18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 3 MART 2011 PERŞEMBE 6 HABERLER PKK’nin güçlerinin aktif savunma çizgisine geçeceğini ilan etmesi bölgede tedirginlik yarattı ‘Çatışma kaygısı yaşıyoruz’ EV HAPS TARTIŞMASI ‘Yasaya göre mümkün değil’ PKK’nin elebaşısı Abdullah Öcalan’a “ev hapsi” önerisi, tartışmalara neden oldu. Adalet Bakanı Ergin, bunun mümkün olmadağını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Sadullah Ergin, terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan’a ev hapsi ile ilgili şu anda mevcut yasalara göre böyle bir şeyin mümkün olmadığını söyledi. Öcalan’a “ev hapsi” önerisi, tartışmalara neden oldu. Adalet Bakanı Ergin, gazetecilerin konuyla ilgili soruları üzerine “ Şu anda Türkiye’deki mevcut kanunlarımıza göre böyle bir şeyin olabilmesi mümkün değil” dedi. Ergin, bu konuda yasa değişikliği yapılıp yapılmayacağı konusunda ise açıklama yapmadı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de, “Kanuni şartların olmadığı kanaatindeyim. Ev hapsi hangi şartlarda olur kanunlarımızda yazılı” diye konuştu. TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ise “Türkiye’de ceza ve tevkif evlerinde hükümlüler ve tutuklular var. Bunlar aynı yasal statüye sahiptir. Birine özel bir muamele yapılamaz. Bu, anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olur” değerlendirmesini yaptı. Şahin, terör örgütünün, eylemsizlik döneminin sona erdiği açıklaması ile ilgili soruyu da, “Bir terör örgütünün ne karar alacağı Türkiye’yi ilgilendirmez. Ülkemiz, terörle mücadeleye her şart altında devam eder” şeklinde yanıtladı. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, konuya ilişkin bir soru üzerine “Ev hapsi örtülü af demektir. CHP’nin böyle bir görüşü bulunmamaktadır. Ancak şunu sormak isterim, 1 Mart tarihi itibarıyla terör örgütü eylemsizlik sürecini sona erdirdi. ‘Elime silahı alacağım, ne olacağını kimse bilemez’ gibi tehditler üzerine herhangi bir adım atmak, düzenleme yapmak esasen doğru değildir” yanıtını verdi. Öteyandan Adalet Bakanı Ergin, Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, TSK ile ilgili “kâğıttan kaplan” sözleri nedeniyle CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum hakkında Adalet Bakanlığı’ndan izin talebinde bulunduğunun anımsatılması üzerine, “Şayet dosya yetişirse ben görevden ayrılmadan bu konuyla ilgili bir karar vermeyi arzu ederim” dedi. Ergin, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Silivri duruşmalarının TRT 3’ten canlı yayınlanmasıyla ilgili önerisinin sorulması üzerine de, böyle bir konunun Adalet Bakanlığı’nın karar vereceği bir konu olmadığını söyledi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Terör örgütü PKK’nin eylemsizlik sürecini askıya alıp, güçlerinin aktif savunma çizgisine geçeceğini ilan etmesi, bölgede tedirginlik yarattı. Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu, hükümetin olumlu adım atması gerektiğini ifade ederek, “Çatışmalı bir ortamın başlamasından dolayı ciddi kaygı duyuyoruz” dedi. Bölgedeki sivil toplum örgütleri, terör örgütü PKK’nin eylemsizlik sürecini sona erdirmesiyle kaygılanmaya başladı. Bölgedeki si Güneydoğu Sanayici ve şadamları Derneği Başkanı Bedirhanoğlu, hükümetin olumlu adım atması gerektiğini ifade ederek “Çatışmalı bir ortamın başlamasından dolayı ciddi kaygı duyuyoruz” dedi. vil toplum örgütlerinin temsilcilerinden oluşan bir komisyon, Diyarbakır’da toplandı. Büyükşehir Belediyesi Konukevi’nde düzenlenen toplantıya, Diyarbakır Baro Başkanı avukat Mehmet Emin Aktar, Diyarbakır Sanayi Ticaret Odası Başkanı Galip Ensarioğlu ve bölge iş çevrelerinin temsilcileri ile GÜNSİAD Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu da katıldı. Basına, açıklama yapan Bedirhanoğlu, bir süre önce sivil toplum kuruluşları (STK) olarak yaptıkları eylemsizlik çağrısı ile başlayan eylemsizlik sürecinin bölgede olumlu bir hava oluşturduğunu söyledi. Barışın kalıcılaşması için tarafların gerekli özveride bulunması gerektiğini savunan Bedirhanoğlu, eylemsizlik sürecinde hükümetin adım atmadığını iddia etti. Bedirhanoğlu, “Hükümet de tabii biraz daha birtakım olumlu adımlar atmak suretiyle bu eylemsizlik sürecinin devamı noktasında ve pekişmesi noktasında bir gayreti olabilirdi, bu havayı da destekleyebilirdi. Tekrar çatışmalı bir ortamın başlamasından dolayı ciddi kaygı duyuyoruz. Biliyorsunuz biz seçim sürecine girmiş bulunmaktayız. Bu seçim sürecinin böyle çok çatışmalı ortamda olması yine bölgemizin tekrar bir kaos ortamına gelmesi demektir. Bölgenin hem sosyal hem ekonomik hem de siyaset açısından ciddi sıkıntılara gireceği muhakkak” diye konuştu. Birinin Poposuna Tekme Diğerini Kucaklama Almanya iki haftadır “çalıntı doktora” krizi yaşıyor. Yazmaya bir türlü sıra gelmedi: Savunma Bakanı KarlTheodor zu Guttenberg, bilim hırsızı çıktı. Doktora tezi çalıntılarla dolu çıktı. Başkalarının düşüncelerini, kendi düşünceleriymiş gibi kullandı. Guttenberg bakan olmasaydı, aktif bir bilim insanı olsaydı, doktorası iptal edilir ve gazetelere de tek sütun haber olurdu! Ama adam bakan olmanın ötesinde, Almanya’nın en önemli, dürüst ve düzgün dört dörtlük lideri olmaya soyunmuştu! Namusluluk/güvenilirlik sıralamasında birinci sıradaydı ve anketlerde en umutvar politikacı olarak çıkıyordu! Önce, tezim çalıntı değil, şiddetle reddederim, dedi. Ancak neredeyse bütün Almanya, tezdeki çalıntıları bulmak için seferber oldu! Ve tezinin en az 162 yerinde “hırsızlık” saptadı! Spiegel’e kapak bile oldu! Üniversite, doktorayı iptal etti, savcı soruşturma açtı... Bu aşamadan sonra, “evet hatalar yapmışım ama bunları isteyerek yapmadım, yazım hataları olmuş ama Savunma Bakanlığı’nı bırakmam” dedi.. Bütün Almanya üzerine gitti ve sonunda şapkasını aldı gitti.. Bizde de benzeri bir olay yaşanmıştı. Şimdi Bakan.. “İşletme Yönetimi” isimli kitabında, tıpkı Alman Bakan gibi, bilim hırsızlığı yaptığı saptanmıştı.. YÖK, konuyu incelemiş, hırsızlığı saptamış ve profesörlüğünü iptal etmişti! En son 2008’de mahkeme de “intihal yaptığını” karara bağlamıştı.. Bu kişi, bilim hırsızlığı üzerine yazdığım için beni de mahkemeye vermiş ama kaybetmişti! Hadi adını verelim: Ömer Dinçer! O sırada Erdoğan’ın “Başbakanlık Müsteşarı” idi. Erdoğan köpürmüş, Akademia’ya veryansın etmişti! Çünkü Dinçer, has adamıydı, taa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden beri Dinçer’le çalışıyordu! Erdoğan, Dinçer’i ödüllendirdi, milletvekili seçtirdi sonra da bakan yaptı. İki olayı karşılaştırın, neden Almanya Almanya, neden Türkiye Türkiye! Birbiriyle ilintisiz, tavır ve düşünce farklılığı! Biri tepede, diğeri aşağıda! İlki bir bilim ülkesi! Tamam, bilim hırsızlığı dünyanın her yerinde, Almanya’da ve ABD’de bile yapılıyor! Ama hırsızların gözünün yaşına oralarda bakılmıyor! Türkiye’de ise, bilim hırsızlığı siyasilerce baştacı ediliyor. YÜKSEKOVA’DA GERG NL K Polis linç edilecekti DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Bir süredir provokasyon iddialarının gündeme getirildiği Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde, bir polis linç edilmek istendi. Ağır yaralanan polis hastanede tedavi altına alınırken polis ekibinin ilçeye bomba bırakmak istediği ileri sürüldü. İddiaya göre 2 kişi, Yüksekova Emniyet Müdürlüğü yakınına bomba bırakmak istedi. Ancak yurttaşlar tarafından bu kişiler fark edilince, kalabalık bir topluluk müdahale etti. Bu kişilerden biri olay yerinden uzaklaşıp bir başka dükkâna sığınırken diğeriyse yakalandığı kalabalık tarafından linç edilmek istendi. Şahıs aldığı darbeler nedeniyle ağır biçimde yaralandı. Polis kısa sürede olaya müdahale ederken diğer dükkândaki kişi ise dışarı ateş etti. Topluluğun buraya yönelmesi üzerine, polis zırhlısı bu kişiyi alıp emniyete götürdü. Linç edilmek istenen kişinin ilçede görev yapan Kırıkkale nüfusuna kayıtlı Aziz İ. adlı polis memuru olduğu anlaşıldı. Konu hakkında açıklama yapan Kaymakam Üzeyir Aziz Özeren, olayın 4.5 yıl hapis cezası bulunan bir şahsın polisler tarafından gözaltına alınmaya çalışılırken meydana geldiğini söyledi. Özeren “45 kişilik polis grubu hakkında hapis cezası bulunan bir kişiyi gözaltına almaya çalışırken çevredeki vatandaşların saldırısına uğramışlar” dedi. Darbecilere suç duyurusu 12 Eylül askeri darbesinde gözaltına alındıktan sonra kaybedilenlerin yakınları, darbe döneminin yetkililerinin yargılanması için suç duyurusunda bulundu. Sultanahmet’teki stanbul Adliyesi önünde toplanan nsan Hakları Derneği ( HD) üyeleri ve kayıp yakınları “Kayıplarımız bulunsun, 12 Eylül darbecileri yargılansın” yazılı pankart taşıdı. Grup adına basın açıklaması yapan bazı kayıp ailelerinin avukatı Ercan Kanar, Peru, Şili, Kolombiya gibi çok sayıda ülkenin darbelerle yüzleştiğini söyledi. Darbelerinin ülkelerin iç hukukuyla ilgili olmadığını, dünyanın sorunu olduğuna dikkat çeken avukat Kanar, “Mevcut iktidar da eski iktidarlar gibi darbecileri yargılamak yerine, onlarla uzlaşma yolunu seçti. Geçici 15. maddenin zırhına sığındılar. Mevcut iktidar darbecilerle gerçekten yüzleşmekle değil, yalnızca kendi iktidarına yapılan darbe girişimleri ile meşgul” dedi. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) Cezaevinde Baskın! Silivri, Balbay’ın kendisine yakıştırdığı “zulümhane” sıfatına uygun davranıyor, “yüzünü kara” çıkartmıyor! Gece yarısı baskını ile, cezaevi değiştiriliyor. Akşam 9sabah 3.30 arası süren 6.5 saatlik bir eziyet.. Başından beri kötü niyet ve zalimane davranışın uzantısı. 28 Şubat, bir yıldönümü gecesi, Balbayları orada tutan güçler, kendi cezaevlerini adeta “basıyorlar!” Hepsini yeniden “tutuklayıp” başka bir cezaevine naklediyor! Bir “insan davranışı” gösterip, “yarın gideceksiniz, hazırlanın..” deseler! Hayır! Zalimin zulmü eksik olmaz! Aynı intikamcı siyasi kafa, Ahmet Hakan’ı da sabah saat beşte Ankara’da kaldığı otelin odasında basmıştı! Basan polis, ama Adalet Bakanı ortaya çıkmış ve “yahu sabah beşte de basılmaz ki” benzeri şeyler demişti! Emniyetin içinde “cemaatçi örgütlenme”nin bu süreci yönettiği biliniyor. Hanefi Avcı, bu bilineni yazdığı için içeride! Şeytan dürtüyor, yazalım: Tek bir “merkezi ağ” yapısı işliyor.. Bu ağ yapısı içindekilerin kimisi emniyette, kimi iktidarda, kimi medyada, kimi... Yani tabii ki Hakan’ı “otel odasında basanlar”, bu ağın uzantısı Zaman demiyorum! ‘Ev hapsi örtülü aftır’ TGC’nin 2010 yılı Geleneksel Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri belirlendi Gazetemiz çizeri Temoçin’e ödül İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) 2010 yılı geleneksel Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri’ni kazananlar belirlendi. Karikatür dalında gazetemiz çizeri Zafer Temoçin, gazetemizde 1 Aralık 2010 tarihinde yayımlanan “WikiLeaks Belgelerin’den Sonra” karikatürü ile ödüle değer bulundu. İnternet dalında ise İmtiyaz Sahibi Soner Yalçın ile yöneticiyazarları Ergenekon operasyonu kapsamında tutuklanan “Odatv.com” sitesi ödüle değer görüldü. TGC’den yapılan yazılı açıklamaya göre seçici kurulların yaptığı değerlendirme sonucu ödüle değer bulunan gazetecilerden bazıları şöyle: HaberSiyasal: Tekin Atay, Güngör Karakuş, Hilal Öztürk (Habertürk gazetesi). HaberEkonomi: Ali Ekber Yıldırım (Dünya gazetesi). HaberÇevre, Eğitim, Sağlık (Toplum Ödülü): Gülden Aydın (Hürriyet gazetesi), HaberKültür SanatMagazin: Muhittin Danış (Radikal gazetesi), HaberSpor: Celal Demirbilek (Hürriyet gazetesi), Köşe Yazısı: Yılmaz Özdil (Hürriyet gazetesi), HaberAraştırma: Sedat Ergin (Hürriyet gazetesi), HaberRöportaj: Nebahat Koç (Akşam gazetesi), Spor Köşe Yazısı: Ercan Güven (Milliyet gazetesi). Açıklamada, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’nun, 2010 Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri Nezih Demirkent Özel Ödülü’nün Güngör Uras’a verilmesini oybirliğiyle kararlaştırdığı bildirildi. Yazarlık ve Kişilik Ödülüm Belirli ilkeler ve bazı temel siyasi düşünceler çerçevesinde uzun bir yol arkadaşlığı yapıyorsunuz. Samimi, kötülüklere ve yanlışlıklara karşı bir dayanışma, ittifak, mücadele... Zaman değişiyor, ittifak içindeki bazılarının ideolojisi, siyaseti iktidar oluyor! Bir bakmışsınız ki, aaaa “devrilen ruh”u, bu kez eski mücadele arkadaşlarınız devralmış! Siz, ne eğilip ne bükülmüşsünüz, savunduklarınızın arkasındasınız, dolayısıyla yeni iktidardaki “kötü ruh”a da karşısınız! Eski yol arkadaşlarınız bu kez sizi de çarmıha geriyor! Aklıma İran geldi! Oradaki ittifak da kısa sürede bozulmuş, Humeyniciler, mollalar, ne kadar eski müttefiki solcu, demokrat varsa hepsini yaşadıklarına pişman etmişti ve etmeyi sürdürüyor! Gazeteciler Cemiyeti yılın gazetecilik ödüllerini açıkladı ya. Tam zamanıdır: Ben yılın yazarlık ve kişilik ödülünü Nuray Mert’e veriyorum.. Zafer Temoçin HD NSAN HAKLARI HLALLER RAPORU 67 YAŞINDAK ABDÜLKER MOĞLU’NUN CEZASI ERTELEND 560 kişi işkence gördü AL AÇAR Gül’e hakarete 11 ay hapis KÜTAHYA (Cumhuriyet) Kütahya’nın Simav ilçesinde esnafa dağıttığı bildiride Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan 67 yaşındaki Salim Abdülkerimoğlu 11 ay 20 gün hapse mahkum edildi. Ancak cezası ertelendi. Salim Abdülkerimoğlu, 28 Kasım 2009’da Simav Belediyesi düğün salonunda kurban bayramı dolayısıyla düzenlenen törene katılmış, AKP Kütahya Milletvekili İsmail Hakkı Biçer’in “demokratik açılım” ile ilgili sözlerini eleştirmek istemesi nedeniyle AKP’lilerle tartışmıştı. Kendisini provokatörlükle suçladıklarını iddia ettiği kişilere tepki göstermek amacıyla yazdığı bildiriyi 30 Ocak 2010’da esnafa dağıtan Abdülkerimoğlu hakkında Simav Cumhuriyet Başsavcılığınca “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla 27 Mayıs 2010’da kamu davası açılmıştı. Simav Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün yapılan duruşmada, tutuksuz sanık Salim Abdülkerimoğlu (67) hazır bulundu. Abdülkerimoğlu, savunmasında, bildiriyi bir grubun tahriklerine kapılarak yazdığını öne sürerek, beraatını istedi. Hâkim, sanık Abdülkerimoğlu’nun “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla 11 ay 20 gün hapisle cezalandırılmasına karar verdi. Sanığın daha önce herhangi bir suç işlememiş olmasını göz önünde bulunduran hâkim, cezanın 5 yıl ertelenmesine hükmetti. Abdülkerimoğlu, Yargıtay’a temyiz amacıyla başvuracağını söyledi. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi tarafından hazırlanan, 2010 yılı İnsan Hakları İhlalleri Raporu’na göre geçen yıl İstanbul’da 560 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. 2010 yılında cezaevlerinde 413 hükümlünün yaşamını yitirdiği, 212 kişinin ağır hasta olduğu, 50’yi aşkın gazeteci ve yazarın yazıları ya da düşüncelerinden dolayı cazaevinde bulunduğu belirtildi. İHD İstanbul Şube Başkanı avukat Abdülbaki Boğa, raporun bizzat derneğe yapılan başvurular doğrultusunda hazırlandığını rakamların yalnızca buzdağının görünen yüzü olduğunu belirterek “Kürt halkının talepleri, Alevilerin cemevi sorunu ve zorunlu din derslerinin kaldırılması talebi, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülere yönelik cazalandırma ve gazetecilere yönelik baskılarda artış en göze çarpan unsurlar” dedi. İHD İstanbul Şube Başkanı Boğa, her geçen gün artan insan hakları ihlallerine karşı tüm kesimlerin katılımıyla insanı merkez alan bir anayasanın yapılmasının kaçınılmaz olduğunu kaydetti. İHD tarafından hazırlanan raporda yer alan bazı insan haklar ihlalleri özetle şöyle:  34 kişi kuşkulu bir şekilde yaşamını yitirdi, 1 kişi yaralandı.  Cezaevlerinde 230 kişi işkence ve kötü muamele gördü. Bunlardan 29 tutuklunun iletişim hakkı ihlal edildi, 49 tutuklunun tedavileri keyfi gerekçelerle yapılmadı, 33 tutuklu ise çeşitli bahanelerle disiplin cezalarına çarptırıldı.  İstanbul’da 560 kişi işkence ve kötü muameleye mağruz kaldı.  Yurt genelinde 1501 kişi linç olayına mağruz kaldı.  5 gazeteye toplam 120 gün yayın durdurma cezası verildi. 1 dergi 3 kez toplatıldı, Yaşer hakkında kırmızı bülten İSTANBUL (AA) ÇYDD ve ÇEV üyeleri hakkında açılan davanın sanıkları arasında yer alan ve hakkında yakalama kararı bulunan eski ÇEV Başkanı Gülseren Yaşer’in Interpol tarafından kırmızı bültenle aranması talep edildi. Alınan bilgiye göre, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) yöneticisi 8 sanığın yargılandığı davaya bakacak 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, Gülseren Yaşer hakkında çıkarılan yakalama emri kararının uygulanması için Adalet Bakanlığı’na gönderdiği yazıya, “Yaşer’in yurtdışında olduğu” ve “yakalanamadığı” bilgisinin yer aldığı cevap gönderildiği öğrenildi. Bunun üzerine mahkemenin, Yaşer’in Interpol aracılığıyla ‘kırmızı bülten’ ile aranmasına karar vererek kararı ilgili kurumlara gönderdiği bildirildi. Salim Abdülkerimoğlu C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle