24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 EK M 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA HABERLER 5 Van Kadın Derneği üyesi Gül Kıran’a kulak verelim: “18 yaşının altındaki kız çocukları istemedikleri kişilerle zorla evlendirilmektedir. Sekiz ay içinde derneğimize 378 kadın, 4 eşcinsel başvuruda bulunmuştur. 378 kadından 224’ü Afganistan, İran, Suriye’den gelen mülteci ve sığınmacılar olup, 154’ü Türk uyrukludur. Aile içinde cinsel sömürü olan ensest, kentimizin saklı tutulan sorunlarından birisidir. Verilerimize göre şiddet gören 5 kadından biri enseste uğramıştır.” Tüm ülke genelinde kadına yönelik şiddet artıyor... Lise mezunu kadınların yüzde 25’i, üniversite mezunu kadınların yüzde 17’si erkekler tarafından şiddete uğruyor. Bu sayı Batı Marmara’da yüzde 25, Orta Anadolu’da yüzde 49, Güneydoğu’da yüzde 47.7, Kuzeydoğu Anadolu’da yüzde 53, Doğu Karadeniz’de yüzde 38’e ulaşıyor. Türkiye’de erkek tarafından şiddete uğrayan kadınların yüzde 92’si hiçbir yere başvurmuyor, ailesinden ve çevresinden saklıyor. İşin acı ama gerçek yönü de bu! Mardin’de 12 yaşında bir kız çocuğu 22 erkeğin tecavüzüne uğramıştı, bilmem anımsadınız mı? 12 yaşındaki N.Ç. koruma altına alındı ve 22 kişi önce tutuklanıp ardından tutuksuz yargılanmalarına başlandı. Sonuç ne oldu? Yargının kararı: “N.Ç. kendi isteğiyle erkeklerle para karşılığında ilişkiye girmiştir!” Yerel yargının bu kararını Yargıtay onadı... Suçlu sanki 12 yaşında N.Ç’ydi... Siirt’te ilköğretim okulu öğrencisi 4 kız çocuğuna iki yıl tecavüz ediliyor, çiklet, çikolata, bisküvi karşılığı. Davanın önemli sanıklarından Fahrettin Kuzu ortalıkta yok, çünkü yakalanamadı henüz... Emekli maaşını bankadan çekiyor ama nedense polis onu bir türlü bulup yargıya teslim etmiyor. Eee, burası Türkiye, olur böyle şeyler... Benim ülkemde “parasız eğitim” istedikleri için 19 ay hapis yatıp salıverilen gençler olduğuna göre... Tecavüzcüler elini kolunu sallayarak dolaşırlar... Avrupa Komisyonu İlerleme Raporu’nda Türkiye’nin karnesi kırık dolu ‘Basın özgürlüğü kısıtlı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avrupa Komisyonu’nun yarın açıklayacağı İlerleme Raporu’nda Türkiye özellikle basın özgürlüğü, dış politika ve kadına şiddet konularında ağır bir dille eleştiriliyor. Raporda, RTÜK’ün dizilere ilişkin yaptığı uyarı, İmamın Ordusu kitabının toplatılması ve AIDS’e ilişkin olarak Türkiye’de farkındalığın az olması konuları da yer aldı. Komisyonun hazırladığı ve AB sürecinde Türkiye’nin resmini ortaya koyan 112 sayfalık 2011 İlerleme Raporu’nda şu başlıklar yer aldı: Basın özgürlüğü: İfade özgürlüğünün kısıtlanması, ilgili dava sayısının artması ciddi kaygıya neden oluyor. Basın özgürlüğü pratikte kısıtlanmış durumda. Gazetecilerin tutuklanması, yayımlanmamış kitabın Ergenekon davasıyla bağlantısının kurulması bu kaygıyı en üst düzeye taşıyor. Ayrıca bazı internet siteleri için de hâlâ uygulamada yasak var. TİB 2009’dan bu yana yasaklı internet siteleriyle ilgili istatis HAMMARBERG ANKARA’DA TEMASLARDA BULUNACAK ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avrupa Konseyi İnsan Hakları Temsilcisi Thomas Hammarberg, temaslarda bulunmak üzere Ankara’ya geldi. Hammarberg, son olarak temmuz ayında Türkiye’de basın özgürlüğü tikleri yayımlamadı. Ayrıca internete filtre uygulaması da getirildi. YouTube yasaklarıyla ilgili davalar sürüyor. Ergenekon: Soruşturmanın yürütülme biçimine, adli süreçlere ve savunma hakkını tehlikeye atan kriminal uygulamalara ilişkin endişeler devam ediyor. Soruşturmanın gizliliğini ihlal ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlamalarıyla gazetecilere açılan davalardan endişe duyuluyor. Makul sürede adil yargılama koşulları eksik. “Ergenekon” ve “Balyoz” davaları kapsamındaki aşırı tutukluluk süreleri kaygı verici. Tüm zanlılar için “gerçek yargı güvencesi” olmalı. RTÜK sıkıntısı: Yayın ilkeleri konusundaki yasayla yapılan düzenlemeler sadece kıskonusunda kaleme aldığı raporda, “ifade özgürlüğü ve medya özgürlüğü ile ilgili durumun hâlâ kaygı verici olduğunu” belirtmişti. Hammarberg, raporunda “acil tedbir alınması” çağrısında bulunmuştu. Dış politika: Dış politikada İran, Suriye ve Libya konusunda özellikle de yaptırımlar konusunda AB ile aynı safta bulunmadı. Konvansiyonel silahların kontrolüyle ilgili Wassenaar Düzenlemesi’nde de aynı safta yer almadı. Kürt sorunu: Yetkililerinin kararlılık ifadelerine karşın, “demokratik açılım”da sınırlı ilerleme sağlandı. Kürt meselesinin çözümüne yönelik çabaların ısrarla sürdürülmesi gerekiyor. AB’nin “terörist örgütler” listesinde de olan PKK’nin saldırıları yoğunlaştı. stifalar: Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının istifasının ardından yenilerinin beklenmeden atanması hükümetin askeriye üzerindeki denetiminin bir göstergesi. An mi iyileştirme sağlamış durumda. Yayın ilkelerine uyulmaması halinde verilecek potansiyel cezalar arttırılmış. TV dizilerinde tarihi karakterlere saygı, homoseksüellikle ilgili sahnelerin dizi ve filmlerde yer almasıyla ilgili olarak kanallara uyarıda bulunuldu. Kadına şiddet: Namus cinayetleri, erken ve zorla evlenme, kadına yönelik şiddet Türkiye’nin en büyük sorunları olmaya devam ediyor. Kadın cinayetlerinde ve kadına yönelik şiddette ciddi bir artış var. TCK 301: Türk Ceza Kanunu’nun 220, 301, 314 ve 318’inci maddeleri ve Terörle Mücadele Kanunu’nun 7’nci maddesi gibi birçok düzenleme ifade özgürlüğünü sınırlamaya devam ediyor. cak terfiler hâlâ Genelkurmay Başkanı’nca yapılmaya devam ediyor, sivil kontrol zayıf. Rum taşınmazları: Rumların KKTC’deki taşınmazlarıyla ilgili davaları sürüyor. Taşınmaz Mal Komisyonu’na 1000 başvuru yapıldı. 200’ü sonuçlandı. 65 milyon Avro tazminat ödendi. Türkiye, adada yürütülen müzakereleri aktif bir şekilde destekliyor. Ancak Ek Protokol’ü hâlâ uygulamıyor. Serbest ticaretin önündeki engelleri kaldırmadı. Ruhban Okulu: Ruhban Okulu hâlâ kapalı. Ermeni Patriği’nin bir üniversiteye Ermeni dili bölümünün açılması önerisi sonuca ulaşmadı. Türkiye’ye rapor sadece 3 alanda geçer not verildi. 12 Eylül referandumuyla kabul edilen anayasa değişikliği “doğru yönde atılmış bir adım” olarak değerlendirildi. Türkiye’nin Arap Baharı çerçevesinde Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da izlediği yapıcı politikadan övgüyle söz edildi. Türk ekonomisinin son yıllardaki performansı da olumlu bulundu. Toplum Ayağa Kalk... Kadınlara yönelik şiddet, taciz... Öldürme, intihar olayları! Her sabah uyandığımda gazetelerin birinci sayfalarında yeni bir olayla karşılaşıyorum. Manisa’da yaşanan cinayet, Mardin’de, Van’da, Siirt’te 1213 yaşındaki kız çocuklarına toplu tecavüz. Türkiye’de kadınlar erkekler tarafından şiddete uğrarken, devlet yeterli önlemi almıyor. Yasalar var olsa da bunların uygulaması ne yazık ki yok. Neden ve niçin? Türkiye’de kadına yönelik algı, kadını hor görme yani küçümseme, onu mal gibi satın alma içgüdüsü, toplumu giderek kuşatıyor bu çağda. Toplumun kadına karşı bakış açısını nasıl değiştireceğiz? Bu toplumsal sorunu nasıl değiştirip şiddetin önüne geçeceğiz? Yapılan araştırmalarda 1519 yaşlarındaki kadınların yüzde 42’si kocaları ya da birlikte oldukları kişiler tarafından fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalıyor. Bambaşka bir düzenin yasası gibi; o gülümseyen gözler, tutku, aşk kelimelerinin arasında kapanıyor... Onlar değişen hayatın, açan çiçeğin, gecenin serinliğinde gökyüzünde gezinen yıldızların ne olduğunu bilmeden yaşıyorlar. Tutkuları donuk, aşkları kayıp! Her an ölümle yüz yüze geliyorlar... Bilmiyorlar bizim kadınlarımızın çoğunluğu nemli akşamları... Eski kuleler arasından süzülen ışıkları... Aydınlanma devriminin onlara tanıdığı hak ve özgürlükleri... Van Kadın Derneği, 2011 yılının ilk sekiz ayında 22 kadının intihar ederek ölümü seçtiğini, “ensest” olaylarının yörede yaygın olduğunu açıklarken içim acıyor. İntihar ederek ölüme giden kadınlardan 10’unun 18 yaşının altında olduğunu öğrenince tüylerim diken diken oluyor. Peki ötekiler kaç yaşında? 5’i 19, diğerleri 19’un üstünde. Van’da bu süreçte 4 kadın öldürülmüş. CHP’DEN YASA ÖNER S ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART ‘A HM faturası işkenceciye geri dönsün’ ANKARA (ANKA) CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, işkence ya da zalimane, gayri insani veya haysiyet kırıcı muamele suçları nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce verilen kararlar sonucunda devletçe ödenen tazminatların bu eylemlerden sorumlu personele rücu (geri dönme) edilmesi için yasa teklifi verdi. CHP’li Özgündüz, TBMM Başkanlığı’na, Devlet Memurları Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’ni verdi. Teklif, işkence ve kötü muameleye “sıfır tolerans” mantığında; AİHM kararları ile birlikte iç hukuku kapsayan biçimde rücunun yönetimin takdirine bırakılmadan zorunlu olmasını öngörüyor. Teklifin gerekçesinde, uluslararası insan hakları hukuku ve insancıl hukukun işkenceyi her koşulda yasaklamış olmasına karşın, dünya ülkelerinin yarısından fazlasında kötü muamele ve işkence yapılmakta olduğuna dikkat çekildi. Özgündüz, Türkiye’de işkence ve kötü muamele eylemlerinin son bulmadığına işaret ederek, “AİHM nezdinde de ülkemiz aleyhinde bu tür suçlamalarla çok sayıda dava açılmış ve ülkemiz sık sık tazminat ödemek zorunda bırakılmıştır” dedi. Üç yıl önce gözaltında tutulduğu karakol daha sonra cezaevinde görevliler tarafından dövülerek öldürülen Engin Çeber’i anımsatan Özgündüz, “Bundan üç yıl önce, işkence ve kötü muamele sonucunda Engin Çeber yaşamını kaybetmişti. Çeber, 28 Eylül 2008 tarihinde İstanbul’da yapılan bir basın açıklamasına katıldığı için gözaltına alınmış, sonrasında gördüğü işkenceler doktor raporlarıyla belgelendirilmiştir. Bir daha yeni Çeber olaylarının yaşanmaması için CHP olarak hazırladığımız, bu insan haklarını koruyan teklife, tüm siyasi partilerin destek vereceğine inanıyoruz” diye konuştu. ‘Fener’de kuryelik sorgusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Almanya’daki Deniz Feneri e.V. Derneği’nin Türkiye bağlantılarının araştırıldığı soruşturmada, derneğin son genel başkanı olan Mehmet Gürhan’ın kayınbiraderi Hakkı Sadal’ın oğlu Kadir Sadal, Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman’ın sekreteri Ümit Gül ile 3’ü Kanal 7 çalışanı olmak üzere 5 kişinin ifadesine başvuruldu Soruşturmayı yürüten savcılar Veli Dalgalı ve Hakan Pektaş, dün, Kadir Sadal, Ümit Gül, Temel Uzunay, Hasan Kaygısız ve Metin Elitok’u sorguladı. Sadal bir süre önce gözaltına alınmış ve adli kontrol kararıyla serbest bırakılmıştı. Sadal’ın, Almanya’da toplanan paraların Türkiye’ye getirilmesinde etkin rol oynadığı iddia edilmişti. Kanal 7 çalışanı Metin Elitok’un ise dolandırıcılık suçuyla ilgili değerlendirilen paraları bankalara yatıran kişi olduğu iddia edildi. Metin Elitok’un adının, Almanya’daki derneğin yaptığı para transferleriyle ilgili devreye sokulan BDDK müfettişlerinin hazırladıkları raporda da sık sık geçtiği belirtildi. musakart yahoo.com AP heyeti eleştirdi Avrupa Parlamentosu Liberal Grup Başkanı Guy Verhofstadt başkanlığındaki heyet, Ankara temaslarında, Türkiye’ye “AB ile ilişkiler bloke oldu” eleştirisini yöneltti. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in yanı sıra siyasi parti gruplarını ziyareti kapsamında BDP grubunu da ziyaret eden heyet, TürkiyeAB ilişkilerinin “yeniden canlandırılması” ve müzakerelerin hızlandırılması için siyasi parti gruplarının nabzını tuttu. Heyet, AB ilişkilerinde müzakerelerin “donma aşamasına” geldiğine işaret ederek siyasi partilere sürecin yeniden hızlandırılması için önerilerini sordu. (Fotoğraf: RIZA ÖZELAA) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle