Katalog

Sayı 55 KAK AR A K K R [email protected] B R OL BA YR AM YÜKSEK YER L M HATTI Erdinç Utku  haz’lı yaşa genç öl!  aslında yaşlılık günüdür yaş günü!  doğum sancısı pastası...  insan annesinin karnında dokuz ay, kucağında dokuz sene, gözetiminde de bir ömür boyu kalır!  serinlemenin yolu buradan geçer mi?..  burda mı patlatayım şüpheli paket mi olsun?..  devran oğlum dön artık eve / gün olur dönerim anne  profilimi traş edecek berber arıyorum!  bugün var yarın varoluşçu...  organik ütü: döşek altı.  sol elim kaşındı borsa etkilenecek!  ingilizcem idare edilememekte!  bikinili değil bitkili yakalan!..  dillere destan gözlere makale...  sen benimsin bahar gözlüm, tecrübe kazanman için seni kiralıyacam!.. Ramazanda fiyatlar fırladı: Kazık yedim, orucum bozulur mu hoca efendi? Panpiş BASIN Hilal Cebeci’nin BASENini tartışmakla kalmadı, şimdi de köşe yazarı yaptı: Yaşasın BASEN ÖZGÜRLÜĞÜ! Terör zirveleri arttıkça, terör zirveye tırmanıyor! Bir Türkiye Masalı: “KUL” kedisi Başrol: vatandaş “SİNDİRİL”la... Kelimeler yetersiz kalıyor, artık RAKAMLAR konuşuyor hayatımızda! Baştarafı önceki sayfada... 1 AĞUSTOS: Bugün benim YAŞ günüm dostlar! YAŞ günüm dediysem, doğduğum değil, doyduğum günü kastediyorum. Ne de olsa yalakalıkla doyan biriyim ve bugün yalakalığımın doruklarındayım. Çünkü hep arzu ettiğim şey nihayet oldu. YAŞ toplantısına nerdeyse girecek “OR” kalmaması beni zevkin doruklarına çıkardı. Or’muş, Kor’muş, Tüm’müş, Tuğ’muş, hepsi hikaye. Bundan böyle general denince en ciddiye alınacak kurum “General Elektrik”tir bu ileri demokrasi ülkesinde. En azından bu generalden elektrik alırsın! (Ben elektriği sadece polisimden almayı severim diyenleri de alkışlarım elbet!) 2 AĞUSTOS: Askerin YAŞ’ı tamamen yaş hale geldi ya, Biat Komplosto olarak; benim başka türlü bir yaş önerim var artık. Diyorum ki, madem “Sivil” gücün iktidarındayız. Sivillerin de terfi etmesi gerekmez mi? O halde bundan böyle “SİVİL YAŞ” yapılsın. Bu sivil yaş toplantısında yalakalıkyağcılık ve yağdanlık düzeylerindeki gelişmeye göre medyanın sivil kalemleri terfi ettirilsin. Örneğin, bendeniz ilk sivil yaş sonunda, yücelerden yüce Başbakanımızın uçağına artık terfi ettirilmeliyim. Kendimi yalakalığın zirvesinde hissediyorum. Başbakanımızın uçağında yer alma yaşım geldi de geçiyor. “Sivil Yaş” sayesinde, terfi ettirilmeyi bekleyen pek çok yalaka kazateci terfisini alır, yalakalığın dibine vurur. Ak kaşıkların iktidarı umarım bu önerimi ciddiye alır!.. 4 AĞUSTOS: Sağlık Bakanlığı, sezaryen doğum oranının yüzde 40’a çıkması nedeniyle, normal doğumu teşvik edecek bir kampanya başlatacakmış… Aman derim, yapmayın, etmeyin derim Sn. Bakanım. Bakın sezaryen yani vaktinden önce doğum Ak Partiye iyi gelmiş bir durumdur. Vaktinden önce doğanlar mutlaka Ak Parti’ye oy verecektir. Annebabaları da öyle yaptı büyük olasılıkla. Çünkü Ak Parti de erken bir seçimle geldi zamanında iktidara. Normal doğumdan uzak durun. Bu kampanyaya hiç gerek yok. Tam tersine Ak Parti’nin oylarının artması için ülkede daha da erken doğum olmalı. 5 AĞUSTOS: Eskiden yani o geri koalisyon yıllarında “Karpuz kabuğu denize düştü” derler ve deniz sezonunu bu şekilde açarlardı. Oysa Ak Parti’nin ileri ekonomisinde gördük ki artık karpuz fiyatları enflasyonu düşürüyor. Yani karpuz kabuğu artık denize değil enflasyonun üstüne düşüyor. Ne güzeldi Taraf’ın generallerin ardından attığı o “Daha karpuz kesecektik” başlığı! Ak Parti bu, geçen ayki enflasyonu da karpuzla düşürmüş. Tansiyonun yükselsin, Ak Parti’yi çağır, onu da şıp diye düşürür valla! Görünen o ki; daha çok karpuz kesiceeeeeez çooook! C HAN DEM RC KALEC KAZAĞI Arkadaşları, hiç sinemaya gitmediğini söyleyen Neyzen Tevfik’i bir Hollywood filmine getirirler. Filmin sonunda, başroldaki delikanlı kızı kurtarır ve öper. Işıklar yanıp da herkes ayağa kalkarken bir ses duyulur: “Tüh Allah mustahakını versin!..” Neyzen Tevfik’tir, bağırarak memnuniyetsizliğini dışarıya vuran. Nedenini soranlara beyazperdeyi göstererek şu karşılığı verir: “Orada da kurtardıktan sonra kızlardan yararlanmayı düşünüyorlar. Demek onlar da bizden farksızmış. Yazıklar olsun!..” Ölümünün ardından, 7 Temmuz 1968 tarihli Akşam gazetesinde yayımlanan yazısında Cahit Irgat, bilinmeyen bir yönünü anlatır NeyzenTevfik’in: “O bir filmde oynadı. Bir frak giydirmişlerdi ona. Çok yakışmıştı siyahlar; o güzel başa. Bir konser veriyordu anıma göre. Ama pek beceremediğini, sevemediğini söylemişti bu işi. Gönlünce yaşamalıydı o; dörtgenler, çizgiler içine girmeden, dilediği gibi. Hiç kimseye boyun eğmeden.” Cahit Irgat’ın sözünü ettiği filmin adı “Onu Affettim”dir. 1951 yılında çekilen filmde NeyzenTevfik, önemli bir rol üstlenir ve başarılı olur. 1951, Nâzım Hikmet’in çok sevdiği memleketinden ayrılmak zorunda kaldığı yıldır. Şairin bi SUNAY AKIN Onu Affettim linmeyen bir yönü de sinemacılığı. Muhsin Ertuğrul’un yönettiği “Karım Beni Aldatırsa”, “Fena Yol”, “Söz Bir Allah Bir” ve “Cici Berber” adlı filmlerin senaryolarını yazan Nâzım Hikmet. Şair, 1933 yılında çekilen filmlerde “Mümtaz Osman” takma adını kullanır. Bir yıl sonra, yine Muhsin Ertuğrul’un imzasını taşıyan “Milyon Avcıları”, “Aysel Bataklı Damın Kızı” ve ikincisi çekilen “Leblebici Horhor Ağa” filmlerinin afişlerinde de aynı senaristin adını okuruz. 1942 yılında gösterilen “Kıskanç” ve 1946’da seyredilen “Kızılırmak Karakoyun” aynı yönetmen ve senaristin eseridir. Ama, Nâzım Hikmet, “Kızılırmak Karakoyun” filminde Mümtaz Osman değil, “Ercüment Er” takma adını kullanır. “Düğün GecesiKanlı Nigar”, “İstanbul Senfonisi” ve “Bursa Senfonisi” gibi kısa metrajlı filmler çeken Nâzım Hikmet’in ilk uzun metrajlı film yönetmenliği, Muhsin Ertuğrul ile birlikte çalıştığı “CiciBerber”. Bağımsız olarak ilk ve tek denemesi ise 1937 yılında senaryosunu da kendisinin yazdığı “Güneşe Doğru” adlı filmdir. Şairin künyesinde kendi adını kullandığı filmin oyuncu kadrosunda şu adları okuruz: “Ferdi Tayfur, Me Fikret Muallâ’nın cizgileriyle Neyzen Tevfik diha, Güzin, Reşit Baran...” Bir şairin adına da rastlanılır listede: Arif Dino... Neyzen’i anlatırken, Nâzım Hikmet’in sinema yaşantısına neden geçtiğimizin yanıtını da “Güneşe Doğru” adlı filmin oyuncu kadrosunda buluruz. Evet, Neyzen Tevfik de oyuncular arasındadır! 1938’de, Bakırköy akıl hastanesinde yatan Neyzen Tevfik’in odasına bir hasta daha konur: Fikret Mualla... Sanatçının elinde ney tutan bir portresini yapan ressam, dostunu hiçbir zaman unutmaz ve defterine şunları yazar: “Biraz edebiyat bilgim ve zevkim varsa onu Neyzen Tevfik’e borçluyum.” Neyzen Tevfik’e yalnızca Fikret Mualla değil, doğruluğa ve dürüstlüğe inanan her insan çok şey borçludur. Ve onlar, Neyzen’in şu dizelerinin ne denli doğru olduğunu çok iyi bilirler: Kime sordumsa seni, doğru cevap vermediler; Kimi hırsız, kimi alçak, kimi deyyus!.. dediler... Künyeni almak için, partiye ettim telefon, “Bizdeki kayda göre, şimdi o meb’us!..” dediler!.. SÜR’ÜNEN MANŞETLER AKRABA EVL L Ğ N N KAÇINILMAZ SONU... SOSYETEDEN SICAK HABER... MÜTH Ş TRANSFER! CAĞALOĞLU HAMAMINDAN, Z NC RL KUYU’YA.... HASTALIĞI MESLEĞ OLDU ... ‘S GARAYI BIRAKTIM AMA...’ NELERDE ÖZEL HASTA K! NSAF YO HALK EĞ T M MERKEZLER NDE, YEN B R H ZMET... VEYSEL ÖKTEM B ROL BAYRAM C MY B C MY B Hakkı ve Düriye Ş. çiftinin, akraba evliliği sonucunda dünyaya gelen bebekleri de akrabaları çıktı. Kapı komşusu, ‘Duyduğumuza göre; dayılarının, kuzeninin, amca oğluymuş...’ dedi. Şeri K., Sosyetik güzel ığı yeni evine yaptırd ok a, ‘Ç özel saunasın diye sıcak oluyor...’ ktırdı. klima ta En gözde tellaklardan Rahmi Ş. ‘Bahşişler azalmıştı, sıcakların bastırmasıyla çekilmez oldu. Mesleğimi bırakmazdım. Ölü yıkayıcılığında karar kıldım.’ Tırnak yeme rahatsızlığı olan Şü Y. ‘Önceleri soru kran n yoktu. Ama, kend i tırnaklarım yetm eyince, manikürcüde ça lışmaya başladım.’ ‘O, beni bırakmıyor...’ diyerek, polise şikayet eden Hilmi Z.’nin ihbarı ile yapılan baskında, kulak arkasında ve çorabının içinde birer sigara ele geçirildi. rını Hastane masrafla ., kir D ödeyemeyen Şa ay 1 borçuna karşılık ılık hastabakıc süreyle r, ‘Daha yapacak.Mağdu m diği önceleri de, ye ntada yemek için loka yıkamıştım. bulaşık dedi. Alışığım yani..’ ‘Hızlandırılmış Bronzlaşma Kursları’ için kayıtlar başlamıştır. lgilenenlerin, merkezlerimize 1 adet fotoğrafla başvurmaları gerekmektedir.