19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 6 AĞUSTOS 2011 CUMARTES 6 HABERLER Dink cinayeti nedeniyle tazminata mahkum edilen İçişleri Bakanlığı’ndan ‘acı veren’ savunma ‘Ölümü kendi kusuru’ İstanbul Haber Servisi Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’i korumadığı gerekçesiyle 100 bin TL tazminata mahkum edilen İçişleri Bakanlığı, Dink’in koruma istemediğini belirterek öldürülmesinin kendi kusuru olduğunu savundu. Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin, “Gerçekten çok üzücü... Kabul edilemez” dedi. Dink’in kardeşleri Hosrof ve Yervant Dink, İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nde bakanlık aleyhine açtıkları davada 100 bin TL’lik tazminat kazanmıştı. Bakanlık da kararı temyiz ederek, 28 Ocak 2011’de Danıştay’a dilekçe sundu. Dilekçede, Danıştay 10. Dairesi’nin kabul etmediği şu gerekçeler yer aldı: “Tazminat miktarı, amacına aykırı, fahiş ve sebepsiz zenginleşmeye yöneliktir. Manevi tazminata hükmedilmesi için kişinin fizik yapısını zedeleyen, gücünün azalması sonucunu doğuran olayların meydana gelmesi ve idarenin hukuka aykırı bir işlem veya eylemi sonucunda ağır bir elem ve üzüntünün duyulmuş olması gerekir. İdare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüyken zararın, zarar görenin kendi kusurundan, mücbir sebeplerden veya üçüncü kişilerin fiilinden meydana gelmesi halinde, zarar ile idare arasında illiyet bağı kesilmektedir. Hrant Dink koruma istememiştir. 2004’te Agos gazetesi önünde yapılan eylemlerde gereken önlemler alınmıştır. Dink’e yönelik bir eylem yapılacağına ilişkin Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü’nden gönderilen yazının gereği olarak, Yasin Hayal’in yanında kalacağı belirtilen kardeşi Osman Hayal’in İstanbul’da olmadığı tespit edilmiş ve bu Trabzon Emniyeti’ne bildirilmiştir.” İhanet Günlük dildeki kullanımında yumuşatılmış olsa da “hain” sözcüğü birini suçlayıp aşağılamak için kullanılabilecek en ağır sözlerden biridir. “İhanet” ise bilindiği gibi, ‘hain’ sıfatından türetilmiş bir isimdir… Hainlik yapmak, hıyanet etmek, bir dostu sırtından vurmak, kendisine güvenenleri yarı yolda bırakmak ya da satmak anlamlarına gelen, kullanım alanı çok geniş bir sözcüktür. İhanetin hiçbir biçimi hoş karşılanmaz. İhanet eden kişi, gerekçesi ne olursa olsun, küçümsenen, kendisinden uzak durulan, toplumun gözünde değersiz, güvenilmez biridir. Eşler arasındaki aldatmalarda sıklıkla kullanılıyor olsa da ihanet kavramı çok daha geniş bir alanı kapsıyor. Akla ilk gelenlerden biri vatana ihanettir. Şimdilerde vatan kavramı çok fazla ayağa düşürülmüş olsa da “vatan haini” sözü yine de birine yöneltilebilecek en ağır suçlamalardan biridir. Doğup büyüdüğünüz, ekmeğini yiyip suyunu içtiğiniz, havasını soluduğunuz bir coğrafyaya, onun tarihine, bugününe, geleceğine ve orada yaşamakta olan insanlara, yurttaşlarınıza ihanet demektir. Mesleğe ihanet, dostluğa ihanet akla ilk elde gelebilecek başkaca ihanet biçimleridir. Bunlara, insanın kendine ihanetini de ekleyebiliriz. Gün gelir bir insan kendi inançlarına, kişiliğini oluşturan değerlere de ihanet edebilir. İhanetin en ağır biçimlerinden biri de bu olsa gerek… İnsan neden ihanet eder? Dostlarını, arkadaşlarını, meslektaşlarını, yoldaşlarını neden yarı yolda bırakır; onları neden sırtlarından hançerler; kimi kez onların güç durumlarından yararlanmayı neden fırsat bilir; kendi inançlarına, kişiliğini oluşturan değerlere bile neden hainlik yapar? Bu soruların tek bir yanıtı olmasa gerek… Yine de akla ilk gelenleri sıralayalım: Çıkarcılık, kıskançlık, yükselme hırsı, zayıf karakterlilik, başkaca kişilik bozuklukları... Çünkü ihanet, hastalık gibi bir şeydir. Bir virüs, bir mikroptur. Sağlıklı bir insan kişiliğiyle bağdaşması, böyle bir kişilik içinde etkin olması olanaksızdır... Hainler kendi ruh ve kişilik bozukluklarının farkında oldukları için de yaşadıkları iç çatışma onları giderek daha da alçaklaşmaya, sürüngenleşmeye götürecektir... Hainler, ihanet edenler, kişisel ve toplumsal yaşamın güç zamanlarında daha çok sayıda ortaya çıkarlar. Pislikten üreyen, bataklıklarda çoğalan zararlı yaratıklar gibidirler. İğrençtirler. Hiçbir çalım, gösteriş, azamet, göz korkutma ya da göz boyama, gerekçe uydurma ya da açıklama bulma çabası ihanetin çirkinliğini örtüp gizleyemez. Bütün bunlar bir an etkili olsalar da, toplumlar sezgiler ve sağduyularıyla ihaneti yine de algılamış ve ona layık olduğu notu vermişlerdir... Gün gelir, ihanet eden kişi ve kişiler, her kim olurlarsa olsunlar, kişisel ya da toplumsal yaşamda, en yakınları da içlerinde olmak üzere kendi çevrelerinin ve bütün bir toplumun lanetinden kurtulamazlar... İnsan, gerçek anlamıyla insan olmak ve insan kalmak istiyorsa, kimi kez ne kadar güçlüklerle dolu olsa, özveriler gerektirse bile, insanlığı oluşturan en temel değerlerle tutarlı kalmalıdır. Sıkıntılar, güçlükler gelip geçer. Aşılmaz görülen engeller aşılır. Gerçeklik, onu örten yalanlardan, pisliklerden arınıp gün gibi ışıldar. Bu hep böyle olmuştur ve böyle olacaktır. Tersi, insanın ve insanlığın sonu demektir. Gelecek; ihanetin karanlık, korkak, ilkesiz, kötü kokulu çukurlarında değil; cesaretin, dürüstlüğün, özverinin, temiz havayla dolu, aydınlık doruklarında biçimleniyor... Beyoğlu esnafının tepkisi büyüyor CHP Beyoğlu Meclisi grubunun Mis Sokak, Asmalımescit ve Cihangir’de masa ve sandalyelerin kaldırılmasına ilişkin salı günü Beyoğlu Belediyesi Meclisi’ne verdiği yazılı önergeye dünkü ağustos ayı 2. oturumunda cevap verilmedi. Toplantıda yasak kararının AKP’li meclis üyelerince savunulması üzerine toplantıyı izleyen BEYDER üyesi bir grup esnaf, “Burada boş boş konuşuluyor. Geleceğimizi burada alamayacağımızı gördük” sözleri ile toplantıyı terk etti. BEYDER Başkanı Tarkan Konar, “Bize söz hakkı verilmiyor. Bazı sorunlar var diye bir uygulama suiistimal edilerek sürdürülemez” dedi. Konar, belediyenin kararına tepki için 10 Ağustos Çarşamba günü Taksim’de geniş katılımlı bir yürüyüş düzenleyeceklerini söyledi. (Fotoğraf: KAAN YETER) ‘ÇED gerekli değil’ kararı iptal edildi HES’lere karşı bir karar daha çıktı ÖMER ŞAN Teşhise rağmen tahliye Öldürülen Alıcı’nın davasında sanıklardan biri tahliye edilirken acılı anne, ‘Katiller yakalanana kadar mücadele edeceğim’ dedi H LAL KÖSE ‘Çok üzücü’ Bakanlığın temyiz dilekçesini değerlendiren avukat Fethiye Çetin, Türkiye’nin Dink cinayetine ilişkin AİHM savunması basına yansıdıktan sonra en yetkili ağızların üzüntü duyduklarını söylediklerini anımsattı. Türkiye’nin Dink cinayetinin önlenmemesi nedeniyle AİHM’de mahkum olduğuna dikkat çeken Fethiye Çetin, “Cumhurbaşkanı, ‘Dink’i koruyamadık’ dedi. Bütün bu açıklamalara karşın, Türkiye AİHM kararına utançtan itiraz etmedi. Bunlar hiç olmamış gibi hazırlanan bu dilekçe, insanı gerçekten o kadar üzüyor ki... Bırakın avukat olmayı, bir insan olarak ülkem adına üzüldüm. Dilekçedeki ifadeler insanın aklını durduruyor. İfadeler, yalnızca hukuka değil etik bakımdan ahlaka da aykırı” dedi. Tehdit edildikten saatler sonra Küçükçekmece’deki evinin önünde kalbinden bıçaklanan üniversite öğrencisi Aykut Alıcı’nın ölümünün üzerinden neredeyse bir yıl geçti. 20 yaşındaki gencin ölümüne neden olan saldırganların birçoğu hâlâ yargı önüne çıkarılmış değil. Oğlunun bıçaklandığını balkondan gören acılı anne Songül Alıcı, “Bu ülkede adalet yok. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracağım” dedi. Alıcı’nın ölümüne neden oldukları ileri sürülen 5 sanık Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor. Davanın ikinci oturumu önceki gün yapıldı. Yaşı 18’den küçük olan tutuklu sanık Ahmet Ş’nin ifadesi, sosyal hizmet uzmanı eşliğinde alınırken izleyiciler salona alınmadı. Ahmet Ş, saldırgan grupta yer aldığı iddiasını reddetti. Mahkemede ifade veren Aykut’un arkadaşları ise ilk oturumda tanık olarak dinlenen Yavuz İşçen’in Aykut’u tehdit ettiğine dikkat çekti. Tahliye kararı Cumhuriyet savcısı, Aykut Alıcı’nın kalbindeki bıçak darbesinin tutuklu sanık Celal Toprak tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin kuvvetli deliller olduğunu ancak Ahmet Ş’nin bıçaklama eylemine katıldığına dair kuvvetli delilin bulunamadığını belirterek Ahmet Ş’nin tahliyesini istedi. Ahmet Ş. tahliye edilirken karara tepki gösteren Aykut Alıcı’nın annesi Songül Alıcı, “Bütün katiller yakalanana dek susmayacağım. Benim oğlumu 9 tane cani katletti. Öldürülme olayları durmuyor. Cezalar caydırıcı olsa caniler korkardı” dedi. Oğlu hastaneye yalınayak gittiği için, yalınayak mücadele eden anne, “Adalet arıyoruz” yazılı siyah tişörtle davaya katıldı. Acılı anne, ilk oturumda sanıklar Celal Toprak ve Ahmet Ş’yi teşhis etmişti. RİZE Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nca “doğal sit alanı” ilan edilen, ancak resmi yazı 10 aydır gönderilmeyen İkizdere Vadisi’ndeki 26 projeden biri olan Selin2 HES projesinin “ÇED gerekli değildir” yönündeki kararı iptal edildi. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yapılması planlanan 700’e yakın hidroelektrik santral (HES) projesine karşı Derelerin Kardeşliği Platformu öncülüğünde başlatılan yargı mücadelesinde sevindirici bir haber daha geldi. Selin2 HES projesi “ÇED gerekli değildir” kararını iptal eden Rize İdare Mahkemesi, mahkeme kararında anayasanın 17. ve 56. maddeleri ile Kyoto Protokolü ve uluslararası anlaşmalara dikkat çekti. İkizdere Derneği Başkanı Musa Yılmaz, geri adım atmayacaklarını belirterek “Artık HES firmaları ile arkalarındaki siyasi gücün bir şeyleri fark etme günü gelmiştir” dedi. TEŞEKKÜR Canımız, gururumuz, muhteşem baba ve eş, eşsiz yol arkadaşı T.C. KESTEL İCRA DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULLERE AİT AÇIK ARTIRMA İLANI Satılmasına karar verilen Taşınmazın cinsi, kıymeti, adedi, evsafı İstanbul 9. İcra Müdürlüğü’nden gönderilen 2009/28568 Es. sayılı talimat gereğince borçlular 1Murat Heper, 2Selime Heper, 3Özden Özcan, 4Erdal Özcan, 5Orhan Albahçe’nin borçlarından dolayı yapılan takip neticesinde kayden ve fiilen hacizli bulunan kıymet takdiri yapılan dosyada mevcut Bilirkişiler tarafından tanzim edilen 15.07.2011 tarihli Raporda yazılı olduğu üzere borçlu adına kayıtlı bulunan, Bursa ili Kestel ilçesi Kozluören köyü 178 Ada, 15 parselde kayıtlı Bayırlar mevkinde kain 15100,00 m2 alanlı borçlulardan Murat Heper’in 1/2 hissesine isabet eden kısmı 75.500,00 TL muhammen bedelinde Elma bahçesi vasıflı taşınmaz ile Babasultan köyü 160 Ada 13 nolu parselde kayıtlı İğneci mevkiinde bulunan 4000,00m2 alanlı borçlulardan Özden Özcan’ın 1/3 hissesine isabet eden kısmı 10.666,67 TL muhammen bedelindeki taşınmazın, yine Babasultan köyü 138 Ada 121 parselde kayıtlı 5562,39 m2 alanlı borçlulardan Orhan Albahçe’nin 1/2 hissesine isabet eden kısmı 44.499,12 TL muhammen bedelinde Büyüktarla mevkiinde bahçe vasıflı taşınmazın, yine aynı köyde 128 ada 56 parselde kayıtlı Kavaklı mevkiinde bulunan 750,00m2 alanlı tamamı borçlulardan Özden Özcan’ın adına kayıtlı 8.250,00 TL muhammen bedelinde bahçe vasıflı taşınmazın, aynı yer ve 114 ada 1 parselde kayıtlı 621.97 m2 alanlı borçlulardan Özden Özcan’ın 1/9 hissesine isabet eden kısmı 13.444,96 TL muhammen bedelinde köy içi mevkiinde kain 2 katlı kerpiç ev olarak kayıtlı taşınmazların satışa engel halinin bulunmadığı ve satış avansı ikmal edildiğinden açık artırma suretiyle satılarak paraya çevrilmesine, talimat gereği karar verilmiştir. Tapu Kaydı ve yeri: Bursa ili Kestel ilçesi Kozluören köyü 178 Ada 15 parselde, Babasultan köyü 160 Ada 13 nolu parselde Babasultan köyü 138 Ada 121 parselde, 128 ada 56 parselde, 114 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazlar. İmar Durumu: Kestel Belediyesi İmar Müdürlüğünün 27.12. 2010 tarih ve 8999 sayılı yazısında 114 Ada 1 Parselin köy yerleşik alanı içerisinde kaldığı birden fazla yapı yapılamayacağı, 128 ada 56 parselin diğer tarım alanlarında kaldığı mevcut kadastro yoluna cephesi bulunmadığından imar durumunun düzenlenmediği, 138 ada 121 parselin, 160 ada 13 parselin, 178 ada 15 parselin diğer tarım alanlarında kaldığı, Tarım il müdürlüğünden görüş alınmasının şart olduğu bildirilmiştir. Halihazır Durumu: Bursa ili Kestel ilçesi Kozluören köyü 178 Ada 15 parselde kayıtlı Bayırlar mevkinde kain 15100,00m2 alanlı Elma bahçesi vasıflı taşınmaz ile Babasultan köyü 160 Ada 13 nolu parselde kayıtlı İğneci mevkiinde bulunan 4000,00m2 alanlı taşınmazın, yine Babasultan köyü 138 Ada 121 parselde kayıtlı 5562,39 m2 alanlı Büyüktarla mevkiinde bahçe vasıflı taşınmazın, yine aynı köyde 128 ada 56 parselde kayıtlı Kavaklı mevkiinde bulunan 750,00m2 alanlı bahçe vasıflı taşınmazın, aynı yer ve 114 ada 1 parselde kayıtlı 621.97 m2 alanlı köy içi mevkiinde kain 2 katlı kerpiç ev olarak kayıtlı taşmmazlardaki borçluların tapu kayıtlarında belirtildiği üzere hisselerine düşen miktarlar. Muhammen Kıymeti: 1 114 Ada 1 parsel 121.004,65 TL muhammen bedelinde olup, borçlunun 1/9 hissesinin 13.444,96 TL değerinde olduğu, 2 128 Ada 56 parsel 8.250,00 TL muhammen bedelinde olup, tamamı borçlu adına kayıtlı 8.250,00 TL değerinde olduğu, 3 138 Ada 121 parsel 88.998,24 TL muhammen bedelinde olup, borçlunun 1/2 hissesinin 44.499,12 TL değerinde olduğu, 4 160 ada 13 parsel 32.000,00 TL muhammen bedelinde olup, borçlunun 1/3 hissesinin 10.666,67 TL değerinde olduğu, 5 178 ada 15 parsel 151.000,00 TL muhammen bedelinde olup borçlunun 1/2 hissesinin 75.500,00 TL bilirkişilerce tespit edilmiştir Birinci Artırmasının: 1 114 Ada 1 parseldeki borçlunun 1/9 hissesi 16.09.2011 Cuma günü saat: 09.0009.10 arasında. 2 128 Ada 56 parseldeki borçlunun tam hissesi 16.09.2011 Cuma günü saat: 09.2009.30 arasında. 3 138 Ada 121 parseldeki borçlunun 1/2 hissesi 16.09.2011 Cuma günü saat: 09.4009.50 arasında. 4 160 ada 13 parseldeki borçlunun 1/3 hissesi 16.09.2011 Cuma günü saat: 10.00 10.10 arasında. 5 178 ada 15 parseldeki borçlunun 1/2 hissesi 16.09.2011 Cuma günü saat: 10.2010.30 arasında. Kestel Belediyesi Müzayede salonunda yapılmasına, bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçlıanı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla İkinci artırmasının: 26.09.2011 Pazartesi günü aynı yerde ve saatlerde. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki artırma bedelinin gayrimenkulun tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçham olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır.Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir,alıcı istediğinden 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir, damga resmi, %18 KDV, tapu harcının yarısı ve teslim masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler ve tapu harcının yarısı ve Tellaliye resmi ihale bedelinden ödenir. İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde Dairemize bildirmeleri lazımdır.Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas kanununun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği verilebilir. Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/1226 Tal. sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları, ayrıca borçlulara ve diğer haciz alacaklılarının adreslerine satış ilanı tebliğ halinde gazetede yayımlanan işbu ilanın tebligat yerine kaim olacağı ilan olunur. 25.07.2011 (İc.İfl.K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *:Bu örnek,bu yönetmelikten önceki uygulamada kullanılanörnek 64’e karşılık gelmektedir. (Basın: 50263) DOSYA NO: 2009 1226 Tal. Arslan Başer Kafaoğlu’nu kaybetmenin acısını bizlerle paylaşan tüm dostlarımıza teşekkür ederiz. Türksen Başer Kafaoğlu Kumru Başer Kafaoğlu S i l i v r i ’ d e “ D ur u ş m a l a r ı zleme Eylemi” Eylem Sürüyor! 8 Ağustos’da Silivri’deyiz! • Saat: 08.00’de c’in bahçesinde olalım. • Başvuru : 0535.636 59 11 0535.270 56 84 Kayıt parası belgelendi EğitimSen Samsun Şube Başkanı Metin Erol, çocuğunun kaydını yaptırmak üzere gittiği Atatürk Anadolu Lisesi’nde kendisinden 150 TL kayıt parası istendiğini belirtti. Gazetecilerle birlikte yeniden okula giden EğitimSen Şube Başkanı’na okul aile birliği yöneticisi olduğu iddia edilen bir kişi tepki gösterdi. Erol, gazetecilerin okuldan çıkarılmasının ardından para ödemeden çocuğunun kaydını yaptırdı. Erol, “Tüm okullarda bu tür tezgâhların dönmesi, Milli Eğitim Bakanlığı’nın herhangi bir şekilde araştırma yapmaması ilginçtir” diye konuştu. (CEMİL CİĞERİM) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle