Katalog

15 MART 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 17 Dünyanın en iyi ut ve cümbüş icracılarından Ara Dinkjian, dörtlüsüyle önceki akşam Aya İrini’deydi Mart soğuğunda Anadolu sıcağı Yunan şarkıcı Rassulis öldü Kültür Servisi Ünlü Yunan şarkıcı ve söz yazarı Manolis Rassulis öldü. Sıradışı şarkılarıyla bir kuşak çağdaş Yunan müzisyenini derinden etkilemiş olan Rassulis 65 yaşındaydı. Rassulis, Selanik’teki evinde arkadaşları tarafından ölü bulundu. 1945’te Girit adasının Heraklion kentinde doğmuş olan sanatçı, 1970’lerden bu yana Selanik’te yaşıyordu. Gençliğinde militan bir solcu olan Manolis Rassulis, daha sonraki yıllarda Doğu mistisizmine yakınlık duymuştu. Sanatçı, 1970’lerde besteci Nikos Ksidakis’le ve çeşitli şarkıcılarla birlikte yaptığı ve çağdaş Yunan müziğinin Doğu’daki köklerini vurgulayan plaklarla tanınmıştı. MURAT BEŞER T YATRO VE S NEMA OYUNCUSU Antalya Karikatür Yarışması sonuçlandı Kültür Servisi Antalya’da bu yıl ilk kez düzenlenen 1. Ulusal Antalya Karikatür Yarışması sonuçlandı. 167 karikatürcünün katıldığı “Turizm” konulu yarışmada Sinop’tan Aşkın Ayrancıoğlu’nun karikatürü 2 bin 500 liralık birincilik ödülünü kazandı. Ercan Akyol, Ferit Avcı, Cihan Demirci, Kamil Masaracı, İbrahim Tapa’dan oluşan seçici kurul, Antalya Büyükşehir Belediyesi Özel Ödülü’ne Antalya’dan Kürşat Zaman’ı, Gazeteci Deniz Som Özel Ödülü’ne ise Sakarya’dan İlker Selvi’yi layık gördü. Ödül töreni 9 Nisan’da Antalya’da yapılacak. Paolo Restani konseri Kültür Servisi Ünlü piyanist Paolo Restani, İstanbul Resitalleri 20102011 Franz Liszt Sezonu kapsamında yarın saat 20.30’da Fulya Sanat’ta konser verecek. Restani, ilk İstanbul resitalinde baştan sona Franz Liszt’in eserlerini seslendirecek. Paolo Restani Franz Liszt 200. Yıl Resitali program notlarını Restani’nin John Field albümlerinin prodüktörü Ateş Orga yazdı. Bu ne bir iltifat ne de abartı; gerçeğin ta kendisi. 1958’de Diyarbakırlı bir ailenin çocuğu olarak ABD’de dünyaya gelen Ermeni müzisyen Ara Dinkjian, dünyanın en iyi ut ve cümbüş icracılarından biri, tartışmasız. Arada ülkemizi ziyaret ederek gönlümüzü şenlendiren değerli müzisyen, Ara Dinkjian Dörtlüsü olarak önceki akşam Aya İrini Müzesi’ndeydi. Bizde Ahmet Kaya, Sezen Aksu, Kibariye, Mine Koşan, Coşkun Sabah’a besteler veren, Kardeş Türküler ile sahne alan, ünlü Yunan şarkıcı Eleftheria Arvanitaki ile çalışan Dinkjian, aynı zamanda caz ve doğaçlama ile yerel ezgileri buluşturan Night Ark topluluğunun da kurucusu. Dünya çapında bir müKendini zisyen olmasına rağmen, 38 yıldır pazar sabahları Anadolu aynı yerde, New York’ta kültürünün Saint Vartanants Kilisegeleneklerini si’nde, cemaat kardeşlerine ve dostlarına org çataşıyan bir elçi lıyor. olarak gören Arto Karşınıza çıkıp çıkabiri caizse iğne atsan yere düşmeDinkjian’a, ünlü bilecek en alçakgönüllü yecek durumdaydı, bir tek bölge perküsyoncu Ara müzisyen karakterlerinhariç. O da sponsora ayrılan sahne den biri Dinkjian. Alönü. Sponsorlar salonun en iyi yerTuncboyacıyan, büm kitapçığında kenlerini müzikseverlere bıraksa ya da Yunan kemençeci dinden “ut virtüözü” kendi yer kontenjanlarından iskonSokratis olarak söz edilmiş oltoda bulunsalar iyi olacak. masından rahatsız. O Sinopoulos ve “Meeting My Past” ve “His Maskendini Anadolu kültüter’s Heart” ile başlayan nota dalgenç klavyeci rünün geleneklerini tagası, içinde hüznün esmediği ender Baturay Yarkın şıyan bir elçi olarak göparçalardan biri olan “Slide Dance” eşlik ettiler. rüyor. ile sürüyor. Ardından arkadaşlarını taDinkjian, Aya İrini’de nıtıyor Dinkjian; yetenekli genç bir buçuk yıl önce Türklavyeci Baturay Yarkın ve Yunan kiye Sakatlar Derneği tarafından düzenlenen kemençeci Sokratis Sinopoulos’tan sonra “Kökler ve Dallar” konserinde Erdal Ak perküsyoncu Arto Tuncboyacıyan’ı “karkaya ile çalmıştı. Bu kez farklı formatta, de deşim” diye takdim ediyor. Arto’nun yakın ğerli üç müzisyenle birlikte karşımızdaydı. zamanda yaşama veda eden Onno’nun adıKoca salon, insana haftalık rehavetin nın yazdığı bir tişört ile sahneye çıkışı dikçöktüğü, ekranların spor programlarıyla katlerden kaçmıyor. dolup taştığı bir akşam olmasına rağmen, taTarihi mekânın mimarisi konserin etki Macide Tanır yoğun bakımda Kültür Servisi Akciğer enfeksiyonu geçirdiği bildirilen tiyatro ve sinema oyuncusu Macide Tanır yoğun bakıma alındı. İstanbul’daki Başkent Üniversitesi’nde tedavi edilen Tanır’ın durumunun geçen haftaya göre daha iyi olduğu belirtildi. Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro ve Opera Bölümünü’nden mezun olan Tanır, yüksek lisans sonrası 1943 yılında Devlet Tiyatroları’na katıldı. 1991’de Devlet Sanatçısı unvanı alan sanatçı, 50’yi aşkın tiyatro eserinde başrol oynadı. Başta “Yengeç Sepeti” (1994), “Yer Demir Gök Bakır” (1987) gibi filmlerde rol alan Tanır, “Şehnaz Tango” isimli televizyon dizisindeki performansıyla da tanınıyor. 1922 doğumlu sanatçının “Tiyatronun Cadısı” isimli bir de anı kitabı bulunuyor. leyiciliğine katkıda bulunurken, soğuk bile seyir ve dinleti keyfini kaçıramıyor. İliklerine kadar titreyen, dişleri takırdayarak paltolarına sarılan izleyiciler, anason kokulu parçalarla ısınıyorlar. Ritmik Yunan dansı “The Unvisible Lover”ın ardından “Hicaz Longa”da eller çırpılmaya başlanıyor. Sahneyi boydan boya kaplayan beyaz çiçekler arasında, “SemiSemai”den “Anna Tol’Ya”ya bir yol uzanıyor. Biste “Ağladıkça”nın ve “Sarışınım”ın orijinalleri “Picture” ile “Homecoming”in çalınması saadetimizi perçinliyor. Bu güzel akşamı, çıkışta rastladığım güzel insan ve değerli müzisyen, Kırıka topluluğunun kurucusu Salih Nazım Peker’in sözüyle noktalayalım: “Onun Elazığ folklorundan ne kadar etkilendiğini bir kez daha anladım.” ([email protected]) Bursa Kitap Fuarı’na yoğun ilgi Kültür Servisi Bu yıl 9’uncusu düzenlenen Bursa Kitap Fuarı’nı, toplam 230 bin kişi ziyaret etti. 225 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılımıyla düzenlenen fuarda söyleşi, şiir dinletisi, panel ve çocuk etkinlikleri gibi 65 etkinlik gerçekleştirildi. Fuar kapsamında okur ve yazar buluşmalarının yanı sıra Bursa konulu sergiler de ziyaretçilerin ilgisini çekti. DT’DE ÜÇ YEN OY UN urtaza’ ‘M Sivas’ta Kültür Servisi Bu yıl, 105 oyunla 830 temsil verecek olan Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü; Antalya, Sivas ve Erzurum Devlet Tiyatroları’nda üç yeni oyunu daha izleyiciyle buluşturuyor. Tenessee Williams’ın yazdığı, Can Yücel’in çevirdiği, Barış Eren’in yönettiği “Sırça Kümes” 16 Mart’ta Antalya DT Haşim İşçan Kültür Merkezi DT Sahnesi Küçük Salon’da, Orhan Kemal’in yazdığı, Günay Ertekin’in uyarladığı, Işıl Kasapoğlu’nun yönettiği “Murtaza” 17 Mart’ta Sivas DT AKM Sahnesi’nde, Emmanuel Robles’in yazdığı, Kaya Öztaş’ın çevirdiği, Yunus Emre Bozdoğan’ın yönettiği “Özgürlüğün Bedeli” ise 31 Mart’ta Erzurum DT’de prömiyer yapacak. Müziğin görmek Fotoğraf: VEDAT ARIK stanbul Devlet Opera ve Balesi’nin, yeni yapımı ‘Senfonik Minyatür’ bugün seyirciyle buluşuyor S BEL ÇORBACIOĞLU C MY B C MY B İstanbul Devlet Opera ve Balesi, geçen sezon José Martinez, Patrick de Bana ve Nannette Glushak tarafından sahneye koyulan “Concerto Barocco – Creatures – Mi Favorita” adlı çağdaş bale yapıtında olduğu gibi, yüzünü Batı’ya çeviriyor. Bu sezonun yeni prodüksiyonu “Senfonik Minyatür”, koreografileri dünyanın her yerinde sahnelenen, 2004 yılında geçirdiği ağır bir hastalıktan dolayı 46 yaşında yaşamını yitiren Uwe Scholz’un “2. Senfoni” adlı neoklasik eseri ile Patrick De Bana’nın İDOB için yarattığı “Minyatür” adlı çağdaş baleden oluşuyor. Bale başkoreografı Ayfer Zeren’in desteğiyle sahnelenen prodüksiyonda, ilk perdede izlediğimiz Scholz’un “2. Senfoni”sini Giovanni Di Palma sahneleniyor. Di Palma, Schumann’ın 2. Senfoni’sini neoklasik baleye dönüştüren bu yapıtta, güçlü dansçılarla birlikte müziğin de seyredileceğini, seyircinin Schumann’ın müziğinin rengini göreceklerini söylüyor. “Eminim Uwe Scholz bu büyüleyici şehirde olmayı çok isterdi. Umarım onun için güzel bir şey yapmışımdır” diyor Di Palma. İkinci perde başladığında Süreyya Operası Sahnesi tüm ‘çıplak’lığıyla karşımıza çıkıyor. Dekor olarak dekorsuzluğu tercih eden De Bana, “Bu balenin havada asılı kalmasını istedim” diyor ve sahneyi “Minyatür”ün hızlı ve güçlü koreografisiyle dolduruyor. Vivaldi ve anonim bestelerden seçilen Barok müziğiyle, İDOB için yaratılan “Minyatür”ün ortaya çıkış hikâyesini ise şöyle anlatıyor De Bana: “‘Batık’ adında, okyanusta batan bir geminin tablosunu görmüştüm. Battıkça, binlerce parçaya bölünen bir gemi. Bu resmi gördüm ve anında bunun bir bale olduğunu düşündüm.” Seyirciyi güçlü tekniği ve estetiğiyle baştan sona saran bu dinamik programda İDOB’un solist dansçılarından Deniz Zirek, Selim Borak, Zuhal Balkan, Erhan Güzel, Ebru C. Atay, Ayça İnal, Deniz Özaydın, Mehmet N. Arkan, Tülay Yalçınkaya, Melih Mertel, Tatyana Egeli, Elif Korugan, Pınar Müldür ve Ebru Mıhçıoğlu yer alıyor. İki koreograf da dansçıların bu yapıtlarla kendilerine yeni bir kapı açtığına inanıyor. “Senfonik Minyatür” bugün, 17, 19, 23262931 Mart ve Nisan’da seyircisiyle buluşacak.