22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 30 MART 2011 ÇARŞAMBA 4 HABERLER Çocuk istismarı cinayetlerinin artması üzerine bir süre önce kaldırılan ceza yeniden tartışılmaya başladı İdam tartışması hortladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kayseri’de 1.5 yıl önce kaybolan 3 çocuğun komşuları tarafından öldürülerek gömüldüğünün ortaya çıkması idam tartışması başlattı. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, “İdam edilmeyi değil ama idam cezasının olmasını her zaman savundum” dedi. BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu öncülüğünde Abdi İpekçi Parkı’nda idam yasasının geri getirilebilmesi için imza kampanyası başlatıldı. Topçu, çocuklardan Türkan Ay’ın cenazesinde ailenin acısından faydalanarak ilk imzayı anne Özlem Ay’a attırdı. Kuzu, Anayasa Komisyonu toplantısı öncesinde gazetecilere Kayseri ve İstanbul’da öldürülen çocuklarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kuzu, “Zaman zaman bu insanların idam edilmesi gerektiği sizin içinizden de geçti mi” sorusuna karşılık şunları söyledi: “İdam cezasının olmasını her zaman savundum. İdam edilmeyi savunmadım, o başka bir şey. Ama bir kenarda dursun diye her zaman söyledim. Toplumsal tatmin için bazen gerektiriyor. Ama yaygın uygulaması doğru olmaz. Çok hassas bir konu. Yeniden gelme şansı yok.” Cumhurbaşkanı Abdulllah Gül ise, idam cezasının tartışıldığı anımsatılarak bu konudaki değerlendirmesinin sorulması üzerine, “İdam cezası kaldırıldı ama ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası var. O da idam gibi” dedi. TBMM Başkanı Şahin ise “ Türkiye, yasalarından idam cezasını kaldırdı. İdamın yeniden geri getirilmesi keyfiyetini zor gördüğümü ifade etmek istiyorum, her ne kadar vicdanlarımız bu konuda farklı şeyler söylese de” yanıtını verdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin de tartışmalarla ilgili olarak, “Türkiye’de idamı tekrar tartışmak demokrasi ayıbıdır” yorumunda bulundu. CHP Milletvekili Ahmet Ersin de “Çocuklara yönelik işlenen suçlarda cezaların ağırlaştırılması doğrudur. İdam cezası uygulanmamalı. Abartmayalım ve sulandırmayalım. İdam cezası istemek sulandırmaktır” dedi. MHP Milletvekili Oktay Vural da konunun Meclis’e gelmesi durumunda değerlendirebileceklerini söyledi. BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak ise, “İdam cezası devlet eliyle işlenmiş bir cinayettir. Evrensel hukuk kuralları içerisinde yeri yoktur. Telafisi mümkün olmayan bir ceza verilemez, asıl mantığı da buna dayanır” dedi. Türkiye’nin halen Adnan Menderes’in idamını tartıştığını, itibarını da iade ettiğine dikkat çeken Kışanak ancak bu durumun Menderes’i “geri getirmediğini” ifade etti. Kışanak, Kuzu’nun idam cezasına karşı olmadığı yönündeki sözlerini de “kınadı”. Kışanak Türkiye’deki çocuk istismarının yaygınlığına dikkat çekerek bunun için tedbir almayan hükümeti “aymazlıkla” suçladı. Kriz, Saldırı, Proleterleşme, Tepki Geçen hafta Brüksel’de toplanan AB liderlerinin aldığı kararlar, Financial Times’ın “Lex” sütununda yayımlanan veriler, aynı gün Londra’da gerçekleşen görkemli protesto yürüyüşü, bu yazının başlığında vurguladığım sürecin hızlanmaya başladığını gösteriyor. E HAKKÂR ’D ... OKUL YOLU ‘Demokrasi ayıbı’ H E MHP’DEN TUNCEL ’Y LK RESM Z YARET neticileri MHP genel merkez yö kez Tunceli’ye MHP tarihinde ilk . Heyette resmi ziyarette bulundu rdımcısı Bülent Genel Başkan Ya illeri Murat Didinmez ile milletvek Cumali DurÖzkan, Atilla Kaya, Şekerci, muş, MYK üyeleri Kadir Diyarbakır Yavuz Temizer ile neticileri Elazığ il başkan ve yö neticiler yurtyer aldı. MHP’li yö etti. Öztaş ve esnafla sohbet ın kendilerine kan, Tunceli halkın mnun olilgi göstermesinden me k, “Partimizi ve duklarını belirtere ncelili karesnafı ziyaret ettik. Tu saygı ve mudeşlerime sevgi, ” dedi. habbetlerimi sunuyorum akkâri’nin Keklikpınar Mahallesi’nde terör örgütü PKK lehine slogan atan, yola barikat kurup ateş yakan grup, polise taş ve molotofkokteyli attı. Polisin müdahalesiyle dağılan grup, Aslan Tepesi’nde yeniden bir araya gelerek polise taş atmaya devam etti. Bu sırada okuldan çıkan ve evlerine gitmek için tepenin alt kısmındaki patikayı kullanan öğrenciler zor anlar yaşadı. Polisin de yardımıyla taşlardan korunan çocuklar, evlerine güçlükle ulaşabildi. Grup, polisin müdahalesiyle dağıldı. (Fotoğraf: AA) BDP kınadı ‘AKP otoriter rejim özleminde’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, hemen her konuda yürütme yetkisini “cılkını çıkarana” kadar kullanan hükümetin şimdi de “yetki yasası” ile TBMM’nin yasama yetkisini elinden almaya çalıştığını belirterek “Bu otoriter rejim özlemi, demokrasi gasbıdır” dedi. Kışanak, grup toplantısında yaptığı konuşmada, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Erbil ziyaretine tepki gösterdi. Erdoğan’ın genel seçimlere 2 ay kala Erbil’e gitmesinin manidar olduğuna dikkat çeken Kışanak, “Eğer Başbakan Türkiye’deki Kürt sorununu çözmek için Erbil’e gidiyorsa yanılıyor. Türkiye’deki Kürt sorununun çözüm yeri Ankara’dır, Diyarbakır’dır, Hakkâri’dir” dedi. AKP hükümetinin seçime giderken Meclis’ten 6 ay süreyle “KHK çıkarma yetkisi” isteyen tasarısına da tepki gösteren Kışanak, KHK çıkarma uygulamasının “olağanüstü dönemlere özgü” olduğuna işaret etti. Kışanak, grup toplantısı sonrasında DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk’ün “Taleplerimiz gerçekleşmezse, Mısır ve Libya’dan daha sert tepkiler gösteririz” şeklindeki sözlerini “Sayın Türk var olan bir gerçeği ifade etmiştir. 1992 Nevruzu’nu, 2011 Nevruzu’nu hatırlayın. Diyarbakır’da meydanda toplanan 1 milyon insanı hatırlayın” şeklinde değerlendirdi. SEND KALARDAN ‘SÜPER YETK YE’ TEPK : Mali krizin öyküsünü kısaca anımsarsak; neoliberal küreselleşme döneminde, sermayenin kapasite fazlası talep yetersizliği sorununu ötelemeye, kârlılığı düşen üretim sektörü etkinliklerinden spekülatif etkinliklere, başka coğrafyalardaki birikimleri “hortumlamaya” yönelik çabaları yoğunlaştı. Böylece, kredi hacmi, spekülatif hareketler, gittikçe daha karmaşık, riskli yatırım enstrümanlarının devreye girmesi hızlandı; 45 trilyon dolarlık çıktı üretebilen dünya ekonomisi üzerinde, 8001000 trilyon dolara ulaşan bir finansal köpük oluştu. Önce bu köpük patladı, finansal çöküş başladı. Devletler devreye girip ellerindeki mali kaynakları ve kaynak yaratma olanaklarını mali sistemi kurtarmaya yönlendirdiler. Mali sistemin yükü kamu bütçelerine transfer edildi. Dünya ekonomisinde yavaş da olsa bir toparlanma görülürken devletler de bu kamu bütçesindeki yükü halkın sırtına transfer edecek kemer sıkma politikalarını, önce İngiltere’de sonra giderek artan yoğunlukta Avrupa’da devreye sokmaya başladılar. Geçen hafta, perşembe ve cuma günü toplanan AB liderleri, dışarıda 20 bin Belçika işçisi protesto ederken içerde mali sektörü kurtarmaya yönelik 400 milyar dolarlık bir paket, bu paketin getireceği yükü de Avrupa halklarının sırtına yıkacak önlemler üzerinde anlaştı. Financial Times Lex sütunu bu saldırının bir yıllık bilançosunu cumartesi günkü yorumunda “Eşitsiz Toparlanma” başlığıyla aktardı. Lex’e göre, en zengin ve en yoksul kesimlerin alıveriş yaptığı firmaların hisse senetlerindeki oransız artışlar ekonomik toparlanmanın gelir dağılımını daha da bozduğunu kanıtlıyor. En zenginlere hizmet eden Tiffany ve Saks’ın hisselerinin değeri, 2009 Haziranı’ndan bu yana sırasıyla yüzde 108 ve 186 artmış. En yoksul kesime hizmet veren Dollar ve Costco’nun hisselerinin değeri de aynı dönemde yüzde 50 yükselmiş. Buna karşılık, ücretlilerin işi olan kesiminin dükkânları Wall Mart ve Best Buy’ın hisseleri yalnızca yüzde 3 ve yüzde 15 artabilmiş. Lex, gelir dağılımını ölçen “Gini” oranının (0 mutlak eşitlik,1 bir kişi her şeyi alıyor) İngiltere ve ABD’de sırasıyla 0.403 ve 0.468’e yükseldiğine de dikkat çekiyor. Bu veriler ekonomik toparlanma sırasında, zenginlerin alım gücü artarken “ortadakilerden” proletarya saflarına geçişin hızlandığını gösteriyor. ‘Eşitsiz toparlanma’ Kamu emekçilerinin hakları gasp edilecek MUSTAFA ÇAKIR ‘Yürüyorum çünkü korkuyorum’ ANKARA Sendikalar, hükümetin seçim öncesinde, Meclis’ten kanun hükmünde kararname (KHK) çıkarma yetkisi istemesi konusunda ANKARA (Cumfarklı değerlendirmeler yaptıhuriyet Bürosu) lar. KESK Genel Başkanı Devlet Bakanı ve BaşDöndü Taka Çınar, devlet bakan Yardımcısı Cememurlarının, işçilerin, sözmil Çiçek, TBMM’de leşmeli personelin haklarının gazetecilerin hükümegasp edileceğini belirtirken te çok sayıda KHK çıkarma yetkisi veren Türkiye KamuSen Genel Baştasarıyla ilgili sorulakanvekili İsmail Koncuk dürını yanıtladı. zenlemeyi “AKP’nin 12 HaYeni dönemde devziran seçimleri öncesinde silet bakanlıklarını büyasi avantaj sağlama girişiyük ölçüde kaldırmayı düşündüklerini mi” olarak yorumladı. kaydeden Çiçek, 8 devlet bakanlığının KESK Başkanı Döndü Taka 4’e indirileceğini, ekonomi, sosyal yarÇınar, hükümetin kamu perdımlaşma, gençlik ve spor bakanlıklasoneli ile ilgili gerçekleştirerının kurulacağını, 3 başbakan yardımmediği birçok düzenlemeyi cılığının ise korunacağını bildirdi. ÇiKHK ile yapmayı planladığıçek, “süper yetki”yi seçim ve süre genı söyledi. Birçok kurumun teşrekçelerine bağlayarak şunları söyledi: kilat yasalarına ilişkin yeni “Diyelim ki hükümeti kurma yetkisi, düzenlemelerin öngörüldüğüseçimi kazanan genel başkana verilne dikkat çeken Çınar, “Bundi. O, hükümeti bugünkü duruma gölardan birisi de benim çalışre kuracak. Sonra, bunları birleştirtığım Gümrük Müsteşarlığı. mek istiyorsa yeni bir süreç başlayaGümrük Müsteşarlığı’nın cak.” Çiçek, yetki tasarısı için, “Bu kateşkilat yasası 1996 yılından nun yerine geçmiyor, zaten Meclis’e bu yana Meclis’te bekliyor. gelecek. Kanun hükmündedir” tanıvantaj sağlama İçerisinde çalışanlar aleyhimını yaptı. Çiçek, TSK Personel Yasagirişimi’ ne düzenlemeler vardı. Şimsı’nın da yetki kapsamına alınmasının, di KHK ile hızla onu da gerTürkiye KamuSen Genel “Devam eden davalarla bir ilgisi olçekleştirmek istiyorlar. BuBaşkanvekili İsmail Konmadığını” söyledi. nu da kamuoyundan, Meccuk, düzenlemeyi “AKP’nin Tasarı, TBMM Plan ve Bütçe Kolis’ten, sendikalardan kaçı12 Haziran seçimleri öncemisyonu’nda 31 Mart Perşembe görürarak yapıyorlar. Çalışansinde siyasi avantaj sağlaşülecek. Kanun, tali komisyon olarak da larla ilgili bir konu onlara ma girişimi” olarak yorumAnayasa Komisyonu’na havale edildi. danışılmıyor” dedi. ladı. Koncuk, sözleşmeli öğBöyle bir düzenlemeyi kabul retmenlerin kadroya geçirietmelerinin mümkün olmadılebileceğine, yeni memur alınabileceğine, yeni kadğını dile getiren Çınar, KHK ile devlet memurlarının, rolar oluşturulabileceğine dikkat çekti. Koncuk, işçilerin, sözleşmeli personelin haklarının gasp edile kamu çalışanlarının toplusözleşme hakkı ile ilgili bir ceğini kaydetti. Çınar, çalışanların atama, terfi ve öz düzenlemeyi ise tasarıda göremediğini söyledi. Talük haklarına ilişkin düzenlemelerin teşkilat yasalarında sarıyı “çok da yanlış bulmadığını” ifade eden Konyer aldığını, şimdi KHK ile bu konularda değişikliler cuk, yeni bakanlıklar kurulacağı için bazı değişikyapılacağını söyledi. Bakanlıkların kaldırılması ve bir likler yapılacağını, hükümetin asıl niyetini ise “uyleştirilmesine ilişkin değişikliklerin de öngörüldüğü gulamada” göreceklerini bildirdi. Gerekçe: Seçim ve süre ne işaret eden Çınar, önümüzdeki günlerde çalışanların hak kayıpları ile karşı karşıya kalacaklarını, “kamu personelinin tasfiyesine” yönelik adımlar atılacağını belirtti. Çınar, 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’ndaki değişikliklerin bir kısmının geri çekildiğini ancak şimdi KHK ile yeniden gündeme getirildiğini belirterek “Tasarının geri çekilmesi için hemen kamu emekçilerini mücadeleye çağıracağız. Bu alanda faliyet gösteren sendikaları da birlikte tutum almaya çağırıyoruz. Bu çok ciddi bir yönelim” dedi. Uygulamanın 12 Eylül sonrası ANAP dönemini anımsattığını dile getiren Çınar, hükümetin “seçim öncesinde siyasi çevresine kimi olanakları sunma” gayreti içerisinde olduğunu kaydetti. Çınar, KHK ile “çok açık bir sirkülasyonun söz konusu olacağını”, “yangından mal kaçırırcasına gerçekleştirilen” bu düzenlemeyi kabul etmeyeceklerini bildirdi. ‘A Financial Times’ın, Marx’ın “proleterleşme” savını destekleyen verileri okuyucularına sunduğu gün, İngiliz hükümetinin kemer sıkma politikalarına karşı, Londra’da geçen sekiz yılın en büyük protesto gösterisi, 20 yılın en büyük sendika yürüyüşünde sendikalar, öğretmenler, öğrenciler, avukatlar, hemşireler, BBC’nin aktardığına göre, Muhafazakâr Parti’nin kalesi bölgelerden, çalışan kesimden aileler (çoluk çocuk), İşçi Partisi taraftarları ve anarşist, komünist gruplar birlikte yürüdüler. Yarım milyon kişinin katıldığı yürüyüş, Hyde Park’ta yapılan bir toplantıyla taçlandırıldı. İşçi Partisi’nin yeni liderinin, sıra dışı bir kararla bu toplantıya katılarak protestoculara hitaben yaptığı konuşmanın olumlu karşılanması iş çevrelerinin sert eleştirilerine hedef olmaması da tepkinin gücünün bir göstergesiydi. Protesto gösterileri sırasında Lloyds, TSB gibi bankaların, Fortnum & Mason, Ritz Oteli pasajı gibi zenginlere hizmet veren kuruluşların, vergisini ödemediği söylenen Topshop dükkânının boyalı, taşlı saldırılara hedef olması de biriken öfkenin bir göstergesiydi. Göstericilerden büyük bir grubun, Londra’da “Tahrir” Meydanı oluşturmaya çalışırken gecenin ilerleyen saatlerine kadar polisle köşe kapmaca oynaması, çatışması da halen devletin saldırıları, Müslüman Kardeşler’in ihanetlerine karşın ilerlemeye çalışan Mısır devrimine, emekçilerinin cesaretine, bir başka savaş alanından gönderilmiş bir selamdı. Bu yazımı, İngiltere’de bir yıldır yoğunlaşan sınıf savaşları içinde, tarih sahnesine çıkmaya başlayan yeni kuşağın bir temsilcisi olarak militan yazılarıyla, dikkat çeken Laurie Penny’nin, yürüyüşe gitmeden önce yazdığı yorumdan aktarak bitirmek istiyorum: “Yürüyorum, çünkü, modernitenin en değerli kazanımlarının, her şeyi mülk edinen ama kimseye hesap vermeyen bir finans ve aristokratlar çetesi tarafından yıkılmasından korkuyorum. Refah devletinin, sağlık ve eğitim sisteminin, halk yararına sanat, bilim geleneğinin, azınlıkları ve yoksulları koruma ilkesinin ve bunlar gibi üç yüz yıl boyunca insanların uğruna savaştığı ve öldüğü şeylerin yok edilmesinden korkuyorum...” BCP ve DSP ittifakta anlaştı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP ve BCP’nin seçim işbirliği konusunda uzlaşmaya varması nedeniyle basın toplantısı düzenlendi. Varılan uzlaşmaya göre BCP üyeleri, DSP listelerinden aday gösterilecek. Seçmen listesine itiraz için son gün İstanbul Haber Servisi Seçimlerde oy kullanacak yurttaşların seçmen listelerine itiraz süresi yarın sona eriyor. Yurttaşların yarına dek YSK’nin www.ysk.gov.tr adresi üzerinden seçmen kütüğünde kayıtlı olup olmadığını öğrenmeleri ve herhangi bir aksaklığa karşı da sayfanın yazıcı çıktısını almaları öneriliyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle