18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 11 EK M 2011 SALI 8 dayanışma açısından siyasal hedefine ulaştı. Ancak ülkede istikrarı sağlamada başarısız olundu.” Afganistan Cumhurbaşkanı Hamit Karzai ise “Ne hükümetin ne de KAAÖ’nün güvenliği sağlayabildiğini” itiraf etti. İngiliz Guardian BD’nin dünyada en uzun gazetesi “Afganistan savaşı, her süren savaş rekoru düzeyde yenilgiyle sonuçlandı. Vietnam’ı da geçerek Taliban’ın 2001’de görüşme Afganistan’da kırıldı. 11 Eylül önerisinin benimsenmemesi 2001’deki “İkiz Kuleler” olayının kaçırılan büyük fırsattır.” ardından 7 Ekim’de ABD Hava değerlendirmesini yaptı. Kuvvetleri’nin “Kalıcı Özgürlük İtalya ve Fransa aşamalı Harekâtı” adıyla Afganistan’a çekildi. KAAÖ de Afgan ordu ve başlattığı savaş, geçen cuma polisinin eğitimini tamamlayıp günü 10. yılını doldurdu. güvenliği bu güçlere devrederek İlk haftalarda ülkedeki Taliban 2014’te çekileceğini açıkladı. yönetimini deviren ABD’nin Türkiye ise iki kez “Uluslararası yanında, aralarında 10 Ekim 2001 Güvenlik Yardım Kuvveti TBMM kararı ile Türkiye’nin de Komutanlığı’nı (UGYKK)” katıldığı, çoğunluğunu Kuzey yüklendi ve Afganistan’da KAAÖ Atlantik Antlaşması Örgütü temsilciliğini eski Dışişleri Bakanı (KAAÖ) üyelerinin oluşturduğu 47 ve TBMM Başkanı Hikmet Çetin ülke yer alıyor. yaptı. Taliban ve El Kaide üyelerinin Şu anda başkent yöresindeki bazıları Pakistan ve komşu “Kâbil Bölge Komutanlığı’nı ülkelere sığındı. 10. (KBK)” sürdüren ve halkla yakın yıldönümünde gelinen nokta ilişkiler kuran TSK’nin, görev hakkında konuyla bağlantılı süresinin 1 Kasım 2012’ye kadar kişilerin görüşlerine yer verelim. bir yıl daha uzatıldığı açıklandı. 200910 yıllarında ABD Bu arada TSK’nin 12 bin Afgan asker SAVAŞIN MAL YET ve polisine eğitim Toplam Harcama : 557.1 milyar dolar verdiği bildirildi. Son on yılda en Türkiye’nin harcaması : 500 milyon dolar ciddi kuraklığın KAAÖ’nün asker sayısı : 130 bin yaşandığı Türk asker sayısı : 1.800 Afganistan’da “Dünya Gıda ÖLÜMLER Programı”na göre ülkede 2.6 milyon ABD askeri : 1.777 kişinin gıda Toplam KAAÖ : 2750 yardımına Türk : (?) gereksinimi var. Taliban : Yaklaşık 20 bin 2011’de sağlık hizmetlerinden Afgan güçleri : 5.681 nüfusun yüzde 9’u Sivil Afgan : 14.700 yerine, şimdi yüzde 80’i yararlanıyor. güçlerinin komutanı Stanley Türkiye Afganistan’da iki hastane McChrystal bir düşünce kurumu ve iki kliniği çalıştırıyor. Çeşitli olan “Dış İlişkiler Kurulu”nda okulların yapımına ve onarımına yaptığı konuşmada şunları katkıda bulundu. söyledi: İyi haberler arasında kız “ABD ordusu Afganistan’ı işgal çocuklarının okullara döndükleri, ettiğinde, ülke hakkında çok az müzik dinlemek, top oynamak bilgisi vardı. Korkunç derecede gibi yasakların kalktığı gözleniyor. basit bir anlayış sergiledik. Hâlâ Bilindiği gibi ilk kez serbest da bu ülkeyi bilmiyoruz. seçim de yapıldı. Afganistan’da Koalisyon güçleri amacın ancak kadınsız barışın sağlanamayacağı yüzde 50’sine ulaştı. Geride kalan da öne sürülüyor. ise en zor bölümüdür. Sıradan bir Pakistan’da ABD helikopter Afganın bile inanacağı ve saldırısında saklandığı villada 2 Taliban’a karşı duracak meşru bir Mayıs’ta El Kaide’nin kurucusu hükümet kurulmalıdır.” Usame bin Ladin, sonrasında da Afganistan’daki eski İngiliz geçen ay Taliban ile görüşmeleri Büyükelçisi Sherard Covpersürdürmekle görevli kurul Coles “Bu savaşı kazandığımızı başkanı Burhaneddin Rabbani düşünmek bile hayal olur. Bu öldürüldüler. isyan bir kanserse bizlerin Taliban’ın gerek içinden ve müdahalesi ancak anesteziye gerek komşularından roketatarlı benziyor. 10 yıl sonraki stratejimiz saldırılarının yanı sıra KAAÖ de ölümcül derecede yanlış!” hedeflerine yönelik intihar diyor. kamyonları ile bombalama Eski Alman Genelkurmay olaylarının ardının kesilmeden Başkanı General Harald Kujat’ın sürdüğü bildiriliyor. yargısı şöyle: “Harekât ABD ile DIŞ HABERLER Kıpti gösterisi askeri yönetim karşıtı protestoya dönüştü... Olaylarda 23 kişi öldü ABD’nin En Uzun Savaşı A İç savaş korkusu Dış Haberler Servisi Mısır’ın başkenti Kahire’de Kıpti Hıristiyanların bir kiliseye saldırı düzenlemesine yönelik önceki günkü protestosu askeri yönetim karşıtı geniş katılımlı gösteriye dönüşürken güvenlik güçlerinin müdahale ettiği olaylarda en az 23 kişi yaşamını yitirdi, yaklaşık 300 kişi yaralandı. Kimi yorumda gösterilerde provokatörlerin sahneye çıktığına vurgu yapılırken gerekli önlemlerin alınmaması halinde ülkede din ve mezhep çatışmalarının yaşanabileceği uyarıları yapılıyor. Tunus sonrasında Arap Baharı’nın ikinci domino etkisinin yaşandığı Mısır, geçen şubat ayında halk isyanları sonucunda Mübarek rejiminin sona ermesinin ardından en kanlı çatışmalara sahne oldu. Ülkenin güneyinde geçen ay gerçekleşen bir kiliseye yönelik saldırıyı protesto eden Kıpti kalabalık önceki akşam Hüsnü Mübarek rejimine isyanın sembolü Tahrir Meydanı’na yakın bir bölgeden bazı bakanlıkların ve devlet televizyonunun bulunduğu alana doğru yürüyüşe geçmek istedi. dı. Önceki gece Kahire’de geçici sokağa çıkma yasağı ilan edilirken en az 40 kişi gözaltına alındı. Olaylarda ölen ve yaralanan Kıptilerin kaldırıldığı hastaneye bazı grupların saldırdığı ve bölgede Hıristiyan ve Müslümanlar arasında çatışmalar çıktığı gelen bilgiler arasında. Bağımsız El Masry El Yovm gazetesi “Baltacı” tabir edilen suç gruplarının çatışmasının, ülkenin ikinci büyük kenti İskenderiye’ye sıçradığını, Kahire’deki olayları protesto eden Hıristiyanlara bu grupların saldırdığını duyurdu. Başbakan İsam Şeref, çatışmaların HıristiyanMüslüman çatışması olmadığını, ülkeyi parçalamaya yönelik bir plan olduğunu söyledi. Halkı birlik olmaya çağıran Şeref, ibadet yerlerinin korunması için her ne gerekiyorsa yapacaklarını kaydetti. Şeref, Facebook’taki Başbakanlık sayfasından ise geleceği korumak isteyen Mısırlıların, din ve mezhep çatışmasından uzak durmaları gerektiğini vurgulayarak “Bu ateş herkesi yakar” ifadesini kullandı. Mısır kabinesi de dün konuyu görüşmek üzere acil toplandı. El Ezher Şeyhi Ahmet el Tayyib ve Mısır Kıpti Patriği Baba 3. Şenuda telefonda görüştü. Nüfusun yaklaşık yüzde 10’unu oluşturan Kıptiler, askeri konseyi, son dönemde kendilerini hedef alan saldırılar karşısında fazla hoşgörülü davranmakla suçluyordu. Hıristiyan toplum, radikal İslamcıların giderek artan güç gösterilerinden kaygılı olduklarını sık sık dile getiriyor. Geçen Mayıs’ta Kıpti kilisesine düzenlenen saldırıda 12 kişi ölmüştü. ve ülkede artan Hıristiyan karşıtlığını protesto için başkent Kahire’de sokaklara dökülen Kıptilerin gösterisi ve sonrasında yaşananlar Arap Baharı’nın en önemli durağı Mısır’ın nasıl ince bir çizgide Askere tepki olduğunu gözler önüne serdi. Başbakan Şeref, El Cezire’nin haberinde, kimi çatışmaların ülkeyi parçalamaya yönelik bir plan kaynakça 4 bine yakın eylemci arasında toplumun her kesiolduğunu söyledi. minden insanların olduğuna vurgu yapılırken muhabirin şu görüşlerine yer verildi: “Sokaklarda Kıptiler, Müslümanlar, diğer Hıristiyanlar, laikler ve diğer siyasi gruplardan insanlar vardı, hatta Selefiler bile oradaydı.” Katılımcılar ayrıca askeri yönetimin bir an önce iktidarı bırakması ve ülkede demokrasiye geçilmesi çağrısı yaptı. AFP’nin haberinde protestoculardan biri amaçlarının Kıpti karşıtı yorumlara yer veren devlet televizyonu önünde barışçıl oturma eylemi yapmak olduğunu söyledi. Görgü tanıkları devlet televizyonu yakınlarında güvenlik güçlerinin kalabalığa müdahale ettiği ve ateş açtığını belirtirken bazı protestocuların da askerlerden ele geçirdikleri silahlarla karşılık verdiği savunuldu. Askeri polisin çatışmaları yayımla Ülkenin güneyindeki bir kiliseye yönelik saldırıyı (AFP/EPA) yan iki TV kanalına baskın yaptığı bildirildi. Olaylarda çoğu sivil en az 23 kişi öldü. AFP’ye konuşan bir görgü tanığı tankların eylemcileri hedef aldığını, 5 kişinin ezilerek yaşamını yitirdiğini belirtti. Yetkililer 3 askerin olaylarda öldüğünü, 86’sının yaralandığını açıkla ‘Baltacıların işi’ Sarkozy’nin kuyruğu! uçmadan hemen önce Sarkozy bu petrol ülkesinde boy gösterdiğinde, Le Figaro gazetesi “Sarkozy, ‘Arap Baharı’ önderliğini kökenli Cumhurbaşkanı Nicolas Erdoğan’a kaptırmak istemiyor” Paul Stéphane Sarközy de gibilerden bir yorum yapmıştı. NagyBocsa’nın gelecek yıl Türkiye’nin AB’ye tam yenilenecek seçimde kuyruğunu üyeliğine “Avrupa kültürüne ait kıstığı anlaşılıyor. olmaması” gerekçesiyle karşı Sağcı Sarkozy, geçen hafta çıkan Sarkozy, Ankara’ya komşu Ermenistan’a gitmeden “ayrıcalıklı ortaklık” tasarısının önce verdiği bir demeçte 1915 mimarı. Bu siyasası ile olaylarından söz ederken Türkiye’nin üyeliğine karşı olan “Soykırımı tanıyan ilk ülke olma Fransızların oylarını almayı gururunu taşıyorum. Herkes bu hedefliyor. trajediyi soykırım olarak tanımlama Buna karşılık Erivan’da “Burası cesaretine sahip olmalı” dedi. bir Avrupa ülkesidir. Ermenistan Erivan’a uçarken Fransız basınına, Ermenistan’da Türkiye’ye AB’ye girmelidir.” demekle, “soykırım” “Pimi sökülmüş öğesini bir el bombası vurgulamakla atacağım” diye ülkesindeki 500 konuştu. bin Ermeninin Ermenistan oylarını çekmeyi Devlet Başkanı düşünüyor. Serj Sarkisyan Ancak, ile ortak basın Fransa’daki toplantısında Cezayirliler de Türkiye’ye bir 17 Ekim “ültimatom 1961’de (süreli uyarı)” öldürülen verdi: Sarkozy Erivan’da soydaşları için “Türkiye gibi özür büyük bir dilenmesini, tazminat ödenmesini devlet, tarihin karanlık sayfalarını isteyerek Sarkozy’ye güç anlar kabullenmelidir. Türkiye bu savları yaşatıyorlar. kabulleninceye değin Fransa’da Sosyalist adaylardan hangisi yeni girişimler ile daha da ileri seçilirse seçilsin, ülkede gideceğim. Ermeni soykırımını tatsızlaşan ekonomik durum inkâr edenlere 1 yıl hapis, 45 bin Avro para cezasını öngören yasa nedeniyle kamuoyu tasarısını destekliyorum. Soykırımı araştırmalarında halk desteği tanıması için Türkiye’ye yıl sonuna yüzde 20’ye kadar gerileyen kadar süre tanıyorum.” Sarkozy’yi alaşağı edeceği Aynı günlerde İçişleri Bakanı bildiriliyor. Claude Gueant, Ankara’da ev Sosyalist Parti içindeki adaylık sahibi Bakan İdris Naim Şahin ile yarışında ise yüzde 50’yi “iç güvenlik, terör (PKK dahil) geçemeyen iki adaydan 2. tura konusunda işbirliği” anlaşmasını kalan sosyalist Francois imzalıyordu. Hollande’nin de oy kaygısı ile Anımsanacağı üzere Başbakan “soykırım inkâr yasasını” Recep Tayyip Erdoğan Libya’ya desteklediği açıklandı. Suriye’de her gün ölüm var Humus başta olmak üzere ülkenin çeşitli kentlerinde meydana gelen olaylarda çok sayıda kişi hayatını kaybederken, Esad’ın basın danışmanı, Türkiye’yi “Suriye’deki şiddeti kışkırtmaması” konusunda uyardı. Dış Haberler Servisi Suriye’de dün meydana gelen şiddet olaylarında, aralarında 14 sivilin de bulunduğu 30’dan fazla kişi öldü. 17 askerin de hayatını kaybettiği olaylarda ölen sivillerden yedisinin Humus’ta, diğerlerinin de ülkenin başka kentlerinde meydana gelen çatışmalarda öldükleri bildirildi. İngiltere’de faaliyet gösteren Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nden konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada, Suriye güçlerinin Humus ve Kamışlı’daki operasyonlara halen devam ettiği kaydedildi. Ülkedeki rejim karşıtı gösterileri düzenleyen Yerel Koordinasyon Komitesi’nden bir gözlemcinin iddiasına göre söz konusu 17 asker, isyancılara ateş emrini yerine getirmedikleri için rejim tarafından öldürdüler. Humus kentinin bir savaş meydanına döndüğünü belirten aynı gözlemci, çok sayıda konutun yıkıldığı kentte gün boyu silah sesleri duyulduğunu belirtti. Gözlemcinin diğer bir iddiası da güvenlik güçleri ile rejim yanlılarının yaralıların hastanelere taşınmasına engel oldukları yönünde. Hu POLONYA’DA SEÇ MLER Macar baba, Selanikli Yahudi anneden Paris’te 1955’te doğan Fransa’nın ilk göçmen Papa’nın evinde devrim DEN Z BERKTAY Meşal Tammo’nun cenazesi rejimi protestoya dönüştü. (Fotoğraf: REUTERS) mus kenti önceki gün Kürt lider Meşal Tammo’nun öldürülmesini protesto amacıyla düzenlenen geniş çaplı rejim karşıtı gösteriye sahne olmuştu. Temmuz ayında rejim karşıtlarının saflarına geçen Albay Rifat el Essad, Şam rejiminin devrilmesi için muhalif gruplara askeri yardım yapılması çağrısında bulundu. Türkiye’ye mesajlar Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim dün Latin Amerika İçin Arap Baharı’nın yurdunda şiddet olan Tunus’ta radikal dinci olduğu belirtilen ve peçeli kız öğrencilerin üniversiteye kaydının yapılmaması ile özel bir televizyon kanalında Persepolis filminin yayımlanmasını protesto eden gruplar dünyasını Tüm slamdoğumArap sarsan Baharı’nın yeri polisle çatıştı. Önceki gün başlayan ve olaylar sırasında yüzlerce kişiden oluşan kalabalık, başkentteki Celeb el Ahmar semtinde polisi taşa tuttu. Polis tekbir getirerek taş, bıçak ve sopa taşıyan grubu dağıtmak için gözyaşartıcı gaz kullandı. (AFP) Bolivarcı İttifak’a (ALBA) üye ülkeler dışişleri bakanlarıyla birlikte düzenlediği ortak basın toplantısında, bir suikast sonucu öldürülen Kürt muhalif Meşal Tammo ve Türkiye’den yapılan açıklamalarla ilgili kendisine yöneltilen bir soru üzerine Tammo’nun dış müdahaleyi reddettiği için silahlı gruplar tarafından öldürüldüğünü ileri sürdü. Muallim,Türkiye’yi kastederek “Suriye’nin eli bağlı değil, bize gül uzatana biz de gülle karşılık veririz” dedi. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın basın danışmanı Butenya Şaban, Türkiye’yi Suriye’deki şiddeti kışkırtmaması konusunda uyardı. Esad rejimine destek almak amacıyla Güney Asya turuna çıkan Şaban, Kuala Lumpur’da yaptığı basın toplantısında, “biz Türkiye ile çok sıkı bir ilişki içindeydik, bu nedenle, Türkiye’den, ülkemizdeki şiddeti kışkırtması yerine, çoğulculuk ve demokrasi gösterilerini desteklemesini beklerdik” dedi. KİEV Polonya’da önceki gün yapılan parlamento seçimlerini, Başbakan Donald Tusk’ın liberal çizgideki “Yurttaş Platformu” adlı partisi kazandı. Böylelikle Tusk, Polonya’da serbest seçimlerin düzenlendiği 1989 yılından bu yana, üst üste iki seçim kazanan ilk siyasetçi olarak tarihe geçti. Rusya ve Almanya ile ilişkilerin daha da derinleştirilmesini savunan Tusk’ın partisi seçimlerde yüzde 39.1 oranında oy alırken, antikomünist, Rusya ve Almanya karşıtı tutumuyla tanınan eski Başbakan Jaroslaw Kaczinsky’nin Adalet ve Hukuk Partisi, yüzde 29.8 oyla ikinci oldu. Polonya seçimleri aynı zamanda, Polonya’da ilk transseksüel milletvekilinin parlamentoya girmesiyle de tarihi bir öneme sahip. Erkek olarak dünyaya gelen, fakat daha sonra cinsiyetini değiştiren Anna Grodzka, Polonya’nın en muhafazakâr bölgelerinden biri olan ve önceki Papa II. Jean Paul’ün memleketi olan Krakow ilinde 19 bin oy alarak, parlamentoya girmeye hak kazandı. Grodzka, en muhafazakâr illerden birinden kendisi gibi birinin seçilmesinin, “Polonya’daki değişimi simgelediğini” söyledi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle