18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 OCAK 2011 SALI 6 HABERLER ‘Hemen yargılasınlar’ Mali polisin baskınını sert dille eleştiren Maltepe Belediye Başkanı Zengin, ‘AKP’liler hakkında çok sayıda yolsuzluk iddiası varken CHP’lilerin üzerine gidilmesi garip’ dedi Erbakan hastaneye yattı LEYLA TAVŞANOĞLU BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Bir Şeyi Yanlışsa Tümü Çöptür Balyoz belgeleri nasıl da gündeme bomba gibi düşürülmüştü! Gazetelerin ve TV’lerin manşetlerinden inmedi iddialar günler boyu! İşte Fatih Camii’nin bombalanmasından tutun, sonuçta iktidara el koyacak darbe hazırlıklarına kadar! Ancak belgeler tek tek incelendiğinde görüldü ki 20022003 yıllarında hazırlandığı ileri sürülen darbe planlarını içeren CD’ler, daha sonraki yıllara ilişkin bilgiler içeriyor! Çok saygın bir uluslararası sosyal bilimci/iktisatçı olan Dani Rodrik darbe hazırlamakla suçlanan emekli Org. Çetin Doğan‘ın damadıdır. Rodrik ve eşi Pınar Doğan, iş edindiler ve belgelerdeki sahtekârlıkları bir bir ortaya çıkarmaya başladılar, bulgularını da internet sitesinde yayımlıyorlar. Bu yetmedi, bir de kitap (Balyoz) yazdılar. Kitabı henüz okumadım... Ama belgeler içindeki çelişkiler, sahtekârlıklar çoktan açıklandı. 2002/2003 yılına ait CD’lerin içinde, o tarihte yok olan ve 2006, 2008 ve 2009 yıllarında kurulmuş bulunan şirketlerin isimleri bulunuyordu! Rodrik’ler, 2003 yılında yapılan normal askeri plan seminerinin bir darbe çalışması olduğunu göstermek için, sahte belgeler hazırlandığını, bu sahtekârlığın da 11 No’lu CD içinde olduğunu gösterdiler. Normal askeri plan tatbikatında olmayan ve darbe hazırlığı iddiasına temel oluşturan Balyoz, Suga, Çarşaf ve Oraj kod adlı planların hepsi de bu 11 No’lu CD içinde bulunuyor! Peki 2003’te hazırlanan CD’de, darbe hazırlıkları içinde isimleri geçen, 2009 yılında kurulmuş şirketlerin işi ne? Belli ki “darbe CD’si” sonradan hazırlanarak normal plan tatbikatının içine konmuş, tatbikatın bir parçasıymış gibi gösterilmiş. Burada bilimsel bakış şudur: Eğer ortaya attığınız savda bir tane önemli ve izah edilemez tutarsızlık varsa, o sav temelden yanlış ve geçersizdir! Bunu, bilimsel düşüncede örnek olarak gösterilen, yine burada daha önce yazdığım “siyah kuğu” örneğinde açıklayabiliriz: Teori: Bütün kuğular beyazdır... Çünkü o güne kadar dünya üzerinde bilinen bütün kuğular gerçekten beyaz renkliydi! Bu teoriyi çöpe atmak için ise dünya üzerinde tek bir siyah kuğunun varolması yeterliydi! Aranan siyah kuğu Avustralya’nın keşfiyle bulundu, çünkü o kıtada siyah kuğular vardı! Şimdi dünyanın çeşitli yerlerinde siyah kuğular görebilirsiniz... Örneğin uzay fizikçileri Einstein’ın görelilik kuramını yanlışlamak için arada sırada yeni deneyler yapar... Bugüne kadar bütün deneyler, bu kuramın doğruluğunu gösterdi. Ama bir deney, kuramı yanlışlar ve bütün fizikçiler bu deneyin doğruluğu üzerinde fikir birliğine varırsa, Einstein’ın kuramı çöp olacaktır! Bu nedenle, 2003 yılı Balyoz/darbe CD’si içindeki bırakınız beş on yanlışı, tek bir önemli yanlış varsa bile, CD bir çöptür! Çünkü, CD içinde her şey tutarlı gibidir, senaryo tıkır tıkır işlemektedir. Yani CD diyor ki, bütün kuğular beyazdır, yani darbe hazırlığının kanıtları birbiriyle tutarlıdır... Ama Rodrik’ler gösterdi ki, CD içinde bir değil hem de çok sayıda “siyah kuğu” vardır! Dolayısıyla CD ve darbe hazırlık planları vs. sadece birer çöptür ve darbe teorisi çökmüştür! Balyoz CD’lerini çarşaf çarşaf yayımlayan ve CD’leri savcılığa teslim eden Taraf gazetesinin o çok mümtaz bazı yazarları, şimdi ufaktan ufağa “Evet ciddi bazı iddialar var, bu iddiaları savcılık açıklamalıdır” demeye başladılar! Kullanılan Taraf ve yazarları, eğer hâlâ oralarda varsalar, ileride “nasıl aldatıldık” hikâyeleri yazarlar! Romancısı roman, senaristi de senaryo çıkartır! Haa, bir de şu var: Bu belgelerin sahibi cemaatçi “gazeteci”ye, Gazeteciler Cemiyeti yılın gazetecisi ödülü vermişti! Eline tutuşturulanları yayımlamak nasıl bir beceri idiyse! Üstelik, belgeleri hiç araştırmadan, doğruluklarını soruşturmadan, içindeki tutarsızlıkları görmeden... Bu yayının tam bir yüz karalık örneği olduğunun mahkemece de belgelenmesine azzzz kaldı! orhanbursali.blogspot.com [email protected] ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SP Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın, sol ayağında daha önce var olan damar iltihabı enfeksiyonu nedeniyle gece saatlerinde Güven Hastanesi’ne kaldırıldığı ve 24 saat süreyle hastanede kalacağı belirtildi. Erbakan’ı SP ve SP’den ayrılan Has Parti yöneticileri ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini iletti. Melih Gökçek’e bir dava daha ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tüketici Hakları Derneği, Melih Gökçek’in yönettiği Ankara Anakent Belediyesi’nin ulaşıma yaptığı yüzde 10’luk zammın yürütmesinin durdurulması ve iptal edilmesi istemiyle dava açtı. Yenimahalle’de eylem yapan CHP Gençlik Kolları üyesi 7 kişi de zammı protesto etti. Gözaltına alınan CHP’liler Kabahatler Kanunu uyarınca işlem yapıldıktan sonra serbest bırakıldı. Maltepe Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Zengin, belediye senfoni orkestrası ihalesinde usulsüzlük olduğu iddiasıyla mali polisin belediyeye yaptığı baskını çok sert eleştiriyor. “Hemen yargılasınlar” sözleriyle tepkisini ortaya koyuyor. AKP’li belediyeler hakkında bunca yolsuzluk iddiası varken CHP’li belediyelerin üzerine gidilmesini garip bulduğunu dile getiriyor. Son olarak da CHP içinde kimi çevrelerin parti için değil kendileri için politika yaptıklarını vurguluyor. “İşte bu anlayış bize seçim kaybettiriyor” diyor. Belediye başkanlığınız döneminde neler yaşıyorsunuz? MUSTAFA ZENGİN Ben yaşadıklarımı Temel fıkrasına benzetiyorum. Bir havuz var. İçi piranha balıklarıyla dolu. Artık piranhaların kim olduklarını nasıl değerlendirirseniz değerlendirin. Orası yoruma açıktır. Ama biz gerçekten bu piranha dolu havuza bilerek atladık. Ama biz yürekten atladık. Kimse bizi arkamızdan itmedi. Nâzım Hikmet şiirinde ne demiş? “Sen yanmasan, ben yanmasam, nasıl çıkarız karanlıklardan aydınlıklara?” İnsanlarımızın aydınlıklara ulaşması için kendimiz nerede olmak istediğimizi biliyoruz. Burada bir nefer olarak o havuza atladık. Birimiz yanacağız. Yanmak için de buraya gireceğiz. Yanıyorsunuz da galiba... Tabii. Yanıyoruz, daha da yakacaklar. Ama biz yolumuza devam edeceğiz. Çünkü doğru bildiğimiz işleri yapıyoruz. Leyla Tavşanoğlu’nun sorularını yanıtlayan Zengin, yaşadıklarını Temel fıkrasına benzettiğini söyledi. Maltepe’ye konservatuvar Senfoni orkestrası yasadışı örgüt iddiası Senfoni orkestrası baskını İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a gönderilen garip bir ihbar mektubundan sonra olmadı mı? Evet. Mektubun altında adı, imzası var ama kimliği yok. Kendisine eski belediye meclisi üyesi Ramazan Hazdal diyen bir kişi. Ama böyle bir meclis üyesi yok. Bu dilekçe kendisini ve onun arkasında temsil ettiği düşünceyi ortaya koyuyor. Senfoni orkestrası kurarak yasadışı örgüt oluşturduğumuzu iddia ediyor. Yani bundan amaç Maltepe Belediyesi’ni Ergenekon’a mı eklemlemek? Evet. Mehmet Bingöl dostum, haziranda Ankara’dan naklen atadığım memur başkan yardımcım. Buraya geldiği zaman personel işleri müdürü oldu. Kültür müdürlüğüyle de bir ilgisi yok. Biz senfoni orkestrasını nisan ayında planladık. 12 Temmuz’da da hayata geçirdik. Bakın, senfoni orkestrası olayında AKP’li belediye meclisi üyeleri valiliğe ve kaymakamlığa yazı yazmışlar. Çocuklar o yazışmaları bana getirdiler. Orada bir Büyükşehir Belediye Başkanlığı müfettişinin istemleri arasında niye istediğini belirten yazısını okuyunca bir cümle dikkatimi çekti. Şöyleydi: “Evren Bingöl’ün ücretsiz sanat ‘Konserlerden rahatsız oldular’ Geçenlerde mali polis Maltepe Belediyesi Senfoni Orkestrası ihalesinde yolsuzluk yapıldığı gerekçesiyle belediyeye baskın düzenledi.. Nedir bu işin aslı? Çok enteresan. Maltepe Belediyesi Senfoni Orkestrası kurmak, yerel seçimler öncesi seçmenlere vaatlerimin arasındaydı. Ben düşümde çağdaş, uygar bir Maltepe gördüm ve buraya senfoni orkestrasını yakıştırdım. Bu senfoni orkestrasını kurmak için de geçen nisan ayında tanıdığım, güvendiğim, saygı duyduğum bir dostumun oğlunu buraya çağırdım. Bu arkadaşımız, İstanbul Konservatuvarı’nda öğretim üyesi olan Evren Bingöl. Bu dostunuz kimdir? Ben Süreyyapaşa Hastanesi’nde çalışırken SSK’de daire başkanlığı yapmış olan Mehmet Bingöl’dür. Bakın, ben senfoni orkestrası kurmaya söz verdim ama bu nasıl kurulur, kuralları, koşulları nedir bilmem. Bu orkestra elemanlarını kadrolu olarak çalıştırma olanağı olmadığına göre bunu bir hizmet alımıyla yapmam lazım. İhale yöntemleri de bellidir. Önce ilk üç tane senfoni alımı hizmeti yaptık. Biliyorsunuz, ihaleler Kamu İhale Kurumu’na bildirilmeden yapılmaz. Ayrıca en ucuz teklifi verene ihaleyi verirsiniz. Böyle bir yöntemle ihaleyi yaptık. İlk konseri 12 Temmuz’da sahilde verdik. Halkımızın çok hoşuna gitti. Her ay bir konser gerçekleşirken bir de baktık birtakım çevreler bundan rahatsız oldu. Yumurtaya yine soruşturma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Üniversitesi Cebeci Kampusu Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde gerçekleştirilen “Türkiye’de Anayasa Sorunu” konulu toplantıda Burhan Kuzu’ya yumurtalı protesto yapılması nedeniyle, Ankara Üniversitesi Coğrafya Bölümü 1. sınıf öğrencisi Tayfun Yıldırım’a YURTKUR tarafından soruşturma açıldı. Yıldırım, “Ağır suçlamalarla karşı karşıyayım. Şu an yurttan atılmadım. Savunma verdim, bir hafta içerisinde sonuçlanacak” dedi. danışmanlığı yaptığı belirlenmiş olmasına karşın bu tür ihaleler yapılarak oraya para aktarıldığı düşünülüyor.” Peki, bu paralar nereye aktarılmış oluyor? Bilmem, ya bana ya Evren Bingöl’e demek istiyorlar herhalde. Bu “Siz bu etkinlikleri yapmadınız. Yaptınız gibi gösterdiniz” demektir. O zaman da sen geleceksin hayatın içinde yaşayacaksın. Hiçbirisine gelmiyorsun. Senfoni orkestrası ihalesini alan şirket çekim yapmak zorunda. Çünkü yaptığını belgeleyecek. Aksi halde hakedişi alamaz. Bunu anlayamamış olmalarına şaşırıyorum. Bir sağ görüşlü arkadaşım, bu konserlerden birisini dinledikten sonra, “Başkan, geçmiş dönemleri biz boşa geçirmişiz. Ne kadar güzel bir konser” dedi. Emniyette büyük toplantı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Haziran ayında yapılacak seçim sürecine girilirken Emniyet Genel Müdürlüğü’nün çağrısı üzerine 81 ilin istihbarat şube müdürleri Ankara’da toplandı. Toplantıya Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal da katıldı. Çarşamba günü sona ermesi beklenen toplantının “iki dilli yaşam” ve “özerklik” tartışmalarının ardından yapılması da dikkat çekti. AKP’li belediyeler hakkında binlerce yolsuzluk dosyası raflarda beklerken İçişleri Bakanlığı’nın sudan sebeplerle CHP’li belediyelerin bu kadar üzerine gitmesi size garip gelmiyor mu? Bunları anlamakta güçlük çekiyorum. Ben her şeyi herkesle her yerde tartışabilirim. Bu kadar da açığım. Yıllarca başhekimliğim döneminde bir sürü ihale yaptım. Tek bir hile karıştırmadım. Bunu siyaseten bana vurmak için kullanıyorlarsa çok yanlış yerden saldırıya geçiyorlar. Ben geçenlerde bir toplantıda, “Burada Ergenekon savcısını yargılayacağımız günler yakında gelecek” dedim. İçişleri Bakanı esas bu sözüm üzerine, “Sen kimi kastettin” diye sorsun. Evet, Başbakan’ı kastettim. Beni yargılayacaksan oradan yargıla. Ama buralardan bir şey bulmaya çalışarak ayıp edersiniz. Sanatçılara, gençlere yazık edersiniz. Burada bir bilgi de vermek istiyorum. Ben İstanbul Üniversitesi Konservatuvarı’nı Maltepe’ye taşıyorum. Şu anda İstanbul Üniversitesi’yle belediye olarak protokol yaptık. Küçükyalı’da. Binalarını da bağışla yapmayı düşünüyoruz. Bakın, burada AKP sıkıntıda. “Maltepe Kadıköy’leşiyor” diyorlar. Evet, Maltepe çağdaşlaşıyor. Ayrıca Selami (Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk) gibi CHP buradan da uzun yıllar gitmeyecek diye korkuyorlar. ‘AKP endişe içinde’ CHP’deki yönetim değişikliğinden sonra AKP’den ve yandaşlarından CHP’ye yönelik eleştirilerin şiddet dozunun artmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Kısa zaman önce Kayseri Belediyesi’ndeki yolsuzluğu CHP gündeme getirdi. Partimiz halkımıza, “Burada bir hukuksuzluk var” diyor. Buna karşılık AKP misilleme yaparcasına buraları hedef gösteriyor. Bu da yanlış. O zaman insanlarda inandırıcılığınızı kaybedersiniz. Yargılanmamız gerekiyorsa zaten yargılanırız. Neden baskın yolunu seçiyorsunuz? Ben zaten size bütün belgeleri vermişim. Maltepe’yi kaybetmek onları gerçekten son derece rahatsız etti. Gelecekte de daha kaç belediyeyi kaptıracakları endişesi içindeler. ‘Anlamakta güçlük çekiyoruz’ Neden rahatsız oldular? İşin parasal boyutunu dillerine doladılar. Oysa bu iş için 40 milyar lira ayrılmıştı. Bu parayı 6070 kişiye böldüğünüz zaman adam başına 500 lira bile düşmüyor. Bugün bir sanatçıya açık hava konseri verdirmeye kalksanız sadece kendisi için 4050 milyar lira para istiyor. Bir de çağdaşlığın, uygarlığın sembolü olan tek ilçe belediye senfoni orkestrası bizimki. Buna sahip çıkmak gerekir. Ama anlaşılan baltalanıyorsunuz... Hep de baltalayacaklardır. Ülkemizin yetiştirdiği en değerli sopranolarımızdan birisi olan Selva Erdener bir konserimizdeydi. İnsanlarımız üç tenorumuzla tanıştı. Öte yandan Büyükşehir Belediyesi on iki tenoru konsere çıkardı. Şimdi, onların yaptığı mubah da bizimki değil mi? Bunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Fener savcıları Almanya’da GAZETECİLERE VERİLEN CEZALAR KÖLN (AA) Almanya bağlantılı Deniz Feneri e.V. davasının Türkiye uzantısıyla ilgili soruşturmayı yürüten 3 cumhuriyet savcısı, soruşturmayla ilgili çalışmaları kapsamında Almanya’ya geldi. Savcılar, inceleme konusunda Alman savcılarla görüşmeye başladı. Savcılar gerekli gördükleri evrakların fotokopisini alacak ve bazı kişilerin ifadelerine başvurabilecek. TGS: Yargıtay’da düzeltilecektir İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Yönetim Kurulu, Avrupa Birliği üyeliğini kendisine hedef seçen, demokratikleşmeyle basın ve ifade özgürlüğünü geliştirme sözü veren Türkiye’de görev yapan basın emekçileri olarak, gazeteciler hakkında vicdanları yaralayan ağır kararların, Yargıtay’da düzeltileceğini umduklarını bildirdi. TGS Yönetim Kurulu’ndan yapılan yazılı açıklamada, Azadiya Welat gazetesi eski Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Vedat Kurşun’a verilen toplam 174 yıllık hapis cezasından sonra ikinci rekor hapis cezasını 138 yıl ile Azadiya Welat gazetesinin sonraki Yazı İşleri Müdürü Emine Demir’in aldığı belirtildi. Vedat Kurşun hakkında verilen mahkumiyet kararları henüz Yargıtay incelemesinde olduğu için kesinleşmediği, ancak Kurşun’un Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde tutuklu olarak bulunduğu ifade edilen açıklamada, Demir hakkında ise 30 Aralık 2010 tarihindeki karar duruşmasında tutuklanmak üzere yakalama emri çıkarıldığı bildirildi. Avcılar Belediye Başkanı Değirmenci, evine yapılan silahlı saldırıyı değerlendirdi ‘İcraatlarımdan rahatsız olanlar var’ İstanbul Haber Servisi Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci’nin evine yapılan silahlı saldırıya ilişkin 2 kişi gözaltına alındı. Şüphelendiği kimsenin olmadığını ifade eden Değirmenci, “Belediye Başkanlığı görevimden dolayı gerçekleştirdiğim icraatlardan, uygulamalardan rahatsızlık duyan birtakım kişilerin var olması kuvvetle muhtemeldir. Polisin, saldırının üzerindeki sis perdesini aralamasını bekliyorum” dedi. Avcılar Firuzköy’deki evi 2 gün önce kurşunlanan Değirmenci, saldırıya ilişkin dün belediyede basın açıklaması yaptı. Silahlı saldırı sırasında odasında kitap okuduğunu belirten Değirmenci, eşinin ve oğlunun saldırı sırasında korkuyla yere yattığını kendisinin de eşi ve oğlunu korumak için yere yattığını söyledi. Değirmenci, “Bu dört el silah saldırısından sonra hemen ışıkları kapattık. Olaydan 10 dakika sonra saldırıda bulunan iki kişi, Firuzköy Emniyet Müdürlüğü’ne teslim oldu” dedi. Herhangi bir tehdit almadığını belirten Değirmenci, “İstanbul’da 39 belediye başkanı içinde korumasız, motosikletle dolaşan, halkın içinde yaşan bir belediye başkanıyım” dedi. Başkan Değirmenci, teşhis için Emniyet’e gittiğini, ancak gözaltına alınan kişileri tanımadığını da belirtti. Yapılmadan çöken hastane... SAKARYA (Cumhuriyet) Adapazarı’nda Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yanına yaptırılan 400 yataklı ek bina inşaatı üstüne beton atılması sırasında çöktü. Bu sırada 6 metre yüksekten düşen 4 işçi yaralandı. İşçilerden birinin durumunun ağır olduğu belirtildi. Değirmenci belediyede basın toplantısı yaptı. C MY B MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle