18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 İstanbul Y Edirne B Kocaeli Y Çanakkale B İzmir PB Manisa PB Denizli PB Zonguldak Y Sinop Y Samsun Y Trabzon Y Giresun Y B Ankara 11 10 10 11 16 15 18 9 9 11 11 10 11 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B Y B Y B Y Y Y Y K K K 11 11 6 22 21 21 12 13 10 12 5 6 3 HABERLERİN DEVAMI Oslo B Helsinki Y Stockholm PB Londra PB AmsterdamA Brüksel A Paris A Bonn A Münih B Berlin A Budapeşte B Madrid B Viyana A 4 8 9 16 14 16 16 12 12 6 10 20 7 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam B B A B B B A B B A Y A A 11 8 18 19 12 2 17 19 12 13 4 26 23 Ülke genelinde parçalı çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, Doğu Akdeniz, İç Anadolu’nun doğusu, Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu yağışlı geçecek. Yağışların, Rize, Hopa, Bayburt ve Erzurum çevrelerinde kuvvetli olmak üzere, genellikle yağmur ve sağanak, Karadeniz’in iç kesimleri, İç Anadolu’nun doğusu ile Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusunda karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı tahmin ediliyor. Hava sıcaklığı iç ve batı kesimlerde 4 6 derece azalacak. 11 KASIM 2011 CUMA TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 11 Kasım GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Ne ki Büyük Atatürk; bugünkü iktidar sayesinde ne yurtta ne de çevremizde barış kaldı. 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığında İstanbul’da hain bir padişah ama arkanda bir ulus vardı. Ya bugün? İç düşmanların çatıştığı bir ülke burası. Bütünleşmiş bir ülke değil artık! Oysa onca badirelerden geçti bu ülke. Hiçbir iktidar döneminde etnik gruplar arası çatışma kışkırtıcılığı ile ülkeyi bölmeye yönelik her türden eylemle çalkalanmadı. Ülkeyi bir baştan öteki başa saran toplumsal huzursuzluk, kaygılar, korku, devletin birlik ve bütünlüğüyle ilgili kuşkular yaşanıyorsa bugün; bu sonuç, 9 yıldır bu ülkeyi yöneten siyasal kadronun ve bu kadronun başında bulunan kişinin, RTE’nin eseridir. ??? Çevremizdeki ülkelerle çatışır konuma geldik. İçeride barış sağladıktan sonra Balkanlar’da, Ortadoğu’da barışçıl düzeni, dostluğu pekiştirmeyi; bölgede uluslararası anlaşmalarla kalıcı barışı sağlamayı amaçlıyordun. Cumhuriyet hükümetleri senden sonra da bölgesel düzenin bozulmamasına itina gösterdiler. Son yıllarla kadar... Komşularla sıfır sorun politikası barış önderliği gibi algılandı ama... bir yılda ne kadar kof olduğu ortaya çıktı. Dış politika sayesinde, şimdi: Kuzey Irak’taki peşmerge reisine söz geçiremiyor; Bağdat hükümetine ya Kandil’i temizle ya da temizlerim gibi lafla peynir gemisi yürütmeye örnek açıklamaların ötesine geçemiyoruz. Beşşar Esad’ı bir iki demeçle indireceğini sanan hükümet, Suriye’deki gelişmeleri elleri böğründeki garibanlar gibi izliyor. Kürt açılımı diye başlattığı süreç iç barışı kundakladı. Terör örgütü kanlı eli, partisel kimliğe büründü. Hükümet Suriye’ye saldırırken, Esad’ın ülkesinde bir milyonun üzerindeki Kürt’ü organize eden planı yürürlüğe koyabileceğini hesaplayamadı. Kürt sorununu çözeceğim derken içimizdeki Kürtlerin, Kuzey Irak’ta dostluk adı altında aleyhimize politika izleyen Barzani Talabani ile (yakında Suriye Kürtleri de katılır) bir Kürt cephesi (bir zaman gelir ki Büyük Kürdistan) oluşturmalarına çanak tuttu. Barzani’ye peşmergelerin mutlaka yapmasını dayatan “kırmızı dosya” verdiğimiz açıklandı. Başbakan da Dışişleri Bakanı da Barzani’ye “PKK’yi temizlemezsen biz temizleriz” diyecekleri de medyada yer aldı. Bayramın ilk günü öğrendik, Barzani geldi. Hadi canım sende dedi hükümete. Kandil’e operasyona evet demediğini, demeyeceğini yüzüne söyledi, gitti. İç barışı sağlayacağız ayağıyla bölünmenin her türlüsüne hazırlanan ve KCK denilen, Türkiye’yi kana bulayan terör örgütü PKK’nin şehir yapılanmasını demokratik bir siyasal örgütlenme diye yutturan partiyle barış sağlanacak ha? Bu hükümetle ne yurtta ne de çevremizde barış sağlanabilir. ??? Ölümsüz Büyük Atatürk; 9 yıldır yaşadıklarımızı, aramızdan ayrılışının 73 yılında, başta Çankaya’daki AKP’linin ve bilumum AKP büyüklerinin; laiklik başta, senin çağdaşlık ilkelerine din yolunda vurdukları darbeleri anımsadıktan sonra, RTE’nin 10 Kasım mesajındaki: ...“Bugün bizler, cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerine, ideallerine sımsıkı bağlı kalarak, cumhuriyetimizin temel değerlerini koruyarak, kazanımlarını arttırarak ülkemizi hak ettiği çağdaş seviyelere taşıyarak yolumuza devam ediyoruz” diyen satırları okuyunca... ...timsah gözyaşlarını izliyoruz demez misiniz? Irak Başbakanı Nuri el Maliki’nin, 24 şehit verdiğimiz son Çukurca saldırısından sonra yaptığı “PKK’yle mücadele için Irak ordusunun, Kürt denetimindeki kuzeye gönderileceği” yönündeki açıklamasının üzerinden bir ay geçti. Hükümet yetkililerimiz o dönem bu açıklamanın üzerine atlayarak kamuoyuna boş yere umut vermişlerdi. Gerek merkezi Irak yönetiminde gerekse bölgesel Kürt yönetiminde söz sahibi olan Kürt liderlerin, ne Irak ordusuna böyle bir adımı attıracaklarına ne de Türk ordusunun operasyonuna destek vereceğini bilmelerine rağmen. Talabani’den de destek yok Talabani görüşmede iki önemli mesaj vermiş. Birincisi hem Türkiye hem de PKK’ye yönelik artık gelenekselleşen ‘şiddetten uzak durulması’ çağrısı. Irak Cumhurbaşkanı, “Barışçıl yöntemleri kenara bırakarak şiddete başvurmak, her iki taraf için de hem daha fazla can kaybı hem de soruna nihai bir çözüme ulaşılmasının daha da gecikmesi anlamı taşır” mesajını vermiş BDP heyetine. Bu sözlerin ardından bırakın Maliki’nin dediği gibi Bağdat’tan ordu göndermeyi, Kuzey’deki peşmergelerin bile yardımcı olması zor gözüküyor. ürt liderler operasyona karşı Nitekim Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt yönetiminin lideri Mesud Barzani’nin “Türkiye’nin Kandil’deki PKK’lilerle silahlı müdahale içeren hiçbir harekete destek vermeyeceğini” açıklamasının ardından, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani de Ankara’nın beklentilerine karşı kapıyı kapamış gözüküyor. Talabani önceki gün Ahmet Türk, Selahattin Demirtaş ve Gülten Kışanak’tan oluşan BDP heyetiyle bir görüşme yaptı. Ziyaret sonrasında yaptığımız görüşmede Demirtaş, 1993 yılından bu yana Türkiye’nin Kürt meselesi ile yakından ilgilendiğini belirttiği Talabani’yi olası bir sınır ötesi operasyonu destekleyecek bir havada görmediğini söyledi. K lk adım hükümetten gelmeliymiş Talabani’nin ikinci mesajı ise AKP hükümetine yönelik olmuş. BDP’lilerin aktarımına göre Talabani toplantıda “AKP yönetimi de yeni anayasa çalışmaları kapsamında Kürt sorununu nasıl çözeceğini, Kürtlerin hak ve özgürlük talepleri konusunda neler İ yapacağını somut biçimde ortaya koyması ve bunu kısa sürede yapması gerekir” demiş. Maliki’nin ‘orduyu gönderme’ sözünün boş çıkmasından sonra Ankara’nın şimdiki umudu, Irak’ın iki önemli Kürt siyasetçisi Talabani ve Barzani’nin Kandil’deki PKK’lilere sert uyarılarda bulunacağı yönünde. “Talabani PKK’yi uyaracak mı” sorusuna Demirtaş’ın yanıtı şöyle oldu: “Öncelikle AKP hükümetinden beklentileri var. Yapacağı çağrının bir anlamı olması ve dinlenmesi için Türkiye’nin adım atması gerektiğine inanıyor. PKK’ye bir çağrı ya da uyarı için zemini olgunlaşmış görmediği kanaatindeyim.” Yapılan tüm yaldızlı açıklamalara rağmen, Türkiye Irak’ın en üst düzey üç önemli ismi olan Maliki, Talabani ve Barzani’den Kandil’deki kamplar konusunda somut bir destek almış gözükmüyor. İSTANBUL’DA ADRES DOLMABAHÇE Yurttaşlar Ata’nın yaşamını yitirdiği Dolmabahçe Sarayı’na büyük ilgi gösterdi. Hani seyrüsefer serbestisi? AKP hükümetinin Türk halkına umut veren söylemleriyle icraatları arasındaki derin çelişkinin son örneği geçen hafta yaşandı. Fethiye’den kalkarak Gazze’ye yardım götürmek isteyen iki gemiye Doğu Akdeniz’in uluslararası sularında İsrail tarafından operasyon yapıldı. Oysaki, daha iki ay önce Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Mavi Marmara gemisine geçen yıl yapılan benzer operasyonda 9 vatandaşımızı öldüren İsrail’e karşı uygulanacak yaptırımlar kapsamında “Doğu Akdeniz’de seyrüsefer serbestisi için gerekli gördüğü her türlü önlemi Türkiye’nin alacağını” dünyaya duyurmuştu. Yani İsrail, Mavi Marmara gibi bir askeri müdahalede karşısında Türkiye’yi bulacaktı. İsrailli komandoların geçen hafta düzenledikleri operasyon, halka verilen sözlerle, uygulanan dış politika arasındaki farkı bir kez daha ortaya koydu. Yatağı karanfillerle bezendi İstanbul Haber Servisi Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 73. yıldönümünde, İstanbul’da düzenlenen törenlerle anıldı. Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu saat olan 09.05’te Boğaziçi Köprüsü’nde trafik durdu. Bazı sürücüler araçlarından inip saygı duruşunda bulundu, bazıları da siren sesine kornalarıyla eşlik etti. Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı’ndaki odası da dün sabah saatlerinden itibaren ziyaretçi akınına uğradı. Yurttaşlar, Atatürk’ün yatağını karanfillerle donattı. Ulu Önder Atatürk için İstanbul’daki ilk tören Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda düzenlendi.Vatandaşların üstleri aranarak alana alındığı tören boyunca, çatılarda keskin nişancılar görev yaptı. Valilik, Belediye, 1. Ordu Komutanlığı ve diğer kurumların anıta çelenk bırakmalarıyla başlayan törende, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Anıt Özel Defteri’ni imzaladı. Atatürk’ün, hayata gözlerini yumduğu Dolmabahçe Sarayı’nın Harem Bölümü’ndeki 71 numaralı odasında gerçekleştirilen törende, Atatürk’ün Türk bayrağı örtülü yatağının üzerine çelenk bırakıldı. TBMM İdare Amiri Mustafa Kabakcı, Mavi Salon’daki Özel Defteri imzaladı. Yurttaşların yanı sıra Atatürk’ün yatağının iki yanında saygı nöbeti tutan iki erin de duygulandığı tören, sarayın dışına konulan ekranlardan da izlendi. Milli Saraylar Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan “Fotoğraflarla Atatürk” ve “Dönemin Basınında 10 Kasım” sergileri de dün ziyarete açıldı. Yurdun dört bir yanından binlerce insan Atatürk’ü mozolesi başında hasretle andı Anıtkabir’de insan seli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 73. yılında Anıtkabir’de düzenlenen devlet töreni ile anıldı. Törenin ardından genç, yaşlı her yaştan binlerce yurttaş ellerinde Türk bayrakları ve Atatürk’ün fotoğraflarıyla Anıtkabir’e koştu. Atatürk için ilk tören Anıtkabir’de düzenlendi. Tören, saat 08.55’te devlet erkânının Aslanlı Yol’da yürüyüşü ile başladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığındaki kortejde, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, yargı üyeleri, siyasi partilerin temsilcileri, kuvvet komutanları, bürokratlar ve diğer devlet erkânı yer aldı. Başbakan Erdoğan ve CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun yan yana yürümesine karşın yüz yüze gelmemesi dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Gül başkanlığındaki devlet erkânı mozoleye kırmızı beyaz karanfillerden oluşan, üzerinde “Cumhurbaşkanlığı” yazılı çelenk koyarak, Atatürk’ün hayata gözlerini kapadığı saat 09.05’te Ata’nın manevi huzurunda “siren sesi” eşliğinde 2 dakika saygı duruşunda bulundu. Bu sırada tüm yurtta olduğu gibi Anıtkabir’deki Türk bayrağı da yarıya indirildi. Saygı duruşunun ardından Gül, Misakımilli Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalayarak deftere şunları yazdı: “Büyük Atatürk, idealleriniz ve ülkeniz için yaptıklarınızla milletimizin gönlünde müstesna bir yerde yaşıyorsunuz. Bugün demokrasisini geliştiren, hak ve özgürlükleri genişleten, ekonomisini sağlam temeller üzerine oturtan güçlü ve hızla ilerleyen bir ülkenin fertleri olarak huzurunuza çıkmanın kıvancını duyuyoruz. Odasına ziyaretçi akını Yurttaşlar Atatürk’e koştu Binlerce yurttaş sabahın erken saatlerinde henüz resmi tören bile yapılmadan Anıtkabir’in önünde ellerinde Türk bayrakları, Atatürk’ün fotoğrafları ve çiçeklerle toplanmaya başladı. Türki ye’nin dört bir yanından gelen yurttaşlar resmi törenin bitmesinin ardından saat 11.00’de Anıtkabir’in ziyarete açılacağının duyurulması üzerine tepki göstererek “Ata’yı ziyaret engellenemez” ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları attı. BOĞAZİÇİ’NDE ATATÜRK GÜNÜ Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ Entelektüel kimliği anlatıldı İstanbul Haber Servisi Boğaziçi Üniversitesi’nde geleneksel olarak her yıl 10 Kasım’da düzenlenen Atatürk Günü kapsamında “Bir Entelektüel Olarak Mustafa Kemal Atatürk” sempozyumu gerçekleştirildi. Sempozyumda Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda ve kurumlarının şekillendirilmesinde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün fikir dünyasının, aldığı eğitimin payının büyük olduğu belirtildi. Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Zafer Toprak’ın düzenlediği konferansta Atatürk’ü anlatmak için uluslararası üne sahip François Georgeon, ErikJan Zürcher, Fabio Grassi, Nermin Abadan Unat, Oktay Yenal ve Talat Halman gibi yerli ve yabancı araştırmacı, yazar, tarihçi ve akademisyenler bir araya geldi. Türkiye’yi, hedefiniz olan muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Ebediyete intikalinizin 73. yıldönümünde sizi sevgi, saygı ve rahmetle anıyoruz, ruhunuz şad olsun.” Devlet törenin sona ermesinin ardından Anıtkabir avlusunda Atatürk’ün 10. Yıl Nutku kendi sesinden yayınlandı. Saat 09.05’te trafikte bulunan yurttaşlar da araçlarından inerek saygı duruşunda bulundu. TBMM’DE GÜNDEM TARTIŞMASI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda Atatürk’ün ölüm yıldönümü nedeniyle 2 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra 10 Kasım nedeniyle gruplar adına 5’er dakika söz hakkı verildi. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, bunun üzüntü verici olduğunu belirterek “Bugün hepimiz ayrı ayrı Atatürk’ü konuşmalıydık” dedi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da bütün siyasi partilerin bir araya gelerek Atatürk’e ilişkin özel gündemli bir toplantı yapması gerektiğini söyledi. AKP İstanbul Milletvekili Bülent Turan ise “Atatürk asla bir seçim malzemesi değildir ve olamaz. Onun siyasi rant için kullanılması yanlıştır” diye konuştu. BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Meclis’in, herkesi kucaklayan, Türk, Kürt, Çerkez, Laz, ülkenin tüm renklerini barındıran “yüce çatı” olduğunu söyledi. ERDOĞAN’IN ‘MİLLİYETÇİLİK’ YORUMU ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin bugün “Atatürk’ün hedeflediği düzeye ulaştığını” söylerken 1940’lar sonrasındaki politikaları “asimilasyon” olarak nitelendirdi. Erdoğan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından Milli Kütüphane Konferans Salonu’nda düzenlenen Atatürk’ü anma törenindeki konuşmasında, 88 yıl sonra bugün Türkiye’nin bölgesinde yıldızı parlayan bir konuma yükseldiğini, dünyanın en büyük 17. ekonomisi olduğunu söyledi. Erdoğan, Atatürk’ün 1929 yılında el yazısıyla kaleme aldığı satırlardan alıntılar yaptığı konuşmasında, “1940’lardan sonra ortaya çıkan asimilasyon, ret ve inkâr politikaları, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesine olduğu kadar, Atatürk’ün millet tarifine de bütünüyle aykırıdır” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de “Halkın beklentileri doğrultusunda yeni ve özgürlükçü bir anayasanın yapılması ülkemizi daha da güçlendirecektir” dedi. İZMİR ‘ATA’SI İÇİN YÜRÜDÜ Letonya’da Ata’ya saygı duruşu Türkiye’nin yanı sıra Letonya’daki Riga Üniversitesi’nde de yüzlerce öğrenci saat tam dokuzu beş geçe ayağa kalkarak Ulu Önder Atatürk için saygı duruşunda bulundu. Devlet Bakanı Egemen Bağış’ın konferans verdiği salonda öğrencilerin saygı duruşunda bulunması duygusal anlar yarattı. Üniversitede bulunan bir diplomat ise “Türkiye’den binlerce kilometre uzakta gençler Mustafa Kemal için saygı duruşunda bulunuyorlar. Diplomasinin bir güzel tarafı da değerlerini sınırların ötesine taşımaktır” diye konuştu. ‘Teslimiyete yer yok’ vurgusu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir, aramızdan ayrılışının 73. yılında Mustafa Kemal Atatürk’e saygısını, binlerce kişinin katıldığı yürüyüşle bir kez daha gösterdi. “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganlarıyla Alsancak İskelesi’nden Cumhuriyet Alanı’na dek yürüyen İzmirliler, Cumhuriyetin yıkılmasına izin vermeyeceklerini haykırdı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da, teslimiyet ve umutsuzluğun Türk ulusuna yakışmadığını vurguladı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle