Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 OCAK 2011 CUMARTESİ 6 HABERLER Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen yayınevleri SHÇEK’te kalan çocuklara dini kitaplar dağıtacak Yuvalara ‘cemaat’ uçar KIVANÇ EL CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Ne Yazmalı? Lenin’in en ünlü yapıtlarından birinin adı, bilindiği gibi, “Ne Yapmalı?”dır. Bu adı daha önce Çernişevski ünlü romanı için kullanmış. Lenin’in yapıtının dilimizdeki çevirisi yasaklanıp toplatıldığı için, sonraki basımları bir yayımcı kurnazlığı ile “Nasıl Yapmalı?” başlığı ile yayımlanmıştı. Aynı şey roman çevirisinin başına da geldi. Önceki gün bir kitapevinde bir delikanlı “Nasıl Yapmalı?” var mı, diye soruyordu tezgâhtara. Kitaplardan hangisini sorduğunu bilmesem de, içimden onun asıl adı “Ne Yapmalı?”dır, demek geldiyse de, bir anlamı olamayacağı için sustum. Bizim demokrasimizde böyle şeyler olur. Demokrasi denildiğinde demokrasiden başka her şeyin anlaşıldığı ülkemizde. Aslında ben az önce Boğaziçi Üniversitesi konser salonunda izlediğim “Martha Argerich ve Arkadaşları” dinletisinden, bir kadının yetmiş yaşında da (ünlü piyanist Argerich 1941 doğumlu imiş) ne kadar güzel olabileceğinden söz etmek isterdim. Klasik Batı Müziği konusundaki düşüncelerimi de paylaşmak isterdim sizlerle. Az önce izlediğim ustaların (Argerich’in, Erduran’ın) “virtüözite”leri için ancak hayranlığımı dile getirebilirim. Fakat ezgi zenginliğine sahip olmayan bir Klasik Batı Müziği yapıtını, büyük bir ustanın elinden çıktığı, büyük teknik ustalıklarla bestelenmiş olduğu için ille de sevmek zorunda hissetmiyorum kendimi… Bizim geleneksel müziklerimizdeki (halk, klasik, vb.) ezgi zenginliklerinin usta ellerde çoksesli örgüye kavuştukları ölçüde olağanüstü senfonilere dönüşmemeleri için neden görmüyorum… Fakat dediğim gibi, hele bir cumartesi yazısında, bu gibi şeylerden söz etme hakkını bulamıyorum kendimde… Öyleyse ne yazmalı dersiniz? Zihnimdeki sorulardan ilki DP konusunda düğümleniyor… Seçilir seçilmez iktidardaki partiye zeytin dalı uzatan bu parti, kimi, hangi sınıfı temsil ediyor? Türkiye burjuvazisi bir sivil darbe iktidarına karşı seçenek oluşturmada neden bu kadar yeteneksiz? DP, MHP’den oy çalarak AKP’ye hizmet etmek için mi kuruldu, kurduruldu? Yeni genel başkanın AKP yandaşı söylemini böyle mi okumak gerekiyor? Bir başka soru BDP ile ilgili. Bu partinin genel başkanı, günümüz Türkiye’sinin en güçlü kişisine, bugüne kadar yapılmış en ağır hakarette bulundu. “Ülkenin iç organlarını sattınız, satmaktasınız” dedi… Güçlü kişi, görebildiğim kadarı ile, bu hakareti yalayıp yuttu. BDP ile tartışmamız gereken, tartıştığımız çok konu olduğu kuşkusuz. Fakat ben yukarıdaki sözleri dile getiren kişinin, o sözlerin hedefindeki kişiden çok daha samimi ve yurtsever olduğunu düşünmekten kendimi alamıyorum… Üzerinde durup düşünmemiz gereken bir başka konu, komşularla sıfır sorun derken Ortadoğu bataklığına saplanmakta oluşumuz… İsrail, Yunanistan, Ermenistan çevremizde bir çember oluşturuyor. Rusya’nın, Bulgaristan’ın bu çembere yakınlık duyduğundan kuşku yoktur. Avrupa Birliği üyeliğinin ne kadar uzak bir hayal olduğu her an daha açık görülmekteyken, ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Dışişleri Bakanı, Arap şeyhleriyle kucak kucağa, Ortadoğu diktatörleriyle yanak yanağa fotoğraf kareleri oluşturuyor… Dış politikada gelinen nokta böyle bir yer… Telefonlarımız dinleniyor, kameralarla izleniyoruz, Türkiye Guantanamo’sundaki zulüm asla sona erecek gibi görünmüyor, Hizbullah yasallaşıyor, hukuk sivil darbe iktidarının emir kuluna dönüştürülüyor; laik yaşam kültürü kökünden sökülerek yerine karanlıkçı bir yaşam anlayışının kurumları, kuralları, biçimleri yerleştiriliyor… Başta İstanbul olmak üzere metropoller, Dubaileştiriliyor… Türkiye kaderine boyun eğmiş, suskun insanların çoğunluk oluşturduğu bir üçüncü dünya ülkesi olmaya evriliyor… Tarihçi, türkolog Bernard Levis’in dediği gibi, İran’ın molla boyunduruğundan kurtulması, Türkiye’nin İranlaşması hiç de şaşırtıcı olmayacak… İçeride gelmiş olduğumuz nokta da budur… Aklın yolu, Türkiye burjuvazisinin laikliberal bir partiye sahip olarak sivil darbeye karşı CHP ile yurtsever bir cephe oluşturması, solun da örgütsel ve ideolojik bağımsızlığını koruyarak (12 Eylül halkoylamasında olduğu gibi) bu cephede yer almasıydı… Fakat şu ana kadar görülen o ki, liberalcumhuriyetçi denilebilecek burjuvazimiz (tıpkı Hitler Almanya’sında olduğu gibi) AKP’ye ve liderine karşı Cumhuriyetin değerlerini kararlı ve tutarlı biçimde savunma yeteneğine sahip değil... Bu savaşımda CHP’yi yalnız bırakıyor… Bugün için yazılabileceklerin bir bölümü satır başlarıyla böyle... “Ne yazmalı” ve “ne yapmalı” soruları birbirine karışıyor… Yazmak için her şeye karşın pek çok konumuz var… Ne yapmak gerektiğine gelince… Bu, Galatasaray’ın yeni stadyumunun açılışında sivil darbe liderine ve yanındakilere gösterilen onurlu tepkinin, bütün ülkede, cesaretle, kararlılıkla, daha da yüksek sesle yaygınlaştırılmasıdır… Ta ki tası tarağı toplayıp Cumhuriyet değerlerinin başına bela olmaktan çıkmaları sağlanıncaya kadar… ataolb@cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 ANKARA Fethullah Gülen cemaatine yakınlığı ile bilinen yayınevleri “Yuvaya Kitap Uçar” projesi adı altında SHÇEK’e bağlı yuvalarda kalan 618 yaş çocuklara kitap dağıtacak. Dağıtılacak kitapların belirlenmesinde de Milli Eğitim Bakanlığı devre dışı bırakıldı. Protokolde adı geçen Muştu, Gonca ve Altın Burç yayınevlerinin kitaplarının çocuk ve gençlere yönelik dini kitaplar olması da dikkat çekti. Protokole imza atan ve kitapların dağıtılmasında sorumlu Işık Yayınevi Genel Müdürü Hasan Kahveci, Fethullah Gülen’i şirketlerinde “redaktör” olarak sigortalı göstermesiyle gündeme gelmişti. Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürü İsmail Barış ve Işık Yayınları Ticaret Genel Müdürü Hasan Kahveci tarafından imzalanan protokolle SHÇEK’e bağlı tüm yuva, yurt ve kuruluşlarda “Yuvaya Kitap Uçar” projesi adı altında kitap dağıtımları yapılacak. İmzalanan protokolde, “Toplanıp hediye edilecek kitaplar Muştu, Gonca ve Altın Burç Yayınları’ndan oluşacak. Işık Yayınevi, kitap Projeyi Kavaf İstanbul’dan başlattı İstanbul Haber Servisi “Yuvaya Kitap Uçar” projesi dün Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf tarafından Haramidere’deki Toruim Alışveriş Merkezi içinde bulunan ve Gülen cemaatine ait olduğu ileri sürülen NT kitapkırtasiye mağazasında yaşama geçirildi.Törende konuşan Kavaf, “Projedeki kitaplar, çocukların milli, manevi ve ahlaki konularda duyarlı ve özgüven sahibi insanlar olarak yetişmelerini sağlayacaktır. Yavrularımızda bir duyarlılık oluşacaktır” dedi. Törende konuşan SHÇEK Genel Müdürü İsmail Barış da “Bu güzel proje için hazırlanan kitapları Türkiye’deki tüm çocukların, hatta ebeveynlerin okuyabileceğini düşünüyorum” diye konuştu. SHÇEK ve yayınevleri arasında yapılan imza töreninin ardından Kavaf, projenin ilk kitaplarını satın aldı. lara ulaştırmakla sorumlu olacak. Söz konusu yayınevleri çocuk ve gençlere yönelik dini kitaplar basıyor. Proje kapsamında satışı yapılacak kitapların birer örneği de SHÇEK Genel Müdürlüğü’ne gönderilecek ve genel müdürlük, kitapların “çocuk ve gençlere uygunluğu açısından” değerlendirmesini yapacak. Böylece çocuklara tavsiye edilen kitapların ince lemelerini yapan MEB devre dışı bırakıldı. Projeyle ilgili her türlü reklam, tanıtım, duyuru, Işık Yayınevi tarafından yapılacak. Söz konusu kitap dağıtımının ciddi tutan gideri de Işık Yayınevi tarafından karşılanacak. Işık Yayınevi hediye edilecek kitapların değerlerini de KDV’siz olarak fatura edecek. SHÇEK, yayınevine kitaplar karşılığında bağış makbuzu verecek. Yayınevleri ve dini kitapları Muştu Yayınları’nın, “7. Sınıflar İçin 100 Hadis”, “Abdest Almayı Öğreniyorum”, “Bediüzzaman’ın Hayatı”, “Gençlere Nur Dersleri”, “Kuran Öğreniyorum Seti (6 Yaş)”, “Nurlardan SeçmelerSaid Nursi” gibi onlarca kitabı bulunuyor. Altın Burç Yayınları’nın da, “110 Soruda Yaratılış ve Evrim Tartışması”, “Çağın Ölüm Tuzakları”, “Kuranı Kerim’de Besinler ve Şifa”, gibi dini kitapları bulunuyor. Gonca Yayınları da ağırlıklı olarak dini masal ve hikâyeleri basıyor. Işık Yayınları da “Gülen Hareketi Farklı Seslerin Ahengi (Gülen Hareketi İncelemeleri)”, “Himmeti Milleti Olan İnsan Fethullah Gülen”, “İbretlik Hatıralar (Fethullah Gülen’in Ruh Dünyasına Ayna)” gibi onlarca kitap ile Gülen’in tüm kitaplarını yayımlıyor. Fotoğraf: AA satış mağazalarından Muştu, Gonca veya Altın Burç Yayınları’ndan alınacak her iki kitaptan perakende satış fiyatı düşük olan kitabın aynısını SHÇEK’e hediye edecek” ifadelerine yer verildi. MEB devre dışı Işık Yayınevleri söz konusu yayınevleri tarafından satılan her iki kitaptan birini yuva Hukukçular, Başbakan Erdoğan’a yönelik TT Arena’daki protestonun suç olmadığını söyledi ‘Protesto demokratik tepkidir’ Kamer Genç bypass oldu ANKARA (ANKA) CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç bypass ameliyatı oldu. 100. Yıl Hastanesi’nde Prof. Dr. Harun Tatar tarafından dün yapılan ameliyatın ardından Genç’in yoğun bakımda olduğu bildirildi. Genç’in yapılan anjiyonun ardından acil olarak by pass ameliyatına alındığı kaydedildi. Genç’in ameliyatını gerçekleştiren Prof. Dr. Harun Tatar, Genç’in sağlık durumunun iyi olduğunu ve yoğun bakımda tedavisinin sürdüğünü kaydetti. Prof. Dr. Yarsuvat, “Bence emir üzerine savcılık harekete geçmiştir” derken Prof. Dr. Şen de, şiddet ve hakaret olmadığı sürece bu tür protestoların suç olmayacağını kaydetti. ‘Islıklı eylem’ sokağa taşınıyor İstanbul Haber Servisi Galatasaray’ın yeni stadının açılış törenlerine damgasını vuran ıslıklı protesto eylemi, sokağa taşınıyor. Bugün, sporseverler Taksim’den Galatasaray’a dek yapacağı yürüyüşle “AKP’yi ıslıkla” protesto edecek. Eylemin, pazar günü oynanacak Galatasaray Sivasspor maçında da sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla örgütlenen “Tek Yumruk” taraftar grubunun öncülüğünde gerçekleştirileceği belirtiliyor. Galatasaray’ın bugünkü ıslıklı protesto eylemine Beşiktaş taraftar grubu ‘Çarşı’ ve diğer spor kulüplerinin taraftar derneklerinin de destek vereceği belirtildi. Türkiye Devrimci Spor Emekçileri Sendikası (Spor EmekSen) önderliğinde, çok sayıda sivil toplum kuruluşu, sendika ve siyasi parti temsilcileri bugün saat 14.00’te Taksim Meydanı’ndan Galatasaray’a dek ıslıklarla protesto yürüyüşü gerçekleştirecek. Spor EmekSen Başkanı Metin Kurt, sporda bir uyanışın olduğunu belirterek “Sporseverlerin protestosunu hazmedemeyen Başbakan’dan sert tepki gelmiştir. Bu ancak faşist bir ülkede olabilir. Protesto hakkımızı kullanarak bu eylemi gerçekleştireceğiz” dedi. Albay Temizöz davasına devam DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Eski Kayseri İl Jandarma Komutanı Emekli Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ’ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmada Hatay İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık Şube Müdürü Binbaşı Hasan Başkök tanık olarak dinlendi. Başkök “Köylüler kötü muamele yapılması veya bazılarının öldürülmesi gibi bir olayla hiç karşılaşmadım” dedi. Marmara’ya kar geliyor Haber Merkezi Beklenen yağışlar hafta sonu gelecek. Meteoroloji yetkilileri yarın ve pazar günü tüm Türkiye’de yağış beklendiğini duyurdu. Pazartesi günü ise Marmara’da kar yağışı bekleniyor, kar yağışının çarşamba günü İstanbul dahil tüm Marmara’da etkili olacak. Hava sıcaklığı kuzey kesimlerde 1 ila 3 derece artacak. Marmara’nın batısı, Kıyı Ege ile Antalya ve Burdur çevrelerinin yağmur ve sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimlerinde, sabah ve gece saatlerinde sisle birlikte buzlanma ve don olayı bekleniyor. İSTANBUL/ANKARA (Cumhuriyet) Hukukçular, Başbakan Tayyip Erdoğan’a yönelik Türk Telekom Arena’nın açılışında yaşanan protestoyla ilgili Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma başlatmasını eleştirdi. Hukukçuların görüşleri şöyle: Ümit Kocasakal (İstanbul Barosu Başkanı): Bunun adı sürek avıdır. McCarthy dönemini hatırlatır. Tahammülsüzlüktür. ‘İleri demokraside’ herhalde bu oluyor. Yaşananlar faşizm. Şu an Türkiye’de epey bir saray var ama Türkiye’de artık padişahlık yok. Herhalde bu anlaşılmadı. Yuhalanmanın nazik olmadığı şeklinde yorumlar var. Ben size soruyorum, içki yasağı, basına baskı, yargıyı bitirme noktasına getirmek çok mu nazik bir tutum. Ee bu kadar nezakete de o kadarlık bir nezaket de olsun bir zahmet. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu (Ankara Barosu Başkanı): Bir kere yuhalamak diye bir suç yoktur. Yuhalanana göre suç oluyorsa o bir demokrasi değildir. Başka bir rejimdir. Turgay Demirci (İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi): Yaşanan ıslıklı protesto suç sayılamaz. Siyasetçi, sanatçı gibi topluma mal olmuş insanların eleştirilere açık olması gerekir. Katılımcı demokrasinin gereği budur. Aksi takdirde bunun adı demokrasi olmaktan çıkar. Fikret İlkiz (Avukat): Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125. maddesi hakaretin suç sayılabileceğini belirtmiştir. Islıkla protesto suç sayılamaz. Nazan Moroğlu (Avukat): Protesto Başbakan’a ya da Galatasaray yönetimine yapılmış olabilir. Statta yapılan protestonun kime yönelik olduğunun anlaşılması mümkün değildir. Prof. Dr. Duygun Yarsuvat (Türk Ceza Hukuku Derneği Onursal Başkanı ve eski Galatasaray Kulübü Divan Başkanı): Buna komik bir davranış durumu olarak bakıyorum. Bu protesto ifade özgürlüğünün bir sonucudur. İsteyen ıslıklar, isteyen ıslıklamaz. Suç teşkil eden bir olay da yaşanmamıştır. Savcılığın hangi suç FenerbahCHE.biz’den destek “FenerbahCHE.biz” sosyal paylaşım sitesince yapılan açıklamada da Türkiye’de protesto kavramının iktidar eliyle bir hak olmaktan çıkartılarak yasadışı bir eylem haline getirildiği savunuldu. Açıklamada,“FenerbahCHEliler olarak Tek Yumruk grubu üzerinden hayata geçirilmek istenen bu saldırı girişimlerini kınıyoruz. Emekten, özgürlükten ve eşitlikten yana tavır alan bütün dostlarımızla dayanışmaya devam edeceğiz” denildi. lama ile tahkikat başlattığını anlayamıyorum. Ama çağırırlarsa sorar öğreniriz. Benim de orada biletim var. Bence emir üzerine savcılık harekete geçmiştir. Burada yumurta atılmamıştır, kötü bir söz söylenmemiştir. Bunun dışında protesto edilmiştir. TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’ın sözlerine karşı çıkılmıştır. Prof. Dr. Erşan Şen (Ceza Hukukçusu ): Bir maçta beklenen zaten ıslıklanmaktır. Soruşturma insanlar üzerinde bir olumsuz etki uyandıracak. “Hani bakın böyle bir şey yaparsanız bundan sonra belirlenirsiniz, maçlara alınmazsınız.” Kulüp başkanı da maçlara almayacağım, dedi. Bunun dayanağı ne? Keyfi almamazlık içine giremezsin, siyasi olarak da. Çünkü Ceza Yasası’nda ayrımcılık bir suçtur. Buradaki protestolara da hakaret diyemezsiniz. Ortada küfür yok. Misafirperverliğe yakışmayabilir ama bunlar ahlaki şeylerdir. Hukukta karşılığını bulamazsınız, bulmaya kalkışırsanız ceza sorumluluğunun alanını çok genişletmiş olursunuz. İstanbul Halk Ekmek C MY B C MY B Öğrencilere yağmur duası broşürü İstanbul Haber Servisi CHP İBB meclis üyesi Hakkı Sağlam, ilköğretim öğrencilerinin Halk Ekmek fabrikasını ziyaretlerinde öğrencilere dağıtılan “Yağmur Rahmettir” başlıklı dini içerikli broşüre ilişkin soru önergesi verdi. Dini mesajların verildiği broşürde, öğrencilere yağmur için dua edilmesi gerektiği anlatılıyor. Yağmur duasının öneminin öğrencilere köy imamı tarafından anlatıldığı resmedilen broşürde, “Genç öğretmen, fen dersinde yağmurun bilimsel olarak nasıl yağdığını anlattığı için alay konusu oluyor. Köy imamının önderliğinde çocuklar da yağmur duası etmeyi öğreniyor” ifadelerine yer veriliyor. Halk Ekmek fabrikasını gezen ilköğretim öğrencilerine, dağıtılan ve “ana fikrini çıkarın, yarın soracağız” denilen 22 sayfalık “Yağmur Rahmettir” başlıklı broşürü, Sağlam soru önergesiyle İBB meclisine taşıdı. İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın yanıtlaması istemiyle verilen önergede, “Kitap basımı hangi yöntemle, kime yaptırılmıştır? Kaç adet basılmıştır? Kimlere nasıl dağıtılmıştır? Anılan şirketin amaçları arasında olmayan bilimsellikten uzak bu tür dini ve siyasi içerikli kitap basımının gerekçesi nedir? Bu kitaplar kime hazırlatılmıştır? Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’ndan görüş ve olur alınmış mıdır? Nasıl tespit edilmiştir? İBB Başkanı olarak bu kitapların basımı talimatı size mi aittir? Kitaba ‘Yeni bir bilinç ve şuur oluşturmak için bu kitapta yaşananları okumak ve tatbik etmek ümidiyle’ önsözü size mi aittir” sorularına yer verildi.