Katalog

SAYFA CUMHUR YET 15 MART 2011 SALI 6 HABERLER NATO karargâhının kaldırılmak istenmesinin, füze sistemi için ‘yem’ olduğu vurgulandı İzmirli üs istemiyor TV8 HABER BÜLTEN HAKAN D R K ‘Ulusal Medya 2010’ 2 Dedik ki dün: Bu “metin”, ülkenin demokratik yaşamına, demokrasiye, yasalar çerçevesinde çalışan basına karşı bir “sürek avı”nı başlatmak amacıyla Odatv’ye “kakıştırıldı”. Bu, “Türkiye’nin, ülkeyi karanlığa sürüklemek amacında olan bir özgürlük ve hukuk düşmanı güçle karşı karşıya olduğunun kanıtıdır.” Bu metin, süregelen davalara karşı yapılacak eleştirilerin sahiplerini, ergenekoncunun psikolojik savaşçısı olarak damgalamanın ve Silivri’ye yolcu etmenin “hukuki aracı” olarak kullanılmak istenmektedir! (*) Gazeteci ve köşe yazarı, aydınakademisyen, liboş kılığındaki “yamuklar”ın da ellerine, savunmayı ve haksızlıklara karşı eleştirileri susturmak için, uyduruk bir metinle bir “saldırı belgesi” verilmiştir. Bunlar, karşı görüştekileri, “vaayy Ergenekon’un psikolojik savaş taktiklerini uyguluyorsun”, diye susturmaya ve “ihbar etmeye” kalkıştılar! (Gazetecilikte yamukluklar, bugünkü olağanüstü koşullarda özellikle ortaya çıkıyor. Tıpkı, geçmişte askeri darbeler sonrasındaki yamuk gazetecilik gibi.. Olağanüstü koşullar, herkes için (genel insanlık için de!) bir turnusol kâğıdı gibidir!) Ne zaman ki “Ergenekon” çarşafa dolanıyor, topluma yeni korkular pompalayarak, bizzat kendilerinin yok ettiği inanılırlığı yeniden canlandırmaya çalışıyorlar! Bir “aptal” metinle! Tıpkı, “orduyu tutuklamak” ve “dehşet” senaryolarıyla toplumda korku salmak için, sonradan yazıldığı ortaya çıkan 11 No’lu “Balyoz Operasyonu” CD’sini “piyasaya” sürmeleri gibi! Bunların gerçek olduğunu kanıtlamak gibi bir hukuki yükümlülükle karşı karşıyalar! Ama, önemli olan, her iki “delil”in doğru olması değildir... Tutuklamalara birer gerekçe sunmalarıdır! Şimdilik acil ihtiyaç, tutuklamak ve tutuklamaktır! Nasıl olsa, bu “deliller” hukuki olarak geri tepecektir… Ama davanın yıllar boyu sürmesine hizmet ettiği sürece, “deliller” amaca uygundur! (Bu arada: İntikamcı gözü karalıkları insanlıktan öylesine uzak ki sistemi, hasta iki rektör Mehmet Haberal ve Fatih Hilmioğlu’nu bir an önce hapishanede yok etmek için çalıştırıyorlar! Mesele salt “suçsuz iki gazeteci” arkadaşımız değil, bütün haksızlıklar, hukuksuzluklar ve yasaların gaddarca ve insafsızca yanlış uygulanması, yorumlanmasıdır… Bu uygulamadır ki arkadaşlarımızın tutuklanmasına yol açtı, tıpkı diğerlerinin de tutuklu yargılanmaları gibi!) Odatv kumpası çok yönlüdür, bir taşla, “beşon kuş”u vurmanın tezgâhı kurulmuştur; “büyük fotoğrafın” içinde hele hele seçim sürecinde CHP vardır. Tezgâhın medya ayağındaki cemaatçiler, planın kapsamı içinde bulunan “CHP liderlerini Ergenekon’cu savcıların karşısına çıkarmak” programını, savcıdan önce ilan ettiler! RTÜK’te ‘kırbaç’ kavgası Sudan’da pantolon giyen kadına verilen kırbaç cezasına ilişkin haberi yayımlayan televizyon kanalından savunma istendi. FIRAT KOZOK İZMİR AKP hükümeti, İzmir’deki NATO karargâhının kapatılmaması için çalışma yürütürken, İzmir’in dinamikleri, hem üssün kentte kalmasına hem de Amerika’nın pakt aracılığıyla Türkiye’de de kurulmasını istediği füze savunma sisteminin buraya konuşlandırılmasına karşı çıkıyor. Geçen hafta Brüksel’de yapılan NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda “yenilenme raporu” sunuldu. Raporda İzmir’deki Hava Unsur Karargâhı’nın kapatılması öngörüldü. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ile ABD Savunma Bakanı Robert Gates’e üssün kapatılmasına karşı olduklarını iletti. Amerika, bunun üzerine İs AKP hükümeti, zmir’de NATO karargâhının kalması için mücadele ederken zmir’in dinamikleri, hem üssün kalmasına hem de ABD’nin Türkiye’ye dayattığı füze savunma sisteminin kentte konuşlandırılmasına karşı çıkıyor. tanbul 3. Kolordu Komutanlığı’nı NATO karargâhı olarak istedi. Bu talep, Türkiye tarafından “İzmir’deki karargâhın yerini tutmayacağı” gerekçesiyle reddedildi. Gönül, “İzmir’deki karargâhın kaldırılmaması için mücadele ediyoruz” derken, karar hazirandaki toplantıda verilecek. rika’nın Türkiye’ye resmi talepte bulunduğu WikiLeaks belgelerinde yer almıştı. Dışişleri yetkililerinin, NATO karargâhı ile füze sisteminin “paket halinde” ele alınmasını istediği belirtiliyor. Bu durumda İzmir’de NATO karargâhının kaldırılması, buna karşılık Türkiye’deki füze savunma sisteminin bu kente konuşlandırılması formülünün “çıkış yolu” olarak sunulabileceği ileri sürülüyor. İzmir’in dinamikleri ise ne karargâhın kentte kalmasını ne de yeni füze sisteminin kurulmasını istiyor. 68’liler Birliği Vakfı İzmir Temsilcisi Abdürrahim Sercan, “Ülkemizde Ameri ikiLeaks’te yer almıştı Bununla bağlantılı bir başka konu, Amerika’nın Lizbon’daki NATO zirvesinde kabul ettirdiği füze savunma sisteminin kurulması. Radarlardan birinin Türkiye’de konuşlanması için Ame W ka’nın ne üssünü, ne postallarını ne de işbirlikçilerini görmek istiyoruz” diye konuştu. 68’liler Vakfı Genel Başkanı Sönmez Targan, “Yalnızca İzmir’i değil, tüm Türkiye’yi NATO üssüne çevirecek bir projeyle karşı karşıyayız” dedi. İzmir’deki üssün kaldırılmak istenmesini “göstermelik” diye nitelendiren Targan, “Aslında gelişen teknolojiyle Türkiye’yi NATO üssü olarak yeniden donatmak istiyorlar. Füze kalkanı projesi de bunun en gelişmiş ayaklarından biridir. Türkiye, bu konuda uyanık olmalıdır” diye konuştu. CHP Milletvekili Selçuk Ayhan da konuyu Meclis önergesiyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sorduğunu, ancak yanıt alamadığını anımsattı. CHP Meclis’e taşıdı ANKARA Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), şeriatla yönetilen Sudan’da pantolon giydiği için kırbaç cezası verilen kadına ilişkin haberi yayımlayan TV8’e program cezası vermek için savunma istedi. Kurul kararına gerekçe olarak, “Gençlerin ve çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimini zedeleyecek türden programların, bunların seyredilebileceği zaman ve saatlerde yayımlanmaması” hükmünün çiğnenmesini gösterdi. Karara tepki gösteren iki üye, haberin kadınlara dönük ayrımcılık ve şiddetin çarpıcı bir örneğini oluşturduğu gerekçesiyle ilgili hüküm çerçevesinde değerlendirilemeyeceğini vurguladı. TV8’in 15 Aralık 2010 tarihinde yayımladığı ana haber bülteninde; Sudan’da bir kadının pantolon giydiği için kırbaçlanarak cezalandırılması haberi ekranlara getirildi. RTÜK uzmanları kanala müeyyide uygulanması için rapor hazırladı. RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun tarafından kurul gündemine alınan rapor sonucunda, eski RTÜK Yasası’nda yer alan “Gençlerin ve çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimini zedeleyecek türden programların, bunların seyredebileceği zaman ve saatlerde yayımlanmaması” ilkesinin tekraren ihlali nedeniyle yayıncı kuruluştan program durdurma cezasına esas olmak üzere savunma istenmesi kararlaştırıldı. Ancak bu karar, 9 üyeli Üst Kurul’da tartışmaları da beraberinde getirdi. Kurul üyeleri Hülya Alp ve Prof. Dr. Korkmaz Alemdar, katılmadıkları karara şerh düştü. Alemdar, muhalefet şerhinde, söz konusu haberin Sudan’da kadınlara dönük ayrımcılık ve şiddetin en çarpıcı bir örneğini oluşturduğunu bildirdi. Üye Hülya Alp de, uluslararası basın tarafından kaydedilip internet aracılığıyla tüm dünya tarafından paylaşılan görüntülerin, antidemokratik yönetimlerde, hem ayrımcılığın, baskıcı tutumun geldiği yeri hem de hukukun nasıl işlediğini göstermesi açısından önem taşıdığını vurguladı. A HM Hayata Dönüş’ü sordu İstanbul Haber Servisi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), ‘Hayata Dönüş’ operasyonu mağdurlarının başvurusunu incelemeye aldı. AİHM İkinci Daire, operasyon sırasında Bayrampaşa Cezaevi’nde bulunan 22 tutuklu ve burada yaşamını yitiren 11 tutuklu yakınının başvurusu üzerine, hükümeti, 29 Mart 2011’den önce gözlemlerini sunmaya davet etti. AİHM, hükümete şu soruları yöneltti: “ Başvurucuların yaşam hakkı, Bayrampaşa Hapishanesi’nde 19 Aralık 2000 de meydana gelen olaylar sırasında ihlal edilmiş midir? Başvurucuların yaşamı için risk taşıyan güç kullanmak kesinlikle gerekli miydi? Öldürücü bir güce başvurmanın olduğu durumda, gerekli koruma seviyesini yurttaşlara sunmaya özgü, olumlu görev yerine getirildi mi?” Alp ve Alemdar’dan şerh Akaryakıt zammı protestosu CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin stanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, stanbul l Başkanı Bahri Şahin ve milletvekili adaylığı için D SK Genel Başkanlığı’ndan istifa eden Süleyman Çelebi ile çok sayıda partili akaryakıt zamlarını Kâğıthane’deki bir benzin istasyonunda protesto etti. Tekin, “Görüldüğü gibi dünyanın en pahalı benzinini satan benzin istasyonundayız. Keşke sadece benzin olsa. Türkiye’de pahalı olan o kadar çok şey var. Son TÜ K verilerine baktığımızda yoksulluğu yaşayan bir ülke görmekteyiz. Ülkemizin yüzde 50’si yoksulluğu yaşarken gündem başka” dedi. Tekin, CHP iktidarında bunların yaşanmayacağını belirtti. Açıklamaların ardından Tekin ve beraberindekiler eylemlerini konvoy oluşturarak devam ettirdi. 15 yaşında kör oldu AB D N YAĞMUR Plastik mermiye suç duyurusu MERSİN Mersin’in Siteler Mahallesi’nde terör örgütü yandaşlarının gösterisi sırasında sokaktan geçerken gözüne plastik mermi isabet eden ve bir gözünü tamamen kaybeden 15 yaşındaki Mahmut Oygur’un ailesi, cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. İHD de polisin toplumsal olaylarda gereksiz yere gaz bombası ve plastik mermi kullandığını ileri sürerek valiliği önlem almaya çağırdı. 6 Mart günü, bakkala gitmek için sokağa çıkan Oygur, polisin sıktığı plastik mermilerden birinin isabet etmesi üzerine gözünü kaybetmişti. Üniversitelere Özgürlük Pek çok üniversiteden öğretim üyesi ve öğrenci özgür bilim, özgür ve özerk üniversite için yürüdü geçen cumartesi günü. Binlerce kişinin katıldığı bu gösteri, yakın zamanda yapılan en büyük tepkidir! Çok sayıda öğrenci ve akademisyen, gönderdikleri mesajlarda, bu gösterinin haberi değeri mi yok diye sordular! Üniversitelerden Protesto Boğaziçi Üniversitesi’nden 174 akademisyen, “Düşünme, araştırma, fikir üretme ve fikirleri sözlü, yazılı ifade etme, insan haklarının ve demokrasinin temellerindendir. Çağdaş demokrasilerde araştırmaeğitim kurumları ile basının, müdahale ve baskı endişesi taşımadan işlevlerini yerine getirebilmeleri esastır. Bu temel hakları kullanmanın cesaret gerektirdiğine ve hukukun bu hakları korumadığına dair son zamanlarda giderek artan kaygıları paylaştığımızı kamuoyunun bilgisine sunarız” açıklamasında bulundu. Daha önce de ODTÜ Senatosu, 7 Mart 2011’de önemli bir karar aldı: Rektör Ahmet Acar’ın açıkladığı kararda, “Çağdaş demokrasilerde üniversitelerin ve basının ortak zemini düşünce ve ifade özgürlüğü, düşünce ve ifade üzgürlüğünün güvencesi ise evrensel normlara uygun bir hukuk sistemidir. Ülkemizde bu çizgiden uzaklaşan ve adalet hissini zedeleyen her türlü uygulamadan derin bir kaygı duyuyoruz” denildi.. Bütün bu gelişmeler, iktidarın ve emrindeki güçlerin pervasız gidişatlarına, ülkenin doemokratik güçlerinin boyun eğmeyeceğinin göstergeleridir! (*) 6 Mart tarihli “Bir Analiz Denemesi” başlıklı yazıda, gazeteci tutuklamaları üzerine demiştim ki: “Erdoğan müttefikini (cemaati) gözden çıkarmaz. Ama, güvenliksavcılık vb. operasyonlarında, istemediği durumlarla karşılaşmamak için, gözünü açıp birtakım araçlar arayacağı söylenebilir. Çünkü seçimlere gidiliyor... ” Gazetelerde adı cemaatçiye çıkan operasyonlardan sorumlu polis şefinin pasif bir göreve atanması, bu analizi doğrulamıştır. GENEL MADEN İŞÇİLERİ SENDİKASI GENEL BAŞKANLIĞI’NDAN Sendikamız, 9. Dönem Olağan Genel Kurulu 09 Nisan 2011 Cumartesi günü saat: 10.00’dan, 10 Nisan 2011 Pazar günü saat 17.00’ye kadar Zonguldak İl Merkezi’ndeki Sendikamız Şemsi DENİZER Konferans Salonu’nda aşağıdaki gündeme göre yapılacaktır. İlk toplantıda yeterli sayı sağlanamaması halinde ikinci toplantı, 16–17 Nisan 2011 Cumartesi Pazar günleri aynı yer ve saatte, aynı gündeme göre yapılacaktır. GÜNDEM: 1Yoklama ve Açılış 2Genel Başkanın Açış Konuşması 3Divan Heyeti Seçimi 4Saygı Duruşu 5Konukların Takdimi ve Konuşmaları 6Faaliyet Raporu’nun ve Denetleme Kurulu Raporu’nun Okunması ve Müzakeresi 7Kurulların İbrası 8Tüzük Tadili ve Genel Kurul Delege Seçimi Yönetmeliği Değişiklik Teklifinin Görüşülmesi 9 Profesyonel Yöneticilerin kullandırılmayan yıllık izinler için ödemelerin yapılmasına 10Tahmini Bütçenin Görüşülmesi 11Dilek ve Temenniler 12Seçimler A) Sendika Yönetim Kurulu Asil Üyelikleri a)Bir Genel Başkan b)Bir Genel Başkan Yardımcısı c)Bir Genel Sekreter d)Bir Genel Mali Sekreter e) Bir Genel Eğitim ve Teşkilatlandırma Sekreteri B) Sendika Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri (Beş Yedek Üye ) C) Sendika Denetleme Kurulu Üyeleri (Üç Asil, Üç Yedek ) D) Sendika Disiplin Kurulu Üyeleri (Beş Asil, Beş Yedek ) E) Üst Kurul Delegeleri 13 Kapanış. 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile Sendika Tüzüğü hükümleri uyarınca ilan olunur. Ramis MUSLU Taci ALKAYA Genel Başkan Genel Sekreter GENEL MADEN İŞÇİLERİ SENDİKASI GENEL BAŞKANLIĞI Ziya Halis istifa etti Haber Merkezi Eşitlik ve Demokrasi Partisi Genel Başkanı Ziya Halis görevinden istifa etti. Ziya Halis yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi. “12 Mart 2010 tarihinden bugüne kadar sürdürmekte olduğum Eşitlik ve Demokrasi Partisi Genel Başkanlığı görevimden, partinin arzu ettiğim gelişimini ve büyümesini yeterince sağlayamadığım için istifa ediyorum.” Nufüs cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. ESME NÜKHET ULUSOY TÜRK KALP VAKFI Sigara içenler bugün kendinize bir fırsat yaratın sigarayı bırakın. 19 Mayıs Cad. No:8 Şişli / İSTANBUL Tel: (212) 212 07 07 (pbx) • http://www.tkv.org.tr C MY B C MY B