17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 7 HAZ RAN 2011 SALI 6 HABERLER İkinci Ergenekon davasında tutuklu sanık Fatma Cengiz, MİT’in dinleme yaptığını öne sürdü ‘Genelkurmay izleniyordu’ HAT CE TUNCER 12 Haziran Gecesi Bu seçimlerde anketlerde epey bir yanılma olacağını düşünüyorum. Neye dayanarak bunu söylüyorsun, orada bilimsel bir çaba var en azından, sorusuna net bir yanıt veremem. Ama, mümkün olan en büyük olasılığı yakalama çabasında olanların yanı sıra, pek çok anket şirketinin güdümlü hareket ettikleri, yaygın bir kanı. Bunların bir kısmı bugün varlar, hizmetlerini/görevlerini yerine getirdikten sonra pılıpırtıyı toplayıp ortalıktan çekilecekler... Ayrıca ciddi olanların da, seçimleri etkileyecek bazı özel noktaları/konuları/etkenleri yakalayamadıkları kanısındayım. Benim kestirimlerim gözleme ve daha çok da siyasal/toplumsal durumun analizine dayanıyor. Burada temel bakışı belirleyen, iktidardan bir oy kayması olup olmayacağı sorusudur. Evet epey bir oy kopması ve başka partilere kitlesel kayma olacak... İktidar partisi hem oy hem milletvekili kaybedecek: Ama ana gövdesini koruyacak, tek başına iktidar olabilecek bir çoğunluk elde edecek. Ekonomi ayakta duruyor, ama yoksul ve işsiz kitlelerden önemli bir kesimi kaybetmesi bekleniyor. Emeklilerden de! İktidarın kendi meşrebindeki “yandaşları doyurma/zenginleştirme” politikasına eleştiriler çok yaygın... Oy rüşveti olarak değerlendirilebilecek son zamanlardaki bazı hükümet kararlarını, insanların kişiliklerini satın alma niyetini görecektir. Yani iktidarın bu umudu, boşa çıkabilir. İktidarın ana gövdesini oluşturan DYP/ANAP seçmeninden belki de yüzde 25’e varan kopmalar olacak. Bu kesim, liberal ve demokrat, Erdoğan’ın muktedirliğinden endişeli ve siyasal olarak da karşı... Bu oyların sahibi gibi davranan Demokrat Parti’nin varlık göstermesi beklenmiyor... Özellikle ÖSYM’nin sınavından olumsuz etkilenen 1.7 milyon öğrenci ve ailelerinin yaşadığı derin hayal kırıklığının seçime etkisi olacak; en azından, bunlar içinde AKP’ye oy vermiş yüzde 3040 kadar bir kesimde davranış değişmesi beklenebilir. RT Erdoğan, seçim kulvarında herkese saldıran, despotluk kokan davranış ve kararları, medya ve iş dünyası üzerindeki baskıları, çevre hak ve özgürlüklerini ve insanlarını ezen ve telefon dinlemelerini adeta destekleyen ve bunları kullanan tutumlarıyla, önemli kuşkular ve korkular yarattı... En azından bu konuda diyorum ki, bu millet, onların sandıkları kadar şeyyy, yani körsağır ve dilsiz değil. Ordu’yu, adeta düşman gibi görerek, şu seçim kargaşasında uyduruk belgelerle iyice çökertme operasyonları da, toplumdan destek bulmayacak. Bu tepkileri bekliyorum... İktidarın kaybettiği önemli bir destek de gençlik kesiminden oldu! Referandumda kafakola aldığı MHP seçmeni de geri dönecek... Şüphesiz, Kürt seçmenlerin yüzde kaçını kaybedecek? Bütün bu kayıpların toplamı yüzde kaç olur? Bilemem. 2007 sonuçlarını dikkate alırsanız, yüzde 40’a kadar gerileme olabilir veya en azından yüzde 45’in altı düşünülebilir. Şüphesiz bazı görüşler, yüzde 40’ın altına uzanıyor. CHP yüzde 30’a tırmanır, üstüne de çıkabilir. Yüzde 35’leri bulur, yorumlarını şüphesiz gönül ister. Umarım doğru çıkar. Kılıçdaroğlu’nun varlığı, halkla sahici ilişkisi ve partinin projeleri, söylemi.. en az yüzde 7’lik bir oy getirecektir. Eski yönetimin destek yerine durmadan köstek olmasına ve partinin birçok örgütünün çalışıyor görünmesine rağmen... AKP’den uzaklaşan Demirel/Özal seçmenlerinin adresi CHP’dir. Parti, projeleriyle, yoksullarla, gençlerle ve gerçek demokrat çevrelerle iyi ilişki kurdu ve bir iktidar odağı güvenini verdi. Cumhuriyet Güçbirliği adaylarının gösterecekleri başarımın, hem CHP hem de MHP oyları üzerinde etkili olabileğini söyleyebiliriz. MHP’nin baraj derdi yoktur. Bu bakımdan herkes kendi partisine! AKP’nin MHP operasyonu çöktü! Çökmenin ötesinde, AKP’den MHP’ye yönelişi de arttıracak! Ezilenlerin bir kısmı da MHP’ye yönelecek. En azından, önceki seçimlerdeki oy oranını koruyabilir. Yine bağımsız adaylarla seçime katılan ve arkasında BDP olan Emek ve Özgürlük Bloku’nun da 30’u aşkın milletvekili çıkarması bekleniyor. Oyları AKP’den gelecek. 2007 seçimlerinde oy oranları şöyleydi: Katılım: Yüzde 85.1 AKP % 46.66 CHP % 20.85 MHP % 14.27 Bağımsız % 5.2 DP % 5.2 Genç P. % 3.03 Saadet % 2.34 Diğer % 2.21 AKP’nin CHP ve MHP ile arasındaki oy oranının azalma miktarı, iktidar partisinin milletvekili sayısında esas belirleyici olacak. AKP 300’ün altına inebilir. AKP’nin oy oranında fazla düşme olmasa bile, seçime katılma oranında artış, muhalefete yarayacak; GP ve DP’nin oyları (yüzde 8!) muhalefeti güçlendirecek ve AKP muhalefet oy oranı makasını azaltacak... İktidar ortakları, iktidarda kalmak için her şeyi yapacak gözükaralıktadır. CHP ve MHP, seçim sandıklarında yapılabilecek her türlü ahlaksızlık ve namussuzluk karşısında uyanık olabildikleri ölçüde, oylarına sahip çıkabilecekler. Oy kullanmayanların yerine oy atılmasından tutun, oyunu atmaya yardım edeyim teyze’lere varıncaya kadar, dikkat etmek gerekir. Tabii ki en önemlisi, her sandığın sonuç tutanaklarının mutlaka alınması ve merkezlere getirecek disiplinli sistemin kurulmasıdır... Bunu yapamayan dizini döver ve seçimlerin ne kadar güvenlikli geçtiği konusunda veya yapılan sahtekârlıkların oranı konusunda bir fikir sahibi olamaz... Bakalım bu seçimde ne kadar kişiliği ve benliği satılmış oy çıkacak... (Belki de bu oran, bu kestirimleri doğru veya yanlış çıkartacak!..) Gül’e hakaretten dava açıldı İstanbul Haber Servisi Birinci Ergenekon davasında tutuklu bulunan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek hakkında, duruşmalarda “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e hakaret ettiği” iddiasıyla açılan davanın görülmesine Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün başlandı. Gül’ün şikâyetçi olmaması nedeniyle dava, kamu davası olarak görülüyor. İkinci Ergenekon davasında tutuklu sanık Fatma Cengiz, MİT’in Kayseri’de kullandığı bir binada Emniyet ve Genelkurmay’ın sesli ve görüntülü olarak izlendiğini öne sürerek “O odaya beni bir kere aldılar. İlker Başbuğ’un görüntüsünü gösterdiler” dedi. Tutuklu sanık İbrahim Şahin ise 12 Eylül’de Diyarbakır Cezaevi’ndeki işkence ve ölümlerle ilgili Silivri Cumhuriyet Savclığı’na ifade verdiğini belirterek diğer şüphelilerin 12 Eylül darbesini yapan Kenan Evren ve diğer kuvvet komutanların olduğunu söyledi. Davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün’ün mazeretli olması nedeniyle heyet, başkan Hasan Hüseyin Özese, üye hâkimler Hüsnü Çalmuk ve Sedat Sami Haşıloğlu’ndan oluşturuldu. Başkan Özese, önceki duruşmalarda rahatsızlanması nedeniyle çapraz sorgusu tamamlanamayan eski Emniyet İstihbarat Sanık brahim Şahin 12 Eylül’de Diyarbakır Cezaevi’ndeki işkence ve ölümlerle ilgili ifade verdiğini belirterek diğer şüphelilerin Kenan Evren ve diğer kuvvet komutanların olduğunu söyledi. Daire Başkanı İbrahim Şahin’i kürsüye çağırdı. Özese, tutuklu sanık Fatma Cengiz, İbrahim Şahin ve oğlu Ömer Salih Şahin’in bazı telefon kayıtlarını dinleterek sorular yöneltti. Özese, Fatma Cengiz’e, “Milli Güvenlik Kurulu’ndan İbrahim Şahin ile ilgili karar çıktı diyorsunuz. Nedir bu konu” diye sordu. Cengiz, Kayseri’de soyadını bilmediği kendisini MİT’çi olarak tanıtan Selahattin adlı bir kişinin MGK’de İbrahim Şahin’e terörle mücadelede görev verilmesi kararı çıktığını anlattı. Cengiz, “Kaan” adında kendisini MİT’çi olarak tanıtan bir başka şahsın MİT tarafından kullanılan “TVK” diye söz ettiği binanın bir odasına aldığını öne sürerek şunları anlattı: “6 tane büyük bilgisayar vardı. Büyük ekranlar vardı. Radyolarda kullanılan ses ayarlarını yapan cihazların daha büyüğü vardı. Ekranlarda Kayseri’den Ankara’dan görüntüler vardı. Kaan Bey bana, ‘Hem Genelkurmay’dan, hem emniyetten istediğimiz yerden görüntü alabiliyoruz’ dedi.” MİT görevlisi olduğunu söylediği Musa Oran adlı kişinin telefonuyla eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile görüştüğünü iddia eden Cengiz, “Sadece hal hatır sordum. O da benim halimi hatrımı sordu” diye konuştu. Hasan Hüseyin Özese’nin soruları üzerine İbrahim Şahin, kendisine MİT’çi olduğunu söyleyen kişiler tarafından “Terörle mücadelede oluşturulacak yeni birimin başına getirileceğinin” söylendiğini anlattı. Şahin şöyle devam etti: “TSK’nin Kuzey Irak operasyonunda geri çekilmesi çok eleştirilince sert bir yazı yazdım. Fatma Cengiz bana ‘Emekli Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök seninle görüşecek’ dedi. Beni kandıran MİT’çiler miydi bilmiyorum. Özkök bana ‘Evladım sen boynunu bıçağın altına koymuyorsun, boynunu bıçağa sürüyorsun’ dedi. Fatma Cengiz bir kere de Genelkurmay Başkanı’nı bağladı. İlker Başbuğ denilince susup kaldım. Sadece ‘Komutanım ellerinizden öperim’ diyebildim.” Şahin şunları anlattı: “Geçen beni Silivri Adliyesi’ne götürdüler. Savcı Bey’e ifade verecekmişim. Baktım şüpheliler Kenan Evren, Nurettin Ersin, Sedat Celasun, Ali Haydar Saltuk, Tahsin Şahinkaya, 12 Eylül İhtilalini de ben yapmışım. Diyarbakır Askeri Cezaevi sorgulama yapılmış işkence yapılmış, ölenler olmuş. Bunları soruyorlar. Ben ihtilalde 24 yaşındaydım. Diyarbakır’a hayatımda gitmedim.” Polis şiddeti nedeniyle Lokumcu’nun ölmesinin ardından yaşanan gözaltılar tepki çekti Hopa’da 12 Eylül uygulaması 12 Eylül darbesi döneminde de Hopa’da gözaltına alınanlar Erzurum’a sevk edilmişti. ÖMER ŞAN Danıştay’da seçim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mustafa Birden’in yaş haddinden emekliye ayrılmasıyla boşalan Danıştay Başkanlığı için yarın saat 14.00’te seçim yapılacak. Danıştay başkanı seçilebilmek için 8 yıl Danıştay üyeliği yapmış olmak gerekiyor. 4 TUTUKLAMA LYS’de ek süre ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ÖSYM, Lisans Yerleştirme Sınavlarına (LYS) ücret yatırdığı halde başvuru yapmayı unutan adaylar ile gireceği LYS’lerde değişiklik yapmak isteyenlere 8 Haziran’a kadar ek süre tanıdı. Adaylar, başvuru merkezlerinden veya bireysel olarak ÖSYM’nin internet adresinden sadece Ankara’da sınava girmek kaydıyla başvuru yapabilecekler. RİZE Hopa’da AKP mitingini protesto edenlere yönelik polis şiddeti sonucu Metin Lokumcu’nun ölmesinin ardından yaşanan gözaltı ve tutuklamalar, kentte 12 Eylül darbesini aratmayacak olayların yaşanmasına neden oluyor. Hopa’da Başbakan Tayyip Erdoğan’ın mitingi öncesi ve sonrasında çıkan, emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun hayatını kaybettiği, 3 kişinin de ağır yaralandığı olaylar sonrasında kentte yaşananların tedirginliği sürüyor. Polislerin gece evlere yaptığı baskınlar, kentte telefon ve internet yoluyla iletişimin sağlanamaması, sokak başlarında bekleyen panzerler yurttaşlar arasında 12 Eylül darbesine benzetiliyor. Gözaltına alınan yaklaşık 100 kişiden 31’inin Erzurum Özel Yetkili Ağır Ceza Başsavcılığı’na gönderilmesi, 12 Eylül dönemini çağrıştırıyor. 12 Eylül darbesinde de özellikle Hopa ve Kemalpaşa bölgesinde, ülkenin diğer bölgelerinde olduğu gibi baskınlar düzenlenerek yüzlerce kişi gözaltına alınmış ve sorgulanmak üzere Erzurum’a gönderilmişti. Öte yandan, polisin elinde olaylarla ilgili görüntülerden tespit edildiği ileri sürülen 60 kişilik liste olduğu, ancak bu ki ‘Gerekli delil yok’ Yurt Haberleri Servisi Hopa’da gözaltına alınarak Erzurum’a getirilen 9 zanlıdan 4’ü daha tutuklandı. Erzurum’a gelen Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şubesi Sekreteri avukat Gülşen Uzuner, adliye çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, zanlıların tutuklanmalarına ilişkin soruşturma dosyasında gerekli delilin bulunmadığını söyledi. Ankara Baro Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, düzenlenen basın açıklamasında, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na aykırılık iddiasından ibaret olması gereken soruşturmanın Hopa Cumhuriyet Başsavcılığı yerine, Erzurum Özel Görevli Cumhuriyet Savcısı tarafından yürütülmesi, savunma hakkını kısıtlamaya ve protesto gösterisi yapanları baskı altına almaya yönelik bir hukuka aykırılıktır. Unutulmamalıdır ki savunmanın dışlandığı bir ortamda, adil yargılanma olmaz ve gerçeğe ulaşılamaz” dedi. Jandarma Komutanı görevden alındı Hopa’da çıkan olaylar nedeniyle Emniyet Müdürü’nün ardından Artvin Jandarma Komutanı Albay Mehmet Nasif ve Hopa lçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Halit Çalmuk görevden alındı. Jandarma Genel Komutanlığı emrine alınan Nasif’in yerine Jandarma Yarbay Alper Sır atandı. Erzurum Jandarma Bölge Komutanlığı emrine atanan Çalmuk’un yerine ise l Jandarma Karargâh Bölük Komutanı Jandarma Yüzbaşı Uğur Çağlar atandı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, olaylar sırasında çekilen bir fotoğraf karesini, “Fotoğrafta, polis göstericilere müdahale ederken jandarma bir köşede duruyor. ‘Neden jandarma hareketsiz kaldı?’ diye sormak gerek” şeklinde yorumlamıştı. şilerden çoğunluğunun olaylara karışmadığı ve sırf sosyalist oldukları için gözaltına alındıkları ileri sürüldü. Hopa’da Belediye Parkı’nda toplanan gözaltına alınanların aileleri ve yurttaşlar oturma eylemi yaparak, yaşadıkları bu zulümün son bulmasını istiyor. HP’nin bölgeye gönderdiği heyet incelemelerini sürdürürken; İHD öncülüğünde inceleme yapmak üzere İstanbul Barosu’ndan 2 avukat, Türk Tabipleri Birliği ile İnsan Hakları Vakfı’ndan 2 doktor, İHD ve KESK’ten birer kişi olmak üzere 8 kişilik heyet de çalışmalarına başladı. ESP’nin desteklediği Artvin bağımsız milletvekili adayı Birsen Kaya, 12 Eylül’de dahi Hopa’da böylesine baskı, baskın ve uygulamaların olmadığını, Hopa’da adeta siyasi bir polis iktidarı kurulduğunu ileri sürdü. Balığa çıktı, boğuldu KOCAELİ (AA) Kandıra ilçesine bağlı Babalı köyü sahilinden motorlu tekneyle balık tutmak için açılan 3 kişiden biri, teknenin batması sonucunda boğuldu. Balıkçılar teknenin su alması nedeniyle, kıyıya hızla dönmek için motorun gazına yüklenince tekne ortadan ikiye bölünerek battı. Hüseyin Demir ve Yalçın Zorla yüzerek kıyıya çıkmayı başardı, Halil Demir ise boğuldu. Güneydoğu Avrupa Çok Uluslu Barış Gücü Tugayı Larissa bölgesine konuşlanacak Yunanistan’a Türk komutan Türkiye, bir ilke imza atarak Yunanistan topraklarındaki SEEBRIG Tugayı’na, 2013 15 yılları arasında komuta edecek. BARKIN ŞIK BAKAN VECD GÖNÜL: HAYIRLI OLSUN ANTALYA (Cumhuriyet) Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, NATO’nun Kara Unsur Komutanlığı’nın İzmir’e geleceğini belirterek, “Pİzmir’e hayırlı olsun” dedi. Antalya’da bulunun Bakan Gönül, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gönül, NATO’nun yeniden yapılandığını belirterek bu yapılanmada daha önce iki yerde bulunan kuvvet unsurlarının teke düşürüldüğünü ve İzmir’deki hava üssünün kaldırılmasının gündeme geldiğini bildirdi. Gönül, “Bunu mutlaka İzmir’de yerine onu aratmayacak ve bizim İzmirimizin uluslararası hüviyetini ortaya koyacak bir teşkilatta ısrar ettik. Belli bir çalışma yapıldı, mücadele verildi. Şimdi NATO’nun Kara Unsur Komutanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı İzmir’e geliyor. Böylece hava unsuru yerine, kara kuvvetleri İzmir’e gelmiş olacak” dedi. NATO ÜSSÜNE TEPK ‘ zmir açık hedef oluyor’ HAKAN D R K Kömür ocağında ölüm EDİRNE (AA) Uzunköprü ilçesinde faaliyet gösteren özel bir kömür ocağında çalışan işçiler çalıştıkları bölümde karbonmonoksit gazının bulunduğunu fark ederek, emniyet çavuşu Suat Eşlik’e (33) haber verdi. Ölçüm yaparken fenalaşan Eşlik, sağlık ekiplerinin müdahalesine rağmen kurtarılamadı. ANKARA Balkanlar’da bölgesel güvenlik ve istikrarın devamını sağlamak için kurulan “Güneydoğu Avrupa Çok Uluslu Barış Gücü Tugayı” (SEEBRIG), 2011 2015 yılları arasında Yunanistan’ın Larissa bölgesine konuşlanacak. Türkiye, bu kapsamda bir ilke imza atarak Yunanistan topraklarındaki SEEBRIG Tugayı’na, 2013 15 yılları arasında komuta edecek. Yunanistan, daha önce NATO’nun Larissa’daki hava üs komutanlığına Türk general getirilmesine şiddetle karşı çıkmış, Atina yönetimi, yaşanan tartışmaların da etkisiyle Larissa’daki NATO Üssü’nün kapatılmasını kabul etmişti. Şimdi ise bir Türk general, NATO şemsiyesi dışında Yunanistan topraklarında komutanlık yapacak. Arnavutluk, Bulgaristan, İtalya, Makedonya, Romanya ve Yunanistan’ın katılımıyla 31 Mayıs 1999 yılında kurulan SEEBRIG tugayının karargâhı, rotasyon planı çerçevesinde 4 yılda bir ülke değiştiriyor. Bu kapsamda tugay 2011 2015 yılları arasında Yunanistan’ın Larissa bölgesine konuşlanacak. Kuruluşundan bu yana sırasıyla Bulgaristan, Romanya ve Türkiye’da bulunan tugay, yeni adresi Yunanistan’a taşınmasının ardından Ege’nin iki yakası açısından tarihi bir ilke imza atacak. Türkiye, 2013 2015 yılları arasında SEEBRIG’in komutasını üstlenecek. Yunanistan, NATO’nun yeniden yapılandırılması kapsamındaki çalışmalar sırasında, Larissa’daki üsse dönüşüm lü olarak iki yıl Türk iki yıl da Yunanlı komutan atanmasını iç kamuoyundan gelen baskılar yüzünden reddetmişti. Larissa’daki NATO Üssü’nün önümüzdeki günlerde kapatılmasına Yunanistan bu yüzden tepki göstermedi. Yunanistan’ın bağımsızlığını kazandığı 25 Mart 1821 tarihinden bugüne geçen 190 yıllık aradan sonra Yunan topraklarında ilk kez bir Türk general NATO şemsiyesi dışında bu ülkede komutanlık yapacak. İZMİR NATO, İspanya’daki Kara Unsur Komutanlığı’nı İzmir’e taşımaya hazırlanırken İzmir’in “unsurları” kentin savaş üssüne dönüştürülmesine karşı çıkıyor. TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Ferdan Çiftçi, “AKP’nin son çılgın projesi belli oldu” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel, “İzmir’in açık hedef haline getirilmesine karşıyız” diye konuştu. İzmir Barosu, hükümete “İzmir ve Türkiye’ye bu kötülüğü yapmayın, kararı imzalamayın” çağrısı yaptı. Baro Başkan Yardımcısı Ercan Demir, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Libya’ya yönelik operasyonda “NATO’nun orada ne işi var?” dediğini anımsatarak, “NATO’nun İzmir’de ne işi var” diye sordu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle