Katalog

20 OCAK 2011 PERŞEMBE DIŞ HABERLER CUMHURİYET SAYFA [email protected] 11 Tahran, İstanbul görüşmeleri arifesinde nükleer tesis yakınında karadan havaya füze denemesi yaptı SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU İran tesisler için teyakkuzda EKBER KARABAĞ ‘Yasemin Devrimi’ ve Demokrasi! “Bize yol gösterecek hem liderimiz hem bir ideolojimiz vardı. Biz öyle kelle koltukta yollara döküldük. Ama bir de bugün içine girdiğimiz cendereye bakın!” Uzun yıllar İran’da bulunan bir arkadaşım; “devrim coşkusunun” ne demek olduğunu iyi bilen İran halkının, “Yasemin devrimi” üzerindeki yorumlarını göndermiş. Girişte alıntıladığım satırlar, “Humeyni” badiresiyle sonuçlanan İran’ın ilk (’79) devrimine gönderme yapıyor. İranlılar malum iki devrim için meydanlara çıktı. Birincisi, “Şahı devirmek” için fitillenen ancak “dinciler” tarafından gasp edilen Humeyni devrimiydi. Şah yerine, Şah’tan beter bir İslamcı dikta geldi. İranlı komşularımız, ikinci şanslarını; iki yıl önce, bu defa açık manada “rejim devirmek” niyetiyle olmasa da, “özgürlükleri genişletmek” için kullanmaya kalkıştı ve bir kez daha beterin beteri bir “baskı dalgası” getiren, yepyeni bir hüsran yaşadı. Müslüman halklar arasında baskıya öyle uluorta meydan okuyarak “devrim yapmaya” girişmek geleneği fazla yaygın olmadığından, aklıma hep İran geliyor. Bu nedenle sık sık dönüp İran’ı örnek veriyorum ve şimdi işte İran’dan gelen yorumlara baktığımda, olayın dinamiğini tecrübeyle sabit biçimde yakından tanıyan bu halkın tepkilerinin; alabildiğine “müstehzi” ve “karamsar” olduğunu görüyorum. “Şimdi siz kutlamalara devam edin!” diyor örneğin “Humeyni Devrimi’ne” gönderme yapan bir başka İranlı: “Biz de aynı şeyi yapmıştık. Yirmi yıl sonra, hangi maceraya girdiğinizi anladığınızda ancak ayılırsınız!” Güçlü bir liderden yoksun olduğu için yarı yolda kalan ve de Ahmedinejad restorasyonuna yenik düşen son “Yeşil İsyan”a atıf yapan bir İranlı da; “Lidersiz devrim yapmaya niyetlenen Tunuslular için üzgünüm” diyerek ilave ediyor: “Yasemin Devrimi kalkışmasının ne yazık ki Tunus dışına gönderdiği hiçbir kalıcı mesajı yok!” TAHRAN İran, yarın Batılı güçlerle İstanbul’da yapacağı müzakereler öncesinde, bir nükleer tesisinin yakınında karadan havaya orta menzilli füze denemesi yaptığını açıkladı. Devrim Muhafızları tarafından yapılan açıklamada, bu kuruma bağlı Hatemül Enbiya Karargâhı’nda optimize edilen Hog adlı orta menzilli karadan havaya füze sisteminin başarıyla test edildiği ve fırlatılan füzenin tam isabet sağladığı duyuruldu. Açıklamada, füze denemesinin ülkenin orta kesiminde yer alan Hondab nükleer tesisi etrafında gerçekleştiği kaydedildi. Başta İsrail olmak üzere, bazı Batılı ülkeler tarafından gelen nükleer tesislerine yönelik askeri saldırı teh Tahran, “hassas ve yaşamsal nitelikli tesisleri koruma, optimize edilen füze sisteminin etkinliğini test etmek ve bu yöndeki hazırlıkların arttırılması” maksadıyla Hondap nükleer tesisi yakınlarında Hog adlı orta menzilli füzeyi başarıyla denediğini bildirdi. didi ihtimali üzerine sürekli teyakkuzda bulunan ve tatbikatlar yapan İran, yeni denemeyi “hassas ve yaşamsal nitelikli tesisleri koruma, optimize edilen füze sisteminin etkinliğini test etmek ve bu yöndeki hazırlıkların arttırılması” maksadıyla yaptığını bildirdi. Ülkenin diğer hassas noktalarında da benzeri denemeler yapacağını duyuran Tahran yönetimi, yabancı güçlerin hava saldırısına karşı geçen yılın kasım ayında 5 günlük dev hava savunma tatbikatı gerçekleştirmişti. Bu arada, nükleer faaliyetlerine yoğunlaşan İran’da, yılbaşından bu yana idam edilen kişilerin sayısına 10 kişi daha eklenerek sayının resmi rakamlara göre en az 55 kişiye ulaştığı öğrenildi. Adli yetkililer, dün sabah uyuşturucu kaçakçılığından hüküm giyen 10 kişinin asıldığını bildirdi. Merkezi New York’ta bulunan İran’daki insan hakları ihlallerini izleyen bir örgüt, yaptığı açıklamada, ocak ayının ilk 15 gününde bu ülkede ortalama her 8 saatte bir kişinin asılarak idam edildiğini belirtti. TESİSLERE SABOTAJ TAVSİYESİ Dış Haberler Servisi WikiLeaks’in sızdırdığı gizli belgelere göre, Alman hükümetinin finanse ettiği düşünce kuruluşu Güvenlik ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü, İran’ın nükleer tesislerine sabotajlar düzenlenmesi için ABD’ye tavsiyede bulundu. Enstitünün başkanı Volker Perthes, Berlin’de görüştüğü Amerikalı yetkililere, bilgasayarların hack’lenmesi, “izah edilemez patlamalar” ve kazalar gibi gizli operasyonlar düzenlenmesini önererek, bu tür operasyonların askeri saldırılardan çok daha etkili olacağını söyledi. ABD’nin Berlin Büyükelçisi Philip Murphy tarafından Ocak 2010’da gönderilen belgede, İran konusunda önde gelen bir uzman olan Perthes’in, İran’a askeri saldırının bölgede yıkıcı etkileri olacağını söylediği belirtiliyor. Murphy tarafından 14 Aralık 2009’da gönderilen bir kriptoda ise Perthes’in tavsiyelerinin eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice gibi yetkililer tarafından dikkate alındığı vurgulanıyor. WIKILEAKS ‘ABD’ye çok az zarar verdi’ Dış Haberler Servisi Amerikalı yetkililer, WikiLeaks’in gizli diplomatik yazışmaları yayımlamasının, Amerikan diplomasisine çok az kalıcı zarar verdiği görüşünde. Kongre’de diplomatların verdikleri özel brifingler neticesinde, binlerce gizli diplomatik yazışmanın ortaya dökülmesinin aslında çok kötü sonuçlara yol açmadığı görüşü hâkim oldu. Bir Kongre yetkilisi, Amerikan yönetiminin, WikiLeaks’in kapatılması yönündeki hukuki çabaların güçlendirilmesi ve bilgileri sızdıranların suçlanabilmesi için gizli belgelerin sızdırılmasının Amerikan çıkarlarına ciddi zarar verdiğini söylemek zorunda kaldığını, ancak WikiLeaks hezimetinin halkla ilişkiler bakımından kötü, kalıcı etkisinin ise çok az olduğunu savundu. Aynı yetkili, diplomatların, durumun can sıkıcı olduğu, ancak zarar verici olmadığı görüşünde olduklarını da söyledi. T unus’ta dün de kimi bölgelerde protesto gösterileri gerçekleşti. Protestocuların, “Yeni bir parlamento, yeni bir anayasa ve yeni bir cumhuriyet istiyoruz” şeklinde sloganlar attıkları belirtildi. Batı’nın ölçüsü: ‘Hukuk devleti’ kriteri “Doğu”da İran örneği; “rejim değişimi” ve “dönüşümü” adına hep “lider” ve “ideolojinin” önemini vurguluyor. “Batı” coğrafyalarında “özgürlük” ve “demokratikleşme” yönünde atılan “değişim” adımlarının arkasında ise daha çok bir “hukuk devleti” geleneğinin yerleştirilip/yerleştirilemeyeceğine; böyle bir değişimin uzun erimli olarak barınıp/barınamayacağına bakılıyor. Avrupa’da; “demokratikleşme devrimlerini” 20. yüzyılın son çeyreğinde tamamlayan Yunanistan, Portekiz, İspanya’da yaşanan ve “AB üyeliği” ile taçlandırılan “değişimler”; bir “ideoloji” ya da “liderlerin” önderliği yerine “hukuk devleti kurallarını” yerleştirmeyi rehber edinen modellerdi. 21. yüzyıl başındaki ikinci dalgada AB’ye dahil olan eski Doğu Bloku ülkeleri de keza aynı yoldan; “AB sürecinde hukuk devleti koşullarını” oluşturmak amacıyla konan “Kopenhag kriterlerine uyumla” terbiye edildi ve böylelikle bir “demokratikleşme ortamı” yakalayabildi. Tunus’ta “Yasemin Devrimi” adına ortaya çıkan tabloya bakıldığında; “kaos” ve “güç boşluğundan” başka hiçbir şey görülmüyor. Ne “Doğulu” kriterlerle bir “lider” ve ardından koşulacak somut bir “ideoloji/söylem” var ortada ne sadece Batı ve Avrupa coğrafyalarından beslenen “hukukun üstünlüğü”nün koşulları. Kadercilik ve baskı zincirlerini kırıp; “insan onuruna yakışan yaşam şartları” ve daha çok “özgürlük”, “siyasi haklar” istemek şüphesiz ki Tunus ve Arap halkları için küçümsenmeyecek bir aşama. Ama yazık ki istemekle “demokrasi” olunmuyor! “Demokrasilerin” arkasında sofistike bir birikim gerektiren bir “know how” bulunuyor. Birikimleri yetersiz ülkelere dışarıdan bu “know how” desteği gerekiyor. “Know how” yalnız Batı’da olduğundan, olay sonunda bu “deneyimleri” aktarıp aktarmamak konusundaki “siyasi irade”ye kalıyor. (Fotoğraf: EPA) ABD isyandan memnun Dış Haberler Servisi Tunus’ta kurulması nın üzerinden bir gün geçmeden 4 bakanın istifasıyla sarsılan ulusal birlik hükümetinin dün planlanan ilk toplantısı ertelenirken Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, olayların acil bir uyarı olduğunu söyledi. Musa, Mısır’ın Şarm el Şeyh bölgesinde dün başlayan Arap Birliği Ekonomi Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Tunus’taki halk ayaklanmasının Arap dünyasında giderek kötüleşen ekonomik koşullarla bağlantılı olduğunu belirterek Ortadoğu liderlerini, halklarının görülmemiş düzeye çıkan öfkesine karşı uyardı. “Arap ruhu yoksulluk, işsizlik ve genel ekonomik durgunluk yüzünden bozuldu” diyen Musa, “Tunus’taki ihtilal uzağımızda değil” diye konuştu. Tunus’ta halk isyanının yansımalarına ilişkin tartışmalar sürerken ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley’den ülkesinin Tunus’taki değişimin genişlemesini ve derinleşmesini görmeyi ümit ettiği yönünde açıklama geldi. Tunus’un ABD Büyükelçisi Gordon Gray ise El Cezire’ye ülkede yaşananları şöyle değerlendirdi: “Demokratik ifade süreci işliyor. Bu yeni bir olgu ve insanlar fazla bir deneyimleri olmadan bunu yapıyor.” Tunus’ta Başbakan Muhammed Gannuşi liderliğinde kurulan ulusal birlik hükümetine eski rejimin devamı olduğuna yönelik eleştiriler sürüyor. Geçici Devlet Başkanı Fuad Mebazza, devrik lider Zeynelabidin bin Ali dönemiyle bağların tamamen koparılacağı sözü verdi. Mebazza, yeni yönetimin önceliklerinden birinin siyasal partilerin devletten bağımsız hale getirilmeleri olduğunu belirtti. Demokratik Emek ve Özgürlük Forumu siyasi büro üyesi Halil Zaviya ise AFP’ye yaptığı açıklamada, kendilerine bir bakanlık verilen hükümetten ayrıldıklarını belirtti. Tunus’taki ayaklanmanın ardından cezaevlerindeki siyasi tutukluların tamamı serbest bırakıldı. Yeni hükümette Yerel ve Bölgesel Kalkınma Bakanı olan Necip Çebbi, serbest bırakılanlar arasında yasaklı İslamcı Ennahda Hareketi üyelerin de olup olmadığının sorulması üzerine, “Cezaevlerinde artık Ennahda mahpusu yok” yanıtını verdi. BM, Tunus’ta, gösteriler sırasındaki can kayıplarıyla ilgili incelemelerde bulunmak üzere ülkeye insan hakları heyeti gönderiyor. Öte yandan Suudi Arabistan, ülkesine sığınan devrik lider Bin Ali’nin, Tunus’a karşı “her türlü faaliyetini” yasakladı. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Suud el Faysal, Suudi Arabistan’ın Tunus halkının yanında olduğunu da belirtti. Bu arada devrik lider Bin Ali’nin kız kardeşi Niame bin Ali’nin (73) kalp krizinden öldüğü bildirildi. Ülkede Bin Ali’nin ailesinden 33 kişinin, “Tunus’a karşı suç işlemekten” tutuklandığı bildirildi. Mahkemeye çıkarıldı eklenmedik bir şekilde 25 yıl sonra ülkesine dönen Haiti’nin eski diktatörü JeanClaude Duvalier 48 saat sonra mahkeme önüne çıkarıldı. Önceki gün başkent PortauPrince’deki duruşmada Duvalier’e bir dizi yolsuzluk suçlaması yöneltildi. 19711986 arası Haiti’yi yöneten Duvalier’nin, ülkeye neden döndüğü açıklanmadı. (Fotoğraf: AFP) B ‘AB Standartlarına’ turnusol testi “Tunus” örneğinde, Avrupa’nın bu siyasi iradeden yoksun olduğunu görüyoruz. Berlin Duvarı’nın çöküşü sonrasında bir Doğu Avrupa’yı AB demokrasilerine demirlemek yönünde Batı kançelaryalarında duyulan coşkulu heyecanı hatırlayın bir “Yasemin Devrimi” sürecinde yaşananlara bakın! Ağzında laf gevelemekle yetinen 27’lerin “Dışişleri Bakanı ady Catherine Ashton” yanında; Tunus’un Akdeniz’deki yakın partnerleri. İtalya ile İspanya, Bin Ali’nin düşmesine hazırlıksız yakalandı… Eski sömürge gücü Fransa, hazırlıksız yakalanmanın da ötesinde; “isyancıları bastırmak için” Bin Ali’ye yardım(!) niyetine –kolonyalizm şablonlarını çağrıştıran bir aymazlıkla “Fransız güvenlik güçlerini” Tunus’a çıkartmayı önerdi. Avrupa’nın ezber bozan bu ayaklanmaya verdiği tepki genel bir, “Bu da nerden çıktı?” şeklindeydi. “Yasemin Devrimi”, Avrupa’nın Müslüman dünyası nezdindeki “çifte standartlarını” sergilemek açısından dört dörtlük bir turnusol testi oldu. Cumartesi buradan devam. [email protected] ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ (22) İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO: 2010/1511.ES Satılmasına karar verilen gayrimenkulun cinsi, kıymeti, evsafı, Satış Şartları: Ankara ili Mamak ilçesi Kartaltepe Mahallesi 146. sokak 23 kapı nolu gecekondu yanında imarın 51202 ada 1 parselini teşkil eden 10762 m2 miktarındaki arsa vasıflı taşınmazın borçluya ait 62/5381 HİSSESİ, bir borçtan dolayı açık arttırma suretiyle satılacaktır. Gayrimenkulun geniş evsafı dosyada mevcut bilirkişi raporunda açıklanmıştır. İMAR DURUMU: Konut alanında kaldığı, E=1,60, H min 21,50m, parselin 7.0 metrelik yoldan yapı yaklaşma mesafesi 5m, ve H/4 olacaktır, olduğu bilirkişilerce tesbit edilmiştir. TAKDİR OLUNAN KIYMETİ: 99.200,00.TL %18 KDV Alıcıya aittir. 1 Satış 14/03/2011 günü saat 16.15’ten 16.25’e kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda açık arttırma sureti ile yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ı ve rüçhanlı alacaklılar varsa mecmuunu ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, gayrimenkul 24/03/2011 günü saat 16.15’ten 16.25’e kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüchanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2 Açık arttırmaya katılmak isteyenlerin takdir edilen kıymetin %20’si nispetinde nakit pey akçesi (TL) ya da bu miktar kadar milli bir bankanın kesin ve süresiz (Dosya numarası belirtilerek) teminat mektubunu vermeleri gerekmektedir. Satış peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde kendisine 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Katma değer vergisi, ihale damga vergisi, alıcı adına tahakkuk edecek 1/2 tapu harcı satın alana ait olacaktır. Birikmiş emlak vergi borçları, Tellaliye resmi ile satıcı adına tahakkuk edecek tapu harçları satış bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri ihale alıcısına aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin, varsa irtifak hakkı sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, faiz ve masrafa dahil olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde, hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça, paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya İİK. 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadır. 5 Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayı vermezse ihale kararı fesholunarak, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arz etmiş olduğu bedelle almaya razı olursa ona, razı olmaz veya bulunmazsa hemen arttırmaya çıkarılır. Bu arttırma ilgililere tebliğ edilmeyip, yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir. Bu artırmada teklifin İİK. 129. maddedeki hükümlere uyması şartıyla taşınmaz en çok arttırana ihale edilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme gerek kalmaksızın İcra Müdürlüğünce tahsil olunur. 6 Şartname ilan tarihinden itibaren Müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örnek gönderilebilir. 7 Satışa iştirak etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve mündefecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2010/151 l, Es, sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları rica olunur. 27/10/2010 (İc.İf.K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 3205) 68’LİLER BİRLİĞİ VAKFI ORGANLAR ORTAK TOPLANTISI Vakfımızın Başkanlar Kurulu, Yönetim Kurulu ve Danışma Kurulu 20111. ortak toplantısı 22 Ocak 2011 Cumartesi günü saat 14.00’te Armada Otel’de (Ahırkapı – Sultanahmet) aşağıdaki gündemi görüşmek amacıyla toplanacaktır. (Ayrıca, saat 11.00’de Yönetim ve Başkanlar Kurulu toplantısı yapılacaktır.) Kurul üyelerine önemle duyurulur. GÜNDEM: 1.Açılış, 2.Anayasa değişikliği referandum sonuçlarının değerlendirilmesi, 3.2011 genel seçimleri ile ilgili görüş ve öneriler, 4.Sonuç bildirgesinin hazırlanması, 5.Dilekler ve kapanış. BAŞKANLAR KURULU Sönmez TARGAN, Namık Kemal BOYA, Gökalp EREN, Haşmet ATAHAN, Necla ÜLKÜ, Mustafa ZÜLKADİROĞLU YÖNETİM KURULU Sönmez TARGAN, Bora GEZMİŞ, Ali IŞIK, Gökalp EREN, Namık Kemal BOYA, Haşmet ATAHAN, Cemil ORKUNOĞLU, Mehmet ULUSOY, Merdan ASLAN, Turgut ÜNLÜ, Mansur PEKGÜLEÇ, Ahmet NERGİZ, Fikret BABUŞ, Betül KUYUCU, Ünal ERDOĞAN, Seyyit NEZİR DANIŞMA KURULU ÜYELERİ Prof. Dr. Ahmet ALTINEL, Ahmet ORUÇOĞLU, Ali ATEŞ, Ali SİRMEN, Prof. Dr. Alpaslan IŞIKLI, Ataol BEHRAMOĞLU, Atilla SARP, Prof. Dr. Aydın AYBAY, Bahrem YILDIZ, Yrd. Doç. Dr. Barış DOSTER, Bedri BAYKAM, Cemal ŞENER, Prof. Dr. Cevat GERAY, Prof. Dr. Coşkun ÖZDEMİR, Engin AYÇA, Erdoğan AYDIN, Prof. Dr. Eren OMAY, Erhan KARATAŞ, Erol BİLBİLİK, Prof. Dr. Erol MANİSALI, Erol TOY, Esat KORKMAZ, Faruk PEKİN, Gülsen TUNCER, Av. Halis AYGÜL, Hikmet ÇETİNKAYA, Hüseyin UYSAL, Av. Hüseyin ÖZBEK, Prof. Dr. İzzettin ÖNDER, Av. Kazım KOLCUOĞLU, Mehmet ATAY, Mehmet Ata TANSU, Prof. Dr. Mehmet Can AKYOLCU, Doç. Dr. Melih BAŞ, Mete AKALIN, Av. Mustafa İlker GÜRKAN, Mustafa YALÇINER, Muzaffer Ayhan KARA, Muzaffer İlhan ERDOST, Nebi CEYLAN, Nihat BEHRAMOĞLU, Nusret ŞUMLU, Oktay EKİNCİ, Öner YAĞCI, Av. Refik KARAA, Prof. Dr. Ruşen KELEŞ, Talat TURHAN, Prof. Dr. Taner TİMUR, Prof. Dr. Tuncay ALTUĞ, Turhan FEYİZOĞLU, Ümit ÜLGEN, Ünal ERDOĞAN, Yahya ARIKAN, Doç Dr. Yaşar HACISALİHOĞLU Saat 14.00’teki toplantı; emperyalizme, faşizme ve gericiliğe karşı olan herkese açıktır. İLETİŞİM Sönmez TARGAN 0532 325 85 90, Bora GEZMİŞ 0532 522 91 53, Ali IŞIK 0532 414 10 68 TANGO DİPLOMASİSİ BAŞLIYOR Dış Haberler Servisi Türkiye Ermenistan ikili ilişkilerinin güçlenmesinde sivil toplumun rolünün arttırılması amacıyla hayata geçirilen TANGO İletişim Ağı projesi kapsamında kurulan internet sitesi bugün hayata geçiyor. Türkiye Ermenistan Sivil Toplum Kuruluşları İletişim Ağı kelimelerinin İngilizce baş harflerinden oluşan TANGO İletişim Ağı Projesi (Turkey and Armenia Non Governmental Organizations), sivil toplum kuruluşları arasında daha fazla işbirliği yapılması için önemli bir platform sunuyor. Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği ve Ermenistan Pazarlama Derneği tarafından hayata geçirilen proje kapsamındaki internet sitesi, Türkiye ve Ermenistan’da bulunan sivil toplum kuruluşlarının (STK) kurumsal bilgilerini ve STK’ler tarafından ortaklaşa hayata geçirilen projeleri içeriyor. 1354 No’lu lise tasdiknamemi kaybettim. Hükümsüzdür. TURAN TUNCAY C MY B C MY B