Katalog

SAYFA CUMHUR YET 30 MART 2011 ÇARŞAMBA 18 SPOR ULUSAL TAKIM, AVUSTURYA KARŞISINDA GENÇ FUTBOLCUYLA PERDEYİ AÇTI, GÖKHAN’LA 20 YAPIP AVANTAJ YAKALADI Arda’yla her şey mümkün TÜRK YE: 2 AVUSTURYA: 0 STAT: Şükrü Saracoğlu HAKEMLER: P.Kralovec (5), M.Zlamal (6), M.Wilczek (6) TÜRK YE: Volkan (6), Gökhan Gönül (7), Serdar (6), Servet (6), Hakan (6), Hamit (7), Selçuk (6), Mehmet (7) (dk. 63 Mehmet Topuz 5), Nuri (6), Arda (8) (dk. 88 Mehmet Topal), Burak (5) (dk. 72 Semih 4) AVUSTURYA: Macho (5), Ekrem Dağ (5), Pogatetz (6), Baumgartlinger (5) (dk. 46 Hoffer 5), Fuchs (6), Alaba (5), Dragovic (5), Scharner (6), Yasin (5) (dk. 57 Ümit 6), Harnik (5) (dk. 69 Arnautovic 5), Maierhofer (6) GOLLER: Dk. 28 Arda, dk. 77 G.Gönül SARI KARTLAR: Pogatetz, Fuchs, Scharner (Avusturya); Mehmet Topuz (Türkiye) O VARSA SORUN YOK Avusturya’yı evinde yenerek avantaj yakalayan ulusal takımda Arda Turan’ın dönüşü beraberinde zaferi getirdi. Uzun süre sahalardan uzak kalan başarılı futbolcunun yokluğunda Ay Yıldızlılar, Almanya ve Azerbeycan karşısında aldığı yenilgilerle grupta zor bir duruma düşmüştü. İyileşen Arda, ilk 11’de yerini alınca Kırmızı Beyazlılar da yeniden galibiyeti hatırladı ve Avusturya karşısında kritik bir 3 puanı hanesine yazdırdı. Böylece Arda’nın forma giydiği A Grubu maçlarında Türkiye 3’te 3 yaptı. Ulusal takım, 2 resmi (Almanya, Azerbaycan) 2 özel (Hollanda, Güney Kore) maçın ardından ilk kez 1 galibiyet aldı. AyYıldızlılar, bu 4 maçın ardından yine ilk kez gol attı. (Fotoğraflar:FAT H ERDOĞDU) ELEŞT R ADNAN DİNÇER Şimdilik Bu Kadar Hiddink tecrübesiyle getirdiği mantık ve yeni oyun düzeninde Arda’ya ihtiyacı olduğundan ulusal oyuncuyu oynattı. Bu doğru bir düşünceydi. Bir kadro yaratması ve mesafe alabilmesi için yeni isimlere de ihtiyacı vardı. 4231 dizilişinde orta alan üstünlüğü bizdeydi. Takımı yöneten Selçuk’tu. Burak, tek forvet olarak rakip savunmanın arasına kaçacak ve gol arayacaktı. Ancak bu düşünce tutmadı. Sürekli baskı altında oynayan Avusturya top kullanımında bizim kadar becerili olmadığından fizik mücadeleyi tercih etti. Daha açık bir deyimle bizim için rakip olarak kolay ve acele bir takımdı. Aslında daha farklı bir oyun tarzı da yaratabilirdik. Ama kanatları oyuna iyi sokamadık ki Gökhan Gönül’ün ikinci yarıdaki tek çıkışı haklılığımızı gösteriyor. Tempomuz yüksek değildi. Kendi evimizde oynamanın rahatlığını yaşayan oyuncularımız aynı zamanda hata yapmamak için dikkatliydiler. Yaratıcı paslar daha çok Selçuk ve kanattan içeriye giren Arda’dan geldi. Ekrem, Arda’yı çok iyi tanımasına karşın zorlandı. Arda attığı golden sonra medyaya vermek istediği mesajda anlamlı bir yol seçti. Belki de buna ihtiyacı vardı. Serdar Servet ikilisi önlerindeki Nuri ve Selçuk ile desteklenince hatasız bir oyun oynadılar. Bu görüntü ulusal takımın bir ölçüde geleceğini de çiziyor. Hiddink zamanla kazanmak istediği oyuncuların sayısını sürpriz biçimde arttırabilir. Daha çok yurtdışında yapacağı arayışlarla kadromuzu yenilerle güçlendirecek. Mehmet Topal’ın kadroda yer alması bana göre gerekli. Çünkü Hiddink’in oyun anlayışında Nuri’den daha etkili top kazanma ve orta alandaki savunma beceresine sahip. Sonuç olarak bizim için aslında kolay bir karşılaşmaydı. Çünkü Avusturya üç gün önce Belçika karşısında kaybederken gücünü zaten ortaya koymuştu. Bizim için en önemli sorun uluslararası boyutlarda da olsa tribünlerin içine sızan gereksiz ve yanlış kişilerin verilen mücadeleye engel olma kirliliğidir. Yeni futbol yasasının geciktirilmeden çıkarılması gerektiğini bu karşılaşmada da gördük. A GRUBU TAKIM O ALMANYA 5 BELÇ KA 6 TÜRK YE 5 AVUSTURYA 5 AZERBAYCAN 4 KAZAK STAN 5 G 5 3 3 2 1 0 B 0 1 0 1 0 0 M 0 2 2 2 3 5 A Y P AVJ. 17 1 15 16 14 9 10 5 8 6 9 2 9 8 7 1 3 13 3 10 0 14 0 14 90 DAK KA CUMHUR ÖNDER ARSLAN Gençlik Ateşi 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası yolunda üst üste alınan Almanya ve Azerbaycan yenilgilerinin yarattığı ağır hasar, Avusturya mücadelesinin psikolojik hazırlığının temel noktasını oluşturmuş; bu çok belliydi. Neden mi, çünkü ilk kez Ay – Yıldızlı futbolcular ‘esas duruşu’ bozup ‘omuz omuza’ coşkuyla söylüyordu İstiklal Marşı’mızı… “Türkiye’de herkes teknik direktör” diyen hocamız Hiddink, ‘herkes’ diye nitelendirdiği grubun, geldiği günden bu yana yaptığı eleştirilere kulak vermiş olacak ki ilkyarı kusursuz, gerçekten görmek istediğimiz bir Ulusal Takım izledik. Sürekli pres, yoğun yağmura karşın akıcı pas trafiği, topu oyuna doğru sokuş… Ve her şeyden önemlisi; Mehmet Ekici (21), Arda Turan (24), Nuri Şahin (23) ve Selçuk İnan’dan (26) kurulu, yaş ortalaması sadece 23.5 olan bir orta sahanın yapabileceklerine tanıklık ettik. Bu genç yüreklerin hazırladığı pozisyonlarda 4. dakikada Burak’ın şutu direkten döndü; 6’da Hamit’in vuruşunu kaleci güçlükle kurtardı. Ve beklenen gol, 28. dakikada Arda ile geldi. Hakan Balta’nın akıllıca hızlı şekilde kullandığı taç atışında topu alan Arda, iki rakibini devirip fileleri havalandırdı, böylece iç dünyasında yaşadığı sıkıntıları da noktaladı. İkinci yarıda durgun bir ekip havasındaki ulusallar Gökhan’ın golüyle rahatladı; Volkan’ın kurtardığı penaltı ise galibiyet inancının göstergesiydi. Hiddink’in günümüzün yarışan takımı içinde geleceği oluşturacak oyuncuları keşfetmesi, şans vermesi tartışmasız olumlu bir adım… Mehmet Ekici gibi 21 yaşındaki bir gence, ilk resmi maçında takımın 10 numaralı formasını hayati önem taşıyan karşılaşmada emanet etmek kararlılığın sembolüdür. Ancak bir klasik haline gelen ve maçların ikinci yarısında yaşanan konsantrasyon eksikliğine Hollandalı çalıştırıcı çözüm bulmalı. Çünkü istediği skoru yakalayıp, koca 45 dakika sadece topu izlemek, rakibi üzerine çekip iyice kendi sahasına yaslanmak böylesine yetenekli gençlerin bulunduğu bir takıma hiç yakışmıyor. HIDDINK: BÜYÜK KUTLAMA F NALLERE G D NCE Hiddink: Büyük kutlamayı finallere gidersek yapmalıyız. Bu maçı kazanmamız gerekiyordu biz de bunu yaptık. lk 25 dakika çok iyi bir oyun sergiledik baskı kurduk golü de bulduk. Aynı baskıyla devam etseydik 1 gol daha atardık. Ancak anlayamadığım şekilde geri çekildik. Bu bölümü DVD’den izleyeceğim. Oyunun bazı bölümlerinden memnuniyetsizliğim var. Ancak galibiyetten dolayı mutluyum. Arda Turan: Herkes gereken mesajı almıştır. Kimseye bir şey anlatmak zorunda değilim. Ben futbolumu oynuyorum. Benim içimdekileri sadece Allah bilir. Yıldız oyuncular kolay yetişmiyor. Biz de insanız bize de destek olmaları lazım. Maç boyunca kontrol elimizdeydi. Avusturya uzun toplarla etkili oluyor. Bizim de zaafımız kontra ataklar ve uzun toplardı. Volkan ağabey de kendine yakışanı yaptı ve penaltıyı kurtardı. Yetenekli ve genç bir takımız. Daha da iyi olacağız. Mehmet Ekici: En önemlisi kazanmaktı. Belçika’yı da yenersek şansımız çok. lk maçım olmasına rağmen iyiydim. Ancak heyecanlıydım. Mahmut Özgener: 2012’ye ulaşmayı çok istiyoruz. Bu galibiyet çok önemliydi. Bundan sonraki hedef Belçika. Hedeften sapmadığımızı gösterdik. Taraftara hem teşekkür hem sitem ediyorum. Yapılmaması gereken şeyler oldu. Bize yakışmadı. Bir dahaki maçlarda dikkat etmesi gerekir seyircilerin. Tüm kulüp başkanlarına teşekkür ediyorum. Bizlerle oldular ve güzel bir aile olduğumuzun mesajını verdik. ELEŞT R ALTAN AYANOĞLU Direksiyona Geçtik Avusturya’nın 1 puana razı oyunu nedeniyle Milli Takımımız adeta tek kale oynar gibiydi. Ancak rakip gol pozisyonu vermemek için kendi sahasında boş yer bırakmayarak Ay Yıldızlıları zorladı. Milliler 28. dakikada Arda ile bulduğu golle 10 öne geçti. Avusturya yenik duruma düşünce daha açık oynamaya başladı. Böylece Ay Yıldızlılar orta alanda topa daha çok sahip oldu. Ancak Milliler Avusturya’nın oyun değişikliğinden istediği gibi faydalanamadı, farkı ikiye çıkaramadı. Oyun, ilk yarının sonuna kadar tam bir orta alan mücadelesi şeklinde geçti. İkinci bölümde ise Ay Yıldızlılar daha çok skoru korumaya yönelik oyunuyla temkinli mücadele etti. 62. dakikada Mehmet Ekici’nin yerine Mehmet Topuz oyuna alındı. Savunmanın daha kuvvetlenmesi düşüncesi ile yapılan bu değişiklik yerindeydi. Ardından gelen BurakSemih değişikliği oyuna hareket getirdi. 77. dakikada Semih’in pasında Gökhan Gönül Ay Yıldızlıları rahatlatan golü kaydederek farkı ikiye çıkardı. Bu galibiyetle milliler ‘direksiyona’ geçti KONUK YAZAR MUSTAFA KEMAL ARTALAN ELEŞT R Bu Tamam, Ya Sonrası? Mutlak kazanmamız gereken maça hırslı ve hızlı başladık. Burak’ın kaçırdığı pozisyonun ardından Hamit’in etkili şutu gelince ayaklarımız zemine daha sağlam basmaya başladı. Ancak sonra Hiddink’li kadroların klasik ‘arayışları’ başladı. Saha içinde ne yaptığını bilmeyen takımımızı saha kenarındaki teknik adamlarımız da sadece izlemekle yetindi. Arda’nın şahsi gayretiyle başlatıp golle sonuçlandırdığı pozisyon olmasa ilk yarı boyunca şuursuzca yaptığımız atakların gol olması mucizelere kalmıştı. 70 dakika boyunca ileride yapayalnız kalan Burak’ın yerine giren Semih’in de ıssız adamı oynaması kazanmak zorunda olan bir takıma yakışmadı. Maç boyunca oyuncularımızın bireysel yetenekleri ile gelişen ataklarımız haricinde planlı ve çalışılmış bir pozisyonumuzun olmaması düşündürücü. İkinci golümüzün de yine böyle bir pozisyonda Semih’in güzel pasına Gökhan’ın klas vuruşuyla gelmesi maçın kader anı oldu. Dileriz sonraki maçlarda en azından bir tane çalışılmış atak izleme şansı yakalarız. Hiddink, takımdaki değişim operasyonun nedenini “Başarıya aç oyunculara ihtiyacım var” diyerek açıklamıştı. Sahaya çıkan 11’e baktığımızda bu sıfatı hak eden oyuncuyu bulmakta zorlandık. Arda, Servet, Hamit, Gökhan, Nuri ve diğerlerinin başarıya aç olduklarını söylemek en kibar deyimle bu isimlere haksızlık olur. O zaman Aurelio’nun, İ.Toraman’ın Mevlüt’ün, Halil’in yokluğunun nedenlerini irdelemek gerekir. Golü attı, ‘bunu yazın’ dedi FAT H ERDOĞDU METİN TÜKENMEZ Haziran’ı Görmek Türkiye Ligi’nin lideri Fenerbahçe’den iki, tarihinin en kötü dönemini yaşadığı söylenen Galatasaray’dan ise üç futbolcu vardı başlangıçtaki 11’de. Lig ikincisi Trabzonspor’dan iki ve yine bu sezonun kötülerinden Beşiktaş’tan ise bir futbolcu vardı alanda. O futbolcu Türk’tü ama Avusturya ulusal takımının sağ kenarını savunuyordu. Taçtan takımına yedirdiği gole bakarsanız pek de savunamadığı ortada. Avusturya ulusal takımı bizim Ekrem Dağ bir yana sanki özel olarak üretilmiş sütun gibi fiziğe sahip oyunculardan kurulu. Ama grupta izlediğim en acemi takım. Hücuma giderken bir anda topu bizimkilere verdiler. 40. dakikaya doğru biraz pas yaptılar, bizimkiler panikledi. Taçtan gol yiyen bir takım için çok şey yazmak anlamlı olmuyor. Ancak Arda Turan’a değinmek gerekiyor. Ekrem’in armağanı golden sonra Emre Belözoğlu ağabeyinden alıntı yapar gibi bizim tribüne hareket yaptı “Bunu da yazın” dedi. Neyi yazalım Arda? Keyfe keder yaşamak yüzünden altı ay futbol oynamadığını mı, iyileştikten sonra Kırkpınar güreşçileri gibi olan fiziğini mi, sana bel bağlayanları düş kırıklığına uğratmanı mı, dünkü maçın 40. dakikasında nefesinin tükendiğini mi? Hadi golünü de yazalım. Acemi Ekrem’den sıyrılışını, kıvraklığını ve vuruşunu takdir ettik. Sen zaten böyle pozisyonlar için oynatılıyorsun. Ulusal takımın görünür bir oyun planı yok. Hamit’e şut pozisyonları hazırlama isteği dışında taktik açıdan belirgin bir hazırlık göremedik. Ceza alanı etrafında faullü oynamama ulusal takımın bilinçli bir uygulamasıydı. Çünkü rakip böyle anlarda uzun boy avantajını kullanabiliyordu. Oyunun olgunlaşması, atakların zenginleşmesi ve yaratıcı paslarla sonuç alınması konusunda bel bağladığımız Nuri Şahin ve Mehmet Ekici’nin ne oynadıklarını anlamakta zorlandım. Alman Ligi’nde başarıyla mücadele eden Nuri ve Mehmet’in son derece etkisiz görünmesi de ulusal takımın henüz evrensel futbol dilini konuşamadığını gösterse gerek. Dünkü oyun ve sonuç bizi hazirana taşır ama Polonya ve Ukrayna yolculuğu için iyimser olmak zor. Ulusal Takım’ın Avusturya ile oynadığı maçta gecenin kahramanı G.Saray kaptanı Arda Turan’dı. Bu sezon yaşadığı ağır sakatlık nedeniyle hem kulübüne hem de Ay Yıldızlı ekibe kritik maçlarda beklenen katkıyı veremeyen genç futbolcu Avusturya mücadelesinde fileleri havalandırarak kötü günleri noktaladı. Ancak Arda’nın yaşadığı gol sevinci mesajlarla doluydu. Fileleri sarstıktan sonra takım arkadaşlarının yanına gitmeyerek yedek kulübesine koşan Arda, A Ulusal Takım İdari Koordinatörü Okan Buruk’a sarıldı. Ardından basın tribününün bulunduğu bölüme doğru bir eliyle kalem, diğer eliyle de kağıt işareti yaparak “Bunu da yazın bunu da” diye bağırdı. Bilindiği üzere geçmişte Ay Yıldızlı ekibin kaptanı Emre Belözoğlu da Macaristan ile İnönü Stadı’nda oynanan Avrupa Futbol Şampiyonası elemeleri maçında gazetecilere el – kol hareketleri yapmıştı. Arda’nın golü sonrası yardımcı antrenör Oğuz Çetin sevincini Hiddink’e sarılarak golü kutladı. oyuncuları arasında yaşanan gerginlik tribünlere de yansıdı. 87. dakikada ArdaMehmet Topal değişikliği için oyunun durduğu anda Avusturya kalecisi Machob tribünden atılan yabancı cisim nedeniyle yerde kaldı. Macho başına gelen çakmakla yere yığılırken deneyimli kaleciye bozuk para ve bayrak sopası da atıldı. UEFA yetkilileri rapor tutarken federasyona ceza gelmesi gündemde. Maça büyük ilgi Sporseverler Ay Yıldızlı ekip için büyük önem taşıyan karşılaşmada ulusalları yalnız bırakmayarak, Şükrü Saracoğlu Stadı’nın tribünlerini doldurdu. Maça gelen taraftarlara Türk Bayrağı dağıtılırken, stat hoparlörlerinden çalınan 10. Yıl Marşı’na bayrakları sallayarak eşlik eden seyirciler, tribünlerde ulusal coşku yarattı. Avusturya’da 3 Türk Avusturya Ulusal Takımı’nın ilk 11’inde iki Türk futbolcu yer aldı. Türkiye’de Beşiktaş forması giyen Ekrem Dağ ile Avusturya’da Rapid Wien’de oynayan Yasin Pehlivan, AyYıldızlılar’a karşı mücadele etti. İkinci yarıda Yasin’in yerine Bochum’da oynayan Ümit Korkmaz girdi. Serdar Kesimal, Mehmet Ekici ve Burak Yılmaz, Avusturya mücadelesiyle A Ulusal Futbol Takımı ile ilk resmi maçlarına çıktılar. A Ulusal Futbol Takımı’nın Avusturya karşısındaki 11 kişilik kadrosunda Galatasaray’dan 3 futbolcu bulunurken, Fenerbahçe ve Trabzonspor’dan da 2 oyuncu kadroya girdi. Yine kendini zorladı Yine Şükrü Saracoğlu Stadı’ndaki 2012 Avrupa Şampiyonası Elemeleri’ndeki Belçika maçında attığı golle Ay Yıldızlılara hayat veren, ancak bir pozisyonda sakatlanmasına karşın sahada kalmakta ısrar eden Arda dün yine aynı durumla karşı karşıya kaldı. İlkyarıda bir pozisyon sonrası sol ayağını yere ters basan Arda dizinden sakatlık yaşadı. Yüzünde acı Alex de tribündeydi ifadesi oluşan genç futbolcu tedavisinin ardından maça devam etti. Karşılaşmada zaman zaman saha içinde iki takım C MY B C MY B