18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 OCAK 2011 PERŞEMBE HABERLER CUMHURİYET SAYFA 3 YÖK binası önünde üniversitelilere biber gazı sıktılar YÖK Başkanı Özcan’ın öğrenci konseyleri ile buluşmasına içeride ve dışarıda protesto damga vurdu. Dışarıdaki öğrencilere polis, soğuk havada su ve gaz ile müdahale etti, bazı öğrenciler yaralandı. Biber gazından etkilenen öğrencilere ilk müdahaleyi yine arkadaşları yaptı. AYDINLANMA EMRE KONGAR Öfkeli ve Zalim Liderliğin Kötülükleri Kimi kişilerin başka insanları “etkileme gücü” vardır. Esas olarak bu etkileme gücü, geniş kitlelerin bazı “rol modellerine” yönelmesinden, onlara benzemek istemesinden kaynaklanır. Bütün toplumlarda halk, bazı kişilerden etkilenir, onları kendileri için bir “rol modeli” olarak kabul eder… Kendi kişiliklerini, günlük yaşamlarını, giyimkuşamlarını onlara benzetmeye çalışır. Günlük yaşamdaki “modayı” düşünürseniz, bu sürecin büyük gücü ortaya çıkar. Günümüzde kitle iletişim araçlarının, özellikle de televizyonun ve internetin yaygınlaşmasıyla insanları yönlendiren bu “modaların” “modellerin” “moda ikonlarının” gücü çok artmıştır. Bu eğilim öylesine güçlüdür ki, örneğin Türkiye’de medya, zenginliğinden ve özel kıyafetler giymesinden başka hiçbir özelliği olmayan bazı kadınlara “ikoncan” adını bile takmıştır. Bazı kişilerin “rol modeli” olarak seçilmesi, yani başka insanları etkileme gücünün bulunması durup dururken ortaya çıkmaz. Kimi kişilerin bazı insanları etkileme gücüne sahip olmasının, “rol modeli” seçilmesinin kaynaklarını şöyle sıralayabiliriz: 1) Bir seçim kazanmış olmak. Siyasal, toplumsal, ekonomik, kültürel, sendikal, akademik veya başka bir alanda, bir seçim kazanmış olan insanlar, başka insanlar için “rol modeli” olabilir. 2) Önemli bir uzman olmak. Bir insan konusunda gerçekten saygı duyulan, bilimsel otoritesine güvenilen bir uzman kimliğine sahipse, o da bir “rol modeli” işlevi görebilir. 3) Ünlü bir sanatçı olmak. Günümüzde ünlü bir sanatçı olmak hem sanatsal başarının hem de zenginliğin bir belirtisi olarak kabul edilir. İnsanlar bu kişilerden etkilenir. 4. Ünlü bir sporcu olmak. Bütün dallardaki sporcular, şampiyon olduklarında, başarı ve ün kazandıklarında birer “rol modeli” haline gelir. 5. Karizmatik liderler. Karizmatik liderler, kendilerinde olağanüstü, hatta kimi zaman doğa üstü güçlerin bulunduğuna inanılan kişilerdir. Dünya üzerindeki çeşitli tarikat ve cemaatlerin liderleri, şeyhleri, bazı politikacılar, bazı sanatçı ya da sporcular bu kategoride yer alır. Bu tanımdan da anlaşılabileceği gibi, “Karizmatik rol modeli” öteki rol modellerini çapraz kesen, ötekilerle birlikte geniş halk kitlelerini etkileyen ilave bir güç kaynağıdır. 6. Siyasal liderler. İster iktidarda olsun isterse muhalefette, siyasal partilerin, siyasal hareketlerin liderleri kimi zaman halkın “rol modeli” olarak kabul ettiği kişiler haline gelebilir. Hele bir de seçilmişse, yani seçilmiş olmanın başarısını da taşıyorsa… Hele hele, bir de elinde iktidarın gücü varsa… Böyle bir siyasal liderin “rol modelliği gücü” etki açısından doruğa ulaşır. Bu kişiler “karizmatik lider” haline gelir. Tutum ve davranışları, konuşmaları, hareketleri, bütün toplumu etkiler. Çünkü geniş halk kitleleri tarafından bu tutum ve davranışlar, sözler, hareketler benimsenir, içselleştirilir, taklit edilir. İşte zalim ve öfkeli bir liderin topluma yaptığı büyük kötülük tam bu noktada ortaya çıkıyor: Zalim ve öfkeli bir lider sadece öfkelendiği, kızdığı, zulüm yaptığı… İnsanları mazlum konumuna düşürüp öfke, kin ve nefret tohumları ektiği… Halkı ezerek potansiyel zalimler yarattığı için değil… Aynı zamanda geniş halk kitlelerine “rol modeli” olduğu… Bir toplumun yönetiminde öfkeyi ve zulmü başarılı(!) bir örnek olarak takdim ettiği… İnsanları, özellikle de gençleri, geleceğin yöneticilerini ve hatta belki muhalefeti bile kendisi gibi davranmaya özendirdiği… “Öfkeli ve zalim” kişiliğini bir “rol modeli” haline getirdiği için… Kendisine benzer “küçük zalimlerin” üretimine yol açtığı için… İçinde bulunduğu topluma büyük bir kötülük yapmaktadır. [email protected]; www.kongar.org Von Hagens’la son yedi yıl İstanbul Haber Servisi Ölü bedenleri “plastinasyon” yöntemiyle çürümez hale getirerek hazırladığı “Body Worlds” sergisiyle dünyanın dikkatini çeken Alman anatomist Dr. Gunther Von Hagens, kendisine iki yıl önce Parkinson hastalığı teşhisi konulduğunu, fonksiyonlarını tamamen yitirmeden önce 7 aktif çalışma yılının olduğunu belirtti. Hagens bu durumu, yalnızca aile ve yakın çevresinin bildiğini açıkladı. 12 okul müdürü istifa etti SİLVAN (AA) Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 12 okul müdürü, okullarında hizmetli personel bulunmadığı ve verilen ödeneklerin yetersizliğini öne sürerek istifa etti. Profilo, Gazi, Silvan, Fevzi Çakmak, Vatan, Kepolu, Yüzüncü Yıl, Selahaddin Eyyubi, Eşme Köy, Tokluca ilköğretim okulları müdürleri ile, Mesleki Eğitim ve Teknik Eğitim Merkezi ve İMKB Lisesi müdürlerinin istifasıyla ilgili Kaymakamlık ve Silvan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri açıklama yapmadı. (Fotoğraf: AA) Liseli kız, bebeğini ‘çöp’e attı İSTANBUL (AA) Beykoz’da aynı lisede okuyan erkek arkadaşı C.Ş’den (16) hamile kalarak doğurduğu erkek bebeği çöpe atan kız öğrenci H.K (15) ve arkadaşı gözaltına alındı. Çöp konteynerinde yapılan aramada ise bebek ölü olarak bulundu. Olay kanaması artan genç kızın özel bir polikliniğe gitmesi ve oradaki doktorun durumdan kuşkulanarak polise bildirmesiyle ortaya çıktı. Annesi gündelik temizlik işlerine giden liseli kızın babasının pazarda esnaf olduğu öğrenildi. İçeride ‘tiyatro’ dışarıda dayak KIVANÇ EL ANKARA Öğrenci konseyleri ile toplantı yapan YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, öğrencilerin “çifte protestosu” ile karşılaştı. Özcan, 154 üniversiteden 125’inin “Öğrenci Temsilcisi” ile YÖK’te bir araya geldi. Toplantıya bazı öğrencilerin türbanlı, tuğralı yüzüklerle gelmesi de dikkat çekti. Taleplerini YÖK Başkanı’na iletmek isteyen “dışarıdaki” öğrencilere YÖK Başkanı Özcan, “Bizim muhatap aldığımız öğrenciler seçilmiş olanlardır. Hareketinde şiddet içeren grupları muhatap almayız” mesajı gönderdi. Ancak “seçilmiş” öğrencilerden de YÖK’e sert eleştiri geldi. Özcan’ın “milletvekili seçimleri gibi titizlikle yapılan seçimlerle iş başına geldi” dediği öğrenci temsilcilerinden 30’u YÖK’ü ve toplantıyı sert sözlerle eleştirdi. Toplantıyı “olumlu” bulan öğrenciler ise seçimle gelen arkadaşlarını “illegal örgüt üyesi” olmakla suçlamaları tartışma yarattı. Toplantının bitiminde “içerideki”lerden bir grup öğrenci açıklama yapma girişiminde bulununca YÖK görevlileri tarafından engellenmek istedi. Engellemelere karşın açıklama yapan YTÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Mirkan Kemal Alp, “İçeride bir tiyatro oynandı. Bu toplantı demokratik görünmek için yapılmıştır. Bu toplantıda da eğitimin ticarileşmesi, bakkal gibi açılan üniversiteler, eğitimin pahalı olması konuşulmadı” dedi. Dicle Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Vedat Elibal da, “Bu toplantının nedeni öğrencilerin protestolarını susturmaktır” diye konuştu. “Muhalif” 30 üniversite temsilcisi adına Galatasaray Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Selim Kayhan ise, “YÖK Başkanı, dışarıda protesto eden arkadaşlarla ilgili olarak, ‘marjinal’ değerlendirmesi yaptı. Sorunlarını dile getirmek isteyenlere marjinal olarak bakan zihniyete karşıyız” dedi. Müteahhit ölü bulundu İstanbul Haber Servisi Müteahhit Hasan Ekşi (44), Pendik’te bir inşaat alanında başından tabancayla vurulmuş halde ölü bulundu. Kocaeli’de inşaat sektöründe hizmet veren Ekşi’nin cesedini inşaatta bekçilik yapan Necati Çakmaz buldu. Ekşi’nin cesedinin yanında ruhsatlı tabancası ile üzerinde “Çok borcum var. Borçlarımı ödeyin, beni borçlu bırakmayın” yazılı intihar notu bulundu. ‘Tiyatro oynandı’ ‘UCUBE’ PANKARTLARDA Özcan ve Başbakan Erdoğan’ın fotoğraflarının yer aldığı “Ucube olan YÖK’ünüzdür” pankartı ile dışarıda yürüyen öğrenciler, “öğrenciye değil cemaate barikat” sloganları attılar. YÖK’ün diğer kapısındaki bir grup ise YÖK’e koyun getirerek “Biz koyuna benzemiyoruz. Koyun gibi gençlik isteyenler başarısız olmuştur” açıklaması yaparak yanlarında getirdikleri koyunun da YÖK’teki toplantıya katılmasını istediler. Tacizde ‘kalıcı hasar’ kriteri ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 5. Ceza Dairesi, H.Ö’yü “cinsel saldırıya teşebbüs etmek” suçundan mahkum eden yerel mahkemenin kararını bozdu. Yargıtay, cinsel saldırıya maruz kalan kadının ruh sağlığında meydana geldiği iddia edilen bozulmanın “kalıcı olup olmadığının” belirlenmesi ve kararın ona göre verilmesi gerektiğini kaydetti. SİVAS (AA) Sivas’taki resmi bir kurumun açtığı “kalorifer yakıtı” ihalesini alan şirketin ucuz kalorifer ve sahte faturalarla haksız kazanç sağladığı tespit edildi. Yapılan baskında şirket sahibinin de aralarında bulunduğu 3 kişiyi tutukladı. Zanlıların yaklaşık 3 milyon lira haksız kazanç sağladığı açıklandı. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) İstanbul’dan da tepki İstanbul Haber Servisi İstanbul Üniversitesi öğrencileri, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın Ankara’da öğrenci konseylerinin temsilcileriyle biraraya gelmesini ve toplantıya tepki gösteren öğrencilere polis şiddeti uygulanmasını Beyazıt’ta protesto etti. İÜ öğrencisi Cemre Can Aşlamacı, “YÖK, AKP ve sistem kendi öğrencisini yaratmak istiyor. Düzene uygun kafalar olmayacağız” dedi. Kalorifer yakıtı yolsuzluğu Depremde Âşıkzulalı İlköğretim Okulu’nun kolonunda çatlak oluştu. (AA) Ihlara’da vahşet gecesi AKSARAY (AA) Güzelyurt ilçesine bağlı Ihlara beldesindeki evlerinde önceki gece bir baba ve iki kızı öldürüldü. Alime (16) adlı kızıyla av tüfeğiyle vurularak öldürülen İsmail Bellikli’nin (42) küçük kızı Çiğdem’in (8) cesedi, vadideki kayalıklardan atılmış halde bulundu. İsmail Bellikli’nin yaklaşık bir hafta önce Ihlara beldesinde alacak verecek meselesinden iki kişiyle tartıştığı öğrenildi. Olayla ilgili 4 kişi gözaltına alındı. Ağabey Ahmet Bellikli, “Alime’yi kafasına baltayla vurarak öldürmüşler. Çiğdem’i kayalıklardan Ihlara Vadisi’ne atmışlar” dedi. Baba ve iki kızı Ihlara’da dün yan yan gömüldüler. Gürcistan sallandı, Ardahanlı sokaklarda İstanbul Haber Servisi Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi (UDİM) Müdürlüğü dün saat 11.17’de meydana gelen 5.3 büyüklüğündeki depremin merkez üssünün Gürcistan olarak belirlendiğini ve önemli bir deprem olmadığını kaydetti. Enstitü, Türkiye ve yakın çevresinde meydana gelen depremlerde, güncel verilerin daha hızlı ulaştırılarak can ve mal kaybının önlenmesi için yaptığı çalışmaları ise 31 Ocak’ta kamuoyuna açıklayacak. Kandilli’den yapılan açıklamada depremin Ardahan’ın Posof ilçesinin Gürcistan sınırındaki Eminbey köyünde ve civarında hissedildiği belirtilerek “Deprem Kafkasya diye geçen Gürcistan’daki fay hattında meydana gelmiştir. Tamamen Gürcistan’daki lokal yerel faylarla ilgili olan depremdir” denildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle