25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 8 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA 18 SPOR U lusal takımımızın Belçika ile çok önemli sınavı varken, bu maçtan bir gün önce TFF resmi internet sitesi yapılan açıklamada TFF Genel Sekreteri Ahmet Güvener ile yardımcısı Orhan Gorbon’un denetleme kurulunca yapılan soruşturma sonucunda Yönetim Kurulu kararınca görevden ayrıldıkları yer almaktaydı. Açıklamanın zamanlaması çok dikkat çekiciydi! Eğer ki ulusal takımımızın oynayacağı maç beklenilmeden TFF’nin en önemli ikinci adamı soruşturma sonucunda görevden alınıyorsa ortada çok önemli sorunlar var demektir. Önce soruşturmayı yapan denetleme kurulunun görevinin ne olduğunu bilmemizde yarar var. Denetleme kurulu mali konularda ihtisas sahibi olan beş kişiden oluşur ve federasyonun mali işlemlerini genel kurul adına denetler. Bu soruşturmayı denetleme kurulunun yaptığına göre, TFF Genel Sekreteri ve Yardımcısı’na mali işlemlerde meydana gelmiş olan ‘usulsüzlük veya yolsuzluktan’ dolayı görevden el çektirilmiştir. Basına yansıyan haberlere göre de 19 Mayıs 2009 tarihinde Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda oynanan UEFA finali ile ilgili yapılmış olan usulsüz harcamalar nedeniyle Güvener ve Gorbon görevlerinden alınmışlar. İşte burada pek çok soru işareti ortaya çıkıyor! UEFA kupası finali oynandığı tarihte genel sekreter olarak Metin Kazancıoğlu görev yapıyordu ve Güvener ise o tarihte futbol geliştirme merkezi direktörüydü ve 26 Mayıs 2009 tarihinde Mahmut Özgener ve arkadaşları tarafından genel sekreter olarak atandı. UEFA kupası finalinden bir hafta sonra genel sekreterlik görevine getirilmiş olan bir kişi nasıl olur da usulsüz hizmet alımı yapabilir? Genel sekreter yardımcısı Orhan Gorbon ise 29 Eylül 2009 tarihinde yine Özgener ve arkadaşları tarafından bu göreve getirilmiş ve daha önce kendi firması ile UEFA finali organizasyonu için Mahmut Özgener’in onayı ile TFF’ye hizmet ücreti karşılığında danışmanlık yapmış bir kişi. Yani hem Güvener’in hem de Gorbon’un UEFA finali oynanıp bitene kadar hizmet alımı ve ödeme konusunda hiçbir yetkileri yok. Gorbon ise federasyona hizmet veren bir firmanın sahibi olarak karşımıza çıkıyor. Şirketine usulsüz ödeme yapıldığı iddia edilen Orhan Gorbon da, usülsüz hizmet alımı işinden dört ay sonra nasıl oluyor da genel sekreter yardımcılığı görevine getiriliyor? Gelelim denetleme kurulunun raporuna! UEFA Kupası finali 19 Mayıs 2009 tarihinde oynanmış olduğuna göre nasıl oluyor da denetleme kurulu raporunun TFF başkanlığına gelişi ve genel sekreter ile yardımcısının görevden alınmaları on altı ay gibi çok uzun bir süre içinde oluyor? Ya da denetleme kurulu raporu federasyon başkanına çok daha önceden ulaştı da sümen altı mı edildi? Bu olaylar bir yıldan uzun süredir bilindiğine göre 16 Temmuz 2010 tarihinde yapılan mali genel kurulda geçen sezonun hesapları nasıl oldu da ibra edildi? Futbol kamuoyunda konuşulan bir başka iddia ise Ahmet Güvener’in Özgener tarafından bir büyük kulüp başkanının isteği üzerine görevden alındığı yönünde! İyice incelediğiniz zaman durumun oldukça karışık olduğu açıkça ortaya çıkıyor. Tüm bu soruların cevaplarının Mahmut Özgener tarafından cevaplandırılması gerekmektedir. Eğer Ahmet Güvener suçlu ise ya da federasyona para karşılığı hizmet veren bir şirketin sahibi iken TFF başkanı tarafından genel sekreter yardımcısı yapılan Orhan Gorbon suçlu ise onları bu görevlere getiren Mahmut Özgener de suçludur ve hemen istifa etmelidir! KIRMIZI KART MUHİTTİN BOŞAT Depremdeki Soru İşaretleri Üyelere Gorbon ve Güvener’in gönderileceği konusunda bilgi verilmedi Spor Servisi - TFF Genel Sekreteri Ahmet Güvener ve yardõmcõsõ Orhan Gorbon’un görevlerine son verilmesinden TFF Yönetim Kurulu üyelerinin haberi olmadõğõ öğrenildi. Başkan Mahmut Özgener’in talimatõyla, Denetleme Kurulu tarafõndan başlatõlan soruşturma sonucunda Gorbon ve Güvener’in ilişiklerinin kesilmesi kararõndan 15 kişilik TFF Yönetim Kurulu üyelerininin birçoğunun haberdar edilmediği belirtildi. Başkan Özgener, Başkanvekili Lutfi Arıboğan ve Levent Kızıl’õn ayrõlõk kararõrõnõ önceden bildikleri vurgulandõ. Güvener ile Gorbon’un ise haklarõnda ortaya atõlan iddilarla ilgili mahkemeye başvuracaklarõ ifade edildi. Özzellikle Güvener’in TFF’yi zararar uğrattõğõ varsayõlan faturanõn kesim tarihinde genel sekreter olmadõğõ ortaya çõktõ. Genel sekreterlik görevine herhangi bir atama yapmazken TFF 1. Başkan Vekili ve İcra Kurulu Üyesi Lutfi Arıboğan, genel sekreterlik işlerinin koordinesiyle görevlendirildi. Spor Servisi - Son üç sezondur takõmda yaşanan sakatlõklar nedeniyle başarõlõ olamayan G.Saray’a ulusal maç arasõ ilaç gibi geldi. Spor Toto Süper Lig’deki ilk 3 maçõnda 3 puan alabilen Sarõ - Kõrmõzõlõlarda Kewell ve Pino’nun iyileşmesi teknik heyeti sevindirdi. G.Saray’a geldiği günden bu yana sakatlõğõ nedeniyle henüz resmi bir maçta forma giyemeyen Çağlar da takõmdan ayrõ koşulara başladõ. Cana ve Elano’nun da form tutmasõ ve antrenmanlarda istekli performans sergilemeleri, teknik heyetin yüzünü güldürdü. G.Saray’da sakatlõğõ süren Mehmet Batdal’õn sahalara 1 ay sonra dönebileceği ifade edildi. Ulusal takõmõn dünkü Belçika maçõ öncesi sakatlanan Hakan Balta’nõn G.Antep mücadelesinde forma giyemeyeceği açõklandõ. ASLAN’DA SAKATLIK KÂBUSU BİTİYOR Schuster: Her oyuncu hazõr olacak Spor Servisi - Beşiktaş Teknik Direktörü Bernd Schuster’in, ulusal takõmlarda bulunan oyuncularõn yokluğunda antrenmanda disiplinsizliğe taviz vermediği öğrenildi. Alman çalõştõrõcõnõn oyuncularõna, “ Ben kadroda bulunan her futbolcuyu sahaya sürebilirim. Kadroya açıklarım, kadroya giremeyen eve gider ama daha sonra evden bile çağırabilirim. Bu yüzden her zaman oynayacak gibi hazır olun. Önümüzde üç kulvarımız var. Hem ligi, hem de Avrupayı düşünün” dediği belirtiliyor. TFF basından öğrendi Kadıköy’de dev galibiyetKadıköy’de dev galibiyet 90 DAKİKA ARİF KIZILYALIN ELEŞTİRİ A D N A N D İ N Ç E R ELEŞTİRİ A L İ İ S M E T U R A L Hatalara Karşõn 3 Puan Güzel O yun başladığında yüksek pas kullanımını bize bırakan Belçika karşısında kolay kazanacağımızı düşünenler, rakibin sahaya yerleşimiyle hücumda neredeyse 4 forvet lüksü içinde olduklarının anlamını çözememişlerdi. Oysa kazanmak zorunda olduğumuz bu maçta ilkyarı, orta alan önlemi artsın diye, neredeyse santraforsuz oynamamız hataydı. Aşırı taktik kurgu, futbolcularımızın el freni gibiydi. Rakibimizin ilk kornerinde geriden gelen Buyten, ulusal eksiğimiz olan duran toptaki savunma yetersizliğimizi gole çevirdi. İkinci yarı Semih’in oyuna girmesi ve Tuncay’ın orta alandan ataklara katılımıyla Hamit’in sağ kulvardaki etkisi, beraberliği ve daha sonra da F.Bahçe’nin yıldızının golcülüğüyle galibiyeti getirdi. Ancak yine Buyten’i unuttuğumuz duran top yerleşimindeki hatamız sonucu 2. golü yediğimizde, gruptaki işimizin zorluğu ‘erken’ netleşti. Hiddink’in gelmesiyle ‘var olan’ potansiyelimizin gelişeceğini sananlar, aslında temel futbol eksikliğimizin giderileceğini umarken yanıldılar. Sadece kendi bildiğini oynama alışkanlığı içinde mücadele eden Ay - Yıldızlılar, yine kendi starlarıyla günlük başarılara imza atacağından, bu karşılaşmada beklentimiz umduğumuz gibi oldu. Galip geldik. Ancak bazı futbolcularımızın kişisel başarıları ve taktiksel kurgu dışındaki mücadelesi sonucu kazanmayı başardık. Bu Dünya futboluna uyan yanımızla, Almanya karşısında ne yapacağımızı beklemek yerine net eksiklerimizin giderilmesi şarttır. A lmanya grubun kesin favorisi. Kim kaliyor geriye? Biz ve Belçika. En iyi ikinci olursak direkt finaller, yok kötü ikinciyiz, baraj maçı oynarız. Zaten baraj maçı oynamak ruhumuza işlemiş. O zaman ne yapacaksın? Belçika’yı evinde yeneceksin. Ya da bu uzun soluklu maratonda yenemiyorsan yenilmeyeceksin. O zaman, bu mu olmalıydı oyun anlayışımız? İlk yarının kısa ve net analizi şu: Arda’ya uzun veya kısa pas at, adamları geçerse pozisyon var. Kornerlerde hedef adam Ömer Erdoğan, o vurursa tehlike. Başka? Yok başka formül. Koca ulusal takımımızın ilk yarıdaki anlayışı buydu. Sabri ve İsmail süratli bindirmeler yapsalar da çogalamadık hücumda. Bu arada Servet, Ömer ve Mehmet, Belçika ile adeta boğuştular. Yediğimiz golde Onur hatalıydı. Servet varken çizgide kalsa topu çıkarma şansı çoktu. Oyun adeta kitlendi bizim için. İkinci yarı bir kıvılcım gerekiyordu. Hiddink, Semih- Selçuk değişikliği yaparak Tuncay’ı orta sahaya çekince daha hareketli oynamaya başladık. Taraftar da susmayınca baskılı oyun golü getirdi. 65. dakikada Kompany atılınca koca 25 dakika bize kaldı. Golümüzü atıp öne de geçtik ama kontrolü ele geçirelim derken Onur yine yaptı yapacağını. Uluslararası tecrübe eksikliği, hele böyle stresli maçta daha fazla sırıttı. İnsanın aklına o zaman Belçika liginde oynayan Sinan ile başlasak ne olurdu? Onur küsecek değil ya, taktik bu. Derken Arda tekrar çıktı ortaya. İyice kapanıp oyunu kendi yarı alanında kabullenen Belçika kilidini Arda açtı. Son 10 dakikayı ise görmek istediğimiz anlayışta izledik. Kontrollü, bol paslı ve skoru koruyan futbol, bize önemli bir engel atlattı. Sonuçta 2 maçta 6 puanlık iyi baslangıç Almanya deplasmanına lider götürüyor. Hadi hayırlısı. TÜRKİYE: 3 - BELÇİKA: 2 STAT: Şükrü Saracoğlu HAKEMLER: Damir Skomina (6), Marko Stancin (6), Primoz Arhar (6) TÜRKİYE: Onur (6), Sabri (7) (dk. 71 G.Gönül 4), Servet (6), Ömer (6), İsmail (7), Hamit (8), Aurelio (7), S.İnan (6) (dk. 46 Semih 7), Emre (7), Arda (9), Tuncay (6) (dk. 82 Selçuk) BELÇİKA: Bailly (5), Alderweireld (6), Buyten (8), Kompany (5), Vermaelen (6), G.Gillet (5) (dk. 82 Hazard), Simons (5), Fellaini (6), Vertonghen (6), Dembele (5) (dk. 63 Mirallas 4), Lukaku (5) (dk. 76 Witsel) GOLLER: Dk. 28 ve 68 Buyten, dk. 48 Hamit, dk. 66 Semih, dk. 78 Arda KIRMIZI KART: Dk. 64 Kompany (Belçika) SARI KARTLAR: Emre, Selçuk (Türkiye), Buyten, Alderweireld (Belçika) Geri Dönüşün Kralõ Kolay değil… Yenik duruma düş, koskoca 45 dakika kaleni ‘şans melekleri’ korusun, toplar direklerden dönsün, sonra maçı çevir, yeni bir ‘geri dönüş’ mucizesine imza at. Evet, ulusal futbol takımımız dün gece fantastik bir 90 dakika yaşattı. İlk bölümde karanlıkta kaybolan 11 Ay – Yıldızlı, ikinci yarı kendini buluyordu. Sanki iki perdelik bir oyundu. Madalyonun ilk yüzünde sahaya çıkan 11 sanki yolunu şaşırmıştı. Belçika mı ev sahibiydi yoksa bizimkiler mi belli değil. Sahamızdan çıkamadık, oyun kuramadık. Belçikalılar top dolaştırıp 4-4-1-1 oynayan Ay – Yıldızlılara adeta set çektiler. Sonrasında da bir ölü top Van Buyten’le gole dönüştü. Solda İsmail aksıyor, Arda dışında kimse topa gitmiyordu. Belçikalılar biraz becerikli olsa ikinci, hatta üçüncü golü bulurdu. Kahır dolu bu 45 dakikadan sonra ikinci bölümde gecenin rengi değişir gibi oldu. Selçuk İnan-Semih Şentürk değişikliğiyle klasik tek forvetli sisteme dönen ulusal takım, sağdan Sabri-Hamit, soldan da Arda’nın taşıdığı toplarla rakibini önce bunalttı sonra da skoru dengeledi. Golde, ısrarcılığının ve şutörlüğünün ödülünü alan Hamit’in imzası vardı. Seyirci de kendine gelmiş; top, Kurbağalıdere tarafındaki yarı sahada hapsolmuştu. Sarı kartlı Kompany’nin atılması, hemen sonrasında sahanın yıldızı Hamit’in ortasını gole çeviren Semih’in son ‘ütücülüğü’ 2-1’i getiriyor ama yedek kalecimiz Onur’un Van Buyten’e vurdurduğu kafa sevincimizi kursağımızda bırakıyordu. Fakat Arda’nın bitmek bilmeyen hırsı, maçı yine çevirecekti. Sağ kanattan Sabri’nin yerine oyuna dahil olan Gökhan Gönül’ün bindirmesi, G.Saray kaptanının şutu ve Belçika savunmasının kalecisini yanıltması buluşunca, skor tabelası bir kez daha değişiyor, 3-2’lik sonuç Kadıköy’ü zafer alanına çeviriyordu. Evet; gerçekten, yüreklerin ağızlara geldiği bir maçtı. Hata yapmadık mı? Elbette yaptık, ama yanlışlardan dönüp kazanmak, grupta asayı ele almak müthiş keyifli… Gençlik Marşõ’yla zafere CUMHUR ÖNDER ARSLAN 2012 Avrupa Futbol Şampiyonasõ Elemeleri’nde evinde bu yõlõn son resmi maçõnõ oynayan ulusal takõm Belçika karşõsõndaki şanssõzlõğõnõ sonunda kõrdõ. Rakibiyle daha önce evinde oynadõğõ 3 maçta da galibiyet yüzü görmeyen Ay – Yõldõzlõlar ilk kez kazanmanõn coşkusunu yaşadõ. Bu zaferde en büyük pay hiç kuşkusuz sahadaki futbolcular kadar seyircimize aitti. 90 dakika ulusal takõmõ coşkuyla destekleyen taraftarlar geriye düşen oyuncularõmõzõ Gençlik Marşõ’yla motive etti. İlkyarõda rakibin sert darbesiyle yerde kalan Arda, pozisyon sonrasõ saha kenarõnda karşõlaşmanõn 4. hakeminin üzerine yürüdü. Ulusal Takõm Teknik Direktörü Hiddink de olaya dahil oldu ve gerginlik büyüdü. Yardõmcõ antrenör Oğuz Çetin araya girerek tartõşmayõ önledi. Bu sezon yenilenmesine karşõn Şükrü Saracoğlu Stadõ’nõn zeminindeki bozukluk ve kopmalar futbolculara zor anlar yaşattõ. Karşõlaşma için Şükrü Saracoğlu Stadõ’nõn tribünleri tamamen doldu. İftar saatiyle maçõn başlama zamanõ arasõnda kõsõtlõ bir süre olduğu için stat girişinde yoğunluk ve izdiham yaşandõ. Bazõ kapkaç olaylarõnõn meydana geldiği öğrenildi. Taraftarlar karşõlaşma öncesi TFF’nin talimatõyla statta yapõlan “Rakip ülke ulusal marşını ıslıklamayın” uyarõsõnõ dikkate almadõ. Belçika Ulusal Marşõ bir süre õslõklandõ. İstiklal Marşõ’nõ hep bir ağõzdan söyleyen seyirciler maraton tribününde dev bir Türk bayrağõ açtõ. Belçika mücadelesi öncesi õsõnmaya çõkan Ay – Yõldõzlõ futbolcular saha içinde 2 dakika omuz omuza vererek toplantõ yaptõ. Kaptan Emre Belözoğlu arkadaşlarõndan 90 dakika mücadele etmelerini istedi. Hiddink, Belçika mücadelesinde Kazakistan maçõna oranla 2 değişiklik yaptõ. Ay – Yõldõzlõlarõn önceki gün yaptõğõ antrenmanda sakatlanan ve sağ dizinde yõrtõk oluşan Hakan Balta kadrodan çõkarõldõ. Hollandalõ çalõştõrõcõ savunmanõn solunda İsmail Köybaşı’nõ görevlendirdi. Nihat’õn yerine ise Selçuk İnan ilk 11’de forma giydi. Belçika maçõnda takõmõmõza galibiyeti getiren golü atan Arda Turan, Cemil Turan’õn ardõndan ulusal formayla 4 maç üst üste fileleri havalandõran 2. futbolcu olarak tarihe geçti. Arda, arka arkaya ABD, Romanya ve Kazakistan karşõlaşmalarõnda gol atmõştõ. ARDA TARİHE GEÇTİ Spor Servisi - F.Bahçe’nin yõldõz oyuncusu Stoch, Slovakya’nõn 2012 Avrupa Futbol Şampiyonasõ Elemeleri B Grubu’nda Rusya’yõ 1-0 yendiği karşõlaşmada takõmõnõn tek golünü kaydetti. Zorlu mücadelede Beşiktaşlõ Holosko 90 dakika, A.Gücülü Sapara da 73 dakika forma giydi. Şampiyona elemelerinde dün gece alõnan diğer sonuçlar şöyle: Makedonya- Ermenistan: 2-2, Belarus-Romanya: 0-0, İsveç-San Marino: 6-0, Gürcistan- İsrail: 0-0, Malta-Letonya: 0-2, Bulgaristan-Karadağ: 0-1. STOCH RUSYA’YI YIKTI ULUSAL TAKIM GERİYE DÜŞTÜĞÜ MAÇTA BELÇİKA’YI YENEREK AVRUPA ŞAMPİYONASI ELEMELERİNDE 2’DE 2 YAPTI Ulusal takımda Arda ve Hamit golleriyle zaferi getiren isimler oldu. Ay-Yıldızlılar maç sonrası saha içinde galibiyet coşkusu yaşadı. (Fotoğraf:FATİH ERDOĞDU) Gazetemiz yayına girdiği saatlerde gruptaki diğer maçlar oynandığı için puan durumunu yayımlayamıyoruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle