20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 20 EYLÜL 2010 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Kurultay Değil İktidar! [email protected] CHP’de yeniden bir parti içi hesaplaşma gündeme getiriliyor; bunun gereği üzerinde duruluyor. Kurultay toplanması; 2008’de yapılan, ancak uygulanmayan tüzüğün yürürlüğe konması ve parti üst yönetiminin yeniden oluşması, bir önceki Genel Başkan Deniz Baykal tarafından dile getiriliyor. CHP yeniden bir kurultay kuyusuna düşürülmek isteniyor. Yanlış yapılıyor. Bu köşede de çok kez vurgulandığı gibi, CHP’nin, üyelerinden başlayarak örgütsel yapısını katılımcı bir anlayışla güçlendiren; örgüt içi seçimlerde demokratik süreçleri işleten; il ve ilçe örgütlerinin politika üretimini sağlayan ve başarılarını buna göre ölçen; seçimle gelen örgütlerin yine seçimle görevden gitmesi; parti emeğine önem veren; milletvekili ve diğer seçimler için adaylarının saptanmasında demokratik bir yaklaşım uygulayan köklü bir yapısal değişime gereksinimi vardır. Demokratik tüzük önerilerimizin karşılığı geçmişte Baykal tarafından çok ağır bir biçimde cezalandırılmak olmuştur. Yürürlüğe konulması istenen tüzüğün burada sözü edilen demokratik bir parti yapısıyla da uzaktan-yakından ilgisi yoktur. Böyle bir yeniden yapılanmanın ne sırası ne de zamanıdır. CHP, 22 - 23 Mayıs Kurultayı’nda genel başkan değişikliği yaşadı. Bu değişikliğin sarsıntısız atlatılması, parti bütünlüğünün korunması ve CHP dışı arayışların son bulması, Genel Sekreter Önder Sav’ın o süreci doğru yönetmesinin bir sonucudur. Üst yönetimin oluşmasında kimi eksikler ve halkoylaması çalışmaları sırasında bazı aksaklıklar olsa da CHP’nin, kurultay sonrasında çok güçlendiği yadsınamaz bir gerçektir. Halkoylamasında alınan yüzde 42 hayır oyu, çok aşırı eşitsiz koşullarda yapılan bir yarışın sonucudur ve doğru değerlendirilirse bir başarıdır. Çok gerekli ve zorunlu olmadıkça, il ve ilçe örgütleriyle uğraşmanın da bir mantığı yoktur. Önemli olan, halkoylaması sürecinin deneyimlerinden de yararlanarak eksikleri gidermek, bu güçlenme çıtasını milletvekili seçimlerinde sandığa yansıtmak ve ülkeyi bir “Tayyipland”, yani Tayyip’in toprağı olmaktan kurtarmaktır! Seçimlere çok az bir süre var. Şu sırada CHP’nin yapması gereken kurultay değil, iktidar çalışmasıdır; iktidar koşusuna çıkmaktır. CHP, öncelikle anayasa değişikliği sonrasının siyasal gelişmelerini ve AKP’nin tutumunu yakından izlemek, bunların çağdaş demokrasiye uygunluğunu ana muhalefet olarak çok etkili bir biçimde izlemek ve denetlemek zorundadır. Yapılması gereken, CHP’nin ülkenin bundan sonraki siyasetinin biçimlenişinde etkili olmasının sağlanmasıdır. Halkoylamasında hayır diyenlerin de evet diyenlerin de CHP’den beklentisi budur. Halkoylaması sürecinde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, kimi konularda AKP’nin silahlarını elinden alacak açıklamalar yapmıştır. Gündemi belirleyen bu sürecin sağlam bir biçimde güçlendirilmesi gerekmektedir. Ancak özellikle iki konu, türban ve genel af, genel ve CHP içi kamuoyunda duraksamalara yol açmıştır. Şimdi yapılması gereken, o ve benzeri açılımların ayrıntılı bilimsel çalışmalarla desteklenmesi ve nelerin, ne zaman ve nasıl yapılacağına açıklık kazandırılmasıdır. CHP, özellikle şu üç konuyu, demokratikleşmeyi, ekonomiyi ve dış politikayı AKP’den daha iyi yöneteceğini kanıtlamak amacıyla, hızla bir iktidar hazırlığı sürecine girmelidir. CHP hiç zaman yitirmeden özgürlükçü, demokratik bir anayasa taslağı hazırlamalı, yeni anayasa konusunda öncülük etmelidir. CHP’nin ve ülkenin hukukçu ve hukuk birikimi bu olanağı vermektedir. Demokratik anayasa hazırlığıyla birlikte, ekonomide, teknolojik yenilikten bölgesel gelişmeye dek çok geniş bir alanda projeler hazırlamak gerekiyor. CHP, eğitim, işsizlik ve yoksullukla savaşım konularında somut öneriler geliştirmek zorundadır. Kamu yönetiminin A’dan Z’ye günümüzün koşullarına uygun olarak etkinlik, verimlilik ölçütleriyle ve saydamlık ölçütleriyle yeniden yapılandırılması ve rüşvet ve yolsuzlukların nasıl sıfırlanacağı CHP gündeminde olmalıdır. Bütün bunların yapılması için CHP üst yönetiminin, CHP görüşüne emek vermiş tüm kişilerden, siyasetçilerden, gençlerden, kadınlardan, toplumun uzman kişi ve kuruluşlarından, yapabilecekleri her tür katkıyı alacak bir yapılanmaya gitmesi ve kapsamlı bir çalışma programını hızla oluşturması, kaçınılmaz bir zorunluluktur. Halkoylamasında alınan yüzde 42 hayır oyu, toplumun çağdaşlaşma, demokratikleşme ve ilerleme özleminin nesnel göstergesidir. CHP, bu gizilgücü ya da potansiyeli iktidara taşımak görev ve sorumluluğuyla karşı karşıyadır. Yıllar önce, bir reklam filminde bir çocuk “yapacak çok işim var, çook!” diyordu. CHP de artık yapacak çok işim var diyecek kadar büyümelidir! Kesilmiş ve hafif dondurulmuş etin Türkiye’ye nasõl gireceği, tahlillerin nasõl olacağõ bilinmiyor ‘İthaletsağlõğõbozar’ ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Türkiye Ziraatçõlar Derneği Genel Başkanõ İbrahim Yetkin, Türkiye’nin 1986’dan bu yana ilk kez hafif dondurulmuş et ithalatõnõ serbest bõraktõğõnõ belirterek “Bu ka- rarı hem sağlık hem de ekonomik açıdan riskli ve yanlış görüyo- rum” diye konuştu. Son olarak hafif dondurulmuş et it- halatõnõn serbest bõrakõldõğõnõ belirten Yetkin, düzenlediği basõn toplantõsõnda “Türkiye 1986’dan bu yana ilk kez hafif dondurulmuş et ithalatını ser- best bıraktı. Kesilmiş ve hafif don- durulmuş etin Türkiye’ye nasıl gi- receği, tahlillerin nasıl olacağı bi- linmiyor. Tarım ve Köyişleri Ba- kanlığı’nın bu süreç başlamadan önce ‘bizim yeterli besi hayvanõmõz’ yok diye açıklaması gerekiyordu. Besi hayvanı ve damızlık sayısının arttırılmasına ihtiyaç vardı. Böyle yapılsaydı, belki 6 ay-1 yıl içinde halkımız daha ucuz et yiyebilirdi. İt- halat olur ama asıl sorun üretimle çözülür” değerlendirmesini yaptõ. 1996’da deli dana hastalõğõ riski ne- deniyle Avrupa’ya kapõlarõn kapatõl- dõğõnõ, bu riskle beraber Türkiye’nin et ihtiyacõnõ uzak mesafedeki ülke- lerden karşõladõğõnõ anlatan Yetkin, va- tandaşõn ithal edilecek ette deli dana riskini düşüneceğini de vurguladõ. Yetkin, Türkiye’nin 1980’lerin or- talarõna kadar et hayvancõlõğõ açõsõn- dan Ortadoğu’nun en zengin ülkesi ol- duğunu, birçok ülkeye et ihraç ettiği- ni belirterek 1980’lerin ortalarõnda Türkiye’de hayvancõlõğõn merkezi konumunda bulunan Doğu ve Gü- neydoğu Anadolu’da terör olaylarõnõn artmasõyla hayvancõlõğõn büyük dar- be aldõğõnõ anlattõ. Yetkin, aynõ dö- nemde diğer bölgelerde de me- ralarõn hõzla ortadan kaldõrõldõ- ğõnõ kaydetti. Yetkin, hayvancõlõğõ ayakta tutan kurumlardan biri olan Et ve Balõk Kurumu’nun 1995’te özelleştirildiğini, sahip olduğu kombinalarõn 10’da 9’unun ka- patõldõğõnõ söyledi. Hafif dondurulmuş et ithalatõnõn serbest bõrakõlmasõnõ eleştiren TZD Başkanõ Yetkin: Bu kararõ hem sağlõk hem de ekonomik açõdan riskli ve yanlõş görüyorum. Ekonomi için risk: Vergi düşürüldü: Küçükbaş hayvan ve et ithalatõnda gümrük vergileri düşürüldü. Kasaplõk hayvan ithalatõnda daha önce yüzde 40 olan gümrük vergisi oranõ yüzde 30 olarak belirlendi. Vergi indirildi Kurbanlık da dışarıdan gelecek İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro- su) - Kõrmõzõ etin ardõndan, yaklaşan Kurban Bayramõ öncesi kurbanlõk hayvan ithalatõna da yeşil õşõk yakõl- masõnõ uzmanlar, ülkenin hayvancõ- lõk politikalarõnõn iflasõ olarak yo- rumluyor. Anadolu’da şap hastalõğõ yaygõn ol- duğu için Anadolu’dan Trakya’ya hayvan girişinin yasak olduğunu anõmsatan Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, “İthalatın ar- dından Trakya’daki yurttaşları- mız şapsız, Anadolu’daki yurttaş- larımız şaplı hayvan mı kurban ke- secek?” diye sordu. Anadolu’daki şap hastalõğõyla mü- cadelede yeterince başarõlõ olunama- dõğõnõ da anõmsatan Kaymakçõ, “Tür- kiye’de hayvancılık iflas etti” dedi. Küçükbaş hayvan ve et ithalatında gümrük vergileri düşürüldü. Ka- saplık hayvan ithalatında daha ön- ce yüzde 40 olan gümrük vergisi yüzde 30’a indi. Bakanlar Kuru- lu’nun konuya ilişkin kararı, Resmi Ga- zete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, 1 Ocak 2011’e kadar, 1 yaşında veya daha küçük kuzuların ithalatın- da yüzde 135 olan gümrük vergisi oranı yüzde 20’ye, karkas ve yarım karkasın gümrük vergisi oranları yüzde 225’ten yüzde 30’a, kasaplık olanların gümrük vergisi oranları da 1 Nisan 2011’e kadar yüzde 135’ten yüzde 30’a düşürüldü. Ağırlığı 80 kilogramı geçmeyen küçükbaş hayvanların ithalatında da yüzde 135 olan gümrük vergisi, 1 Nisan 2011’e kadar yüzde 20’ye indirildi. Tarımda ithalat üretimi solladı Ekonomi Servisi - TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağõ Birliği Başkanõ Cahit Çetin, tarõmda ithalatõn hõzla arttõ- ğõnõ, çalõşan sayõsõ fazlalaşõrken ge- lirlerin azaldõğõnõ, tarõmsal üretimin yetersiz olmasõnõn da enflasyonu körüklediğini söyledi. Çetin, Türkiye ekonomisi yüzde 11 büyürken tarõ- mõn sadece binde 5 oranõnda büyü- düğüne dikkat çekti. Çetin şunlarõ kaydetti: “Tarım- daki istihdamın yaklaşık 450 bin kişi artması, çiftçilerin hem reel, hem de göreli olarak fakirleştiği- ni ortaya koyuyor. Üretimdeki yetersiz artış dış ticaret açığının büyümesine yol açıyor. 2010 Ocak- Temmuz döneminde en yüksek oranlı ithalat artışı yüzde 45.5 ile tarım sektöründe görüldü.” Kumaş, dolaşõmdaki paranõn mayõsta referanduma kadar 10 milyar TL arttõğõnõ kaydetti ANKARA (ANKA) - DİSK Araştõrma Enstitüsü (DİSK- AR), işe başlamaya hazõr olup iş aramayanlar dahil edildiğinde geniş tanõmlõ işsizlik rakamõnõn yüzde 16.4 oranla 4 milyon 608 bin olduğunu, eksik ve yetersiz istihdam edilen- lerle birlikte işsizlik ora- nõnõn yüzde 20’ye yük- seldiğini vurguladõ. DİSK-AR’a göre hü- kümet bu vahim tabloya karşõn, işsizlik rakam- larõndaki düşüşü, ka- muoyuna büyük bir başa- rõ olarak sunuyor. DİSK-AR, işsizlik rakamlarõndaki 2.5 pu- anlõk düşüşe rağmen kri- zin yarattõğõ olumsuz tablonun hâlâ sürdü- ğünü vurgulayarak “işsiz sayısı kriz ön- cesine göre 454 bin fazla. Yani Tür- kiye teğet geçen krizin etkilerini yük- sek büyüme oranlarına rağmen hâlâ telafi edebilmiş değil” ifadesini kul- landõ. DİSK-AR 2010 Haziran Ayõ Dö- nemi İstihdam Raporu’nu yayõmladõ. TÜİK’in son açõkladõğõ 10.5’lik işsizlik oranõnõ eleştiren raporda şu tespitlere yer verildi:  Mevsimsel nedenlerle artan istihdam, işsizlik verilerine yansõrken işsizlik ora- nõ kriz öncesinin 1.5 puan üzerinde.  İstihdamdaki artõşa, köye dönüş, ge- çici çalõşma ve kayõt dõşõndaki artõş eş- lik etti. Artan istihdamla, kayõt dõşõ is- tihdam hemen hemen aynõ oranda bü- yüdü.  İstihdamda geçen yõlõn aynõ döne- mine göre yaşanan artõş 1 milyon 541 binken, bu rakamõn yüzde 32’si işgücüne kayõt dõşõ olarak da- hil oldu.  Yaratõlan istihdamõn yüzde 8.8’i eksik ve yetersiz olarak is- tihdam edilenlerden, yüzde 17’si ise geçici bir işe başlayanlardan oluştu.  2009’da emekçilere yaşatõlan işten atõlma ve işsiz kalma kâbusu sürmek- tedir. Resmi işsiz sayõmõz 2 yõl önceye göre yüzde 20 artõş göstermiştir. Bu, sa- yõ olarak 454 bin kişiye denk düşmek- tedir. Dolayõsõyla krizin yarattõğõ 454 bin ilave işsiz gerçeği ortada durmaktadõr. ALİCAN ULUDAĞ ANKARA - Eski CHP Trabzon Milletvekili Avu- kat Rahmi Kumaş, dolaşõmdaki kâğõt para mikta- rõnõ gösteren emisyon hacminin, Mayõs 2010’da açõklanan verilere göre referandum öncesinde yüz- de 21.8 arttõğõnõ belirtti. Kumaş, “Referandum ön- cesinde böyle bir artış, pisayasaya canlılık geti- rir. Bu da halkta afyon etkisi yapar. Hükümet paranın kaynağını açıklamalı” dedi. Rahmi Kumaş, Cumhuriyet’e şunlarõ söyledi: 41 milyardan 51’e çıkmış: Anayasa değişiklik paketinin Resmi Gazete’de yayõm günü 13 Mayõs 2010. Merkez Bankasõ’nõn 14 Mayõs 2010 günlü para büyüklüğü 41 milyar 995 milyon 323 bin 296 li- ra. 12 Eylül’de yapõlan halkoy- lamasõndan dört gün önce para- nõn büyüklüğü ise 51 milyar 180 milyon 811 bin 788 TL. Demek ki halkoylamasõ sürecinde pa- ra 9 milyar 185 milyon 488 bin 492 lira, yani yüzde 21.8 arttõ. Ne oldu da yüzde 22 arttı: Ancak unutmayõnõz ki 15 Mayõs 2009’da para büyüklüğü 35 milyar 377 milyon 651 bin 821 lira. 11 Eylül 2009’da ise para büyüklüğü 35 milyar 884 milyon 745 bin 818 TL. Paranõn nicelik olarak artõşõ 507 milyon 93 bin 997 TL. Açõkçasõ geçen yõ- lõn aynõ dönemine göre para miktarõndaki artõş yüz- de 1.4 şeklinde oldu. Doğaldõr ki 2008, 2007 dö- nemleri de buna yakõn çõkacaktõr. Kimseden ses çıkmıyor: Dile kolay, eski bi- rimle yaklaşõk 10 katrilyon liralõk para basõldõ. Hü- kümete soruyorum “8 yıllık iktidarınızda kısa sürede, bu büyüklükte başka para bastınız mı?” Bu, paranõn yağma edilmesi değil midir? Rönesans’tan Libya’ya dev AVM TRİPOLİ/SABRATHA (AA) - Libya’da devlete ait Lidco şirketi ile ortaklõk yapan ve bu ülkede 6 ayrõ kentte 2 milyar dolarlõk projeleri yürüten Rönesans Holding, son olarak maliyeti 750 milyon dolar olan rezidans, otel ve Kuzey Afrika’nõn en büyük alõşveriş merkezinden oluşan AVM yapõm çalõşmalarõna başladõ. Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanõ Erman Ilıcak, yürüttükleri Bab Trablus 2 Projesi’nin Kuzey Afrika’nõn en büyük karma projelerinden biri olduğunu belirterek toplam 300 bin metrekare kapalõ alandan oluşan projenin ilk etabõnda büyük bir AVM, 5 yõldõzlõ otel, ofis kompleksi bulunduğunu, projenin ikinci etabõnda 1800 adet lüks konut, üçüncü etabõnda ise hastane yapõmõ olduğunu söyledi. Rönesans Holding Libya 41. El Fetih kutlamalarõ çerçevesinde Sabratha Antik Kenti’nde Anadolu Ateşi rüzgârõ estirdi. Eski CHP Trabzon Milletvekili Rahmi Kumaş’a göre para miktarõ, halkoylamasõ sürecinde dört ayda yüzde 22 arttõ. AHMET ŞEFİK TRABZON - Yeni fõndõk stra- tejisi kapsamõnda üreticilere verile- cek ‘alan bazlı gelir desteği’nin, 2011 yõlõnda verileceği açõklandõ. Fi- yatlarõn düşmemesi için eylül ayõn- dan itibaren ödemelerin yapõlmasõ gerektiğini belirten Trabzon Ticaret Borsasõ (TTB) Yönetim Kurulu Başkanõ Şükrü Güngör Köleoğlu, “2010 ürünü fındık rekoltesinin üreticiyi mağdur etmemesi için, destekleme priminin eylül ayından itibaren ödenmesini önerdik an- cak bakanlık bu desteğin 2011’de yapılacağını söyledi. Üreticinin mağduriyetinin önlenmesi için li- sanslı depoculuk acilen devreye sokulmalı” dedi. Fõndõk Üreticileri Yardõmlaşma ve Dayanõşma Derneği tarafõndan yapõlan açõklamada, belirtilen 665 bin tonluk fõndõk rekoltesinin ger- çekdõşõ olduğu savunuldu ve gerçek rekoltenin 470 bin tonda kaldõğõ be- lirtildi. Rekoltenin yüksek gösteri- lerek fõndõk fiyatlarõnõn 3.6 TL’ye kadar düşürüldüğü vurgulandõ. DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLU / LONDRA Yazarımız yıllık izninin bir bölümünü kullandı- ğından yazılarına bir süre ara vermiştir. Parada şüpheli büyüme AKP yüzde 20 işsizlikle övünüyor DİSK-AR’a göre işsizlik oranõ yüzde 20’ye yükseldi. Bu vahim tabloya karşõn hükümet işsizlik rakamlarõndaki düşüşü, kamuoyuna büyük bir başarõ olarak sunuyor GÜMRÜK VERGİLERİ DÜŞTÜ Canlõ hayvan ithalatõyla kõrmõzõ et fiyatlarõnõ düşüremeyen AKP hükümeti, yõlbaşõna kadar taze et ithalatõna izin verdi. Etin ticaretini ise özel sektör yapacak. Yılbaşına kadar izin: Fındıkta destek öteki bahara
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle