23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MART 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA HABERLER Kılıçdaroğlu, Kayseri’deki yolsuzlukların kaydedildiği defteri Erdoğan’a gönderdi 5 her yolu deneyip kulaklara fısıldıyor: “CHP yüzde 20’lerde kalmalı ki Kılıçdaroğlu ve ekibi 13 Haziran’da gitmeli...” Rüşvetin belgesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ndeki “rüşvet iddialarıyla” ilgili olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “Rüşveti itiraf eden Hacı Ali Hamurcu’nun el yazılı defteri”ni gönderdi. Mektubun ekinde rüşveti ihbar ettiği iddia edilen Hacı Ali Hamurcu’nun el yazısıyla yazdığı defterde rüşvetin kimden alındığı, kime verildiği ve rüşvete adı karışanların isim isim belirtildiği duyuruldu. Kılıçdaroğlu mektubunda, “Amacım, rüşveti, yolsuzluğu ihbar eden kişi tarafından kendi el yazısıyla yazılmış defteri göndererek kimseyi zan altında bı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Başbakan Erdoğan’a gönderdiği Ali Hamurcu’nun el yazılı defterinde Kayseri’de 20062007 yıllarına kadar kişilerden alınan paralar yer alıyor. “Yaşhan Petrol, ncesu girişi alınan geçiş yolu belgesi için 50 milyar”, “Çavdarlar petrol girişi içine düğün salonu ve market 4 katlı yapım için 200 milyar” gibi çok sayıda iddianın yer aldığı defterde AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Özhaseki için, ‘Tüm Kayseri’deki işlerde yüzde 20 ortaklığı vardır” ifadesi kullanılıyor. rakmak, suçlu yaratmak değil. Amacım, varsa suçu ortaya çıkarmak, suçluyu da yargıya teslim ettirmek” dedi. Kılıçdaroğlu, mektubuna şöyle devam etti: “Unutulmaması gereken önemli bir ayrıntı daha var. Rüşvet belediyenin makbuzu ve mührü kullanılarak toplanmıştır. Ancak toplanan paraların hiçbiri belediye kasasına girmemiş ve kayıtlarında yer almamıştır.” Erdoğan’a gönderilen Hamurcu’nun el yazısıyla yazdığı defterde 20062007 yıllarına kadar kişilerden alınan paralar yer alıyor. Defterde, “Yaşhan Petrol, incesu girişi alınan geçiş yolu belgesi için 50 milyar”, “Çavdarlar petrol girişi içine düğün salonu ve market 4 katlı yapım için 200 milyar. Numan Çavdar” gibi çok sayıda not yer alıyor. Notlar arasında bazı petrol istasyonları için Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki ve bazı belediye bürokratlarına da atıfta bulunularak “büyük pay Özhaseki’ye”, “Osmanlı Sarraf kızını abisinin oğluna alınca para sürekli Osmanlı Sarraf üzerinden yapılmaya başlandı. Özhaseki’nin tüm Kayseri’deki işlerde yüzde 20 ortaklığı vardır” gibi notlar da defterde yer alıyor. Özhaseki’nin iki kadınla ilişkisinin ol duğu ileri sürülen defterde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kardeşi Macit Gül’ün de adı geçiyor. 12 sayfalık notlarda, Macit Gül’ün Dandin İnşaat ismiyle kurduğu şirketin Büyükşehir Belediyesi’nin demir çelik lamba işlerini yaptığı da notlarda iddia ediliyor. Hamurcu notlarında, “İhaleler en yüksek meblağda Macit Gül’de kalırdı. En büyük kısım bölüşülür ihale ekibine de pay verilirdi. Yüksek ihaleler Macit Gül’ün şirketi giremezse ağabeyini kullanarak Ankara ve İstanbul’dan büyük şirketler getirerek ihaleleri bitirir ve kalan miktar paylaşılırdı” iddiasında bulunuyor. CHP ve Siyaset şportacıları... Bursa’dan Anadolu yollarına giderken, dağların, yamaçların üzerindeki yeşil örtü beyaza dönüşmüş. Çam, palamut, zeytin, gürgen ağaçları... Çay molası veriyoruz Eskişehir yakınlarında... Bir köy kahvesi... İlkyaz sürgün veriyor... Badem ağaçları beyaz çiçekleriyle gülümsüyor doğaya. Bir ay önce yine yollardaydım; Uşak’tan Denizli’ye, Aydın’dan Kaz Dağları eteklerine uzanmıştım. İnsanların Türkiye’nin sıcak gündemini yakından izledikleri belli. Cumartesi günü Bursa TÜYAP Kitap Fuarı’nda iki buçuk saat boyunca kitaplarımı imzalarken okurlarla da sohbet ettim. Çoğunluğu üniversite öğrencisiydi. Parasız eğitimden, örgütlenme özgürlüğünden söz ettiler ve aynı düşüncede birleştiler: “Parasız eğitim istemek ve gösteri yapmak suç mudur? Böyle bir eylemin terör örgütüyle bağlantısı olabilir mi? Kaç arkadaşımız 1012 aydır tutuklu olarak yargılanıyor ve bu süreçte iki kez yargı önüne çıkıyor.” Öğrenciler haklıydı... Ya kır kahvelerinde konuştuğum yurttaşlarımız... Hayvancılık sizlere ömür, tarım kesimi kan ağlıyordu. Peki CHP’ye nasıl bakıyordu insanlarımız? Olumlu bakanlar da var, bakmayanlar da! Kılıçdaroğlu’nu inandırıcı bulanlar gözlemlediğim kadarıyla artıyor, tüm olumsuzluklara karşın. 12 Haziran seçimlerinde AKP’ye alternatif olabilir mi? Olma olasılığı CHP örgütlerinin Kemal Kılıçdaroğlu’yla uyum içinde çalışmasıyla ilintili. Gürsel Tekin’in verdiği bilgiye göre, 51 il başkanı görevlerinden alınıp yerlerine yenileri atandı... Şu anda CHP milletvekillerinin büyük bölümü, kendi partisine zarar vermek için elinden geleni yaparken, kimi milletvekilleri Kılıçdaroğlu’na çelme takmak için CHP’L TANRIKULU: Koruculuk sistemi kalkacak MAHMUT ORAL DİYARBAKIR CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, AKP’nin 10 bin korucu kadrosu yaratarak, Kürt sorununda çözümsüzlüğü yeğlediğini vurgulayıp, CHP iktidarında koruculuk sisteminin kaldırılacağını ve korucuların devlet kurumlarında istihdam edileceklerini açıkladı. Tanrıkulu, partisinin yerel yöneticileri ile birlikte Diyarbakır’da Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde koruculuk sistemine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Açıklamalarına CHP için “Cumhuriyet Halt Partisi” nitelemesini yapan AKP Genel Başkan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ı eleştirerek başlayan Tanrıkulu, AKP’nin “Kürt açılımı” politikasında attığı adımların, 10 bin yeni korucu kadrosu ve Diyarbakır’a yeni bir cezaevi “müjdesi”nden ibaret olduğuna dikkat çekti. Koruculuk sisteminin adının “geçici” olmasına karşın, “kalıcı” hale döndüğüne dikkat çeken Tanrıkulu, şu anda 35 ilde koruculuk sisteminin uygulandığını, 60 bini geçici ve 23 bini de gönüllü olmak üzere toplam 83 bin korucu bulunduğunu belirtti. Koruculuk sisteminin köylülerin kendilerini korumaları için uygulamaya konulduğu, ancak amacından çıktığını vurgulayan Tanrıkulu, sistemin birçok sorunlara yol açtığına işaret etti. Koruculuğun fiilen sivillerin devlet eliyle silahlandırılarak, güvenliği sağlama görevinin özel kişilere verilmesi anlamına geldiğini belirten Tanrıkulu, şunları söyledi: “Koruculuk sistemi suç işleme mekanizmasına döndü. Korucu aileleri ekonomik açıdan tamamen tüketici konuma düştü. CHP koruculuk sistemine koruculuğun Kürt sorununun çözümü ve kalıcı bir barışın tesisinin önündeki en önemli engellerden biri olarak görüyor. Dolayısıyla bu sistemin mümkün olduğunca erken sona erdirilmesi gerekiyor. Bunun için CHP iktidarında Kürt sorunu şiddetle değil, toplumsal mütabakatla çözülecektir. Koruculuk sistemi sonlandırılacaktır. Bütün korucuların başka alanlarda istihdam edilmeleri ve sosyal güvenlik çatısı altına alınmaları sağlanacaktır.” Kemal Kılıçdaroğlu, CHP genel başkan yardımcıları Sencer Ayata ve Umut Oran, gazetelerin Ankara temsilcileri ile bir araya geldi. (Fotoğraf: AA) Gerçekten Türkiye ilginç bir dönemden geçiyor, CHP demokrasi ve özgürlükler konusunda ne zaman AKP’nin önüne geçse, birileri düğmeye basıyor, İklim Hanım’lar ortaya çıkıyor. CHP’nin Van ve Mardin gezisinin ardından kendilerinin “altı ok”un bekçisi olduğunu söyleyenler, Kenan Evren modeli Atatürkçülük(!) taslayıp, Kürt ve Alevi yurttaşlarımızın üzerinden Kılıçdaroğlu’na vuruyor. Eh, biraz da ben eleştireyim Kılıçdaroğlu’nu... CHP’nin doğru dürüst bir basın ve halkla ilişkiler birimi yok! İktidarın yolu “iyi niyetli olmaktan” geçmiyor... Birbirine güvenmek, düşünce üretmek ve çalışmak amaç olmalı! Bunlar yapılmazsa seçim öncesi tökezlersiniz... CHP Genel Başkan yardımcıları Gürsel Tekin, Prof. Dr. Sencer Ayata, Sezgin Tanrıkulu, Bihlun Tamaylıgil’e diş bileyen parti içindeki tutucu, çağa ayak uyduramayan köhnemiş yapıyla nereye dek gidilir? AKP’ye alternatif olamayan CHP, bunun nedenlerini araştırmalı, Türkiye’deki solcuların, demokratların, gerçek liberallerin, sosyalistlerin, emekçilerin, yoksulların ve halkın umudu olmalı. AKP, CHP’nin aklına bile getirmek istemediği adları milletvekili adayı yapma girişiminde bulunurken kimi yöneticiler ve milletvekilleri Atatürk’ün kurduğu bir partiyi ırkçıgerici bir yapıya dönüştürmeye çalışıyor. Sıkıntı bu! Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin ‘sivil toplum’ raporunu açıkladı ‘Özgürlüklerin yanındayız’ liyorsa, onu ayırmaktır. Özgür sivil toplum filizlendikçe, itaat külANKARA CHP Genel Başkatürü olan yapılar da çağdaş sivil nı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuritopluma dönüşecektir. yeti kuran, çok partili rejime geçilErgenekon duruşu: Ermesini sağlayan ve “ortanın solu” genekon konusunda iki önemli kavramını getiren CHP’nin ülkeye duruşumuz var. Birincisi hiç dördüncü önemli katkısının “Türkimse yargılamadan azade değil. kiye’yi özgürlükçü demokrasi ile İkincisi, bu yargılamalar hukukun tanıştırmak” olduğunu açıkladı. üstünlüğü kuralı içinde yapılCHP Genel Başkan Yardımcılamalı. Yıllarca sürecek dava haline rı Sencer Ayata, Umut Oran ile dönüştürüp hukuku tepelersegazetelerin Ankara temsilcileri ile niz, biz de hukukun üstünbir araya gelerek partisinin lüğünü savunmak duru“Sivil Toplum Rapomunda oluruz. Hedeflerinin Türkiye’yi özgürlükçü ru”nu açıklayan KılıçAskerlik kısaltılsın: demokrasi ile tanıştırmak olduğunu söyleyen Askerlik konusunda bir yıdaroğlu’nun çeşitli koKılıçdaroğlu, ‘’CHP’yi hep devletten yana, nularda yaptığı değerlenğılma var. Bunun eritilmedirmeler şöyle: si lazım. Biz geçmişte 4 ay devletin sözcüsü bir parti gibi göstermek Sıra halkta: Gazeteaskerlik yaptık. Şimdi de diistiyorlar. Oysa biz özgürlükçü toplumdan ciler ve hekimler gibi topyoruz ki askerlik süresi önyanayız’’ dedi. lumun nabzını iyi tutan ce 9 aya sonra da 6 aya inkesimler yürüyüş yapıyordirilsin. ‘Kim koruyacak sa, bunun halk kesimlerine genç iş istedi. Kimse bana bizim bu memleketi?’ diye itiraz ediyorlar. de inmesi kaçınılmazdır. sorunumuz var, Kürtçe ya da Arap Ben dört aylık askerlikle bu ülkeyi Özgürlükçü demokrasi: çayı konuşamıyoruz demedi. koruduysam 9 ay yapan da korur. CHP tarihinin üç önemli devri varCemaatler: Dini inanç grup Bizim ille de bedelli askerlik oldır. Cumhuriyeti kurdu, çok parti larının manevi değerlerini yaşa sun diye öngörümüz yok. Bu bir li rejimi getirdi ve ortanın solu po mak için bir araya gelmelerini seçenek olarak önlerinde. litikasıyla sosyal demokrasiye kat kimse yasaklayamaz, yasaklaProfesyonel ordu: Türkikı sağladı. Şimdi dördüncü devri mamalı. Onları yasaklamak güç ye’nin profesyonel askerlik sisaçıyoruz. Türkiye’yi özgürlükçü lenmelerine neden oluyor. Asıl so temine ve daha küçük daha dinademokrasi ile tanıştıracağız. CHP’yi run bunlar, eğer belli siyasal mik daha hesap verebilir bir ordu hep devletten yana, devletin sözcüsü grupların arka bahçesi haline ge yapısına geçmesi lazım. UTKU ÇAKIRÖZER bir parti gibi göstermek istiyorlar. Oysa biz özgürlükçü toplumdan yanayız. Sivil toplum devlete karşıdır, devleti eleştirir. Ama siyasi iktidarlar hep ‘devletin âli çıkarları zarar görüyor’ mantığıyla bakmış. Kürtçenin öğretilmesi: Düşüncelerin sınırlandırılmasına değil, şiddete karşıyız. Anadil yasağı varken kaldırılması teklifini ilk CHP verdi. Öğretilmesi yönünde de düşünceler özgürce dile getirilmelidir. Van’da karşılaştığım her Kılıçdaroğlu’nun; Atatürkçü maskesiyle dolaşan, halktan kopuk kadrolara değil, Türkiye’yi çağdaşlığa ulaştıracak kadrolara gereksinimi var. Kürt sorununun gerçeklerini algılayan, sermayeemek çelişkisini ortaya koyan, sorunların özünde sınıfsal çelişkilerin yattığını topluma anlatabilen, üniversiteli gençleri kucaklayabilen, sendikalara ve demokratik kitle örgütlerine sahip çıkan yöneticiler CHP’yi güçlendirir. Siyaset işportacıları değil! BAŞVURULAR SONA ERD , VEK LLER N STRES SÜRÜYOR AKP türbanlı aday adaylarını kabul etti ERDEM GÜL Aralarında Uras ve Birdal’ın da olduğu 9 milletvekili yerine yeni isimler aday gösterilecek BDP’de 9 vekile çizik AYŞE SAYIN ANKARA 12 Haziran seçimlerine “bağımsız” adaylarla girme kararı alan ve aday başvurularının 18 Mart’a kadar uzatıldığı BDP’de milletvekilleri Ufuk Uras, Nezir Karabaş, Akın Birdal, Nuri Yaman, Hamit Geylani, Osman Özçelik, Sevahir Bayındır, Şerafettin Halis ve Fatma Kurtulan’ın yeniden aday gös BDP’de, Ufuk Uras’ın da aralarında bulunduğu 9 ismin yeniden aday gösterilmeyeceği kesinleşirken Emine Ayna’nın ilk bazı milletvekillerinin seçim bölgesi değişecek. Sanatçı Ferhat Tunç ise Tunceli’den aday gösterilecek. terilmeyeceği belirtiliyor. BDP, bu seçimlerde iddialı olduğu Adana’ya Mardin Milletvekili Emine Ayna’yı kaydırmayı planlarken Diyarbakır Milletvekili olan BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Devrimci Karargâh Örgütü davasından tutuklu bulunan Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanı Rıdvan Turan’ın İstanbul’dan aday gösterilmesi planlanıyor. Azınlıklardan da aday göstermeyi planlayan BDP’nin öneri götürmeyi planladığı gazeteci Hayko Bağdat’ın kabul etmesi durumunda İstanbul’dan aday gösterileceği belirtiliyor. Türk ve Tuğluk Kapatılan DTP’nin siyasi yasaklı Genel Başkanı Ah met Türk ile aynı konumda olan eski DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk’un bağımsız aday gösterilmeleri de kesinleşti. Şarkıcı Ferhat Tunç’un da adaylık için BDP ile el sıkıştığı belirtiliyor. Ferhat Tunç’un, yeniden aday gösterilmeyeceği belirtilen Şerafettin Halis’in yerine Tunceli’den aday gösterilmesi bekleniyor. ANKARA AKP’de geçen hafta başlatılan milletvekili aday adayı başvuruları dün gece tamamlandı. AKP’ye 4 bin dolayında aday adayı başvuruda bulundu. AKP, bu seçimde aday adayı başvuruları açısından bir ilke imza attı. Seçim sürecinin en tartışmalı konusu olan ve “Aday gösterilecekler mi” tartışması süren türbanlı aday konusunda partide ilk adım atıldı. 12 Haziran’da milletvekili seçilmek isteyen ilk türbanlı aday başvuruları da gerçekleşti. Parti yönetimi de türbanlı adayların başvurularını, diğer aday adaylarıyla birlikte resmen kabul etti. AKP yönetimi, “türbanlı aday göstermeyeceğini” önceden açıkladığı için 2002 ve 2007 seçimlerinde AKP’ye türbanlı milletvekili adayı başvurusu, 2009 seçimlerinde de türbanlı belediye başkan adayı başvurusu olmamıştı. Ancak bu kez, parti yönetimi, türbanlı adaylar konusunda önceden kapıları kapatmadı. Eski AKP Balıkesir İl Kadın Kolları Başkanı Hülya Kamçı, adaylık başvurusunu yaptıktan sonra, “Ben yasakların kalkması için adayım. Meclis’e de başörtümle gireceğim” açıklaması yaptı. Parti yönetiminde henüz türbanlı adaylar konusunda bir net karar oluşmazken, değişik formüller de tartışılıyor. Bu çerçevede 12 Haziran’da türbanlı aday gösterilmeyip, türbanlılara, “Seçim sonrası yeni anayasa ile bu soruna kökten çözüm bulunacak” mesajı verilmesi önerileri de gündeme geldi. Ancak AKP’ye, üniversitelerde türban sorununun çözüme kavuştuğu, yasal bir engel de bulunmadığı gerekçesiyle “Türbanlı aday istiyoruz” başvuruları yağıyor. AKP’de aday adayı sayısının yüksekliği ve özellikle bürokrasiden adaylıkların “vekilliğe hücum” boyutuna ulaşması mevcut milletvekilleri arasında sıkıntıya neden oldu. AKP’de 2007’de olduğu gibi çizik sayısının çok yüksek olacağı belirtiliyor. ‘Bizi karalama gazeten kapanır’ MEHMET MENEKŞE AMASYA Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın başdanışmanlarından Doç. Dr. Turan Erol ve Harun Çelik AKP’den Amasya milletvekilliği aday adaylığını açıklayan eski İMKB çalışanı Abdullah Cengiz Makas’a destek vermek amacıyla geldikleri Amasya’da önce basına görüntü vermek istemediler. Daha sonra basının karşısına çıktılar fakat Çelik’in, kendisine çeşitli sorular yönelten bir yerel gazetenin muhabirine “Kesinlikle bizi karalayan haber yapma bak, gazeten kapanır” demesi herkesi şoke etti. Doç. Dr. Turan Erol ise tüm bu yaşananların ardından AKP il binasını kastederek “Şimdi biz burada değiliz. Amasya’nın tarihini merak ettiğimiz için geldik” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle