18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 21 ŞUBAT 2011 PAZARTES 18 SPOR SARILACİVERTLİLER BEŞİKTAŞ’I 4 GOLLE YENİP MAÇ FAZLASIYLA LİDER OLDU Derbi kartalı F.Bahçe BEŞ KTAŞ: 2 F.BAHÇE: 4 STAT: Fiyapı nönü HAKEMLER: Cüneyt Çakır (4), Bahattin Duran (5), Tarık Ongun (5), BEŞ KTAŞ: Rüştü (5), Ekrem (5), Ferrari (4), .Toraman (4), smail (4), Necip (5) (dk. 70 Aurelio 4), Ernst (5), Simao (5), Guti (5), Quaresma (6), Almeida (4) (dk. 87 Nobre) F.BAHÇE: Volkan (7), Gökhan (6) (dk 82 Bekir), Lugano (6), Yobo (6), Santos (6), Mehmet Topuz (5), Selçuk (5), Emre (5) (dk 78 Özer 5), Dia (6) (dk 78 Cristian 5), Alex (8), Niang (7) GOLLER: Dk 5 Necip (k.k), dk 44 Ekrem, dk 49 .Toraman, dk. 65 (pen), 72, 75, Alex KIRMIZI KART: Dk 63 Ferrari SARI KARTLAR: Ekrem, Quaresma, Rüştü, Necip (Beşiktaş), Santos, G.Gönül, Bekir, M.Topuz ELEŞT R ADNAN DİNÇER Büyük Ceza ALEX’İN BOŞU YOK F.Bahçe’nin 3 golünü atarak yıldızlaşan Alex, derbilerde sergilediği performansla dikkat çekiyor. Ligdeki gol sayısını 16’ya çıkaran Brezilyalı kaptan Türkiye kariyerinde 20 kez forma giydiği Beşiktaş maçlarında toplam 12 kez fileleri havalandırdı. Sambacı maç sonrası “Kontrat imzalamam benim için çok iyi oldu. Performansımı arttırdı. bu tarz maçlara hazırlanmam farklı oluyor” dedi. Kaleci Volkan ise “Almeida’nın kaçırdığı gol maçın kırılma noktasıydı. O pozisyonda topu çıkarmam maçtaki güvenimi arttırdı. Bir yumruk olduk. Bu yumruğun bir hedefi var” diye konuştu. İnönü’de Dinamo Kiev faciasından kurtulmak isteyen Beşiktaş, bir başka kasırgaya yakalandı. İlk yarım saatte F.Bahçe’nin üstünlüğü ve kazandığı golden sonraki rahatlığı karşısında Rüştü, kurtardığı pozisyonlarla takımını ayakta tuttu. Orta sahada ilk bölümün son 20 dakikasında kendine gelen Beşiktaş, rakibine uyguladığı baskı sonucu 44. dakikada Ekrem’in mükemmel golüyle beraberliği yakaladı. İkinci yarıya hızlı giren Siyah Beyazlıların karşısında F.Bahçe’nin neredeyse kazanma şansı kaybolmuşken ortaya çıkan gerçek maçın kırılma anı oldu. Ferrari 4 aydır birlikte oynamamanın cezasını Lugano’ya attığı dirsekle takımına ihanet ederek, kırmızı kart ve penaltıya neden olarak öderken maçın kırılma anı netleşti. Artık F.Bahçe tamamen çöken ve defansta yetersiz kalan Beşiktaş’a karşı sahneye çıkan gecenin adamı Alex’le golleri buldu. Son yıllarda izlemediğimiz kadar hızlı geçen bir derbi mücadelesinde özellikle Beşiktaş adına beklenen bir durum değildi dün gece... Schuster’in geldiği günden beri şikâyetçi olduğu 1960’ların futboluyla ilgisi olmayan bir oyun vardı sahada. Ancak Kara Kartal adına seri şekilde devam eden hazin sonun sorumlusu aslında kendisiydi. Aykut Kocaman sabırla sezon başından beri ara transfer yapmadığı takımıyla başarıyı yakalamaya çalışırken önemli bir liderlik dersi de verdi. Oysa sezon başından beri en çok yıpratılan kişi Aykut’tu. Beşiktaş açısından bu yenilgi, ‘bardağı taşıran’ son damla olmalı. Ligde ve Avrupa kupalarında artık olmayan böylesine yıldızlar topluluğu ve yapılan yatırımların iyi yönetilememesinin hazin sonu, bir 90 dakikada dahi disiplinli oynayamayan futbolcularının hesabı Schuster’den sorulmalıdır. Dün gece İnönü Stadı’nda çok büyük bir ceza kesildi. Bu cezanın sanığı Ferrari ve teknik direktörü olsa gerek... 90 DAK KA HİLMİ TÜRKAY Önemli Galibiyet Derbinin karşılığı nedir? Ezeli rekabet, kavga... Peki dostluğa ne oldu? Derbi denildiğinde akla ilk ‘dostluk’ gelmez miydi? O eskidendi, şimdi böyle bir şey kalmadı. Stattaki lavabolarda fayanslar, camlar kırılacak; musluklar sökülecek; koltuklar sahaya atılacak ya da yakılacak; taraftarlar birbirine girecek; başkanlara küfür edilecekse biz ‘dostluk’tan söz edemeyiz. İnsanlar geçmişte yan yana oturur maç izlerdi. Bunun fotoğraflı belgeleri de var. Ama şimdi ne F.Bahçe formasıyla Beşiktaş’ta yürüyebilirsiniz, ne de Siyah Beyazlı bir ürünle Kadıköy’de dolaşabilirsiniz. Biz bu ülkenin insanları değil miyiz? Yeri geliyor, eşler, sevgililer, çocuklar da maçlara gidiyor... Neden hep kötüyü seçiyoruz da güzeli tercih etmiyoruz? Maçlarda daha önce babaların, çocuklarının üzerine kapanarak olaylardan kaçırmaya çalıştıklarına canlı şahit oldum. Taşın, sopanın, bıçağın sporun içinde ne işi var? G.Saray’ın yeni stadında votka şişesiyle küçük çocuğun başı yarılmıştı yakın zaman önce. Bizim insanımızın kaybetmeye ve karşı renklere tahammülü yok. Rakip takım seyircisine, tribünde oluşturduğumuz kafes şeklindeki bölümde maç izlettiriyoruz. Dünya bize gülüyor... Bu görüntüler hoş değil. Beşiktaş Avrupa maçını kaybetti, çıkışta taraftar bıçaklandı. Olacak iş mi? Anneler, babalar tedirgin. Neden mi, çünkü maça gönderdikleri çocuklarının bir bakıyorlar ki gözü morarmış, üstü başı yırtılmış, dövülmüş olarak eve dönüyorlar. Her yerde şiddet var ama bizde ne yazık ki çok daha fazla. Sahalarımız holiganlarla doldu. Öyle bir duruma geldik ki; birbirimizin gözünün içine dahi bakamaz olduk. Esas sorun; eğitimsizlik. Bunda toplum psikolojisinin tabii ki rolü yok değil. Biri yanındakinden ne görürse onu yapıyor. Maçlara çok sayıda polis, asker geliyor, yazık değil mi bu insanlara da? İnönü, Kadıköy, Ali Sami Yen’de yaşanılanlar hâlâ gözümün önünde. Metrobüsle maça giden taraftarlar, durduk yerde aracın camlarını kırıyor, şoförü tartaklıyor. ‘Yuh’ derler adama... PUAN DURUMU TAKIM F.BAHÇE TRABZON BURSA KAYSER G.ANTEP BEŞ KTAŞ ESK ŞEH R G.SARAY MAN SA BB. KARABÜK A.GÜCÜ ANTALYA G.B RL Ğ BUCA KONYA S VAS K.PAŞA O 22 21 22 22 22 22 22 22 21 22 22 22 22 22 22 22 22 22 G 15 14 13 12 10 9 8 10 10 9 8 6 6 6 4 3 3 3 B 3 5 6 6 7 5 8 2 1 3 5 7 7 6 6 7 7 5 M 4 2 3 4 5 8 6 10 10 10 9 9 9 10 12 12 12 14 A 52 44 38 29 24 34 24 25 34 27 35 29 21 21 17 19 22 20 Y 24 15 18 17 17 27 23 26 32 24 37 37 30 33 32 33 41 49 P AVJ. 48 +28 47 +29 45 +20 42 +12 37 +7 32 +7 32 +1 32 1 31 +2 30 +3 29 2 25 8 25 9 24 12 18 15 16 14 16 19 14 29 ‘YILDIRIM’ PRİM F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım Samandıra’dan İnönü Stadı’na takımla birlikte geldi. Soyunma odasına giden Yıldırım’ın oyuncuları motive etmek için kısa bir görüşme yaptığı öğrenildi. Sarı Lacivertlilerin başkanı, maçın ardından futbolculara prim müjdesi verdi. (Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU) ELEŞT R ARİF KIZILYALIN Bunun Adı İhanet Olabilir mi? Yorgunsun... Üstelik erken bir golle geriye düşüyorsun, dağılmak üzere olan kaleni ‘ilahlar’ değil, ‘ ’nün inanılmaz refleksleri koruyor. Ardından sahanın en kötüsü Ekrem’in pek de kullanmadığı sol ayağından çıkan füze benzeri bir vuruşla skoru dengeleyip 2. yarıda maçı çeviriyorsun. Hem de ‘günah keçisi’ İbrahim Toraman’la... O dakikalarda Almeida da 3. golle burun buruna geliyor. Yani etkin yani baskınsın. Maçı da çevirmişsin, seyircin de coşmuş... Rakip üzerine geliyor ama bilinçsiz, kontralarda Simao ve Quaresma ile tam bitirici darbeyi vurmaya hazırlanırken, Ferrari diye biri çıkıp, maç boyu dalaştığı rakibi Lugano‘ya basıyor dirseği. Hem de en okkalısından. Karar belli, kırmızı kart penaltı, Alex‘le skor 22. Üstelik bir kişi eksildin... Sonrası malum, 3. ve 4. goller, belki Rüştü direnmese tarihi fark da gelecek... Evet, bir futbolcu, maçı kendi takımından alıp rakibe hediye edebilir mi? Dün akşam gördük, edebilir. Ferrari, resmen altın tepsideki 3 puanı dirseğiyle devirdi, Fenerbahçe de topladı. Bu hareketin adı, mecazi anlamda ihanet. Gerçi, sevgili basketbol yazarımız Ahmet Kurt’un dediği gibi o pozisyonda ‘rövanş faul’ söz konusu. Yani, maçın kontrolünü elinden kaçıran hakem Cüneyt Çakır’ın ‘uslandıramadığı’ Lugano’nun dirseği yemeden önce rakibine çektiği kafa kol var. Ama sen yılda 3.5 milyon Avro alıp Ümraniye’yi ‘yan gelip yatma yeri’ne çeviriyorsan, değil kafa kol, künde yesen bile rakibine dirsek atmayacaksın. Atamazsın, atarsan o kulüpten martı göremeden ‘atılman’ gerekir! Gecenin ayrıntılarına gelirsek; öncelikle Türkiye’nin en gözde hakemi Cüneyt, maçı yönetmedi ‘idare’ etti. Selçuk’a gösteremediği kartı Ekrem’e yapıştırdı, ardından Avusturyalı futbolcunun asıl sarı kartını atlayıp kırmızısını çıkaramadı. Fenerbahçe’nin ilk golü öncesi ceza alanı içindeki ‘itiş kakışta’ faulü çalamadı, 21 sonrası Ferrari’nin Lugano’ya yaptığı ‘bel kündesini’ penaltı ile değerlendiremedi. Gökhan’ı çift sarıdan kızartamadı; sözün özü maçın önüne geçti. Onun dışında Fenerbahçe akıllıydı, kontralarla vurdu Beşiktaş’ı. 34’lük Alex ve sol kenarı otobana çeviren Dia, Fenerbahçe’nin yıldızıydı ama maçı yine 21’ken kaleci Volkan’ın kurtarışı (Almeida) çevirdi. Beşiktaş’ta ise sadece Rüştü vardı, onun yarısı kadar oynamayan oyuncuların adlarını yazmaya gerek bile yok! Kafesteki F.Bahçeliler Son zamanlarda ‘derbi’lerde olaylar nispeten azaldı. Ancak yine de her an her şey olacakmış, biri ya da birileri kıvılcım çakacakmış gibi hissediliyor. İşte dün bizim için o günlerden birisiydi. Baktım, olağanüstü önlemler alınmış. Deyim yerindeyse ‘kuş’ uçurtulmadı İnönü’de. Stat kapısına yaklaştım, “maç ne olur” diye sordular. Derbi karşılaşmalar için zor soru... Yanıtım “hak eden kazansın” oldu. Ama biliyorum ki F.Bahçe moralli, Beşiktaş ise yaralı... Kadro itibariyle Siyah Beyazlılar yara sarabilir. Saha kenarında Aykut mu, Schuster mi, oyunda da bakalım Alex mi, Guti mi başarılı olacak? Beşiktaşlı buruk görünse de tribünleri doldurmuş. F.Bahçeli ‘kafes’ diye tabir ettiğimiz bölümün içerisinde. Ve bu maç aynı zamanda 2011’in ilk derbisi. Gol çok erken geldi. F.Bahçe öne geçti ama golü Beşiktaşlı Necip kendi kalesine attı. İnönü’de ölüm sessizliği… Evsahibi şoka girmişti. Bu şoku kolay atlatamadılar. Hataları o kadar fazlaydı ki; F.Bahçe, pozisyonlara elini kolunu sallayarak giriyordu. Özellikle Sarı Lacivertliler Dia’nın tarafından tehlike üzerine tehlike yarattı. Hatta birkaç önemli diyebileceğim fırsatı değerlendiremediler. Emre orta sahada hiç görünmedi. Nedense etkisiz kaldı. 25. dakikaya kadar oyun hep F.Bahçe lehine gelişti. Sonra sazı Beşiktaş eline aldı. Yüklenmeye başladı, F.Bahçe yoruldu. Ama ne yazık ki Beşiktaş’ta ikinci bir Quaresma yoktu. Olsaydı durum farklı gelişirdi Siyah Beyazlılar için. İlkyarı bitti bitiyor derken sahanın en kötülerinden Ekrem, topa öyle bir vurdu ki Volkan sadece meşin yuvarlağı ağlarda gördü. Sertlik vardı, mücalede güzeldi, goller klastı, keyifli bir maç oluyordu. Beşiktaş İbrahim Toraman’la ikiyi bulduktan sonra Siyah Beyazlıların bu maçı kazanacaklarını düşünüyordum. Ancak Schuster’in yaptığı NecipAurelio değişikliği buna engel oldu. F.Bahçe’nin hiç hesapta olmadan yeniden iyi toplar getirerek rakip kaleye inmesi ve 3 gol birden bulması akıllara gelmeyecek bir düşünceydi. Alex’e ayrı bir parantez ve tebrikler.Ferrari’nin kırmızı kartı hakemin verdiği doğru kararlardan birisiydi.Sarı Lacivertliler zirve yolunda çok önemli bir 3 puan aldı. Bu galibiyet bana göre altın değerinde. Beşiktaşlılar, Cüneyt Çakır hocaya hiç kızmasınlar. Asıl tepki gösterilecek biri varsa; o da Alman teknik direktör Schuster’dir. ‘Kocaman’ yürüyüş SAMİ GÜREL B eşiktaş’ı İnönü Stadı’nda devirerek maç fazlasıyla lider olan F.Bahçe, ligin ikinci yarısındaki galibiyetlerini sürdürdü. Sezonun ilk devresindeki son maçında Sivasspor’u mağlup eden Sarı Lacivertliler, MP Antalya, Trabzon, Manisa, Kayseri’nin ardından son olarak da Siyah Beyazlıları yenerek üst üste 6. galibiyetini aldı. F.Bahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman da teknik adamlık kariyerinde ilk kez arka arkaya 6. maçından 3 puanla ayrılarak kariyer rekoru kırdı. Ligin ilk haftasında liderlik koltuğunda bulunmasının ardından 21 hafta sonra zirvede yer alan F.Bahçe, bu sezon ilk kez bir derbi maçından galibiyetle ayrıldı. Son 5 lig maçında sadece 1 gol yiyen gören F.Bahçe, derbide kalesini gole kapatamadı. ‘ŞAMPİYONLUK UMUDU ARTTI’ Aykut Kocaman (F.Bahçe Teknik Direktörü): Almeida golü atsa her şey çok farklı olabilirdi. Kırılma noktası ise kırmızı kart ve penaltı. Zor bir müsabakayı sonu kolay kazandık. Maçta müthiş tempo vardı.Bu galibiyetle şampiyonluk yarışında umutlarımız arttı. Alex’i kutluyorum. Gol ya da asist önemli tabii ama mühim olan takıma ne kadar ruhunuzu verdiğinizdir. Bütün oyuncularım için aynı düşüncelere sahibim. Tarzım olmadığı için maçlarda gülmüyorum. EZELİ ÜSTÜNLÜK Beşiktaş ile yaptığı son 12 lig maçından 8’ini kazanıp, 3’ünde berabere kalan ve 1 kez yenilen Sarı Lacivertliler, Galatasaray karşısında ise son 12 lig maçından 9’unu kazanıp, 2’sinde berabere kaldı. Ezeli rakiplerine karşı son 24 lig derbisinde sadece 2 kez yenilen Fenerbahçe, toplam 39 gol atıp, kalesinde 18 gol gördü.Fenerbahçe, lig tarihinde Beşiktaş’a ilk kez 4 gol attı. Sarı Lacivertliler, ezeli rakibini Dolmabahçe’deki son 6 lig maçında 5. kez mağlup etti. İki takım arasında İnönü Stadı’nda yapılan son 10 lig maçında F.Bahçe 7, Beşiktaş 3 galibiyet aldı. F.Bahçe kafilesini, Samandıra’da 150 kişilik bir taraftar grubu karşıladı. Tesislerde meşaleler yakan Sarı Lacivertli yandaşlar, takım otobüsündeki futbolculara büyük ilgi gösterdi. BÜYÜK COŞKU .Bahçeli futbolcular karşılaşmanın sona ermesiyle birlikte saha içinde taraftarının bulunduğu bölüme doğru giderek seyircilerle birlikte tezahüratlar yaptı. Ancak Sarı Lacivertli oyuncular soyunma odasına giderken, Beşiktaşlı taraftarların attıkları yabancı maddeler nedeniyle çevik kuvvet ekiplerin kalkanlarıyla koridor oluşturduğu tünelden koşarak geçti. Gökhan Gönül, Beşiktaşlı taraftarlara el hareketi yapması sonucu Siyah Beyazlı yandaşların tepkisi görürken Lugano’ya tribünlerden yabancı madde atıldı. F.Bahçe taraftarlar galibiyetin sevinciyle son dakikalarda yaptıkları tezahüratlarda, “I Love You Schuster”, “Deli İbrahim” şeklinde tempo tuttu. F ‘GÖNÜL’DEN OYNADI C MY B Kasığındaki yırtık nedeniyle oynayıp oynamayacağı belli olmayan Gökhan Gönül’e karşılaşma öncesi ağrı kesici iğne yapıldı. Gökhan iğne yardımıyla takımdaki yerini aldı. F.Bahçe’de koruyucu maske ile oynayan Santos ikinci yarıya maskesiz olarak devam etti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle