24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 14 DIŞ HABERLER CUMHURİYET 30 EKİM 2011 PAZAR [email protected] Taliban’dan Pentagon’a kanlı yanıt ABD, ‘güvenlik durumu iyileşiyor’ yönündeki raporundan bir gün sonra 13 askerini kaybetti İstanbul Konferansı öncesinde, Afganistan’ın “en güvenli yeri” başkent Kâbil’de Taliban’ın patlayıcı yüklü araçla düzenlediği intihar saldırısında en az 13 ABD askeri öldürüldü. Taliban’a göre saldırıda ölen yabancı asker sayısı 16. üslerin bulunduğu semtte düzenlenen saldırıda çok sayıda kişi yaralandı. (Fotoğraflar: REUTERS) Depremzedelerle Geçmişi Yitirmek Dünyanın herhangi bir ülkesinde “afet” gerekçesiyle iptal edilen bir ulusal bayram kutlaması duydunuz mu? Var mı bunun örneği? Varsa… bilenler söylesin… Şimdiye dek ben böyle bir şey ne duydum ne gördüm. Uzun yıllar yaşadığım İtalya’da en son 2009 yılı Paskalya’sında, büyük “Aquila” depremi oldu. Çizme’nin en merkezi yöresinde, tarihi binalarla bezenmiş hoş bir kent olan Aquila baştan aşağı yıkıldı. Ayazıyla nam salan kentin ahalisi, bahar aylarına karşın, ciddi donma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. İnsanlar bu durumda, hemen birkaç gün içinde süratle çadır; çadır yoksa kıyı şeridindeki oteller ve kışlalar, kışla benzeri devlet binalarına yerleştirilmek suretiyle sıcak birer çatıya kavuşturuldular. Bunun için… İtalya’da her yıl yaz başı yapılan, 2 Haziran “Cumhuriyet Bayramı” kutlamalarını iptal etmek gerekmedi. “Cumhuriyet Bayramı” kutlamaları iptal edilmek bir yana… bilakis son dönemde görülmemiş canlılık kazandı Çizme’de. 20. yüzyılın son çeyreğinde aşırı “militarist” bulunduğu gerekçesiyle geleneksel geçit törenleri bir dönem rafa kaldırılmışken; “ulusalcılığın” her yerde olduğu gibi İtalya’da da yeniden uyanmasıyla beraber 2000’lerin başından bu yana sil baştan gayet dinamik bir şekilde devreye sokuldu. Tanklar artık yollarda boy göstermese de “Marş marş!” kaz ayağı yürüyen askerler ve gökyüzünde arkalarında İtalyan bayrağının kırmızı, beyaz, yeşil renklerini bırakarak tüm fiyakalarıyla uçan askeri jetlerle birlikte devlet erkânının tüm kadro hazır bulunduğu törenlerle, her yıl eksiksiz kutlanıyor Cumhuriyet Bayramı... Fransa’nın “en yüce ulusal bayramı” sayılan “14 Temmuz kutlamalarını”, hiçbir aklı evvelin iptal etmeyi önermeyi düşünemeyeceği gibi… İtalya’da da “2 Haziran” baştacı ediliyor. Diyeceğim o ki, herkes Mersin’e giderken her daim olduğu üzere! biz tersine gitmiş oluyoruz. Hükümet binalarıyla yabancı askeri Dış Haberler Servisi ABD Savunma Bakanlığı’nın, Afganistan’da güvenlik durumunun iyileştiği yönündeki raporunun açıklanmasından bir gün sonra Afganistan’ın başkenti Kâbil’de bir NATO konvoyuna düzenlenen intihar saldırısında en az 13 ABD askeri ile 3 sivil ve bir polis öldü. Bu saldırının, 10 yıllık işgal süresince karadan yapılan en ölümcül saldırı olduğu belirtiliyor. Afganistan İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Taliban’ın üstlendiği saldırıda ikisi öğrenci dört sivil ile bir Afgan polisin de öldüğü kaydedildi. 6 Ağustos’ta operasyondan dönen askerleri taşıyan helikopter Taliban’ın roket saldırısı sonucu düşmüş, saldırıda 17’si özel kuvvetler mensubu 31 ABD askeri ölmüştü. Kâbil’de iki aydan kısa süre önce ABD Büyükelçiliği’ni hedef alan ve 20 saat süren bir saldırı düzenlenmişti. Dünkü saldırının eski kraliyet sarayı ile çeşitli hükümet binalarının yanı sıra Afgan ve yabancı güçlere ait askeri üslerin bulunduğu Darülaman bölgesinde ulusal müze yakınlarında ISAF’a bağlı bir Amerikan aracını hedef aldığı belirtiliyor. Saldırı için araca 700 kg patlayıcı yüklendiğini bildiren Taliban’a göre saldırıda 16 yabancı asker öldürüldü. Dün ayrıca 3 Avustralyalı asker ile bir Afgan dilbilimci de Uruzgan vilayetinde, Afgan askeri üniforması giymiş bir saldırgan tarafından açılan ateşle öldürüldü. ISAF son dönemde saldırı sayısında düşüş olduğunu bildirmişti, ancak ISAF verileri sadece sivilleri ya da Afgan güvenlik güçlerini hedef alan saldırıları içermiyor. Pentagon’un önceki gün yayım ladığı raporda da ABD birliklerinin ve koalisyon güçlerinin, AfganistanPakistan sınırındaki bölge dışında ülkenin büyük bölümünde güvenliği iyileştirmeyi ve şiddet eylemlerini engellemeyi başardığı belirtilmişti. Raporda, son altı aylık dönemde güvenlik alanında yaşanan olumlu gelişmeler ışığında ABD’nin gü venlik denetimini Afgan güçlerine devretmeye başladığı kaydedildi. Pakistan’daki barınakların militanları dirençli kıldığının belirtildiği raporda, militanların ülke genelinde güvenlik güçleri için sorun teşkil etmeye devam ettiği de belirtildi. ABD’nin 11 Eylül saldırılarının ardından askeri operasyon başlattığı Afganistan’da şu anda 100 bin civarında Amerikan askeri bulunuyor. ABD, birliklerinin büyük bölümünü 2014 yılının sonuna kadar ülkeden çekmeyi planlıyor. Taliban’la masaya oturma konusunda Batılı ülkeler girişimleri hızlandırırken İstanbul da önümüzdeki hafta Afganistan için İstanbul Konferansı’na ev sahipliği yapacak. Kurban Bayramı’nı da kutlamayacak mıyız? “Kutlamaları iptal etmek”; Van depremzedelerinin sorunlarına/kederlerine ortak olmak için yapılıyorsa; batısıyla doğusuyla en önemli “ulusal birlik” anı olan bu kutlamaları sabote etmek yerine; öncelikle mağdurları kucaklamak gerekmez mi? Onların sorunlarına odaklanmak; onları sarıp sarmalamak; seri, ivedi biçimde depremzedelere başlarını sokacak çatı; içlerini ısıtacak sıcak aş bulmak icap etmez mi? Dün bir gazetenin birinci sayfasında, bebeğine sarılan bir annenin canhıraş feryadı vardı. “Soba istiyorum. Bebeğim donacak!” diye yalvaran anne; “Oğlum zatürree olacak” diyordu. “Cumhuriyet Bayramı” geçit törenlerini iptal etmişsiniz, etmemişsiniz…. Yüreği yanan anneye yarar sağlar mı? Bayram kutlamalarını takvimden silmek depremzedelerin yaralarına merhem sürmeye fayda sağlayacaksa, önümüzdeki hafta da “Kurban Bayramı” var. Kurban Bayramı’nı da kutlamayacak mıyız? Deprem eğer… ulusal bayramları kutlamaya engel; dini bayramları kutlamaya engel değilse… o zaman bu, görev başındaki iktidarın, bizleri “ulus” değil “ümmet” olarak gördüğüne delalet eder… Sancak’ta Vahhabi operasyonu (AP) Dış Haberler Servisi ABD’nin Saraybosna Büyükelçiliği’ne yönelik önceki akşam radikal İslamcı bir kişi tarafından düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili Sırbistan’da Boşnak nüfusun yoğun yaşadığı Sancak bölgesinde 17 kişi gözaltına alındı. Sırbistan vatandaşı Mevlid Yaşareviç’in (23) bağlantılarına yönelik yapılan operasyonlarda, Sancak bölgesinin Yeni Pazar (Novi Pazar), Tutin ve Syeniça kentlerinde 18 evde arama yapıldığı, çok sayıda bilgisayar, CD, SMS kartı ve kitaba el konulduğu belirtildi. Operasyonlarda ayrıca, Yaşareviç’le bağlantıları olan ve kendilerini Vahhabi olarak tanımlayan 17 kişi gözaltına alındı. 2005’te Avusturya’da soygundan hüküm giyen Yaşareviç’in Sırbistan’a iade edildiği, Bosna Hersek’e cuma sabahı girdiği, bu yıl başında da Bosna’da radikal İslamcılarla temasa geçtiği kaydediliyor. Yaşareviç’in önceki gün uzun namlulu silahla düzenlediği saldırıda 1 polis yaralanmış, saldırgan bacaklarından vurularak etkisiz hale getirilmişti. Saldırının ardından Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da dün üçlü Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyeleri acil toplantı yaptı. Ulustan ümmete geçiş mi? Ulustan… ümmete geçiş bu kadar kolay mı? Türkiyenin bir noktasında… “7. 2 büyüklüğünde” bir deprem olacak ve sarsıntıda varlarını yoklarını, geçmişlerini, geçmişe dair tüm anılarını, kısaca kimliklerini yitiren talihsiz depremzedelerle birlikte bizler de, Cumhuriyetin köklerini/mazisini simgeleyen bir “bayramdan” olacağız… Depremzedeler evsiz kalırken, bizlerin de ayakları altından en anlamlı ulusal bayram kutlamaları çekilecek… . Bir yerlerde bir terör olayı patlak verecek; 30 Ağustos resepsiyonları “eğlence”(!) kontenjanına sokulup iptal edilecek… Deprem olacak… Fatura 29 Ekim’e çıkartılacak.... Ve devletin tepesinde yalnız üç kişi: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel buna karar verecek… 29 Ekim oysa geniş kitlelerin katıldığı, paylaştığı, harbiden “sevdiği”, “hissettiği” bir bayram. Bir dönem büyük kent meydanlarında coşkuyla kutlanan Cumhuriyet bayramlarına katılmış olan herkes; “29 Ekim’in”her kesimden gelen insanlar tarafından nasıl kucaklandığını, içten kana kana nasıl kutlandığını bilir. Ama öyle görünüyor ki bundan böyle yalnız “AKP’nin değer bulduğu/değer biçtiği”, “uygun gördüğü” bayramları, uygun gördüğü zamanlarda kutlayacağız. Bu böyle… nereye kadar? Posta kutum dün bu karara tepki gösteren epostalarla dolup taştı. Gelen postalar arasında en çok tekrarlanan bir dilekle bitiriyorum bu yazıyı: “Yarınlarımız aydınlık olsun!” İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden almış olduğum geçici öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür Nigar Gülfer Yılman T.C. MARMARİS 1. İCRA DAİRESİ MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI 2011/206 ESAS Bir borçtan dolayı hacizli bulunan ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci artırmanın 07/12/2011 günü saat 10.3010.10’da Beldibi Yediemin Deposu adresinde yapılacağı ve o gün kıymetlerin %60’ına istekli bulunmadığı takdirde 12/12/2011 günü ve aynı saatte 2. arttırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %40’ını bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; mahcuzun satış bedeli üzerinden %18 oranında KDV’nin, binde 4.95 ihale damga vergisinin ve teslim masraflarının alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla başvurmaları ilan olunur. 18.10.201 TL: 30.000,00 Adet: 1 Malın cinsi (Önemli nitelik ve özellikleri): 48 N 7676 plakalı, TOYOTA marka, 2007 model, KAMYONET/ÇİFT KABİNLİ cinsli, HILUX/D CAP COMFORT tipli, SİYAH renkli, OKUNAMADI km.de, 2494 cm3 silindir hacimli, 2KD7313545 motor no’lu, AHTER12G309100927 şasi no’lu, herhangi bir vuruk yok, çalışır durumda DİZEL, ARAÇ. (Basın: 67056) Suriye ‘neden’ arıyor Haber Merkezi Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın siyasi danışmanı Buteyna Şaban, İngiltere’de yayın yapan Independent gazetesine verdiği röportajda Türkiye’yi eleştirdi. Şaban, Türkiye’nin kendileri hakkındaki tavrına anlam veremediğini vurgulayarak, “Türkiye’nin duruşunu esrarengiz buluyorum. Başka büyük nedenler olmalı. Türkiye’yi bu pozisyona itecek herhangi bir provokasyonda bulunmadık” dedi. “Arapların ön kapısını Türklere açan Suriye’ydi” diyen Şaban, “Türkiye’ye bir füze kalkanı konulacak, NATO üyesi... Artık bilemiyorum, Türkiye hangi pastaya oynuyor? ” diye konuştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle