Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
8 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
Bodrum Gündoğan’da “Costa
Farilya” Oteli’nin bahçesinde
kahvemi yudumlarken insanlar
kumsalda denize giriyor...
Hava hafif esintili...
Ege’den Akdeniz’e değin
kumsallarda neler olup bittiğini,
miting alanlarında neler olup
bittiğini Başbakan Erdoğan
seslendiriyordu zaten...
12 Eylül’de yapılacak
halkoylamasında kumsaldan
“hayır” çıkacağını çok iyi biliyor.
Gündoğan, Bodrum’un az
bozulmuş, yani yağmalanmamış
beldelerinden birisi. Genç, çalışkan
bir belediye başkanı var.
Başkan İbrahim Bilgi’yle sohbet
ederken “yat limanı projesi”ne
karşı çıktığını vurguladı.
Gündoğan’a yıllardır
gitmemiştim. Oldukça gelişmiş.
Yolları temiz ve bakımlı.
Bir de orada yaşayan Kültür ve
Turizm Derneği Başkanı Kemal
Ulusu...
Yurtsever ve sözde değil, özde
Atatürkçü bir aydın. O bir kitap
kurdu. Bodrum’daki Babıâli
Kitabevi sahibi Fatih’le işbirliği
yapmış ve kitap şenliği düzenlemiş.
Futbolla ilgilenenler, onun bir
dönem Futbol Federasyonu
Başkanı olduğunu anımsar.
Kumsaldakiler sadece yüzmüyor,
güneşlenmiyor.
Göz ucuyla baktım, kitap ve
gazete okuyorlar.
Bu çok tehlikeli(!) bir durum...
Özel yetkili savcıları ilgilendirir
kanımca.
Bir de bunu Erzincan Cumhuriyet
Savcısı Cihaner’i tutuklayan
Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet
Savcısı’na sormak gerekiyor.
Gündoğan’da kitap fuarındaydık,
Celal Üster’in yönettiği Kültür
Servisi haberi manşetten verdi,
yazmama gerek yok.
Altan Öymen, Serdar Kızık ve
ben, şöyle denize karşı türkü
söyledik, anılardan söz ettik ve
konuşmamızı bitirdik:
“Hayırda hayır vardır, hayırlara
vesile olur inşallah!”
Gündoğan’da “Costa Farilya”
Oteli’nde yine kendi hayallerimle
baş başayım.
Gündoğan’da denizi seyrederken
siyaset yazılır mı?
Bu soruyu sorduktan yarım saat
sonra Kemal Kılıçdaroğlu’nun
İzmir mitingine katılmak için
Gündoğan’dan ayrılıyorum.
Kumsalda kitap okuyan, kadınları,
çocukları, erkekleri kendi
düşleriyle baş başa bırakarak.
Bafa Gölü’nden geçerken yıllar
öncesine dönüyorum...
Ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun
İzmir mitingi....
Oldukça görkemliydi ve
gördüğüm kadarıyla katılanların
yüzde 80’i kadınlar ve gençlerdi.
Mitingi izlerken Gündoğan’da
kumsalda kitap okuyanlar geldi
aklıma. İşin acı yanı, CHP’nin
kadroları ne yazık ki kitap
okuyanlardan oluşmuyor.
İşte tüm terslik burada başlıyor...
Kitap okumayan örgütler,
yöneticiler, MYK ve PM üyeleri...
Belediye başkanları, il ve ilçe
başkanları.
Türkiye sözlü kültürden yazılı
kültüre geçememenin sancısını
yaşıyor aslında.
Kitap ve gazete okumayan bir
ülkede demokrasi ve özgürlük
gelişmez.
Aşk, yaşam, sevgi, barış,
kardeşlik kelimeleri onlar için ne
anlam ifade eder?
Kumsalda kitap ve gazete
okuyanlar hep CHP’ye veriyorlar
oylarını.
Kemal Kılıçdaroğlu’yla birlikte
başlayan bu heyecan ve tutku
Türkiye’nin dört bir yanında dalga
dalga yayılırken CHP örgütleri “laf
olsun” diye çalışıyor sanki.
Yaklaşık beş gündür
yollardayım...
Kumsallar 12 Eylül’de
boşalacak... Ardından okullar
açılacak, Kuzey Ege ve Güney
Ege kıyıları tenhalaşacak.
Yazımı yazarken sandıktan
çıkacak sonucu ben de merak
ediyorum.
AKP’nin yüzde 60 olduğu
haberleri bence palavra. Başbakan
Erdoğan’ın konuşmaları, dağlara
ve taşlara “evet” yazmaları kırsal
alanı da etkiledi, iş seçim yarışına
dönüştü.
Sandıktan yüzde 51-52, ya
“evet” çıkar ya da “hayır” benim
gözlemlerime göre.
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun
Konya ve Kayseri mitingini
izleyenler bilir.
Kayseri’de “hayır” çıkarsa kimse
şaşırmasın...
On ay sonra yapılacak genel
seçimlerde Kılıçdaroğlu,
liderliğindeki CHP kadrolarını
yeniler, özellikle Kürt sorununa
ilişkin “demokratik gelişim”
önerilerini açıklarsa, AKP’nin tek
başına iktidara gelmesi zor olacak.
Tarikat şeyhlerinin müritleri
“ahtapotun kolları” gibi kuşatmış
Türkiye’yi. YGS’deki matematik
testinde kopya çekenlere sorular,
şeyhlerin müritleri tarafından mı
sızdırıldı?
Bu arada ÖSYM’deki gelişmeler
nedir, KPSS’de neler olduğunu
nereden öğreneceğiz?
Kumsalda güneşlenen, denize
giren, gazete, kitap okuyanlar bu
gerçekleri biliyor...
Bizim Kürt kardeşlerimiz ise
sandığa gitmeyip AKP’ye dolaylı
destek veriyor.
Daha önce ne demiştik biz?
Devrimcinin kitabında,
gericilerle, yobazlarla,
döneklerle, Soros’un çocuklarıyla
işbirliği yapmak yazmaz.
Ben yukarıdaki sözleri Mustafa
Yalçıner’den kopya çekip biraz
geliştirdim.
Bizim devrimci ruhumuz,
yüreğimiz işte bu yüzden “HAYIR”
diyor...
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Gündoğan’dan İzmir’e...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69
AKP’li vekillerin ve bakanlarõn yargõdan faksla yakõnlarõna yardõm istedikleri ortaya çõktõ
Torpil isteği belgeli
ERDEM GÜL
ANKARA - Hâkimler ve
Savcõlar Yüksek Kurulu
(HSYK) Başkanvekili Kadir
Özbek’in gündeme getirdiği
AKP’nin yargõdan torpil talebi
belgelendi. AKP’li bakan ve
milletvekillerinin yargõdan faks-
la torpil istedikleri ortaya çõk-
tõ.Özbek, adli yõl açõlõşõ nede-
niyle verilen resepsiyonda Baş-
bakan Tayyip Erdoğan’õn
“Dedelerin talimatı ile atama
dönemi sona erdi” sözlerine,
“AKP’nin bir genel başkan
yardımcısı, bir bakan ve bir
milletvekilinin torpil istedi-
ğini” belirterek, “Bu tip ta-
lepler her zaman gelir.
Önemli olan kurulun kara-
rıdır” yanõtõnõ verdi.
Üç torpil belgesi
AKP’lilerin yargõdan torpil
taleplerine ilişkin üç ayrõ belge
ortaya çõktõ. Bu belgelerden iki-
si Adalet Bakanõ olduğu dö-
nemde Cemil Çiçek’in özel ka-
leminden yargõya gitti. Belge,
Adalet Bakanlõğõ özel kalemin-
den AKP’nin bir süredir en çok
eleştirdiği yargõ mensubu olan
Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkeme-
si Başkanõ Osman Kaçmaz’a
torpil faksõ gönderildiğini orta-
ya çõkardõ. Çiçek’in bakan ol-
duğu dönemde Adalet Bakanlõ-
ğõ Özel Kalem Müdürlüğü,
09/10/2004 ile 2005 yõlõnda Os-
man Kaçmaz’a iki ayrõ listenin
bulunduğu bir faks metni gön-
derildi. Özel Kalem, bu fakslarla
iş için yapõlan sõnavda torpil is-
tedi. Zabõt kâtipliği sõnavõ için
yapõlan başvurularõn yer aldõğõ
listede iki kişinin karşõsõna “+”
işareti konulduğu görülüyor.
AKP Malatya Milletvekili
Fuat Ölmeztoprak’õn da yar-
gõdan torpil talebinde bulundu-
ğu belirlendi. Ölmeztoprak,
10/05/2005 tarihinde TBMM
antetli bir kâğõda “Tülin Gü-
ner” isimli kişi için yine Osman
Kaçmaz’dan “ilgi beklediği-
ni” ifade etti.
Gazeteci Hüseyin Özalp, ye-
ni piyasaya çõkan “Kuşatılan
Yargı” adlõ kitabõnda Osman
Kaçmaz’õn AKP’den gelen bu
torpil taleplerini geri çevirdiği-
ni de anlattõ. Kaçmaz’õn, hak-
kõnda açõlan soruşturma sõra-
sõnda Adalet Bakanlõğõ Teftiş
Kurulu’nda yaptõğõ savunma-
sõnda bu torpil belgelerini de
gündeme getirerek “İltimas
bekleyen o tarihteki Adalet
Bakanı da olsa bu iltiması
geçmek benim görev anlayı-
şımla bağdaşmamaktadır” ifa-
desini kullanõyor.
HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, önceki gün yaptõğõ açõklamada, “AKP’nin
bir genel başkan yardõmcõsõ, bir bakan ve bir milletvekili torpil istedi” demişti.
AKP’lilerin yakõnlarõna torpil istemini içeren üç belge Özbek’in sözlerini
doğruluyor. Bu belgelerden ikisi Adalet Bakanõ olduğu dönemde Cemil Çiçek’in
özel kaleminden yargõya gitti. Bir değer belge ise AKP Malatya Milletvekili Fuat
Ölmeztoprak’õn TBMM antetli kâğõda, bir kişi hakkõnda ‘ilgi’ isteyen ve Osman
Kaçmaz’a gönderilen yazõsõ.
12 Eylül darbesinin gerçek muhataplarõ referandumdaki ‘hesaplaşma’ propagandasõna inanmõyor
‘Yatakçõlardan da hesap sorulmalõ’
HİLAL KÖSE
12 Eylül 1980 askeri darbesi-
nin tanõklarõ, hükümetin anaya-
sa değişikliği referandumuyla
demokrasi üzerine oyun oyna-
dõğõnõ, darbenin yardõm ve ya-
takçõlarõndan da hesap sorul-
masõ gerektiğini belirttiler.
Yazar Melih Pekdemir, 12
Eylül’ün yarattõğõ tahribattan
kurtulabilmenin yegâne yolu-
nun, ezilenlerin sõnõf kimliklerini
yeniden edinmeleriyle müm-
kün olduğunu vurguladõ. 24
Ocak 1980 kararlarõna karşõ çõk-
madan 12 Eylül’e karşõ çõkma-
nõn, “fasa fiso” ya da “gulu gu-
lu dansı yapmak” olduğunu
kaydeden Pekdemir, “Neolibe-
ralizmin baş temsilciliğine so-
yunan ve Turgut Özal’ı de-
mokrasi yıldızı ilan eden Tay-
yip Erdoğan, 12 Eylül’den he-
sap soracakmış ve biz de bu-
na inanacakmışız. Hadi ora-
dan, derler adama... Şayet 12
Eylül’den hesap sorulacaksa,
mutlaka bu dönemin yardım
ve yatakçılarından da hesap
sorulmalıdır” diye konuştu.
Pekdemir şöyle devam etti:
“Dolayısıyla bugün, 12 Ey-
lül’den hesap sorulması, 90
yaşında bir emekli askerin
yargılanmasının çok ötesinde
bir iddiadır. 12 Eylül’ün özel-
likle ‘zihniyetinden’ hesap so-
rulmaya başlandığı noktada,
mesela şimdinin ‘darbesavar’
medya mensuplarının bir za-
manlar ne denli ‘darbesever’
olduğu gündeme gelecektir.
Mehmet Barlas, cuntayla sıkı
fıkılığından dolayı “Mehmet-
çik” diye anılmıyor muydu?
Nazlõ Ilõcak, işkenceleri meş-
rulaştırmak için ‘Efendim,
mesela bir terörist bir şehri ha-
vaya uçuracak bombayõ yer-
leştirdikten sonra ele geçirilmiş,
şimdi bu şehrin insanlarõnõ kur-
tarmak için ona işkence yapõl-
masõn mõ’ diye yazılar dök-
türmemiş miydi?”
Gülen, Evren’i övüyordu
Pekdemir, Türk-İslam sente-
zinin devletin resmi ideolojisi
kõlõndõğõnõ, bu doğrultuda kad-
rolaşma gerçekleştirildiğini ve
Fethullah Gülen’in bu yüz-
den Sõzõntõ dergisinde Kenan
Evren’e “kurtarıcı bir melek”
diye övgüler düzüp, hayõr dua-
lar ettiğini de anõmsattõ.
Nâzõm Hikmet Marksist Bi-
limler Akademisi Eşkoordina-
törü Mukaddes Erdoğdu Çe-
lik ise, son dönemki tartõşmalarõ
ve referandumu değerlendirir-
ken iktidar ve muhalefet parti-
lerinin demokrasi üzerine oyun
oynadõklarõnõ, demagoji yap-
tõklarõnõ dile getirdi. Çelik şöy-
le konuştu: “İktidarın, ana-
yasa değişikliklerini 12 Ey-
lül’le hesaplaşma olarak sun-
masının sahtekârlık olduğunu
söyleyebilirim. AKP gibi İs-
lamcı politik gücün önünü
açan da 12 Eylül rejimidir.
Darbe sonrası Kenan Evren
Kuran’dan sureler okuyarak
mitingler yaptı. AKP yargıda
ya da Anayasa Mahkeme-
si’nde iktidar alanını, güç iliş-
kilerini kendi lehine değiştir-
mek istiyor.”
Yazar Melih Pekdemir, 24 Ocak kararlarõna ve neoliberalizme karşõ çõkmayan Erdoğan’õn
12 Eylül’den hesap sorma söylemini ‘fasa fiso’ olarak nitelendirdi. “Şayet 12 Eylül’den hesap
sorulacaksa, mutlaka bu dönemin yardõm ve yatakçõlarõndan da hesap sorulmalõdõr” diyen
Pekdemir, darbeyle Türk-İslam sentezinin devletin resmi ideolojisi kõlõndõğõnõ, bu doğrultuda
kadrolaşma gerçekleştirildiğini ve Fethullah Gülen’in bu yüzden Sõzõntõ dergisinde Kenan
Evren’e “kurtarõcõ bir melek” diye övgüler düzüp, hayõr dualar ettiğini de anõmsattõ.
‘SADECE AKP’DEN GELMİYOR’
Çiçek’ten
itiraf gibi
savunmaANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Başba-
kan Yardõmcõsõ Cemil
Çiçek, HSYK Başkan-
vekili Kadir Özbek’in,
“İktidar partisinden
bir genel başkan yar-
dımcısı, bir komisyon
başkanı ve kıdemli bir
milletvekili bize refe-
rans notları iletti, tor-
pil talebiyle geldi” söz-
lerine, torpili kabullenir
gibi karşõlõk vererek,
“Sadece AKP’den iki
üç tane geliyor, başka
yerlerden hiçbir şey
gelmiyor gibi bir şey
doğru değildir” dedi.
Çiçek, Özbek’in torpil
açõklamasõnõ NTV’de
yanõt verdi. Çiçek şunlarõ
söyledi:
“Bunların ispatı ne
ölçüde yapılabilir bile-
miyorum ama, sayın
Özbek’e bu türlü rapor
şeyler bunlara amiya-
ne tabirle reçete denir,
bu reçeteyi verenler
sadece bunlar mıdır,
başka kesimlerden hiç
reçete verilmiyor mu
Kurul üyelerine. Ben
4.5 sene görev yaptım,
neyin nasıl olduğunu
biliyorum. Her taraf-
tan bu türlü talepler
gelir, yargının içinden
gelir dışından gelir, her
kesimden gelir. Şimdi
onları göz ardı edip de
iki tane arkadaşım...
Karar verecek kendi-
leri, verilmese iyi olur-
du, yapılmasaydı doğ-
ru olurdu, yani bu tür
işler. O ayrı. Ama sa-
dece AKP’den iki tane
üç tane geliyor, başka
yerlerden hiçbir şey
gelmiyor, kuralsızlığı
sadece AKP yapıyor
gibi şey doğru değildir.
Kurul’a giden her ar-
kadaşın cebi bu türlü
reçetelerle doludur.
‘Sadece yanlõşõ
AKP’de iki tane yaptõ’
deyip geri kalanlar hep
kuralına uygun yapılı-
yor... Bunların hepsi
tek yanlı değerlendir-
melerdir.”
Bu arada Özbek’in
kastettiği AKP Genel
Başkan Yardõmcõsõnõn
Abdülkadir Aksu ol-
duğu iddia edildi.
Uslu’yu Freud’a sevk etti
Hak-İş Başkanõ’nõn ‘Konsomatris’ benzetmesinde õsrar etmesine tepki gösteren
TÜSİAD yöneticisi Haluk Dinçer, ‘Artõk kendisini dikkate almõyoruz’ dedi
Ekonomi Servisi - Hak-İş Genel
Başkanõ Salim Uslu, anayasa deği-
şikliği konusunda görüşlerini açõkla-
mayan TOBB ve TÜSİAD’õn arala-
rõnda yer aldõğõ sivil toplum kuruluş-
larõna yönelik kullandõğõ ‘konsomat-
ris’ benzetmesini savunmaya devam
ederken yanõt bu kez TÜSİAD Yö-
netim Kurulu Başkan Yardõmcõsõ Ha-
luk Dinçer’den geldi.
Dinçer, Uslu’nun TÜSİAD’a ve
özgür iradelerini kullanan sivil toplum
kuruluşlarõna aynõ ifadelerle, aynõ üs-
lupla yaklaşõmõ devam ettiği sürece ku-
rum olarak kendisinin sözlerini ve de-
ğerlendirmelerini dikkate almaya-
caklarõnõ belirtti. Dinçer, “Sivil top-
lum camiasından özür dilemesi bek-
lenen Salim Uslu, bunun yerine, ye-
ni açıklamalarında da terbiye sı-
nırlarını aşan ifadeleri yinelemek-
te beis görmemiştir. Bu tür yakı-
şıksız ve düzeysiz ifadelerin ülke-
mizin pek çok emekçisini temsil
eden bir örgütün yöneticisi tara-
fından kullanılması, sivil toplumun
demokrasi perspektifinde gelişimi
açısından kaygı verici bir olum-
suzluk teşkil etmektedir... Ünlü bi-
lim adamı Sigmund Freud’dan beri
bildiğimiz, ağızdan çıkan bazı söz-
lerin bilinçaltının derinliklerindeki
bazı düşünceleri yansıttığıdır. Sayın
Uslu’nun değerlendirmelerinin psi-
kanalitik boyutunu konunun uz-
manlarına bırakıyorum” dedi.
CHP’Lİ ÖZTÜRK’TEN ERDOĞAN’A ELEŞTİRİ:
Faili meçhullerin acısını
TBMM’de unutuyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Tayyip Erdoğan Diyarba-
kõr mitinginde yaptõğõ konuşmada
“Faili meçhullerin acısını çok iyi bi-
liriz” derken; CHP Mersin Milletvekili
Ali Rıza Öztürk faili meçhul siyasi ci-
nayetlerle ilgili araştõrma önergelerinin
TBMM’de AKP oylarõyla iki kez red-
dedildiğine dikkat çekti.
CHP’li Öztürk, Başba-
kan Tayyip Erdoğan ta-
rafõndan yanõtlanmasõ is-
temiyle verdiği soru öner-
gesinde, AKP’nin Diyar-
bakõr mitinginde yapõlan
konuşmayõ anõmsatõrken
şu görüşleri dile getirdi:
“Faili meçhul bırakı-
lan siyasi cinayetlerin
neden, nasıl ve kimler ta-
rafından gerçekleştiril-
diğinin, ardındaki ka-
ranlık yapının ve ilişki-
lerin araştırılması ve açı-
ğa çıkarılması için CHP
milletvekili arkadaşla-
rımla birlikte verdiğim
Meclis araştırma öner-
gesi AKP grubu oyları
ile reddedilmiştir. Aynı önerge,
22.6.2010 tarihinde yeniden CHP
grup önerisi olarak görüşülmüş ve
AKP oylarıyla ikinci kez reddedil-
miştir. Yine 1 Mayıs 1977 tarihindeki
kanlı katliamın neden, nasıl ve kim-
ler tarafından gerçekleştirildiğinin
araştırılması için CHP’li arkadaşla-
rımla birlikte verdiğim önerge 20 Ni-
san 2010 tarihinde AKP milletve-
killerinin oyları ile reddedilmiştir. Yi-
ne ‘siyasette asker-sivil ilişkileri ve dar-
belere’ ilişkin araştırma önergesi
03.11.2009 tarihinde Genel Kurul’da
görüşülmüş, önerge AKP milletve-
killerinin oyları ile reddedilmiştir.”
Öztürk, Başbakan Er-
doğan’a “Faili meçhul-
lerin acısını çok iyi bi-
len, Ape Musa’nın acı-
sını unutamayan bir si-
yasi liderin partisinin
TBMM Genel Kuru-
lu’nda bu konuya ilişkin
önergeleri reddetme-
sindeki çelişkinin nede-
ni nedir? Genel başka-
nı bulunduğunuz AKP
grubu milletvekilleri-
nin TBMM Genel Ku-
rulu’nda faili meçhul
bırakılan siyasi cina-
yetlerin ve benzer nite-
likteki diğer olayların
araştırılması ve açığa
çıkarılmasına yönelik
önergelere karşı çıktığı düşünüldü-
ğünde; Diyarbakır mitingindeki ko-
nuşmanızda faili meçhullerden ve
Ape Musa’dan bahsetmenizin nedeni
referandumda evet oylarını arttır-
maya yönelik siyasi taktik midir” so-
rularõnõ yöneltti.
Diyarbakõr’da
“Faili meçhullerin
acõsõnõ çok iyi
biliriz” diyen
Erdoğan’õn
yanõtlamasõ
istemiyle önerge
hazõrlayan CHP’li
Öztürk, CHP’nin
verdiği önergilerin
AKP oylarõyla
reddedildiğini
hatõrlatarak, bu
çelişkinin
nedenini sordu.
Tekirdağ’da Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu
(DİSK) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfede-
rasyonu (KESK) bileşenleri, yaptıkları ortak eylemde 12 Eylül’deki anayasa değişikli-
ği ile ilgili halkoylamasında ‘Hayır’ oyu kullanacaklarını açıkladılar. (Fotoğraf:AA)
‘Banayasa’ya hayõr’
Salim Uslu
Vali Coş
yine
bildiğini
okudu
TEVFİK AKBAŞ
AYDIN - Aydın Valisi Hüseyin Av-
ni Coş ile muhalefet milletvekilleri
arasındaki gerginlik devam ediyor.
Vali ile milletvekilleri bu kez Ay-
dın’ın kurtuluş törenlerinde karşı
karşıya geldi. Muhalif milletvekilleri,
Coş’un, dün gerçekleştirilen Aydın’ın
kurtuluş kutlamalarına da geç geldi-
ğini ileri sürerek sabah saat 08.15’te-
ki törenin 10 dakika gecikmeyle baş-
ladığını savundu. Tören alanına AKP
İl Başkanı Sadık Atay ve AKP Aydın
Milletvekili Mehmet Erdem yanında
olduğu halde davul zurna eşliğinde
yürüyerek gelen Coş, alana geldiğin-
de muhalefet milletvekillerinin hiçbi-
rinin elini sıkmadı. MHP Aydın Mil-
letvekili Ertuğrul Kumcuoğlu, tepki-
sini tören alanında göstererek “Bu
ülke AKP devleti olmuş” dedi. 30
Ağustos Zafer Bayramı kutlamala-
rında da CHP Aydın Milletvekili Fa-
tih Atay ile kutlamalara geç gelen
Coş arasıda gerginlik yaşanmıştı.