19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada olanca gücüyle çalışıyor. Gazeteler her biri 40 milyarcığa kapatılan tam sayfa ilanlarla besleniyor. Yer yer kömür vs, kimi yörelerde ödeme tarihi 13 Eylül yazan çekler dağıtıyor... Bir AKP belediyesi de kilim dağıtmaya başlamış. Bu çabaların hedefi demokrasiyi daha da geliştirmek, yargı bağımsızlığını daha da güçlendirmekmiş! Oysa amaçlarının başında; Genel Başkanlarıyla kimi bakanların (Yüce Divan gibi) kişisel korkularını gidermek için yüksek yargıyı denetim altına almayı istedikleri genel yargı! Bu iktidarın yargıya bakış açısındaki basitliği bir kez daha görmek istiyorsanız: Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’in Adli Yılın açılış konuşmasında hükümeti eleştirirken anayasa paketinden murat edilen amacı vurgulayan sözlerini içeren haberin hemen altındaki bir başka haberi lütfen okuyunuz. Yargıtay Başkanı’nın iktidarı “baskıcı ve otoriter bir yapı oluşturmakla” suçladığı konuşmasının altındaki haberde Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in Gerçeker’in AKP hükümetine teşekkür etmesini isteyen demeci yer alıyor. Meğer Yargıtay Başkanı hükümete; “yapılan yeni adliye binaları ve yargı çalışanlarının özlük haklarında yaptığı önemli düzenlemeler için” teşekkür etmeliymiş! Neredeyse görev gereği devlete hizmetlerinin karşılığı her ay tıkır tıkır maaşlarını ödüyoruz: Bu ne nankörlük diyecekler! Referandum sürecinde AKP’nin günlerdir uyguladığı propaganda sayesinde kim nedir ne değildir sorusunu yanıtlayan olaylar izledik. Bu açıdan referandum yararlı oldu. Referandumun yararlı yüzünü Sözcü gazetesi dün somut örneklerle kamuoyuna duyurdu. Gazete; Atatürk’ün “sanatçı el öpmez, eli öpülür” sözünü kimi sahne sanatçısının tersine okuyup “sanatçı el öper” diye değiştirip geliştirdiğini resimleriyle ve anlamlı resim altlarıyla yayımladı... Örneğin -bir zamanlar AKP’yi yana yakıla eleştirdiğine tanık olduğum- “mavi boncuk kimdeyse benim gönlüm ondadır” şarkısıyla ünlenen Emel Sayın’ı mı... ...Türk musikisini Arapsal inleyen nağmelere çevirmenin mimarı, iftar yemeğinde RTE ile sarmaş dolaş, arabeskin “Orhan Babası”nı mı... ...Fethulllahçı olduğunu saklamayan ve futboldan emekli olunca RTE’nin himayesine sığınarak, örneğin Diyarbakır AKP mitinginde boy gösteren ve de... tabii bağlılığın sonucu TRT’den ses getirmeyen yorumlarına karşılık 750 bin lirayı vicdan huzuruyla cebe indiren Hakan Şükür’ü mü... ...ya Türkçe türkülerle ünlenen, Kürtçülük dalgası zuhur edince Kürtçe şarkılarla piyasaya çıkan... Kürt mü, Türk mü, Arap kökenli mi olduğu tartışılan, (Demirel’in sen Kürt değil, Arapsın dediği) RTE’nin elini bir tutmuş bırakmayan İbrahim Tatlıses’i mi... ... Huzurda diz çöken komik Şafak Sezer’i mi... RTE’den başkasını görmeyen Metin Şentürk’ü mü... Fethullahçılığı dillerde dolaşan Acun Ilıcalı’yı mı... ...Fazlası yok, eksiği var. Örneğin iftara katılmayan, babası Fethullah’ın okulunda çalışmışlardan ‘evet’çi Sezen Aksu’yu mu... ...referandum propagandasında ‘evet’çi kimlikleriyle mi yoksa başka olası hesaplar nedeniyle mi artık zaman gösterecek... Sanatçılarımızı: AKP’nin İstanbul’daki iftar yemeğinde Bay RTE ve başı türbanlı, baştan aşağı kapalı bayan Emine Hanım’la çoook dostane, çoook sıcak görüşmeler yaparken gördük, izledik ve... her birini bir kez daha... tanıdık! Sanatçılar RTE’ye el ve gönül veredursunlar, ülkemize dünyaca ünlüüü U2 geldi. Solisti Bono; Atatürk Olimpiyat Stadı’nda 10 binlerce kişiyi coşturuyor. TV’lerin, pek çok gazetenin ıska geçtiği haberi dün Posta verdi: Bono, kendisini İstanbul’a çağıran Devlet Bakanı (AKP’li) Egemen Bağış’a teşekkür edince... on binlerce kişi bir anda “Yuh” çekmeye başlıyor. Bono “Tamam” diyor. “Bir daha siyasetçi adı vermeyeceğim.” Atatürk’ün eli öpülesi diye yücelttiği sanatçılar RTE’nin iftar yemeğinde ilginç sahneler sergilerken... Guinness rekorlar kitabına geçecek bir olay yaşanıyor. Bir başka yerde bir başka insan... AKP’li bakan Egemen Bağış: On binlerce kişiden aynı zamanda yükselen yuhhh sesleri ile adını tarihe yazdırıyor! SAYFA 8 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 8 Eylül Oslo Y 16 Helsinki PB 16 StockholmPB 16 Londra Y 18 AmsterdamY 18 Brüksel Y 19 Paris Y 21 Bonn Y 19 Münih Y 21 Berlin Y 19 Budapeşte Y 21 Madrid B 23 Viyana Y 22 Belgrad Y 28 Sofya PB 24 Roma Y 27 Atina PB 29 Zürih Y 16 Moskova PB 14 Aşkabat A 31 Taşkent A 31 Bakû B 31 Bişkek A 29 Tiflis B 33 Kahire A 34 Şam A 34 İstanbul B 27 Edirne B 30 Kocaeli B 30 Çanakkale B 29 İzmir B 31 Manisa B 33 Denizli B 33 Zonguldak B 25 Sinop PB 25 Samsun PB 25 Trabzon Y 25 Giresun Y 23 Ankara B 30 Eskişehir B 28 Konya B 29 Sıvas B 27 Antalya B 32 Adana B 35 Mersin B 34 Diyarbakır B 36 Şanlıurfa B 36 Mardin B 32 Siirt B 35 Hakkâri B 30 Van B 27 Kars Y 25 Yurdun kuzey- doğu kesimleri parçalı çok bulut- lu, Doğu Karade- niz ile Ordu, Kars, ve Ardahan çev- releri sağanak ve gökgürültülü sa- ğanak, diğer yer- ler az bulutlu ve açık geçecek. Ha- va sıcaklığı iç ke- simlerde 4 ila 6 derece azalacak. CHP Genel Başkanı Kemal Kı- lıçdaroğlu liderlik koltuğunu dev- raldığı Deniz Baykal ile referandum kampanyasında ilk kez Antalya’da birlikte halkın karşısına çıktı. Antal- ya’daki miting öncesinde Esenbo- ğa Havaalanı VIP salonunda bulu- şan CHP’nin eski ve yeni liderleri da- ha sonra 45 dakikalık Ankara-An- talya uçuşunda yan yana oturdu. Önce torun ve çocukları konuştular Sohbet her iki siyasetçinin yurt- dışına okumaya giden aile bireyle- rinin durumuyla başladı. Baykal, Columbia Üniversitesi’ne kaydet- tirdiği torunu Mehmet Akkoç’u, Kı- lıçdaroğlu ise Güney Kore’ye yük- sek lisans yapmaya giden oğlu Kerem Kılıçdaroğlu’nun durumla- rını birbirlerine anlattı. Baykal: Birlik simgesi Konu Antalya mitingine geldi- ğinde Kılıçdaroğlu katıldığı için Bay- kal’a teşekkür etti. Baykal ise bunun sadece parti açısından değil aynı za- manda Türkiye’deki genel algı açı- sından da önemli olduğunu belir- terek, “CHP içinde birlik ve bera- berliği simgelemesi açısından bu miting önemlidir” dedi. ‘Konuşursam istismar edilir’ Baykal, Kılıçdaroğlu’nun “Mi- tingde siz de konuşun lütfen” çağrısını ise “İstismar edilebilir. Onun yerine belki kısa bir neza- ket sözleri söylemekle yetinirim” karşılığını verdi. Ama parti otobü- sünün üzerinde Kılıçdaroğlu ile yan yana beraberlik mesajı vereceğini ifade etti. AKP’de Köşk sorunu Referandum sürecinin ele alındı- ğı bölümde ise Kılıçdaroğlu, Baş- bakan Erdoğan’ın kampanya bo- yunca agresifleşen tutumuna dikkat çekti ve referandum sonrasında özellikle cumhurbaşkanlığı mese- lesinin AKP ve Erdoğan için ciddi bir sorun haline geleceği tahminini Baykal’a aktardı. CHP’nin eski li- derinin ise bu tahmin konusunda yorum yapmaktan kaçındığı göz- lendi. ‘Son güne kadar İstanbul’a asılacağım’ Antalya mitingiyle referandum kampanyasını sona erdirmesi bek- lenen Kılıçdaroğlu sürpriz bir kararla son güne kadar İstanbul’da kam- panyasını sürdürme kararı aldı. Kı- lıçdaroğlu bu kararını uçakta Bay- kal’a da aktardı. Kılıçdaroğlu’nun başta Bursa olmak üzere bazı iller- de referandum sürecinden kaygı duyduğunu da vurguladı. Önce Anıtkabir sonra İstanbul Referandumda İstanbul’daki oy- ların belirleyici olduğunu düşünen Kılıçdaroğlu, tüm bayram boyunca bu şehrin değişik ilçelerinde çalış- ma yapacak. Bayramın ilk gününe denk gelen 9 Eylül’de CHP’nin ku- ruluş yıldönümü nedeniyle parti yönetimiyle Anıtkabir’i ziyaret et- tikten sonra CHP lideri, referandum gününe kadar İstanbul’da kalacak. Sav: Olumlu bir görüntü oldu Antalya ziyareti sırasında Baykal ile CHP Genel Sekreteri Önder Sav arasında dikkat çeken bir so- ğukluk olmasına rağmen, Sav “Par- tinin eski ve yeni liderlerinin bir arada görüntü vermesi olumlu ol- du” değerlendirmesini yaptı. Sav, ne Kılıçdaroğlu’nun ne de kendisinin CHP’nin eski liderine karşı bir kom- pleks içinde olduğunu vurguladı. Önder Sav, referandum kampan- yasının kendileri açısından iyi gitti- ğini belirtirken, sonuca ilişkin “bıçak sırtı” tahmininde bulundu. Sav, BDP’nin Güneydoğu’daki boykot kararının referandum sonucunu ya- kından etkileyebileceği ve “hayır” so- nucu çıkmasına katkıda bulunabi- leceği değerlendirmesini yaptı. ANALİZ UTKU ÇAKIRÖZER Uçaktaki 45 dakika 2. Ergenekon davasõnda tutuklu gazetemiz yazarlarõndan Mustafa Balbay ‘Bomba atan dõşarda ben içerdeyim’ HATİCE TUNCER İkinci Ergenekon davasõnda tutuklu yargõ- lanan yazarõmõz Mustafa Balbay, Cumhuri- yet gazetesine 5 Mayõs 2006’da bomba atan sanõk Tekin Irşi’nin tahliye edildiğine dikkat çekerek “Cumhuriyet gazetesinin yazarı Balbay tutuklu, gazeteye bomba atan Te- kin Irşi serbest. Evrensel masumiyet kari- nesi değil mahkûmiyet karinesi uygulu- yorsunuz” dedi. Tutuklu sanõk gazeteci Tun- cay Özkan “Sizin bana taktığınız kelepçe yüzünden siyasi görüşümü açıklayamıyo- rum. Hayır, diye meydanlarda bağıramı- yorum” diyerek tutuklu yargõlanmaya tepki- sini dile getirdi. Özkan “Günün birinde bu davanın filmi çekilecekse savcı Mehmet Ali Pekgüzel’i ancak Marlon Brando oyna- yabilir. İddianameyi o kadar güzel okudu ki bu iddialara ben bile inandım” dedi. Davanõn 81. oturumunda sanõk ve avukatla- rõn taleplerinin dinlendiği duruşmada söz alan Balbay, Tekin Irşi’nin Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde çete üyeliğinden 7 yõl altõ ay, patlayõcõ maddeden 3 yõl 11 ay ceza aldõğõnõ an- latarak, “Dava bittikten sonra Ergenekon ile birleştirildi. Cumhuriyet gazetesinin yazarı Balbay tutuklu, gazeteye bomba atan Tekin Irşi serbest. Ben üç yazarı teröre kurban edil- miş bir gazetenin yazarıyım. Uğur Mum- cu’nun yerinde değil, bayrağı yerde bırak- mamak için yazan biriyim. Balbay’ı tutuk- lu, Cumhuriyet’e bomba atan kişi tutuksuz yargılamaktasınız” diye konuştu. ‘Bu ülke bizim şahdamarımız’ Irşi’nin yurtdõşõna çõkõş yasağõ konulmadan tahliye edildiğini belirten Balbay “Savcı Nihat Taşkõn burada. Avukatıma ‘Balbay’õ çağõra- cağõz’ dediğinde gittik. Kaçma şüphemiz ol- du mu? Beni şimdi Türkiye’den gitme ko- şuluyla serbest bıraksanız gitmem. Bu ülke bizim şahdamarımız. Örgütün tek eylemini yaptığı sabit görülmüş kişi serbest bıraktı- ğınız” dedi. Balbay’õn sözleri üzerine heyetin başkanõ Hasan Hüseyin Özese, “Yargılama devam ediyor, sabit suç yoktur” dedi. Balbay ise “Demek ki bir önceki mahkemeyi tanı- mıyorsunuz” şeklinde yanõt verdi. Kendisine ait bilgisayardan elde edildiği id- dia edilen belgelerin iddianamede suç delili ola- rak yer aldõğõnõn altõnõ çizen Balbay, mahke- menin dijital veriler ve internet ortamõna iliş- kin tutumunun 1970’li yõllarda mahkemelerin çevreye ilişkin davalarda aldõklarõ tutuma ben- zetti. Ağustos ayõnda yayõmlanan Hanefi Av- cı’nõn ve Türkiye Barolar Birliği’nin “Tutuk- lama Raporu” kitabõna dikkat çeken Balbay şunlarõ söyledi: “2005’te değiştirilen CMK ile birlikte cezaevlerinde tutuklu oranı yüzde 63’e çıkmış. Tutuklu yargılamada ön infaz diyebileceğimiz bir uygulama içindesiniz. Ev- rensel masumiyet karinesi yerine mahkû- miyet karinesini uygulamaktasınız. Bülent Arõnç’ın dediği gibi bizler fiilen 10 yıl ceza al- mış kadar cezaevinde yattık.” Mahkemenin en çok kullandõğõ sözün “ger- çeği aramak” olduğunu söyleyen Balbay “Mış gibi yapıyorsunuz. İddianameyi ger- çek, sanıkları ger-çek. Böyle gerçek aranmaz. Bugüne kadar yargılamada bilinmeyip de or- taya çıkan ne oldu” diye sordu. Genelkurmay Başkanlõğõ, Jandarma Genel Komutanlõğõ ve MİT’ten mahkemeye gelen yazõlarda “Erge- nekon” diye bir örgüte ilişkin bilgi olmadõğõ- nõn kaydedildiğini vurgulayan Balbay, “Özel yetkili mahkemesiniz, yetkilerinizi iyi yön- de kullanmamaktasınız. Hanife Avcı kita- bında özel yetkili savcı ve hâkimlerin hep- sinin değiştirilmesi gerektiğini, mevcut kad- ro ile adalet sağlanamayacağını yazıyor” de- di. Özese, Balbay’õn sözlerine “Hanefi Avcı’nın yorumu” diye müdahale etti. AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Hüseyin Çelik’in Yassõada Mahkemeleri’ne ilişkin “Ne kadar alçak adam varsa Yüksek Adalet Di- vanı’nda görevliydi” sözlerini okuyan Balbay şöyle konuştu: “Yorumu size bırakıyorum. Tarih mahkemesi unutmaz. Gerçek zama- nın çocuğudur. Zamanla her şey ortaya çı- kar. Tarih mahkemesinin sanık sandalye- sinde bizler değil, siz varsınız. Bir Avcı çık- tı bakalım bir savcı çıkacak mı? Hükümetin değil, cumhuriyet savcısı arıyorum.” ‘Bono nasıl gülerdi bilmem’ Başbakan Tayyip Erdoğan’õn dünyaca ün- lü rock grubu U2’nun solisti Bono ile görüş- mesinden söz eden Balbay “Başbakan ‘Tu- tuklandõğõmõ anlattõm, kahkahalarla güldü’ de- miş. Bizim niçin tutuklandığımızı anlatsay- dı, Bono nasıl gülerdi bilemem” yorumunda bulundu. Zülfü Livaneli’nin Bono ile düet yap- tõğõnõ, “Yiğidim Aslanım” türküsünün binler- ce kişiyle hep bir ağõzdan söylendiğini anlatan Balbay şöyle devam etti: “Yiğidimin Aslan şii- rini Bedri Rahmi Eyüboğlu, Bursa Ceza- evi’nde Nâzõm Hikmet için yazmıştı. Bizim de türkülerimiz yazılacak ama sanık sandal- yesinde yazılmayacak. 1940’larda bahsedi- len yiğit, aslanlar bugün burada yatıyor. 12 Eylül referandumundan önce Türkiye’de hu- kukun olduğunu gösterin.” Davanõn tahliye edilen sanõklarõndan Ke- malettin Balcı ve Bülent Gündoğdu’nun, Erdoğan’õn Kahramanmaraş gezisinde koruma görevi yaptõğõnõn altõnõ çizen Balbay, “Demek ki Emniyet Genel Müdürlüğü de iddiana- medeki iddialara inanmıyor” dedi. Avukatlar: Gerekçeler açıklansın Balbay’õn avukatlarõndan Mehmet İpek, “Sanıkların kendisini savunamaz hale geti- rilmesi durumunda ceza yargılaması zulüm aygıtına dönüşür” diyerek mahkemeden Bal- bay’õn tahliye taleplerinin neden reddedildiği- nin gerekçelerini açõklamasõnõ istedi. Balbay’õn avukatlarõndan Aydın Metin ise “Mahkeme- nin saygınlığı tarşıma konusu yapılır hale gel- di. Tutuklu sanıklar isyan noktasında. Bu- nu rayına oturtmak sizlerin elinde” dedi. İstanbul Haber Servisi- Yazar ve insan hakla- rõ aktivisti Erdoğan Akhanlı’nõn Tahtakale’de 20 Eylül 1989’da bir kişinin öldüğü döviz bürosu soygununun talimatõnõ verdiği iddiasõyla ağõrlaştõ- rõlmõş müebbet hapisle cezalandõrõlmasõ istendi. İstanbul Cumhuriyet Savcõsõ Hüseyin Ayar’õn hazõrladõğõ iddianamede, İbrahim Yaşar Tu- tum’a ait döviz bürosunun silahlõ üç kişi tarafõn- dan soyulmak istendiği, soyguna direnen Tu- tum’un iki el ateş edilerek öldürüldüğü belirtildi. Olay yerinde bõrakõlan çantalarda bulunan el ya- zõsõ notun sahibi Mehmet Fatih Çalışkan’õn, 1992’de verdiği ifadelerde, işyerlerinde ait bilgi- leri Hamza Kopal’õn isteği üzerine topladõğõnõ söylediği ifade edildi. Kopal’õn da Çalõş- kan’dan aldõğõ bilgileri Erdoğan Akhanlı’ya verdiğini anlattõğõ ifade edildi. İddianamede, Tutum’un öldürüldüğü eylemin talimatõnõn da Akhanlõ tarafõndan verildiği iddia edildi. İddia- name İstanbul 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Akhanlõ’nõn avukatõ Haydar Erol, Kopal’õn işkence altõnda ifade verdiğini, soygun sõrasõnda çantada bulunduğu söylenen dokü- manlara ilişkin tutanağõn olmadõğõnõ kaydetti. İki yõlõ aşkõn süre cezaevinde yattõktan sonra 1991’de yurtdõşõna çõkan Akhanlõ, babasõnõ gör- mek için 19 yõl aradan sonra geldiği Türkiye’de 10 Ağustos 2010 tarihinde gözaltõna alõnmõştõ. 20 kilo plastik patlayıcı ele geçirildi ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Adana’da düzenlenen operasyonda terör örgütüne ait olduğu belirlenen 20 kilo 800 gram A-4 plastik patlayõcõ ele geçirildi. Adana Valiliği’nden yapõlan açõklamada eroin bulundurduğu ihbarõ üzerine M.A’nin ev ve işyerinde arama yapõldõ. M.A’nõn evinde uyuşturucu madde ile ilgili herhangi bir bulguya rastlamadõ ancak terör örgütüne ait olduğu ve metropol illere gönderilmek üzere kente getirildiği belirlenen 20 kilo 800 gram A-4 plastik patlayõcõ ile 4 adet elektrikli fünye ele geçirildi. Operasyon kapsamõnda M. A ile A.K’nin gözaltõna alõndõğõ bildirildi. TUNCELİ / KONYA (Cumhuriyet) - Tun- celi’de Hidroelektrik Santralõ inşaatõnõ basõp idari binasõnõ ateşe vermek isteyen Maoist Ko- münist Partisi Halk Kurtuluş Ordusu (MKP- HKO) üyesi teröristler ile güvenlik güçleri ara- sõnda çatõşma çõktõ. Çatõşmada uzman çavuş 23 yaşõndaki Bilal Gülcan şehit oldu. Şehit Gülcan’õn Konya’nõn Akşehir ilçesine bağlõ Karahüyük beldesinde yaşayan ailesi acõ haberle sarsõldõ. Oğullarõnõn şehit olduğu haberini alan baba Recep ve anne Narin Gülcan sinir kri- zi geçirdi. Baba Gülcan, “Söyleyecek söz bula- mıyorum. Şehidimin kanı yerde kalmasın. Devletimize güveniyoruz” dedi. Şehidin 9 ay önce evlendiği eşi Şeyma Gülcan’õn 1.5 aylõk hamile olduğu belirtildi. Şehidin cenazesi Ela- zõğ’da yapõlan askeri törenin ardõndan Akşe- hir’deki baba ocağõna getirildi. Cenaze töreninde şehit eşi Şeyma Gülcan, tabutun arkasõndan “Se- ni ömür boyu seveceğim, sana layık bir eş ol- maya devam edeceğim” diyerek ağõtlar yaktõ. Törenin ardõndan cenaze toprağa verildi. Askeri yetkililer, Tunceli kõrsalõnda terör örgü- tü PKK dõşõnda MKP-HKO ve TKP- ML TİKKO örgütlerinin de faaliyet gösterdiğini, Tunceli dõ- şõnda hiçbir kentte 3 ayrõ silahlõ grubun bulunma- dõğõnõ belirtti. Yetkililer, Tunceli’de yaklaşõk 250 PKK’li, 50 MKP-HKO örgütü üyesi ve 30 TKP ML-TİKKO militanõnõn bulunduğunu vurguladõ. Tunceli’de 1 şehit Akhanlõ’ya 21 yõl sonra dava açõldõ ‘Deli gömleği giymem’ Tutuklu sanõk gazeteci Tuncay Özkan ise “Kendi- me gömlek arıyorum. Deli gömleği dışında giyecek bir gömleğim kalmadı. Onu da ben giymem” diye ko- nuştu. “Balbay ile yaşadık- larımızı biliyor musunuz? Nasıl hâlâ canlı kalabilmi- şiz” diyen Özkan, Uğur Mumcu sui- kastõna ilişkin raporunu yazdõğõnõ, bu ra- porun iddianamede yer aldõğõnõ, şimdi de bundan dolayõ suçlandõğõnõ dile getirdi. HAKKÂRİ (Cumhuriyet) - Hakkâri kõrsalõn- da güvenlik güçleri ile terör örgütü PKK üyeleri arasõnda çõkan çatõşmada, 9 terörist öldürüldü. Terör örgütü PKK üyeleri tarafõndan geçtiği- miz günlerde kent merkezine bağlõ Çaltõkuru Jandarma Karakol Komutanlõğõ’na yapõlan ro- ketatarlõ saldõrõnõn ardõndan bölgede geniş çaplõ operasyon başlatõldõ. Operasyonlar kapsamõnda arazi arama tarama faaliyetini sürdüren güven- lik güçleri, Aksu köyü Güngören mevkisinde bir grup terör örgütü üyesi ile sõcak temas sağ- ladõ. Güvenlik güçlerinin “dur” ihtarõna terö- ristlerin ateşle karşõlõk verilmesi üzerine çatõş- ma çõktõ. Çatõşmada, 9 terörist öldürüldü. 9 terörist öldürüldü Atatürk Olimpiyat Stadı’ndaki U2 konseri sıra- sında grubun solisti Bono’nun AB Başmüzakere- cisi Egemen Bağış’tan bahsettiği anda stadı dol- duran binlerce müzikseverin bir anda protestosu dikkat çekiciydi. Bağış çiftinin Bono’yu Boğaz Köp- rüsü’nde gezdirirken çekilen sempatik fotoğrafla- rı bile protestoyu engelleyemezken belki de ilk de- fa grupla yan yana gelen Zülfü Livaneli’nin aynı kit- le tarafından coşkuyla alkışlanması ve şarkısına sa- mimi biçimde eşlik edilmesi anlamlıdır. Benzer bir olay geçen hafta Başbakan Erdoğan’ın Ankara’da Dünya Basketbol Şampiyonası maçına giriş ve çıkışında da yaşandı. Sporseverler Baş- bakan’dan bahsedildiği anda kendisini protesto et- ti. Her iki olayın ortak yönü, Başbakan ile bakan- larının artık siyasi olmayan kamusal faaliyetlerin- de bugüne kadar sessiz kalan halk kitlelerinin tep- kisiyle karşılaşır hale gelme noktasına ulaşmasıdır. Bu noktaya gelinmesinde Erdoğan ve bakanları- nın referandum sürecinden çok öncesine dayanan ve son kampanya sırasında iyice tırmanan söy- lemleri gerilimi tırmandıran unsurlar olmuştur. Başbakan’ın “Bitaraf olan bertaraf olur”, Bağış’ın da “Referandumda hayır diyenlerin ya aklından ya da vatan sevgisiyle zoru var” şeklindeki da- yatmalarının, siyasi olmayan faaliyetlerde bile tep- ki görecek hale gelmesi bakalım referandum san- dığına nasıl yansıyacak? [email protected] U 2 K O N S E R İ N D E K İ P R O T E S T O MKP-HKO örgütü ile çatõşma Ağõrlaştõrõlmõş müebbet isteniyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle