Katalog

22 OCAK 2011 CUMARTESİ KÜLTÜR CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Amerikalı fotoğrafçı Robert Mapplethorpe’un 26 eserinden oluşan seçki 12 Şubat’a dek Galeri Nev’de SELAM OLSUN ÜLKÜ TAMER ‘Yeraltı’nda bir fotoğrafçı AYŞEGÜL ÖZBEK Ölümünün Otuzuncu Yılında... 1950’lerde edebiyat matineleri pek gözdeydi. Öyle ki, edebiyat matinesiz hafta geçmezdi neredeyse. Yazarlar, özellikle şairler, bir matineden bir matineye koşturur dururlardı. Bunun şiirini bile yazan Behçet Hoca (Necatigil), “Yahu,” demişti bir keresinde, “her gün sahnelere çıkıp okuyoruz. Müzeyyen Senar’ı bile geçtik.” Dinleyicinin ilgisi inanılmaz ölçüdeydi. Okul salonları, Halkevleri, tiyatrolar dinleyicilerle dolup taşardı. Ayakta kalanlar bile olurdu. Dinleyiciler dedim... Aslında seyirciler demem gerekirdi belki. Çok kişi sanatçıları seyre gelirdi çünkü. Asaf Halet Çelebi’nin sahneden, “Kendimi sirkte vahşi hayvan gibi hissediyorum,” dediğine tanık olmuşumdur. En büyük ilgiyi ise her zaman Attilâ İlhan’la bir başka şair çekerdi. Çoğunlukla sona bırakılırdı onlar. Attilâ siyah balıkçı kazağıyla sahneye çıkıp uzun atkısını arkaya fırlattığı zaman korkunç bir alkış kopardı. Tempo tutulurdu: “Pia! Pia! Pia!” Attilâ da gözlerini kısıp ufuklara bakarak başlardı “Pia”yı okumaya. “Bir başka şair” dedim… Bu ay sonunda, ölümünün 30. yılında anacağımız Özdemir Asaf… Mikrofona çağrıldığında gülüşmeler yükselirdi salondan. Bir güldürü oyuncusu gibiydi. Uzun uzun mikrofonu ayarlar, sessizce seyircileri süzer, tam şiirini okumaya başlayacakken susar, yine seyircilere bakardı sessizce. Kahkahalar dinince aynı şeyleri yineler, sonunda “r”leri “ğ” gibi söyleyerek okurdu: “Bütün ğenkleğ aynı hızla kiğleniyoğdu / Biğinciliği...” Seyirciler bir ağızdan tamamlardı: “...beyaza veğdileğ.” Özdemir Asaf’ın ilk kitabı Dünya Kaçtı Gözüme 1955’te yayımlanmıştı. Biçim olarak, baskı olarak, o güne kadar rastlamadığımız güzellikte bir kitaptı. Ama fiyatı da dehşetti: 250 kuruş! Şiir kitaplarının 100 kuruşa satıldığı bir dönemde ne büyük eleştiri almıştı bu. Özdemir Asaf, “İçinde 47 şiir var. Şiir başına 5 kuruş çok mu!” diyerek kendini savunmuştu. Okulumuzun edebiyat yıllığı İzlerimiz’in dizgisi, baskısı Özdemir Asaf’ın basımevinde yapılıyordu. Neredeyse her gün oradaydık. Bu yüzden, Dünya Kaçtı Gözüme’nin pedalda sayfa sayfa basılışına tanık olmuştum. Bu kitabı Sen Sen Sen izledi. Sonra ötekiler. Özdemir Asaf’ın şiirinin anahtar sözcüğü herhalde “yoğunluk”tur. Memet Fuat’ın söylediği gibi, “İnanılmaz bir sözcük tutumluluğuyla, insanı, toplumu irdeleyen, duygu, düşünce yoğunluğunun şiirini arayan, taşlamaya, ince alaya ağırlık veren, tam anlamıyla özgün bir şair”dir Özdemir Asaf. Bu yoğunluk, özellikle dört dizeyi geçmeyen şiirlerinde daha bir belirir. “Her gün bir gün geçmeyor.” ... “Öyle bir kelime söylesem ki deyorum, / Dışarıda bir başkası kalmasa.” ... “Gelmem bir iyiliktir deyecektim... / Kapıyı hep başkaları açtı.” ... “Senin içine girdiğim zaman / Dışımda kalıyorsun. / Senin dışından sana bakınca / İçime sığmayorsun.” Çağdaş bir divan şiirinin mısraları, beyitleri, kıtaları... Tek dizelik bir şiiri vardı: “Artık beni kimse yalnız bırakamaz.” Özdemir Asaf’ı yitirişimizin otuzuncu yılında bir kitabını alın, okuyun. Onun hiç yalnız kalmadığına tanıklık edecek, kendinizin de yalnız bırakılmadığınızı anlayacaksınız. Punk rock efsanesi Patti Smith ve 20. yüzyılın önemli Amerikalı fotoğraf sanatçılarından Robert Mapplethorpe. Yolları 1967’nin yazında ‘tesadüfen’ kesişen bu iki efsane, şimdi de Patti Smith’in “Çoluk Çocuk” ismiyle Domingo Yayınları’nca Türkçeye çevrilen kitabı ve Robert Mapplethorpe’un Galeri Nev’de açılan “Desired” (Arzulanan) sergisiyle yeniden bir araya geliyor. Smith’in Mapplethorpe’un 89’daki ölümünden sonra yazdığı 2010 National Book ödüllü kitabı “Çoluk Çocuk”ta onları bir arada tutan pek çok tesadüfü ve iki sevgili/dostun yaşamlarından izleri bulmak mümkün. Smith ve Mapplethorpe, 70’lerin New York’unda birbirlerini kolladıkları, ardından önemli birer sanatçıya dönüştükleri o yıllarda henüz yirmili yaşlarının başındaydılar. Dönemin New York’unda sanatçılar arasında bir efsaneye dönüşen ve “büyülü” günlerin geçtiği Chelsea Otel’de yaşadılar. Pratt Institute’de öğrenciyken daha çok dergilerden kestiği fotoğraflarla kolajlar yapan Robert’a kendi fotoğraflarını çekmesi gerektiğini söylüyordu Patti. 1970’te fotoğraf çekmeye başlayan Robert’ın ilk modeli de Patti Smith’ti. İkincisi ise kendisi... Yaşam onları farklı yollara sürüklese de 1989’da Mapplethorpe’un AIDS’ten ölümüne kadar söz verdikleri gibi hiç kopmamışlardı. Otoportreleri de sergide 1960’lı yılların sonunda Amerika’da yaşanan politik, ekonomik sorunlar ve değişimler, ırkçılık, AIDS ve homoseksüellik Mapplethorpe’un işlerini derinden etkiledi. 1980’lerde özellikle erkek ve kadın nüleri, çiçek ve sanatçı portreleri fotoğrafladı. Müzisyenler, porno film yıldızları ve yeraltı sadomazo üyelerinden oluşan gruplar sanatı için ilgi alanıydı: “Robert röntgen Patti Smith ve Robert Mapplethorpe. Bu iki efsane, şimdi de Patti Smith’in “Çoluk Çocuk” ismiyle Türkçeye çevrilen kitabı ve Mapplethorpe’un Galeri Nev’deki sergisiyle yeniden bir araya geliyor. Önemli bir bölümü portreler ve otoportrelerden oluşan sergide Mapplethorpe’un otoportreleri ve ‘ilk modeli Patti Smith, 1987 ve White Patti’nin portreleri de yer alıyor. Gauze, 1984 © Robert Mapplethorpe Vakfı izni ile. ci değildi. Her zaman söylediği şuydu; Sadomazo merakından kaynaklanan işlerine bilfiil dahil olması gerekiyordu. Ve bu fotoğrafları çekme amacı ne sansasyondu ne de sadomazo’nun toplumca kabullenilmesi ne yardımcı olmaktı. Kabullenilmesi gerektiğini düşünmüyordu; ona göre, yeraltı dünyası herkese göre değildi” diyor kitabında Patti. Robert Mapplethorpe Vakfı işbirliği ve Paul Mc Millen küratörlüğünde ha Patti Smith New York’a yerleştiği ilk yıllarda kitapçılarda çalıştı. Bazen değerli kitapların izini sürer, geçimlerine katkısı olacakları satardı. Birlikteliklerinin ikinci yıldönümünde temiz giysilerini giydiler. Patti Robert’a bir fötr şapka rzu sorgusu hediye etti. “yıldönümü Marjinal ve sıradışı kişileri fotoğşapkası” demişti Patti. raflayan Mappletrophe, elbette muhaRobert, sevgilisinin fazakâr sağ kanadın tepkisini çekiyordu kitabını, o dönem. Öyle ki, bir sergisi yüzünden süveterini, Cincinnati Modern Sanatlar Merkezi kendi Müdürü Dennis Barrie hakkında sigarasını müstehcenliğe teşvik etme suçundan ve bir şişe dava bile açılmıştı. Galeri Nev’in yövanilyalı neticisi Haldun Dostoğlu Mappletsodayı horpe’u sisteme başkaldıran bir sanatçı beyaz bir olarak tanımlıyor: “60’lar, 70’ler bohçaya Amerika’da başkaldırının, muhakoydu. lefetin yeşerdiği yıllar. MappletConey horpe da bu başkaldırının, sisteme Adası’na direnmenin içinde yer aldı. Esergittiler. Kutu makinesiyle lerinin tümüne bakıldığında bu fotoğraf çeken bir adama başkaldırıyı görmek mümkün. resimlerini çektirdiler: 70’lerin özgürlükçü ortamında eserleri tabii ki benimsendi ama sis“O gün içimizde hiçbir tem benimsedi mi o tartışılır” diyor. şey barındırmaksızın Mc Millan’a göre ise “Arzulanan: sadece kendimiz olduk. O Mapplethorpe” başlığı AIDS salgını anın bir kutu hakkında bir farkındalık yaratma kamerasının içinde misyonu üstlenen Mapplethorpe donmuş Vakfı ile birlikte oluşturulan sergiolması bizim şansımızdı. ye verilebilecek kaçınılmaz bir başO bizim ilk gerçek lık: “AIDS zamanında arzu, hipNew York portremizdi. pilerin 70’lerin alaycı nesli haline Kim olduğumuzun geldiği dönemde arzu, eşcinsel resmiydi.” Robert’a söz dünyasının artık kendini saklaverdiği gibi kendi maya ihtiyaç duymadığı bir zahikâyelerini anlattığı manda arzu... Arzu hiçbir zaman kitabın da kapağı bu denli sorgulanmamıştı” diolacaktı bu fotoğraf... yor. (Sergi, 12 Şubat’a kadar Galeri Nev Mısır Apartmanı’nda) zırlanan sergide sanatçının farklı dönemlerinden 26 eseri yer alıyor. Önemli bir bölümü portreler ve otoportrelerden oluşan sergide Mapplethorpe’un dört otoportresinin arasında hastalığı dönemine denk gelen 1988 tarihli iki eseri de yer alıyor. Portreler arasında serginin en eski eseri 1977 tarihli Diane de Beauvau, Louise Bourgeois, Isabella Rossini, Laurie Anderson ve “ilk modeli Patti Smith”in dört portresi de yer alıyor. ‘KİM OLDUĞUMUZUN RESMİ’ A İcralık bir romantik komedi İstanbul Haber Servisi Yönetmenliğini Uğur Uludağ’ın yaptığı 2007 yapımı “Bir İhtimal Daha Var” adlı romantik komedi filmi icralık oldu. Haczedilen film 2 Şubat günü açık arttırmaya çıkacak. Filmin tahmin edilen bedeli 100 bin TL olarak açıklandı. Bakırköy 5. İcra Müdürlüğü’nün verdiği açık arttırma ilanında borçtan dolayı haczedilen film için ilk yapılacak açık arttırmada belirlenen bedelin yüzde 60’ına istekli bulunmadığı takdirde 7 Şubat günü 2. kez arttırmaya çıkacağı duyuruldu. Açık arttırma Bakırköy Adliyesi’ndeki 5. İcra Müdürlüğü’nde gerçekleştirilecek. Yönetmenliğini, senaristliğini ve yapımcılığını Uğur Uludağ’ın üstlendiği, aralarında Müjdat Gezen, Savaş Dinçel, Hülya Avşar, Osman Yağmurdereli, Mustafa Alabora’nın da olduğu kalabalık oyuncu kadrolu film, 2007’de gösterime girmişti. Yeni Sinema Hareketi, İranlı yönetmenlere verilen hapis cezasını kınadı Penahi ve Resulov’a ‘logo’lu destek Kültür Servisi Yeni Sinema Hareketi, İranlı yönetmenler Cafer Penahi ve Muhammed Resulov’a verilen hapis cezalarını protesto etmek ve yönetmenlere destek vermek amacıyla dün Beyoğlu Sineması’nda bir basın açıklaması yaptı. İran’da şubat ayında düzenlenecek Uluslararası Fecr Film Festivali’ne davet edilen Tayfun Pirselimoğlu ve Pelin Esmer’in, yönetmenlere verilen cezaları protesto etmek amacıyla filmlerini geri çekme tavrını desteklediklerini açıklayan yönetmenler ayrıca Bülent Erkmen tarafından tasarlanan “Freedom for Jafar Panahi & Mohammad Rasoulof İçin Özgürlük” yazılı logoyu çekecekleri filmlerin girişinde kullanacaklarını duyurdular. Ayrıca tüm yönetmenlerin bu logoyu kullanarak yönetmenlere destek vermeleri çağrısında bulundular. Aralarında Esmer ve Pirselimoğlu’nun yanı sıra Hüseyin Karabey, Semih KapPenahi ve Muhammed Resulov devletin baskı ve tecridiyle karşı karşıya bırakıldı. Penahi’ye 6 yıl hapis cezasının yanı sıra 20 yıl boyunca film yönetme, senaryo yazma, yapımcılık yapma ve yerliyabancı basına demeç verme yasağı getirildi. Resulov da muhaliflik suçlamasıyla 6 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yönetmenlere verilen bu cezayı, devletin birey üzerindeki şiddetinin en güncel örneklerinden biri olarak görüyor ve buna karşı duruyoruz. Biz Türkiyeli sinemacılar olarak, Penahi’ye, Resulov’a ve onların şahsında tüm İranlı sinemacılara, sanatçılara karşı girişilen bu şiddet ve baskıyı kınıyoruz. ” denildi. Açıklamanın ardından Penahi’nin ceza almadan önce çektiği, 2010 Venedik Film Festivali’nde İnsan Hakları Bölümü’nde gösterilmiş olan “Akordeon” isimli kısa filmi gösterildi. Pelin Esmer, Bülent Erkmen’in tasarımını yaptığı logonun önünde açıklama yaparken. Sezar Ödülü Tarantino’ya Kültür Servisi Amerikalı yönetmen Quentin Tarantino, Fransa’nın Oscar’ı sayılan Sezar Ödülü’ne değer görüldü. “Ucuz Roman”, “Rezervaur Köpekleri” gibi çok sayıda başarılı filme imza atan yönetmen, “Büyük Uluslararası Sanatçı” ödülünü, önümüzdeki ay yapılacak bir törenle alacak. lanoğlu, İnan Temelkuran, Seyfi Teoman, Özcan Alper, Ayça Damgacı, Mehmet Eryılmaz, Yeşim Bozoğlu, Selen Uçer gibi oyuncu ve yönetmenlerin de katıldığı açıklamada, “İranlı yönetmenler Cafer 68’İN 43. YILINDA TAM BAĞIMSIZ VE GERÇEKTEN DEMOKRATİK BİR TÜRKİYE İÇİN Emperyalizme, faşizme ve gericiliğe karşı birlik, dayanışma ve savaşım için “Kış Yemeğimizde” buluşalım. 68’LİLER BİRLİĞİ VAKFI ORGANLAR ORTAK TOPLANTISI Vakfımızın Başkanlar Kurulu, Yönetim Kurulu ve Danışma Kurulu 20111. ortak toplantısı 22 Ocak 2011 Cumartesi günü saat 14.00’te Armada Otel’de (Ahırkapı – Sultanahmet) aşağıdaki gündemi görüşmek amacıyla toplanacaktır. (Ayrıca, saat 11.00’de Yönetim ve Başkanlar Kurulu toplantısı yapılacaktır.) Kurul üyelerine önemle duyurulur. 2011 KIŞ BULUŞMASI GELENEKSEL 68’LİLER DAYANIŞMA YEMEĞİ Açılış Konuşması: Sönmez TARGAN, Vakıf Başkanı Sunuş Konuşması: Ataol BEHRAMOĞLU, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı, Şair Konuk Konuşması: Jorge Quesada Concepciòn, Küba Cumhuriyeti Büyükelçisi Sunucu: Gülsen TUNCER Sanatçılar: Ozan TEK Muzaffer ÖZDEMİR, Sevgi Düzgün ALTIN Tarih: 22 Ocak 2011, Cumartesi Saat 19:00 Yer: Armada Otel Adres: Cankurtaran Çıkışı Sahil Yolu Eminönü İstanbul İletişim: 0532 325 85 90 0532 414 10 68 0532 522 91 53 Yemeğimiz bizimle birlikte olmak isteyen herkese açıktır. NOT: Saat 14.00 18.00 arasında bir başka salonda 68’liler Birliği Vakfı Danışma Kurulu toplantısı yapılacaktır. Toplantı izlemeye açıktır. GÜNDEM: 1.Açılış, 2.Anayasa değişikliği referandum sonuçlarının değerlendirilmesi, 3.2011 genel seçimleri ile ilgili görüş ve öneriler, 4.Sonuç bildirgesinin hazırlanması, 5.Dilekler ve kapanış. BAŞKANLAR KURULU Sönmez TARGAN, Namık Kemal BOYA, Gökalp EREN, Haşmet ATAHAN, Necla ÜLKÜ, Mustafa ZÜLKADİROĞLU YÖNETİM KURULU Sönmez TARGAN, Bora GEZMİŞ, Ali IŞIK, Gökalp EREN, Namık Kemal BOYA, Haşmet ATAHAN, Cemil ORKUNOĞLU, Mehmet ULUSOY, Merdan ASLAN, Turgut ÜNLÜ, Mansur PEKGÜLEÇ, Ahmet NERGİZ, Fikret BABUŞ, Betül KUYUCU, Ünal ERDOĞAN, Seyyit NEZİR DANIŞMA KURULU ÜYELERİ Prof. Dr. Ahmet ALTINEL, Ahmet ORUÇOĞLU, Ali ATEŞ, Ali SİRMEN, Prof. Dr. Alpaslan IŞIKLI, Ataol BEHRAMOĞLU, Atilla SARP, Prof. Dr. Aydın AYBAY, Bahrem YILDIZ, Yrd. Doç. Dr. Barış DOSTER, Bedri BAYKAM, Cemal ŞENER, Prof. Dr. Cevat GERAY, Prof. Dr. Coşkun ÖZDEMİR, Engin AYÇA, Erdoğan AYDIN, Prof. Dr. Eren OMAY, Erhan KARATAŞ, Erol BİLBİLİK, Prof. Dr. Erol MANİSALI, Erol TOY, Esat KORKMAZ, Faruk PEKİN, Gülsen TUNCER, Av. Halis AYGÜL, Hikmet ÇETİNKAYA, Hüseyin UYSAL, Av. Hüseyin ÖZBEK, Prof. Dr. İzzettin ÖNDER, Av. Kazım KOLCUOĞLU, Mehmet ATAY, Mehmet Ata TANSU, Prof. Dr. Mehmet Can AKYOLCU, Doç. Dr. Melih BAŞ, Mete AKALIN, Av. Mustafa İlker GÜRKAN, Mustafa YALÇINER, Muzaffer Ayhan KARA, Muzaffer İlhan ERDOST, Nebi CEYLAN, Nihat BEHRAMOĞLU, Nusret ŞUMLU, Oktay EKİNCİ, Öner YAĞCI, Av. Refik KARAA, Prof. Dr. Ruşen KELEŞ, Talat TURHAN, Prof. Dr. Taner TİMUR, Prof. Dr. Tuncay ALTUĞ, Turhan FEYİZOĞLU, Ümit ÜLGEN, Ünal ERDOĞAN, Yahya ARIKAN, Doç Dr. Yaşar HACISALİHOĞLU Saat 14.00’teki toplantı; emperyalizme, faşizme ve gericiliğe karşı olan herkese açıktır. İLETİŞİM Sönmez TARGAN 0532 325 85 90, Bora GEZMİŞ 0532 522 91 53, Ali IŞIK 0532 414 10 68 Bir çocuk daha okusun diye İNGİLİZCE Westminster University ve Premier College sertifikalarına sahip, London School of Business Administration’da master yapmış, ÖĞRETMENDEN, BRITISH ENGLISH İş İngilizcesi (Business English), İngilizce iş görüşmelerine (Interviews) hazırlık Gramer ve kişiye özel konuşma dersleri 21.YÜZYIL EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI (YEKÜV) Tel: 0212 274 15 02 0212 213 74 02 Fax: 0212 275 52 44 Kadıköy /İstanbul 0532 701 80 41 (0216) 418 94 51 www.yekuv.org yekuv@yekuv.org Vakıflar Bankası Osmanbey Şubesi 00158007287986476 C MY B C MY B