18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 OCAK 2011 CUMARTESİ ‘POLAT’IN PSİKOLOJİSİ BOZULMUŞ’ .Saray Başkanı Adnan Polat’ın istifaya davet ettiği yönetici Mehmet Helvacı, Radyospor’a yaptığı açıklamada, “Ben G.Saray için çalışıyorum. Adnan Polat için değil. G.Saray’ın neferiyim. İstifa etmeyi düşünmüyorum, görevimin başındayım. Ben başkanı uyarmakla görevliyim. Adnan Polat’ın psikolojisi bozulmuş olmalı; ne tehdit ne de şantaj bana yakışmaz” diye konuştu. G ‘Onurları varsa istifa etsinler’ ‘FUTBOLA VAKİT AYIRACAĞIM’ Artık zamanımı futbola harcayacağım, takımı iyi yerlere getireceğim. Futbolun nasıl yönetileceğini biliyorum. Transfer bitmedi. Formanın hakkını verenler takımda kalacak, vermeyenler gidecek. 30 senedir yapılamayan işlerin hepsini, 3 yıla sığdırdık. Taraftarlarımız, camiamız birlik ve beraberlik içinde bizi sükunetle, huzurla bıraksınlar, işimizi yapalım. G.Saray Başkanlığını kendi ticari gayelerim için kullanmışım. Ne ben, ne ailem devletle hiçbir iş yapmadı. SPOR GALATASARAY BAŞKANI, HELVACI’YA KARŞI KILICINI ÇEKTİ CUMHURİYET SAYFA 21 GÖRÜŞ / TURAN YÜCEL Bir Başkan Düşünün ki... Bir başkan düşünün ki kendi yönetim döneminde yapılan yeni kulüp tüzüğünün maddelerini dahi okumamış olsun ve bu yüzden stadının isminde mutlaka ‘Ali Sami Yen’ ibaresi olması gerektiğini bilmesin. Bir başkan düşünün ki ‘vefa’yı salt bir boza markası olarak algılasın ve kendisine halen oturduğu başkanlık koltuğunu ikram eden, stadın inşaatını başlatan, önceki başkan merhum Özhan Canaydın’ın adını ağzına dahi almasın. Bir başkan düşünün ki başkanlığını yaptığı kulübü kuran 530 yıllık Galatasaray Lisesi’nde ‘ispiyonculuk’ yapmanın affedilmez bir suç olarak kabul edildiğini bilmesin ve seyircisini hatta kongre üyelerini zevahiri kurtarmak için ‘ya tutarsa’ diye kamuoyunun önünde suçlu olarak göstersin. Bir başkan düşünün ki 106 yıldır takımlarını kayıtsız şartsız destekleyen vefakâr seyircisi ile arasında güven, sevgi, saygı, iletişim kalmamış olsun. Bir başkan düşünün ki kendisini seçen G.Saray’ın gerçekte ve hukuken tek sahibi kongre üyeleri ile arasında artık herhangi bir bağ kalmamış olsun. Bir başkan düşünün ki temsil ettiği kulübünden önce sahip olduğu aile şirketlerinin geleceğini düşünüp ‘ya seramik almazlarsa ne yaparız’ kaygısı ile kulübünü değil inşaatçı TOKİ’yi tercih etsin. Bir başkan düşünün ki ‘Reis’i olduğu kulübün uzun yıllardan beri özlemle beklediği stadının açılışında üzüntü kisvesi altında korkudan tir tir titresin ve sonuçta davet ettiği 40 bin insanı yüzüstü bırakıp stadı terk edip gitsin. Bir başkan düşünün ki defalarca uyarıldığı halde devamlı kulübünün stadından ‘TT Arena’ diye bahsetsin. Bir başkan düşünün ki doğduğu kentin takımına gönül veren ve G.Saray’ı ancak ikinci takımı olarak kabul eden bir TOKİ’ciyi kulübüne üye yapmış olsun ve bu kişinin stat açılışında geçmişine sövmesini haklı görsün. Bir başkan düşünün ki idari ve sportif açıdan bu kadar başarısız olsun, G.Saray tarihinin en pahalı ama en başarısız takımlarını kursun ama bunların yansıması olan protestoların kaynağını muhalefette, muhatabını ise başka yerlerde arasın. Bir başkan düşünün ki evinden dahi dışarı çıkamasın hatta başkanı olduğu kulübün futbol takımının maçlarına gidemesin. Bir başkan düşünün ki kendisini seçen genel kurul üyeleri olağanüstü kongre için imza toplamaya hazırlansın ama o kendisine sorulduğunda hâlâ “İstifayı düşünmüyorum” diyecek kadar pişkin olsun. Bir başkan düşünün ki rakiplerinin dahi stat açılışında yaşanan haklı tepkileri nedeniyle camiasına saygı duymasına rağmen özür dilemek için kulüp kasasından gazetelere boy boy özür ilanları versin. Bir başkan düşünün ki 15 Ocak gecesi statta hazır bulunan en aşağı 67 bin kongre üyesinin neyi, kimi neden protesto ettiğini ve/veya protesto edenleri neden desteklediğini hâlâ tam analiz edememiş olsun. Bir başkan düşünün ki tüm bu yaşananlardan sonra G.Saray gibi bir camiada artık başkanlık yapamayacağını ve bunda ısrar ederse başına ilerleyen günlerde neler geleceğini göremeyecek kadar basiretsiz olsun. Bir başkan düşünün ki aslında artık başkan olmadığının farkında olmasın. EŞKİNAT: BİZ ONURLU OYLARLA GELDİK stifası istenen bir diğer yönetici Vedat Eşkinat, ‘medyaspor.com’a yaptığı açıklamada “İstifa etmem söz konusu değil. G.Saray yönetimine diğer arkadaşlarımız gibi, onurlu üyelerin, onurlu oylarıyla seçildim. Mevcut yönetimin süresi dolmuştur. Ve geçmiş yönetim kurulları gibi bu yönetim kurulu da G.Saray tarihindeki yerini almalıdır. Başkan da olağanüstü genel kurula giderek G.Saray’ın onurlu üyelerinin, onurlu oylarına kendini teslim etmelidir” dedi. ‘İTİLİP KAKILMAYIZ’ AKP’li dostların sözleri G.Saray camiasını üzdü. Burası birçok ülkenin nüfusundan daha büyük bir camiadır. Galatasaray, itilip kakılacak bir camia değildir. İ Fotoğraflar:FATİH ERDOĞDU CUMHUR ÖNDER ARSLAN G.Saray’da TT Arena’nın açılışı sonrası yönetim kanadında yaşanan sorunlara Başkan Adnan Polat son noktayı koydu. Polat, yönetim kurulu toplantısında kendisine olağanüstü genel kurul çağrısı yapan İkinci Başkan Mehmet Helvacı ile beraber Doğan Yalçınkaya ve Vedat Eşkinat’ı istifaya davet etti. Helvacı’nın karar vermesi için 24 saat süre tanıdığı Adnan Polat, bu zaman dilimi dolmadan kendisine yakın olan isimler Yiğit Şardan, Ali Haşhaş, Taner Aşkın, Emir Sarıgül, Murat Yalçındağ, Selim Sayılgan ve İbrahim Çağlar’la birlikte gövde gösterisi yaptı; istifa etmeyeceğinin altını çizdi. Polat ve ekibi Dedeman Otel’e giriş yaparken çok sayıda çevik kuvvet polisi olası protestolar için yoğun güvenlik önlemi aldı. Polat, Helvacı’yı istifaya davet ettiği sırada, konuşma yaptığı kürsüdeki bardak kırıldı. İşte Polat’ın çarpıcı açıklamaları... İkinci başkanım bana, ‘Biz ibra olmayacağız, onun için erken seçime gidelim. Erken seçime gidersek ibra oluruz’ diyor. Sanki G.Saray yönetimi yolsuzluk, hırsızlık yapmış gibi ibradan korkuyorlar. Şeffaflığı bu kulübe ben getirdim. Helvacı, ‘Eğer bu olmazsa, ben ikinci başkan olarak seçim için imza kampanyası yaparım’ diyor. Yanlış SARIGÜL: BAŞKANIN ARKASINDAYIZ ‘ NE EKTİLERSE ONU BİÇERLER’ önetici Doğan Yalçınkaya, “Üstlendikleri sorumlulukların gereğini doğru zamanda ve biçimde yerine getiremeyip bu eksikliklerini hatırlayanlar, bu durumu medeni bir biçimde eleştirenlerden şikâyetçi olmadan önce ne ekmişlerse onu biçeceklerini hatırlamalıdır. G.Saray sevgim ve sorumluluklarım nedeniyle istifa etmiyorum” diye konuştu. .Saray yöneticisi Emir Sarıgül, başkan Adnan Polat’ın arkasında olduklarını belirterek, “G.Saray yönetimi çok önemli işlere imza attı. Riva projesi, Türk Telekom Arena, Florya yatırımları. anladım zannettim, tekrar sordum. Kimse G.Saray Kulübü Başkanlık makamını ve yönetimini tehdit edemez, şantaj yapamaz. Bunun adı ihanettir. Onun için Mehmet Helvacı’yı, Doğan Yalçınkaya’yı ve Vedat Eşkinat’ı onurlu insanlar gibi istifaya davet ediyorum. Sıkıntılı günlerde kimin ne olduğunu çok daha iyi anlıyorsunuz. Camianın menfaatleri için bugüne kadar sustum. Ama G.Saray Başkanı da bir aslandır, bir kuzu değil. Helvacı ile kader birliği yaptık ama bu noktadan sonra beraber olmamız G G.Saraylıların sağduyulu olacağına ve eleştirilerin kendi iç dünyasında yapılması gerektiğine inanıyorum. 200 300 kişinin protestosunun doğru olmadığı gibi Sivas maçında tepki olacağına da ihtimal vermiyorum” dedi. söz konusu değil. Eğer bu işi benden daha iyi yapacak bir başkan adayı olursa, yarın elimi çekerim ve ‘Başkanım’ diye hürmet gösteririm. G.Saray’da bizim ‘ağabey’ diye hürmet gösterdiğimiz kişiler var, kendilerini ‘derin G.Saray’ ilan edenler. Sanki G.Saray üyelerinin oyları bunların ipoteği altında. ‘Ağır ağabey’ görüntüsü veriyorlar. Kimse G.Saray üyelerini bu şekilde aşağılayamaz. Kul hakkı yemekten korkarım, takdiri ilahiye inanırım. G.Saraylılığım, Y 47 yıl önce Ali Sami Yen Stadı’na kaçak girerek başladı. Kimse bana G.Saraylılığı öğretemez. G.Saray’ı siyasetin dışında tuttum. Çünkü G.Saray siyasetin üzerindedir. G.Saray’ın içinde siyaset olmaz. TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, beni arayarak konuşmasında yanlış anlaşıldığını söyledi, G.Saray taraftarından özür diledi. Stat açılışı öncesi emniyet müdürleri 300 kişilik bir grubun TT Arena’da provokasyon yapabileceğini söyledi. 10 gün içinde stadın devri yapılacak. 68 sayfa eksik tespit edildi. Beni protesto edecekse G.Saray taraftarı, asacaksa G.Saray taraftarı assın. G.Saray kongre üyeleri artık medyaya konuşmayın, susun; biraz sükunet. Açıkçası yeni senaryolar bekliyorum, lütfen varsa senaryolar getirin, cevabını nasıl olsa alırsınız. Özhan Canaydın’ın büstünün açılışı hakkında ‘Oraya gidersen siyaset olur, gitme’ diyorlar. Ben G.Saray Kulübü başkanıyım, eski başkanımın büstü açıldığı vakit orada bulunurum. Canaydın’ı bari mezarında rahat bırakın. Bankaların bize hesap açmadığı, UEFA’nın kara listesinde olduğumuz, her tarafımızda hacizlerin olduğu dönemleri hatırlayın. Şimdi etrafta ahkâm kesiyorlar, birden bire G.Saray cazip hale geldi. G.SARAY’DAN TRANSFERE AĞIR BEDEL ALİCAN SEZER G.Saray’ın ligdeki kötü gidişin ardından devre arasında yaptığı yeni transferlerin yüksek maliyeti göze çarpıyor. Kadrosunu Culio, Kâzım, Zapata, Yekta ve Stancu ile güçlendiren Sarı Kırmızılılar, 5 futbolcunun alacakları ve bonservisleri dahil olmak üzere toplam 25 milyon 570 bin Avro ödeyecek. 4.5 yıllık mukavele yapan Stancu için kulübü Steaua Bükreş’e 5 milyon Avro bonservis bedeli ödenecek. Genç golcü ise Sarı Kırmızılılardan sezon sonuna kadar 500 bin, 201112 sezonunda 1 milyon 100 bin, 201213 sezonunda 1 milyon 150 bin, 201314 sezonunda 1 milyon 200 bin ve 201415 Stancu dün sağlık kontrolünden geçti. sezonunda ise 1 milyon 250 bin Avro alacak. Stancu’ya 10 bin Avro da maç başı ücret verilecek. G.Saray, Kasımpaşa’dan kadrosuna kattığı Yekta için Lacivert Beyazlı ekibe 3 milyon 750 bin Avro bonservis ödeyecek. Genç futbolcu, bu sezonun ikinci yarısında 250 bin, diğer 4 sezonda ise her sezon için 500 bin Avro alacak. Yekta’ya sözleşmesi boyunca her yıl artacak şekilde maç başı ücret olarak 6 bin, 7 bin, 8 bin ve 9 bin’er Avro verilecek. Sarı Kırmızılılar 1.5 yıllık sözleşme yaptığı Kolombiyalı kaleci Zapata’ya 750 bin Avro garanti para ödeyecek. Zapata, bu sezonun ikinci yarısında maç başına 9 bin, gelecek yıl için de 10 bin Avro alacak. 3.5’ar yıllık anlaşmaya varılan futbolculardan Culio’ya 2 milyon Avro bonservis, 2 milyon 250 bin Avro transfer ücreti; Kâzım’a ise 4 milyon 375 bin Avro ödenecek. BAŞBAKAN’DAN SEMBOLİK ÇEK ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası’nda gümüş madalya kazanan A Ulusal Takım’a 13 Eylül 2010’da verdiği 28 milyon TL’lik çekin ‘sembolik’ olduğu ortaya çıktı. 30 Eylül 2010’da imzalanan sözleşmeyle Spor Toto Teşkilat Başkanlığı tarafından ‘reklam karşılığında’ Türkiye Basketbol Federasyonu’na 35 milyon TL aktarıldığı belirlenirken ek sözleşmeyle de ödenen bu miktarın KDV hariç 70 milyon TL’ye çıkartılması kararlaştırıldı. Çek Yasası’nı anımsatarak çeklerin hukuka uygun olması gerektiğini belirten ve basketbolculara verilen çekin yürütmesinin durdurulması ve iptali için Başbakan’a dava açan avukat Sedat Vural “Yapılmak istenen Başbakan’ın siyasi şovuna kılıf hazırlama gayreti. Sembol çek olmaz. Kamu kaynağının israf edilmesiyle organize bir şekilde işlenen bir suç vardır” diye konuştu. F.BAHÇE’DE 12 DEV ADAM RUHU Onan, büyük bir fedakârlıkla kaptanlık görevini yerine getirdi. Üçüncü periyotta Olympiakos’u ayağa Yeni sezona ‘yeni kaldıran Spanoulis’i ulusal yapılanmayla’ girip takımda olduğu gibi yine Avrupa’da ‘Final Four’ kitleyen Ömer, hücumda da 12 hedefini benimseyen sayı bulup rakibine vurucu Fenerbahçe Ülker, THY darbeyi indirdi. Gösterdiği Euroleague’in son ekstra performansla şampiyonu Regal Fenerbahçe Ülker’i zafere Barcelona’yı normal taşıyan isimlerden olan Onan, sezonda devirdikten ağrıları nedeniyle geceyi zor sonra önceki gün de etti. Onan, karşılaşmanın finalist Olympiakos’u ardından takım olarak çok iyi deplasmanda yenerek mücadele ettiklerini dile TOP 16’ya tarihi başarıyla getirirken, “Geçen yılın başladı. şampiyonu Barcelona ve Avrupa’da ‘elit’ kulüpler finalisti Olympiakos’u yendik. arasına giren Sarı Giren çıkan herkes çok özverili Lacivertliler, 17 maçtır sahasında ÖMER ONAN oynadı. Büyük bir avantaj kaybetmeyen Katalan ekibinden yakaladık. Önemli bir fikstür sonra Olympiakos’un da taraftarı avantajımız var. Artık az hata yapan, önünde sürdürdüğü 20 karşılaşmalık serisini taktiğini iyi uygulayan takımlar kazanmaya bitirdi. Son periyotta Pire ekibinde 5 dakika yakın. Olympiakos bizim kazanacağımızı sayı şansı vermeyip 205’lik seriyle galibiyeti pek düşünmüyordu. Onlar bizi rakip koparan Fenerbahçe Ülker’de başarının görmedi. Nasıl olsa kazanırız diye başrolünde kuşkusuz kaptan Ömer Onan düşündüler. Ama kendimizi gösterdik. Bu vardı. Bacağındaki ağrılar nedeniyle idman büyük bir galibiyet ama Final Four yapamadan Atina’ya giden ve yedekler istiyorsak büyütmememiz gerekiyor” dedi. arasından gelip son çeyreğe damgasını vuran CAN İŞBAKAN C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle