18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 8 İstanbul B Edirne B Kocaeli Y Çanakkale PB İzmir B Manisa PB Denizli PB Zonguldak Y Sinop B Samsun B Trabzon Y Giresun Y Ankara B 10 8 12 9 13 14 14 7 7 8 9 9 7 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B Y B B B Y B Y Y Y Y Y 8 8 4 18 17 17 12 14 9 9 3 4 0 HABERLERİN DEVAMI Oslo PB Helsinki PB Stockholm PB Londra B AmsterdamB Brüksel B Paris Y Bonn PB Münih B Berlin PB BudapeştePB Madrid Y Viyana PB 10 14 5 7 3 5 9 3 2 4 2 12 1 Belgrad K 4 Sofya K 2 Roma Y 12 Atina Y 13 Zürih Y 4 Moskova K 15 Aşkabat B 7 Taşkent Y 4 Baku Y 6 Bişkek K 3 Tiflis K 6 Kahire PB 22 Şam B 16 Ülkemizin kuzey, iç ve doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın doğusu (Kocaeli, Sakarya, Bursa, Yalova. Bilecik), Doğu Karadeniz, İç Anadolu’nun doğusu, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu’nun doğusu, Bolu, Düzce, Zonguldak, Bartın, Çorum, Tokat, Ordu çevreleri yağışlı, diğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. 21 ŞUBAT 2011 PAZARTES TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 21 Şubat 79. yıl kutlamaları kapsamında ‘Halk Yürüyüşü’ düzenlendi. (Fotoğraf: ALİ AÇAR) CHP sözcüleri hafta içinde ısrarla “inkâr” etseler de Van’da, parti yönetiminin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle yaptığı toplantıda ağırlıklı olarak CHP’nin Kürt sorununa ilişkin benimseyeceği yeni politikanın konuşulduğu, bizzat toplantıya davetli meslektaşlarımız tarafından kamuoyuyla paylaşıldı. CHP’nin, Kürt kökenli vatandaşların sorunlarına yeni bir yaklaşım ihtiyacı içine girmesinde, yeni yönetimin konuya hak ve özgürlükler temelindeki ilkesel bakışının yanı sıra, haziran seçimlerine yönelik pragmatik sebepler de etkili olmuş gözüküyor. Parti kurmaylarından edindiğimiz bilgiler, izlenmekte olan stratejinin ana unsurları hakkında güçlü ipuçları veriyor. Parti yönetiminde hâkim kanaat, CHP’nin yüzde 30 oy oranını yakaladığı ve bu rakamın 37’ye çıkarılması durumunda AKP’nin tek başına iktidar olma şansının elinden alınacağı yönünde. Gereken yedi puanlık artışın sağlanması için hedef alınan kitlelerin başında ise “Kürtler” geliyor. Kürt kökenli seçmenlerin kazanılması stratejisinin ise iki ayağı var: Birincisi Güneydoğu Anadolu’da BDP tabanındaki sosyal demokrat oyların CHP’ye yönlenmesini sağlamak. CHP yönetiminin isteğiyle hazırlanan ANALİZ UTKU ÇAKIRÖZER CHP’nin Kürt Oylarını Kazanma Stratejisi yakın tarihli bir çalışmada, BDP tabanının yaklaşık yüzde 40’ının kendilerini “sosyal demokrat” olarak tanımlamayı tercih ettiği sonucu ortaya çıkmış. Bu sonuç Kılıçdaroğlu ekibini Güneydoğu’da BDP tabanının ikna edilebileceği yönünde heyecanlandırmış durumda. Stratejinin ikinci ayağı ise İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde yaşayan Kürt kökenli seçmenlerin kazanılması. Seçimlerdeki başarı için İstanbul’un kazanılmasının kilit öneme sahip olduğunun altını çizen CHP’nin önde gelen bir isminin ifadesiyle “İstanbul’da bir buçuk milyon Kürt seçmenin oyu kazanılabilirse Türkiye genelinde AKP’yi geride bırakacak güce ulaşmak olası.” Dolayısıyla, Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP’nin son dönemde attığı bazı adımları, partiden uzun bir süredir kopuk olan Kürt kökenli seçmenleri hem Güneydoğu’da hem de büyük kentlerde yeniden kazanma çabası olarak görmek yanlış olmaz. Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu’nun partiye yönetici olarak davet edilmesi bu yöndeki ilk adımdı. KCK davasına CHP’nin gözlemci göndermesi bölgede etkili olabilecek bir başka adımdı. Hafta sonu yapılan Van toplantısına, bölgedeki etkili sivil toplum örgütlerinin çağrılması ise bu yöndeki üçüncü adım olarak değerlendirilebilir. Bölgede etkili bu isimlerin Van’dan “CHP içinde Kürt sorununa farklı bir yaklaşım geliştirildiği” izlenimiyle ayrılması bile CHP kurmaylarınca yeni stratejinin başarıya ulaşabilmesi açısından önemli görülüyor. Bu adımlar doğrultusunda, önümüzdeki günlerde, Kürt kökenli vatandaşların talepleri konusuna yeni CHP’nin değişen bakışının ne olduğunu ortaya koyacak açıklamalar beklenebilir. Stratejinin son halkası ise bölge illerinde BDP tabanına, büyük şehirlerde de varoşlardaki Kürt seçmene sıcak isimlerin seçimde aday gösterilmesi olacaktır. CHP’nin Kürt sorunu konusunda sosyal demokrat kimliğine yaraşır bir politika geliştirmesini desteklerken, Kürt seçmenlerin kazanılmasına dönük bu stratejinin tek ve en büyük riskine de işaret etmekte fayda var. Ayrılıkçı Kürt hareketine kaygıyla bakan geleneksel CHP tabanının her koşulda partilerine oy vereceği kabulüyle yapılan bu planlar, PKK’nin hem İmralı hem de Kandil’de bulunan lider kadrosunun yine seçimlere yönelik kendi stratejileri nedeniyle, seçim gününe kadar “kırılgan” olmaya mahkumdur. [email protected] DÜNYA ANADİL GÜNÜ Dil sayısı azalıyor SAVAŞ KÜRKLÜ ‘Halkevleri Türkiye’yi aydınlatıyor’ İstanbul Haber Servisi İstanbul Halkevleri üyeleri, Halkevleri’nin 79. yılı kutlamaları kapsamında dün öğle saatlerinde Taksim Tünel’den Tramvay Durağı’na dek “Halk Yürüyüşü” düzenledi. Yürüyüşte AKP’nin neoliberal politikalarına karşı mücadele çağrısı yapıldı. Taksim Tünel’de “Haklarımız için halkevlerinde buluşalım”, “Emek, demokrasi mücadelesinde 79. yıl”, “Halkın hakları var”, “Kültür ve sanata yönelik saldırılara son! Ucube AKP’dir” pankart ve dövizleri açan Halkevleri üyeleri, “Ampul Tayyip”, “Türk, Kürt, Ermeni yaşasın halkların kardeşliği”, “İnsanca yaşamak istiyoruz” sloganları atarak yürüdüler. Yürüyüş boyunca Halkevleri sanat atölyelerinde kurs alan öğrenciler, eğitim, sağlık, ulaşım konularında tiyatro oyunu sergilediler, tulum eşliğinde horon teptiler. B ZE DÜŞEN GÖREV Odatv’ye yapılan baskında bulunduğu ve Soner Yalçın’ın CHP’ye yazdığı ileri sürülen bir mektupta bazı meslektaşlarımız, isimleri sayılarak kendisinin yönetiminde kurulacak televizyon ekibinin bir parçası gibi gösteriliyor. Bu gazetecilerin, kendi bilgileri dışında yapılan bu planlama fırsat görülerek “şucu” ya da “bucu” diye yaftalanması çok büyük haksızlıktır. Hepsi saygın birer gazeteci olan bu meslektaşlarımızın, haberdar olmadıkları bir konuda kendilerini savunmak zorunda bırakılmaları üzücüdür. Biz gazetecilerin görevi, temel basın ilkeleri doğrultusunda, gerçekliği kanıtlanmamış bilgi ve iddiaların haberleştirilmesi konusunda en fazla özeni göstermek olmalıdır. ADANA Dünyada 2 bin 500, Türkiye’de ise 15 dilin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtilen UNESCO raporlarına göre, ülkemizde son yıllarda 3 dil yok oldu. UNESCO raporlarında, “100 yıl içinde bir dili konuşacak çocuk kalmayacak ise dil tehlikede; bir dili konuşan hiç çocuk kalmamışsa dil ölü kabul edilmektedir” denilerek tehlikeye dikkat çekilen raporda, “Critically Endangered” (son derece tehlikede) kategorisine Türkiye’den, sadece en yaşlılar tarafından nadiren konuşulduğu vurgulanan “Hertevin” dilinin girdiği görülüyor. 21 Şubat Uluslararası Anadil Günü, 2000’den bu yana UNESCO tarafından linguistik ve kültürel çeşitliliği ve çokdilliliği desteklemek amacıyla kutlanıyor. UNESCO’nun Diller Atlası’na göre, dünyada hâlâ konuşulmakta olan 6 bin dilden 199’unda konuşmacı sayısı sadece on ya da daha az. 178 dili ise 10 ila 50 kişi anadili olarak konuşabilmekte. 2 bin 500 dil ise kaybolma tehlikesi altında. ÇERKEZ KÜLTÜR DERNEĞİ AKP, ordudan atılmalarını engelleyemediği askerleri kurtarmaya hazırlanıyor İrticaya af planı BARKIN ŞIK Anadilde eğitim talebi BURSA (AA) Çerkez Kültür Derneği üyeleri anadilde eğitim talep etti. “Anadilini öğren kültürüne sahip çık, o sizi dinliyor, anadilinizi konuşun” pankartları taşıyan ve yerel kıyafetler giyen Çerkez Kültür Derneği üyeleri Orhangazi Parkı’nda bir araya geldi. Dernek Başkanı Filiz Çelik, dillerin korunmasının sadece insan hakları değil özgürlük ve demokrasi sorunu olduğunu vurguladı. “Dilinizi konuşmanızın önünde engel yok, evinizde konuşabilirsiniz, amatör şekilde açtığınız kurslarda dilinizi öğrenin” demenin kabul edilebilir bir yaklaşım olmadığını savunan Çelik, “Bu yaklaşım dilimizi, kültürümüzü ve kimliğimizi kendi kaderine terk etmektir. Biz vatandaşı olduğumuz, sorumluluğunu yerine getirdiğimiz devletimizden, oylarımızla seçtiğimiz hükümetlerden gerçekçi çözüm bekliyoruz. 147 yıldır Anadolu’da yaşıyoruz. 147 yıl boyunca bu ülkenin tarlasında çiftçi, fabrikasında işçi olduk, savaşlarında öldük. Bu topraklar için ölürken Türkçe bilmiyorduk. Şimdi anadilimizi bilmiyoruz” dedi. ‘Emperyalizmin düşmanıyız’ Meydanda grup adına açıklamayı yapan Halkevleri Genel Sekreteri Oya Ersoy, Halkevleri’nin 1932 yılından bu yana Aydınlanmanın, eğitim, kültür ve sanatın simgesi olduğunu belirterek, “Halkın ‘kaderine boyun eğmesi gerektiğini’ söyleyen, tüm toplumu cemaatleştirmeye çalışan gerici iktidar için Halkevleri’nin yoksul mahallelerede yaktığı ateş büyük bir tehdittir. Onun içinde emperyalizm için Halkevleri yok edilmesi gereken bir kurumdur” dedi. AMASYA’DA ETK NL K ANKARA AKP hükümeti, YAŞ kararıyla ordudan atılanlara özlük haklarının verilmesine ilişkin düzenlemeyle, özellikle kendi iktidarı döneminde “şerh koymasına” karşın atılmalarına engel olamadığı askerlerle 28 Şubat sürecinde irticai faaliyetler nedeniyle ordudan atılanları kurtaracak. AKP hükümeti döneminde, 206 asker ordudan ihraç edilirken, bunun 98’i hükümetin “Devlet Şeref Madalyası” ile ödüllendirildiği Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt döneminde yaşandı. AKP, 12 Eylül ve 12 Mart döneminde ordudan atılanları kapsam dışında tutarken; AKP, iktidarı ‘döneminde’ atılmasına şerh koyduğu 206 asker başta olmak üzere 28 Şubat sürecinde ordudan atılanlara özlük haklarını vermeyi planlıyor. ihraç edilenlerden hangisine haklarının verileceğine Milli Savunma Bakanlığı karar verecek. Orgeneral Hilmi Özkök’ün 4 yıllık Genelkurmay Başkanlığı döneminde 79 kişi, Büyükanıt’ın iki yıllık döneminde ise 98 kişi ordudan atıldı. Başbuğ’un iki yıllık Genelkurmay Başkanlığı’nda ise 29 kişinin TSK ile ilişiği kesildi. Geçen ağustos ayında göreve başlayan Koşaner döneminde ise yalnızca bir kez kış şurası yapıldı. Bu şurada ilişik kesme olayı yaşanmadı. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, 1980 darbesinden bu yana YAŞ kararıyla TSK’den uzaklaştırılan 615’i subay, 928’i astsubay toplam 1534 kişinin yeni yapılacak düzenlemeden yararlanabileceğini açıkladı. ma Komisyonu Başkanı yapmak istemişti. Genelkurmay Başkanlığı’nın tepkisi üzerine AKP bu girişimden vazgeçmişti. Ancak şimdi Ramazan Toprak isterse bu düzenlemeyle TSK’ye geri dönmek için başvuruda bulunabilecek. Ergenekon’a uzanabilir AKP’nin yaptığı düzenlemeden Ergenekon sanıkları arasında yer alan emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin’in yararlanıp yararlanamayacağı da merakla bekleniyor. Muzaffer Tekin de 1980’li yılların ortasında bir gazino baskınına karıştığı gerekçesiyle TSK’den YAŞ kararı ile uzaklaştırılan isimler arasında bulunuyor. ‘Sakıncalı’ Toprak dönecek mi? AKP, iktidara gelmesinin ardından TBMM ihtisas komisyonları oluşturulurken, YAŞ kararları ile ordudan atılan dönemin milletvekili Ramazan Toprak’ı Milli Savun Ulusal Kanal 11 yaşında MEHMET MENEKŞE Sıra Kimde İnisiyatifi’nden SDP ve TÖP operasyonlarını protesto çağrısı ‘İktidar demokrasiden bihaber’ “Devrimci Karargâh Örgütü’ne üyelik” suçlamasıyla tutuklananlar hakkında hazırlanan iddianamede hukuksuzlukların bulunduğu iddia edildi. İstanbul Haber Servisi Sıra Kimde İnisiyatifi üyeleri, “Devrimci Karargâh Örgütü’ne üyelik” suçlamasıyla tutuklanan Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanı Dr. Rıdvan Turan, SDP Merkez Yürütme Kurulu üyesi Ulaş Bayraktaroğlu, Toplumsal Özgürlük Platformu (TÖP) temsilcisi Oğuzhan Kayserilioğlu ile yöneticileri hakkında hazırlanan iddianamede hukuksuzlukların bulunduğunu belirterek 13 Nisan’da Beşiktaş Adliyesi’nde görülecek davaya katılım çağrısı yaptılar. İstanbul Barosu’nda dün düzenlenen basın toplantısına BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Sosyalist Parti Genel Başkanı Sevim Belli, EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, ESP ULUSLARARASI KAMPANYA AMASYA Ulusal Kanal, kuruluşunun 11. yılını Amasya’da bir geceyle kutladı. Büyük Otel’de düzenlenen geceye Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Büyükdağlı, İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ceyhan Mumcu, ADD Genel Sekreter Yardımcısı Cihan Sancak, CHP Amasya İl Başkanı Hüseyin Duran, Merkez İlçe Başkanı Reşat Karagöz, KESK bileşenleri, Eğitimİş, EğitimSen temsilcileri, ADD şube yönetimi, çeşitli sivil toplum örgütleri ve yurttaşlar katıldı. Büyükdağlı etkinliğin açılış konuşmasında, “Şu anda Türk ordusunun generallerinin yüzde 10’u tutuklu durumdadır. Üstelik iftira ile darbe planlamakla suçlanmaktalar” diye konuştu. Büyükdağlı, “Cumhuriyeti ortadan kaldırma operasyonu bir AKP operasyonu olmanın ötesinde bir emperyalist operasyondur. AKP burada aracıdır, piyondur” dedi. Ceyhan Mumcu da Ergenekon davasında tutuklu yargılanan Mehmet Ali Çelebi’nin Amasyalı bir teğmen olduğunu anımsatarak “Bunu sehven değil zevkle yaptılar” dedi. “Uğur Mumcu, ‘Bir kişiye yapılan haksızlık tüm insanlığa yapılmış sayılır’ der. Çelebi’nin hakkının da hukukunun da tek bir güvencesi var. O da mücadeledir” dedi. ‘Pomakça yok olmasın’ İstanbul Haber Servisi Demokrat Pomaklar Platformu üyeleri, Slav dil ailesine mensup Balkanlar’ın yaşayan en eski dillerinden olan Pomakçanın yok olmaya yüz tuttuğunu belirterek “Pomakçanın, kültürümüzün ve kimliğimizin yok olmasını istemiyoruz” dediler. Platform üyeleri, dillerine sahip çıkmak için bugün uluslararası bir imza kampanyası başlatacaklarını söyledi. Pomakçanın Bulgaristan, Makedonya, Yunanistan, Türkiye, Arnavutluk ve Bosna Hersek olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinden göç edenlerin konuştuğu bir dil olduğu belirtildi. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yaşayan yaklaşık 4 milyon Pomakın olduğu ifade edildi. Platform adına konuşan Mehmet Demir, “Yüzyıllardan beri bölgemizde ulus yaratma sevdasında olan ulusdevletçi ideolojiler, asimilasyoncu politikalarıyla Pomak halkının kimliği ve dilini yok saymış, bundan kaynaklı kimi ülkelerde dilimizin yasaklanarak kullanılması suç sayılmış, kültürümüz inkâr edilmiştir” dedi. Sıra Kimde İnisiyatifi, İstanbul Barosu’nda bir basın toplantısı düzenledi. (Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE) Genel Başkan Yardımcısı Alp Altınös, ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Sema Solaklı, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Yönetim Kurulu üyesi Dr. Hüseyin Demirdizen, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkan Yardımcısı Rıza Dalkılıç, KESK Genel Sekreteri Kasım Birtek, EHP ve TMMOB üyeleri katıldı. BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, SDP ve TÖP’e yönelik operasyon ile KCK da vası sürecini birbirine benzeterek toplumsal muhalefetin susturulmak, bastırılmak istendiğini söyledi. Davanın avukatlarından Sinan Varlık, müvekkillerinin tutuklanması ile birlikte soruşturma sırasında seri bir hukuksuzluk yapıldığını, soruşturmayı yürüten savcının, emniyetin ve bazı medya organlarının birlikte hareket ettiğini öne sürdü. Varlık, gizlilik kararlarına karşın müvekkilleri ile ilgili dosyaların iktidara yakın medya organlarına servis edildiğini ve iddianamede müvekkillerini Devrimci Karargâh Örgütü’yle ilişkilendiren somut ve kesin delile rastlamadıklarını söyledi. Rıza Dalkılıç da “Siyasi iktidar demokrasi ve insan haklarından bihaber” diye konuştu. EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel de AKP hükümetinin 12 Eylül dönemini daha da geride bırakacak dikta rejimine doğru adım adım gittiğini kaydetti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle