18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 OCAK 2011 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA [email protected] EMEK Madenci sandık başında Genel Maden İşçileri Sendikası’nın taban delege seçimleri Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra ve Üzülmez müesseselerinde başladı. Üzülmez müessesesinde sendikaya üye iki bine yakın maden işçisi taban delege seçimlerine katıldı. GMİS Genel Başkanı Ramis Muslu da TTK Üzülmez Müessesesi’nden seçilmek için aday oldu. Müesseselerde taban seçimlerini cumartesi günü sona eriyor. Girdiği delege seçimleri sonrası Genel Başkan Ramis Muslu, 1176 oy alırken karşısında aday olan Osman Tutkun 1216 oy aldı. Hafta sonuna kadar seçimleri tamamlayacaklarını belirten Ramis Muslu, taban seçimleriyle ilgili “Bu dönem bir taraftan toplu iş sözleşmesi görüşmelerini sürdürürken diğer taraftan da sendikamızda 4 yılda bir yapılan taban delege seçimlerimizi, şube kongreleri ve genel merkez seçimlerimizi gerçekleştiriyoruz. Taban delege seçimlerimizi Üzülmez ve Amasra’dan başlatmış bulunuyoruz. Bu seçimleri bir hafta sonuna kadar bitireceğiz” dedi. 7 Ücret alamayan emekçi işbaşı yapmadı Türkiye Taşkömürleri Kurumu Armutçuk Müessesesi’nde taşeron firmada çalışan 50’ye yakın işçi, 3 aydır maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle işbaşı yapmadı. İşçiler hak ettikleri maaşların ödenmesi için gerekli yerlere başvurularını yaptıklarını ancak verilen hiçbir sözün yerine getirilmediğini iddia etti. Üç yıldır aynı firmada çalışan işçiler, emeklerinin karşılığının bir an önce verilmesini istedikleri direnişin gerekçesini şu sözlerle anlattı: “Ekimin yarım maaşı ile geri kalan ayların maaşlarını alamadık. Yerin 550 metre altında çalışarak alın teri döküyoruz. Hepimiz ev geçindiriyoruz, hepimizin çoluk çocuğu var. Burada mağdur olan bizleriz. 120 kişinin çalıştığı şirketten 60 arkadaşımızı süresiz izine çıkardılar. Bir daha da çağırmadılar. Şirketin içeride işi 2 ay sonra bitecek. Biz hakkımızı almak için çabalıyoruz. Bunu da yasal yollardan halletmek tek isteğimiz.” GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Habbeden Kubbe... Gerektiğinde kubbeyi habbe (büyüklüğü arpa ve buğday kadar olan yuvarlak şeyler) habbeyi de kubbe yapmak konusundaki uzmanlar son günlerde yeniden görev başı yaptı. Bazı önemli konuları gözlerden gizleme konusunda neredeyse Zati Sungur’a taş çıkarttıklarını söylemek de başarılarını teslim etmek için zorunlu oluyor. Ortada onca sorun varken Galatasaray’ın yeni spor tesislerinin açılışında Başbakan’a yönelen protesto, günlerdir manşetlerden inmiyor, ekranların da öncelikli haberleri arasından düşmüyor. Manşetlerde devletlilerin tehditlerinden ve “nankörlerin” sonlarının iyi olmayacağı kestirimlerinden geçilmiyor. Köşe yazılarının ve ekran tartışmalarının da ağırlıklı konusunu oluşturan protesto girişimi, bu yazının yazıldığı saate kadar Ergenekonculara yıkılmadı ama hiç kuşkunuz olmasın ki eli kulağındadır. Türkiye’nin en seçkin kulüplerinden biri olan Galatasaray’ın yönetimi bile, dengesiz karşı tepkilerin etkisinde kalmış olmanın sıkıntısını, yapılan açıklamalarla geçiştirmeye çalışıyor. Başkan Polat, “protestocuları bir daha stada sokmayacağız” diye kestirip attı bile. Nasıl sokmayacaklarını henüz bilemiyoruz. Şayet yürürlükte olan “Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Yasa”ya güveniyorlarsa yanılıyorlar. Çünkü yasada, kendi taraftarlarını kışkırtmaması gereken yöneticilere ya da protesto sırasında hakemlere, rakip takımın yöneticilerine, teknik görevlilerine, sporcularına ve taraftarlarına hakaret içeren sözler sarf edenlere yaptırım uygulanması öngörülüyor ama başbakanlar ve bakanlar bu kapsamda sayılmıyor. Spor müsabakalarına alınmaması gerekenleri de kulüp başkanları ile yöneticileri değil, şimdilik il spor güvenlik kurulları belirliyor. Devletin topladığı vergilerle ya da çevresindeki Galatasaray’a ait arazilerin de bulunduğu Ali Sami Yen Stadı karşılığında yeni stadın yapılmasını sağlayanlar “Kulübün bir kuruş katkısı yok” dediklerinde, söylediklerine inanıyorlarsa ortada gerçekten bir sorun var demektir. Galatasaray yönetiminin de nezaket göstermeye çalışırken taraftarlarını suçlaması, sorunu daha da katmerleştirmektedir. Umarım sportmenlikle, hukukla çelişmeyecek bir sonuca ulaşılır. [email protected] (Fotoğraf: ALİ AYAROĞLU) Türkiye çapında DİSK’in örgütlü olduğu her işyerinde bildiriler okunacak, İstanbul, İzmir ve Gebze’de kitlesel gösteriler yapılacak DİSK her yerde direnişte ‘Torba Yasaya Karşı Genel Direniş’ kararı doğrultusunda bugün tüm yurtta eylemler yapılacak. DİSK’in örgütlediği eylemlere KESK, TMMOB ve Türkİş’in bazı sendikaları da destek verecek. evrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) bugün tüm yurtta torba yasaya karşı eylem yapıyor. Konfederasyonun örgütlü olduğu tüm işyerlerinde dışarı çıkılsın çıkılmasın 1213.30 arası “direniş çağrısı” bildirisi okunurken, başta İstanbul, Ankara, İzmir, Gebze, Kocaeli ve bölge müdürlükleri olan tüm illerde geniş katılımlı protesto, basın açıklaması ve meşaleli yürüyüşler yapılacak. “Torba yasaya ayıklanmalı, işçi ve emekçi halk aleyhine düzenlemeler geri çekilmeli, bazı beklentilere cevap verecek geçici düzenlemeler vakit geçirilmeden TBMM içinde bir mutabakat ile çıkarılmalıdır” temel talebiyle yapılan genel direniş eylemi çerçevesinde bir dizi etkinlik yer alıyor. Eylemler çerçevesinde İstanbul’da DİSK Genel Merkezi’nde toplanacak emekçiler 12.00’de Taksim Gezi Parkı’na yürüyerek orada bir basın açıklaması yapacak. İzmir’de Basmane Meydanı’nda saat 15.45’te toplanılacak ve 16.30’da AKP il başkanlığı önünde kitlesel basın açıklaması yapılacak. Kocaeli’nde 17.00’de Merkez Bankası önünde toplanılacak. Bursa’da 18.00’de Fomara Meydanı’nda toplanılarak AKP il binası önüne meşaleli yürüyüş yapılacak. Eyleme KESK, TMMOB ve Türkİş’in baza sendikaları destek verecek. Gebze’de vardiya çıkışı 16.00’da Gebze Meydanı’nda toplanılacak. Ayrıca, Çerkezköy, Konya, Antep, Adana, Antalya’da bölge temsilciliklerinde toplanılarak açıklamalar yapılacak. TMMOB tüm eylemlere destek verecek. D DİSK’e bağlı Nakliyatİş Sendikası’na üye oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan 45 işçinin 27 Aralık’ta başlattıkları eylemleri sürüyor. Nakliyat işçisi yılmıyor şçiler BursaGemlik, Orhangazi ve Taksim Meydanı’nın ardından İş Kuleleri önünde çadır kurup, eyleme devam etti. Ellerinde pankartlarla sloganlar eşliğinde İş Kuleleri’ne yürüyen grup halay çekip, eylem yaptı. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı eylemde basın açıklaması yapan Nakliyatİş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, 45 işçinin yeniden işe alınana kadar eylem yapmaya devam edeceklerini söyledi. Küçükosmanoğlu, “27 Aralık’tan beri direniyoruz 45 tane sendika üyesi işçimiz işten atıldı. Bu işten atılmalar sendikaya yönelik olup, yasal haklarını isteyen işçile İ ri tanımayan, onlara saygı göstermeyen anlayışın bir ürünün ancak işçi sınıfı çaresiz değil. Aciz değil sonuna kadar direneceğiz” dedi. Tüm işçiler atıldı Sendika, yaşanan süreçle ilgili olarak şu bilgileri verdi: Bursa/Gemlik Liman Bölgesi’nde lojistik hizmeti veren Nemtrans Lojistik’te çalışan işçileri, özellikle şoförlerin günde 1415 saate kadar çalıştırılmasına ve yapılan fazla mesai ücretlerinin ödenmemesine isyan ederek sendikalaşmaya karar veriyor. 68 işçinin çalıştığı işletmedeki örgütlenme çalışmaları 2010 Kasımı’nda tamamlanarak 46 üye ile yetki için başvuruluyor. Yakında çoğunluk tespitinin gelmesi bekleniyor. Ali Rıza Küçükosmanoğlu Ancak örgütlenme üzerine işletme, mesai ücretleri ile ilgili alacak davası açan 12 işçiyi ve iki üyeyi işten çıkarıyor. Kalan üyelere de Gemport’a hakları ile birlikte devir yapmayı teklif ediyor. Oysa, Gemport’ta örgütlü Limanİş Sendikası’nın Gemport’taki toplu iş sözleşme görüşmeleri sürecinde Limanİş Sendikası Nemtrans’ta ki işçilerinde Gemport bünyesine alınmasını öneriyor ama işveren bu öneriyi de kabul etmeyerek Nemtrans işçilerinin Gemport’a geçmesini istemiyor. Daha sonra bu önerinin gelmesi işverenin sendikal tercihi olarak yorumlanıyor. İşçilerin Gemport’a geçmemesi üzerine de işveren sendika üyesi işçilerin neredeyse tamamını işten atıyor. Sendika da gelişmeler üzerine eylemlere başlıyor. CHP’DEN İŞSİZLİK MİTİNGİ Her il ve ilçeye emek bürosu KIVANÇ EL Murat Tokmak’ın raporundan geçmişe ve geleceğe bakış HASAN ERİŞ Geçen hafta sonu eski bir sendika liderini, 12 Eylül 1980 öncesinin en güçlü sendikalarından biri olan Türkiye Madenİş’in ve DİSK’in yöneticilerinden Murat Toprak’ı toprağa verdik. DGM direnişlerini, MESS grevlerini yaşayan, 1 Mayıs 1977’de açılan ateşte iki kurşun yarası alan ve yanındaki Uzel işçilerinden Kahraman Alsancak, Ziya Baki ve Hasan Yıldırım’ın katline tanıklık eden Tokmak, işçiler arasında bunlardan çok dürüstlüğü ve hiçbir zaman kaybetmediği sadeliği ile tanınır, sevilirdi. Aşağıda 12 Eylül rejimi tarafından kapatılan Madenİş’in açılışından sonra, Tokmak’ın başkanlığında yürütülen Otomobilİş Sendikası ile birleşme çalışmaları sürecinde, 19911992’de, bir eğitim semineri için hazırladığı metinden bazı bölümler yer alıyor. Metnin bütününü Madenİş’in tarihi ile ilgili olarak yürütülmekte olan bir grup çalışması içinde değerlendirilecek. Burada yer alacak bölümlerin ilki sendikanın 1980’e kadar olan dönemine ilişkin bir özeleştiriyi, ikincisi de 1990’lı yılların başında, sendikal sistemin geleceğine ilişkin görüşlerini içeriyor. Özetle alıntıladığımız ilk bölümde Tokmak, “En başta, sendikaların işlevleri ve amacı, kısaca tanımı üzerinde bazı yanlışlarımız oldu” diyerek devam ediyor: “Aksini bilmemize ve söylememize rağmen, sendikalar aracılığıyla dünyayı değiştirme gibi bir ütopyaya kendimizi kaptırdık. Bugünden yarına devrim ‘Artık sürtüşme ve çekişmenin, anlamsız kavgaların yerini ortak amaçları gerçekleştirme amacını güden “güç birlikleri”, “sendikal koalisyonlar” almalıdır. Atılacak en gerçekçi adım, işçilerin ortak çıkarları için sendikalar arasında diyaloğu geliştirmek, ortak eylem programları ve ortak hedefleri belirleyecek kurumlar oluşturmaktır. Eğer tabanla yönetim arasında bağlar kopuksa, işçinin talep ve önerileri yukarılara ulaşamıyorsa, o birlik, birlik değildir. ’ Torba tasarıya karşı ortak mücadele çağrısı beklentisi de işin içine girince yanlışlık büyüdü. Bu yanlışlar, daha da yığınsal hareket edebilme gücünü elimizden aldı. Bunu telafi edebilmek için yetişkin öncü kadroları gereğinden fazla öne sürdük. Bu da onların yorulmasına, saldırılara hedef olmalarına yol açtı. Toplusözleşmelerde de işverenler işçileri bölecek diye inatla ‘seyyanen ücret’i savunduk. İşgücünün kalitesi arasındaki farklılıkları göz ardı ettik. Bunları, işkolunda en iyi toplusözleşmeleri yapmış, temsilciler dahil bütün kademelerinde mutlak seçimlilik esasını yerleştirmiş bir sendikanın sorumlu yöneticilerinden biri olarak söylüyorum. Doğruları değerlendirmeyi size bırakıyorum.” Tokmak, bu çerçevede mevcut sendika yönetimlerinin sendikal anlayışındaki yetersizliklerle, teknolojinin yarattığı sorunlara yabancı kalan, ücret sendikacılığına takılıp kalan anlayışın çıkmaza girdiğini vurgulayan Tokmak, “Bu yüzden sendikalar sürekli olarak üye kaybediyor. Yüksek ücretliler, kalifiye işçiler sendikalardan kopuyor. Sendikalar sadece düz işçilerin örgütü olmaya yüz tuttu.” Başarı ve başarısızlık durumunda da, askeri ve sivil dönemlerde de aynı kişilerin sendika yönetimlerine tekrar tekrar seçilmelerinin tezgâh başındakiler için bir umutsuzluk kaynağı olduğunu dile getiren Tokmak, bu tabloyu değiştirmek için yapılması gerekenleri de özetle şöyle ifade ediyor: Bugün sendikacılık, çatışma yerine diyaloğu, sendikalar arası sürtüşmeler yerine birlik ve işbirliği politikalarını yeğlemeli, sendika bünyelerinde alabildiğine demokratik ilkeler geliştirilmelidir. KESK 25 Ocak’ta alanlara inecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) KESK’in yeni başkanı Döndü Taka Çınar, torba tasarıya karşı 25 Ocak’ta eylem yapacaklarını belirterek tüm konfederasyon, emek ve meslek örgütleri ile demokratik kitle örgütlerini birlikte mücadeleye çağırdı. KESK Başkanı Çınar, genel başkan seçilmesinin ardından dün ilk basın toplantısını düzenledi. Çınar, bugün KESK Danışma Meclisi’ni olağanüstü toplayarak “gündemdeki saldırılara karşı” yol haritalarını belirleyeceklerini söyledi. Sonrasında diğer konfederasyonlar, emek ve meslek örgütleriyle görüşmeler yaparak torba tasarıya karşı “birleşik bir emek cephesi” oluşturmak için üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getireceklerini kaydeden Çınar, “Buradan, tüm konfederasyon, emek ve meslek örgütlerini, demokratik kitle örgütlerini birlikte mücadeleye çağırıyoruz” dedi. Çınar, 25 Ocak’ta torba tasarıya karşı eylem yapacaklarını da söyledi. ANKARA CHP, işsizliğin en yoğun olduğu ilde ana konusu “işsizlik” olan, taşeronlaşmanın en yoğun olduğu yerde de “taşeronlaşma” olan miting yapacak. CHP MYK, mitingleri organize etmesi için Genel Başkan Yardımcısı İzzet Çetin’e yetki verdi. Çetin, işsizlik mitingi için Adana, taşeronlaşma mitingi için de Gebze veya Tuzla’yı düşündüklerini söyledi. İşçi, emekli ve işsizden düşük oy aldığını tespit eden CHP, emekçinin de ayağına gidecek ve 81 il ve birçok ilçede “emek büroları” kurulacak. Emek büroları, işçi, memur ve çalışanlarla bire bir temas kuracak. İşçi, memur ve emekli kesimiyle daha yakın olmak isteyen CHP, bu kesimlerin ayağına gitmeye hazırlanıyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Çetin’in önderliğinde 81 ilde ve 100’ü aşkın ilçede “emek büroları” kuracak. Emek büroları, tüm işçi, memur ve emekliye açık olacak ve bu bürolarda toplantılar, paneller düzenlenecek. İl ve ilçe emek bürolarında emekli, memur ve işçilerin ilettiği sorunTüm lardan oluşan ilçe ve il emekçilere raporları CHP Genel açık olacak Merkez’e ulaştırıla81 ilde 100’ü aşkın cak ve çözüm önerileri tartışılacak. Büilçede kurulacak rolar aracılığıyla emek büroları, tüm tüm sendika, konfeişçi, memur ve derasyon ve kitle öremekliye açık olacak gütlerinin temsilcive bu bürolarda leri ile de iletişim kutoplantılar, rulacak. Emek büropaneller ları, fabrika ve işyerledüzenlenecek. rindeki temsilcilerle de irtibata geçerek ilçedeki grev, miting, eylem ve etkinliklere de destek sağlayacak. Genel merkezde kurulacak emek bürosu da tüm il ve ilçelerden gelen değerlendirme, rapor ve önerileri parti yönetimine aktaracak. Bu birim ayrıca yurtdışındaki emek örgütleri ile de irtibat halinde bulunacak. Emek bürosu, işçi ve memurlarla ilgili yasa tasarısı ve önergeleri de hazırlayacak. Hafta başında toplanan CHP MYK, İzzet Çetin’e “işsizlik” ve “taşeronlaşma” mitingi düzenleme yetkisi de verildi. Çetin işsizliğin an fazla olduğu bir ilde konusu işsizlik olan, taşeronlaşmanın en fazla olduğu bölgede de taşeronlaşma başlıklı birer miting düzenleyecek. Mitinglerde konuşmayı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu yapacak. Çetin, işsizlik mitingi için Adana’yı, taşeronlaşma mitingi için de Gebze veya Tuzla’yı düşündüğünü söyledi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle