22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 EYLÜL 2011 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA HABERLER Çevre hakkında sesini çıkaran ya gözaltına alınıyor ya soruşturuluyor. 17 yaşındaki Leyla’ya da arkadaşlarıyla görüşmeme cezası verildi 3 Gözdağı ülkesi RECEP KAPUCU ABD’nin Siyasal slamla Tehlikeli DansıSon Bir öncekini sekizinci olarak kabul ederseniz, bu yazı dokuzuncu ve son yazım. Bu yazıda son derece güncel olan Başbakan’ın Mısır, Tunus ve Libya gezisi bağlamında Türkiye’ye bu dansta biçilen primadonna ballerina rolüne değinmek istiyorum. Başbakan başlangıçta “Arap Baharı” diye adlandırılan, ama hiç de bahar havası getirmeyen olayların yaşandığı üç Genişletilmiş Ortadoğu Projesi ülkesine gitti. Mısır’da ortak geçmişimizden söz etti ve başta Arap ülkeleri olmak kaydıyla tüm İslam âlemini kastederek “Bizler aynı bedenin ve aynı ruhun unsurlarıyız” dedi. Bu sözleri söylerken hiç kuşkusuz arkasında, “Arap Baharı”nı örgütleyen ve yönlendiren ABD’nin desteği vardı. Artık herkesin farkında olduğu ve açıkça da belirtildiği gibi ABD, İslam âlemi için Türkiye’nin “Ilımlı İslam” rejimini model olarak sunuyor... Sunmakla da kalmıyor, Türkiye’nin bu projeye, siyasal, ekonomik ve askeri olarak dahil olmasını istiyor. ABD’nin “Arap Baharı” projesi dünya kamuoyuna, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki diktatörlüklerin yıkılması ve yerine demokratik rejimlerin kurulması hareketi olarak sunuldu. Şimdilik Mısır’da Mübarek rejiminin yerini askeri diktatörlük aldı; eski rejimden daha da sert uygulamaları devreye soktu... Seçim yapıldığı takdirde, toplumdaki en güçlü örgütlenme olan Müslüman Kardeşler’in iktidara geleceği tahmin ediliyor. NATO’nun bombardıman desteğiyle muhalif aşiretler ve güçler tarafından düşürülen Kaddafi rejiminin yerine ise neyin geleceği henüz belli değil, ama Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Mustafa Abdülcelil “İslam hukukuna dayalı bir demokrasi hedeflediklerini” belirtti. Yani bir nevi “Şeriat demokrasisi” ya da “Demokratik Şeriat”. İran’daki Şii “Teokratik Demokrasi” modelinin Sünni uygulaması. Abdülcelil ayrıca ülkesinin ideolojisinin “Ilımlı İslam” olduğunu da belirtmiş! ABD’nin özellikle İslam adına terör yapan örgütleri engellemek amacıyla, İslam âlemi için, demokratik bir rejimi hedeflemesi hiç kuşkusuz doğru bir yaklaşım. Demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin çoğunluğu Müslüman olan bir halkla, bu ülkelere model olarak sunulması ise bizim için bir övünç kaynağı. Ama işte tam bu noktada hem ABD, hem İslam âlemi hem de özellikle Türkiye Cumhuriyeti için, bu dansın tehlikeli yönü ortaya çıkıyor: “Ilımlı İslam” adı altında sunulan ideoloji ve rejim, “Şeriat Demokrasisi” veya “Demokratik Şeriat” olarak algılanır ve uygulanırsa, korkarım bunun sonu doğrudan doğruya geniş halk topluluklarının dini tercihlerini yansıttığı için aldatmacalı olarak “demokratik” diye adlandırılan bir “şeriat rejimi” olur ki aynen İran’daki gibi halkoyu ile kabul edilse de sonuç, yine aynen İran’da (ya da Hamas yönetimindeki Gazze’de) olduğu gibi, bırakın otoriter olmayı, tümüyle totaliter bir rejim niteliği taşır. Böyle rejimlerin ortaya çıkması ise İslam adına yapılan terörü azaltmaz, tam tersine arttırır; böylece ABD bugüne kadar pek çok süreçte görüldüğü gibi kendi kuyusunu kendi kazmış olur. Türkiye açısından ise daha vahim bir seçenek gündemdedir: İslam âlemine örnek ülke olacak diye, demokratik ve laik rejimimiz bir “Şeriat Demokrasisi”ne dönüştürülürse, insanlık tarihine “Müslüman bir toplumdaki ilk başarılı demokratik rejim” olarak geçmiş olan ve bugün zaten otoriter eğilimlerle mücadele eden ülkemiz, yeniden totaliterliğin pençesine düşer! Divan, yeni yüzüyle ağırlayacak Ekonomi Sevisi Türkiye’nin tamamı yerli sermaye ile kurulmuş ilk 5 yıldızlı otel olma özelliği taşıyan Divan İstanbul yenilenen yüzüyle kapılarını yeniden açtı. Otel, dünyanın önemli mimarlarından Thierry W. Despont tarafından 2 yılda yenilendi. Otelin açılışında konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, “Divan Grubu olarak ilk günkü ilkelerimize sadık kalarak kendimizi yeni çağa uyarlıyoruz” dedi. Yenilenen otelin maliyetinin ise 50 milyon dolar civarında olduğu açıklandı. Tatlıses yılbaşında sahneye çıkacak İstanbul Haber Servisi Uğradığı silahlı saldırıda ağır yaralanan ve Romatem Darüşşafaka Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde tedavisi süren sanatçı İbrahim Tatlıses’in günde 3 seans fizyoterapi gördüğü, el robotuyla rehabilitasyon çalışmalarına da önümüzdeki hafta başlanacağı belirtildi. Tatlıses’in genel durumunun çok iyi ve keyfinin yerinde olduğu, her gün şarkı söyleme çalışmaları yaptığı, yılbaşında sahneye çıkmayı hedeflediği kaydedildi. ERZURUM Erzurum’un Tortum ilçesine bağlı Bağbaşı beldesinde yapılacak hidroelektrik santralına (HES) tepki için 6 Eylül’de düzenlenen oturma eylemine katılarak “görevi yaptırmamakta direnme” suçu işledikleri ileri sürülen 14 kişiye 250’şer lira para cezası ile birlikte adli kontrol kararı verildi. Ayrıca eylemcilerden 17 yaşındaki Leyla Y.’nin, HES’in çalışma alanlarına girmesi ve HES’lere karşı eylemlerde bulunan kişilerle ilişki kurması yasaklandı. Tortum Sulh Ceza Mahkemesi 15 kişiye, ‘görevi yaptırmamakta diren me’ ve ‘kamu görevlisine hakaret’ suçlarından adli kontrol uygulanmasına, ayrıca şüphelilerin soruşturma ve dava sonuna kadar en yakın kolluk birimine haftanın 5 günü giderek imza atmalarına karar verdi. Mahkeme, 17 yaşındaki Leyla Y. ile ilgili de ilginç bir karara imza attı. CMK’nin 109/3b maddesini gerekçe gösteren mahkeme, genç kızın Bağbaşı beldesi ve diğer yerlerdeki, HES konusunda faaliyet gösteren çalışma alanlarına girmesini ve HES’lere karşı eylemlerde bulunan kişilerle ilişki kurmasını yasakladı. Bunların yanı sıra mahkeme, Leyla Y. hariç diğer şüphelilerin 250 lira güvence miktarı yatırmasını uygun buldu. Koruma terörü PEL N GEL AĞAN ANTALYA Emre Güvenir (24) isimli gencin, Antalya’nın Alanya ilçesinde eğlenmek için gittiği diskoda korumalar tarafından dövüldüğü ve hastanelik olduğu iddia edildi. Gözlerinde şişlikler oluşan Güvenir’in yüzünde de ayakkabı izlerinin olduğu görüldü. Olay Güvenir’in dans ettiği sırada pistte bir kadınla sohbet etmesiyle başladı. Bu sırada Güvenir’in yanına gelen korumalar Güvenir’i dışarı çıkararak dövdü. Barda dans ettiği kadını rahatsız etmediğini belirten Emre Güvenir, “Kimse benden şikâyetçi olmadığı halde neden dövüldüğümü anlamış değilim” diyerek tepki gösterdi. Jandarma, şikâyet üzerine soruşturma başlattı. Bana iftira attılar Yaşı küçük olduğu için kendisine para cezası verilmeyip adli kontrol de getirilmeyen Leyla Y. “Kimseye taş atmadım. Mahkemede yaşım küçük olduğu için diğerleri gibi ceza almadım. Bundan sonra eylemlere katılırsam tutuklanma ihtimalim var. Ben de verilen cezaya saygı gösterip eylemlere katılmayacağım. Benim tek üzüntüm jandarmanın bana taş attığım yönünde iftirada bulunması oldu” dedi. Özilhan’ın posta kutusu doldu İstanbul Haber Servisi Greenpeace’in kampanyası kapsamında beş günde 15 bin kişi Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan’a mektup göndererek Gerze’de termik santral kurma planlarından vazgeçmesini istedi. “Efes Pilsen: Sevenlerini üzme” sloganlı kampanya, Efes Pilsen’in sahibi olan Anadolu Grubu’nun, bir yandan bu markayı güneş enerjisi yatırımları ile tüketiciye sevdirmeye çalışırken, diğer taraftan kömürlü termik santral kurma planları yapması arasındaki çelişkiye dikkat çekiyor. Gökçek, kararı beğenmedi ANKARA (AA) Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Danıştay’ın Ankara’nın amblemine ilişkin verdiği kararla ilgili olarak “Mahkeme kararının, doğru bir karar olduğunu düşünmüyorum. Hiçbir zaman, bundan sonra Ankara’nın amblemi Hitit olmadı, olamayacak. Bu kadar net ve açık söylüyorum” diye konuştu. bunun neresinde? OZAN YAYMAN ZM R Kütahya’da geçen mayısta meydana gelen ve kamuoyunda büyük endişe yaratan siyanürlü atık havuzu kazası sonrası, olası bir çevre felaketi karşısında yetkilileri önlem almaya çağıran Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Murat Taşdemir hakkında, şirketin çalışma hürriyetini kısıtlama ve halkı kin ve nefrete sürükleme suçlamalaryla soruşturma başlatıldı. 2 Ağustos’ta savcılığa sözlü, daha sonra da avukatı aracılığıyla yazılı savunmasını veren Taşdemir, anayasada yazılı “sağlıklı çevrede yaşama hakkını” savunduklarını vurguladı. Taşdemir, “Şirket, çalışma hürriyetlerinin engellenmesinin yanı sıra, kamuoyunu bilgilendirmem sırasında, halkı kin ve nefrete sevk eder nitelikte açıklama yaptığımı da savunuyor. Hakkımı yargıda arayacağım” dedi. Taşdemir’in avukatı Emre Baturay Altınok tarafından, savcılığa verilen savunma dilekçesinde “Yaşanan sürecin özeti, özelleştirme sonrasında kapasitesini arttıran, ancak atık barajlarının kapasitesini arttırmayan şirket uygulamaları ve denetimsizlik nedeniyle göz göre göre gelmiş olup, Taşdemir tarafından her ortamda açıklamalarda bulunulmuştur” denildi. Dilekçede, oda başkanı hakkında takipsizlik kararı verilmesi gerektiği de vurgulandı. Kin ve nefret Kadınlar isyan etti AB D N YAĞMUR MERS N Mersin’de son 8 ayda 25 kadının öldürülmesi, 35 kadının intihar etmesi, 320 kadının da intihara teşebbüs etmesi hemcinslerini isyan ettirdi. Cinayetleri Durduracağız Platformu adı altında örgütlenen kadın dernekleri ve sivil toplum kuruluşları, boşanmak istediği eşi tarafından başı taşla ezilerek öldürülen Züleyha Bildeş’in evinin önünde eylem yaparak kadına şiddet ve kadın cinayetleri için önlem alınmasını istedi. Kadınların Züleyha Bildeş’in evi önünde yaptıkları eylem sırasında duygusal anlar da yaşandı. Jandarmanın olay yeri inceleme bandını aşarak cinayetin işlendiği bahçeye giren kadınlar, Züleyha’nın geride kalan bohçasıyla karşılaştılar. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle