18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 EKİM 2011 PAZAR HABERLER Bakanlık kadınların şikâyetlerini değerlendirerek cürüm kapsamını genişletti CUMHURİYET SAYFA 3 Takip suç sayılacak SEVİL ARINAN ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlunun nikâhına katılan türkücü Nihat Doğan ve İzzet Yıldızhan, törenin ardından geceyi birlikte geçirmek için anlaştığı 4 telekızla tarifede anlaşamayınca kavga çıktı. Telekızlar, kaldıkları beş yıldızlı otelden ayrılıp Çankaya Polis Karakolu’nda şikâyette bulundu. Yıldızhan’ın şiddet uyguladığını kaydeden telekızların şikâyetiyle Doğan ve Yıldızhan’ın ifadesine başvuruldu. Doğan ifadesinin ardından serbest bırakılırken, Yıldızhan’ın adliyeye sevk edileceği öğrenildi. Telekızlardan ‘dayak’ iddiası ANKARA Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, mağdur kadınların en büyük şikâyetlerinden “hırpalama, yıldırma, bıktırma ve peşini bırakmama” eylemlerine karşı harekete geçti. Söz konusu eylemleri “musallat olma” ifadesi adı altında, üzerinde çalıştıkları yasa taslağına eklediklerini söyleyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, “Kadın sürekli takip, taciz ediliyor, tek taraflı hırpalanıyor. Bu tür davranışlar da suç kapsamına girecek” dedi. Şahin, Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. Kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin yasa taslağıyla ilgili anayasa hukukçuları ve sivil toplum örgütleriyle olan görüşmeleri sürdürdüklerini belirten Şahin, mağdurun yanında şüphelinin de rehabilitasyondan psikolojik tedaviye kadar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin, “Kadın sürekli takip, taciz ediliyor. Bu tür eylemler “musallat olma” ifadesi adı altında suç kabul edilecek” dedi. birçok alanda kontrol altına alınacağını kaydetti. Yasa taslağı çalışmaları kapsamında bir araya geldikleri kadın milletvekillerinden önemli öneriler geldiğine dikkat çeken Şahin, “Milletvekillerimiz mağdura karşı musallat olma eylemini gündeme getirdi, biz de taslağa ekledik” dedi. Yasanın yürürlüğe girmesinin ardından suç oranının düşeceğine dikkat çeken Şahin, çocuk gelinler konusuna da değindi. Şahin, bu konuda şunları kaydetti: “Çocuk; Türk Medeni Yasası’na göre 17 yaş altı, Türk Ceza Yasası’na göre 15 yaş altı, Çocuk Koruma Yasası’na göre ise 18 yaş altındakiler. Farklılıklar nedeniyle düzenleme yapılması gerekiyor. Dolayısıyla 15 yaşın revize edilmesi lazım. Bunların yanında erken evliliğin önüne geçebilecek en büyük koruyucu etkenlerden biri okullaşma.” Silivri’de Yargılananlara Yem Borusu mu? Önce Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünden “yem borusu” deyiminin anlamını aktaralım: “1. Askerlikte hayvanlara yem verme saatinin geldiğini bildirmek için çalınan boru. 2. Oyalayıcı, aldatıcı söz.” Osmanlı ordusundan gelen bir gelenekle süvari birliklerinin atlarına yem verilmeden önce çalınan bu boru üzerine üretilen “Oyalayıcı aldatıcı söz” mecazı, tipik bir şartlı refleks olayından kaynaklanır: “Şartlı refleks” olayını dünya literatürü Rus bilim insanı İvan Petroviç Pavlov’un bir deneyinden öğrenmiştir. Fizyolog ve psikolog olan, çağdaş “davranış bilimlerinin” öncüsü sayılan Pavlov köpekler üzerinde basit bir deney yapmıştı: Üzerinde deney yaptığı köpeğe yemeğini vermeden önce zil çalıyordu. Bir süre sonra zil çaldığı zaman, yemek vermese de köpeğin ağzının sulandığını gözlemledi… Köpek, yemeğe verdiği refleksi zil sesine göstermeye başlamıştı. İşte bunun adı “şartlı reflekstir”: Belli koşullar altında öğrenilen ve arkası gelmese bile belli olayların habercisi olan uyarıcılara karşı, olayın kendisine gösterilen refleksin ortaya çıkmasıdır. Osmanlı ordusundan gelen “yem borusu” geleneği bu şartlı refleksin tipik bir örneğidir. Şimdi işin öykü kısmına gelelim: Birinci Dünya Savaşı sırasında ordu birlikleri gemiyle Arabistan’a sevk edilmektedir. İmparatorluk zaten yoksulluk içindedir. Bir süre sonra gemideki hayvan yemi biter. Ambardaki hayvanlar açlıktan huysuzlanmaya, tepinmeye başlar. Bunun üzerine komutan yem borusu çalınması emrini verir. Yem borusunu duyan hayvanlar, yemek geliyor diye seslerini kesip beklemeye başlarlar. Bu olay birkaç kez tekrarlanır ve neyse ki atlar artık boru sesinden sonra yemeğin gelmeyeceğini öğrenemeden yolculuk biter. Çünkü öğrenilen şartlı refleks yine ters koşullanmaya dönük bir öğrenme sürecinden sonra ortadan kalkmaktadır. İşte bu öyküden kaynaklandığı öne sürülen “yem borusu” benzetmesi, tepkileri durdurmaya yönelik, temeli olmayan sözleri belirtmek için kullanılır. Tüfekle oyun ölüm getirdi SİİRT’TE ÇOCUK İSTİSMARI ‘Kuma’ lafı canından etti Dört kişi tutuklandı MAHMUT ORAL Deniz Feneri davasının iktidara yakınlıklarıyla bilinen sanıkları “suç vasfının değişme ihtimalinin olması, delilleri karartma şüphesinin bulunmaması, kaçma şüphelerinin olmaması, delillerin toplanmış olması” gerekçesiyle dört ayda serbest bırakılınca, aynı gerekçelerle tahliye isteyen Silivri’deki davaların, kimisi yıllardır tutuklu olan, asker ve sivil sanıkları da bir beklenti içine giriyor. Tam bu sırada Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç bir demeç veriyor: “Bunları tahliye eden hâkimin verdiği kararın, başka davalardaki hâkimlere örnek olmasını diliyorum. Kalben inanıyorum ki yakın zamanda diğer mahkemeler, heyetler veya hâkimler tahliye kararlarını vermeye herhalde başlayacaklar. Başlamaları gerekir diye söylemek istiyorum. Yoksa bunun izahı olamaz” diyor. 12 Eylül 2010 referandumundan sonra yargı erkinin siyasal iktidarın etki ve denetimine girdiği kimsenin meçhulü değil. Kendi partisi içindeki milletvekillerinin bazılarından da tepki alan Arınç’ın bu açıklaması acaba bazı gelişmeleri mi haber veriyor yoksa AKP’nin bugüne kadar yaptığı gibi sadece yeni bir “yem borusu” mu? Biliyoruz ki şartlı refleksler tersine koşullanmayla ortadan kalkar… Sonuç vermeyen “yem boruları” bir süre sonra kimseyi sakinleştirmez… Tam tersine, güven duygusunu yok ettiği için daha sert tepkiler doğurur. Ayrıca unutmayalım ki tutuklu insanları zaman zaman özgürlük haberleriyle umutlandırarak beslemek ve sonra da bu umutları söndürmek, daha sert ruhsal bunalımlara yol açar… Manevi işkencenin dozunu arttırır! Yoksa istenen bu mudur? Ama ben kimsenin bu denli bir gaddarlık içinde olacağını düşünmek istemiyorum! MALATYA / ÇORUM (Cumhuriyet) Malatya’nın Battalgazi ilçesinde oturan 20 yaşındaki Ayten Türk, üzerine kuma getirmek istediğini iddia ettiği 3 yıllık eşi 25 yaşındaki Ercan Türk’ü av tüfeği ile öldürdü. İki çocuk sahibi çift bir süredir tartışıyordu ve aile büyüklerinin çabasıyla yeniden bir araya gelmişti. Ancak Ercan Türk kuma getirmek istediğini söyleyince Ayten Türk, eşini göğsünden ağır yaralayarak öldürdü. Çorum’un Sungurlu ilçesinde ise Nafiye Özkanat (40) ile eşi Halil Özkanat (42) arasında çıkan kavgada Halil Özkanat, ekmek bıçağıyla eşinin boğazını kesti. Nafiye Özkanat’ın sağlık durumu ciddiyetini koruyor. SEYDİŞEHİR (AA) Konya’nın Seydişehir ilçesinde, oynadığı av tüfeğinin ateş alması sonucu kazara vurulan çocuk öldü. Edinilen bilgiye göre, H.Ö (10), babası ile birlikte ilçeye bağlı Kozlu köyü Üçpür yaylasındaki çobanlarına yemek götürdü. Babası hayvanların ağılına gittiği sırada yayla evinde yalnız kalan H.Ö, duvardaki tüfeği alarak oynamaya başladı. Tüfeğinin ateş almasıyla başından vurulan H.Ö, yaşamını yitirdi. Silah sesi üzerine olay yerine gelen baba M.Ö, oğlunu kanlar içinde buldu. Baba gözaltına alınırken, çocuğun cenazesi otopsi için Seydişehir Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. DİYARBAKIR Siirt’te 13 ve 14 yaşlarındaki 2 kız çocuğunu istismar eden 4 kişi tutuklandı. Siirt’te geçtiğimiz yıl 4 kız çocuğuna istismar olayında 18 kişi tutuklanırken dün yürekleri yakan yeni bir olay ortaya çıktı. Siirt İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açılamada küçük yaştaki kız çocuklarının cinsel istismarına yönelik başlatılan soruşturma kapsamında 14 yaşındaki H.S. ve 13 yaşındaki H.S’ye cinsel istismarda bulunan ve 25 Ekim’de terör örgütü PKK’ye yapılan operasyonda gözaltına alınan M.K’nin de aralarında bulunduğu 5 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Açıklamada, “Yapılan çalışma ve araştırmalar neticesinde 5 şahısın çeşitli zamanlarda küçük yaştaki kız çocuklarına cinsel istismarda bulunduğu tespit edilmiştir. Adli mercilere sevk edilen 5 kişiden 4’ü tutuklanarak Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’ne teslim edilmiştir” denildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle