Katalog

SAYFA CUMHUR YET 8 İstanbul PB Edirne PB Kocaeli PB Çanakkale PB İzmir PB Manisa PB Denizli PB Zonguldak PB Sinop PB Samsun PB Trabzon Y Giresun Y Y Ankara 31 32 30 31 33 35 37 27 24 25 23 23 32 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y PB PB PB B B A A A A B B B 30 32 29 33 36 34 40 39 37 39 33 30 28 HABERLERİN DEVAMI Oslo Y Helsinki Y Stockholm Y Londra PB AmsterdamY Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih Y Berlin Y Budapeşte B Madrid B Viyana Y 23 22 25 22 21 20 23 24 27 24 28 33 27 Belgrad B 29 Sofya Y 26 Roma B 27 Atina B 32 Zürih Y 26 Moskova B 25 Aşkabat B 43 Taşkent A 44 Baku PB 32 Bişkek B 38 Tiflis PB 29 Kahire A 35 Şam B 38 Ülkemizin kuzey ve iç kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz kıyıları ve Ordu öğleden sonra ve akşam saatlerinde; Afyon, Uşak, Kütahya, Isparta, Bilecik, Eskişehir, Bolu, Çankırı ve Ankara çevreleri sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. 6 AĞUSTOS 2011 CUMARTES TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 6 Ağustos GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Yerel yönetimler birbirinden habersiz, deprem konteynerlerini bilen personel yok Baştarafı 1. Sayfada Özel’e “özel” ödülü diye yorumlandı. Sabah’ta Yeni Şafak’ta benzeri başlıklar: “Yeni komutana jest”. Yeni Akit daha da ileri gitti: “Işık Koşaner’in rest yoluyla isteyip alamadığını RTE, Özel’e ‘jest yoluyla’ verdi” diyor. Tatlı su muhalefeti yapan “öteki medya” ise, YAŞ’taki atama kararlarına olumlu bakan başlıklarla çıktı. Tutuklu 14 generalle amiralin emekliye sevklerinin bir yıl ertelenmesi ise “sürpriz” idi. Sürprizin içeriğine uzaktan yakından, hatta teğet geçer biçimde değinilmedi. Sürpriz sonuca nasıl varıldı? 14 tutuklu askerin durumu ile ilgili olarak Işık Koşaner’in, Çankaya’daki AKP’li ve RTE ile yaptığı görüşmelerin içeriği bugün özenle kamuoyundan gizleniyor. Oysa, bu görüşmelerin açıklanması, rest mi jest mi sorusunu yanıtlayacak. Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner, istifasındaki temel nedeni; haklarında yargı kararı olmayan 14 generalle amiralin emekliye ayrılmalarını önlemek amacıyla; “hükümete (RTE’ye) sorunun çözümü için çeşitli zamanlarda yaptığı girişimlere olumlu yanıt alamadığını” vurgulayarak açıkladı. Yukarıdaki AKP’linin, istifa edeceğini YAŞ toplantılarından “önce” kendisine bildiren Koşaner’den kararından vazgeçmesini istediği, olumsuz yanıt alınca “Siz bilirsiniz” demekle yetindiği medyada yayımlandı. Fakat bu söyleşinin perde arkası açıklanmadı. Oysa hiç kuşku yok. Orgeneral Koşaner, Çankaya’ya kararını YAŞ öncesi bildirirken istifaya zorlayan nedenleri de açıklamış olmalı. RTE kulvarında görev yapan Çankaya; üstelik barışta TSK’nin başkomutanı olduğunu anımsayarak, 14 subay krizini önleyecek askersel çarelere yardımcı olacak bir davranış izlemedi. “Hükümet de ben de sizden memnunuz, ayrılmayın” demekle yetindi. Açıklanması gerekli olan bir diğer görüşme; istifaların açıklanmasından hemen sonra Çankaya’da gerçekleşti. Çankaya’daki AKP, RTE ve Orgeneral Necdet Özel arasında… Hükümet, beklemediği anda birden patlayan istifalarla köşeye sıkıştı. Genelkurmay Başkanlığı sorununu hemen çözmesi gerekiyordu. Kuşku yok, Çankaya, Koşaner’e yerine kimin gelebileceğini de sordu ve Koşaner de sırada olan Jandarma Komutanı Necdet Özel ile devam edebileceklerini söyledi. Çankaya’daki zirvede Çankaya ve hükümet, Orgeneral Özel’e Genelkurmay Başkanlığı’nı önerdiler. Üçlü görüşmede Orgeneral Özel’in, görevi kabul ederken Silahlı Kuvvetler bünyesinde ve kamuoyunda eleştirilere neden olan tutuklu 14 general ve amiralle ilgili görüşlerini açıkladığını sonraki gelişmeler doğruladı. Çankaya’daki AKP’li; sorunun bir yıl ertelenmesinden sonra; “Uzatmalar olmasaydı yeni Genelkurmay Başkanı da zor bir başlangıç yapardı. Çalışması zor olurdu. Şimdi iyi bir başlangıç yaptı” dedi. İlk bakışta sorunu çözümlediği izlenimi veren bu kısa, ama krizin özünü açıklayan sözler aslında kimi gerçekleri açığa çıkarıyor. (1) Krizi önlemek için, Orgeneral Koşaner’in emekliliğinin ertelenmesini sağlayacak onca girişimine RTE’nin, “Hayır, yasa gereği 14’ler emekliye sevk edilecek” dayatmasından kaynaklandığı ortaya çıkıyor. (2) RTE’nin askerin sivillerin denetiminde olduğunu kanıtladığını işleyen yorumların aslında göründüğü gibi olmadığı... …Başbakan’ın olayın giderek daha da büyümesi olasılığı karşısında; Koşaner’in önerilerine şiddetle direnmesinden hızla tornistan ettiği, emekliliği bir yıl ertelemek zorunda kaldığı kanıtlanmış oluyor. (3) 14 asker sorununa buldukları formülle RTE ile Çankaya’dakinin Koşaner döneminde neden çözmeye yan çizdiklerini içeren soru ile… …Koşaner’in istifasını gerektiren konu, yazıldığı söylendiği gibi sadece 14 askerin emeklilik sorunu mudur, yoksa askerin hükümetle çözümleyemediği başka konular da var mıdır sorusu henüz yanıtlanmış değil. Bu somut bilgiler yandaş ve yalakaların yazdığı, TV’lerde bas bas bağırdıkları gibi değil... Somut bilgiler: RTE ile Çankaya’nın Koşaner’in “restine”, yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel’e; “jest” yoluyla zorunlu “özel” bir ödün verdiklerini gösteriyor. Afet unutuldu zisi yaptı. İnceleme sonucu Afet ve Acil Durum Komisyonu Başkanı AKP’li M. Resul Kaya, Başkanvekili AKP’li Mehmet Meriç, Komisyon Sözcüsü AKP’li Ahmet Karaca, CHP’li üyeler Ali Demir, Yusuf Çelik imzalı bir rapor hazırlandı ve meclise sunuldu. Raporda, incelenen ilçelerdeki kaymakamlık ve belediyelerin Sivil Savunma Birimi’nin kapatılmasından sonra kendi içlerinde herhangi bir çalışma yapmadıkları belirtildi. GÜNDEM Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY İstanbul Haber Servisi İstanbul İl Genel Meclisi Afet ve Acil Durum Komisyonu üyelerince riskli ilçelerde yapılan incelemede, kaymakamlık ve belediyelerin acil afet durumu ile ilgili dayanışma içinde olmadığı, deprem konteynerlerinin muhtelif yerlerde güvensiz ve emniyetsiz bir şekilde bekletildiği, herhangi bir afet durumunda konteynerlerin içinde neler olduğu ve nasıl kullanılacağı hakkında hiçbir personelin bilgisinin de bulunmadığı tespit edildi. İstanbul İl Genel Meclisi’nin CHP’li üyeleri tarafından haziran ayı oturumlarında verilen yazılı önergeler doğrultusunda komisyonun AKP’li ve CHP’li üyeleri Esenyurt, Avcılar, Büyükçekmece’de bir inceleme ge lçe teşkilatları kaldırıldı İl Genel Meclisi’nde raporla ilgili söz alan Afet ve Acil Durum Komisyonu üyesi CHP’li Ali Demir, 780 bin kilometrekarelik yüzölçüme sahip olan Türki ye’nin yüzde 94’ünün aktif deprem kuşağında yer aldığını anımsattı. Afetlere müdahale, planlama ve diğer hizmetlerin 2009 yılına kadar İçişleri Bakanlığı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü ve Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’na bağlı Afet İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütüldüğünü kaydeden Demir, daha sonra bu iki genel müdürlüğün kaldırılarak Başbakanlığa bağlı Afet ve Acil Durum Başkanlığı’nın kurulduğunu anlattı. Başkanlığın faaliyete geçmesinden sonra il afet ve acil müdürlüklerinin kurulduğunu ve arama kurtarma birliklerinin bu müdürlüklere bağlandığını belirten Demir “Değişikliğe yol açan yasanın yürürlüğe girmesinden önce teşkilatı bulunan Sivil Savunma Genel Müdürlüğü İl ve İlçe Sivil Savunma Müdürlükleri kaldırıldı” dedi. Demir, ilçelerdeki planlama ve uygulama faaliyetlerinin il müdürlükleri tarafından gerçekleştirildiğini ve bu çalışmalardan kaymakamlıkların, belediyelerin haberinin olmadığını söyledi. “İçimde, size hapiste mektup yazan son kişi benmişim gibi bir his var...” Haziranın ikinci yarısında çok az mektup aldım. Onlar da sürekli yazmayı gelenek edinmişlerden. Başta Atilla... Son iki ayda, Çin, Ermenistan ve Gürcistan’dan 5 kartını aldım. Temmuzda içinde umudu da barındıran ama hüzün ağırlıklı mektuplar aldım. İstanbul’dan bir mektuptaş, şu ara mutlak bana ulaşmak gerektiğini düşünmüş, mektubun bana ulaşmama olasılığını da hesaba katmış, benzer içerikte 4 ayrı mektup yazıp 4 ayrı postaneden göndermiş. İçeride, birebir iletişim yolu yalnızca mektup olunca gelen postalar bir kâğıt parçasından çok farklı bir değer kazanıyor. Her satır adeta bir kılcal damar gibi bedenle bütünleşiyor. Sözcükler etekemiğe bürünüyor. Temmuz ortasında aldığım bir mektubun genişçe özetini paylaşmak istiyorum: “Merhaba, ben Sevda. Geleceğin gazetecisi olarak yazıyorum. Bu sene lise bitti. Sınavlara girdim. Ege Üniversitesi gazetecilik istiyorum. Çünkü siz de oradan mezunsunuz. Umarım iyisinizdir. Mutlak iyisinizdir. Bana gazeteciliği sevdiren Mustafa Balbay, o yerde bile mutlu olmayı, iyi olmayı başarabilmiştir. Evimize Cumhuriyet gazetesi her gün benimle girmeye başlamıştır. Günlük yazılarınızı ve sizi ekranda görmeyi o kadar çok özledim ki... Doğrusunu söylemek gerekirse siz gazetecilere yapılanlar, gazetelerin, televizyonların hoşuma gitmeyen durumları hevesimi kırmıştı. Ama sonra düşündüm, Cumhuriyet çocuğu, Atatürk’ün kızı o kadar kolay pes edemez. Sizlerin kurtuluşu için bir şeyler yapmayı o kadar çok istiyorum ki... O günler olacak biliyorum. Ve biz beraber program yapacağız. Söz almış saydım. Milletvekili olduğunuzda o yerden çıkarsınız diye çok umutlanmıştım. İlk oyum bu kutsal amaç içindi. Ama hâlâ inanıyorum, sizin deyiminizle o zulümhaneden en kısa sürede çıkacaksınız. Şu an ne söylerlerse söylesinler, ismi cismi belli olmayan bir örgütten de bahsetseler, siz düşünceleriniz nedeniyle ordasınız. Türkiye’de aydınların kaderi bu herhalde. İleri, aydınlık düşünceleri hemen zulümhanelere koyuyorlar. Ama inanıyorum, sonunda iyiler kazanacak. Umarım en kısa zamanda Meclis’te olursunuz. Meclis’in ve bizim güler yüze ihtiyacımız var. Kendinize çok iyi bakın. Umut ve kaleminiz hep yanıbaşınızda olsun. Haber, habercinin namusuna emanettir. Ve namus menfaatla takaslanamaz. Söz veriyoruz, dümen suyuna değil, ÖZGÜRLÜĞE yelken açacağız...” ‘ stanbul hazır değil’ Birbirinden kopuk çalışmaların olası olası risklerine vurgu yapan Demir, şöyle devam etti: “İstanbul gibi 15 milyon nüfusu aşmış bir metropolde sadece İl Müdürlüğü ile hizmetlerin yerine getirilmesinde büyük aksaklıkların olması kaçınılmaz. İlçe teşkilatlarının ivedi olarak kurulması için yasal düzenlenmelerin yapılması gerek.” Devlet okullarından gelen 212 öğrenci SBS’de tüm soruları doğru yaptı 355 öğrenciye tam puan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İlköğretim 7. sınıf öğrencilerinin girdiği Seviye Belirleme Sınavı (SBS) sonuçlarına göre, tüm soruları doğru yapan öğrenci sayısı 503, sınıf puanı 500 tam puan olan öğrenci sayısı ise 355 olarak belirlendi. Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Sistemi çerçevesinde, ilköğretim 7. sınıf öğrencilerinin son kez girdiği Seviye Belirleme Sınavı (SBS) sonuçları açıklandı. Sonuçlara göre, tüm soruları doğru yapan öğrenci sayısı 503, sınıf puanı 500 tam puan olan öğrenci sayısı ise 355 olarak belirlendi. Kopya taraması sonucu bazı test ya da testleri ikili kopya nedeniyle iptal edilen öğrenci sayısı 155 oldu. Kopya taraması sonucu ikili kopya nedeniyle iptal edilen test sayısı ise 184 olarak belirlendi. İlköğretim 7. sınıflar için son kez düzenlenen SBS sonuçları Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) internet sitesinde açıklandı. Sonuçlar, MEB’in resmi internet adresinden öğrenilebileceği gibi her türlü talep ve şikâyet için 444 83 83 hattının aranabileceği belirtildi. İncelemeyi yapan kurul ve komisyonlar tarafından iptali gerektiren herhangi bir sorunun tespit edilmediği bildirildi. MEB’den yapılan açıklamaya göre sınava başvuran öğrenci sayısı 1 milyon 98 bin 203 olurken, sınava 1 milyon 83 bin 750 öğrenci girdi. SBS’ye özel okullardan 36 bin 567, devlet okullarından ise 1 milyon 47 bin 183 aday katıldı. Tüm soruları doğru yapan öğrenci sayısı özel okullarda 291, devlet okullarında ise 212 olarak belirlendi. Kız öğrencilerden 244’ü, erkek öğrencilerden ise 259’u tüm soruları doğru yanıtladı. Fuarda Diyanet’e protokol gafı Türk Diyanet Vakfı’nın 30 yıldır Diyanet şleri Başkanlığı’nın rehberliğinde düzenlediği Kitap ve Kültür Fuarı Ankara Kocatepe Camisi’nde açıldı. Fuar açılışında Diyanet şleri Başkanı Mehmet Görmez’in, konuşma yapmak için kürsüye çıkmasının ardından yerine yaşlı bir yurttaş oturdu. Salonda gülüşmelere yol açan olay sırasında korumalar zor anlar yaşadı. Görmez’in yerine oturan yaşlı adam daha sonra korumaların da uyarısıyla protokolden ayrıldı. Fuarda, 49 yayınevi tarafından 56 adet stant açıldı. Dini yayınların ağırlıklı olarak sergilendiği fuara büyük ilgi gösterilmesi dikkat çekti. (Fotoğraf: AA) Sevgili Sevda, İçten mektubun için çok teşekkür ediyorum. Özellikle genç kuşaklardan, hele senin gibi lise çağındakilerden aldığım mektuplar, beni ayrıca sevindiriyor. En büyük dileğim Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni kazanman. Ben, Ege Üniversitesi’ni çok isteyerek yazdım. Mesleği de çok sevdim. Yazmak hâlâ en büyük tutkum. Yaşamımın bundan sonraki diliminde ne yaparsam yapayım kalemi elimden hiç bırakmayacağım. Ama benim bu duygularda olmam yetmez. Alt kuşaklardan eli kalem tutanlar gelmeli. Onlarla mesleği bir süre paylaşmalı ve bayrağı onlara devretmeliyiz. İşte senin mektubun bu yüzden beni çok sevindirdi. Bizi bu zulümhanelere atanlara verilecek en büyük cevap senin gibi gençlerin filizlenmesi. Bu satırları okuyanların önünde sana söz veriyorum; mesleğe atıldığında yapacağın haberlere, programlara istediğin şekilde konuk olacağım. Senin gibi gençlerin sayısı önemli değil, var olması önemli. Gün gelir, gece karanlığında binlerce kişinin geçmesi gereken doğru yolu birkaç ışık aydınlatabilir. Senin şahsında bayrağı bizimle taşıyacak ve bizden devralacak yeni kuşaklara selam olsun... Bu topraklarda Atatürk Sevda’sı bitmez... Müfettişler emekliliğe itiliyor, Kuran kursları da görev kapsamından çıkarılıyor Üniversiteliler Eğitimciler emeklilik kuyruğunda H CRAN ÖZDAMAR eğitimden şikâyetçi İstanbul Haber Servisi Kariyer.net’in kendi internet sitesinde üniversite eğitimi üzerine yaptığı araştırmaya katılan 30 bin kişinin yüzde 60’ı seçtiği üniversiteden memnun olmadığını söyledi. “Üniversite eğitimi ile mesleki eğitimi kıyaslamaları” istenen katılımcıların yüzde 65’inin tercihini “mesleki eğitim”den yana kullanması dikkat çekti. Ayrıca araştırmaya katılan kişilerin yüzde 29’u da “üniversiteden beklentisinin mezun olduktan sonra yüksek ücretli iş imkânı” olduğunu belirtti. Üniversite eğitimi ile mesleki eğitimi kıyaslamaları istenen katılımcıların yüzde 65’i “mühendislik” tercihini mesleki eğitimden yana kullandı. Üniversite eğitiminden beklentileri sorulan gençlerin yüzde 71’i ise “iş dünyasının ihtiyaçlarına uygun, güncel eğitim”den yana olduklarını söyledi. DÜZELTME Zeytinburnu Kaymakamı Mustafa Dündar, 4 Ağustos 2011 tarihli gazetemizin 8. sayfasında yer alan “Polis Kışkırtıyor” başlıklı haberde yer alan “Bir etnik çatışma riski var. Güvenlik önlemi aldık ancak bir noktaya kadar başarılı olabiliriz, yaşanan sorunların çözümü bizi aşıyor. Bu siyasilerin ve Meclisin işi” şeklindeki ifadelerin kendisine ait olmadığını bildirdi. Dündar, İHD temsilcileri ile görüştüğünü ancak haberdeki gibi bir fikir veya görüş belirtmediğini ifade etti. Düzeltir, özür dileriz. İZMİR Milli Eğitim Bakanlığı’nca çıkartılan “Eğitim Müfettişleri Yönetmeliği” kapsamında, çalıştıkları kentlerde 8 yılını dolduran müfettişler, farklı bölgelere sürgün edildi. Bu kapsamda 3 bin 127 eğitim müfettişinden 1409’unun görev yeri değiştirildi. Denetim – rehberlik görevini yapan çalışanlar ayrıca yönetmelik doğrultusunda eski görev yerlerine 8 yıl boyunca da dönemeyecek. Birçok kentte teftiş kurulları başkan ve yardımcılarının değişmesiyle karmaşa yaşanırken yaşam alanları alt üst olan eğitimciler, emekliliğini istemeye hazırlanıyor. Görev yeri değiştirilen 1409 müfettişten yaklaşık 400 emekçinin emekliliğini istemek için yeni eğitim döneminin başlamasını beklediği vurgulanıyor. ‘Yeni kadrolaşma yöntemi’ KESK Merkez Genel Meclis Üyesi ve Eski EğitimSen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Ali Rıza Özer, uygulamanın mesleğinin sonuna gelmiş birçok insanı mağdur ettiğini belirterek kadrolaşmanın önünün açıldığını söyledi. Özer, “Büyük bir karmaşa yaşanıyor. Görev yerleri değiştiri lenler bu meslekte yaklaşık 40 yıllık deneyimi olan insanlar. Uygulama her yönden çalışanları mutsuz etti. Yönetmeliğin durdurulmasına yönelik davalar açıldı” diye konuştu. Yönetmelik maddeleri uyarınca ayrıca, Kuran kursları, öğretmenevleri, akşam sanat okullarının denetimi, müfettişlerin görev alanlarından çıkartıldı. Yönetmelik öncesinde 100 personel için bir müfettiş görevlendirilirken bu rakam 250 kişi için bir çalışan olarak belirlendi. Müfettiş yardımcılığı için de sözlü sınav yapılması kararlaştırıldı. C MY B C MY B