Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 20 EYLÜL 2010 PAZARTESİ 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Cemaat Bir Partidir! Bir yanlış yargı ve düşünce egemen ve şaşırıyorum doğrusu. İnsanlar karşılarında resmen parti görmedikçe, açık başkanı, merkez yönetimi, dalları budakları olan, pusulaları şaşıyor. Fethullah Gülen cemaatini, dinsel kökenleri olan işte bir gönüllü hareket olarak görüyorlar. Tam onların inandırmak istedikleri gibi. Hüseyin Gülerce, diyor zaten, biz gönüllü hareketiz. Buna da inanıyorlar. Bence, bir kısmı inanmak istiyor! Cemaat aslında illegal-yarı illegal bir siyasi harekettir. İktidar odaklıdır! Güç odaklıdır! Topluma egemen olma odaklıdır ve bütün bunların sonucu da Türkiye’yi yönetmek odaklıdır! Hemen her şey, bütün davranışları, politikaları, toplumsal güç ilişkileri, toplumda ve devlette yöneldikleri odaklar, insan yetiştirme politikaları, ama her şey, Gülen hareketinin bir siyasal parti olduğunun göstergesidir. Buna aykırı bir adım veya politika gösteremezsiniz! Sosyoloji profesörü Şerif Mardin, cemaat üyelerini birbirine yapıştıran tutkal nedir, bunu çözemedim diyor. Ama bir ipucu bulmuş. Özetle diyor ki bizim kullandığımız metodolojiyle bunu anlamak zor, yeni bir şey lazım... Ben “tutkal”ı merak etmiyorum. Sanırım bu, kendisinin de son TV söyleşisinde sık sık belirttiği gibi, “karmaşık” bir tutkal... Bunu tek bir “şey” ile açıklamak gerekmiyor. Mardin, Gülen hareketinin içindeki tutkalı merak ediyor sadece; bu bilimsel bir meraktır; ama cemaati salt bir cemaat olarak görmemek gerekiyor. Cemaati bir siyasal hareket olarak nitelemeye başladığımız andan itibaren, cemaati anlamak için gereken “farklı yaklaşım”ı belki de yakalamış oluruz! Cemaatler ülkemizde bir ayaklarıyla neredeyse her zaman siyasetin içinde olagelmişlerdir, bir siyasal dayanakları vardır. Siyaset-din-cemaat ilişkileri tezgâhında, al-gülüm ver gülüm dayanışmasını biliyoruz. Cemaatlerden bakanlar olmuştur... Özal’ı düşünürsek, başbakanlar ve cumhurbaşkanları da! Ama bugüne kadar hiçbir cemaat, Fethullah Gülen, hareketi kadar siyasete kilitlenmemiştir ve çalışmalarının odağına siyaseti almamıştır. Belki diğerleri de bunu istemiştir, ama başaramamıştır. Fethullah cemaati, çok geniş alana yaydığı faaliyetlerini, siyaset odağında yoğunlaştırıyor. “Türk okulları”nı yaymak bile, siyaset odaklıdır! Üç beş tane Afrikalı veya bilmem nereli öğrenci, Türkçe Olimpiyatları gibi iddialı başlıklar altında düzenlenen organizasyonlarda, getirilip şiir okutulunca ve Türkçe konuşturulunca kalem erbaplarının yağları eriyor! Bunlar, cemaatin Türkiye’de yayılmasına, yaygınlaşmasına ve cemaatin tüm resmi ve gayri resmi/gizli faaliyetlerine bir koruyucu/dokunulmaz zırh kazandırıyor. En çok da “Türkçü/İslamcı”ların! Onlardan önde gelenleri hemen Fethullah Gülen’e biat yolculuğuna çıkıyorlar ve “Türklüğü”ne büyük hizmetler yaptığını yaza yaza bitiremiyorlar! Hareket, islamcı ve Türkçü, küçük parçaları, örneğin halkoylamasında bir araya getirip birleştirmeyi de başardı! (*) Fethullah’ın siyasi bir parti olarak hareket ettiğini anlamak için, gazetelerine bakınız. Önlerinde en büyük engel olarak gördükleri Ordu ve Yargı konusundaki politikalarına, eylemlerine bakınız. En önemlisi, devleti dönüştürüyorlar. Eğitim poltikalarıyla, kendi yargı ve hukuklarını kurarak ve kendi işadamlarını büyük birlikler halinde örgütleyerek... Karşımızda siyasi parti gibi örgütlenmemiş ama yarı yasal, yarı gizli ve de bazen tamamen gizli örgütlenmeleriyle, iktidarı devralmak isteyen bir yasadışı parti hareketi duruyor! “Parti” paradigmanızı (bakış açınızı/anlayışınızı) değiştirirseniz, olayı tamamen saydamlaştırmış olursunuz! (*) Bunlar hep birlikte MHP’yi yiyip yutma faaliyetlerini ilerlettiler. MHP küçük balık mı, büyük balık mı? Şimdi iktidar ve çevresi büyük balık gibi! İktidarın gürzü sert çarpınca, MHP’den feryatların yükseldiğini görüyoruz. Eğer bugün, televizyonda dinlediğimiz MHP’li olmayan evetçilerden oluşan bariton borazanlar ekibi başarırsa, “milliyetçi” hareket, eski günlerine geri dönebilir. En bariton borazan diyordu ki, ülkücülük, panislamizm de olur, pan Türkizm de... Onu sınırlandıramayız... obursali@cumhuriyet.com.tr Terör örgütünün lideri, Hakkâri’deki saldırıyla ilgili üç farklı senaryo olabileceğini söyledi Öcalan İran’õ işaret ettiD İ Y A R B A K I R (Cumhuriyet Bürosu) - Terör örgütü lideri Ab- dullah Öcalan, Hakkâ- ri’de 9 kişinin öldüğü saldõrõyla ilgili olarak üç farklõ senaryo olabilece- ğini söyledi. Eylemi, PKK içinden bir grubun yapabileceği gibi devlet içinde belli birimlerin çatõşmalarõndan da kaynaklanmõş olabileceğini belir- ten Öcalan, bir üçüncü seçenek ola- rak da İran’õ işaret etti. Öcalan’õn çarşamba günü avu- katlarõyla yaptõğõ görüşmeler terör örgütüne yakõnlõğõyla bilinen in- ternet sitesi ANF’ye yansõdõ. Bu- rada yayõmlanan habere göre Öca- lan, patlamayla ilgili olarak şu ifa- deleri kullandõ: “Bu, PKK içeri- sine sızmış jitem-kont- ra tarzı bir ekibin işi de olabilir. Yine PKK içinde yönlendirilen başıboş bir grubun işi de olabilir. Devlet içe- risinde devletten kay- naklı bir olay da ola- bilir. Ben bu olayı duyduğumda şoke oldum, şu andaki ruh halim kaos gibidir, anlamaya çalışıyorum.” Devlet içerisinde belli birimle- rin birbirleriyle çelişki ve çatõş- malarõnõn sonucu da bu tarz ey- Zübeyir Kındıra’nın kitabı ‘Cemaatin Copları’ yayımlandı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Emniyet Müdürü Hanefi Av- cı’nõn “Haliç’te yaşayan Simonlar; Dün Devlet Bugün Cemaat”, adlõ kitabõnõn ardõndan “polisteki ce- maat kadrolaşmasını” anlatan bir kitap daha çõktõ. Gazeteci Zübeyir Kındıra, 1999’daki, “Fethullah’ın Copları” adlõ kitabõndan sonra “Cemaatin Copları” adõyla ikinci kitabõnõ yaz- dõ. Polis Akademisi’nde de öğrenim gören Kõndõra, bu hafta yayõmlanan yeni kitabõnda, TİB’de Teknik Dai- re Başkanlõğõ’na Başbakan Tayyip Erdoğan tarafõndan atanan Basri Aktepe, eski İstihbarat Daire Baş- kanõ Ramazan Akyürek başta ol- mak üzere adõ “cemaatçi” kadrolar arasõnda geçen isimlerle ilgili bilgi- lere yer veriyor. Kitapta ayrõca, “polisin en kritik birimlerinde görev alanlar ve bunlar hakkında polis müfettiş- lerinin yaptığı araştırmalarla” farklõ tarihlerde hazõrlanan raporlarda “isimleri ‘Cemaatçi’, ‘Fethullahçõ’ diye sayılan isimlerin hangilerinin istihbarat, KOM, Personel, Eğitim kurumları gibi kritik birimlerde görev aldıkları ve bu isimleri hü- kümetlerin bile kolay kolay de- ğiştiremediği” tanõklõk ve belgelerle anlatõlõyor. Kitapta, Polis Akademisi ve polis meslek yüksek okullarõna öğrenci alõmõnda yaşanan ‘hileli kura’ örnekleri de anlatõlõyor. lemler olabileceğini be- lirten Öcalan, Genelkur- may ve hükümetten ha- bersiz bazõ gruplarõn da hareket etmiş olabilece- ğini söyledi. Asõl hedefin kendisiyle yapõlan görüş- meler olduğunu savunan Öcalan, “Tam bu esnada Hakkâri’de bu patla- manın olması oldukça düşündürücüdür” dedi. ‘ABD ve AB’nin tutumları biliniyor’ Saldõrõnõn arkasõnda İran’õn da olabileceğini söyleyen Öcalan şöyle devam etti: “Bu patlama, cumhuriyet tarihinin en önemli olaylarından bi- ridir. Devletten ve PKK’den kaynaklı ola- bileceği gibi başka dev- letlerden de kaynaklan- mış olabilir. İran gibi devletlerin parmağı da olabilir. Herhangi bir devletin PKK kılığıyla yaptığı bir eylem de ola- bilir. Bu saldırı, bölge- sel hatta uluslararası güçlerin de içinde ol- duğu bir saldırı olabilir. AB ve ABD’nin mesele hakkındaki tutumları biliniyor.” ‘SORUMLUSU HÜKÜMET OLUR’ Öcalan, bugün sona erecek olan eylemsizlik kararıyla ilgili olarak da “Hükümet, öyle ‘bitiririz, yok ederiz’ der hedef gösterirse, o zaman geliştirmeye çalıştığı- mız çözüm ve barış süreci fiilen ortadan kalkacaktır, bunun sorumlusu da hükümet olacaktır” dedi. İçişleri Bakanı Atalay, Gaziantep’teki MOBESE sisteminin açılışına katıldı. ‘Kanıtlar PKK’yi gösteriyor’ GAZİANTEP (Cumhuriyet) - İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, Hak- kâri’nin Geçitli köyünde 9 kişinin öl- düğü mayõn saldõrõsõnõ gerçekleşti- renlerin peşinde olduklarõnõ belirtti. Saldõrõnõn terör örgütü PKK tarafõn- dan düzenlendiğine ilişkin kanaat- lerinin pekiştiğini ifade etti. Atalay, patlamaya ilişkin bütün incelemele- rin, verilerin ve delillerin aynõ adre- si gösterdiğini vurguladõ. Atalay, “Yeni gelişen bir iki bilgi var. Bir iki vatandaşın güvenlik birimleri- mize beyanları var. Onları da de- ğerlendirdik, o yöndeki kanaat daha da pekişti” dedi İçişleri Bakanõ Atalay kazada ya- ralanan 15 aylõk Zeynep’in iki ba- cağõnõn da fonksiyon görmeyecek du- rumda olduğunu açõkladõ. İçişleri Bakanı Atalay: Yeni gelişen bir iki bilgi var Fotoğraf:AA