16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 8 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y B Y Y 13 14 12 12 17 16 15 10 12 13 15 16 17 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y B Y Y Y B B Y B B PB PB PB 10 17 18 19 19 21 27 27 23 25 19 21 16 HABERLERİN DEVAMI Oslo PB Helsinki PB Stockholm PB Londra Y AmsterdamB Brüksel B Paris B Bonn B Münih B Berlin B Budapeşte B Madrid Y Viyana B 16 13 14 21 21 21 21 22 22 21 19 21 18 Belgrad Y 18 Sofya Y 13 Roma Y 17 Atina Y 18 Zürih B 21 Moskova Y 9 Aşkabat A 28 Taşkent B 25 Baku PB 16 Bişkek Y 26 Tiflis Y 23 Kahire Y 27 Şam Y 28 Ülke geneli parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Batı ve Orta Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun batısı ile Giresun, Gümüşhane, Bayburt, Adana, Osmaniye, Hatay ve Kahramanmaraş çevreleri yağışlı geçecek. Rüzgâr; Marmara ve Kuzey Ege’de kuzey ve kuzeydoğu yönlerden kuvvetli olarak esecek. 19 N SAN 2011 SALI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 19 Nisan GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK İnsanlık Anıtı’nın yıkılmasına karşı düzenlenen toplantı çıkışında bıçakla yaralandı Makamını çadıra taşıdı Yurt Haberleri Servisi Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak, bir günlüğüne makamını belediye binasının arkasında kurulan ve “demokratik çözüm çadırı” adı verilen çadıra taşıdı. Çadırın üstüne Kürtçe, Türkçe ve Arapça belediye başkanlığı makamı yazılı bez afiş asıldı. Sadak, “Yarın (bugün) yeniden başlayacak olan KCK davasından yargılanan belediye başkanlarına dikkat çekmek için makam odamı bir günlüğüne buraya taşıdım. Gençleri tahrik etmek isteyen görevlileri sağduyuya çağırıyorum. Şiddet olmadığı müddetçe demokratik etkinliklere saygı gösterilmeli” dedi. Baştarafı 1. Sayfada paylaşamıyor: Alevilerle Kürtleri… AKP; Güneydoğu’daki Kürt kökenli seçmene sahip çıkıyor. Rakip gördüğü tek parti Barış ve Demokrasi Partisi. Yeni CHP, lider ve lider kadrosunun bölgeye hayli gezi yapmasına ve kimi vaatlerde bulunmasına karşın, Diyarbakır ve çevresinde umduğunu bulamıyor. Partinin Kürt açılımını programlayacağı söylenen, Kürt oylarını çeker sanısıyla yönetime aldığı eski Diyarbakır Baro Başkanı Sezgin Tanrıkulu’nu o ilden aday gösteremedi. Genel Başkan da bölge yerine, “İstanbul bir Kürt kentidir!” diyerek bu büyük kentteki Kürt kökenli seçmenlere seslendi. Oy paylaşımda Alevi oyları önde giden diğer konu. Daha çok CHP’ye yakın görünüyorlar. Ama AKP de Alevilerin yüzyıllık sorunlarına çare aradığını ve bulduğunu ya da bulacağını söyleyerek bu büyük seçmen kitlesini yanına çekmeye çalışıyor. Seçmen kazanma savaşı RTE’nin açıkladığı seçim beyannamesi üzerinde yoğunlaştı. 20112015 arası ülkenin ve bireylerin sorunlarını, çözümünü bir yana atıverdik. 2023’lere uzandık. Ne ki hiçbir lider: RTE’ye “Ya’vu sen, AKP’nin 2023’e kadar iktidarda kalacağını mı sanıyorsun? Ya da başlığı ‘2023’te lider ülke, Türkiye’ olan beyannameyi Meclis’ten geçireceğin 12 yıllık bir devlet plan ve programı olacağını mı söylüyorsun” diye sormuyor. Muhalefet partileri içeriğindeki vaatlerin kendilerine ait olduğunu ve RTE’nin bunları aşırdığını açıklıyor. Örneğin CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, İstanbul’da iki yeni kent projesini ilk kez 13 Kasım 2007’de TBMM bütçe komisyonunda önerdiğini söylüyor. MHP, liderleri Devlet Bahçeli’nin 1995’ten beri ara ara vurguladığı “2023 vizyonunu RTE arakladı” diyor. Başbakan ise seçim beyannamesinde kimi konularda verdiği rakamlardan sonra, “Türkiye nereden nereye geldi” diye övünüyor ve lakin: 2002’den 2011’e değin Türkiye’yi nereden nereye getirdiğini tartışma konusu yapana da rastlanmıyor. RTE’nin, Türkiye’yi çağdaşlık amacından saptırarak koyu Müslümanlığın tutsağı yapan çabalarına… tarikatçıların ve cemaatlerin, önderleri hoca efendilerin (başta elbette Gülen’in) yol göstericiliğini devlette egemen kıldığına… ….ve maalesef, muhalefetin de RTE’nin yeniden yaşama döndürdüğü tarikatlara, tarikatlara, cemaatlere şapka çıkardığına değinilmiyor. Çıkıyor ekranlara RTE, 2002’den 2011’e kadarki süreci, “çıraklık, kalfalık ve (şimdi) ustalık” dönemleri diye üç bölüme ayırıyor. Ustalık dediği dönem, 2011’den itibaren Türkiye’yi daha koyu Müslümanlığa atmak mıdır? Ülkeyi Batı yerine, Arap kardeşleriyle beraber Doğu’ya kaydırmak mıdır? Temel hedeflerini açıklamaktan kaçındığı yeni anayasa ile ülkenin federatif bir bünye ile bölünmesini öngören bir dönem midir? Bu projeleri nasıl gerçekleştireceksin veya ustalık dediğin ne mene bir şeydir diye soran yok! Halkımıza ülkenin nereden nereye geldiğini değil, ülkeyi RTE’nin nereden nereye getirdiğini anlatacak eşsiz bir fırsattır seçim. Beyannameyi açıklarken, “Ben Ergenekon davasının savcısı olduğumu hiç söylemedim” dedi. Oysa Ergenekon davasını ilk günden siyasallaştıran RTE, (15 Temmuz 2008) partisinin grup toplantısında “Bize savcılık görevini sağ olsunlar yine onlar (muhalefet) veriyor. Savcı millet adına vardır. İddia makamı millet adına oradadır ve biz de millet adına hakkı aramanın, savunmanın gayreti içindeyiz” dedi. Ergenekon savcılığı görevini üstlendi, bu sözü günlerce tartışıldı. “Sen savcı isen ben de milletin avukatıyım” diyen Deniz Baykal’ı RTE günlerce eleştirdi. Şimdi; “Öyle demedim, ben milletin avukatıyım dedim” diyor. Elini tutan olmadığına göre muhalefet, inkârcılığını kanıtlayan bu örneği kullanarak neden “İşte sizden oy isteyen RTE’nin gerçek yüzü budur” diyemiyor acaba? Baykam’a saldırı Saldırgan, ressam Bedri Baykam ile birlikte asistanı Tuğba Kurtulmuş’u da hedef aldı. İstanbul Haber Servisi Plastik Sanatlar Derneği Başkanı, ressam Bedri Baykam ve asistanı Tuba Kurtulmuş, Kars’taki İnsanlık Anıtı’nın yıkılmasına karşı düzenlenen basın toplantısı çıkışında bıçaklı saldırıya uğradı. Saldırgan Mehmet Çelikel Bayrampaşa Emniyet Müdürlüğü’ne teslim oldu. Çelikel “Bana hakaret etti, o nedenle bıçakladım” dedi. Acıbadem Maslak Hastanesi’nde ameliyat edilen Baykam ve Kurtulmuş’un tedavileri sürüyor. Toplantının çıkışında saldırgan, bıçağını Baykam’ın karın ve bacağına sapladı. Saldırgan kendisine müdahale etmek isteyen Baykam’ın asistanı Kurtulmuş’u da karnından bıçakladı. Olay sonrasında bir su dağıtım aracını durdurarak zorla binen saldırgan olay yerinden kaçtı. Saldırının ardından caddeden geçenlerden yardım isteyen Bedri Baykam’ın “Hastaneye götürün, bıçaklandım. Çabuk” diye bağırdığı ancak hiç kimsenin yardıma koşmadığı görüldü. Hatta yoldan geçen birçok aracın şoförü durumu görmesine ve durmasına karşın, kapılarını kilitleyerek ortamdan uzaklaştı. Sanatçı Safiye Mine Erdurak, toplantının ardından Taksim’e geçmek için taksi bekledikleri sırada Bedri Baykam’ın “Vuruldum” diye bağırdığını belirterek “Saldırgan bizim üzerimize doğru gelmeye başladı. Biz bağırmaya başlayınca olay yerinden yaya olarak kaçmaya başladı. Bu saldırı hesaplı ve planlı gerçekleştirilmiştir” dedi. Baykam ve Kurtulmuş’un sağlık durumuna ilişkin açıklama Saldırgan Mehmet Çelikel, akşam saatlerinde teslim oldu. nsanlık Anıtı ile ilgili bilgilendirme toplantısında konuşan Baykam, Erdoğan’ı eleştirdi. ‘Gaz bombasına’ soruşturma Haber Merkezi Şırnak’ın Silopi ilçesinde araçlarına taş atan çocukları kovalayan polislerin, düğün alanına attığı gaz bombasının başına isabet etmesi sonucu yaralanan ve tedavisi devam Elif Güngen’in (2) henüz hayati tehlikeyi atlatamadığı öğrenilirken İçişleri Bakanlığı ve Şırnak Valiliği olayla ilgili soruşturma başlatıldığını açıkladı. İçişleri Bakanlığı, iddiaları incelemek için Silopi’ye 2 müfettiş gönderildiğini bildirdi. Şırnak Valisi Vahdettin Özkan da, “Küçük kızın gaz bombası mı, yoksa başka bir nedenle mi kafasından yaralandığını tespit etmek için soruşturma başlattık” dedi. ‘Bu lekeyi temizleyemez’ Yıkım kararı alınan Mehmet Aksoy’a ait Kars’taki “ nsanlık Anıtı”nın geleceğine dair gelişmelerle ilgili dün Akatlar Kültür Merkezi’nde “Gördüm, Duydum, Şahidim” başlığıyla bir bilgilendirme toplantısı yapıldı. Yıkım için iskele yerleştirilen ve 23 Nisan’da yıkımı başlayacak olan nsanlık Anıtı’na Aksoy ve beraberindeki sanatçı grubu ve gönüllüler yıkıma engel olmak için bir yürüyüş düzenleyecekler ve heykelin önünde siper olacaklar. Ayrıca 24 Mayıs’ta konuyla ilgili bir fotoğraf sergisi ve heykel sergisinin de açılacağı duyuruldu. Toplantıya aralarında sanatçılar Tarık Akan, Rutkay Aziz, Hazım Körmükçü, Mehmet Güleryüz, Suavi, Bedri Baykam, Levent Kırca, Edip Akbayram ve gazetemiz yazarları Şükran Soner, Oktay Ekinci ve Aksoy’un avukatı Turgut Kazan da katıldı. Aksoy, “Boş Bakanlara Açık Mektup” başlığıyla okuduğu yazıda, bakanların, başbakanların bakıp bakıp bir türlü göremediklerini çünkü görmenin bir eğitim işi olduğunu vurguladı. Baykam, “Bu heykele ucube diyerek mahkum eden Başbakan ‘Taliban Erdoğan’ diye meydanlarda, dünyada anılırsa, ‘Recep Bey’ gibi bu cümle de mi yasaklanacak. Bir bakıma Sayın Başbakanı, korumak için de bu basın toplantısını yapıyoruz. Çünkü bu eylemine devam ederse üzerindeki bu leke çıkmayacak” dedi. Öte yandan anıtın yıkım ihalesini alan firma yetkilisi Ertuğrul Yaman, su yardımıyla kesilecek anıtın 18 parçaya ayrılacağını ve belediyenin belirlediği bir alana taşınacağını söyledi. Zirve kurbanları anıldı ELAZIĞ (AA) Malatya’daki yayınevinde 18 Nisan 2007’de öldürülen Uğur Yüksel, Elazığ’da, Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske, Malatya’daki mezarı başında anıldı. Uğur Yüksel’in Elazığ’ın Sün köyüne bağlı Mansuruşağı mezrasındaki kabri başında düzenlenen anma töreninde anne Hatice Yüksel, oğlunun mezar taşını öperek gözyaşları arasında “4 yıl oldu, hâlâ inanamıyorum” dedi. Malatya’da Geske’nin Kiltepe Mahallesi’ndeki Ermeni Mezarlığı’ndaki törene Geske’nin eşi Susanne, kızları Michal (14), Miriam (10) ve oğlu Lukas (12) ile yakınları katıldı. 18 parçaya ayrılacak Köy korucusu yaralandı ANKARA(ANKA) Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde verilen bilgiye göre önceki gün Hakkâri ili Şemdinli ilçesi Derecik beldesi kırsalında Geçici Köy Korucuları ile bir grup bölücü terör örgütü mensubu arasında çatışma çıktı. Çatışmada 1 Geçici Köy Korucusu yaralandı. Açıklamada terör örgütüne üye olmak suçundan aranan 1 kişinin, Diyarbakır ili Yenişehir ilçesinde yakalandığı bildirildi. Yakalanan şahıs tutuklandı. ‘Saldırı planlı’ yapan Acıbadem Maslak Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, “Baykam’ın karın bölgesinde kalın bağırsağı, 12 parmak bağırsağı ve karaciğerinde yaralanmalar meydana gelmiştir. Ciddi kanaması olan Baykam’ın ameliyatı 4 saat sürmüştür” diye konuştu. Çuhadaroğlu, Kurtulmuş’la ilgili olarak ise şunları söyledi: “Hastanın 12 parmak bağırsağında ve kalın bağırsa ğa giden damarlarında yaralanmalar oluşmuştur.” Çuhadaroğlu, yoğun bakım servisine alınan her hasta için hayati riskin söz konusu olduğunu belirtti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Baykam’a çiçek göndererek geçmiş olsun dileklerini iletti. Kılıçdaroğlu, iki CHP PM üyesini de Baykam’la ilgilenmeleri için görevlendirdi. CHP liderinden çiçek Saldırının ardından gazetemizi arayan bir kişi ise saldırganın Niğdeli, daha önce bir kâğıtçının yanında çalışan Çelikel olduğunu iddia etti. İhbarda bulunan kişi “Saldırıyı yapan kişi, bizden para istedi. ‘Cumhuriyet düşmanını vurdum’ dedi ” diye konuştu. Gazetemizin polise yaptığı bildirimden kısa bir süre sonra ise Çelikel teslim oldu. Gazetemize ihbar AL GÖZÜM SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK Fransız Minasyan, Türkiye’ye karşı bazı kentlerde etkinlikler düzenleneceğini iddia etti Gene şsizlik Gene Gençler! Baştarafı Arka Sayfada O İstanbul’un en ünlü caddesi Bağdat Caddesi’ne yakın bir apartmanın kapıcısının kızı. Olağanüstü güzel, ama annesinin bütün çabalarına rağmen, liseyi bitirdikten sonra okumadı. Ünlü bir markanın, caddedeki dükkânında tezgâhtar olarak işe başladı. Ama ne yapalım ki çok güzel ve caddenin parıltılı hayatını fazlasıyla seviyor. Sonra ne oldu; şimdi zengin bir adamın metresi... Başka şansı yoktu; o artık o parıltılı hayatı gördükten sonra köyünden bir delikanlıyla evlenemez ve onun beğendikleri de ona nikâh kıymaz. Peki aile ne yaptı? Hiç ses çıkarmadılar, çünkü zengin bir adamın metresi olan kızları her ay eve bin lira gönderiyor; ardındaki kız kardeşleri okusun, aile parasal açıdan daralmasın diye. Devam edelim, anlattıklarım canınızı mı sıktı? Sıkılsın ve hep birlikte şunu düşünelim, bu kadar mı çaresiz bir durumdayız? Size bir hikâye daha, ben onu tanıdığımda o on dokuz yaşındaydı. Bir bilgisayar uzmanıydı, zaten beş yaşından beri eline her geçen bilgisayarı açıp yeniden kurgulamak onun için sıradan bir işti. Hikâyenin sonunu mu merak ediyorsunuz, o intihar etti. Bu dünyadan sıkılmıştı. Öylesine duyarlı ve öylesine zekiydi ki herkesin maskelerle dolaştığı gerçek hayatı hiç sevmedi. Sessizce gidiverdi. Vay canına, acayip umutsuz hikâyeler yazmışım, ne yapalım ki hayat bilgisi dersinde sınıfta kalan çocuklar benim derdim. Bu arada benden söylemesi; muhalefet partileri ÖSYM sınavı mağduru çocukların yanına bile uğramıyor. Bu bir yurttaş olarak benim canımı yakıyor. Onları yok saymak neden? Öyle bir muhalefet fırsatı kimleri ürkütmemek için yok sayılıyor? Bu sorunun yanıtı önemli. Hayatın devinimi içinde şöyle bir durum vardır: “Beni yok sayanı ben de yok sayarım.” Onlar mağdur ve sayıları bir milyon yedi yüz bin. Not : Pazar günkü yazımda sevgili Nezih Danyal’ın adı Nezih Dalyan olarak çıkmış, kendisinden ve sizlerden özür dilerim. ‘24 Nisan anılacak’ Dış Haberler Servisi Stratejik Çalışmalar Vakfı uzmanlarından Fransız Gaids Minasyan, “Türk yetkililerinin, bazı kentlerde Ermeni soykırımının anılması için etkinliklerin düzenlenmesine izin vereceklerini” öne sürdü. PanArmenian haber sitesine konuşan Minasyan, ayrıca Türkiye’nin daha önce yaptığı, ulusal arşivlerin açılması, ortak bir komisyonun kurulması ve tarihin tarihçilere bırakılması önerilerini yineleyeceğini de belirtti. “Bu başlangıç noktalarına dayanarak Türkiye, Fransız Senatosu’nca Ermeni Soykırımı’nın reddini suç sayan bir yasanın benimsenmesini önlemek için elinden geleni yapacaktır” diyen Minasyan Türkiye’nin başkanlık seçimlerine yeniden adaylığını koyan ABD Başkanı Barack Obama’nın 24 Nisan’a ilişkin açıklamasını yakından izleyeceğine de dikkat çekti. Türkiye’nin 20 yıl öncesine göre daha güçlü olduğunu söyleyen Minasyan Türkiye’nin tutumunu değiştirmesi için bir neden göremediğini belirtti. C HANER: M T’Ç LER GÜLEN’ ARAŞTIRIYORDU ‘ERMEN SOYKIRIMINI NKÂRA CEZA’ TASARISI ‘Dokunan yanıyor’ Haber Merkezi Eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı ve CHP Denizli 2. sıra milletvekili adayı İlhan Cihaner, Erzincan’daki MİT görevlilerinin, Fethullah Gülen cemaatine ilişkin araştırmaları nedeniyle, Ergenekon soruşturmasının içine çekilerek gözaltına alındıklarını söyledi. Birgün gazetesine röportaj veren Cihaner, şunları söyledi: “İddianame kabul edilip yargılama başlayınca, MİT mensuplarının avukatlarının gönderdiği raporda biz şunu gördük: MİT mensupları, daha sonra gizli tanık olarak devşirilen kişiyle uzun süreden beri görüşüyorlarmış. Ve bu kişi de en son Polis Akademisi sınavı sorularının cemaate mensup dershanelerde dağıtıldığını söyleyerek, onlara getirmek üzereymiş. Tam bu sırada gözaltına alınmışlar. Ben de bu isimler kimdir, neden buraya dahil ediliyorlar derken, o raporu gördüğüm gibi anladım ki Ahmet’in (Şık) dediği gibi dokunan yanıyor.” Fransa’dan ilk ret Dış Haberler Servisi Fransız Senatosu’nun 4 Mayıs’ta tartışacağı “Ermeni soykırımı”nı inkâr edenlerin cezalandırılmasına yönelik yasa tasarısı, Fransız Senatosu Anayasa Komisyonu’nda reddedildi. Anayasa Komisyonu, “Yasama organlarının tarih yazamaması gerekir. Tasarı, suç ve cezaların yasallığı ilkesi ile düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı” diyerek oybirliğiyle tasarıyı reddetti. Tasarının kabulü halinde TürkFransız ilişkilerinin bozulma riski olması başka bir gerekçe olarak kararda yer aldı. Anayasa Komisyonu üyesi JeanJacques Hyest tarafından kaleme alınan raporda, “soykırımın” inkârını cezalandırmaya dayalı yeni bir yasanın anayasaya aykırı olacağı görüşü belirtildi. Senato’nun tasarıyı gündeme almayı reddetmesi halinde, tasarı Meclis’e geri gönderilecek. Bu durumda, tasarı 2012’deki seçimler sonrasına kalacak. Tasarı “Ermeni Soykırımı”nı reddedenlere 5 yıla kadar hapis öngörüyor. Koşaner, Orgeneral Naık’i ağırladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner, Hindistan Genelkurmay ve Hava Kuvvetleri Başkanı Orgeneral Pradeep Vasant Naık ile görüştü. Koşaner’in davetlisi olarak Türkiye’ye gelen konuk komutan için Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı’nda tören düzenledi. Orgeneral Naık’ın tören kıtasını “Merhaba asker” diyerek selamladığı törenin ardından iki komutan karargâha geçti. Karargâha girişlerinde iki komutan birbirlerine beraberlerindeki bazı subayları tanıttı. Törenin ardından basına kapalı bir görüşme gerçekleştirildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle