23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 21 EYLÜL 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 17kultur@cumhuriyet.com.tr ÖZNUR OĞRAŞ O gericiliğe, tutuculuğa, cehalete karşõ verilen mücadelenin önünde yürüyen bir Cumhuriyet kadõnõydõ. Binlerce cü- zamlõyõ iyileştirdi, kõz çocuklarõ başta olmak üze- re yüzlerce çocuğun okumasõnõ sağladõ, sokak çocuklarõnõn elinden tuttu, genelev kadõnlarõnõn sağlõğõ için birçok proje başlattõ. İnançlarõndan, ilkelerinden hiçbir zaman ödün vermedi. Tür- kan Saylan için anahtar sözcük, “birleştirici” olmaktõ. Ayşe Kulin’in yazdõğõ “Tek ve Tek Başına Türkan” adlõ kitabõndan senaryosunu Oya Yüce’nin kaleme aldõğõ ‘Türkan’ adlõ dizinin yapõmcõlõğõnõ Koliba Film Ata Türkoğlu, yö- netmenliğini ise Türkan Derya üstleniyor. Müziklerini Fahir Atakoğlu’nun yaptõğõ dizi- de Türkan Saylan’õ tanõnmamõş bir yüz Pınar Öğün canlandõracak. Saylan’õn gençlik yõllarõnõn anlatõldõğõ dizi 23 Eylül’de Kanal D’de ekrana gelecek. “Bizim anlattığımız hikâyedeki Türkan Saylan, gerçek hayatta tanıdığımız Türkan Saylan’dan, biraz daha farklı yönlerini de gösterdiğimiz bir kadın. Henüz 22 yaşında. Heyecanları, zaafları ve hatalarıyla, bizim ta- nıdığımız Türkan Saylan’a giden yoldaki bir genç kadını anlatıyoruz. Genç kızlık haline, babasıyla, annesiyle, sevgilisiyle ya da mes- leğiyle olan ilişkisinden bakıyoruz” diyen Tür- kan Derya’yla ‘Türkan’ hakkõnda konuştuk. - Ülkemizde dizilerin seyredilme oranını düşünürsek sevindirici çünkü Türkan Say- lan’ı yanlış tanıyan ya da hiç tanımayan çok insan var. Bu dizi sayesinde gerçek Türkan Saylan’ı birçok kişi, özellikle yeni kuşak öğ- renmiş olacak. Tüm bunları düşününce sizin için de heyecan verici olmuştur... - Projenin heyecan verici kõsmõ, tüm zorluk- lara, olumsuzluklara ve umutsuzluklara rağmen inançla sorunlarõn üzerine gitmiş bir kadõnõn ha- yatõnõn anlatõlõyor olmasõ. 22 yaşõnda bir genç kõzõn idealleri için, aşkõnõ, ailesini, tüm gençlik heyecanlarõnõ bir kenara itip, neredeyse günlük hayatõn akõşõnda, ritüelinde bile kendini mes- leğine adamõş bir portre çizmesi. Bu başarõlõ ya- şamöyküsünün altõnda, herkeste olabilecek za- aflarõn, yanlõşlarõn ve korkularõn olduğunu; aslõnda Türkan Saylan’õn içimizden biri, herkes gibi biri olduğunu göstermek, projenin heyecan verici yanõ benim için. BAŞROLDE YENİ BİR YÜZ - Dizide kitaba sadık kalacak mısınız, yoksa kitapta olmayan bilmediğimiz yönle- rini de anlatacak mısınız? - Aslõnda bu soru önemli bir soru, çünkü biz bir yanõyla kitaba sadõk kalõyoruz ama öte yandan da bir kurgu yaratõyoruz. Türkan Say- lan’õn bildiğimiz ve bilmediğimiz yönlerine da- ha derinlemesine bakma şansõmõz oluyor. Ör- neğin annesiyle olan ilişkisini kimsenin bildi- ğini zannetmiyorum. Babasõnõn çocuklarõna aslõnda ne kadar düşkün bir adam olduğunun; ya da Türkan’õn kardeşlerini sahiplenmek için hayatõndaki bir sürü şeyden nasõl vazgeçtiğinin pek bilindiğini sanmõyorum. Daha sonraki bö- lümlerde de evliliği, çocuklarõyla olan ilişkisi ve bunlarla mesleği arasõnda kalõşõnõ anlataca- ğõz. Bu yaklaşõmla daha canlõ, daha gerçeğe ya- kõn bir yerden Türkan Saylan’õ anlatmaya ça- lõşõyoruz. - Oyuncu seçimini nasıl yaptınız? Bildiği- miz kadarıyla Pınar Öğün daha önce ek- ranlarda görmediğimiz bir yüz. - Oyuncu seçimi diğer projelerle kõyaslandõ- ğõnda, bu projede her zamankinden biraz daha zor oldu. Çünkü burada gerçek bir hayat hikâ- yesi üzerinden yola çõkõldõğõ için daha da ger- çeğe yakõn, ekranda gerçeklik duygusunu daha da fazla geçirecek oyuncular tercih etmek zo- rundaydõk. O yüzden çalõşmamõzõ bu yönde yap- tõk. Ayrõca, evet Põnar Öğün’ün daha önce hiç dizi yapmamõş olmasõ, Türkan Saylan’õ onda ye- niden yaratmak açõsõndan bizim için avantajlõ oldu. - Kaç bölüm olacak dizi, bir sezon mu gös- terilecek? Bizim hikâyemizin zaman akõşõ, Saylan`õ 22 yaşõndan üniversitenin sonuna kadar devam eden bir süreçte gösteriyor. Şimdilik 15 bölümlük bir hikâye akõşõ var elimizde. Açõkcasõ televizyo- nun gücü ve etkisi bunu ne kadar yayõmlama- mõza izin verecek; bunu bize biraz zaman gös- terecek. O yüzden sonrasõ için şu an belirlenmiş bir şey yok. Bu projeyle ilgili başka bir şeyden daha bahsetmek istiyorum. Televizyonun ül- kemiz insanõnõn kültürünün yüzde 97’sini oluş- turduğunu ve Türk insanõnõn bundan çok cid- di bir şekilde beslendiğini hepimiz biliyoruz. Bu çok ciddi bir rakam. Yani şu demek oluyor, kim- se akşam evinden çõkõp bir tiyatroya, bir sine- maya, bir operaya ya da bir konsere gitmiyor. Türk insanõnõn kültürü dediğimiz şey, televiz- yondan izlediği, alabildigi bilgi ve kültürden olu- şuyor. Ben şuna gerçekten inanõyorum: Türki- ye için böylesine önemli kişi, kurum ve kuru- luş öykülerinin, televizyonun gücüyle izleyiciyle buluşmasõ son derece önemli bir olgu. KAHRAMANLIK ÖYKÜSÜ DEĞİL - Siz Saylan’ın hayatını dizi yaparak çok zor ve çok güzel bir görev üstleniyorsunuz as- lında... - Türkan Saylan’õn hikâyesini yapmak aslõnda bir kahramanõn hikâyesini anlatmaktan çok, içi- mizden birinin, bizim gibi birinin de, bütün bu zorlu, üstesinden gelinmez gibi görünen yol- lardan geçebileceğini; Türkan’õn ulaştõğõ başa- rõda aslõnda hepimize dair bir şeylerin olabile- ceğini göstermeye çalõşmak. Bir kahramanlõk öy- küsü değil bu. Kahraman bir kadõnõn, ulaşõlmaz ve erişilmez işler yaptõğõ bir öykü değil. Bence Türkan Saylan’õn farkõ, aşõlmasõ ge- reken zorluklarõ belirleyip umutsuzluğa kapõl- madan, bunlarõn yapõlabilirliğini ve gerçekliğini çok yakõn bir yerlerde görmüş ve hayata geçirmiş olmasõ. Ayrõca zaten yalnõzca bilinen ve görü- nen Çağdaş Yaşamõ Destekleme Derneği ya da lepra (cüzam) öyküleri değil; öylesine şaşõrtõ- cõ, bilinmeyen işler var ki yaptõklarõ arasõnda. Örneğin sokak çocuklarõ ve genelev kadõnlarõyla ilgili inanõlmaz çaba ve önerileri var. Tek bir baş- lõk üzerinden Türkan Saylan’õ değerlendirme- nin ona yapõlan çok ciddi bir haksõzlõk olacağõnõ düşünüyorum. Bu projeye dahil olduğumda onun hayatõ ile ilgili birçok şeyi öğrenme fõrsatõ buldum. ANAHTAR SÖZCÜK - Annesi için iki zıt kadınız demişti bir söy- leşisinde, ama aslında kitabı okuduğumuz- da bazı özelliklerinin ne kadar çok benzedi- ğini görüyoruz. - Annesinin hayatõnda çok önemli bir yer tu- tan yardõmlaşma duygusu, Türkan Saylan’õn te- mel olarak karakterinin yapõ taşlarõndan birini oluşturuyor. Bizim ele aldõğõmõz kesitte, anne, evde var olan kapasiteyi sürekli olarak ihtiya- cõ olan insanlarla paylaşõyor. Yetimlere, so- kaktaki insanlara ve ihtiyacõ olan herkese yar- dõm etmeye çalõşõyor ve bunun yapõlmasõ ge- reken bir şey olduğuna inanõyor. Aslõnda bunun Türklere ait bir özellik oldu- ğu düşünülür; oysa Avrupa kökenli bir kadõnõn, kõzõna öğrettigi bir şeydir bu. Yalnõzca kökeni yabancõ olduğu için saldõrõya uğramasõ büyük haksõzlõk. Kim olduğuna ve yaptõklarõna bakõl- masõnõ sağlamaya çalõşõyoruz, gerçek olanõ göstermeye. Türkan Saylan için anahtar sözcük, “birleştirici” olmak. Yaşamõ boyunca yaptõk- larõnõn çapõ giderek büyümüş. Guneydoğu’da- ki çocuklar için batõdaki holdinglerle bağlantõ- ya geçip, onlarõn eğitimleri için büyük yatõrõmlar yapõlmasõnõ sağladõ. Bu birleştirici gücü doğru okuyabilip doğru değerlendirebilseydik, Türkan Saylan Türkiye’deki en önemli birleştirici güç- lerden biri olabilirdi. Yönetmen Derya’ya göre Türkan Saylan için anahtar sözcük “birleştirici” olmak: “Onun bu özelliğini doğru okuyup doğru değerlendirebilseydik, Türkan Saylan Türkiye’deki en önemli birleştirici güçlerden biri olabilirdi.” Ayşe Kulin’in kitabõndan senaryolaştõrõlan ve Türkan Saylan’õn yaşamõnõ anlatan ‘Türkan’ adlõ diziyi Türkan Derya yönetiyor Türkan Saylan’ın gençlik yıllarını ele alan dizinin ilk bölümü, 23 Eylül Perşembe günü Kanal D’de ekranlara geliyor. Ayşe Kulin’in “Tek ve Tek Başına” adlı kitabından senaryolaştırılan diziyi Türkan Derya yönetiyor. Müziğini Fahir Atakoğlu’nun yaptığı dizide Saylan’ı Pınar Öğün canlandırıyor. Dizi şimdilik 15 bölüm olarak düşünüldü. Sonrasını zaman gösterecek. Yönetmen Türkan Derya, bu denli önemli bir kişinin televizyonun gücüyle izleyiciyle buluşmasının çok önemli olduğu kanısında. Çünkü televizyon, ülkemiz insanının kültürünün yüzde 97’sini oluşturuyor. ‘Yaşamakşakayagelmez...’ Türkan Derya’nın (sağda) yönettiği dizi de Tür- kan Saylan’ı Pınar Öğün (solda) canlandırıyor. Türkan Derya Kültür Servisi - Akbank Sanat, yeni se- zonu “İstanbul’un Ritmi” sergisiyle açtõ. Akbank 20. Caz Festivali’ne paralel olarak 30 Ekim’e kadar sürecek sergide, müziğin vazgeçilmez unsurlarõ olan ses ve ritim başrollerde. Küratörlüğünü Gisela Win- kelhofer’in yaptõğõ sergide; Angela Bul- loch, Tony Oursler, Julian Opie, Step- han Reusse, Peter Kogler ve Elisabeth Wallner’in aralarõnda bulunduğu toplam altõ sanatçõnõn eserleri yer alõyor. Sergiye İstanbul için yeni ve özgün çalõş- malarõyla katõlan sanatçõlardan Stephan Reusse’õn eseri sporcuyla semazeni çağrõş- tõran “Dansçı”, ‘İstanbul ritmi’ni belki de en çok hissettirenlerden. Sanatçõlar arasõn- da yer alan önemli bir isim de 4. Uluslar- arasõ İstanbul Bienali’ne de katõlan Tony Oursler. Oursler, Aya İrini Müzesi’ndeki “Korku” isimli işinde kilisenin kubbesinde tüm olup biteni izleyen bir göz yer alõyor- du. Sergide işlerinde insanlar ve kitle ileti- şim sistemleri arasõndaki ilişkiyi mizah, ironi ve yaratõcõlõkla ele alan Oursler’in, İs- tanbul için yeni ve özgün bir çalõşmasõ bu- lunuyor. Julian Opie ise sergiye son bilgisayar filmi “Rod ve Verity Yürürken” ile katõ- lõyor. Peter Kogler’in mekâna yansõtõlarak sunulan bilgisayarda tasarlanmõş desenleri ve Elisabeth Wallner’in özneler ve nesne- ler arasõndaki metamorfik ilişki ve değişim- leri incelediği “Metamorfoz” da serginin diğer çalõşmalarõ arasõnda. İstanbul’unsesi,müziği,ritmi 20. AKBANK CAZ FESTİVALİ’NE PARALEL OLARAK DÜZENLENEN SERGİ AKBANK SANAT’TA Adana’da festival ateşi yandı ADANA (Cumhuriyet) - 17. Uluslararasõ Adana Altõn Koza Film Festivali başladõ. Film gösterimleri ve sinema dünyasõndan pek çok ismin katõldõğõ “Hoş Geldin Yemeği” ile başlayan festivalin resmi açõlõşõ ise bu akşam Javier Rebollo’nun bol ödüllü, “Piyanosu Olmayan Kadõn” adlõ filmle yapõlacak. Açõlõş filminin gösterimine, filmin başrol oyuncularõndan Jan Budar da katõlacak. Konuklar için saat 14.20’de Adana Havaalanõ’nda karşõlama töreninin yapõlacağõ festivalde, saat 20.00’de Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda Kõrmõzõ Halõ töreni düzenlenecek. Öykü Serter’in sunacağõ törende pop müzik sanatçõsõ Göksel de bir konser verecek. JulianOpie
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle