Katalog

CMYB C M Y B CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 20 EYLÜL 2010 PAZARTES 18 SPOR CMYB C M Y B SARI-LACİVERTLİLER NIANG’LA ÖNE GEÇTİ, GUTI PENALTIYLA EŞİTLİĞİ SAĞLADI, İKİ TAKIM DA 1’ER PUANLA YETİNDİ Ne F.Bahçe ne BeşiktaşNe F.Bahçe ne Beşiktaş Sahada yüksek tansiyon CUMHUR ÖNDER ARSLAN F.Bahçe-Beşiktaş derbisinde 90 dakika boyunca sahadaki gerginlik üst düzeydeydi. İki takõm futbolcularõ birbirlerine yaptõklarõ sert müdahaleler sonrasõ, hakem Cüneyt Çakır’a adeta isyan etti. F.Bahçe’de Emre, Alex, Volkan, Mehmet Topuz, Lugano, Bilica ve Gökhan Gönül; Beşiktaş’ta ise İbrahim Üzülmez, İbrahim Toraman, Quaresma ve Zapotocny pozisyonlar sonrasõ her defasõnda itiraz etmek için soluğu Cüneyt Çakõr’õn yanõnda aldõ. Özellikle Çakõr’õn F.Bahçe aleyhine çaldõğõ düdükler sonrasõ Sarõ – Lacivertli taraftarlarõn da tepkisiyle futbolcularõn agresif tavõrlarõ bir kat daha arttõ. Bilica, Volkan Demirel, İbrahim Üzülmez ve Quaresma’nõn yan hakemlere sürekli küfretmesi yayõncõ kuruluş kameralarõna takõldõ. Kartal’ın protokol tepkisi Beşiktaş Başkanõ Yıldırım Demirören’in Saracoğlu’na gelmediği derbide, Siyah – Beyazlõ yöneticiler protokol tribününde ayrõ bir bölüme oturmayõ tercih etti. Hiçbir Beşiktaşlõ yöneticinin F.Bahçe Başkanõ Aziz Yõldõrõm’õn yanõnda oturmamasõ dikkat çekti. Bunun nedeni olarak iki kulübün geçen sezon birbiriyle yaşadõğõ sorunlar gösterildi. Hakan hastanelik oldu Beşiktaş kalecisi Hakan, ilkyarõdaki bir pozisyonda takõm arkadaşõ İbrahim Üzülmez’in dizinin başõna çarpmasõ sonrasõ sakatlõk geçirdi. Bir an sendeleyen ve yere düşen Hakan, beyin tramvasõ şüphesiyle hastaneye kaldõrõldõ. Hakan’õn tomografisi çekilirken, genç futbolcunun ciddi bir sakatlõğõnõn olmadõğõ belirtildi. Geçen hafta hayatõnõ kaybeden eski TFF Başkanõ Halim Çorbalı’nõn anõsõna maç öncesi yapõlacak saygõ duruşuna iki takõm taraftarlarõnõn protestosu gölge düşürdü. 1 dakikalõk sürede seyirciler birbirlerine küfürlü tezahüratta bulundu. F.Bahçeli taraftarlar Beşiktaşlõ oyuncularõn üzerine lazer tuttu. 90 DAK KA HİLMİ TÜRKAY Sertlik Derbisi Her mesleğin bir zorluğu vardır. Futbol da bunun bir parçasıdır. Mesela bir kulübe başkan olmak istersiniz, olursunuz da. Ama gün gelir para sıkıntısı çekebilirsiniz; ya da paranız olur, takımınızda işler yolunda gitmeyebilir. Koltuğunuz sallanır, yönetiminiz bozulur, kongre yapılır. Eğer oyuncuysanız, önemli bir sakatlık geçirdiğinizde futbol yaşamınız tehlikeye girer veya sahada mücadele ederken seyirci sizi beğenmez, ıslıklanır ve yuhalanırsınız. Kendinize iyi bakmazsanız, para kazanma yolunuz tıkanır. Teknik direktörseniz işiniz daha zordur. Çünkü siz farklısınızdır. Sorumluluklarınız büyüktür. Futbolcular sahada bir bütündür, birinin açığını bir diğeri kapatabilir. Teknik direktörün ise böyle bir şansı yoktur. O, kenarda yalnızdır. Vermiş olduğu taktik tutmazsa, oyuncular sahada istenileni yapmazsa ve bununla beraber bir de kötü sonuçlar peş peşe gelirse, oklar bir anda üzerinize doğrulur. Belki ‘istifa’ kararıyla karşı karşıya kalabilirsiniz. Eğer bunu siz yapamazsanız, başkan veya yöneticiler çok rahat gerçekleştirebilirler bu düşünceyi. Yani hemen biletiniz kesilir. Çünkü bu en kolay çözümdür. Her yerde bu tür hareketler vardır ancak bizim ülkemizde daha sıkça yaşanır. Tahammül sınırlarımızı hiç kullanmayız. Bunları niye yazdım? Hemen söyleyeyim. F.Bahçe, Daum’dan sonra Aykut Kocaman’ı takımın başına getirdi. Ancak 4 haftalık süreçte istenilenler olmadı. Oysa daha ligin başındayız. “İlk dört ya da beş maçı kazanan takımlar şampiyon olur” diye bir kural mı var? Biliyorum ki Aykut Hoca çok sıkıntılı bir hafta geçirdi. Kafasında hep derbiyi oynattı. Geceleri uyumadığı da oldu. Meğer ne kadar zormuş bu iş... Beşiktaş maçı, deneyimli antrenörün gerçekten son şansı mıydı? F.Bahçe kaybederse Aykut gönderilecek miydi? Kendi kendime sordum. Ve dedim ki; böyle bir şey olabilir. Çünkü burası F.Bahçe. Aziz Yıldırım döneminde kimler geldi, kimler gönderildi bu takımın başından... Saymaya kalksanız, zorluk çekersiniz. Aykut Hoca’yı ‘gönderilenler’ kategorisine sokmak istemiyorum. Giderse adaletli bir yaklaşım olmaz. Bu yüzden de ona inanan biri olarak dileğim derbi maçtan yüzünün akıyla çıkmasıydı. Böyle düşünerek girdim stada. Tribünlere baktım, tıklım tıklımdı. Kapalı gişe olur demiştim, haklı çıktım. Sonra sahadaki oyunu izlemeye koyuldum. 22 futbolcu da çok gergindi. Sahada futbol oynanmadı. Daha çok tekme, dirsek, tokat vardı. Uzun bir aradan sonra sertliği ön plana çıkan bir derbiye tanıklık ettim İki tarafın pas hatası yüzdesi yüksekti. Volkan’a bravo, kaleci mi yoksa libero muydu doğrusu anlayamadım. Niang’ın golü F.Bahçe’ye hayat verdi. Eğer Sarı - Lacivertliler daha sonra girdiği pozisyonları değerlendirse oyun ilk yarıda bitebilirdi. İkinci bölümde Emre’nin çıkmasıyla, Beşiktaş bu bölgede iyi işler yapmaya başladı. F.Bahçe ise mücadelesiyle yeşil zeminde hiç etkili görünmüyordu. Sahanın yıldızı demeye hazırlandığım sırada Volkan Demirel, savunmasının hatasını kapatmak isterken, Bobo’yu kötü zamanlama yaparak yere düşürünce Cüneyt Çakır penaltıyı verdi. Guti topu ağlara gönderdiğinde sert gece 1-1’lik skorla sona eriyordu. ELEŞT R M E T İ N T Ü K E N MEZ ELEŞT R A D N A N D İ N Ç E R Zor Oyunu Bozdu O yunun henüz beşinci dakikasında İsmail Köybaşı’nın baskı sonucu kazandığı topla yarattığı pozisyonu oyun kuralı bilgisinin eksik olduğu anlaşılan Quaresma şutlamasa Beşiktaş’ın sol beki golü atacak, bu durumda oyunun devamı Siyah - Beyazlılar için belki de daha kolay geçecekti. Ayrıca maçın başında atak görünen Beşiktaş Guti ile etkili oldu. Ancak İspanyol oyuncunun tempolu oynamayı uzun süre sürdürmesi mümkün değildi. Zaten top rakibe geçince Nihat ve Querasma prese katılmadığı için sert geçen maçın kontrolünü F.Bahçe ele geçirdi. Fenerbahçe ilk yarının ikinci bölümünde, doğru dürüst bir oyun planı olmadığı halde Beşiktaş’ı adeta dağıttı. Niang ve Alex’in kaçırdığı goller skorun daha ilk yarıda 5-0 olmasını engelledi. Fenerbahçe’nin belli bir oyun planı yoktu, ama bütün takım çok iyi pres yaptı. Beşiktaş’ta ise oyun kora kor oynandığı anlarda takımın yarıya yakını mücadeleyi izlemekle yetindi. Peki, Fenerbahçe bu denli gol pozisyonunu nasıl yakaladı? Niang, Beşiktaş savunmasının ortasını çok zorladı. Dia, Querasma gibi ayağına hakim ama ondan fazlalığı çok kuvvetli olması. O da Beşiktaş’ın sağ tarafını epey zorladı. İsmail Köybaşı ise savunmaya geç döndüğü için her iki kanat Fenerbahçe atakları için elverişli duruma geldi. Ne var ki, ilk yarıdaki boğuşma, kalecileri bile sakatlayan sert mücadele ikinci yarıda sıradan bir top al verine döndü. Fenerbahçe skoru koruyup karşı atak düzenine geçerken Beşiktaş’a da top dolaştıracak alan bıraktı. Dia’yı durdurmak için oyuna alınan İbrahim Üzülmez deneyimi ve çabukluğu ile bu görevi başarıyla yaptı ama ters ayağı nedeniyle sağda atakları başlatamadı. Fenerbahçe ilk yarıda farka gideceği maçı ikinci yarıda da koparabilirdi. Ama kaçan gollerin sayısını unuttuk. Bu durumda Aykut Kocaman’ın işi zor görünüyor. Schuster’in Nihat’a 90 dakika sabretmesi ilginç geldi bana. ELEŞT R ALİ İSMET URAL gözlem MUHİTTİN BOŞAT ‘Kocaman’ Sõkõntõ M ükemmel zeminiyle, tribün şovuyla, marka değeri yüksek(!) harika bir atmosfer vardı dün gece. Üstüne bir de Cüneyt Çakır ne kadar izin verdiyse, o kadar kıran kırana geçen maçı izleyip “işte futbol bu” dedim. Beşiktaş ilk 20 dakika adeta ev sahibiymiş gibi Fenerbahçe’yi kendi yarı sahasına hapsetti. Ama Çakır’ın stili, F.Bahçeli oyuncuları hırslandıran faktör oldu adeta. O izin verdikçe, saldırdılar ve rüzgârı tersine döndürdüler. Niang ve Dia ikilisi gol için o kadar çalıştı ki G.Gönül ve M.Topuz da sağ kanadı iyi işleyince 20. dakikadan sonra özlenen Fenerbahçe vardı sahada. Her şey böyleyken maçın ilk yarıda ‘kopması’ işten bile değildi. Gökhan, Alex, Dia ve Niang, net 4 gol kaçırdılar. Atamayana atarlar deriz biz bu duruma. İkinci yarı da aynı formatta başladı. Beşiktaş, baskın üstüne baskın, Emre’siz F.Bahçe teslim. Özer, Gökhan Gönül’e destek vermeyince sağ kanat Q7’nin oluverdi bir anda. Santos da çakılı defans oynayıp, Dia ‘git gel’ yapınca yoruldu ve sol kanat da havlu attı. Durum böyle olunca da F.Bahçe sahasına kapandı. Schuster baktı gol gelmiyor, Aurelio-Bobo değişikliği ile gol istedi. Aykut Hoca’nın Alex-Baroni değişikliği de yerinde oldu. Ama bu kadar çökmüş orta saha, Beşiktaş’a golü penaltıdan da olsa getirdi. Sonuçta; maçın kârlı tarafı Beşiktaş oldu. PUAN DURUMU TAKIM O G B M A Y P AVJ. BURSA 4 4 0 0 7 1 12 +6 TRABZON 5 3 1 1 12 6 10 +6 BEŞ KTAŞ 5 3 1 1 10 4 10 +6 KAYSER 5 3 1 1 7 3 10 +4 BB. 5 3 0 2 7 5 9 +2 KARABÜK 5 3 0 2 8 7 9 +1 G.SARAY 5 3 0 2 6 5 9 +1 ANTALYA 5 2 2 1 5 7 8 -2 F.BAHÇE 5 2 1 2 11 8 7 +3 A.GÜCÜ 5 2 1 2 7 7 7 0 BUCA 5 1 2 2 4 4 5 0 KONYA 5 1 2 2 5 6 5 -1 G.B RL Ğ 5 1 2 2 3 7 5 -4 S VAS 5 1 2 2 5 11 5 -6 G.ANTEP 4 0 3 1 2 3 3 -1 MAN SA 5 1 0 4 7 12 3 -5 ESK ŞEH R 5 0 2 3 4 8 2 -4 K.PAŞA 5 0 2 3 2 8 2 -6 F.BAHÇE: 1 – BEŞ KTAŞ: 1 STAT: Şükrü Saracoğlu HAKEMLER: Cüneyt Çakır (5), Bahattin Duran (5), Tarık Ongun (5) F.BAHÇE: Volkan (7), Gökhan Gönül (5), Lugano (5), Bilica (4), A.Santos (5), Mehmet (5) (dk. 88 Gökhan Ünal), Emre (5) (dk. 46 Özer 3), Selçuk (4), Dia (4), Alex (4) (dk. 77 Baroni), Niang (6) BEŞ KTAŞ: Hakan (4) (dk. 42 Cenk 6), Ekrem (4) (dk. 29 .Üzülmez 5), Zapotocny (7), .Toraman (6), smail (4), Nihat (4), Ernst (7), Aurelio (5) (dk. 72 Bobo), Guti (7), Quaresma (5), Nobre (6) GOLLER: Dk. 26 Niang, dk. 86 Guti SARI KARTLAR: Bilica, Selçuk, Volkan (F.Bahçe); Quaresma, . Üzülmez, Ernst (Beşiktaş) Çakır’a Yakışmadı O yunun ilk yarısında kendisine aşırı bir şekilde itiraz eden Fenerbahçeli oyunculara gerekli disiplin uygulamalarını yapamayan ve faullü hareketleri değerlendiremeyen Cüneyt Çakır ilk 45 dakikanın son bölümlerinde kontrolü tamamen elinden kaçırdı. Emre Belözoğlu ve Lugano’nun aşırı itirazlarına sarı kartını gösteremeyen Çakır basit bir itirazda bulunan İ.Üzülmez’e ise hemen sarı kart verdi. 12. dakikada Zapo’nun Dia’ya arkadan yaptığı kontrolsüz harekete sarı kart göstermedi. 16. dakikada Aurelio’nun Volkan’a sert müdehalesinde faul vardı ancak Beşiktaşlı oyuncu topa baktığı için kasıt söz konusu değildi. Hakemin dikkatsiz hareketten dolayı bu oyuncuya kart göstermemesi doğruydu. İlk yarının uzatma dakikalarında Çakır’ın düdüğünden sonra topa vuran Bilica’ya gösterilen sarı kart doğruydu, İbrahim’in Emre’ye sarılarak düşürmesinde ise hakem faul kararı veremedi, sarı kart gösteremedi. Bir sonraki pozisyonda kendisine itiraz eden İbrahim Üzülmez’e sarı kart göstermesi doğruydu. 50. dakikada Selçuk’a verilen sarı kart doğruydu. Cüneyt Çakır’ın 79. dakikada Ernst’e gösterdiği sarı kart gereksizdi. 85. dakikada ise kaleci Volkan’ın kendi ceza alanı içinde kontrolsüz bir şekilde Bobo’yu düşürdüğü pozisyonda penaltı ve sarı kart doğruydu. Cüneyt Çakır, oyun genelinde sonucu etkileyecek bir hata yapmayıp Beşiktaş lehine doğru bir penaltı kararı vermesine rağmen özellikle ilk yarıda 12. kuralda kendisine yakışmayacak hatalarla notunu düşürdü. Kartal Cepten Yedi B ernd Schuster, Spor Toto Süper Lig’in ilk derbisinde yaşamadığı bir ortamda akla gelmeyen terslikler nedeniyle Şükrü Saracoğlu’nda beklemediği bir F.Bahçe karşısında istediği taktik uygulamasını yapamadı. Maçın favorisi Beşiktaş’tı. Cüneyt Çakır ile daha da güvencede olduğunu düşünüyordu. Karşılaşmanın 30. dakikasında Beşiktaş’ın orta alan hareketliliği ve üstünlüğü herkesin Kara Kartal’ın kazanacağı inancını arttırmıştı ancak 30. dakikada F.Bahçe’ye sihirli bir değnek deymiş ve gol yollarını zorlamaya başlamıştı. Gökhan Gönül’ün çıkışları, defanstaki sert oyun ve kaleci Hakan’ın inanılmaz hatası Niang’ın golünü getirdi. İkinci yarıda tüm riskleri göze alarak gol arayan Beşiktaş, zaman zaman kalesinde kritik anlar da yaşamadı değil. Ne var ki futbol yaşamı boyunca sağ çizgide oynamayan İbrahim Üzülmez ve önündeki Nihat’ın kötü gününde oluşu, aslında F.Bahçe’nin zayıf halkası olan sol kanadını zorlamaktan uzak kaldı. Oyuncuların biraz da kasıtlı ve gergin psikolojileri, topa müdahalelerde dikkat çekerken Cüneyt Çakır’ın da kendini baskı altında hissettiğini hepimiz gördük. Schuster, ne yazık ki F.Bahçe’nin iki kanadı üzerine uygun taktik geliştiremediği gibi Quaresma’ya uygulanan kalabalık savunma tedbirlerine de çözüm getiremedi. Beşiktaş’ın baskısı ve topla olan üstünlüğü gol pozisyonu olarak İbrahim Toraman ve Bobo ile oyuna yansıdı. Kaleci Volkan ayağı sakat olduğu halde gayretle gol pozisyonlarına izin vermedi. Özellikle 82. dakikada yaptığı kurtarış maçın kaderini değiştiren andı. Tıpkı İbrahim Toraman’ın kaçırdığı net kafa vuruşu gibi... Prestij yönünde F.Bahçe için büyük önem taşıyan karşılaşmada Sarı - Lacivertli oyuncular çok mücadele verdirken rakiplerinin teknik kapasite üstünlüklerini sert futbollarıyla durdurdular. Bobo oyuna girdikten sonra Beşiktaş ataklarını arttırdı. İlerleyen dakikalarda F.Bahçe’nin zaman zaman girdiği gol pozisyonlarını değerlendirememesi sonucu Şükrü Saracoğlu’ndaki mücadele eşitlikle sonuçlandı. FATURA AĞIR Volkan Demirel: Sağ diz bağlarõnda yõrtõk Emre Belözoğlu: Sol üst adelesinde sakatlõk Hakan Arıkan: Başõna aldõğõ darbe nedeniyle sarsõntõ Ekrem Dağ: Sağ ayak bileğinde darbeye bağlõ ödem BILICA SAHNEDE Geçen sezon Saracoğlu’nda oynanan Beşiktaş maçõnda penaltõ noktasõnõ ayağõyla kazarak dikkatleri üzerine çeken F.Bahçeli Bilica, dünkü karşõlaşmada yine sahnedeydi. Maç boyunca rakibi Quaresma ve hakemlerle sürekli ağõz dalaşõna giren Brezilyalõ futbolcu taraftarõndan da tepki aldõ. F.Bahçe kalecisi Volkan, Beşiktaşlı futbolculardan aldığı darbeler sonrası hakemlere tepki gösterdi. Nobre ve Aurelio ile çarpışan Volkan iki kez tedavi için kenardan yardım istedi. Deneyimli kaleci maç sonrası “Hakem Çakır “Tedavine izin vermeyeceğim” diye saçma bir laf etti. Maçı çok kötü yönetti. Penaltı pozisyonunda dengesiz çıktım. Penaltı olabilir. Bütün takdir haklarını Beşiktaş’tan yana kullandı. Yaptığım hatadan dolayı arkadaşlarımdan özür diliyorum. VOLKAN’IN İSYANI Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU Niang Beşiktaş karşısına takımının tek golünü attı. Guti skoru 1-1’e getirdi ALEX’İN FEDAKÂRLIĞI F.Bahçe kaptanõ Alex’in eşi, Beşiktaş maçõ öncesi ameliyat oldu. Brezilyalõ futbolcu, takõm kampõndan ayrõlarak eşinin yanõna hastaneye gittikten sonra maça geldi. Karşõlaşma sonrasõ yõldõz oyuncu hastanede eşini ziyaret etti. HIDDINK KAYIPLARDA Spor – Toto Süper Lig maçlarõnõ statlara gidip izlemediği için eleştirilen Ulusal Takõm Teknik Direktörü Guus Hiddink, dün derbide Saracoğlu’na gelmedi. Hiddink’in yardõmcõlarõ Oğuz Çetin ve Engin İpekoğlu tribündeki yerini aldõ. Mücadeleyi Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş de takip etti.