Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
olanca gücüyle çalışıyor.
Gazeteler her biri 40 milyarcığa kapatılan tam
sayfa ilanlarla besleniyor.
Yer yer kömür vs, kimi yörelerde ödeme tarihi 13
Eylül yazan çekler dağıtıyor... Bir AKP belediyesi de
kilim dağıtmaya başlamış.
Bu çabaların hedefi demokrasiyi daha da
geliştirmek, yargı bağımsızlığını daha da
güçlendirmekmiş!
Oysa amaçlarının başında; Genel Başkanlarıyla
kimi bakanların (Yüce Divan gibi) kişisel korkularını
gidermek için yüksek yargıyı denetim altına almayı
istedikleri genel yargı!
Bu iktidarın yargıya bakış açısındaki basitliği bir
kez daha görmek istiyorsanız:
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’in Adli Yılın
açılış konuşmasında hükümeti eleştirirken anayasa
paketinden murat edilen amacı vurgulayan sözlerini
içeren haberin hemen altındaki bir başka haberi
lütfen okuyunuz.
Yargıtay Başkanı’nın iktidarı “baskıcı ve otoriter bir
yapı oluşturmakla” suçladığı konuşmasının altındaki
haberde Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in
Gerçeker’in AKP hükümetine teşekkür etmesini
isteyen demeci yer alıyor.
Meğer Yargıtay Başkanı hükümete; “yapılan yeni
adliye binaları ve yargı çalışanlarının özlük haklarında
yaptığı önemli düzenlemeler için” teşekkür
etmeliymiş!
Neredeyse görev gereği devlete hizmetlerinin
karşılığı her ay tıkır tıkır maaşlarını ödüyoruz: Bu ne
nankörlük diyecekler!
Referandum sürecinde AKP’nin günlerdir
uyguladığı propaganda sayesinde kim nedir ne
değildir sorusunu yanıtlayan olaylar izledik.
Bu açıdan referandum yararlı oldu.
Referandumun yararlı yüzünü Sözcü gazetesi dün
somut örneklerle kamuoyuna duyurdu.
Gazete; Atatürk’ün “sanatçı el öpmez, eli öpülür”
sözünü kimi sahne sanatçısının tersine okuyup
“sanatçı el öper” diye değiştirip geliştirdiğini
resimleriyle ve anlamlı resim altlarıyla yayımladı...
Örneğin -bir zamanlar AKP’yi yana yakıla
eleştirdiğine tanık olduğum- “mavi boncuk kimdeyse
benim gönlüm ondadır” şarkısıyla ünlenen Emel
Sayın’ı mı...
...Türk musikisini Arapsal inleyen nağmelere
çevirmenin mimarı, iftar yemeğinde RTE ile sarmaş
dolaş, arabeskin “Orhan Babası”nı mı...
...Fethulllahçı olduğunu saklamayan ve futboldan
emekli olunca RTE’nin himayesine sığınarak, örneğin
Diyarbakır AKP mitinginde boy gösteren ve de...
tabii bağlılığın sonucu TRT’den ses getirmeyen
yorumlarına karşılık 750 bin lirayı vicdan huzuruyla
cebe indiren Hakan Şükür’ü mü...
...ya Türkçe türkülerle ünlenen, Kürtçülük dalgası
zuhur edince Kürtçe şarkılarla piyasaya çıkan... Kürt
mü, Türk mü, Arap kökenli mi olduğu tartışılan,
(Demirel’in sen Kürt değil, Arapsın dediği) RTE’nin
elini bir tutmuş bırakmayan İbrahim Tatlıses’i mi...
... Huzurda diz çöken komik Şafak Sezer’i mi...
RTE’den başkasını görmeyen Metin Şentürk’ü mü...
Fethullahçılığı dillerde dolaşan Acun Ilıcalı’yı mı...
...Fazlası yok, eksiği var. Örneğin iftara katılmayan,
babası Fethullah’ın okulunda çalışmışlardan ‘evet’çi
Sezen Aksu’yu mu...
...referandum propagandasında ‘evet’çi
kimlikleriyle mi yoksa başka olası hesaplar nedeniyle
mi artık zaman gösterecek...
Sanatçılarımızı: AKP’nin İstanbul’daki iftar
yemeğinde Bay RTE ve başı türbanlı, baştan aşağı
kapalı bayan Emine Hanım’la çoook dostane, çoook
sıcak görüşmeler yaparken gördük, izledik ve... her
birini bir kez daha... tanıdık!
Sanatçılar RTE’ye el ve gönül veredursunlar,
ülkemize dünyaca ünlüüü U2 geldi. Solisti Bono;
Atatürk Olimpiyat Stadı’nda 10 binlerce kişiyi
coşturuyor.
TV’lerin, pek çok gazetenin ıska geçtiği haberi dün
Posta verdi:
Bono, kendisini İstanbul’a çağıran Devlet Bakanı
(AKP’li) Egemen Bağış’a teşekkür edince... on
binlerce kişi bir anda “Yuh” çekmeye başlıyor.
Bono “Tamam” diyor. “Bir daha siyasetçi adı
vermeyeceğim.”
Atatürk’ün eli öpülesi diye yücelttiği sanatçılar
RTE’nin iftar yemeğinde ilginç sahneler sergilerken...
Guinness rekorlar kitabına geçecek bir olay
yaşanıyor.
Bir başka yerde bir başka insan... AKP’li bakan
Egemen Bağış:
On binlerce kişiden aynı zamanda yükselen yuhhh
sesleri ile adını tarihe yazdırıyor!
SAYFA 8 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBACUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 8 Eylül
Oslo Y 16
Helsinki PB 16
StockholmPB 16
Londra Y 18
AmsterdamY 18
Brüksel Y 19
Paris Y 21
Bonn Y 19
Münih Y 21
Berlin Y 19
Budapeşte Y 21
Madrid B 23
Viyana Y 22
Belgrad Y 28
Sofya PB 24
Roma Y 27
Atina PB 29
Zürih Y 16
Moskova PB 14
Aşkabat A 31
Taşkent A 31
Bakû B 31
Bişkek A 29
Tiflis B 33
Kahire A 34
Şam A 34
İstanbul B 27
Edirne B 30
Kocaeli B 30
Çanakkale B 29
İzmir B 31
Manisa B 33
Denizli B 33
Zonguldak B 25
Sinop PB 25
Samsun PB 25
Trabzon Y 25
Giresun Y 23
Ankara B 30
Eskişehir B 28
Konya B 29
Sıvas B 27
Antalya B 32
Adana B 35
Mersin B 34
Diyarbakır B 36
Şanlıurfa B 36
Mardin B 32
Siirt B 35
Hakkâri B 30
Van B 27
Kars Y 25
Yurdun kuzey-
doğu kesimleri
parçalı çok bulut-
lu, Doğu Karade-
niz ile Ordu, Kars,
ve Ardahan çev-
releri sağanak ve
gökgürültülü sa-
ğanak, diğer yer-
ler az bulutlu ve
açık geçecek. Ha-
va sıcaklığı iç ke-
simlerde 4 ila 6
derece azalacak.
CHP Genel Başkanı Kemal Kı-
lıçdaroğlu liderlik koltuğunu dev-
raldığı Deniz Baykal ile referandum
kampanyasında ilk kez Antalya’da
birlikte halkın karşısına çıktı. Antal-
ya’daki miting öncesinde Esenbo-
ğa Havaalanı VIP salonunda bulu-
şan CHP’nin eski ve yeni liderleri da-
ha sonra 45 dakikalık Ankara-An-
talya uçuşunda yan yana oturdu.
Önce torun
ve çocukları konuştular
Sohbet her iki siyasetçinin yurt-
dışına okumaya giden aile bireyle-
rinin durumuyla başladı. Baykal,
Columbia Üniversitesi’ne kaydet-
tirdiği torunu Mehmet Akkoç’u, Kı-
lıçdaroğlu ise Güney Kore’ye yük-
sek lisans yapmaya giden oğlu
Kerem Kılıçdaroğlu’nun durumla-
rını birbirlerine anlattı.
Baykal: Birlik simgesi
Konu Antalya mitingine geldi-
ğinde Kılıçdaroğlu katıldığı için Bay-
kal’a teşekkür etti. Baykal ise bunun
sadece parti açısından değil aynı za-
manda Türkiye’deki genel algı açı-
sından da önemli olduğunu belir-
terek, “CHP içinde birlik ve bera-
berliği simgelemesi açısından bu
miting önemlidir” dedi.
‘Konuşursam
istismar edilir’
Baykal, Kılıçdaroğlu’nun “Mi-
tingde siz de konuşun lütfen”
çağrısını ise “İstismar edilebilir.
Onun yerine belki kısa bir neza-
ket sözleri söylemekle yetinirim”
karşılığını verdi. Ama parti otobü-
sünün üzerinde Kılıçdaroğlu ile yan
yana beraberlik mesajı vereceğini
ifade etti.
AKP’de Köşk sorunu
Referandum sürecinin ele alındı-
ğı bölümde ise Kılıçdaroğlu, Baş-
bakan Erdoğan’ın kampanya bo-
yunca agresifleşen tutumuna dikkat
çekti ve referandum sonrasında
özellikle cumhurbaşkanlığı mese-
lesinin AKP ve Erdoğan için ciddi bir
sorun haline geleceği tahminini
Baykal’a aktardı. CHP’nin eski li-
derinin ise bu tahmin konusunda
yorum yapmaktan kaçındığı göz-
lendi.
‘Son güne kadar
İstanbul’a asılacağım’
Antalya mitingiyle referandum
kampanyasını sona erdirmesi bek-
lenen Kılıçdaroğlu sürpriz bir kararla
son güne kadar İstanbul’da kam-
panyasını sürdürme kararı aldı. Kı-
lıçdaroğlu bu kararını uçakta Bay-
kal’a da aktardı. Kılıçdaroğlu’nun
başta Bursa olmak üzere bazı iller-
de referandum sürecinden kaygı
duyduğunu da vurguladı.
Önce Anıtkabir
sonra İstanbul
Referandumda İstanbul’daki oy-
ların belirleyici olduğunu düşünen
Kılıçdaroğlu, tüm bayram boyunca
bu şehrin değişik ilçelerinde çalış-
ma yapacak. Bayramın ilk gününe
denk gelen 9 Eylül’de CHP’nin ku-
ruluş yıldönümü nedeniyle parti
yönetimiyle Anıtkabir’i ziyaret et-
tikten sonra CHP lideri, referandum
gününe kadar İstanbul’da kalacak.
Sav: Olumlu
bir görüntü oldu
Antalya ziyareti sırasında Baykal
ile CHP Genel Sekreteri Önder
Sav arasında dikkat çeken bir so-
ğukluk olmasına rağmen, Sav “Par-
tinin eski ve yeni liderlerinin bir
arada görüntü vermesi olumlu ol-
du” değerlendirmesini yaptı. Sav, ne
Kılıçdaroğlu’nun ne de kendisinin
CHP’nin eski liderine karşı bir kom-
pleks içinde olduğunu vurguladı.
Önder Sav, referandum kampan-
yasının kendileri açısından iyi gitti-
ğini belirtirken, sonuca ilişkin “bıçak
sırtı” tahmininde bulundu. Sav,
BDP’nin Güneydoğu’daki boykot
kararının referandum sonucunu ya-
kından etkileyebileceği ve “hayır” so-
nucu çıkmasına katkıda bulunabi-
leceği değerlendirmesini yaptı.
ANALİZ
UTKU ÇAKIRÖZER
Uçaktaki 45 dakika
2. Ergenekon davasõnda tutuklu gazetemiz yazarlarõndan Mustafa Balbay
‘Bomba atan dõşarda
ben içerdeyim’
HATİCE TUNCER
İkinci Ergenekon davasõnda tutuklu yargõ-
lanan yazarõmõz Mustafa Balbay, Cumhuri-
yet gazetesine 5 Mayõs 2006’da bomba atan
sanõk Tekin Irşi’nin tahliye edildiğine dikkat
çekerek “Cumhuriyet gazetesinin yazarı
Balbay tutuklu, gazeteye bomba atan Te-
kin Irşi serbest. Evrensel masumiyet kari-
nesi değil mahkûmiyet karinesi uygulu-
yorsunuz” dedi. Tutuklu sanõk gazeteci Tun-
cay Özkan “Sizin bana taktığınız kelepçe
yüzünden siyasi görüşümü açıklayamıyo-
rum. Hayır, diye meydanlarda bağıramı-
yorum” diyerek tutuklu yargõlanmaya tepki-
sini dile getirdi. Özkan “Günün birinde bu
davanın filmi çekilecekse savcı Mehmet
Ali Pekgüzel’i ancak Marlon Brando oyna-
yabilir. İddianameyi o kadar güzel okudu
ki bu iddialara ben bile inandım” dedi.
Davanõn 81. oturumunda sanõk ve avukatla-
rõn taleplerinin dinlendiği duruşmada söz alan
Balbay, Tekin Irşi’nin Ankara 11. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nde çete üyeliğinden 7 yõl altõ ay,
patlayõcõ maddeden 3 yõl 11 ay ceza aldõğõnõ an-
latarak, “Dava bittikten sonra Ergenekon ile
birleştirildi. Cumhuriyet gazetesinin yazarı
Balbay tutuklu, gazeteye bomba atan Tekin
Irşi serbest. Ben üç yazarı teröre kurban edil-
miş bir gazetenin yazarıyım. Uğur Mum-
cu’nun yerinde değil, bayrağı yerde bırak-
mamak için yazan biriyim. Balbay’ı tutuk-
lu, Cumhuriyet’e bomba atan kişi tutuksuz
yargılamaktasınız” diye konuştu.
‘Bu ülke bizim şahdamarımız’
Irşi’nin yurtdõşõna çõkõş yasağõ konulmadan
tahliye edildiğini belirten Balbay “Savcı Nihat
Taşkõn burada. Avukatıma ‘Balbay’õ çağõra-
cağõz’ dediğinde gittik. Kaçma şüphemiz ol-
du mu? Beni şimdi Türkiye’den gitme ko-
şuluyla serbest bıraksanız gitmem. Bu ülke
bizim şahdamarımız. Örgütün tek eylemini
yaptığı sabit görülmüş kişi serbest bıraktı-
ğınız” dedi. Balbay’õn sözleri üzerine heyetin
başkanõ Hasan Hüseyin Özese, “Yargılama
devam ediyor, sabit suç yoktur” dedi. Balbay
ise “Demek ki bir önceki mahkemeyi tanı-
mıyorsunuz” şeklinde yanõt verdi.
Kendisine ait bilgisayardan elde edildiği id-
dia edilen belgelerin iddianamede suç delili ola-
rak yer aldõğõnõn altõnõ çizen Balbay, mahke-
menin dijital veriler ve internet ortamõna iliş-
kin tutumunun 1970’li yõllarda mahkemelerin
çevreye ilişkin davalarda aldõklarõ tutuma ben-
zetti. Ağustos ayõnda yayõmlanan Hanefi Av-
cı’nõn ve Türkiye Barolar Birliği’nin “Tutuk-
lama Raporu” kitabõna dikkat çeken Balbay
şunlarõ söyledi: “2005’te değiştirilen CMK ile
birlikte cezaevlerinde tutuklu oranı yüzde
63’e çıkmış. Tutuklu yargılamada ön infaz
diyebileceğimiz bir uygulama içindesiniz. Ev-
rensel masumiyet karinesi yerine mahkû-
miyet karinesini uygulamaktasınız. Bülent
Arõnç’ın dediği gibi bizler fiilen 10 yıl ceza al-
mış kadar cezaevinde yattık.”
Mahkemenin en çok kullandõğõ sözün “ger-
çeği aramak” olduğunu söyleyen Balbay
“Mış gibi yapıyorsunuz. İddianameyi ger-
çek, sanıkları ger-çek. Böyle gerçek aranmaz.
Bugüne kadar yargılamada bilinmeyip de or-
taya çıkan ne oldu” diye sordu. Genelkurmay
Başkanlõğõ, Jandarma Genel Komutanlõğõ ve
MİT’ten mahkemeye gelen yazõlarda “Erge-
nekon” diye bir örgüte ilişkin bilgi olmadõğõ-
nõn kaydedildiğini vurgulayan Balbay, “Özel
yetkili mahkemesiniz, yetkilerinizi iyi yön-
de kullanmamaktasınız. Hanife Avcı kita-
bında özel yetkili savcı ve hâkimlerin hep-
sinin değiştirilmesi gerektiğini, mevcut kad-
ro ile adalet sağlanamayacağını yazıyor” de-
di. Özese, Balbay’õn sözlerine “Hanefi Avcı’nın
yorumu” diye müdahale etti.
AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Hüseyin
Çelik’in Yassõada Mahkemeleri’ne ilişkin “Ne
kadar alçak adam varsa Yüksek Adalet Di-
vanı’nda görevliydi” sözlerini okuyan Balbay
şöyle konuştu: “Yorumu size bırakıyorum.
Tarih mahkemesi unutmaz. Gerçek zama-
nın çocuğudur. Zamanla her şey ortaya çı-
kar. Tarih mahkemesinin sanık sandalye-
sinde bizler değil, siz varsınız. Bir Avcı çık-
tı bakalım bir savcı çıkacak mı? Hükümetin
değil, cumhuriyet savcısı arıyorum.”
‘Bono nasıl gülerdi bilmem’
Başbakan Tayyip Erdoğan’õn dünyaca ün-
lü rock grubu U2’nun solisti Bono ile görüş-
mesinden söz eden Balbay “Başbakan ‘Tu-
tuklandõğõmõ anlattõm, kahkahalarla güldü’ de-
miş. Bizim niçin tutuklandığımızı anlatsay-
dı, Bono nasıl gülerdi bilemem” yorumunda
bulundu. Zülfü Livaneli’nin Bono ile düet yap-
tõğõnõ, “Yiğidim Aslanım” türküsünün binler-
ce kişiyle hep bir ağõzdan söylendiğini anlatan
Balbay şöyle devam etti: “Yiğidimin Aslan şii-
rini Bedri Rahmi Eyüboğlu, Bursa Ceza-
evi’nde Nâzõm Hikmet için yazmıştı. Bizim de
türkülerimiz yazılacak ama sanık sandal-
yesinde yazılmayacak. 1940’larda bahsedi-
len yiğit, aslanlar bugün burada yatıyor. 12
Eylül referandumundan önce Türkiye’de hu-
kukun olduğunu gösterin.”
Davanõn tahliye edilen sanõklarõndan Ke-
malettin Balcı ve Bülent Gündoğdu’nun,
Erdoğan’õn Kahramanmaraş gezisinde koruma
görevi yaptõğõnõn altõnõ çizen Balbay, “Demek
ki Emniyet Genel Müdürlüğü de iddiana-
medeki iddialara inanmıyor” dedi.
Avukatlar: Gerekçeler açıklansın
Balbay’õn avukatlarõndan Mehmet İpek,
“Sanıkların kendisini savunamaz hale geti-
rilmesi durumunda ceza yargılaması zulüm
aygıtına dönüşür” diyerek mahkemeden Bal-
bay’õn tahliye taleplerinin neden reddedildiği-
nin gerekçelerini açõklamasõnõ istedi. Balbay’õn
avukatlarõndan Aydın Metin ise “Mahkeme-
nin saygınlığı tarşıma konusu yapılır hale gel-
di. Tutuklu sanıklar isyan noktasında. Bu-
nu rayına oturtmak sizlerin elinde” dedi.
İstanbul Haber Servisi- Yazar ve insan hakla-
rõ aktivisti Erdoğan Akhanlı’nõn Tahtakale’de
20 Eylül 1989’da bir kişinin öldüğü döviz bürosu
soygununun talimatõnõ verdiği iddiasõyla ağõrlaştõ-
rõlmõş müebbet hapisle cezalandõrõlmasõ istendi.
İstanbul Cumhuriyet Savcõsõ Hüseyin Ayar’õn
hazõrladõğõ iddianamede, İbrahim Yaşar Tu-
tum’a ait döviz bürosunun silahlõ üç kişi tarafõn-
dan soyulmak istendiği, soyguna direnen Tu-
tum’un iki el ateş edilerek öldürüldüğü belirtildi.
Olay yerinde bõrakõlan çantalarda bulunan el ya-
zõsõ notun sahibi Mehmet Fatih Çalışkan’õn,
1992’de verdiği ifadelerde, işyerlerinde ait bilgi-
leri Hamza Kopal’õn isteği üzerine topladõğõnõ
söylediği ifade edildi. Kopal’õn da Çalõş-
kan’dan aldõğõ bilgileri Erdoğan Akhanlı’ya
verdiğini anlattõğõ ifade edildi. İddianamede,
Tutum’un öldürüldüğü eylemin talimatõnõn da
Akhanlõ tarafõndan verildiği iddia edildi. İddia-
name İstanbul 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nce
kabul edildi. Akhanlõ’nõn avukatõ Haydar Erol,
Kopal’õn işkence altõnda ifade verdiğini, soygun
sõrasõnda çantada bulunduğu söylenen dokü-
manlara ilişkin tutanağõn olmadõğõnõ kaydetti.
İki yõlõ aşkõn süre cezaevinde yattõktan sonra
1991’de yurtdõşõna çõkan Akhanlõ, babasõnõ gör-
mek için 19 yõl aradan sonra geldiği Türkiye’de
10 Ağustos 2010 tarihinde gözaltõna alõnmõştõ.
20 kilo plastik
patlayıcı ele geçirildi
ADANA (Cumhuriyet Bürosu) -
Adana’da düzenlenen operasyonda terör
örgütüne ait olduğu belirlenen 20 kilo 800
gram A-4 plastik patlayõcõ ele geçirildi.
Adana Valiliği’nden yapõlan açõklamada eroin
bulundurduğu ihbarõ üzerine M.A’nin ev ve
işyerinde arama yapõldõ. M.A’nõn evinde
uyuşturucu madde ile ilgili herhangi bir
bulguya rastlamadõ ancak terör örgütüne ait
olduğu ve metropol illere gönderilmek üzere
kente getirildiği belirlenen 20 kilo 800 gram
A-4 plastik patlayõcõ ile 4 adet elektrikli fünye
ele geçirildi. Operasyon kapsamõnda M. A ile
A.K’nin gözaltõna alõndõğõ bildirildi.
TUNCELİ / KONYA (Cumhuriyet) - Tun-
celi’de Hidroelektrik Santralõ inşaatõnõ basõp
idari binasõnõ ateşe vermek isteyen Maoist Ko-
münist Partisi Halk Kurtuluş Ordusu (MKP-
HKO) üyesi teröristler ile güvenlik güçleri ara-
sõnda çatõşma çõktõ. Çatõşmada uzman çavuş 23
yaşõndaki Bilal Gülcan şehit oldu.
Şehit Gülcan’õn Konya’nõn Akşehir ilçesine
bağlõ Karahüyük beldesinde yaşayan ailesi acõ
haberle sarsõldõ. Oğullarõnõn şehit olduğu haberini
alan baba Recep ve anne Narin Gülcan sinir kri-
zi geçirdi. Baba Gülcan, “Söyleyecek söz bula-
mıyorum. Şehidimin kanı yerde kalmasın.
Devletimize güveniyoruz” dedi. Şehidin 9 ay
önce evlendiği eşi Şeyma Gülcan’õn 1.5 aylõk
hamile olduğu belirtildi. Şehidin cenazesi Ela-
zõğ’da yapõlan askeri törenin ardõndan Akşe-
hir’deki baba ocağõna getirildi. Cenaze töreninde
şehit eşi Şeyma Gülcan, tabutun arkasõndan “Se-
ni ömür boyu seveceğim, sana layık bir eş ol-
maya devam edeceğim” diyerek ağõtlar yaktõ.
Törenin ardõndan cenaze toprağa verildi.
Askeri yetkililer, Tunceli kõrsalõnda terör örgü-
tü PKK dõşõnda MKP-HKO ve TKP- ML TİKKO
örgütlerinin de faaliyet gösterdiğini, Tunceli dõ-
şõnda hiçbir kentte 3 ayrõ silahlõ grubun bulunma-
dõğõnõ belirtti. Yetkililer, Tunceli’de yaklaşõk 250
PKK’li, 50 MKP-HKO örgütü üyesi ve 30 TKP
ML-TİKKO militanõnõn bulunduğunu vurguladõ.
Tunceli’de
1 şehit
Akhanlõ’ya 21 yõl
sonra dava açõldõ
‘Deli gömleği giymem’
Tutuklu sanõk gazeteci
Tuncay Özkan ise “Kendi-
me gömlek arıyorum. Deli
gömleği dışında giyecek bir
gömleğim kalmadı. Onu
da ben giymem” diye ko-
nuştu. “Balbay ile yaşadık-
larımızı biliyor musunuz?
Nasıl hâlâ canlı kalabilmi-
şiz” diyen Özkan, Uğur Mumcu sui-
kastõna ilişkin raporunu yazdõğõnõ, bu ra-
porun iddianamede yer aldõğõnõ, şimdi de
bundan dolayõ suçlandõğõnõ dile getirdi.
HAKKÂRİ (Cumhuriyet) - Hakkâri kõrsalõn-
da güvenlik güçleri ile terör örgütü PKK üyeleri
arasõnda çõkan çatõşmada, 9 terörist öldürüldü.
Terör örgütü PKK üyeleri tarafõndan geçtiği-
miz günlerde kent merkezine bağlõ Çaltõkuru
Jandarma Karakol Komutanlõğõ’na yapõlan ro-
ketatarlõ saldõrõnõn ardõndan bölgede geniş çaplõ
operasyon başlatõldõ. Operasyonlar kapsamõnda
arazi arama tarama faaliyetini sürdüren güven-
lik güçleri, Aksu köyü Güngören mevkisinde
bir grup terör örgütü üyesi ile sõcak temas sağ-
ladõ. Güvenlik güçlerinin “dur” ihtarõna terö-
ristlerin ateşle karşõlõk verilmesi üzerine çatõş-
ma çõktõ. Çatõşmada, 9 terörist öldürüldü.
9 terörist öldürüldü
Atatürk Olimpiyat Stadı’ndaki U2 konseri sıra-
sında grubun solisti Bono’nun AB Başmüzakere-
cisi Egemen Bağış’tan bahsettiği anda stadı dol-
duran binlerce müzikseverin bir anda protestosu
dikkat çekiciydi. Bağış çiftinin Bono’yu Boğaz Köp-
rüsü’nde gezdirirken çekilen sempatik fotoğrafla-
rı bile protestoyu engelleyemezken belki de ilk de-
fa grupla yan yana gelen Zülfü Livaneli’nin aynı kit-
le tarafından coşkuyla alkışlanması ve şarkısına sa-
mimi biçimde eşlik edilmesi anlamlıdır.
Benzer bir olay geçen hafta Başbakan Erdoğan’ın
Ankara’da Dünya Basketbol Şampiyonası maçına
giriş ve çıkışında da yaşandı. Sporseverler Baş-
bakan’dan bahsedildiği anda kendisini protesto et-
ti. Her iki olayın ortak yönü, Başbakan ile bakan-
larının artık siyasi olmayan kamusal faaliyetlerin-
de bugüne kadar sessiz kalan halk kitlelerinin tep-
kisiyle karşılaşır hale gelme noktasına ulaşmasıdır.
Bu noktaya gelinmesinde Erdoğan ve bakanları-
nın referandum sürecinden çok öncesine dayanan
ve son kampanya sırasında iyice tırmanan söy-
lemleri gerilimi tırmandıran unsurlar olmuştur.
Başbakan’ın “Bitaraf olan bertaraf olur”, Bağış’ın
da “Referandumda hayır diyenlerin ya aklından
ya da vatan sevgisiyle zoru var” şeklindeki da-
yatmalarının, siyasi olmayan faaliyetlerde bile tep-
ki görecek hale gelmesi bakalım referandum san-
dığına nasıl yansıyacak?
[email protected]
U 2 K O N S E R İ N D E K İ P R O T E S T O
MKP-HKO örgütü ile çatõşma
Ağõrlaştõrõlmõş müebbet isteniyor