Katalog

CMYB C M Y B 38 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA C HAYR KARA Japonya’nõn Kushimato kentiyle kardeş ilçe olan Yakakent keşfedildiğinin farkõn- da. Eski adõ Gümenüz olan ilçe Karadeniz’in en büyük balõkçõ barõnağõna sahip. Samsun ilinin, denize sõfõr tek ilçesi olan Yakakent ilçesinin 14 km. boyunca plaj konumunda, 5 km’lik sahil bandõna sahip. Şehir kala- balõğõndan ve stresinden kaçmak kurtulmak isteyenler için ideal bir yer olan Yakakent çadõr ve karavan kampõ imkânlarõ da bulu- nuyor. Yakakent köylerinde, halõcõlõk el sa- natlarõnõn en başõnda gelir. Sonuçta, halõcõlõk, ilçeye gelir kaynağõ sağlõyor. Yakakent, Çamgölü mevkiinde, çam or- manlarõyla kaplõ yemyeşil tepeler, masma- vi sular, eşsiz güzellikteki sahil ve denizin iç içe bulunduğu bu şirin ilçede, gün batõ- mõ ise, gerçekten görülmeye değer. Bura- nõn en büyük özelliklerinden biri de, çok te- miz bir denize sahip olmasõdõr. İlçe mer- kezinde, 2.5 km. sahil bandõndan temiz de- nize girmek mümkün. Ayrõca: sahil ban- dõnda, özel sektöre ait, kumluk bir aile pla- jõ tesisi de bulunuyor. Sahil bandõnda bu- lunan çay bahçeleri ve canlõ müzik yayõnõ yapan eğlence yerlerinde, canlõ atmosferi ya- şayabilirsiniz. Doğa tutkunlarõ için farklõ gezi rotalarõ Karadeniz’in yeşilliğini ve doğal güzelliğini sergilemekte… Doğa ve Deniz Derneği ta- rafõndan organize edilen yürüyüşlerde Kun- duz Gölü, Çam Gölü, Uzun kõz ve Torak- lõ mevkilerine geziler düzenlenmektedir. İlçe, Samsun iline bağlõ il merkezine 85 km. mesafede. Samsun ve Sinop il sõnõrla- rõ arasõnda geçiş noktasõnda yer aldõğõndan dolayõ kentte konaklyarak her iki ili de gez- me fõrsatõ bulabilirsiniz. Tek ilçe iki il di- yebiliriz. Kõşõn 6 bin olan nüfus yazõn yerli ve ya- bancõ turistlerle birlikte 25 bini bulmakta- dõr. Karadeniz’in ilçe meydanõ olarak denize sõfõr tek yerleşim birimidir. Coğrafi yapõ ve güzelliğiyle Yakakent, denizin ormanla kucaklaştõğõ ender köşelerden biri. Deniz ve çam ormanlarõyla kaplõ, 3 mavi bayraklõ bir tatil beldesi. Yöre insanlarõnõn, son günlerde turizmin nimetlerinden yararlanma çabasõ yörede ev pansiyonculuğunun gelişmesini sağlamõştõr. Bu belde, ucuz ve güzel bir tatil geçirmek isteyen her gelir seviyesinden insanlar için uygun. İstenirse pansiyonlarda konaklanõ- labileceği gibi, istenirse camping olanağõ da vardõr. Yakõn il ve ilçelerden günübirlik tur- lar da yapõlabilir. İlçenin tüm il ve ilçeler- le karayolu bağlantõsõ bulunmaktadõr. Her yõl, temmuz ayõnda belediyece dü- zenlenen, Yakakent Deniz Oyunlarõ ve Şenlikleri’ne birçok yerel ve ulusal sanat- çõ katõlmaktadõr. 2 gün boyunca yarõşmalar ve konserler dü- zenlenmekte, insanlar hoşça vakit geçir- mektedirler. Dinlenmek, su sporu yapmak, gürültüden kurtulmak isteyenler için bulunmaz bir ta- til beldesi olan Yakakent, Çam Gölü’nde çam ormanlarõ ile deniz kucak kucağadõr. Kõyõlara sevdalõ gibi yedi koldan koşan be- yaz dalgalar Yakakent’le başka güzeldir. Ayna gibi olan denize haziran ayõndan ey- lülün yarõsõna kadar girilebiliyor. İletişim: (0) 362 611 33 11 YAKAKENT MUZAFFER ERGÖZ info@muzafferergoz.com Bir gün Sarıkamış’ta inşaatımda çalışan bir işçi odama geldi ve gözü, açık televizyondaki magazin prog- ramına takıldı. Televizyon Bodrum’daki Dansları, ma- yo şovları, çıplak mankenleri sürekli renkli yaşamları, şuh kahkahaları Sarıkamış’ın ormanlarına kadar geti- rip işçilere hayranlıklarına Bodrumu sunuyordu. İşçi ba- na döndü Abi! beni bir gün Bodrum’a götürür müsün dedi. Neden Bodrum’u görmek istiyorsun diye sordum? Gözü ekranda, orada insanlar çok başka onları görmek istiyorum dedi. İşte size algılanan medyanın ürettiği Bod- rum imajı. BODRUM’UN B L NEN MAJI; VUR PATLASIN- ÇAL OYNASIN-Bu imaj doğru muydu? İşte burada baş- lıktaki birinci gurup olan bizler yani Bodrum’da yaşa- yanlar olarak oldukça sıkılıyor ve bir türlü bu vitrin gö- rünümünü aşamıyorduk. Belki bu da lazımdı. Bu ma- gazinin bodrumu konusunda rahmetli Zeki Müren ka- pıyı açmıştı. Ama bizim gücümüz onu Bodrum’dan kov- maya yetmesine rağmen sel gibi arkadan gelenleri ne yazık ki önleyemedik. Oysa Zeki Müren’e sahip çıka- bilirdik. Çıkmalıydık da. Ancak Bodrum’da yaşayanların kültürünü, tarihini, geleceğini bu azgın sele kaptırmış gidiyoruz. O günün koşullarında bu gidişe dur diye- medik, bu gidişe de dur diyecek kişiler, kurumlar, öy- lesine bir açmaz içerisine düştüler ve ipin ucunu öyle bir kaçırdılar ki bu gün olanların sonuçlarını o günden hep birlikte hazırladık. Bunlar nelerdi diye sorarsanız. Deniz kirliliği, insan kirliliği, işletmeci kirliliği, yarımadanın inşaatlar ile kirlenmesi, kooperatiflerin mantar gibi ço- ğalması, içme suyunun hala olmaması, idari başıboş- luk, sürekli düşen fiyatlar, üç aya sıkışan turizm. MANAGING T SELF (Kendi kendini yöneten)-Bod- rum’u 11 Belediyeye bölmenin gerek idari gerekse ka- lite açısından ne kadar kötü bir fikir olduğunu bu gün uygulamada görmekteyiz. O gün sesi çıkmayanlar bu gün bu belediyeleri teke indirelim diye cılız bir sesle iti- raz ediyorlar. Bodrum kendi içinden gelen kişilikli kahramanlarını, ya yok etti, ya da onlara karşı küçük kasaba psikolojisiyle karşı geldi. O yerel kahramanla- rın çoğu da küserek ya kimseyle konuşmaz oldular ya da Bodrum’u bu azgın magazincilere terk ederek git- tiler. Bodrum yarımadasında 11 belediyenin olmasına bakmayın Bodrum kendi kendisini yöneten bir yerle- şim yeridir. Binaların neredeyse tamamı oturma izni- ne sahip değildir, İş yerlerinin neredeyse tamamı ruh- satsızdır. Yabancılara satılan mülklerin yabancı sahipleri ise mahkeme kapılarında hak aramaktadırlar. Buraya kadar her sorun Bodrum’da yaşayanların sorunudur ve olmaya devam edecektir. Bu gün Bodrum’da yaşayanlar tabiri caiz ise tam bir çaresizlik içerisinde olayları sey- retmektedirler. BODRUM’U YAŞAYANLARIN SORUNU-Bu gün hangi kişi ve kurum Bodrum ile ilgili güncelleşmiş bil- gileri, yatırımcıların yasalar karşısındaki haklarını, beş yıl sonra ne olacağını inceler bilmiyorum, henüz dişe dokunur bir çalışma yoktur sanıyorum. Ama bu boş- luğu zaman, zaman dolduran önemli isimler ortaya çık- maktadır. Bodrum’a gelen özellikle gazetelerde köşe- leri olan gazeteciler yukarıda yazdığımız kesimin yaşam alanlarına yansıyan sorunlarını sürekli gazetelerinde ya- zınca, eleştirince yerelde kısa süreli bir kızılca kıyamet kopuyor ama sonra yine eski tas eski hamam oluyor. Hürriyet Gazetesinin değerli yazarlarından hocamız Sayın Şükrü Kızılot Bodrum’daki mali konular ile ilgili bir yazı mı yazdı? Ertesi gün maliye ne kadar müfetti- şi varsa hemen yarımadaya salıyor inanılmaz bir ceza furyası başlıyor. Bu konuyu kendisiyle konuştuk, sağ olsun bir daha bu tür yazılar yazmadı. Yine iki gazete yazarımız sağ olsunlar Balçiçek Pamir ve Sayın Aydın Ayaydın Bodrum’un içilebilir suya kavuşması için mis- yon yüklendiler ve bu kutsal görevi umarım yerine ge- tirirler. Bizim Bodrum’da yetiştiremediğimiz yerel kah- ramanlarımız böylece kendiliklerinden Türkiye çapın- da ortaya çıkmış oldular. Nitekim Bodrum Ticaret Oda- sı Başkanı da bu noktada bir açılım gösterdi ve Bod- rum’u yaşayan bu kahramanlarımızı bir araya getirdi. Onların yaşadığı yerin Bodrum olduğunu gösteren bir de kokteyl verdi. Bu Bodrum’u yaşayanlara verilen bir mesajdı galiba. MUĞLA’NIN KALB BODRUM- Bugün Bodrum Muğla olmadan, merkezi hükümet olmadan, yerel yönetimlere ciddi görev yüklenmeden Bodrum geldi- ği uçurumun eşiğinden dönmesi neredeyse imkânsız olacak. Bu gerçeği gören iki vali Muğla’dan geldi geç- ti. Birisi Sayın Lütfi Yiğenoğlu, öbürüsü Türkiye’nin ilk kadın valisi Dr. Lale Aytaman. Hatta bayan valimizin bir de Muğla için yazdığı bir kitabı bulunmaktadır “İğneli koltukta 3,5 yıl” Ben bir Bodrumlu olarak Bodrum’da her şey çok iyi kabilinden şeyler yazmayı çok isterdim. Oysa Benim tecrübelerime göre Bodrum’u ve Bod- rum’da yaşayanları çok zor yıllar bekliyor. BODRUM’U YAŞAMAK... SAFRANBOLU/AMASRA (AA) - Tarihi yapõlarõ ve doğal güzellikleriyle ünlü Kara- bük’ün Safranbolu ile Bartõn’õn Amasra il- çesi, Ramazan Bayramõ tatili için büyük il- gi görüyor. Otel ve pansiyonlarõn bayram re- zervasyonlarõnda şimdiden Safranbolu’da yüzde 90, Amasra’da ise yüzde 100 dolulu- ğa ulaşõldõ. Edinilen bilgiye göre, Safran- bolu’da geleneksel Türk evlerinden dönüş- türülen yaklaşõk 2 bin 200 yatak kapasiteli otel ve konaklarõn büyük bölümüne yoğun rezervasyon yapõldõ. Osmanlõ döneminden kalma han, hamam, cami, çeşme, köprü ve konaklarõn eşsiz gü- zelliğini keşfetmek isteyenlerin yoğun ilgi gösterdiği 3 bin yõllõk geçmişe sahip Saf- ranbolu’ya, Ramazan Bayramõ tatilinde çe- şitli turlar ve geziler kapsamõnda da günü- birlik 40 bin turistin gelmesi bekleniyor. İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Şa- hin, yaptõğõ açõklamada, bayram tatilleri ve hafta sonlarõ, tarihi ilçenin turistlerin ilgisi- ni çektiğini, otel ve pansiyonlarõn rezervas- yonlarda şu anda yüzde 90 doluluğa ulaştõ- ğõnõ söyledi. Büyük kültür birikiminin, mad- di zenginliğin ve yüksek düzeyde ustalõğõn ürünü Safranbolu evlerinin bölge turizmine her geçen gün katkõsõnõn arttõğõnõ anlatan Şa- hin, “Tarihi konaklarõ görmeye binlerce yerli ve yabancõ turist geliyor. Bayram tati- linde, turistler Safranbolu’yu tercih etti” dedi. Yõlda yaklaşõk 400 bin kişinin geldiği il- çenin, tarihi eserlerinin yanõ sõra yeşilin her tonunu denizin mavisiyle bütünleştiren do- ğasõ, yerli ve yabancõ turistlerin ilgisini çe- kiyor. Amasra Belediye Başkanõ Emin Ti- mur, yaptõğõ açõklamada, ramazan dolayõsõyla turist sayõsõnõn yarõ yarõya azaldõğõnõ, bayram tatilinde ise turist yoğunluğu yaşanmasõnõ umut ettiklerini söyledi. Tatil süresince 1250 yatak kapasiteli otel ve pansiyonlarõn tamamõnõn rezervasyonlarla dolduğunu be- lirtti. Tarihi konaklarõ butik otellere dönüştü- rülmüş kentte konaklamak da ayrõ bir keyif. Bunun için tercih edebileceğiniz yerler Kõ- ranköy’de bulunan Çelik Palas Otel, Zalif- re Otel, aşağõ Safranbolu’da bulunan Kadõ- oğlu Konaklarõ, Ebrulu Konak, Şehzade Konaklarõ, Havuzlu Konak sayõlabilir. Mavi bayraklı bir tatil beldesi: Yakakent Tek ilçe iki il.. KARADEN Z’ N NC LER TAT LE HAZIR AMASRA SAFRANBOLU