17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 HAZ RAN 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA HABERLER MHP İstanbul 2. bölge milletvekili adayı Prof. Özdağ, 12 Haziran seçimlerini değerlendirdi: 9 Kurucu meclis seçilecek AL AÇAR ‘Direniş şimdi başlıyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) “Anadolu’yu vermeyeceğiz” sloganıyla yola çıkan ancak Ankara şehir merkezine girişlerine izin verilmeyerek polis tarafından 17 gündür Gölbaşı’nda tutulan yürüyüşçüler, dün alandan ayrıldı. Grup adına yapılan açıklamada, “Yaktığımız direniş ateşini ‘yaşam için direniş’ adıyla tüm yurda yayacağız. Direniş asıl şimdi başlıyor” dendi. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İstanbul 2. bölge milletvekili adayı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Türkiye’de siyasetin yeniden dizayn edilmek istendiğini belirterek “Genel seçimlerin ardından gerçekleştirilecek olan anayasa değişikliğinde MHP’nin parlamentoda olmaması isteniyor. AKP tarafından yapılacak olan anayasada cumhuriyetin nitelikleri değiştirilecek. Bu yüzden MHP’yi kasetlerle durdurmaya çalışıyorlar. Başbakan yürekli ise hazırlattığı anayasa taslağını ka 12 Haziran seçimlerinin kurucu meclisi belirleyeceğini belirten Özdağ, “MHP, anayasanın girişi, ilk 4 maddesinin değiştirilmemesi ve kuruluş felsefesinin yeni anayasaya girmesi konusunda tavizsiz tek parti” dedi. muoyuna açıklasın” dedi. Milletvekili adayı Prof. Dr. Ümit Özdağ, partisinin seçim programını ve güncel siyasi gelişmeleri gazetemize anlattı. 12 Haziran seçimlerinin kurucu meclisi belirleyeceğini belirten Ümit Özdağ, “MHP anayasanın girişi, ilk 4 maddesinin değiştirilmemesi ve kuruluş felsefesinin yeni anayasaya girmesi konusunda tavizsiz tek parti. MHP parlamentoda olursa hem AKP içerisindeki hem de CHP içerisindeki cumhuriyetin kuruluş felsefesine sadık olan milletvekilleri ciddi bir eksen oluşturacak. MHP’nin milli devlet, üniter devletteki ısrarına karşı baraj altında kalması için siyaset dışı yöntemlere başvuruyorlar. Ancak ülkücüler MHP’nin di zayn edilmesine izin vermeyecek” dedi. Ey Yabancı Medya! Dünyanın önde gelen ve hem siyasi olarak hem de iş çevrelerinde ciddiye alınan dergi ve gazeteleri, biz beğensek de, beğenmesek de trendleri belirler. Doğrusu yabancı gazetecilerin bir iki görüşmeyle bir ülke hakkında ahkâm kesmesinden hiçbir zaman hoşlanmam. Bu dergi ve gazetelerde çıkan yazıların bizi bizden iyi anlatmış gibi algılanmasını da bir türlü anlayamam. Ama bu dergi ve gazetelerin önemli bir özelliği var. Özellikle bir ülke, rejim veya hükümet hakkında yazdıkları yazılar, o ülkelerdeki eğilimleri gösteriyor. Time’dan Observer’a, Economist’e kadar yayımlanan yazılar aslında birkaç yıl öncesine kadar AKP’ye ciddi destek verme eğilimindeydi. Ne oldu da işler tersine döndü? Şimdi kimileri, bu durumu İsrail lobisine bağlıyor. Kimileri de hükümetle artık işleri bitti, yapılması gerekenler yapıldı, şimdi sıra denge politikasında yorumları yapıyor. Bana kalırsa görünene bakmak en doğrusudur. Evet İsrail’le ilgili politika bunda etkili olmuştur. Kürt meselesindeki son dönem giderek artan çatışma etkili olmuştur. Ama bunların yanında uzayıp giden ve bir sürü şaibeyle dolu davalar, tutuklamalar da etkilidir. Başbakan’ın yazarlara, işadamlarına, muhaliflere söyledikleri, dinlemeler, izlemeler, internet yasakları, basılmamış kitapların toplatılması, gazetecilerin hapse atılması gibi olaylar Batı dünyası için yargının sorunu gibi algılanamaz. Yazılar genel olarak iktidarın anayasayı, toplumsal bir uzlaşmaya ve temsile göre değil, tümüyle kendi düşüncesine göre yeniden yapmak istediği ve Başbakan’ın tek adamlığa ilerlediği düşüncesini dile getiriyor. Kimilerine göre bu düşünceler Türkiye’ye bir uyarı niteliği taşıyor. Ama bu tür teoriler bir yana, eleştirinin tehditle karşılandığı, eleştiriyi biraz ileri götürenlerin başına bir iş geldiği, TÜSİAD gibi gidişattan en çok memnun olması gerekenlerin söylediklerine bile en sert yanıtların verildiği, dışarıdan da rahatlıkla izleniyor. İktidarın, muhalefet partileriyle ya da medyayla tümüyle kendi açısından bir ilişki kurmaya çalıştığı ve bunun dışındaki tüm bağlantıyı kopardığı da görülüyor. Bütün bu tek tek olaylar, baştan desteklenen demokratikleşme ve şeffaflık söylemi konusunda kuşku uyandırıyor. Yalan üzerine siyaset Başbakan’ın yalan üzerine siyaset yaptığını öne süren Özdağ, “Başbakan Türk milletini yanıltarak siyaset yapıyor. Başbakan siyaset anlamında gerçekten dürüst ve cesursa seçimlerden önce anayasa taslağını milletin önüne koysun. Seçimlerden sonra cumhuriyetin niteliklerini değiştireceklerini ve genel af çıkaracaklarını açıklasın. Bülent Arınç’ın bu yönde açıklamaları olduğunu biliyoruz” diye konuştu. Hukuk nerede? Başbakan’ın Korgeneral Engin Alan üzerinden MHP’ye yüklendiğini anımsatan Özdağ şöyle konuştu: “Allah’a şükürler olsun ki Alan’ın ayağa kalkmadığı için tutuklandığı Başbakan tarafından açıklandı. Demek ki artık ülkede Başbakan geldiği zaman ayağa kalkmamanın cezası terör örgütü üyesi olmak ya da darbe suçlamasıyla cezaevine girmek. Başbakan’ın sözleri Türkiye’de hukuk devletinin ne noktaya geldiğini gösteriyor. 12 Haziran seçimleri Türkiye’de milli birliğin ve hukukun üstünlüğünün sağlanması için son şans. Yurttaşlara çok büyük görev düşüyor.” ktidarın feribot oyunu SİLİFKE (Cumhuriyet) AKP’nin, Kıbrıs’taki Türk vatandaşlarını feribotlarla Taşucu’na getirdiği öne sürüldü. CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, “Gümrük kapılarında oy kullanmanın başladığı günden beri AKP organizasyonuyla Kıbrıs’taki vatandaşlar taşınarak oy kullandırılıyor” dedi. ‘Economist AKP için nimet’ NEW YORK (ANKA) Wall Street Journal, genel seçimlerde demokrasi için CHP’ye oy verilmesi yönünde bir yazı yayımlayan The Economist dergisinin yazısını AKP için “nimet” olarak değerlendirdi. Yazıda, The Economist’in başyazısının Türkiye’de “siyasi kızgınlık” yarattığı belirtilirken “12 Haziran seçimine birkaç gün kala, Türkiye’deki iktidarda AKP beklenmeyen bir yerden The Economist dergisinden son dakikada destek geldi” yorumu yapıldı. Önder’in seçim bürosuna polis baskını stanbul Haber Servisi 2. Bölge bağımsız milletvekili adayı Sırrı Süreyya Önder’in Gazi Mahallesi Seçim rtibat Bürosu’nda molotofkokteyli bulunduğu yönünde bilgi alan polis ekipleri operasyon düzenledi. Yapılan aramalarda, kullanıma hazır halde 32 adet molotofkokteyli ele geçirildi. Önder, polisin büroda kimsenin bulunmadığı bir anda, kapıyı çilingirle açtırdığını belirterek, “Polis, çıkışta söz konusu patlayıcıları bulduğunu söyledi. Şiddet içeren hiçbir yöntemi ve materyali kabul etmem mümkün değildir” dedi. HP’nin baraj sorunu yok Başbakan Erdoğan’ın ısmarlama anketler ile MHP’yi baraj altında göstermeye çalıştığını kaydeden Ümit Özdağ, “Başbakan MHP’nin yüzde 10 baraj sınırında olduğunu anlatarak kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor. MHP’nin baraj sorunu yok. MHP oyunu giderek arttırıyor. Bu seçimlerde göreceksiniz MHP yüzde 20 civarında oy alacak. Hatta düzenledikleri kaset komplosu ile MHP’nin oylarının düşmediğini ve arttığını gördüğü için kaset söyleminden vazgeçtiler. Bu seçimde bekledikleri gibi bir sürpriz olmayacak” dedi. M Devlet bakanlıkları tarih oluyor Terörle mücadele yeniden başlayacak AKP iktidarında terörle mücadele yerine müzakere edildiğini belirten Ümit Özdağ, terörün bitirilmesi için yeniden bir mücadele başlatılılması gerektiğini söyledi. Teröre karşı 1980 ve 1990 yıllarda yürütülen mücadelenin dışında farklı bir boyutun ele alınması gerektiğini anlatan Özdağ, “Teröre karşı askeri ve polisiye önlemler yeterli olmuyor. Bunların yanı sıra hukuksal, kültürel ve sosyolojik olarak da önlem almak gerekiyor” dedi. Prof. Özdağ partisinin seçim programınde ise özetle şu maddelerin yer aldığını söyledi: “Yılda 700 bin işsize iş. Ev kadınlarına pozitif yaşam desteği olarak 200 TL yardım. Öğretmen ve öğretim elemanlarına 310 TL araştırma tazminatı. Asgari ücret net 825 TL. Emekliye yılda 1 maaş ikramiye. Asgari ücretten vergi alınmayacak. Milletvekilliği dokunulmazlığı kaldırılacak.” Meslek örgütlerinden kınama STANBUL / ANKARA (Cumhuriyet) Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) polis tarafından tartaklanması sonucu 5 gün iş görmez raporu alan gazetemiz muhabiri Pelin Ünker’e uygulanan fiziksel şiddeti kınadı. TGC ayrıca, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Milliyet gazetesi yazarı Nuray Mert’i “namert” diyerek hedef gösterdiğini belirtti. Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı Ahmet Abakay da Erdoğan’ın Abbas Güçlü ve Nuray Mert’i tehdit listesine aldığını söyleyerek “Gazeteci arkadaşlarımızı Başbakan’ın miting meydanlarına meze yaptırmayız” dedi. Kabineye seçim öncesi ayar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet Meclis’ten aldığı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma yetkisiyle seçime günler kala Bakanlar Kurulu’nun yapısında değişiklik yapacak. Düzenlemeyi Cumhuriyet’e anlatan Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, devlet bakanlıklarının yerine icracı bakanlıklar kurulacağını açıkladı. Çiçek, yeni bakanlar kurulunun başbakanın yanı sıra üç başbakan yardımcısı ve 21 bakandan oluşacağını belirtti. Bugün imzaları tamamlanması beklenen KHK’nin seçimden önce Cumhurbaşkanı’na sunularak yürürlüğe sokulması bekleniyor. Çiçek, düzenlemeye gerekçe olarak, “Devlet bakanlıklarının tüzel kişilikleri yoktu. Bu da uluslararası münasebetlerde zorluk çıkarıyordu. Bu kişiler bakan olmalarına rağmen yurtdışında bakan yardımcısı gibi algılanıyorlardı” dedi. KHK ile oluşturulacak bakanlıklar arasında şu yeni bakanlıklar yer alacak: Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü yerine Gençlik ve Spor Bakanlığı. Sosyal politikaları tek elden yürütecek “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı” kurulacak. Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı’na bağlı Özürlüler İdaresi, Aile Araştırmaları Kurumu, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü gibi kurum ve kuruluşlar bu bakanlığa bağlanacak. Çalışma Bakanlığı bünyesindeki primsiz ödemeler birimi de yeni bakanlığa bağlanacak. Dış Ticaret Müsteşarlığı ile Sanayi Bakanlığı’na bağlı “iç ticaret” unsurları tek bakanlık çatısı altında “Ticaret Bakanlığı” oluşturulacak. Gümrük Müsteşarlığı bu bakanlığa bağlanacak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın “sanayi” birimi bilim ve teknoloji ile birleştirilerek “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı” oluşturulacak Başta Hazine Müsteşarlığı olmak üzere ekonomiyle ilgili tüm birimler “Ekonomi Bakanlığı” altında bir araya getirilecek Bayındırlık Bakanlığı yerine “Şehircilik Bakanlığı” kurulacak Çevre Müsteşarlığı ya Şehircilik Bakanlığı’na bağlanacak ya da çevre için ayrı bir bakanlık kurulması sözkonusu olacak. Avrupa Birliği Bakanlığı kurulacak. Yeni yapılanmada başbakan yardımcılarının görev alanları netleştirilecek. Başbakan yardımcılarının biri güvenlik, biri ekonomi ve diğeri de sosyal politikalardan sorumlu olacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ise aynı şekilde kalacak. Çiçek çalışmanın seçimden önce yürürlüğe gireceğini ancak yeni bakanlıklarla ilgili isimlendirmenin seçimlerden sonra yapılacağını belirtti. Baykal: Senden büyük Allah var! ANTALYA (Cumhuriyet) Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 9 yıllık iktidarın Başbakan Tayyip Erdoğan’ı şımarttığını savundu. Baykal “Eskiden yeniçeriler ve halk selamlığa dolar ‘Mağrur olma padişahım senden büyük Allah var’ diye uyarırlardı. Şimdi Türkiye’de böyle bir uyarıya ihtiyaç var” dedi. CHP stanbul adayı Öğüt: Sivil toplum söz sahibi olacak S BEL BAHÇETEPE Başkale’de AKP gerginliği VAN (Cumhuriyet) Van’ın Başkale ilçesine seçim gezisi için giden AKP milletvekili adayları ve beraberindeki 60 kişilik partili Çarşı Mahallesi’nde seçim bürosunun açılışını yaptıktan sonra esnafı gezmek istedi. Bu sırada toplanan yaklaşık bin kişilik grup, AKP’lileri yuhalayarak, taş yağmuruna tuttu. Zor durumda kalan vekil adayları araçlarını bırakıp, çareyi kaymakamlık binasına sığınmakta buldu. Sıcaklıklar yükseliyor İstanbul Haber Servisi Libya’dan gelen sıcak hava dalgası sıcaklıkların ortalamanın 46 derecenin üzerine çıkmasını sağlayacak. Marmada ve Ege’de yarın ve perşembe günü sıcaklıklar gölgede 3536 dereceye çıkarken, güneşin altında 40 dereceye ulaşacak. Kolejde yangın paniği İstanbul Haber Servisi Beylikdüzü’nde bulunan bir kolejde çıkan yangın panik yaşanmasına neden oldu. Okulun yangın merdivenlerinde henüz belirlenemeyen bir nedenle başlayan yangın kısa sürede büyüyerek çatı katına sıçradı. Yangın sırasında çoğunluğu sınavda olan öğrenciler kısa sürede tahliye edildi. Kadir Gökmen Öğüt CHP İstanbul 1. bölge milletvekili adayı, eski İstanbul Diş Hekimleri Odası Başkanı Kadir Gökmen Öğüt, parlamentoda halkın sağlığını yakından ilgilendiren her alanda çalışmalar yapacağını, halkın vekili olacağını söyledi. Öğüt, sağlık örgütlerinin alanlarda şikâyetçi olduğu konularda yasal düzenlemelerin yapılması için çabalayacağını vurgulayarak “Sivil toplum örgütlerinin yeniden ülke yönetiminde söz sahibi olması için elimden geleni yapacağım” dedi. 30 yıldır Kadıköy Kuşdili Caddesi İnşaatçılar İş Hanı’ndaki muayenesinde diş hekimliği yapan CHP İstanbul 1. bölge 11. sıra milletvekili adayı Öğüt, milletvekilli seçilmesi durumunda hayata geçireceği projeleri gazetemize anlattı. Gazetemizin Şişli’deki merkezini dün ziyaret ederek projelerini anlatan Öğüt, uzun yıllar boyu sivil toplum örgütlerinde çalıştığını söyledi. Öğüt, “Sivil toplum örgütlerinin ve sendikaların yeniden ülke yönetiminde söz sahibi olması için elimden geleni yapacağım” dedi. Sivil toplum örgütleri ve sendikaların “toplumun kan damarları, sinir uçları” olduğuna dikkat çeken Öğüt, “Sivil toplum örgütleri ve sendikalar, maalesef sağ iktidarlar tarafından etkisizleştirilmiş, toplumla güven ilişkisi kurması engellenmiştir. Türkiye’de seçim barajının yüzde 10 gibi büyük bir rakamda olması sivil toplum örgütlerini toplumun görüşlerini yansıtabilmek için çok daha önemli kılmaktadır. Özellikle sağlık meslek örgütlerinin ve sendikalarının bana vermiş olduğu desteğe layık olmaya çalışacağım. Parlamentoda onları en iyi şekilde temsil edeceğime inanıyorum” diye konuştu. AKP iktidarının özellikle sağlık alanında hiçbir sağlık meslek odası, örgütü ve sendikasının görüşünü almadığını vurgulayan Öğüt özetle şunları kaydetti: “İktidar sağlık meslek odalarından rahatsızlığını açıkça belirtip onları kapatma yoluna gideceğini söylemektedir. Halbuki uzun vadede sağlık meslek odalarının her söylediği gerçekleşmektedir. Parlamentoda odaların Sağlık Bakanı’nın bir sözüyle ‘bir gecede kapatılamayacağını’ göstereceğiz. Tedavi edici sağlık hizmetleri yerine, koruyucu sağlık hizmetlerinden yararlanılması için iktidara geldiğimizde tüm düzenlemeleri yeniden yapacağız. İlaç kullanımındaki savrukluk, çocuk ve anne ölümlerindeki yükseklik, ağız diş sağlığı alanındaki olumsuzlukları gündeme getireceğiz. İktidar, doktorlara ve diş hekimlerine yüklediği performans sistemiyle sağlık çalışanlarını makine olarak görmek istiyor. Performans sistemi ne hastalara, ne doktorlara ne de diş hekimlerine bir faydası olacak bir sistemdir. Bazı haksızlıkları önlemek için belki maaşın küçük bir oranı kadar performans primi konabilir. Kamuda diş hekimleri ve doktorların 4/B sözleşmelisi olarak çalıştırılması da onları kölelik düzenine mahkum etmektedir. Sağlık alanındaki tüm bu çarpıklığa karşı parlamentoda çalışacağım.” Görevlendirme seçimden sonra C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle