Katalog

SAYFA CUMHUR YET 7 HAZ RAN 2011 SALI 10 Mustafa Balbay da tutuklu. Demek ki Türkiye’de 100 yıldır bir şey değişmemiş! 100. kuruluş yıldönümünde Çiğli’de 61 ülkeden gelen konuk komutanlar ve İzmirliler, 20 ülkenin uçak gösterilerini izlediler. Ancak törene davetli ürk Hava Kuvvetleri (THK) oldukları halde Cumhurbaşkanı, 1911’de Harbiye Nazırı TBMM Başkanı, Başbakan, Mahmut Şevket Paşa’nın emri ile Bakanlar, Genelkurmay Başkanı ve Kur. Yrb. Süreyya İlmen öteki kuvvet komutanları başkanlığında kuruldu. Tek kişilik katılmadılar. Hava Kuvvetleri ilk uçaklar Balkan Savaşı’nda keşif Komutanı Orgeneral Hasan amaçlı savaşa katıldılar. Aksay’ın başkanlığındaki törende İlk Türk savaş pilotu Yüzbaşı havacılar buruktular. Fesa Bey, aralarında Cumhuriyet Kısa bir süre önce de gazetesinin kurucusu Yunus Türkiye’nin tüm silahlı Nadi’nin de kuvvetlerinin bulunduğu, siyasal katıldığı iki önemli mahkumların askeri tatbikatı olan kapatıldığı “Deniz Kurdu” ve Osmanlı’nın ünlü “Efes” de gerekçe Bekir Ağa Bölüğü gösterilmeden iptal tutuklularındandır. edildi. THK’nin 100. Atatürk “İstikbal kuruluş göklerdedir” yıldönümünde demişti! Mollarşi ordusu Hasdal Askeri Günümüzde “İstikbal Cezaevi’nde Harp Hasdal Cezaevi’nde!” olarak Akademileri Komutanı Orgeneral değişti. Cezaevinde olmayanların Bilgin Balanlı, Hava Harp Okulu istikballeri ise resimde Komutanı Tümgeneral İsmail Taş, Ayetullah’ın önündeki İranlı 29 general ve amiral ile ayrıca komutanlar gibi Fethullah’ın Silivri Cezaevi’nde Cumhuriyet’ten önünde olacak demektir! DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr Riyad’a Salih teşekkürü Yemen’de muhalefetle hükümet arasında görüşmeler sürerken İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve İspanya Salih’i tedavi için alan Suudi Arabistan’a teşekkür etti Dış Haberler Servisi Yemen’de Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in Suudi Arabistan’a gitmesinin ardından ülkede dün de şiddet olayları devam ederken tartışmalar iktidarın geleceğine kilitlendi. Muhalefet koalisyonu, geçen cuma günü devlet başkanlığı sarayına düzenlenen saldırıda yaralanan Salih’in tedavi gerekçesiyle Suudi Arabistan’a gitmesinin ardından iktidarın Devlet Başkan Yardımcısı Abdrabbu Mansur Hadi’ye transferini desteklediğini açıkladı. Koalisyondan bir yetkili, “Bunun gerçekleşmemesi halinde muhalefet ve devrimin gençlerinin alternatif seçenekleri, yani geçiş konseyi vardır” dedi. Bu açıklama öncesinde ise “Devrim Gençleri” adlı oluşum ülkenin yönetilmesi için tüm siyasi güçlerin temsil edileceği geçici devlet başkanlığı konseyi kurulması çağrısında bulundu. Konseyin görevinin, teknokratlar hükümeti ve yeni bir anayasanın hazırlanması olacağı belirtildi. Hükümet yetkilileri ile muhalefet li 100 Yılda Ne Değişti? T B aşkent Sana’da Salih’in “gidişi” için düzenlenen kutlamalara, ordudan ayrılan askerler de katıldı. Yemen’de 1978’den beri süren Salih rejimine karşı ocak ayında başlayan halk ayaklanmasında bugüne kadar 400’den fazla kişi hayatını kaybetti. (REUTERS) kaydedildi. İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve İspanya, “Yemen halkının, diyalog ve ulusal birlik ruhuyla uzlaşmanın yolunu bulmaları” çağrısı yaptı. Bu ülkeler ayrıca, Salih’i tedavisi için topraklarına getiren Suudi Arabistan’a teşekkür etti ve Yemen’deki bütün taraflardan Riyad’ça yürütülen ateşkes çabalarına saygı gösterilmesini istedi. El Ahmar aşiretine saldırı Sana yakınlarında Salih karşıtı önde gelen aşiretin lideri Şeyh Sadık el Ahmar yanlılarına dün çatılara konuşlanan keskin nişancıların ateş açması sonucu 3 kişinin öldüğü belirtildi. Ahmar aşireti olayla ilgili hükümet güçlerini suçladı. Olayın Ahmar aşiretinin önceki gün hükümetin ateşkes önerisini kabul edeceğine yönelik haberlerin ardından meydana geldiğine dikkat çekiliyor. Ülkeden gidişi Yemenlilerce gösterilerle kutlanan Salih’in Riyad’da önceki gün başarılı bir ameliyat geçirdiği, durumunun iyi olduğu belirtildi. derlerinin ABD’li ve Avrupalı diplomatlarla görüşmeler yaptıkları belirtiliyor. Yemen medyasındaki haberlere göre, devlet başkanlığı görevine vekâlet eden Salih’in yardımcısı Hadi, muhalefetle anlaşma konusunda ABD Büyükelçisi’nin yanı sıra Salih’in oğullarıyla da bir araya geldi. Muhalif liderler de Amerikalı ve Avrupalı diplomatlarla yaptıkları görüşmelerde, Salih’in iktidardan tamamen ‘Salih’i ikna edin’ ayrılması için baskı yapılmasını isterken Batılı diplomatlar muhalefete Yemen Devlet Başkanı iktidarı bırakıncaya kadar geçici hükümet kurma çalışması yapmamaları talebinde bulundu. Washington ve Londra’nın Riyad’a baskı yaparak “Salih’in görevi bırakması için ikna edilmesini” istediği ifade ediliyor. İngiliz basınında yer alan bazı haberlerde Batılı kimi diplomatın Salih’in, “yargıdan muaf olmak ve finansal garantiler karşılığında görevi bırakmayı düşündüğünü” söylediği Demokrasi ve otokrasi! u gazete değil aylardır; yıllardır Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetinin, antidemokratik uygulamalarını ve siyasal, ekonomik yaklaşımlarının yanlışlıklarını somut verilerle okurlara sunmayı sürdürüyor. Aralarında Cumhuriyet’te kalem oynattıktan sonra ayrılan bazı “liberaller” bile Erdoğan’ın bu davranışlarını görmezden gelip AKP hükümetine destek çıktılar. Bu destekle Erdoğan’ı büsbütün şımarttılar. Şimdi takkenin düşüp kelin göründüğünü artık onlar da algılar oldular. Erdoğan’a ilk teşhisi Alman Başbakanı Angela Merkel ile Fransız Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy koyup AKP hükümetini dışlayınca ister istemez Türkiye’yi de dışladılar. Olan, Türk halkının AB üyeliğine oldu. Erdoğan’ı Ortadoğu’nun önderi olarak gören dış basın artık Hanya ile Konya’yı anlamaya başlayınca ilk darbe İngiliz The Economist dergisinden özetle şu sözlerle geldi: “Erdoğan’ın doğasından gelen eleştiriye karşı hoşgörüsüz tutumu şımarmasına izin verince otokratik içgüdülerini besledi. Yolsuzluk ve basın özgürlüğüne saldırı arttı. Çin’den fazla gazeteci hapiste… Emekli subaylar abartılı komplo suçlamaları ile soruşturma altında… Türkler için demokrasiyi teşvik etmenin en iyi yolu iktidardaki partiye karşı oy kullanmak olur.” Eskiden “Türkiye’deki çetelerden” söz eden Erdoğan bu yayına “Bunlar sadece Türkiye’ye değil, CHP’ye de Fransızlar! Şimdi uluslararası çeteler devrede!” diye tepki gösterdi. İngiliz dergisi 1988’den bu yana “önem verdiği” çeşitli ülkelerdeki seçimler hakkında benzeri önerilerde bulunuyor. Silvio Berlusconi’nin neden İtalya’ya uygun olmadığını, Barack Husein Obama’nın neden kazanması gerektiğini, 2010 İngiltere seçiminde neden Muhafazakâr Parti’nin iktidarı hak ettiğini de yazdı. Kimse de çıkıp dergiye “uluslararası çete” tepkisini göstermedi. Kaldı ki dergi, Türkiye’deki 2007 seçiminde “Demokrasi için AKP’ye oy verin” çağrısı yaparak Erdoğan’ı, ardından Cumhurbaşkanlığı için “generaller bağırlarına taş bassınlar ve B Abdullah Gül başkanlık seçimini kazansın” diye yazmıştı. Ayrıca 2008 halkoylamasında Erdoğan’a ilk uyarısını “AB için verdiği reform sözünü yerine getirmiş gibi görünmüyor. Erdoğan gittikçe daha otokratik ve gerçeklerden kopuk görünüyor” sözleriyle yapmıştı. 2009 yerel seçiminde “CHP çaresizlik içinde. Erdoğan yüksek rütbeli generallere bile geri adım attırdı, kendine güveni tam…” yorumunda bulunmuştu. Erdoğan’ın üçte iki oyu alıp anayasayı değiştirme olasılığı tehlikesini Nev York Times gazetesi de paylaştı. Amerikan Time dergisi, “başkan” olmak isteyen Erdoğan hakkında “Türk tarihinin en ayrılık yaratan figürlerinden biri oldu!” yargısında bulundu. Dünya ekonomisinin nabzını tutan Vall Street Journal gazetesi “Mayıs ayı enflasyonu şoke edici… Ekonomi fazla ısındı… Merkez Bankası seçimden sonra şahinleşecek…” sözleri ile Türk ekonomisinin sisler bulvarına doğru yürüdüğünün işaretini verdi. İngiliz Reuters Haber Ajansı AKP’den duyduğu kaygıyı sergiledi. İngiliz The Observer gazetesi “Bir zaman Erdoğan’ı destekleyen liberaller bile başbakanın alıngan, baskıcı, gittikçe otoriter önder oluşundan kaygı duyuyorlar” diye yazdı. Genç kuşaklar bilmezler! DP’nin kurucusu ve 195060 döneminin başbakanı Adnan Menderes iktidara “Gâvur İzmir”den yürümüş ve kendini demokrasi üstü görmüştü. Yabancı basın “otokrat” teşhisi ile Erdoğan’ın da aynı yolda ilerlediğini anlatmak istiyor. Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde anayasa dersinde şu temel ilkeyi öğrenmiştik; “İktidar bozar… Mutlak iktidar mutlaka bozar…” Tıpkı Tunus’ta Zeynelabidin bin Ali’nin, Libya’da Muammer Kaddafi’nin, Mısır’da Hüsnü Mubarek’in, Yemen’de Ali Abdullah Salih’in, Suriye’de Beşşar Esad’ın mutlak iktidarlarında olduğu gibi… Çünkü, “demokrasi (halk yönetimi)” başka, “otokrasi (tek adamyönetimi)” başka… Bir de buna İran’daki gibi “mollakrasi (molla yönetimi)” eğilimi eklenirse varın gelin gerisini siz düşünün! Suriye’de polise kanlı pusu: 120 ölü Haber Merkezi Suriye’de muhalifler ile güvenlik güçleri ülkenin kuzeyinde karşı karşıya geldi. Suriye devlet televizyonu, Cisr el Şukur kasabasında pusu, çatışma ve bombalamalar nedeniyle 120 polisin öldüğünü duyurdu. Devlet televizyonuna göre, güvenlik güçlerinin, kuzeybatıdaki Cisr el Şukur’da silahlı kişilerin elindeki semtlerden birine uyguladığı ablukayı kırdığı belirtilerek, halen diğer semtlere uygulanan ablukanın kaldırılması için de çatışmaların sürdüğü kaydedildi. Haberde, silahlı grupların ele geçirmeye çalıştığı polis merkezinde çok sayıda sivilin olduğu ve çatışmalarda sivil halkın canlı kalkan olarak kullanıldığı ileri sürüldü. Yaklaşık 3 aydır süren Beşşar Esad karşıtı gösterilerde, muhalifler ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmalarda 1200’ün üzerinde kişi yaşamını yitirdi. 23 Filistinli öldü, srail Suriye’yi şikayet edecek ‘Tahran iki ay içinde nükleer bomba yapabilir’ Dış Haberler Servisi ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ve CIA’ya yakınlığı ile bilinen düşünce kuruluşu RAND Corporation tarafından hazırlanan bir raporda, İran’ın iki ay içinde nükleer silah yapabilecek kapasiteye sahip olduğu ileri sürülerek, “başka adımların atılması” önerildi. Araştırmacı Gregory S. Jones’un yaptığı incelemeye göre, İran’ın ilk nükleer bombasını sekiz hafta içinde yapabileceği iddia edildi. Rapora göre, herhangi bir hava saldırısı ya da kısa süreli bir ABD askeri işgali, yeterince uranyum zenginleştiren İran’ın nükler programını engelleyemeyecek. Bu nedenle İran’ın tüm güçlerini karada toplayacağını ileri süren Jones, ABD ve İsrail’in, İran’ın nükleer programını engellemekte yanlışlıklar yaptığını da ifade etti. Bu yanlışların kabul edilmesi gerektiğini söyleyen Jones, “Artık başka adımlar atma kararı verilmelidir” dedi. Dış Haberler Servisi Golan Tepeleri yakınlarında 1967 İsrailArap çatışmasının 44. yıldönümünü protesto eden Filistinli göstericilere ateş açan İsrail askerleri 23 kişiyi öldürdü, 350 kişiyi yaraladı. Suriye kaynaklarına göre ölenlerin arasında çocuk ve kadınlar da var. İsrail 1967 savaşında Arap güçlerini yenilgiye uğratmış, Golan Tepeleri ile Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ni işgal etmişti. İsrail, protestoculara Golan Tepeleri’ne gelme izni veren Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ı suçlayarak Esad’ın dünyanın dikkatini, ülkesindeki baskıcı uygulamalardan uzaklaştırmaya çalıştığını söyledi. İsrailli üst dü zey yetkililer olayların patlak vermesinden önceki günlerde hem Suriye’ye hem Lübnan’a mesaj gönderdiklerini, Lübnan’ın protestoları engellediğini ancak Suriye’nin provokasyon yapmaya karar verdiğini öne sürdü. İsrail’in Suriye’yi Birleşmiş Milletler’e şikâyet edeceği de kaydedildi. İsrail ordusundan yapılan açıklamada da Suriye’nin verdiği rakamlara şüpheyle yaklaşıldığı kaydedildi. Askerlerin protestocuların vücudunun alt kısımlarını hedef aldığı belirtilen açıklamada, Kuneytra’da sınırda ölenlerin çoğunun, protestocuların attığı molotofkokteyllerinden çıkan yangınlarda mayınların patlaması sonucu öldüğü ileri sürüldü. TC SAPANCA İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN SATIŞ İLANI Dosya No: 2010/742 Tal. Bir borçtan dolayı satışına karar verilen gayrimenkullerin satış ilanı ilgililerin adreslerine gönderilmiş olup, adreslerde tebliğ yapılamaması veya adresleri bilinmeyenler içinde iş bu satış ilanı ilanen tebligat yerine kaim olacağı ilan olunur. Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: Sakarya ili Sapanca ilçesi Kırkpınar ky. Soğuksu mevkii 30J11B pafta, 2632 parsel sayılı 25105,85 m2’lik arsa vasfındaki gayrimenkul üzerinde kain 80/2400 arsa paylı Zemin+1, 14 No’lu bağımsız bölüm vasfındaki Dubleks Mesken; İmar Durumu, Kıymete tesir eden hususlar: Sapanca Belediyesi’nin 02.08.2010 gün ve 1577 sayılı imar durumu yazısında mevcut olup, gerekli bilgiler Belediye ve İcra Müdürlüğü dosyasından alınır. Dubleks mesken tamamı bitmiş ve kullanılır durumda olan bir site içerisindedir. İpekyolu Konakları adlı site tamamı 30 dubleks binadan oluşmaktadır. Kırkpınar beldesi sınırları içerisinde olup, İzmitSapanca ulaşım yoluna yaklaşık 500 metre mesafededir. Site içinde bulunan bir kısım binaların müstakil yüzme havuzları bulunmaktadır. Ayrıca sitenin bir sosyal tesis binası, bir yüzme havuzu, bir tenis kortu ve bir mini futbol sahası bulunmaktadır. Bina dubleks olarak teşkil edilmiş olup 190 m2 kullanım alanına sahiptir. Halihazırda bitmiş durumda olan bina zemin katta salon, açık mutfak, oda ve duşWC’den üst kat üç yatak odası ve bir banyodan oluşmaktadır. Binanın salonunda şömine bulunmaktadır. Bina kat kaloriferli olarak ısıtma sistemli olarak yapılmıştır. Binanın 1. sınıf malzeme ve işçilikle yapılmış olduğu tespit edilmiştir. Gayrimenkulün geniş evsafı dosyada mevcut bilirkişi raporunda açıklanmıştır. Taşınmaz kıymet takdiri: Muhammen bedeli Sapanca İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2010/75 Esas, 2011/5 karar sayılı kararı gereğince 410.000,00 TL’dir. Satış Şartları: 1 1 Satış, 01.08.2011 (Pazartesi) günü saat 14,00’ten 14.10’a kadar Sapanca İcra Müdürlüğü’nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla taşınmaz 11.08.2011 (Perşembe) günü aynı yerde ve saatlerde ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetlerin % 20’si nispetinde nakdi TL’si veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir, ihale damga pulu, tapu harç ve masrafları ile %18 KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler, tellaliye harçları satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkuller üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2010/742 Tal. sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 31.05.2011 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 37136 TC ŞİLE İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2010/389 Tal. Bir borçtan dolayı ipotekli olan ve aşağıda tapu kaydı, cinsi, önemli özellikleri, imar durumu, muhammen bedeli ve satış saatleri belirtilen taşınmazın açık arttırma suretiyle satılarak paraya çevrilmesine karar verilmiştir. Tapu kaydına göre; İstanbul İli, Şile İlçesi, Ahmetli Köyü, Kirazbayırıaltı Mevkii, 620 ada, 11 parsel numaralı 510,00 m2 miktarlı arsa vasıflı taşınmazın tamamı satılacak olup, taşınmaz Alacahamam Sokağı’nda 7 No’lu binadır. Şile Belediye Başkanlığı’nın 01.10.2010 tarihli yazısına göre parsel, 18.06.1993 tasdik tarihli Şile II . No’lu Gelişme Alanı Uygulama İmar Planı’nda E:0.40 yapılaşma yoğunluğunda, ayrık yapı nizamında, iki kat konut alanında kalmaktadır. Taşınmazda bahçe duvarları yapılmış, giriş kapıları takılmış, duvar üzeri demir ferforje korkulukları takılmış, bahçesi düzenlenmiş, otopark yeri ayrılmış, ayrık yapı nizamında, 1 adet tek katlı bina vardır. Binanın her türlü kaba ve ince inşaat işleri tamamlanmış durumdadır. Parsel kuzeydoğu tarafından imar yolu olan Alacahamam Sokağı’na cephelidir. Parsel üzerinde bulunan yapı için Şile Belediyesi tarafından inşaat ruhsatı verilmiştir. Yapı 2010 yılında tamamlanmıştır. Parsel üzerinde bulunan yapı, 2. sınıf inşaat malzeme ve işçiliği ile inşa edilmiştir. Binanın taşıyıcı sistemi betonarmekarkas, plak döşeme, tuğla içdış duvarlı, 4 omuzlu ahşap karkas çatı üzeri şhıngle malzeme ile örtülü, içdış sıva üzeri boya, pvc doğramalar, ısı cam takılmış, soğuk zeminleri seramik kaplama, soğuk zemin duvarları seramik fayans kaplama, mutfak dolap ve tezgâhı takılı, armatürleri takılı, banyo armatür ve vitrifiyeleri takılı, salon ve odaları seramik kaplamalıdır. Giriş, hol, salon, 2 oda, mutfak, banyowc bölümü vardır. Tesisatları tamamlanmıştır. Tefriş edilmiş olup halihazırda işyeriofis olarak iskân edilmektedir. Kalorifer tesisatı vardır. Parselde bulunan yapının brüt inşaat alanı 150,00 m2’dir. Taşınmaz Şile İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2010/97 E. sayılı dosyasından verilen karar neticesinde 185.000,00TL (Yüzseksenbeşbin Türk Lirası) muhammen bedelle satışa çıkarılmıştır. SATIŞ ŞARTLARI: 1 Satışlar 22/07/2011 tarihinde satış saat: 14.00 ile 14.15 arasında Şile İcra Müdürlüğü’nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile 01/08/2011 tarihinde aynı yer ve saatte 2. arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakları toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya milli bir bankanın bu miktarı havi teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. KDV, resmi damga vergisi, tapu alım satım harcının 1/2’si ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler, tellaliye ve tapu alımsatım harcının 1/2’si satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususi ile faiz ve masrafa dahil olan iddialarının dayanağı belgeleri ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp da daha sonra ihale bedelini, yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan, diğer zararlardan ve temerrüt faizinden müteselsilen mesuldürler. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak ve varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görmesi için dairede açık olup masrafı verildiğinde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda numarası yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 25/05/2011 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (*) Tebliğ yapılamayan ilgililere İİK’nin 126 ve 127. mad. göre ilanen tebliğ olunur. Basın: 37383 Mavi Marmara’nın geleceği! yardım filosu faciasının daha büyük boyda 15 gemi ve çeşitli ülkelerden 1500 eylemci ile tekrarlanması hazırlıklarının yürütüldüğüne dikkati çekmiştik. Yeni filo yola çıkmak için 12 Haziran seçimini bekleyecekti. “İnsani yardım” ile “siyasal nitelikli seçim” arasındaki ilişkiyi anlamadığımız gibi Mısır’ın, 2007’de Hamas’ın Gazze’de seçimleri kazanmasından sonra “ambargo” amacıyla kapattığı Refah Sınır Kapısı’nı açtığını vurgulamıştık. Yardım bu kapıdan ve ayrıca başarılı bir çalışma yapan Kızılay aracılığı ile gerçekleştirilebilirdi. yazımızda, bir yıl Cuma günküMarmara Gazze’ye önce Mavi feribotunun başı çektiği Bu yazıdan sonra Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Hürriyet gazetesinde Uğur Ergan’a yaptığı açıklamadan “şimdilik frene basıldığını” anlayıp biraz rahatladık. Bakan Davutoğlu, “Yardım filosu, Mısır’ın Refah Sınır Kapısı’nı açması ile yaşanacakları ve İsrail’in Filistin’de kurulacak yeni hükümeti nasıl göreceğini beklemeli” diyor. Doğrudur… Bakan, Filistin Başkanı Mahmut Abbas ile konuştuğunu tüm Filistin’i kapsayacak hükümetin 23 hafta içinde kurulacağını söylediğini de açıkladı. Böylece yeni filonun üzerine düşen “seçimi bekleme” gölgesini de AKP hükümeti üzerinden şimdilik uzaklaştırmış oldu. C MY B C MY B