20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 21 EYLÜL 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 LEFKOŞA - Bellapais’den Girne’yi seyrederken yıllar önceye gidiyorum... Zeytin ağaçlarının neredeyse tümü kesilip iki - üç katlı konutlar yapılmış. Kuzey Kıbrıs’ta beş yıl önce yapımına başlanan sitelerin tümü yarım kalmış. Kuzey Kıbrıs’ta yabancılar artık konut almıyor, olanlar ise satmaya çalışıyor. Hani bir “yes be annem” dönemi vardı; solculuk adına ortada dolaşanlar, Annan Planı için “evet” oyu verilmesini sağlayanlar, şimdilerde ortalıkta görünmüyorlar. Yıllar çabuk geçiyor ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde şimdilik değişen bir şey yok. Bir zamanlar Rauf Denktaş’ı eleştirenler bugün şöyle diyorlar: “Denktaş haklı çıktı, Talat bizi kandırdı...” Bellapais’den Girne’yi seyderken, Akdeniz’in lacivert suları sanki yaşamın bin bir rengi içinde yeni sayfalar açıyor insana. KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’yla sohbetimiz sırasında aynı konu gündeme geliyor: “Kuzey Kıbrıs halkı Annan Planı’na ‘evet’ oyu verdi, Rumlar ise ‘hayır’... Rumlar, Avrupa Birliği’ne girdi bunun ardından. Kuzey Kıbrıs’a ambargo kaldırılacaktı, kaldırılmadı hâlâ...” Derviş Eroğlu dün sabah uçakla İstanbul’a geldi ve New York’a uçtu... 10 gün önce Brüksel’e giden AB yetkililerinden iki kişi (adını vermedi) Eroğlu’na ne dedi: “Rumlar 2004 yılında yapılan Annan Planı’nın halkoylamasında siyasi ahlaksızlık sergiledi. Çözüm olmadan Rumları AB üyesi yapmak çok büyük bir hataydı.” Bellapais’den Girne’yi, Akdeniz’in lacivert sularını seyrederken yeniden düşünmeye başladım... 40 yılı aşkın süredir Kıbrıs müzakereleri sürmüyor mu? Kıbrıs müzakereleri son derece önemli bir aşamaya geldi uzmanların belirttiğine göre. Derviş Eroğlu’nun çok iyi bir danışman topluluğu var. Onlara göre olayın özü şu: “Kıbrıs sorunu hiçbir zaman Kıbrıs’tan ibaret değil. Doğu Akdeniz’de büyük jeostratejik öneme sahip Kıbrıs Adası, ABD, İngiltere ve Rusya başta olmak üzere küresel aktörlerin çıkarları nedeniyle ilgi alanına girmektedir. Bir sorun olarak Kıbrıs, küresel güç dengelerinden büyük oranda etkilenmektedir. Körfez savaşının ardından Baba Bush’un ortaya attığı ‘Yeni Dünya Düzeni’ Kıbrıs’a ‘Gali düşünceler dizisi’ ve ‘Güven arttırıcı önlemler’ olarak yansımıştır.” Burada ilginç bir saptama yapılıyor konuştuğum kimi uzmanlarca: “11 Eylül 2001 saldırıları ardından başlatılan terörle savaş döneminde Annan Planı gündeme getirildi. Türkiye Cumhuriyeti’nde büyük güç dengelerini altüst eden AKP’nin tek başına iktidara gelmesi önemli rol oynadı. Bir anda Kıbrıs’ta da dengeler bozuldu. 2002’de AKP iktidar olmuş, Recep Tayyip Erdoğan henüz Başbakan seçilmemişti. Erdoğan’ın o dönemde, Kıbrıs’ta çözümün Belçika ve İsviçre modellerinden esinlenerek bulunabileceğine vurgu yapması çok önemlidir.” Derviş Eroğlu Kuzey Kıbrıs’ta “milliyetçi kanadın” önderi olarak bilinmesine karşın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda Mehmet Ali Talat’ı geçti. İlginçtir, daha önce İngiltere’de Blair, ABD’de Cumhuriyetçiler iktidarı yitirmişti. Küresel kartlar açılırken, Derviş Eroğlu’nun Kıbrıs’ta çözüm yolu aramak için yoğun bir çaba göstermesi, iyi bir uzman kadroyla çalışması bence çok önemlidir. Milliyetçi çizgiden gelen Denktaş’ın, 2005 yılında Cumhurbaşkanlığı’nı Talat’a kaptırması bir rastlantı değildi. Küresel güçlerin büyük desteğini alan Talat önce CTP olarak iktidarı almıştı, ardından Cumhurbaşkanlığı’nı... 2010 Nisan ayında yapılan seçimlerde ise Talat koltuğunu, az önce değindiğim gibi “milliyetçi çizgiden” gelen Eroğlu’na kaptırmıştı. Seçimler öncesi hem Talat hem de Rum kesimi, Eroğlu için şöyle bir kampanya yürütmüşlerdi: “Eroğlu cumhurbaşkanı seçilirse müzakereler kesilir ve çözüm yolu bulunmaz.” Derviş Eroğlu, iyi bir uzman kadroyla kolları sıvadı ve herkesi şaşırtan bir müzakere süreci için atağa geçti... Eroğlu’na göre, “deneme topu”nda çözüm arayışı bunun adı... Yarın bu konuya değineceğim... CHP Bahçelievler İlçe Başkanı Dr. Hüseyin Özkahraman bir açıklama gönderdi, 12 Eylül’de yapılan “halkoylaması” sonuçlarına ilişkin. Açıklaması şöyle: “Diş tedavinizden sonra sohbetimizde konuyu siz açtınız. Halkoylamasının CHP oylarının yüzde 26-29 olduğunu söylediniz. Baykal olsaydı bile sonucun değişmeyeceğini söylediniz. Ben bunun tam tersini öne sürdüm. CHP oylarının Türkiye genelinde yüzde 35 olduğunu belirttim. Size ayrıca 29 Mart yerel seçim sonuçları ve halkoylaması sonuçlarını gösteren iki dosya kâğıdı gösterdim. Matematiksel olarak halkoylaması sonuçlarını, CHP dışında, hayır kesiminde yer alanların yüzde 4 olduğunu belirtip şöyle dedim: ‘CHP’nin Bahçelievler’de oyu yüzde 38 civarındadır.’ İstanbul CHP İl Örgütü ve tüm ilçe örgütlerinin çok iyi çalıştığını anlattım. Siz de o verileri görerek düşünceme katıldınız. Size rapor sunmadım. Röportaj yapmadım. İstanbul İl Örgütü ve tüm CHP ilçe örgütleri varını yoğunu ortaya koyarak çalıştı. Genel Başkanımız, genel merkez yetkilileri, milletvekillerimiz de yoğun biçimde çalışmalara katıldı. CHP kapısından içeri girip de üye olmayan tek bir kişi bile yoktur. Saygılarımla.” POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Küresel Güçler ve Kıbrıs (1) [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Berlin’de bulunan CHP lideri Kõlõçdaroğlu, Martin Schulz ve SPD yöneticileriyle görüştü Avrupa’ya demokrasi sitemi MURAT KIŞLALI BERLİN - CHP Genel Baş- kanõ Kemal Kılıçdaroğlu, “Av- rupa’daki sosyal demokratlar Türkiye’deki demokrasi dışı uygulamalara tepkisiz” dedi. Kõlõçdaroğlu, Berlin’i ziya- retinin 2. gününde AP Sosyalist Grup Başkanõ Martin Schulz ve Alman Sosyal Demokrat Parti- si (SPD) yöneticileriyle bir ara- ya geldi. Schulz, Kõlõçdaroğlu ile sabahki görüşmesinde “Önce- den sekteye uğramış olsa da ilişkilerimizi yeniden canlan- dırmak istiyoruz. Genel baş- kanlığa seçilmeniz dolayısıyla söylemlerinizin örtüştüğünü memnuniyetle görüyoruz” di- yerek, Türkiye’deki eksen kay- masõna dikkat çekti. Tutuklu gazeteciler Bunun üzerine Kõlõçdaroğlu, “Avrupa’nın durumu kavra- makta geç kaldığını” ifade et- tikten sonra gazetemiz yazarõ Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’õn da aralarõnda bulun- duğu hapiste tutulan gazeteci- lerin durumuna göndermede bulunarak, “48 gazeteci nede- ni açıklanmadan hapiste tu- tuluyor. Ülkenin başbakanı soy sop tartışmasına giriyor, açıklamanız yok, tepki gös- termiyorsunuz” diye konuştu. Kõlõçdaroğlu, Türkiye’de inanç ve etnik temelde siyaset yapõldõğõnõ ve bunun büyük so- run olduğuna dikkat çekti. Ta- raflar daha sonra karşõlõklõ genç- lik ve kadõn kollarõnõn bir araya gelerek çalõşmalar yapmasõna karar verdi. CHP lideri, Türki- ye Halk Dernekleri Federasyo- nu’nu ziyaretinde yaptõğõ ko- nuşmada da şunlarõ söyledi: “Şu anda biz Türkiye’de bedel ödüyoruz. Telefonlarımız din- leniyor. Sabaha karşı aydınlar hapse alınıyor. 48 gazeteci ha- piste. Bedel ödüyorlar. Bu tür uygulamalar hangi demokra- side var? Aylardır içerideler, kimse neden olduğunu söyle- miyor. Aydınlar seslerini çı- karmıyor, referandumda ha- yır diyenleri darbeci diye suç- layan bir başbakan var. Bunu sizin, tüm sosyal demokratla- rın, AB’nin, herkesin görme- si lazım. Bunlar görülmüyor.” Berlin’deki Bergama mü- zesini de gezen Kõlõçdaroğlu, çõkõşta yaptõğõ açõklamada, “Tarihi eserlerin bulun- dukları coğrafyada sergi- lenmesi lazım” dedi. Bekir Coşkun tepkisi Kõlõçdaroğlu, dün öğleden sonra Alman Ana Muhalatef Partisi SPD’nin Genel Başkanõ Sigmar Gabriel ile görüştü. Görüşme sonrasõ sorularõ ya- nõtlayan Gabriel, Habertürk ya- zarõ Bekir Coşkun’un işten çõ- karõlmasõyla ilgili soru üzerine “Eleştirel yazılarından ötürü bir gazetecinin işine son ve- rildiyse bu bir skandaldır. Bu- nu AP’de takip edeceğim. Türk hükümetinin baskısı var- sa bu çok büyük bir özgürlük ihlalidir” diye konuştu. Gabri- el’in görüşmede, Türkiye’de re- ferandum sonucunun Alman- ya’da olumlu karşõlandõğõ, özel- likle ordunun yetkilerinin kõ- sõtlanmasõnõn memnuniyet ya- rattõğõnõ söylediği belirtildi. An- cak, Gabriel’in Kõlõçdaroğlu’nun anlattõklarõndan sonra “Ben bu- nu öyle değerlendirmemiş- tim” dediği öğrenildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Berlin’de AP Sosyalist Grup Başkanı Martin Schulz ile bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, “Avrupa’daki sosyal demokratlar Türkiye’deki demokrasi dışı uygulamalara tepkisiz kalıyor” dedi. (Fotoğraf: AA) LOJMAN YARDIMI 4 BİN TL’YE ÇIKMIŞTI RTÜK üyelerinin kira yardõmõ girişimine yargõ ‘dur’ dedi FIRAT KOZOK ANKARA - Asgari ücretlinin 600 TL maaş aldõğõ Türkiye’de RTÜK üyelerinin kendilerine 4 bin TL’lik ki- ra yardõmõ yapõlmasõ için aldõklarõ ka- rar yargõdan döndü. RTÜK üyeleri, başkanlõk görevini bõ- raktõktan sonra aldõğõ lojman yardõmõ 3 bin 500 TL’ye düşen Zahid Ak- man’õn “mağduriyetini gidermek” ve kendileri de aynõ olanaktan yararlan- mak için 17 Eylül 2009’da oyçokluğu ile tüm üyelere 4 bin lira lojman yar- dõmõ yapõlmasõnõ kararlaştõrmõştõ. Böy- lece Akman’õn Bilkent’teki villada oturmasõ sağlanmõştõ. Ancak kurul üyelerinden Mehmet Dadak, hazõrladõğõ karşõoy gerekçe- sinde “Dünyadaki ve ülkemizdeki ekonomik kriz nedeniyle, 4 bin TL lojman kira bedelinin cari daire ki- ralarına göre fazla olması, müstakil ev, villa olmaması gerektiği düşün- ce ve kanaatiyle Üst Kurul’da alınan çoğunluk kararına karşıyım” de- mişti. Dadak, daha sonra konuyu yar- gõya taşõmõştõ. Dadak’õn başvurusunu inceleyen Ankara 8. İdare Mahkemesi, aldõğõ ara kararla Üst Kurul başkanõ, başkanve- kili ve üyelerinin oturduğu lojmanla- rõn bulunduğu lüks yerleşim yerlerin- de en yüksek devlet memurunun otu- rabileceği nitelikteki birinci sõnõf ko- nutlarõn ortalama kira bedellerini An- kara Emlakçõlar Odasõ’na sordu. Odadan mahkemeye verilen yanõtta kira bedellerinin yaklaşõk olarak Bil- kent, Konutkent, Ümitköy ve Oran’da 1750 TL ile 2 bin 500 TL arasõnda; Çu- kurambar’da 1500 TL ile 2 bin TL ara- sõnda; Öveçler’de de 800 TL ile 1200 TL arasõnda değiştiğini bildirdi. Tüm bu işlemlerin ardõndan kararõnõ açõk- layan mahkeme, idari işlemlerin belli bir kişiye yarar sağlamak amacõyla te- sis edilmemesi gerektiğine işaret etti. Mahkeme, uyuşmazlõk konusu olay- da Üst Kurul başkan ve üyelerinin loj- man kira bedellerinin üst sõnõrõnõn 4 bin TL olarak belirlenmesine ilişkin işle- min amacõnõn, eski başkan ve kurul üyesi olan Zahid Akman’õn başkanlõk görevindeyken ikamet ettiği konutun kira bedelinin kurul üyeleri için belir- lenen 3 bin 500 TL kira bedelinden kar- şõlanamamasõ olduğuna işaret etti. Mahkeme, “uygulanması durumun- da telafisi güç zararlar doğabilece- ği” gerekçesiyle söz konusu işlemin yü- rütmesini durdurdu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle