17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 EYLÜL 2011 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA HABERLER Kılıçdaroğlu, PKK ile görüşme iddiaları konusunda Erdoğan’ı açıklama yapmaya çağırdı 5 12 Eylül ABD destekli bir askeri darbeydi... Aynı silahla hem sağcılar hem de solcular öldürüldü... Hepsi işkencelerden geçti... Aradan 30 yıl geçmiş, değişen bir şey yok! Orhan Apaydın zindanda kansere yakalandı, af istemedi, yattı... Ardından kansere yenik düştü... Zindandan çıktıktan sonra yaşamını yitirdi... Ülkücülerin pek çoğunun devlet içinde örgütlenmiş çetelerle, bir başka deyişle “derin devlet”le nasıl ilişki kurduğunu, nerelerden yeşil pasaport aldığını, gericifaşist iktidarların onları nasıl koruyup kolladığını 90’lı yıllarda öğrendik. ‘Ülke kevgire dönmüş’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MİT ile PKK arasında geçtiği öne sürülen ses kaydı ile ilgili olarak “Sayın Erdoğan, daha önce biz bunu dile getirdiğimizde, ‘görüşmeler yapılıyor’ dediğimizde en ağır dille bizi suçlamıştı. ‘Bunu söyleyenler ispat etmez ise şerefsizdirler’ demişti. Şimdi merak ediyorum kim şerefsiz?” açıklamasını yaptı. Kılıçdaroğlu, dün gazetecilerin ses kaydıyla ilgili soruları üzerine “Ses kaydını dinlemedim. Dinlemek de istemiyorum. Daha önce söylemiş Erdoğan’ın, PKK ve Öcalan ile görüşmeler yapılıyor iddiası dile getirdiklerinde, ‘Bunu söyleyenler ispat etmez ise şerefsizdirler’ dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, ‘’Şimdi merak ediyorum kim şerefsiz?’’ diye konuştu. Yasadışı dinlemelere karşı tavır olarak ses kaydını dinlemediğini ve dinlemek de istemediğini belirten Kılıçdaroğlu, ‘’Herkes dinleniyor, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, M T Müsteşarı, herkes dinleniyor. Yani Türkiye, kevgire dönmüş bir ülke konumunda” dedi. tim zaten ‘yasadışı dinlemelerin içeriği ile çok fazla ilgilenmeyeceğim’ diye. Ama ortaya çıkan birinci gerçek şu: Görüşmelerin doğrudan Tayyip Erdoğan’ın isteği ile gerçekleştiği anlaşılıyor. Kapalı kapılar ardında kullanılan dil ve halkın önünde kullanılan dil arasında 180 derece fark var” dedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Erdoğan, daha önce biz ‘görüşmeler yapılıyor’ dediğimizde en ağır dille bizi suçlamıştı. ‘Bunu söyleyenler ispat etmez ise şerefsizdirler’ demişti. Şimdi merak ediyorum kim şerefsiz? Bu dil bir ülkenin başbakanına yakışıyor mu? Ortaya çıkan bu tablonun altındaki ezikliği nasıl giderecek acaba? İkinci önemli nokta; Türkiye’nin güvenilirliğinin büyük yara almış olmasıdır. Herkes dinleniyor, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, MİT Müsteşarı, herkes dinleniyor. Gizlilik kavramı, sadece Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları için var. Onun dışındaki kişiler, gruplar, istihbarat örgütleri için gizlilik kavramı diye bir şey kalmamış, o anlaşılıyor. Yani Türkiye, kevgire dönmüş bir ülke konumunda.” Habur görüntüleri Kılıçdaroğlu, ses kaydındaki “Habur’da hukuk ihlal edildi” sözlerinin anımsatılması üzerine “Daha önce parlamentoda biz bu konuyu dile getirdiğimizde, hukuku ihlal ettiklerini, mahkemeyi taşıdıklarını, yargıçları suçluların ayağına götürdüklerini ifade etmiştik. Demek ki kapalı kapılar ardında, bizim söylediklerimizin doğru olduğu orada da ifade edilmiş” dedi. Kılıçdaroğlu, ses kayıtlarının zamanlaması ile ilgili soruya “Bilmiyoruz. Yani kim aldı bilmiyoruz. Zamanlamayı niçin şimdi yaptılar bilmiyoruz. Önümüzdeki günlerde neler çıkacak bilmiyoruz. Herhalde Sayın Başbakan bir açıklama yapar biz de öğrenmiş oluruz” karşılığını verdi. ‘Darbe Şakacıları Sevmez’ Serin bir Ankara sabahında 31 yıl önceyi düşünüyorum... Ankara Sıkıyönetim Savcısı Nurettin Soyer’in emekli olduktan sonra Mordoğan’da Uğur Mumcu’ya anlattıklarını... Uğur’la birlikte gitmiştik Mordoğan’a, askeri savcı Soyer emekli olduktan sonra. Uğur’a uzun uzun 1980 darbesi dönemini anlatmış, Ankara Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Recep Ergun’la aralarında geçen konuşmaları. 12 Eylül’den hemen sonra savcılık karakol timi bir operasyon yapmış, uzun namlulu silahlar, 6 tabanca ve 500 mermi ele geçirilmişti. Soyer çok mutluydu ve hemen komutana gitti polislerle birlikte... Amirleri Orgeneral Ergun’un emir subayının odasında bekletip kendisi komutanla konuştu. İşte aralarında geçen konuşmadan bir bölüm: Soyer: “Komutanım iyi haberlerim var size.” Ergun: “Buyrun anlatın.” Soyer: “Efendim uzun namlulu silahlar yakaladık. Otomatik silah bunlar. 6 tane tabanca da var. Çok sayıda mermi. Bunlar çok sayıda katliam olaylarını, faili meçhul cinayetleri aydınlığa kavuşturacak.” Orgeneral Ergun çok sinirleniyor ve şu yanıtı veriyor odasında: “Bırakın efendim bunu... Siz gidin Kızılay’a solcular pankart asmış, onları yakalayın.” Soyer: “Biz pankart asanları yakalarız. O da bizim görevimiz. Siz pankartı önemsiyor, silahları önemsemiyor musunuz?” Ergun: “Pankart benim için silahlardan daha önemli. Ülkücüler zaten sindi, tecrit oldu, sol ise boş durmuyor...” Ben bu konuşmaya tanık oldum... Uğur Mumcu, Soyer’le yaptığı söyleşiyi Cumhuriyet’te yanılmıyorsam 1987 yılında yayımladı, ardından “12 Eylül Adaleti” adıyla kitaplaştırdı. YALANLAYAMADI Atalay’ın tepkisi CHP’yi suçlamak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Başbakan Tayyip Erdoğan’ın özel temsilcisi sıfatıyla MİT görevlisiyle birlikte Oslo’da PKK yöneticileriyle yaptığı görüşmenin internete düşen kayıtları, hükümet adına ilk açıklamayı yapan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay tarafından yalanlanmadı. Atalay, CNN Türk’ün canlı yayınında MİT ile PKK arasında yapıldığı iddia edilen görüşmelerin ses kayıtlarının internete düşmesiyle ilgili sorular üzerine, MİT’in incelemelerini tamamladıktan sonra açıklama yapacağını söyledi. Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın, ses kayıtları üzerine seçim dönemindeki “ispatlamayan şerefsizdir” sözlerini anımsatarak yönelttiği “Kim şerefsiz” sorusuna tepki gösteren Atalay, Kılıçdaroğlu’nu “MİT’in inceleme ve açıklama yapmasını beklemeden olayın üzerine atlamakla” suçlayarak şöyle dedi: “Ana muhalefet partisi genel başkanı daha kurum böyle demişken üzerinde inceleme yapılmamışken hemen mal bulmuş mağribi gibi üzerine atlaması da böyle ileri açıklamalarda bulunmasını esefle karşılıyoruz. Bunlar fırsatçılık, küçük ‘hemen bir şeyler çıksın da fırsat olarak kullanalım’ ucuzluğu, kendi politikası olmayanların uyguladığı bir yöntemdir bu. Şimdi bu konuyla ilgili özellikle bu konularda doğrusu iktidarıyla muhalefetiyle çok dengeli bakmak lazım. Bunlar Türkiye politikaları, siyaset üstü, ulusal dediğimiz çerçevede genel manada Türkiye’yi herkesi ilgilendiren, herkesin hassasiyet göstermesi gereken politikalardır.” CHP yönetimi ve Karagücü Ampute futbol takımı Ankara Yenimahalle Hasan Doğan Stadı’nda maç yaptı. Kılıçdaroğlu da maçta bir süre oynadı. Daha sonra gaziler ve şehit yakınları ile yemek yedi. Fotoğraf: AA İLKİN ESKİPEHLİVAN) avul zurna ile karaharekâtı mı olur? İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in kara harekâtı ile ilgili açıklamalarının aktarılması üzerine de Kılıçdaroğlu, “Hükümet sözcüsü konumunda olan bir bakan çıkıyor, Sayın Arınç, ‘Gündemimizde kara harekâtı yok’ diyor. Üzerinden 24 saat geçmeden bu kez başka bir bakan çıkıyor, ‘Kara harekâtı gündemimizde’ diyor. Nasıl bir hükümet bu? Davul ile zurna ile kara harekâtı mı yapılır?” dedi. D 12 Eylül Türkiye’yi yıkıp geçti ama ne Taksim’de ne İzmir’deki mitinglerde bırakın yüz binleri, binler bile yoktu. Türkiye 12 Eylül sürecini aradan 31 yıl geçmesine karşın hâlâ yaşıyor... Doğan Yurdakul, ölümle pençeleşen eşinin yüzünü göremiyor, gazetecilerin elindeki kalemi silah sananlar onları “silahlı örgüt kurmakla” suçlayıp tutukluyor. Yasemin Küçükkaya’nın “Darbe Şakacıları Sevmez” (Cumhuriyet Kitapları) kitabını okurken hüzünlendim... Yasemin 12 Eylül’de beş yaşında... İki ağabey tutuklanıp Mamak zindanında yatıyor. Hüseyin ve Selami Şakacı... Baba, anne, dört kız, dört erkek kardeş... Faşist ortamda küçük dünyalar, büyük direnişler... Bir annenin çırpınışı ve gözyaşları. İnsanın içini acıtan bir öykü... Akın Bodur “Dört İdam Bir Tanık” (Doğan Kitap) kitabında Adana’da idam edilen Serdar Soyergin, Mustafa Özenç, Ali Aktaş, Ahmet Kerse’nin öyküsünü anlatıyor... 12 Eylül yaşamları altüst etti. Ankara’da bir sonbahar sabahında ellerim ceplerimde yürüyorum, sonra ağaçlardan dökülen yaprakları bir kafeden seyrediyorum kahvemi yudumlarken. Andrey Voznesenski’nin sadece bir dizesi geliyor aklıma: “Ben Goya’yım! / Çorak bir tarlaya kuzgunlar gibi süzülen düşman / yuvalarından oydu gözlerimi / Ben acıyım.” ‘Hadi, Amerika’nın kapısına’ Egemen Bağış‘ın kendisini hedef alan açıklamalarına yanıt veren Gürsel Tekin, ‘CHP kapısından size ekmek çıkmaz’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin yazılı bir açıklama yaparak Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’ın kendisini hedef alan sözlerine yanıt verdi. Tekin, “Bakan Bağış, İsrail lobisinin Başbakan’a verdiği madalyanın cesaret madalyası olduğunu söylemiş. O cesaret madalyası değil, üstün hizmet madalyasıdır. Yakında Başbakan’a da, AKP hükümetinin bakanlarının her birinin boynuna da birer üstün hizmet madalyası takılırsa hiç şaşırmayın” dedi. Tekin açıklamasını “Başbakan’ın bilgisi doğrultusunda Öcalan ile görüşmeler yapılıyor, denildiği zaman Başbakan bunu söyleyen, ispat etmeyen şerefsizdir demiştir. İsrail madalyasına aday Egemen Bağış’ın cesareti varsa, kulağından tutulup kapının önüne konulmaktan korkmuyorsa Başbakan’ına sorsun. Desin ki, ‘Sayın Başbakan sizin izniniz ve görevlendirmenizle yapılan Öcalan görüşmeleri çarşaf çarşaf yayınlandı. Şimdi bize, kim şerefsiz diye soruyorlar ne cevap verelim’. Elbette soramaz ama biz sormaya devam edeceğiz. Şerefsiz kim? Aslında sormaya bile gerek yok, çünkü ortaya çıktı” diye sürdürdü. Bağış’ın “Kılıçdaroğlu, Tekin’den kurtulmak istiyor” sözlerine de Tekin, “Beni her iki MYK’sinde de özgür iradesiyle genel başkan yardımcısı yapan Sayın Genel Başkanımızdır. Sen, CHP’yi ağzını açtı diye genel başkan yardımcılarını, bakanlarını kapının önüne koyarım diyen Başbakan ile karıştırma. CHP kapısından size ekmek çıkmaz, hadi Amerika’nın kapısına...” diye tepki gösterdi. HÜSEY N ÇEL K’ N AÇIKLAMALARINA ÇEL KEL’DEN TEPK DEM RTAŞ: ÖCALAN’LA GÖRÜŞECEKSEN Z, SERBEST BIRAKIN DIŞARIDA GÖRÜŞÜN ‘Tam müzakere zamanı’ zu edilirse onurlu, kalıcı bir barış için, PKK’yle de, Öcalan’la da müzakere yüDİYARBAKIR BDP, TBMM grubu rütülebilirmiş. ‘Teröristle masaya otunu yine Diyarbakır’da topladı. BDP lide rulmaz’ afra tafralarının gereği yoktur. ri Selahattin Demirtaş, basına sızan MİT Şu saatten sonra artık İmralı’ya heyet PKK görüşmelerinin taraflarca kabul edil gitsin görüşsün demiyoruz. Görüşecekmesi halinde saygı duyulması gerektiğini seniz serbest bırakın, dışarıda görüşün. belirterek “Şimdi tam da açık müzake Biz artık Abdullah Öcalan’ın özgürlürelere başlama zamanıdır. Şu saatten ğünü istiyoruz. Kürt sorununu çözme kosonra artık İmralı’ya heyet gitsin gö nusunda samimiyseniz yol yöntem burüşsün demiyoruz. Görüşecekseniz ser dur. Başka yol bilmiyoruz. Bütün sabest bırakın, dışarıda görüşün” dedi. mimiyetimizle hükümeti muhataplarla TBMM’ye girme konusunda hâlâ kesin açık görüşmelere davet ediyoruz. kararını vermeyen, son MYK toplantısınHükümet Kandil’e gidecekse, müzada bu konudaki nihai kararı kere heyetiyle gitmelidir. Bir vermek üzere TBMM grubu Bengi Yıldız’a heyeti de İmralı’ya göndernu yetkili kılan BDP, grup Bengi Yıldız’a melidir. O nedenle ortaya çıambargo ambargo toplantısını bir kez daha Dikan ses kayıtlarıyla ilgili geyarbakır’da gerçekleştirdi. lişen atmosfer doğru deBDP grup toplantısının Kayapınar ilçesi Cegerxwîn ğerlendirilirse tam da açık basına kapalı bölümünde Kültür Merkezi’ndeki topmüzakerelerin yapılması toplantıya katılmayan Bengi lantıya, tutuklu milletvegereken bir noktadır.” killeri ile Batman Millet Yıldız’a ağır eleştiriler getirildi Abdullah Öcalan ile 50 ve Yıldız’a partiden ihraç vekili Bengi Yıldız dışıngündür görüşmenin engeldaki tüm vekiller eksiksiz kaedilene kadar ambargo lendiğini ileri süren Demirtaş, tıldı. Toplantıda konuşan Sedünyanın en büyük donanmasıkonuldu. lahattin Demirtaş, Şemdinli’de na ait bir devletin, kendi adasına giyaşanan olayların tüm yönleriyle araşdemediğini belirterek “Çıkıp açıkça ‘Sitırılması gerektiğini söyledi. PKK ile MİT yaseten şantaj yapıyoruz’ deyin. Bu daha arasında Oslo’da gerçekleştirildiği belirti haysiyetli bir tutumdur. Bir halkın önlen görüşmelere ilişkin değerlendirmeler derine tecrit uygularsanız bunu kabul etde bulunan Demirtaş, taraflarca bu görüş meyiz” dedi. melerin kabul edilmesi halinde saygı duİçişleri Bakanı’nın sınır ötesi kara hareyulması gerektiğini belirtti. kâtının olabileceği açıklamasına da değiAKP’yi PKK ile diyalog kurduğu için nen Demirtaş, “Biz hükümetten Türkikimsenin yıpratmayacağını kaydeden De ye’yi bölmesini, taviz vermesini istemimirtaş, son bir savaş yaşanmadan da Kürt yoruz. Müzakere yapmasını istiyoruz. sorununun diyalogla çözülebileceğini ifa Eğer bunları yapacak siyasi iraden yokde ederek şöyle devam etti: “Demek ki ar sa savaşı yürütme” diye konuştu. MAHMUT ORAL ‘ÇYDD uçlarda olmayı sürdürecek’ İstanbul Haber Serkoruyan, demokrasiye ve visi Çağdaş Yaşamı insan haklarına bağlı, Aysel Destekleme Derneği eğitim, kadın hakları ve Çelikel (ÇYDD) Genel Başkaçevre konularında olanı Prof. Dr. Aysel Çeğanüstü işler başarmış likel, AKP Genel Başbir sivil toplum örgütü olkan Yardımcısı Hüseduğunu” kaydetti. yin Çelik’in “Deniz ÇYDD’nin her yıl 25 bin Feneri” davası ile ilgiöğrenciye burs sağlayan li olarak yaptığı açıklave okullar, kütüphaneler mada söylediği, “Ben uçlarda bu ile kız öğrenci yurtları inşa ederek lunmalarına rağmen defalarca Milli Eğitim Bakanlığı’na devreden ÇYDD’nin yaptığı yurt açılışları bir kuruluş olduğunu vurgulayan Çena katıldım” sözlerini sert bir dille likel “Demokrasilerde yönetimin yanıtladı. Çelikel, “Eğer Cumhuri tarafsızlığı esastır... Anayasal bir yetin değerleri ve Atatürkçülük düşünceyi savunmanın ne zamanuçlarda olan ve hedef gösterilecek dan beri ‘uçlarda bir düşünce’ oluşbir düşünce olarak değerlendirili turduğunu kamuoyunun takdirine yorsa, ÇYDD bu amaçla uçlarda bırakıyoruz. ÇYDD’nin yönetimle olmaya devam edecektir” dedi. ilişkilerinde karşılaştığı engellerin Prof. Dr. Çelikel yaptığı yazılı Sayın Çelik’in talihsiz açıklaması ile açıklamada, “ÇYDD’nin 22 yıldan bağlantılı olduğunu da böylece anbu yana Cumhuriyetin değerlerini lamış bulunuyoruz” dedi. isk almadan sorunlar çözülemez’ Hükümetlerin risk almadan sorunları çözemeyeceğini, muhalefetin de bu konuda yapıcı olması gerektiğini, seçimden yeni çıkıldığını ve AKP’nin daha yüksek bir oy desteğiyle geldiğini,anlatan Atalay, “Hükümet bazı riskleri aldığında, muhalefet bunları ucuz şekilde ‘şerefli, şerefsiz’ tartışmaları falan içinde kullanmaya başlarsa o zaman maksat hasıl olmaz. Kılıçdaroğlu’nun bugünkü yaklaşımını daha sorumlu bir üslup umuyor insan ana muhalefet partisinden. Makul bir değerlendirme bekliyor ama aceleyle yakın danışmanların hemen ilk sabah basının karşısına çıktığında iktidara ileri hücumlar içeren birkaç cümle veriyorlar ve onu kullandırıyorlar” dedi. Atalay, sınır ötesine yönelik harekâtı; kara harekâtı, hava harekâtı biçiminde isimlendirmediklerini, hava harekâtına da uluslararası arenadan tepki gelmediğini belirtti. Atalay, “Yapacağımız her tür müdahale, sınır ötesi müdahale de meşruiyet zeminindedir” dedi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başkan Recai Akyel’e iadei ziyarette bulunmak için gittiği Sayıştay’dan ayrılırken gazetecilerin MİT ile PKK arasında geçtiği iddia edilen ses kaydına ilişkin sorusu üzerine, “Onlar bir açıklama yapar herhalde, onlar bir açıklama yapmadan, herhangi bir açıklama yapmam” diye konuştu. ‘R KADINLAR 17 EYLÜL’DE ANKARA’DA BULUŞACAK Aile barışı çıkarması Haber Merkezi Aile içi şiddetten artan kadın cinayetlerine, eritilen sosyal güvencelere, zorunlu göçler nedeniyle kadınların yalnızlaşarak evlere hapsedilmelerine, yoksullaştırılmalarına, ev içi emeğin daha da görünmez olmasına kadar pek çok kadın sorununun temelinde savaşın payının olduğunu vurgulayan kadınlar, Türkiye’nin her yanından kadınları 17 Eylül’de Ankara’ya bekliyorlar. Kendilerini, “bizler barış için buluşan, barış için mücadele eden kadınlarız” diye tanımlayan Kadın İçin Barış Girişimi’nin öncülüğünde 3 bin kadın, 16 Eylül’de barış için İstanbul’dan Ankara’ya gidecek; 17 Eylül’de de Ankara’da basın açıklaması yapacak. 2009 yılının Mayıs ayında kurulan Barış İçin Kadın Girişimi, şiddet ortamına dikkat çekmek, seslerini duyurmak için Ankara’da, “Meclis’i açın, çözüm için görüşmelere başlayın” diyecek. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş partisinin Diyarbakır’da toplanan TBMM grubunda konuştu. (Fotoğraf: AANURTEN ASLAN) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle