24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 MART 2011 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA HABERLER BÜLENT ARINÇ: 27 N SAN B LD R S N SAH PLENMEN N TSK’YE B R FAYDASI YOK 5 de “darbe olacak” korkusunu topluma yayıyor. Bakın CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun içten gelen açıklamalarına... Askere sesleniyor Kılıçdaroğlu: “Asker kışlada oturur o kadar... Darbemarbe yapmayın, muhtıra vermeyin kardeşim. Başka işiniz mi yok...” Bizim darbesever sivillerimiz Kılıçdaroğlu’nun sözlerine kızmıştır, biliyorum. Ben de Kılıçdaroğlu gibi düşünüyorum: “12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 27 Nisan emuhtırası siyasal İslamın önderlerine yaramıştır.” Her ay Anadolu yollarına düşerim, Ege’den Akdeniz’e uzanırım... Denizli’de tekstil sanayinin nasıl bittiğini, beşaltı yıl önce 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan firmaların niçin kapandığını, binlerce işçinin işsiz kaldığını bilirim. Afyon’da, Uşak’ta üreticiler perişandır... Hayvancılık ölmüştür... Isparta ve Burdur’da da durum aynıdır. Kahvelerde oturan işsiz diplomalı gençler, İzmir Gâvurköy yöresinde yaşayan tütün üreticileri, Karadeniz’deki fındık bahçeleri, Adana caddelerindeki tablacılar... Ne sabahın soluğundan ne de gecenin sessizliğinden haberleri vardır onların... Güneydoğu’dan gelen yoğun göç en fazla İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Mersin gibi kentleri etkiledi. Zaman zaman İstanbul’un varoşlarını dolaşıyorum... Teneke barakalarda yaşayan 1015 kişilik aileleri görüyorum... Ne iş var ne güç! Açlık ve sefalet! Varsılın daha varsıllaştığı, yoksulun daha yoksullaştığı bir Türkiye... Sağlık sistemi tümüyle çöktü. Üniversite hastaneleri kendi kaderleriyle baş başa kaldı. Her semtte değil neredeyse her mahallede bir özel hastane... Devlet hastanelerinde bir doktor günde 150200 hastaya nasıl baksın? Bu arada toplum sindiriliyor... Dinsel ayrımcılıkta Aleviler başı çekiyor... Kürt, Ermeni, Roman, Rum, Çerkez, Boşnak kökenli yurttaşlarımız ayrımcılıktan etkilendikleri için hak arama yerine yaşam biçimlerini değiştiriyor. Durum böyle! İleri demokrasilerde(!) olur böyle şeyler... ‘emuhtıra siteden kaldırılmalı‘ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Kanaltürk televizyonunda gündeme ilişkin gelişmeleri değerlendirdi. Arınç, Genelkurmay sitesinde hâlâ bulunan 27 Nisan bildirisi için “27 Nisan’daki gece yarısı bildirisine hükümetin verdiği cevap çok güzel, hem de sivil asker ilişkilerinde bence bir dönüm noktası oldu, sonrası geriye dönüş değil” dedi. Arınç, “Böyle bir yazının belli bir yerde muhafaza edilmesinin doğru olmadığını” belirterek “27 Nisan bildirisini sahiplenmenin Silahlı Kuvvetler’e de bir faydası yok. Bunun o sitede durmasının hiçbir yararı yok. Bu bir cesaret konusu değil” dedi. Arınç, “28 Şubat 1000 yıl sürecek” diyen eski Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun yeğeni 1. Ordu Kamutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu’nun Necmettin Erbakan’ın cenazesine katılmasıyla ilgili olarak da “Hiçbir yoruma gerek yok. Akrabalık bağlarına da gerek yok. TSK kendine yakışanı yapmıştır. Bu alkışlanacak bir davranıştır” dedi. cağını, türbanlı adayın bir süre daha beklemesi gerektiği mesajını verdi. Arınç, şunları dedi: “Evet, bu mutlaka olmalı. Ama parti olarak böyle bir aday şimdi gösterilmeli mi, çünkü aday gösterirseniz seçilecektir ve parlamentoya girecektir bu konuda hemen ‘evet’ diyemiyorum. Bazı kaygılarım, endişelerim var. Zamanı gelmeden çiçek bile açmıyor. Bir gün mutlaka olmalı ve her şeyin bir ilki var. Bunun Türkiye’de ne laiklikle ne rejimle hiçbir ilgisi de yok ama Türkiye’de geleneksel korkular, vehimler, sıkıntılar var. Siyaseti güçleştirmemek adına biraz daha beklenmesi gerekir diye düşünüyorum.” Yoksulluk... Haberi sınırlı sayıda gazetede gördüm... Oysa çok önemliydi ve Türkiye’nin ne denli yoksullaştığının kanıtıydı... Türkiye İstatistik Kurumu, Türkiye’de 2009 yılında, önceki yıllara göre yoksulluğun arttığını, gelir dağılımında eşitsizliğin 8.5 kata çıktığını saptamıştı... Yoksul daha yoksullaşırken varsıl daha varsıl oluyordu. Kişi başına düşen 10 bin dolar masalını dinliyorduk oysa... Şöyle bir aynaya bakıp, Türkiye’de milyonlarca insanımızın günde bir dolarla geçindiğini unutuyor, AKP’nin “sosyal devlet” dediği, nohut, şeker, mercimek torbalarının “sadaka” olduğunu unutuyorduk. 70 milyonu aşkın Türkiye’de varsılların (yüzde 20) toplam gelirden aldığı pay yüzde 47.6, en düşük gelire sahip yüzde 80’lik kesimin ise toplam gelirden aldıkları pay yüzde 5.6’ydı. Bu verileri Cumhuriyet manşete taşımıştı: “Yoksul daha yoksul!” Kalkınan Türkiye masalları, işsizliğin azalması, ekonominin büyümesi başta söylediğim gibi masaldı. Nüfusumuzun yüzde 17.1’i yoksulluk sınırının altında yaşıyor. 10 kişiden altısı yoksul... Toplumun yüzde 87’si tatil yapamıyor, eskimiş mobilyalarını değiştiremiyor. Yüzde 43.9’u yeni giysi almıyor... Parası pulu yok insanlarımızın... Sabahın köründe, yaşları 611 arasında olan çocukların çöp bidonlarında ekmek topladıklarını kaç kez yazdım. Ayaklarında çorap yok, lastik terlik var hepsinin. Yanakları soğuktan kıpkırmızı olmuş, üşüyorlar. Böyle görüntüleri salt İstanbul’da değil öteki kentlerimizde de görürsünüz... Hiçbirisi okula gitmiyor bu çocukların... Onları görünce içim acıyor, yüreğimde fırtınalar kopuyor. Türkiye yoksulluğun tam göbeğinde... Üniversite mezunu gençler itfaiye eri oluyor, temizlik işçisi olmak için belediyelere başvuruyor. Ülkeyi yönetenler sadaka dağıtarak, sosyal devlet ilkelerini yerine getirdiklerini kanıtlıyor, bir ‘Türbanlı aday biraz daha beklemeli’ Arınç, partisinin 12 Haziran seçimlerinde türbanlı milletvekili aday göstermesinin zor ola Kılıçdaroğlu, Türkiye’de askeri müdahalelerden en çok kendi partisinin zarar gördüğünü söyledi ‘Askerin yeri kışladır’ Ekonomics and Political Sciens ve Oxford üniversitelerinde öğrencilerin karşısına çıkan Kılıçdaroğlu, AKP iktidarı altında Türkiye’nin gittikçe özgürlükçü demokrasiden uzaklaştığını söyledi. Türkiye’deki askeri müdahalelerin demokrasinin gelişimine zarar verdiğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, ‘Asker kışlada kaldığı sürece saygınlığını korur’ dedi. M YASE LKNUR Londra’da London Scholl of CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Londra ziyaretinin ikinci ve üçüncü gününde ikili görüşmelerin yanında dünyaca ünlü Oxford ve London Scholl of Ekonomics’te master ve doktora öğrencilerinin karşısına çıkarak sorularını yanıtladı. Her iki üniversitede de yoğun ilgi nedeniyle öğrenciler salona sığmadı ve ek salonlar açıldı. En aykırı sorulara bile sakin ve ayrıntılı yanıtlar vererek salondan alkışlarla ayrılan Kılıçdaroğlu, moral buldu. London Scholl of Ekonomics and Political Sciens’taki salon toplantısı için basılan 630 davetiye 1 saat gibi kısa sürede bitti. Prof. Dr. Şevket Pamuk’un moderatörlüğünü yaptığı bu okuldaki toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin anayasasında ‘laik, de Kemal Kılıçdaroğlu’nun London Scholl of Ekonomics and Political Sciens’teki salon toplantısı için basılan 630 davetiye 1 saat gibi kısa sürede bitti. (Fotoğraf: AA) mokratik ve sosyal devlet anlayışına dayalı hukuk devleti’ olduğu yazılmasına karşın bu ilkelerin zaman zaman ihlal edildiğine dikkat çekti. Türkiye’de siyaseti de yeniden yapılandıracaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, siyasi ahlak yasasını çıkartacaklarını belirterek Türkiye’de siyasetin belli etik kurallarının olması gerektiğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, “Türkiye Cumhuriyeti’nde naylon fatura düzenleyen bir kişinin maliye bakanı olmaması lazım” dedi. Bir öğrencinin CHP’nin zenginlerden oy almasının bir çelişki olduğu yönündeki sorusu üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’yi beyaz yakalı olarak tanımlanan hizmet sektöründe çalışan orta sınıfın destek lediğini, zenginlerin ise AKP’yi desteklediklerini öne sürdü. Kemal Kılıçdaroğlu, Oxford’daki konuşmasına 1908 yılında bu okuldan mezun olan Halikarnas Balıkçısı’na atıfta bulunarak başladı. Türkiye’nin sosyal demokratları olarak nasıl bir Türkiye yaratmak istediklerini anlatan Kılıçdaroğlu, Türkiye’yi özgürlükler ülkesi haline getirebilmek için CHP olarak Türkiye’nin dördüncü büyük devrimine imza atmak istediklerini belirttiği konuşmasında şunları söyledi: “Türkiye’deki üç büyük devrime imza atan partimiz dördüncü büyük devrime de imza atmak istiyor. Ne devrimi? Özgürlükçü demokrasi devrimi. Türkiye’de gerçek bir özgürlükçü demokrasiyi biz kuracağız. Gerçekleştirdiğimiz birinci devrim cumhuriyet devrimidir. CHP ikinci devrimini 1946 yılında başlattı ve 1950 yılında tamamladı. Partimiz bu süreçte Türkiye’yi çok partili yaşama taşıdı. Üçüncü olarak da Türkiye’nin siyasi yelpazesine 1970’li yıllarda sosyal demokrasiyi kattı. Bu noktada önemli bir konuya dikkatinizi çekmek isterim. Türkiye’nin bu 60 yıllık çok partili yaşam tecrübesinde askerin siyasete müdahaleleri oldu. Bu müdahaleler Türkiye’de demokrasinin gelişimine çok zarar verdi. Çok açıklıkla söylemek isterim ki Türkiye’de askeri müdahalelerden en çok zarar gören par ti CHP’dir. 1971 müdahalesi ve 1980 darbesi zaten doğrudan bize karşı yapıldı. On binlerce üyemiz ve destekçimiz hapislere atıldı; siyasetten uzaklaştırıldı. Biz bu konuda çok açık ve netiz. Askerin yeri kışladır. Asker orada kalmalıdır. Orada kaldıkça saygınlığı azalmaz artar.” Seçimlerin hür ve adil olması ile demokrasinin oluşmadığını, özgürlükçü demokrasi için hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi, temel hak ve hürriyetlere saygının sağlanması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, temel hak ve hürriyetlere saygının da bağımsız yargı olmadan sağlanamadığına dikkat çekerek “Bir iktidarın demokratik yollardan belirlenmesini savunuyor, ama çoğunluğun diktasına karşı çıkıyoruz” dedi. AKP iktidarı altında Türkiye’nin gittikçe özgürlükçü demokrasiden uzaklaştığını belirten Kılıçdaroğlu, AKP’nin kendi polis devletini kurduğunu öne sürdü ve “Hiçbir muhalifin yarın başına ne geleceğinden emin olmadığı bir korku toplumuna doğru ilerliyoruz” diye konuştu. Türkiye’deki yargılamaları “Alis Harikalar Diyarında” kitabına benzeten Kılıçdaroğlu, “Türkiye’deki birçok yargılama Alis Harikalar Diyarında’yı hatırlatmaya başladı” dedi. DAHA ÖNCE DE K YIL CEZA ALMIŞLARDI GÜMRÜKLERE TAŞINACAKLAR Gurbetçinin oyu yine zor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yurtdışındaki Türklerin 12 Haziran genel seçimlerinde, konsolosluklarda oy kullanamamasının sorumluluğunu “sabotaj gibi karar” diyerek YSK’ye atan Başbakan Tayyip Erdoğan’ı, ilk olarak kendi yardımcısı sabote etti. Gurbetçi seçmenlerin 2008’de çıkan yasa gereği konsolosluklarda oy kullanıp kullanamayacağı ya da elektronik oy kullanmaları konusu, 24 Şubat’ta seçimlerin 12 Haziran’da yapılmasına ilişkin karar önerisinin görüşüldüğü TBMM Anayasa Komisyonu’nda gündeme geldi. Muhalefetin, hâlâ gurbetçi seçmenin durumunun netlik kazanmadığı yönündeki eleştirisi üzerine AKP Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek, yasal altyapı oluşturulmasına karşın, Almanya’nın güvenlik gerekçesiyle konsolosluklarda oy kullanmaya izin vermediğini söyledi. İpek, seçim takvimi içinde sorun çözülemezse, Yüksek Seçim Kurulu’nun, yine geçmişte olduğu gibi “gümrük kapılarında oy kullanılması” kararı alabileceğini ifade etti. Aynı toplantıda Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ise “Bana verilen son bilgiye göre, Almanya konsolosluklarda oy kullandırmamaya yönelik rezervini kaldırmış” sözleri kafaları karıştırdı. Yüksek Seçim Kurulu, 12 Haziran seçimlerinde de “gümrük kapılarında oy kullanılması” kararı verirken YSK Başkanı Ali Em, Başbakan Erdoğan’ın eleştirilerinin sorulması üzerine, yurtdışında yaşayan seçmenlerin konsolosluklarda ve büyükelçiliklerde oy kullanmalarının ancak bir sonraki seçimde mümkün olabileceğini söyledi. Kooperatif davasında AKP’lilere kötü haber AL CAN ULUDAĞ Afyonkarahisar, Konya, Tokat, Trabzon ve Yozgat ikişer koltuk kaybetti Milletvekili sayıları değişti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yüksek Seçim Kurulu’nun, 2010 yılı sonunda Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan adrese dayalı nüfus kayıt sistemi sonuçlarına göre milletvekili sayısının illerin nüfusuna göre dağılımının belirlenmesine ilişkin kararı, Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı. 2007 yılındaki genel seçime göre illerin milletvekili dağılımında değişiklik oldu. Yeni dağılıma göre, Ankara’nın milletvekili sayısı 3, İstanbul’un 15, İzmir, Bursa, Gaziantep ve Kocaeli’nin ise milletvekili sayıları 2’şer arttı. Sakarya, Antalya, Tekirdağ, Diyarbakır, Şanlıurfa, Van, Şırnak ve Kayseri illeri ise milletvekili sayılarını birer arttırdı. Afyonkarahisar, Konya, Tokat, Trabzon ve Yozgat’ın milletvekili sayıları 2’şer azalırken, Ağrı, Aydın, Bitlis, Çankırı, Çorum, Edirne, Erzincan, Erzurum, Giresun, Isparta, Mersin, Kastamonu, Kırşehir, Kütahya, Malatya, Ordu, Sinop, Sivas, Aksaray, Bayburt, Karaman, Kırıkkale ve Karabük’ün milletvekili sayıları ise birer azaldı. Nüfusu iki milletvekili çıkarmak için yeterli olmayan illere iki milletvekili çıkarma hakkı tanıyan yasanın Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmesi nedeniyle Bayburt’un milletvekili sayısı 1’de kaldı. YSK, İstanbul, Ankara ve İzmir’in seçim bölgelerinin milletvekili dağılımını da hesapladı. Buna göre 2 seçim bölgesinden oluşan Ankara’da birinci seçim bölgesinden 16, ikinci seçim bölgesinden ise 15; 3 seçim bölgesine ayrılan İstanbul’da birinci seçim bölgesinin milletvekili sayısı 30, ikinci seçim bölgesinin milletvekili sayısı 27, üçüncü seçim bölgesinin milletvekili sayısı ise 28 oldu. İki seçim bölgesinden oluşan İzmir’de ise her seçim bölgesi 13’er milletvekili çıkaracak. leştirildi. Cumhuriyet savcısı Yılmaz Koçer, 2 yıl sürdürdüğü soruşANKARA Yönetiminde bulun turmayı 17 Ocak 2011’de tamamladukları kooperatifte “görevi kötüye yarak Ankara 7. Asliye Ceza Mahkullandıkları” gerekçesiyle Nisan kemesi’nde dava açtı. İddianamede, 2010’da 2’şer yıl hapis cezası alan şu suçlamalar yer aldı: AKP kurucusu ve Merkez Disiplin Genel kurul kararlarına aykırı olaKurulu üyesi Mehmet Ali Bulut ile rak aidatlarını zamanında ödemeeski AKP milletvekilleri Ersönmez yen 30 ortağa hiç gecikme zammı uyYarbay ve İbrahim Köşdere hak gulanmadığı ve bu suretle aynı dukında ağır suçlamaların yer aldığı rumda olan bir kısım ortaktan geikinci bir dava açıldı. İddianamede, cikme zammı adı altında tahsilat yaüç sanığın bir kez pılması sebebiyle “görevi kötüye 1163 sayılı Kooönetiminde bulundukları kullanmak”, “üç peratifler Yasakez” de “Koopesı’nın 23. maddekooperatifte görevi kötüye ratifler Yasasine muhalefet sı’nın Ek 2/1 kullandıkları için daha önce iki edildi. Maddesi’ne mu yıl hapis cezası alan Mehmet Ali 6 üyeden tahhalefet etmek” susil ettikleri paraBulut, Ersönmez Yarbay ve çundan toplam brahim Köşdere hakkında ağır ları (136.000) ar8’er yıla kadar hasa sahibine ödepisle cezalandırıl suçlamaların yer aldığı ikinci bir mek yerine amaç ması istendi. dışı kullanmak suiddianame hazırlandı. Ankara Cumhuretiyle bu 6 üyeriyet Başsavcılığı nin tapularını alatarafından hazırlanan iddianameye mamalarına sebep olundu. göre, eski AKP milletvekilleri MehToplam 8 yıla kadar hapis met Emin Bilgiç ve Osman Seyfi’nin de arasında bulunduğu 9 kişi, İddianamede, sanıklar hakkında 8 üyesi bulundukları Nakkaşevler Ko yıla kadar hapis cezasının yanı sıra nut Yapı Kooperatifi yöneticileri 300 bin liradan 3 milyon liraya kadar hakkında 19 Ocak 2009 tarihinde suç ağır hapis cezası istendi. Ayrıca saduyurusunda bulundu. Dilekçede nıkların “seçme ve seçilme ehliyeBulut, Yarbay, Köşdere ile Mehmet tinden ve diğer siyasi hakları kulTezel adlı bir kişinin 4 konuda “gö lanmaktan” yoksun bırakılması da revi kötüye kullandıkları” iddia talep edildi. Sanıklar, 23 Haziran’da edildi. Bu arada talep üzerine Sana hâkim karşısına çıkacak. yi ve Ticaret Bakanlığı Teftiş KuruBulut ile Yarbay ve Köşdere, Nilu Başkanlığı Müfettişi’nin hazırladığı san 2010 tarihinde yapılan yargılama 13 Nisan 2010 tarihli rapor savcılığa sonucunda da, “görevi kötüye kulgönderildi. Şikâyet dilekçesi üzerine lanmak” suçundan 2’şer yıl hapis cebaşlatılan soruşturma ile bu rapor bir zası almışlardı. Y C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle