18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 OCAK 2011 PERŞEMBE HABERLER KÜRTÇE DERS GERİLİMİ Kendilerini “Demokratik Özgür Kadın Hareketi” olarak adlandıran bir grup kadın, Kürtçe eğitim talebini dile getirmek için Mersin’de Atatürk Caddesi üzerinde temsili ders düzenledi. Bu sırada eski bir milli boksör Türk bayrağı açtı ve gruptakilere ‘Türkçe neyinize yetmiyor’ diye bağırdı. Milli boksör polis tarafından olay yerinden uzaklaştırılırken eylemci grupla caddeden geçen bazı şahıslar arasında da gerginlik yaşandı. CUMHURİYET SAYFA 9 ‘Erdoğan kabadayı’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) BDP Diyarbakır İl Başkanlığı, Çukurova ve Amed (Diyarbakır) kent konseylerinin ortak toplantısına ev sahipliği yaptı. Toplantıya katılan BDP Genel Başkan yardımcısı Gültan Kışanak’ın hedefinde Başbakan Tayyip Erdoğan vardı. Kışanak Türkiye’nin bu iktidara tahammülünün kalmadığını belirterek “İktidar söylemlerini milliyetçilik, ırkçılık ve hatta kabadayılık üzerine kurarak oylarını arttırmayı düşünüyor. Stadyum açılışında protestoyu hazmedemeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Başbakan beğenilmezse protesto edilir. Bu tutumuna devam ettiği sürece unutmasın ki her gittiği yerde bunlarla karşılaşacaktır” dedi. Van’da partililerle bir araya gelen BDP lideri Selahattin Demirtaş ise “Başbakan Erdoğan’ın tek bir talimatıyla 600 milyon lira stat yapımında kullanılmış. ‘Ben yaptım ve Galatasaray’ın tek kuruşu yok’ diyor. Sanki oğlunun gemiciğini satmış da Arena Stadı’nı yapmış. Neredeyse Galatasaray’ı yasadışı örgüt ilan edecekler. Sayın Başbakan’ın ruh hali Türkiye’nin bir otoriter rejime doğru gittiğinin göstergesidir” diye konuşmayın. ‘Türkiye ve Suriye arasında PKK anlaşması’ Haber Merkezi Paris merkezli Intelligence Online isimli internet sitesinin haberine göre, Türkiye ile Suriye arasında PKK’lilerin iadesine ilişkin gizli anlaşma yapıldı. Buna göre Şam, 4000 PKK militanı ve liderine sığınma hakkı tanıyacak. Şam daha sonra bu kişilerin affedilmesini sağlayacak. Habere göre, anlaşma 21 Aralık 2010’da Suriye Başbakanı Muhammed Naci el Itri’nin Türkiye ziyareti sırasında, Suriye Siyeset Güvenliği Müsteşarı Muhammed dib Zitun ile Türk Silahlı Kuvvetleri arasından imzalandı. Haberde PKK’lilere sığınma hakkı tanınmasının, Kuzey Irak bölgesel yönetimi tarafından önerildiği ancak TSK’nin bu teklifi tercih etmediği iddia edildi. PKK’nin Şam’ın teklifini kabul etmeme ihtimalinin güçlü olduğu savunuldu. HAYAL ve GERÇEK KÜRŞAT BAŞAR Ucube Gündem Başbakan, Kars’ta yapılan dev heykelle ilgili, “ucube” tanımlaması yaptı. Heykeli oradan kaldırtma emri verdiğini açıkladı. Kültür Bakanı, açıklamanın yanlış anlaşıldığını, Başbakan’ın oradaki gecekonduları kastettiğini söyledi. Başbakan tekrar bir açıklama yaparak, gecekonduları değil, heykeli kastettiğini daha ayrıntılı olarak açıkladı. “Ucube” tartışması gündeme oturdu. Muhteşem Süleyman dizisinde padişahın özel hayatına saldırı olduğu ve atalarımızı rencide ettiği gerekçesiyle gösteriler yapıldı, RTÜK diziye uyarı cezası verdi. Padişahlar içki içer miydi, kadınlara zaafları var mıydı tartışmaları geceler boyunca sürdü... Balyoz davasında tahliye kararı veren hâkimler başka görevlere atandı. Pek bir tartışma yaşanmadı. Yargıtay, tutukluluk sürelerinin kaç yıl olacağını açıkladı, ama açıklamayı hukukçular da anlayamadı. Bu arada tahliye edilen Hizbullah üyelerinin büyük bir bölümü ortadan kayboldu. Emniyet kaybolan Hizbullah üyelerini aramak için operasyonlara girişti. İçkiyle ilgili düzenleme yapıldı. Bundan sonra gençlerin de bulunduğu ortamlarda, açılış, davet, kokteyl gibi etkinliklerde içki ikramı için özel izin almak gerekeceği açıklandı. Film galaları ve festivallerde ne tür şerbet sunulacağı merak konusu oldu. Başbakan, “Kimin içkisine karıştık, aksırıncaya, tıksırıncaya kadar içiyorlar” şeklinde açıklama yaptı. Ergenekon davasında emekli Albay Arif Doğan Hizbullah’ı da, JİTEM’i de kendisinin kurduğunu, 78 kişiyi öldürdüğünü, binlerce silah dağıttığını açıkladı. Açıklamayı ciddiye alıp inceleme yapan gazeteciler oldu. Başbakan’ın büyük emeklerle açıp Galatasaray’a hediye ettiği yeni stadyumda yuhalanması “nankörlük” olarak nitelendirildi. Başbakan stadı terk etti. Kulüp başkanı ve vali, kamera görüntülerini inceleyerek yuh çeken provokatörleri belirlemeye çalıştıklarını açıkladı. Stadın inşaatını yüklenen müteahhit, “Aslında yuh çekenler az kişi, akustik nedeniyle ses fazla çıktı” şeklinde beyanda bulundu. Kurbanlık koyun davasında sanıklara 1 milyon yıl ile 44 bin yıl arasında değişen cezalar istendi. [email protected] ‘Hizbullah örgütleniyor’ İçişleri bilmiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanı Beşir Atalay, İçişleri Bakanlığı’nda 81 ilin valisinin katılacağı değerlendirme toplantısına girişinde Ceza Muhakemesi Yasası’nın (CMY) 102. maddesi kapsamında tahliye olan ve imzaya gelmedikleri için haklarında yakalama kararı çıkartılan terör örgütü Hizbullah yöneticilerinin, yurtdışına kaçıp kaçmadıklarına yönelik kendilerine bir bilgi ulaşmadığını, yakalanmaları için çalışmaların sürdüğünü bildirdi. Başka bir gazetecinin söz konusu Hizbullah yönetcilerinin Suriye ya da İran’a kaçtıklarına yönelik bazı iddiaların olduğunu belirtmesi üzerine Atalay, “Yurtdışına çıktıklarına ilişkin bir bilgi yok” diye konuştu. Öte yandan Atalay, Valiler Toplantısı’nda yaptığı konuşmada ise, iki gün sürecek toplantıda başta iç güvenlik olmak üzere bakanlığı ilgilendiren konuların görüşüleceğini söyledi. Atalay, özellikle genel seçim ve güvenlik konularının ele alınacağını ifade etti. Atalay, valilerin genel seçim konusundaki çalışmalarına da başlamasını istedi. HİLAL KÖSE Yazararaştırmacı Faik Bulut, Hizbullah sanıklarının tahliyelerini oy avcılığı olarak değerlendirdi ‘AKP KENDİ İÇİNDEKİLERİ GÖRMEK İSTEMİYOR’ Bulut, hükümetin TBMM araştırma komisyonları kurarak faili meçhul cinayetleri aydınlatması gerektiğine dikkat çekti. Bu sayede Hizbullah’ın Yeşil, Cem Ersever ve devletin bazı odaklarıyla ilişkilerinin açığa çıkacağını vurgulayan Bulut şunları söyledi: “Hizbullah devlete çok yükleniyor, ‘bu işleri benim adıma devlet yaptı, benim üstüme attı’ diyor. Devletin kendini aklama zorunluluğu doğuyor. Bu işi hükümetten beklemiyorum ama baskı grupları hesap sormalı. Hükümet de bu dosyaları yeniden ele almalı. Ergenekon davasında ısrar ettiği kadar Hizbullah dosyasını yeniden ele almalı. AKP kendi içinde de bir sürü bu işe bulaşmış siyasileri görecek. Bunları görmek istemediği için bu işe başlamıyor.” Yazararaştırmacı Faik Bulut, terör örgütü Hizbullah sanıklarının tahliyelerini, tipik oy avcılığı olarak değerlendirerek “Son tahliyeler infial yarattı. Örgüte de moral oldu. Oysa bundan birkaç yıl önce Pişmanlık Yasası’ndan yararlanarak çıkan 2 bin kişi daha önemli. Onlar şu anda bütün örgütlenme faaliyetlerini yürütüyorlar” dedi. var. Bu zihniyetten AKP yöneticilerinin, bakanların en azından bir kısmının azade olduğunu düşünmüyorum. Ancak Hizbullah’ın bölgedeki gücü söylendiği kadar çok değil” dedi. ‘Bilmiyor olamazlar’ CMK’deki değişiklikle Hizbullah sanıklarının çıkacağının hükümetten kimsenin, en azından Prof. Burhan Kuzu’nun bilmiyor olamayacağını söyleyen Bulut, şunları anlattı: “Şark kurnazlığı yaptılar. Bu AKP’nin tipik taktiği. Bir şeyi yapmak ister tepki olunca geri adım atıyor. ‘Hizbullah çıkar PKK’nin önünü keser’ dedi. ‘İlerde siyasi tetikçi olarak, bir denge unsuru olarak kullanabilir miyiz’ hesabı yaptı. Türkiye’de genel olarak Kemalizm yerine İslami değerler ön plana çıkıp sokağa egemen olunca Hizbullah o havayı iyi kokluyor. Bana kalırsa gizli gündemlerinde Fethullah Gülen cemaati de var. Cemaat, arka bahçelerine girdikleri için hedefte. Basite indirgersek, cemaatle aralarında kimin güç odağı olacağı meselesi var.” Bulut, Hizbullah ana davası sanıklarının tahliyelerinin örgüte ivme kazandırdığını ancak son birkaç yıl içinde sessiz sedasız cezaevinden çıkan militanların, Mustazaf Der, Rahmet Der, İlim Der gibi Hizbullah’ın yasal kanadı sayılabilecek derneklerde örgütlendiklerini vurguladı. Bulut, iktidarın “bizim mahallenin yaramaz çocukları, zaten yasallaştılar” diye bu faaliyetlere göz yumduğunu, zaman zaman teşvik ettiğini belirtti. ‘AKP dayatıyor’ Hizbullah’ın Doğu’nun toprağından, çatışma ortamından bes lendiğini söyleyen Bulut şöyle devam etti: “En önemli etken Türkiye’nin giderek muhafazakârlaşması. AKP de toplumun muhafazakârlaşması için elinden geleni yapıyor. Yaşam tarzını dayatıyor. Türkiye’de ‘cici terörist, tu kaka teröriste’ karşıdır. Baş tehdide göre kullanılan değişir. Bu mantıkla hakaret ederseniz olacağı bu.” İslami kesimin, Hizbullah tartışmasını, yalnızca “PKKHizbullah çatışır mı” sorusuyla sınırlandırdığını adikkat çeken Bulut, “Bilinçaltlarında, ‘bizim mahalleyi çok fazla yıpratmayalım’ düşüncesi Diyarbakır’a MASAK soruşturması AYŞE SAYIN Son 3 yılda terörün finansmanı suçunun tespiti amacıyla toplam 59 dosya açıldı Servis kaza yaptı: 1 ölü 24 yaralı ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Adana’nın Ceyhan ilçesinde Levent Kahraman yönetimindeki öğrenci servis otobüsü, kontrolsüz dönüş yapan Mehmet Görmez yönetimindeki mazot yüklü tankerle çarpıştı. Kazada, Gülseren Yılmaz öldü, her iki aracın şoförü ile otobüste bulunanlar olmak üzere 5’i ağır 24 kişi yaralandı. Hizbullah’a 6 tutuklama ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Dinci terör örgütü Hizbullah’a yönelik Adana merkezli, İzmir ve Mersin’de yapılan operasyonda gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen 18 zanlıdan 6’sı tutuklandı. Tutuklananlar arasında örgütün Adana sorumlusu olduğu bildirilen A.T. ile kızlarını ilköğretim okuluna türbanla göndermeye çalışan Nasrettin Kınay’ın da olduğu öğrenildi. Sorgulanan zanlılardan 3’ü önceki akşam Cumhuriyet Savcılığı’nca salıverilirken “Örgütsel çalışmalara katılmak, terör örgütü adına propaganda yaparak yandaş kazandırmak ve örgüt adına para toplamak” suçlamasıyla nöbetçi mahkemede hâkim karşısına çıkan 6 kişi tutuklandı. Diğer zanlılar ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Gaziantep’te ise Hizbullah mensubu olduğu iddiasıyla aranan Levent Beyaz Ç, düzenlenen operasyonla yakalandı, Zanlı çıkarıldığı mahkemede tutuklandı. ESKİŞEHİR’DE GERGİNLİK Muğla’daki öğrenci olaylarında Şerzan Kurt’u (21) vurarak ölümüne neden olduğu iddia edilen tutuklu polis memuru Gültekin Şahin’in Eskişehir’de yargılandığı davanın duruşmasını izlemeye gelen grup ile 3 kişi arasında adliyenin yakınında çıkan kavgada 1 kişi yaralandı. Slogan atan 3 kişiden A.G. yakalandı. Bu sırada arkadaşlarına saldırıldığını öğrenen gruptan yaklaşık 20 kişi olay yerine geldi ve A.G’yi darp etmeye çalıştı. Polis, A.G’yi bir markete soktu ve takviye istedi. Arbede sırasında gruptan 1 kişi yaralandı. Olayla ilgili iki zanlının daha yakalanmasına çalışıldığı bildirildi. (Fotoğraf: AA) ANKARA Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, 20072010 yılları arasında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Diyar İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ’nin de aralarında bulunduğu 59 şirket ve kişi hakkında MASAK tarafından “terörün finansmanı ve kara paranın aklanması” iddiasıyla soruşturma açıldığını, terör örgütlerine yönelik fon aktarımlarına dahil oldukları savıyla da 62 kişi ve şirkete yönelik finansal analiz ve değerlendirme sonuçlarının, Cumhuriyet savcılıkları, MİT, Emniyet, Jandarma, Gelir İdaresi Başkanlığı, Dışişleri ve İçişleri bakanlıklarına gönderildiğini belirtti. Ergün, MHP Milletvekili Alim Işık’ın Diyar AŞ hakkında yürütülen soruşturmalarla ilgili sorusuna verdiği yanıtta, şirket hakkında MASAK tarafından yürütülen değerlendirme çalışmalarının halen sürdüğünü bildirdi. Ergün, MASAK’ın soruşturmayla ilgili henüz kendilerine geri bildirimde bulunmadığını ifade etti. Genelkurmay: Hurdalık 48 km uzakta ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, Aktütün Jandarma Karakolu yakınlarında silah ve mühimmat bulundu haberleriyle ilgili bir açıklama yaparak yakın denilen hurdalığın Aktütün’e 48 kilometre uzaklıkta bulunduğunu bildirdi. Silah ve mühimmatın Durak 1’inci Jandarma Sınır Bölük Komutanlığı hizmet binası güneyindeki hurdalık depoda bulunduğunun anımsatıldığı açıklamada, “Durak 1.inci J.Snr.Bl.K.lığı İran hududu tarafında olup, Irak hududundaki Aktütün Jandarma Karakolunun yaklaşık 48 Km. kuzeydoğusunda bulunan ayrı bir askeri birliktir” denildi. Fener’de çember daralıyor ALİCAN ULUDAĞ Suç duyurusu yapıldı Ergün’ün verdiği bilgiye göre Diyar AŞ hakkında bakanlık müfettişleri tarafından yapılan incelemelerde, şirketin Türk Ticaret Yasası gereği tutulması zorunlu olan defterlerin hiç veya yasaya uygun şekilde tutulmadığı da belirlendi. Bunun üzerine bakanlık, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ancak şirket, şirket yöneticileri, savcılığın “ön ödeme tebliği”ne uyarak, öngörülen para cezasını ödediği için savcılık “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verdi. Ergün’ün verdiği bilgiye göre 2007 2010 tarihleri arasında terörün finansmanı suçunun tespiti amacıyla toplam 59 soruşturma dosyası açıldı. Bunlardan 40’yla ilgili soruşturma tamamlanarak, 5 suç duyurusu, 4 savcılığı bilgilendirme, 5 aklama suçuna ilişkin analize sevk ve 26 veri tabanına kayıt işlemi yapıldı. 2 terörist tutuksuz yargılanacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 9. Ceza Dairesi, terör örgütü PKK üyeleri Şahap Doğan ve Ercüment Yıldız’a yerel mahkemece verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını, eksik soruşturma nedeniyle bozdu. Bozma gerekçesinde Doğan ve Yıldız’ın öldürdüğü iddia edilen “Cengiz” kod adlı kişinin kimliği araştırılmadan hüküm kurulduğu ifade edildi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nce Yıldız ve Doğan, CMK’nin tutukluluk sürelerini belirleyen 102. maddesinin yürürlüğe girmesiyle, 10 yılı aşan tutukluluk süreleri göz önüne alınarak 3 Ocak’ta tahliye etmişti. Terör örgütüne üye olmak suçundan yerel mahkemece 10 yıl hapse mahkum edilen eski DEP milletvekili Leyla Zana’nın Yargıtay’daki temyiz duruşması ise Zana’nın avukatı duruşmaya katılamadığı için ertelendi. ANKARA Deniz Feneri e.V. davasıyla ilgili incelemelerde bulunmak üzere Almanya’ya giden Türk savcılar, konuyla ilgili Frankfurt Başsavcılığı’nın açtığı ikinci davanın iddianamesiyle ilgili eklerin kopyasını da aldı. İddianamede sanık olarak yer alan RTÜK Üyesi Zahid Akman ve Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Kara man’ı Alman yetkililer “asıl failler” olarak göstermişti. “Deniz Feneri e.V. yolsuzluğunun” Türkiye uzantılarıyla ilgili soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcıları Nadi Türkaslan, Abdülvahap Yaren ve Mehmet Tamöz, Almanya’daki incelemelerini tamamlayarak yurda döndü. Almanya’da açılan ilk davadaki 12 sanığının ifadesine başvuran savcılar, Almanya’daki meslektaşlarından ve polis şeflerinden konuyla ilgili kapsamlı bilgi aldı. İki hafta boyunca araştırma yapan savcı lara, Türkiye’ye gönderilmeyen bilgi ve belgelerin de birer örnekleri verildi. Soruşturma kapsamında Frankfurt Başsavcılığı tarafından Türk vatandaşları hakkında açılan ikinci davanın iddianamesi alındı. 58 sayfalık iddianamede, Karaman bir, Akman ise iki numaralı sanık olarak yer alıyor. Önümüzdeki günlerde Alman makamlarından alınan belgelerin tercümesi yapılacak. Tercüme işleminin tamamlanmasının ardından Akman ve Karaman’ın da ifadesine başvurulması bekleniyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle