20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İ stanbul Sõkõyönetim Komutanlõğõ, 14 Eylül 1980’de yayõmladõğõ 4 No’lu bildiri ile DİSK yöneticilerini ‘güven- ce’ için teslim olmaya çağõrdõ. DİSK Bur- sa Bölge Temsilciliği avukatõ Ahmet Hil- mi Veziroğlu, 2 Ekim’de gözaltõnda tu- tulduğu Bursa Emniyeti’nin beşinci katõn- dan atõlarak öldürüldü. DİSK yöneticileri ve üyeleri uzun süre yargõç önüne çõkarõl- madõ. 7 Aralõk’tan itibaren 2364 sayõlõ Yasa ile tüm sendika üyelerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu uygulamasõna ge- çildi. 12 Eylül’de gözaltõna alõnan 67 DİSK yöneticisi tutuklandõ. 1981 yõlõnda DİSK Genel Başkanõ Abdullah Baştürk’ün de aralarõnda bulunduğu 52 DİSK yöneticisi hakkõnda idam cezasõ is- temiyle dava açõlacağõ basõna açõklandõ. DİSK üyesi Deri-İş Sendikasõ Genel Baş- kanõ Kenan Budak, 25 Temmuz 1981’de polis tarafõndan kurulan bir pusuyla sokak ortasõnda öldürüldü. DİSK Davasõ 24 Aralõk 1981’de İstanbul Sõkõyönetim Mahkemesi’nde başladõ. Yüz altmõş dos- ya birleştirildi, toplam sanõk sayõsõ bin dört yüz yetmiş yedi, hakkõnda idam iste- nilenlerin sayõsõ 78’e çõktõ. Tutuklananlar 1984 yõlõnda çeşitli tarihlerde serbest bõ- rakõldõlar. DİSK davasõ sanõklarõ 25 Şu- bat 1986’de savunma yapmaya başladõ- lar. Sorgulamasõ 109 gün 21 celse süren Abdullah Baştürk, savunmasõnda, “Bu dava, geçmişin değil, geleceğin davası- dır. Bu nedenle de siyasi bir davadır. Bu dava aynı zamanda temel insan hak ve özgürlüklerinden demokratik işçi haklarından sendika özgürlüğü ve sos- yal haklardan yapılan ve yapılacak olan geriye dönüşlerin gerekçesi olarak hazırlanmıştır” dedi. İstanbul Sõkõyöne- tim Komutanlõğõ 2 No’lu Askeri Mahke- mesi 24 Aralõk 1986’da DİSK davasõnõ sonuçlandõrdõ. 264 sendikacõ ve sendika uzmanõ hakkõnda beş yõl altõ ay yirmi gün ile on beş yõl sekiz ay arasõnda hapis ce- zalarõ verildi. Karar DİSK yöneticileri ta- rafõndan temyiz edildi. Askeri Yargõtay 3. Dairesi, 16 Temmuz 1991’de açõklanan kararõyla DİSK davasõ sanõklarõ hakkõnda beraat kararõ verdi. CMYB C M Y B 21 EYLÜL 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 HAYAL VE GERÇEK KÜRŞAT BAŞAR Farklılıkların Güzelliği Geçen hafta Prof. Şerif Mardin, NTV’de konuktu. Bir soru üzerine, muhafazakârlık ve ilericilik üzerine de bazı şeyler söyledi. Birinin ya da bir hareketin yalnızca tek bir kavrama indirgenmeyebileceği üzerine söyledikleri ilgimi çekti. Yani muhafazakâr olan biri aynı zamanda ilerici söylemleri de benimseyebilir, çağdaş kavramları da kullanabilir. Hatta bana göre bunları içselleştirebilir. Ve tersi de bence geçerlidir. Çok açık görüşlü, çok modern yetişmiş biri hiç beklenmedik derecede tutucu da olabilir. Ama özellikle biz Türkler için bu birbirine uzak hatta ters kavramlar, söylemler iç içe geçmiş durumda. Bu bir yandan çeşitli sorunlar yaratıyor, ama bana kalırsa aynı zamanda bizim en önemli özelliklerimizden birini oluşturuyor. Buna eskiden beri müzikten örnek veririm. Burada doğmuş bir müzisyen olarak ister klasik eğitim alalım, ister hayat boyu caz dinleyelim, kulağımızda bir Karadeniz ezgisi de, bir zeybek de, bir bozlak da yer etmiştir. Pop müzik diye dinlediğimiz pek çok şeyin içinde Ermeni müziği, Yunan ezgileri, Ortadoğu sesleri, ritimleri vardır. Örneğin ben kişisel olarak çocukluğumdan beri Batı müziği dinlediğim ve çaldığım halde, sayısız türküyü ve klasik Türk musikisi parçasını bilirim, en azından duyduğum zaman devamını söyleyebilirim. Bu sesler doğduğumuz bölgelere ait olmuş, olmamış fark etmez. Belki bir Egeli “Çökertme”yi daha fazla hisseder ama “Kara Üzüm Habbesi”yle de oyuna kalkar. En havalı eğlencelerde, düğünlerde bile, halay çekilmeye başlandı mı herkes sarılıp zıplamaya başlar. U2 konserinde Zülfü Livaneli’yle birlikte bütün stad “Yiğidim Aslanım” söyleyince Bono şaşırdı. Yıllar önce ben de bir Sezen konserinde, oldukça zor bir şarkıyı binlerce kişinin tümüyle ezbere ve doğru söylediğini duyunca aynı şaşkınlığa uğramıştım. Örneğin dünyaca ünlü kaç şarkıcıyı sahnede böyle bir anda, şarkısını söylerken duygulanıp ağlarken gördünüz? Öyle bir müziğimiz var ki, hissetmeden çalıp söylemek, yalnızca öğrenerek icra etmek bir şeye yaramaz. Bu müzikteki duyguyu, çeşitliliği, kültürel zenginliği aslında hayatın her alanında böylesine birleştirebilsek inanılmaz bir enerji çıkacak ortaya. Türkiye’nin ihtiyacı olan şey, bu ayrımların altını çizmeye çalışıp herkesi kendi odasına tıkmak değil, bu zenginliği bir araya getirebilmek. DİSK davasõ sürdüyıl 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle tüm sendikal faaliyetler yasaklandı. Darbe sonrasında, yalnızca, 12 Eylül yönetiminin desteklenmesi için genelge yayımlayan Türk-İş yönetiminin çalışmasına izin verildi 10ay Barış Derneği üyeleri yargılandı T ürkiye’de ve dünyada barõşõn savunulmasõ amacõyla, yazarlarõn, bilim insanlarõnõn ve siyasetçilerin katõlõmõyla İstanbul’da kurulan Barõş Derneği, 12 Eylül’ün ardõndan kapatõldõ. İstanbul Sõkõyönetim Komutanlõğõ, dernek hakkõnda 27 Ekim 1980’de soruşturma emri verdi. İstanbul 2 No’lu Sõkõyönetim Mahkemesi, 23 Şubat 1982’de derneğin 44 yöneticisi hakkõnda tutuklama kararõ verdi. Derneğin Genel Başkanõ büyükelçi, yazar Mahmut Dikerdem, Başkan yardõmcõsõ, İstanbul Barosu Başkanõ ve Avrupa Barolar Birliği Başkan Yardõmcõsõ Orhan Apaydın, Türk Tabipler Merkez Birliği Başkanõ Dr. Erdal Atabek, Türk Köy Kooperatifleri Birliği Başkanõ Adana Milletvekili Nedim Tarhan, eski İstanbul Belediye Başkanõ‘nõn eşi, eğitimci Reha İsvan, Prof. Metin Özek, Prof. Melih Tümer, Prof. Gençay Şaylan, Gazeteci Ali Sirmen, Şair Ataol Behramoğlu, yönetmen Ali Taygun, Ressam Orhan Taylan, Milletvekilleri Kemal Anadol, Mustafa Gazalcı, İsmail Hakkı Öztorun’un da aralarõnda bulunduğu dernek yöneticileri tutuklandõ. Sanõklar hakkõndaki dava 17 Mayõs 1982 yõlõnda açõldõ. Mevcut düzeni yõkarak yerine Marksist bir düzen getirmeyi amaçladõklarõ iddia edilen barõş savunucularõ TCK’nin 141. ve 142. maddeleri uyarõnca yargõlandõlar. Bir buçuk yõl süren davada avukatlar iki kez mahkeme heyetini reddettiler. Dava sürerken, sanõklarõn savunmanlarõ olan Halit Çelenk, Turgut Kazan, Atilla Coşkun, Rasim Öz’ün de aralarõnda bulunduğu 8 avukat ve Aziz Nesin, Rutkay Aziz, Genco Erkal, Tarık Akan, Asım Bezirci, Vedat Türkali, Ertuğrul Günay’õn da aralarõnda bulunduğu pek çok sanaçõya da dava açõldõ. 18 Mart 1986’da iki dava birleştirildi. Dava sürerken, dernek kapatõlana dek nükleer silahlanmaya karşõ mücadele yürüten sanõklar, 1984 Nobel Barõş Ödülü için aday gösterildiler. Dava 8 yõl sürdü, sanõklar beraat etti. YARIN: DEVRİMCİ SOL, DEVRİMCİ YOL VE TKP Abdullah Baştürk, bir dava arasında Cumhuriyet gazetesi okuyor. Y A Z A R L A R I N , B İ L İ M İ N S A N L A R I N I N V E S İ Y A S E T Ç İ L E R İ N K A T I L I M I Y L A K U R U L M U Ş T U D İSK Davasõ 24 Aralõk 1981’de İstanbul Sõkõyönetim Mahkemesi’nde başladõ. Yüz altmõş dosya birleştirildi, toplam sanõk sayõsõ 1477, hakkõnda idam istenilenlerin sayõsõ 78 oldu. Albay Çiçek AİHM’ye başvurdu Haber Merkezi - İrtica ile Mücadele Eylem Planõ davasõnõn tutuklu sanõğõ Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi’ne başvurdu. Çiçek’in avukatlarõ AİHM’ye sunduklarõ dilekçede, Türkiye’den 300 bin Avro manevi tazminat talep etti. Dilek- çede, TÜBİTAK, Jandarma Kriminal, Adli Tõp Kurumu ve Emniyet Kriminal’in, imza mukaye- se raporlarõnda “Taklidi kolay (basit tersimli), değişken (polimorf), her biri farklõ özellikler gösteren imzalarõn mukayesesinden, eli ürünü olduğu ve olmadõğõnõn tespit edilmesi doğru so- nuç vermez” denildiği belirtildi. Gül, AKPM’de konuşacak Haber Merkezi - Cumhurbaş- kanõ Abdullah Gül’ün eşi Hay- rünnisa Gül, 4-8 Ekim tarihlerin- de yapõlacak Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) olağan genel kurul oturumlarõna konuşmacõ olarak davet edildi. Daveti kabul eden Gül, “Hasta ve Engelli Çocuklarõn Eğitiminin Güvence Altõna Alõnmasõ” baş- lõklõ oturumda bir konuşma yapacak. Gül, AKPM kürsüsünden seslenecek ilk “Türk first lady” unvanõna kavuşacak. AKPM başkanlõğõnõ AKP milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu yürütüyor. Candan, Danıştay Başsavcısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Danõş- tay Başsavcõlõğõ’na 7. Daire Başkanõ Turgut Candan seçildi. Danõştay Başsavcõsõ Yõlmaz Çi- men’in 25 Mayõs’ta yaş haddinden emekliye ay- rõlmasõnõn ardõndan başsavcõlõk seçimlerine baş- lanmõştõ. Adli tatil dolayõsõyla ara verilen seçim- lere adli yõlõn açõlmasõyla yeniden başlandõ ve Candan Danõştay Başsavcõlõğõ’na seçildi. Çelebi: Taleplerimiz olacak ANKARA (ANKA) - DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Ömer Dinçer’in, anayasa değişikliğinde- ki, bakanlõğõnõ ilgilendiren 8 başlõğõn yasalara yansõtõlmasõ konusunda işçi örgütlerine yaptõğõ Üçlü Danõşma’ya katõlõm davetine, katõlacaklarõ- nõ belirtti. Çelebi, “Daha önce ortaya koyduğu- muz iradeleri bugüne kadar yok saydõlar. Uma- rõm bu sefer de öyle olmaz” dedi. ‘Cumhuriyet Kulesi’ne izin yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Keçiö- ren Belediye Başkanõ Mustafa Ak, imara aykõrõ olduğu ve mania hattõnõ (uçak ve helikopterlerin uçuş hattõ) ihlal ettiği gerekçesiyle yapõmõ dur- durulan “Cumhuriyet Kulesi” için verdikleri hu- kuk mücadelesini kaybettiklerini bildirdi. An- kara Büyükşehir Belediyesi’nce bölge idare mahkemesine açõlan iki ayrõ davayõ kaybettikle- rini belirten Ak, kulenin şu an 144 metre yük- sekliğinde olduğunu ve imara göre 25 metre faz- lalõğõ bulunduğunu ifade ederek, “En azõndan kulenin mevcut yüksekliğini koruyarak projeyi tamamlamak istiyoruz” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle