18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 OCAK 2011 SALI Neden Mısır’da, İskenderiye kentinde düzenlenen yılbaşı ayininde bir intihar bombacısı, Tanrı’ya dua eden, yeni yıl için “barışmutluluk” dileyen sivil insanları öldürülmeleri gereken düşmanlar olarak kabul eder, kendini bomba yaparak çok sayıda masum insanın ölümüne, katlanan sayılarla yaralanmalarına yol açar?.. Aynı tek Tanrı’ya inanmış, bir tek peygamberi, ibadet ilkeleri farklı dinler arasında böylesine düşmanlık tohumlarının ekilmiş olması neden? Nüfusunun yüzde sekseni Müslüman olan Mısır’da Müslümanların çaresizliği, ibadet haklarının kısıtlanması, toplumsal baskı söz konusu olamayacağına göre, nüfusun yüzde yirmisini ancak oluşturan azınlık Hıristiyanlara yönelik bu kin neden? Dünkü haberlerde Müslümanlarla Kıptiler arasında ekilmiş bu büyük düşmanlık tohumlarının ürünü çatışmalar, protesto gösterileri eşliğinde, yaşanan kaosun altı çiziliyor, iki dinden ruhani, siyasi liderlerin, trajik olaydan sonra bir araya gelip kardeşlik, dostluk, dinler arası diyalogdan söz etmelerinin pek de bir işe yaramadığı görülüyordu... Geçmişin uygarlıklar tarihi müzesi, yakın tarihte üçüncü dünyaya önderlik yapabilmiş Mısır’da böylesine ağır düşmanlıklar, toplumsal yaşamda geriye gidişin odağında ekonomik, en çok eğitimde geriye gidişin etkileri tartışılmaz. Mısır, gelir dağılımına paralel, kültürel, yaşam uçurumlarının en derin olduğu yoksul ülkeler arasında... Radikal İslami akımların zaman zaman turistleri de hedef alan terör eylemleri sıklığını da açıklayan bir durum bu... İyi de önyargılarımız, bilgi dağarcığımıza göre dünyanın sosyal paylaşım, demokrasi, insan haklarında en gelişmiş örnek ülkeleri sayılan AB’nin kuzeybatısında, İskandinav bölgesinde neler oluyor? Başka dinden, ırktan yıllardır vatandaşları olarak yaşayıp, çalışanlara karşı ötekileştirme, düşmanlık İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Neden? nasıl açıklanabilir? Hollanda’da yeni yıla girilirken Sultanahmet Camii’ne yönelik saldırıyı nereye oturtacağız? 1970’li yıllar, hatta 80’li yıllara kadar Türkiye dahil dünyadaki insan hakları ihlallerine yönelik duyarlılık, tepkilerde başı çeken ülkelerdeki bu ayrımcılık, ırk ve din kimliği ile kendinden olmayan azınlıklara katlanamama duygusu, düşmanlıklar birdenbire böyle nasıl hortladı? Ekonomik, sosyal, toplumsal, hoşgörülü gerekçelendirmelerde nedenlerin başında elbette hızlı yoksullaşma, yoksunlaşma, işsiz kalma, yoksulluğu paylaşmamak için ötekine hak tanımama güdüleri var... Krizlerin ürünü hızlı yoksullaşma, yoksunlaşmada insan egosu, öncelikle kendini, sonra yakın çevresi, aidiyet, kültür olarak kendinden saydıklarını kurtarmayı öngörüyor. Paylaşılacak yeterli kaynak olmayınca da yoksulluğu paylaşmamak adına ötekine pay vermeme eğilimi artıyor. Ötekileştirme, dışlamada ırk ve din ayrımcılığının öne çıkması, ilkel saldırganlığın giderek katlanılmaz boyutlara varması neden? Bize gelirsek; çok masum gibi görünebilir. Ancak kültürler, dinler, ırklar arası diyaloğun, hoşgörünün, çokkültürlülüğün merkezi olmakla övündüğümüz Mardin kentimizde, AKP Mardin milletvekili, üstelik bir kadının, dükkânlardaki yılbaşı süslerini “özümüzden uzaklaşma” olarak tanımlaması, belediyenin alternatif yılbaşı gecesi düzenlemiş olması tek başına ürkülmesi gereken bir ayrımcılık öğesi değil mi? AKP iktidar sürecinde, ötekileştirme tohumlarının katlanarak ekilmesi ile ortaya çıkan mahalle baskısının katlanmakta olan ürkütücü boyutlarına hiç girmiyorum... Reklam, ürün pazarlama, ağırlıkla dükkân süslemeleri İstanbul’da, Ankara’da ne boyutlarda azalmıştı? Ankara’nın Tunalı Hilmi, İstanbul’un Bağdat caddeleri alışverişlerin merkezleri olarak geçmiş yıllarda ışıl ışıldılar. Hiç bu kadar renksiz hallerini anımsamıyorum. İster istemez esnafın korku, yılgınlık, baskı aracı mali teftişlerle teslim alındığını düşünüyorum... Medyada gözümüzün önünde, bu türden havuçsopa ile zorunlu yandaş yapma uygulamalarının örnekleri öylesine yaygın ki... Kimileri saflık ya da AKP iktidarını masum görmeye yönelik, “AB üyeliğine, demokratik açılımlara örnek AKP iktidarının en göze batan antidemokratik kimi uygulamalarını” sözde eleştiriyorlar... Laik cumhuriyet rejimini hedef almış, eksen kaydırmacası dünyaca kabul edilmiş iktidar icraatlarının, siyasal İslamcılığa dayalı kimliğini, yerine göre Türkİslam, Kürtİslam sentezli yaklaşımlarını yokmuşçasına göstermemeye bakıyorlar... Dünya sosyal bilimcileri, öncelikle de bizde ortaöğretimde dersine bile katlanılamayan felsefecileri, Mısır’da, Hollanda’da, Türkiye’de yaşanmakta olanların çok farklı boyutları, görünümleri, dozlarına karşın.. aynı özde sorunlardan kaynaklanmasını görmüş olarak “Neden” sorusuna yıllardır yanıt arıyorlar. Aslında hem nedenine, hem de sonuçlarına çoktandır yanıt bulmuşlar; ırklar ve dinler üzerinden özgürleşme sınırları ile ayrımcılık sınırları çizilemediğinde, insanın çaresizlikte içinden hortalayan egosu ile ötekine zarar verdiğini görmüşler... Cepheleşmede, ne kadar yüz yıl geride kaldığını sandığımız değerlere sığınmışsak, o kadar acımasız, ilkel oluyoruz... [email protected] hracat Haftası nedeniyle kompozisyon yarışmasında ödül alan geleceğin ihracatçıları TİM Başkanı Büyükekşi, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ile birlikte. İ İhracat 113.7 milyar dolarla hedefi aştı TİM verilerine göre 2010 ihracatı, 20112013 Orta Vadeli Program’daki 111.7 milyar dolarlık yıl sonu hedefinin yaklaşık 2 milyar dolar üzerinde gerçekleşti. Ekonomi Servisi Türkiye’nin ihracatı, 2010’da bir önceki yıla göre yüzde 11.3 oranında artışla 113 milyar 686 milyon dolara ulaştı. 2010 ihracatı, 20112013 Orta Vadeli Program’daki 111.7 milyar dolarlık yıl sonu hedefinin yaklaşık 2 milyar dolar üzerinde gerçekleşti. İhracat, aralıkta, 2009’un aynı ayına göre yüzde 21.28 artışla, 2010’un aylık bazda en yüksek seviyesi olan 11 milyar 564 milyon dolara yükseldi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) aralık ayı ihracat oranlarını açıkladı. Aralıkta 1 milyar 714.6 milyon dolar ile en fazla ihracatı gerçekleştiren otomotiv endüstrisi liderliğini sürdürürken, hazır giyim ve konfeksiyon 1 milyar 463.6 milyon dolarla ikinci oldu. Aralıkta tarım ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17.71 artarak 1 milyar 721 milyon dolara yükselirken, tarımın ihracat içindeki payı yüzde 14.88 oldu. Sanayi sektörünün ihracatı yüzde 22.32 artışla 9 milyar 490 milyon dolara ulaşırken, toplam ihracat içindeki payı yüzde 82.14 olarak gerçekleşti. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2011 yılı ihracat hedeflerinin 127 milyar dolar olduğunu belirterek “Ancak 2008 rekorumuz olan 132 milyar dolar rakamını da yakalamak istiyoruz” dedi. Açık artacak Türkiye’nin 2010’da 70 milyara yakın dış ticaret ve 40 milyarın üzerinde cari açık vereceğini hatırlatan Büyükekşi, sıcak paradan korunmak için bazı önlemler istediklerini vurguladı. Büyükekşi, “İhracatçılarımızın feryatlarına ses verildi. Bunun sonucunda da sıcak paraya önlem alabilmek için önemli uygulamalar devreye sokuldu. Bu önlemlerin alınmasında geç kalındı” diye konuştu. Hazır giyimde ciro arttı, kâr düştü Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Cem Negrin, hazır giyim sektör endekslerinde kârlılık endeksinin 78.20’ye gerilediğini, ciro endeksinin ise 113.53’e yükseldiğini bildirdi. Negrin, hazır giyim faaliyet endeksinin iç satış ve ithalat ağırlıklı büyüme gösterdiğini, sanayi ciro endeksinin iç ve dış satışlardaki artış ile yükseldiğini, döviz kurlarına bağlı olarak endeksindeki gerilemenin ise sürdüğünü bildirdi. Negrin, son üç yılda maliyetlerin gelirlere göre çok daha hızlı arttığını, buna kurlardaki olumsuzlukların da eklenmesiyle kârlılık endeksinin sürekli bir düşüş gösterdiğini, sürdürülebilir olmayan bu filmi 2011’de izlemek istemediklerini belirtti. TPAO Libya’da petrol buldu Libya’nın devlet petrol şirketi NOC, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) yan kuruluşu TPOC’nin bu ülkede işlettiği bir kuyuda petrol bulduğunu açıkladı. NOC’un web sitesinde yer alan açıklamada, petrolün TPOC’nin 2005’te işletme hakkı aldığı 147’nci bölgede bulunduğu ve yapılan testlerin günde 685 varillik petrol akışı gösterdiği belirtildi. TPAO’nun yüzde 9.7 hissesine sahip olduğu işletmenin kalan hisseleri NOC’a ait. TPAO Libya’daki arama faaliyetleri çerçevesinde 2009’da da Fizan bölgesinde 147/3 No’lu blokta petrol bulmuştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle