18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 EKİM 2011 PAZAR HABERLER CUMHURİYET SAYFA 5 Dosyaları Yargıtay aşamasında olan BDP, sivil toplumu yapım sürecine katma konusunda ısrarlı Mustafa’m, Mustafa Kemal’im... Bir alevin hüzünlü titreyişini düşünürken, bir tükenişi, garip bir ikilemi, yaşamın eytişiminin gölgesinde kaybolan tümceleri anımsadım. Bir ışığın sönmesi nedir? O ışık birden sönerse, ortalık zifiri bir karanlığa dönüşürse insan ne yapar? İnsanın içini titreten soğuk bir günün sabahında bir ışığın yanışını, sönüşünü, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının canlarıyla kanlarıyla kurdukları Cumhuriyetimizin geldiği durumu yazmak istedim bugün. Van ve Erciş’teki yıkım, 600’e yakın yurttaşımızın enkaz altında kalarak yaşamlarını yitirmesi, bölgedeki yoksulluk, canlarını dişlerine takarak insanlarımızı enkaz altından çıkaran kurtarma ekipleri. Üşüyen çocuklar... Analar, babalar... Ve Cumhuriyet Bayramı törenlerinin bu yıl yapılmaması. Elbet şehit cenazeleri, Van ve Erciş’teki yıkım yüreğimizi acıttı... Peki törenlerin yapılmaması içimizi kuşatan bu acıyı dindirecek mi? Kutlamaların, resepsiyonların yapılmamasını anlıyorum da törenlerin neden iptal edildiğini anlayamıyorum. Cumhuriyetimizi kuranları, Aydınlanma Devrimi’ni yapan Mustafa Kemal ve arkadaşlarını unutturmaya mı çalışıyorlar topluma? Önceki gece Ege’den dönerken, arabalı vapurdan lacivert suların beyaz köpükler saçtığını, gökteki yıldızların ne denli hüzünlü olduğunu gördüm. O anda al bir şafak, Kocatepe, Dumlupınar geçti gözlerimin önünden... 88 yıllık Cumhuriyet... Bedenin soluğundan esen bir fırtına, derin buğu basmış bir ova, Gediz Nehri, Belkahve, İzmir’in Kordonboyu, eski bir albümün içinde solmuş fotoğraflar gibi karşıma çıktı. Topçular’dan kalkan arabalı vapur Eskihisar İskelesi’ne yanaşmıştı... Attilâ İlhan’ın, belki 30 yıl önce kendisinin okuduğu “Mustafa Kemal” şiirini o anda anımsamaya çalıştım: “Dağ başını efkâr almış, gümüş dere durmaz ağlar, gözyaşımdan kana kesmiş gözlerim, ben ağlarım, çayır ağlar, çimen ağlar, ağlar ağlar cihan ağlar. mızıkalar iniler, ırlam ırlam dövülür, altmış üç ilimiz, altmış üç yetim, yıllar gelir geçer, kuşlar gelir geçer, her geçen seni bizden parça parça götürür, Mustafa’m, Mustafa Kemal’im.” Van ve Erciş’teki deprem tüm ülkemiz insanını derin acılar içinde bıraktı... Biz bu yüzden mi Cumhuriyetimizin 88. yılını törenlerle kutlamıyoruz? Eğlence değil, tören! Bizler bu ülkede Atatürk’ün adını duyduğunda tüyleri diken diken olan siyasetçiler, Cumhuriyet törenlerine zoraki katılan başbakanlar gördük. ABD’nin öngördüğü “ılımlı İslam modeli”ni benimseyenler, Atatürk’e küfredenler, öfke saçanlar, 88 yıl önce kurulmuş laik devleti içine sindirebilirler mi? Emperyalizmin patronları ne istiyor Türkiye’den, ona bakalım! Laik ve demokratik uygarlık haritasını silip, tarihsel ve siyasal bir hesaplaşma... Mısır’da, Tunus’ta, Libya’da yapılan buydu ve tarihsel hesaplaşma gerçekleşti. Türkiye’nin uygarlık pusulası 88 yıldır bellidir ve bu yolda yürüyecektir... ABD ve AB’nin hesapları Türkiye’de tutmayacaktır. Yurtseverliği ezmek için kullanılan dincilik, mürteci ve takıyyeciliğin buyruğunda olanlar laik demokratik Cumhuriyet’i içlerine sindiremiyor bugün. Yakın tarihimizi bir kez daha okumanızı salık veririm Cumhuriyet’i anlamak için... Türkiye’nin yol haritasında araştırma, inceleme, önyargısız yaklaşım, bilimsel sentez vardı... Şimdi var mı? Yok! Bu bir uygarlık sorunudur! Vahşi kapitalizmin ve emperyalizmin dişleri arasında yok olmak istemiyorsak bunu yapmalı; demokratik ve özgürlükçü bir Türkiye yaratılmalı. Başka çıkış yolumuz yoktur... Sahi, ışık birden sönse, her yer zifiri karanlığa dönüşse insan ne yapar? Cumhuriyetimizin 88. yıldönümünde, Bingöl’de “canlı bomba”; üç ölü, 20 yaralı, yaralılardan 5’i asker... Artık yeter!.. Kana doymadın mı; ırkçı, gerici, faşist PKK! Anayasa için kılıçlar çekildi Uzlaşma komisyonu yarın toplanarak “uzlaşmazlık” konularını masaya yatıracak. Komisyonda kritik tartışmayı ise CHP ve BDP’nin bazı yasalarda değişiklik istemi ile BDP’nin, Meclis dışında oluşturulacak “Anayasa Meclisi”nin katılımının sağlanması talepleri oluşturacak. AYŞE SAYIN ANKARA Yeni anayasa hazırlamak üzere oluşturulan Meclis Uzlaşma Komisyonu yarın toplanarak iktidarla muhalefet arasındaki “uzlaşmazlık” konularını son kez masaya yatıracak. Komisyonda kritik tartışmayı ise CHP ve BDP’nin anayasa ile eşzamanlı olarak bazı yasalarda değişiklik istemi ile BDP’nin, anayasa yapım sürecine Meclis dışında oluşturulacak “Anayasa Meclisi”nin katılımının sağlanması talepleri oluşturacak. BDP’nin, parti için anayasa hazırlık komisyonu ve PM üyesi olan Prof. Dr. Büşra Ersanlı’nın gözaltına alınmasını da gündeme getirerek “yol temizliği” olarak ifade edilen yasaların çıkarılması talebinin kabul edilmemesi durumunda, kamuoyuna sert bir açıklama yapması bekleniyor. Çalışmalarını ilk 6 ay daha çok “alt komisyonlar” aracılığıyla sürdürecek olan Meclis Uzlaşma Komisyonu yarın tüm üyeleriyle toplanacak. Başta tutukluluk süreleri olmak üzere, bazı yasalarda eşzamanlı değişiklik yapılması konusunda komisyonun Meclis’e “çağrı yapması”nı isteyen CHP ve BDP yarınki toplantıda da bu tutumunu sürdürecek. Konuya ilişkin Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan CHP’li Komisyon Üyesi Atilla Kart, uzlaşma komisyonunun alt hukuk yasalarında değişiklik yapmasını değil, çağrı yapmasını istediklerini belirtti. Kart, bu konuda ısrarlarını sürdüreceklerini ancak “masadan kalkma” gibi bir tavır içinde olmayacaklarını belirterek “Masadan kalkmak doğru değil, ama iktidar grubunun demokrasi anlayışını, tutarsızlığını, içten olup olmadığını da kamuoyuyla paylaşacağız” gö rüşünü dile getirdi. BDP de “yol temizliği” olarak nitelendirdiği Terörle Mücadele, Türk Ceza Yasası’nın da aralarında bulunduğu yasalarda değişiklik yapılmasında ısrar ederken Meclis dışında da bir “anayasa meclisi” oluşturularak sivil toplumun katılımını istiyor. BDP’li Komisyon Üyesi Ayla Akat Ata, Prof. Dr. Ersanlı’nın gözaltına alınması, komisyonun yasa değişikliğine yaklaşmama tavrı konusunda “iç değerlendirme” yaptıklarını belirterek bu konudaki tutumlarını kamuoyuna açıklayacaklarını söyledi. BARZANİ TAHRAN’DA ‘PJAK örgütü sorunu bitmiştir’ EKBER KARABAĞ TAHRAN Irak’ın kuzeyindeki bölgesel Kürt yönetiminin başkanı Mesut Barzani, PKK’nin İran’daki uzantısı PJAK sorununun bittiğini söyledi. Tahran’da bulunan Mesut Barzani, İran Dışişleri Bakanı Ali Ek ber Salihi ile yapılan ortak basın toplantısında, “PJAK meselesi bitmiştir. Umarım sınırda güvenlik tam olarak sağlanır ve bundan sonra bir sorun çıkmaz” diye konuştu. Barzani, “PKK konusunun da çözülmesi için çaba sarf ediyoruz” diye konuştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle