18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 MART 2011 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA HABERLER Uçan Süpürge’nin öncülüğünde Türkiye’deki kadınların içinde bulunduğu durum bölge bölge saptandı 3 ‘Katillere ödül veriliyor’ SEV L ARINAN Kadınlara polis dayağı ŞANLIURFA (Cumhuriyet) Şanlıurfa’da Hazine arazisi üzerine inşa edilen kaçak yapıların yıkımı sırasında arbede yaşandı. Yıkım ekiplerine ve polislere taş atarak direnmeye çalışan mahallelilere polis müdahale etti. Gözaltına alınmak istenen bir kadının 4 polis tarafından kelepçelenmeye çalışıldığı görüldü. 7 kişinin gözaltına alındığı olayların ardından yıkım gerçekleştirildi. ANKARA Uçan Süpürge’nin öncülüğünde 112 kadın örgütü tarafından tamamlanarak Meclis’e sunulan “Demokraside kadın izleri” projesinde, Türkiye’de kadınların içinde bulunduğu durum bölge bölge saptandı. Projeye göre, bölgelerdeki kadın örgütlerinden gelen görüş ve öneriler şöyle: Hatay: Kentte erken evlilikler çok yaygın ve önüne geçilemiyor. Kentte çocuk bakıcılığı yapan kadınların büyük bölümüne yemek ve temizlik işleri de yaptırılıyor. Kadınların gözle görülür şekilde emekleri sömürülüyor. Adana: Erkek egemen zihniyetle değerlendirmelerde bulunularak faillere ceza yerine neredeyse ödül veriliyor. Kadın cinayetlerini ortadan kaldıracak düzenleme hâlâ hayata geçi ürün ve el işlerini satabilecekleri yerler tahsis edilmeli. Kent meclislerine kadın kotası konularak kadın kuruluşları ve öğretmenlerin buradaki kararlar hakkında bilgileri alınmalı. Halk eğitim merkezlerinde kurs açıp halkın hak arama hukukunu bilmesi sağlanmalı. Aydın: Devlet bütçesinden siyasi partilere aktarılan para yardımının en az yüzde 30’u kadınların politika çalışmalarına ayrılmalı. rilmiyor. TCY erkek egemen zihniyetle yorumlanıyor. Adana’da ilköğretim çağında okula hiç gönderilmemiş ya da okuldan alınmış kızların sayısı çok fazla. Okuryazar olmayan kadın sayısı da yüksek. İlköğretim çağındaki çocuklar okullaştırılırsa “çocuk gelin” sorunu ortadan kalkar. Kente Suriyeli kuma ve gelinler de geliyor. Yaşları küçük, Türkçe bilmeyen bu genç kızlar hoca nikâhıyla evlenAnkara: Kadının cinsel meta olarak kullanılması önlenmeli. Kadın, ürün sattıran bir meta olarak görülüyor. Reklamı yapılan ürün alınırsa kadınların baştan çıkarılmasının kolay olacağı vurgulanıyor. Dizilerde cinsel saldırıya ve kaba kuvvete maruz kalan kadınların gösterildiği sahneler medyanın da desteğini gösteriyor. zmir: Şiddetin ardından karakola Denizli: Her köyde ve ilçede kadınlara tarımsal diriliyor. sığınan kadınla özel olarak ilgilenecek sosyal hizmeti uzmanı sağlanmalı. Ensest failleri, gizlenmeyip deşifre edilmeli. Kırıkkale: Şiddet ve kavgalar nedeniyle aile ortamı kadın için çilehaneye dönüşüyor. Her birey evlenmeden önce üniversite ya da konuyla ilgili dernekler tarafından “evlilik okulu” adı altında eğitime tabi tutulmalı. Sorumluluklarının bilincine varmalı. Nikâh için evlilik okulu şartı getirilmeli. Giresun: İşyerlerinde evli kadınlar tercih edilmiyor. Kırsaldaki kadınlar hem ev hem de bahçe işleriyle uğraşmak zorunda bırakılıyor. Kadınlar gece dışarıda rahatça gezemiyor. Mersin: Kadın seçmen sayısı erkeklerden fazla ama Meclis’te temsili sıfır. Bölgede şiddet gören kadınların sığınacakları bir yerleri yok. Siyasal slam ve Demokrasi çin Üç Basit Soru Necmettin Erbakan’ın vefatı ve görkemli cenaze töreni, Siyasal İslam’ın Türkiye’deki tarihsel serüvenini ve yaşanan sorunları bir kez daha irdelememize yol açtı. Bu sorunların irdelenmesinde odak noktası genellikle 28 Şubat olayıydı. Dolayısıyla tartışmalar askerlerin siyasal rolü ile sınırlı kaldı. Sanki Türkiye’deki bütün sorun Siyasal İslam ile askerlerin siyasetteki rolünden ibaretmiş gibi ele alındı. Oysa sorun çok daha genel: Siyasal İslam’ın askerler ile olan ilişkileri bu genel sorunun sadece bir yönü. Genel sorun, ne yazık ki hem evrensel bağlamda hem de Türkiye özelinde Siyasal İslam’ın demokratik laik rejimle olan ilişkileri açısından ele alınmadı. Bu eksiklik belki de Siyasal İslam’ın çeşitli görünümlere sahip olmasından ve hem dünyada hem de Türkiye’de yeni oluşumlar yaşanmasından kaynaklanan belirsizliklerden dolayı ortaya çıktı. İşe Siyasal İslam’ın farklı görünümlerine işaret etmekle başlarsak daha anlamlı tartışmalar yapabiliriz: Örneğin, en aşırı uçta, Siyasal, Radikal, Dogmatik İslam’ın, terörü de bir araç olarak kullanan temsilcisi El Kaide, bir evrensel model midir? Örneğin Suudi Arabistan’daki, Kuveyt’teki Siyasal İslam: Bir ailenin, otoriterliği de aşan bu totaliter yönetim biçimi bir evrensel model midir? Örneğin İran’daki Siyasal İslam: Şah’ın otoriter rejimine karşı demokratik bir başkaldırı olarak başlayıp, totaliter bir rejim olarak son bulan İran’daki Siyasal İslam, evrensel bir model olarak kabul edilebilir mi? Örneğin Gazze: Bir direniş hareketi olarak dikkati çeken ve halkın oylarını da alan, katı bir şeriatçı rejim uygulaması yapan HAMAS deneyimi, Siyasal İslam için evrensel bir örnek midir? Örneğin Malezya: Özerk bölgelerde seçim mekanizması ile iktidara gelen yönetimlerin uyguladıkları şeriat rejimleri, Siyasal İslam için bir evrensel model olabilir mi? Ya Ortadoğu’daki ve Kuzey Afrika’daki ayaklanmalar? Mısır’daki otoriter rejime karşı isyan, ordunun yönetiminde nereye gidecektir? Tunus’un kaderi nasıl belirlenecektir? Libya’nın geleceğinde neler olacaktır? Öteki İslam ülkelerindeki olaylar nereye gidiyor? Ve son olarak bütün İslam âlemi içinde anayasası tek ve biricik olarak demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkelerine dayalı olan Türkiye: Siyasal İslam’ın temsilcisi kabul edilen bir iktidar Türkiye’yi nereye götürmektedir? Daha “ileri bir demokrasiye” mi... Yoksa “ileri demokrasi” adı altında totaliter bir İslami rejime mi? Her nereye doğru giderse gitsin, Türkiye, bugün ve yarın Siyasal İslam için evrensel bir model oluşturabilir mi? Bu konuda sadece iktidardaki AKP değil, muhalefetteki Saadet Partisi, HAS Parti, Türkiye Partisi, tarikatlar, cemaatler ne düşünüyor? Pek doğal olarak dünyadaki Siyasal İslam’ın çeşitli görünümlerini ve uygulamalarını temsil edenlere soru soracak halimiz yok, o nedenle üç basit soruyu en azından kendimize sormak istiyorum: 1) Bir insan hem Müslüman hem de demokrat ve laik olabilir mi? 2) Siyasal İslam için, demokrasi ve laiklik sadece bir sandık mekanizması mıdır, yoksa devamlı bir yaşam biçimi olarak da kabul edilebilir mi? 3) Kendini Müslüman olarak tanımlayan bir kadın başını açmakta, tesettüre girmemekte özgür müdür? Sorular bu kadar az ve basit. Bu sorulara Siyasal İslam’ın temsilcileri tarafından verilecek dürüst yanıtları soğukkanlı bir biçimde tartışabilirsek, Siyasal İslam’ın ve demokrasinin Türkiye’deki ve dünyadaki ilişkisini ve geleceğini de daha salim bir biçimde değerlendirebiliriz diye düşünüyorum. Çorum’da 1314 yaşındaki kızların kendilerinden büyük erkeklerle evlendirildiği tespit edildi Bursa’daki cesedi ailesi teşhis etti BURSA (Cumhuriyet) Bursa’nın merkez Nilüfer ilçesi Badırga köyü yakınlarında bulunan parçalanmış kadın cesedinin kayıp üniversite öğrencisi Sema Karakoca’ya ait olduğu belirlendi. Karakoca’nın ailesinin cesedi teşhis ettiği bildirildi. Genç kızın yakınları önceki gün Adli Tıp Kurumu çıkışında cesedin kızları Sema’ya ait olmadığını söylemişlerdi. Çocuk gelinler takipte SEYFETT N METE Organları yaşam verdi BOLU (AA) Yarışmalarda kullandığı tüfekle karnına ateş eden ve Bolu’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden milli atıcı Sevcan Şafak toprağa verildi. Şafak’ı korneaları, böbrekleri, pankreası, kalp kapakçıkları ve karaciğeri organ bekleyen hastalara nakledildi. Korneaların nakledildiği hastaların bir Güneydoğu gazisi olduğu öğrenildi. ÇORUM Çorum İl Jandarma ekipleri, başlık parası karşılığında 1314 yaşında evlendirilen çocuk gelinlerin peşine düştü. Olay, hamile kalan çocuk gelinlerin hastaneye gelmesi ve hastane yetkililerinin güvenlik güçlerine haber vermesiyle ortaya çıktı. Çorum’da, çeşitli aracılarla ya da tanışma sonucu aileleri tarafından başlık parası karşılığında yaşça büyük erkeklerle evlendirilen ve yaşları 13 ile 14 arasında değişen çok sayıda kız çocuğu, hamile kalıp doğum servisine geldikleri sırada hastane yetkililerinin güvenlik güçlerini uyarmasıyla tespit edildi. Çoğunlukla Ağrı ve Van doğumlu olan kız çocuklarının tespit edilmesinin ardından, konuyla ilgili yasal işlem başlatıldığı ortaya çıktı. Hastane yetkililerinden alınan bilgiye göre şu ana kadar 10’un üzerinde çocuk gelin hamile kalarak hastaneye başvurdu. Fotoğraf: NECAT SAVAŞ 13 yaşında evlendirildi Çocuk gelin dramının kurbanlarından biri de Ağrılı Sevda K. (13) oldu. Çorum merkeze bağlı Erdek köyünden 26 yaşındaki Mustafa K. ile evlendirilen Sevda K’nin, rahatsızlanarak hastaneye getirilmesiyle 13 yaşında evlendirildiği ortaya çıktı. Henüz bir aylık evli olan Sevda K. ve Mustafa K’nin evliliğinin bir tanıdıklarının düğünü sırasında erkek tarafının kızı görüp beğendikten sonra kızın ailesinin olurunun da alınmasıyla gerçekleştiği öğrenildi. ‘Cinayetleri önleyin’ Dün bir kadın daha katledildi BARTIN (AA) Bartın’ın Ulus ilçesinde evli bir erkek, boşanma davası süren sevgilisini tabancayla öldürdükten sonra intihar etti. 1 çocuk annesi Nilgün Usta (19), eşiyle şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açmalarının ardından İstanbul’a gitti. İstanbul’da tanıştığı evli ve 3 çocuk babası olduğu bildirilen Ahmet Unutur (36) ile birlikte yaşamaya başladığı iddia edilen Usta, boşanma davasının duruşmasına katılmak için Bartın’a geldi. Daha sonra Bartın’a gelerek buluştuğu Nilgün Usta’dan kredi kartlarını istediği öne sürülen Unutur, yaşanan tartışmanın ardından üzerinde taşıdığı tabancayla başına bir el ateş ettiği kadını öldürdü. Kaçmak isteyen Unutur, yakalanacağını anlayınca intihar etti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Emekçi Hareket Partili kadınlar, artan kadın cinayetlerini protesto etmek için TBMM önünde eylem yaptı. Grup adına okunan açıklamada, kadın cinayetlerine karşı yürütülen mücadelede kritik bir noktaya gelindiği kaydedildi. Artış hızının son 7 yılda yüzde 1400 olduğunun anımsatıldığı açıklamada şöyle denildi: “Kadın cinayetlerine karşı mücadelemiz, hukuki kazanımlarla güçleniyor. Münferit değil sistematik olan kadın cinayetlerini ancak kadınların örgütlü gücünün ve mücadelesinin durdurulabileceğine olan tüm inancımızla bugün buradan haykırıyoruz.” CHP ise kadın cinayetlerindeki artışın nedenlerinin belirlenmesi ve önlem alınması için Meclis’e araştırma önergesi verdi. CHP zmir Milletvekili Canan Arıtman ve 22 milletvekilinin imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunulan araştırma önergesinin gerekçesinde, devletin, kadınların yaşam hakkını koruyamadığının belirtilerek işlenen cinayetlerin toplumdaki tüm kadınlar için bir göz dağı, tehdit unsuru olarak kullanılmaya başlandığı vurgulandı. Eve kapatıp dövdü KOCAELİ (Cumhuriyet) İstanbul’da yaşayan L.Y, Kocaeli’nde okuyan kız kardeşinin yurtta değil erkek arkadaşıyla aynı evde kaldığını öğrenince kente giderek söz konusu evi tespit etti. Evde kalan öğrencilerden R.B. ve M.T ile kız kardeşi B.Y. ve erkek arkadaşı S’nin ellerini bağlayan L.Y. gençleri darp etmeye başladı. Bu sırada kaçan R.B. ile M.T. polise haber verdi. Eve gelen polisler L.Y’yi gözaltına aldı. yaşında ölü doğum gerçekleştirdi Önceki gün de Ağrı’nın Diyadin ilçesinden Çorum merkeze bağlı Çalıca köyüne gelin gelen ve kendisinden 12 yaş büyük Hüseyin A. ile evlendirilen 14 yaşındaki Esra K., kaldırıldığı hastanede ölü doğum yaptı. 14 yaşında ölü doğum gerçekleştiren Esra K’nin kimlik bilgilerinde yaşının 14 olarak görülmesi sonucu ortaya çıkan olayla ilgili 26 yaşındaki damat gözaltına alınarak hakkında işlem başlatıldı. 14 Eski kocaya dayak İstanbul Haber Servisi İstanbul’un Kâğıthane ilçesinde çocuğunu görmek için boşandığı eşi E.A’nın evine gelen M.C. çocuğunu götürmek istediğini söyleyince tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine E.A. ve annesi, genç adamın başına sert bir cisimle vurarak dövmeye başladı. Yüzü gözü kan içinde kalan adam hastaneye kaldırıldı. ‘Töre’ öldürüyordu ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Erkek arkadaşıyla Diyarbakır’dan Antalya’ya kaçan 24 yaşındaki F.K, terk edilince falezlerden atlayarak ölmek istedi. Bir balıkçı tarafından kurtarılan F.K’nin “ailem beni öldürücek” dediği belirtildi. Antalya’nın Konyaaltı Caddesi’ndeki Yavuz Özcan Parkı’na giden F.K. kayalıkların üzerine çıktı. Kadının intihar edeceğini anlayan çevredekiler polisi aradı. Olay yerine gelen polisler, genç kadını ikna etmek istedi. Bir polis memuru ve parkın görevlileri kadını oyalarken diğer taraftan yanına yaklaşan 53 yaşındaki amatör balıkçı Ali Tabakçı, bir anlık dalgınlığından faydalanarak F.K’yi belinden yakaladı. Polisler de balıkçıya yardım ederken intihar etmek isteyen kadın baygınlık geçirdi. F.K. olay yerine gelen ambulansla Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülerek tedaviye alındı. Sakinleştirici iğne ve serum bağlanan F.K’nin tedavisinin sürdüğü belirtildi. F.K’nin bir süre önce erkek arkadaşıyla birlikte memleketi Diyarbakır’dan Antalya’ya geldiği, birlikte olduktan sonra sevgilisi tarafından terk edildiği belirtildi. F.K’nin hastanede, “Birbirimizi çok seviyorduk. Evlenecektik bu nedenle de Antalya’ya kaçtık. Sevdiğim adamla birlikte olduk. Sonra beni terk etti. Ailem beni öldürecek” dediği ifade edildi. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı. Cezaevinde intihar ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Eskişehir’de eşi Mediha Baştürk (19) ile kayınbiraderi İsmail Solmaz’ı (29) bıçakla öldürüp, 2 yaşındaki kızı Selda Nur Baştürk’ü de yaralayan ve 2 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanan Mehmet Baştürk (30), tutuklu kaldığı cezaevinde intihar etti. Baştürk “Eşimin ihanetine dayanamıyorum” yazılı bir de not bıraktı. Mehmet Baştürk’ün asılı cesedini sabah sayımını yapan infaz koruma memurları buldu. Baştürk’ün cenazesi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Hastanesi’nde yapılan otopsinin ardından, yakınları tarafından alınarak Büyükşehir Belediyesi Asri Mezarlığı’nda toprağa verildi. Mermer atölyesinde çalışan Mehmet Baştürk, 2 Ağustos 2010 günü eşini ve kayınbiraderini bıçaklayarak öldürdü, kızını da kolundan yaraladı. Baştürk olayın ardından kendini de karnından ve göğsünden bıçaklayarak intihar etmek istedi fakat kızıyla beraber kaldırıldıkları Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Hastanesi’nde tedavi edildi. Tedavisinin ardından mahkemeye çıkarılan Baştürk tutuklanıp Eskişehir H Tipi Kapalı Cezaevi gönderilmişti. Şans Topu devretti ANKARA (AA) Şans Topu’nda kazanan rakamlar 5, 6, 17, 19, 23 + 3 olarak belirlenirken 5+1 bilen çıkmayınca 533 bin 512 lira devretti. Çekilişte, 5 bilenler 2 bin 223 lira, 4+1 bilenler 173 lira, 4 bilenler 19 lira, 3+1 bilenler 9.40 lira, 3 bilenler 2.10 lira, 2+1 bilenler 3’er lira, 1+1 bilenler 1.80 lira alacak. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle