sırasıyla yüzde 5.32 ve yüzde 2.34 artırılması öngörülüyor. Dünkü Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yer alan 2013 Yılı Programı’na göre önümüzdeki yıl, yapılandırma kapsamında 1.8 milyar lira gelir elde edilmesi bekleniyor. Buna karşın, emekli aylıklarına ilişkin intibak düzenlemesinin 2.7 milyar lira tutarında ek yük getireceği tahmin ediliyor. Programa göre 2013’te sosyal güvenlik kuruluşlarının toplam gelirlerinin 151.5 milyar lira, toplam giderlerinin 176.3 milyar lira olacağı tahmin ediliyor. Bu hesaba göre sosyal güvenlik kurumlarındaki gelirgider açığı 24.9 milyar lira olacak. Programda gelecek yılın makro büyüklükleri de şöyle tahmin ediliyor: Bu yıl yüzde 3.2 olması beklenen GSYH artış hızı yüzde 4’e çıkacak. Reel bazda sabit sermaye yatırımları kamuda yüzde 5.4, özel kesimde yüzde 7.1 artış gösterecek. Bu yıla göre yüzde 5.7 artışla 158 milyar dolarlık ihracat, yüzde 5.6 artışla 253 milyar dolarlık ithalat yapılacak. Cari işlemler açığı 60.7, dış ticaret açığı 77.4 milyar dolar olacak. İstihdamda 495 bin kişilik artış bekleniyor. İşsizlik de yüzde 8.9 oranında gerçekleşecek. ini geia’nın mağdurları, evler nın İspanya’da batan Bank ia’ nk ede iflas eden Ba ri istiyorlar. Krizdeki ülk asına karşın, halkın bu rılm halkın parasıyla kurta kalzünden evsiz barksız yü rcu bo tek ipo leri bankaya ev r, ele söyleyen kredized . masını anlamadıklarını ler ek ec ed m va de lemlerine geri verilene kadar ey Fabrikalar kapanıyor, işsizlik artıyor Küresel ekonomik kriz, işsizliği körüklüyor. Son olarak Electrolux İsviçre’deki fabrikasını kapatacağını duyururken Belçika’da Ford’un Genk Fabrikası’nı kapatmasından endişe ediliyor. Ev aletleri üreten İsveç asıllı ? Mortgage’zedeler, Bankia’nın vergilerle kurtarıldığına, bankaya Electrolux, 31 Aralık’ta İsviçre’deki fabrikasının kapılarını kapatacağını ipotek borcu yüzünden evsiz kaldıklarına dikkat çekiyorlar. açıklarken küresel ekonomik krizin Ekonomi Servisi Borç krizindeki değil; örneğin devam etmesini gerekçe gösterdi. Fabrikada 230 çalışanının 80’inin hükümetçe İspanya’da batan Bankia’nın görevine son verilirken kalan 150 açıklanan bütçe mağdurları, evsiz kaldılar. Sokakta çalışanın Almanya Rothenbourg’daki hedefleri “son kalan mortgage mağdurları, fabrikaya gönderileceği ifade edildi. derece iddialı” Bankia’nın halkın parasından oluşan Çalışanlar, işsizlik bürolarına şimdiden bulunuyor ve vergilerle kurtarılmasına karşın, başvurdu. Amerikan oto üreticisi gerçekleşmesi zor halkın bu bankaya ipotek borcu Ford’un da Avrupa’daki zararları görünüyor. Bütçe yüzünden evsiz barksız kalmasını nedeniyle Belçika’nın Genk kentinde 4 açığı hedeflerine anlamadıklarını belirtirken, evleri binin üzerinde işçinin çalıştığı ulaşılması için geri verilene kadar eylemlerine fabrikasını kapatmasından kesintilerin artması devam edeceklerini kaydettiler. korkuluyor. Ford, sendika gerekiyor. Ayrıca, Avro İspanya ekonomisindeki sıkıntılar temsilcilerini dün acil toplantıya da giderek ağırlaşıyor. Dün açıklanan krizi nedeniyle ihracatın, çağırdı. Avrupa’daki tesislerinde durgunluk nedeniyle vergi verilere göre ekonomi 3. çeyrekte yüzde 63 kapasite kullanım gelirlerinin ciddi şekilde dönemsel bazda, beklentilere uygun oranına sahip Ford’un Genk gerilemesi bekleniyor. Bu olarak binde 4 daraldı. Ekonomideki Fabrikası’nı kapatarak yılda 500 milyon dolar şartlarda iç talepteki daralmanın daralma yıllık bazda ise yüzde 1.7’yi tasarruf edebileceği 4. çeyrekte de hızlanarak süreceği buldu. Buna karşılık yakın geleceğe hesaplanıyor. belirtiliyor. ilişkin değerlendirmeler de iç açıcı Evsiz kaldılar Kapasite kullanımı Öte yandan Merkez Bankası’nın yayımladığı “Ekim 2012 İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı” verilerine göre, geçen yılın ekimine kıyasla kapasite kullanımı dayanıksız tüketim mallarında 1 puanlık artışla yüzde 75, tüketim mallarında 0.2 puanlık artışla yüzde 74.6 ve gıda ve içeceklerde 2 puanlık artışla yüzde 74.6 oldu. Dayanıklı tüketim mallarında bu oran 3 puanlık azalışla yüzde 73.4, ara mallarında 3.1 düşüşle yüzde 75.8 ve yatırım mallarında 3.1 puanlık değer kaybıyla yüzde 73.4 seviyesinde gerçekleşti. TZOB: Hayvancılıkta müdahale kurumu kurulsun ? Bayram öncesi hayvancılık sektöründe denetimi gündeme getiren TZOB Başkanı Bayraktar, müdahale kurumunun bir an önce yaşama geçirilmesi gerektiğini belirtti. Ekonomi Servisi Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, hayvancılıkta müdahale kurumunun bir an önce kurulması gerektiğini bildirerek “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatına rağmen hayvancılıkta müdahale kurumu hâlâ kurulamadı” dedi. Bayraktar, şunları kaydetti: ? Ülkemizde devletin hayvancılıkta, Avrupa Birliği ve ABD’de olduğu gibi gerektiğinde müdahale alımları yoluyla piyasaya girip istikrarı sağlayabilmesi lazım. Bu olmayınca üreticiler önünü görerek üretim yapamıyor. Yatırım cesareti kırılıyor. Bilgi ve teknoloji kullanımı ve işletme ölçeklerinin büyümesi sekteye uğruyor. ? Müdahale olanağı olmadığı için 2008 krizi yaşandı. Kırmızı et fiyatlarının aşırı yükselmesi üzerine yaşanan sıkıntı, ithalat kapılarının açılmasına neden oldu. 2.5 milyar doları aşkın besilik, kasaplık canlı hayvan ve karkas et ithalatı yapıldı. ? Son iki yılda 80 bin baştan daha fazla damızlık hayvan için 300 milyon doları aşkın ithalat yapıldı. Ülke içinde kalması ve ekonomiye kazandırılması gereken ciddi meblağlar piyasada yaşanan istikrarsızlık neticesinde yaşanan olumsuzluklar silsilesiyle dışa aktarıldı. iPad Mini görücüye çıktı Apple, merakla beklenen yeni ürününü tanıttı. iPad Mini’yi görücüye çıkaran Apple, yeni Macbook ve yeni iMac’i de teknoloji tutkunlarının beğenisine sundu. Dördüncü nesil olarak nitelendirilen iPad Mini’nin A6X işlemciyle çok daha hızlı çalıştığı, konnektör bağlantı girişi ve kablosunun değiştiği belirtildi. WiFi bağlantısı iki kat daha hızlı olan cihazın, 5 megapiksel dahili kamerası bulunuyor. İPad Mini’nin fiyatı ABD’de 329 dolar ile 659 dolar arasında değişiyor. ABD’de satış fiyatı 1699 dolardan başlayan yeni Mac’in ise yüzde 20 daha ince, ekranındaki piksel sayısının da 4 kat daha fazla olduğu ifade edildi. Kenarları yüzde 80 daha ince olan yeni iMac’te ise DVD sürücüsü yer alıyor. 21.5 inçlik iMac’in fiyatı 1299 dolar olarak belirlendi. Siyah ve beyaz renk seçeneği ile satışa sunulan iPad Mini, mevcut iPad’lerden yüzde 53 daha hafif. İnceliği ise 7.2 mm. İran’ın B planı var Ekonomi Servisi İran Petrol Bakanı Rüstem Kasımi, Batılı ülkelerin baskısı daha da artarsa ülkesinin petrol ihracatını durdurabileceğini söyledi. Kasımi, Dubai’de gazetecilere bir açıklama yaparken, “İran’ın petrol geliri olmadan ayakta kalmasını sağlayacak bir ‘B planı’ olduğunu” söyledi ama bu konuda fazla bir bilgi vermedi. İran, dünyanın dördüncü büyük petrol rezervine sahip ülkesi sayılıyor. Suudi Arabistan’ın 263, Venezüella’nın 211, Kanada’nın 175 milyar varillik rezervi bulunuyor. İran, bu üç ülkeyi 137 milyar varillik rezerviyle takip ediyor. Öte yandan petrol fiyatlarındaki düşüş de devam ediyor. ABD ham petrolün fiyatı 88 doların da altına gerileyerek 3 Ağustos’tan beri ilk kez 87.49 dolardan işlem gördü. MERKEZ BANKASI KURLARI DÖVİZ CİNSİ 1 ABD DOLARI ALIŞ 1.7915 SATIŞ 1.8001 1.8521 24 EKİM 2012 EFEKTİF ALIŞ SATIŞ 1.7902 1.8028 1.8316 1.8632 1ABD Doları: 0.9719 5.7277 0.9293 6.6122 79.83 0.9955 5.6931 3.7501 Avustralya Doları Danimarka Kronu İsviçre Frangı İsveç Kronu Japon Yeni Kanada Doları Norveç Kronu Suudi Arabistan Riyali SERBEST PİYASA ALIŞ SATIŞ ABD Doları 1.8010 1.8040 Avro 2.3390 2.3430 İngiliz Sterlini 2.8600 2.9050 İsviçre Frangı 1.9150 1.9450 24 Ayar Altın 98.75 99.10 Cum. Altını 664.00 667.00 1 AVUSTRALYA DOLARI 1.8401 1 DANİMARKA KRONU 0.31274 0.31428 0.31252 0.31500 1 EURO 1 İNGİLİZ STERLİNİ 1 İSVİÇRE FRANGI 1 İSVEÇ KRONU 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 2.3330 2.8652 1.9246 2.3443 2.3314 2.3478 2.8802 2.8632 2.8845 1.9370 1.9217 1.9399 0.26944 0.27224 0.26925 0.27287 1.8001 6.3227 1.8082 1.7934 1.8151 6.4060 6.2279 6.5021 1 Avro: 1.3023 ABD Doları 1 İng. S: 1.6000 ABD Doları 1 Kuveyt D.: 3.5587 ABD Doları 0.31407 0.31619 0.31385 0.31692 1 S. ARABİSTAN RİYALİ 0.47915 0.48001 0.47556 0.48361 100 JAPON YENİ 2.2399 2.2548 2.2316 2.2634 GECELİK FAİZLER 1 Günlük Repo 5.15 7 Günlük Repo 5.13 fonbul.com C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle